Kağızman Uzun Kayısısı

Kağızman, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Erzurum-Kars Bölümü’nde Kars ilinin idari alanı içinde yer almaktadır. İlçenin yönetim merkezi durumundaki Kağızman’ın Kars’a olan uzaklığı yaklaşık 76 km kadardır.

Kağızman ilçesi Kuzeyden Aladağ (3138 m) ve Yağlıca Dağı (2961 m) güneyden ise Kapu Dağı (3077 m) ve Karakol Dağı (2753 m) tarafından çevrelenmiş olup, kabaca batı-doğu doğrultusunda uzanış gösteren ve tabanı doğuya doğru genişleyen Aras ırmağı vadisinde yer almıştır.

Kağızman da Aras vadisinde yer aldığından, özellikle kışın bölgede sert ve uzun geçen şçiddetli soğuklardan nispeten korunduğu için Kars, Ağrı, Erzurum illerinin bir bakıma meyve bahçesi durumundadır.

Yörede meyvecilik yüzyıllardan beri geleneksel olarak yapılmaktadır. Kağızman ilçesi meyve bahçeleriyle ün salmıştır. Meyveciliğin Kağızman’ın kültüründe ayrı bir yeri ve önemi vardır. Uzun Kayısı da sadece bu yörede yetişen bir kaysı türüdür.

Kayısı (Prunus Armeniaca); kiraz, şeftali, badem, erik gibi diğer sert çekirdekli meyvelerle birlikte gülgiller ailesinden olup, kayısının ana vatanının Orta Asya’yı da içerecek şekilde kuzey/kuzeydoğu Çin olduğu düşünülmektedir.

Çin’den sonra Orta Asya, İran ve Akdeniz üzerinden dünyaya yayıldığı bilinmektedir. Bugün, dünyanın en fazla kayısı üreticisi ülkelerinin bu rota üzerinde yer alması, söz konusu durumun tesadüf olmadığını da göstermektedir.

Tarihi süreç içerisinde kayısının Avrupa ve İslam dünyası ile tanışması sırasıyla Büyük İskender, Roma ve İslam ordularının fetihleri döneminde Doğu Anadolu ve İran toprakları üzerinde gerçekleşmiştir. Avrupalıların, kayısıyı o dönemde Doğu Anadolu Bölgesinde yoğun olarak bulunan Ermeni tüccarları vasıtasıyla öğrendikleri ve bu nedenle kayısıyı Latince Armeniaca kelimesiyle irtibatlandırdıkları rivayet edilmektedir.

Bazı Batılı kaynaklarda kayısı için Ermeni Eriği anlamına gelen Armenian Plum ifadesinin de kullanıldığı görülmektedir. Bugün Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan başta Malatya olmak üzere Elazığ, Erzincan, Iğdır, Kağızman ve Ahlat’ın eski dönemlerden beri önemli kayısı üretim merkezleri olduğu anlaşılmaktadır.

Dünya genelinde 1750’den fazla çeşidinin veya melezinin olduğu belirtilen kayısının yetiştiği coğrafyalara bakıldığında üretimin karasal iklim özelliği gösteren yarı kurak ve nem oranı düşük bölgelerde yoğunlaştığı, aşırı soğukları sevmediği, ilkbaharı nemli ve sisli geçen yerlerde çil hastalığı oluşturduğu, verimli topraklarda genellikle 6-8 arası pH derecesini tercih ettiği, tınlı veya tınlı-kireçli toprakları sevdiği, taban suyu çok yüksek seviyede olan toprakları tercih etmediği, soğuk havanın oturduğu çukur bölgelerden ziyade güneye bakan eğimli yamaçları sevdiği ve ilkbaharın geç donlarından büyük ölçüde etkilendiği görülmektedir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir