Karaman: Ada Yaylası

Ada Yaylası; Karaman’ın Merkez İlçesi, Ada Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Ada Köy’e günün belirli saatlerinde toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Karaman’da pek çok yayla bulunmakta ve yaylaların turizm potansiyeli ile ilin doğal güzellikleri, turizme başlı başına kaynak oluşturmaktadır. Karaman’da dağlık sahalar oldukça geniş yer tutmakta olup, ilin 2/3’sini kaplamaktadır.

Bolkar dede Tepe (2.718 m), Hacıbaba Dağı (2.481 m) ve Karadağ’dır (2.288 m) turizm açısından ön plana çıkmaktadır. Karaman’daki dağlar; yayla turizmi bakımından da büyük önem ortaya koymaktadırlar.

Karaman ilindeki yaylalar genellikle Ayrancı, Başyayla, Ermenek ve Sarıveliler ilçelerinde yoğunlaşmıştır. Bu yaylalardan biride Ada Yaylası’dır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Ada Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Bayburt: Aydıntepe Yaylası

Aydıntepe Yaylası; Bayburt’un Altıntepe İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

2 bin 350 metre rakımda yer alan ve ziyaretçilerine her mevsim farklı güzellikler sunan Aydıntepe Yaylası’nda bir gölette bulunmaktadır.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Aydıntepe Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Bayburt: Sırakayalar Şelalesi

Sırakayalar Şelalesi; Bayburt’un Merkez İlçesi, Sırakayalar Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Bayburt-Erzurum karayolunun 6. kilometresinden ayrılarak 16 kilometre yol aldıktan sonra ulaşılan Sırakayalar Şelaleleri’nin, köyün girişi ve köy içinde olmak üzere iki adet olan şelale çevresinin yaz aylarında mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

Yöre halkının sürekli gidip zaman geçirdiği bölge yapılan pikniklerle kalabalıklaşır. Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

 

Paylaşın

Aksaray: Hasan Dağı

Aksaray il sınırları içerisinde yer alan Hasan Dağı güvenli parkurlarıyla dağcılığa meraklı zirve tutkunlarının ilgisini çekiyor. Dağ eteğinde bulunan Nora Antik Kenti önemli bir kültür hazinesine ev sahipliği yaparken, Helvadere Göleti yanında bulunan balık lokantaları ise farklı lezzetleri doğa tutkunlarına sunuyor.

3268 metre zirvesiyle volkanik bir dağ olan Hasan Dağı, heybetli duruşuyla dört mevsim zirve tutkunlarını kendisine çekiyor. Dağa tırmanış yapmak için Aksaray üzerinden Helvadere Kasabası’na ulaşıp, dağ eteğinde kamp kurarak farklı parkurlar üzerinden zirve tırmanışı yapılabilir. Hasan Dağı, nereden zirve çıkışı yapacağınızı bilirseniz en güvenli zirve yürüyüşü yapılacak dağlardan birisidir. Otel yönünden veya dağ evinden çıkış yapmak uygundur ancak güvenli ve rahat bir parkur için en iyi seçenek dağ evinden çıkış yapılmasıdır.

Ortalama 6 saatte zirvesine ulaşılan Hasan Dağı’na zirve tırmanışı yapmak için dağ evi parkurunu kullananlar ilk olarak Süt Kilisesi ile karşılaşırlar. Buradan vadi içinde küçük bir yürüyüşün ardından dağın sırt kısmına çıkılır ve keçi yolu takip edilerek zirve yürüyüşüne devam edilir. Parkurda ilerlerken, artık ayaklarınızın altında uçsuz bucaksız bir arazi ve Erciyes, Ekecik dağları ile Tuz Gölü kendisini gösterir. Doğada bulunan ve yeni açan çiçekler ile kekik kokusu her adımda kendisini hissettirir.

Kelebekler çiçekten çiçeğe uçarken, fotoğraf tutkunlarını da peşinden koşturur. Hasan Dağı’nın zirvesi göründüğünde artık farklı duygular içindesinizdir. Mevsime göre kar örtüsü üzerinde gitmek heyecan yaratır. Zirveye ulaştığınızda ise sizi içerisinde su bulunmayan eski bir krater gölü karşılar. Burada zirve yürüyüşünün belgesi fotoğraflar çekilirken, molanın ardından dönüşe geçilir.

Dönüşte günün getirdiği yorgunlukla bir daha çıkmayacağınızı söyleseniz de tüm haşmetiyle dağ, yine sizi kendisine çekecektir. Hasan Dağı kış sporları potansiyeliyle de ilgi görmektedir. Özellikle Aralık ve Nisan ayları arasında kayak yapılabilmektedir. Ayrıca yamaç paraşütü için uygun koşullara sahip olan Hasan Dağı’na gelen amatör ve profesyonel sporcular, yamaçtan atlayıp gökyüzüne süzülmektedirler.

Paylaşın

Aksaray: Ihlara Vadisi

Ihlara Vadisi; Akaray’ın Güzelyurt İlçesi, Ihlara Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Tarihi kaynaklardaki adı Peristremma olan Ihlara Vadisi bitki örtüsü, kilise ve şapelleriyle; doğa, tarih, sanat ve kültür olgusunun bir araya geldiği nadir alanlardandır. Ihlara Vadisi dünya üzerindeki kanyonlar arasında önemli bir yere sahiptir. 18 kilometre uzunluğunda, ortalama 150 metre derinliğinde ve 200 metre genişliğinde, bünyesinde binlerce yaşam alanı bulunan Ihlara Vadisi, diğer kanyonlardan farklı olarak geçmiş dönemlerde içerisinde insanların yaşadığı dünyanın en büyük kanyonu olma özelliğini taşımaktadır. Ihlara Vadisini şekillendiren ve vadiye hayat veren Melendiz Nehri buradaki yaşamın ana kaynağıdır. Vadiyi çevreleyen kayaçların kolay yontulmasıyla oluşturulmuş yüzlerce kilise ve kaya oyma mekan, vadiyi dünyanın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri haline getirmiştir.

Ihlara Vadisi, tektonik yükselmeler ve Hasandağı volkanının püskürmesinin ardından çöküntüye uğrayan alan üzerinde ilerleyen Melendiz Çayı’nın binlerce yılık aşındırması sonucunda oluşmuştur. Melendiz Çayı, Ihlara Vadisi boyunca araziyi derin ve sarp bir biçimde yarmak suretiyle, vadi boyunca görkemli ve çarpıcı güzellikler meydana getirir. Melendiz Dağları’ndan kaynaklarını alan küçük akarsular birleşerek, güneydoğu-kuzeybatı yönünde akar ve Mamasın Barajı’na ulaşır. Melendiz Çayı, vadi boyunca otuza yakın menderes çizer. Ilısu ile Selime arasındaki uzaklık kuş uçuşu 10 kilometre olmasına karşılık, akarsuyun menderesler çizerek akması nedeniyle gerçek uzaklık 18 kilometreyi bulmaktadır.

Ihlara Vadisi’nin dikkat çeken bir başka özelliği ise doğasıdır. Duvar gibi dik, derin ve dar vadinin tabanındaki suyun kenarında, bağlar ve bahçelerden oluşan yoğun bir yeşillik şeridi yer alır. Sanki doğa kendini vadi içine gizlemiştir. Vadi çevresinde bozkır görünüşlü ve cılız bitki örtüsü hâkimdir. Vadinin yamaçlarına geldiğinizde ise zengin ve yeşil bir doğa parçasının vadi içinde saklandığını görürsünüz. İşte bu gizlenmiş olma durumu, vadinin özel yerini de belirlemiştir. Vadi tabanında bölgedeki karasal iklimden farklı olarak, Akdeniz iklimine yakın bir iklim görülmektedir. Vadi tabanı bu özelliği ile doğal bir mikroklima alanıdır. Buna bağlı olarak vadi tabanında başta Antep fıstığı olmak üzere çok çeşitli bitkiler yetişmektedir.

Ihlara Vadisi’ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler korunarak, eşine rastlanmayan bir tarih hazinesi olarak günümüze ulaşmıştır. Hıristiyanlığın ilk yıllarından itibaren kayaların rahatlıkla kazılmasıyla meydana getirilen bu freskli kiliseler ve iskân yerleri 14 kilometre boyunca Ihlara’dan Selime’ye kadar devam eden Ihlara Vadisi içerisinde yer alırlar. İlk çağlarda Kapadokya Irmağı’nın (Patamos Kapadokus) ortasında tabiatla tarihin bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi’ndeki bu kiliselerin ilk örnekleri MS IV. yüzyıla kadar görülmektedir. Kiliselerin resim tekniği iki kısma ayrılabilir. Ihlara civarındaki kiliseler “Kapadokya Tipi” olarak bilinen özellikler gösterirler. Bunlara örnek olarak: Eğritaş, Ağaçaltı, Kokar, Pürenliseki ve Yılanlı Kiliseleri verilebilir. Belisırma bölümünde bulunanlar ise “Bizans Tipi” resimlerle süslüdür.

Paylaşın

Zonguldak: Süzek Kanyonu Macera Parkuru

Süzek Kanyonu Macera Parkuru; Zonguldak’ın Gökçebey İlçesi, Uzunahmetler Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Gökçebey İlçe Merkezi’ne yaklaşık 4 km. uzaklıktadır.

Süzek Kanyonu ve Macera Parkuru; Doğal ve kültürel açıdan potansiyeli olan bölgenin turizm altyapısının ve sosyo-kültürel altyapının iyileştirilmesine ve turizm gelirlerinin artırılmasına katkı sağlamak suretiyle bölgenin kalkınma potansiyelini harekete geçirmek için ve kanyonu ve yakın çevresini değerli ve çekici kılan en önemli unsur olan bozulmamış doğal yapısını görülmeye değer bir tabiat güzelliği olan yedi adet şelaleyi ön plana çıkartmak için yapılmıştır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve dere boyunca yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir. Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelalelere gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Paylaşın

Zonguldak: Bölüklü Yaylası

Bölüklü Yaylası; Zonguldak’ın Alaplı İlçesi, Gümeli Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bölüklü Yaylası, Zonguldak İl Merkezi’ne 80, Alaplı İlçe Merkezi’ne 35 km uzaklıktadır. Yaylada, halen yaylacılık gelenekleri sürdürülmektedir.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Bölüklü Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

 

Paylaşın

Zonguldak: Harmankaya Şelaleleri

Harmankaya Şelaleleri; Zonguldak’ın Merkez İlçesi, Kardeşler Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Şelalelerin yer aldığı vadi içine orman içindeki patika yoldan iniş yapılır. Vadinin çoğu yerinde 10 metre genişliğinde düz alanlar vardır. Vadi içinde, ortalama 1100 metrelik bir yürüyüş sonrası birinci şelale karşınıza çıkar. Birinci şelalenin hemen yanından yokuş yukarı 10 metresi % 80 eğimli, 15 metresi % 60 eğimli tırmanış ve yine çalılar arasındaki patikada 20 metre ilerledikten sonra 1. şelalenin akış tepesindeki vadiye inilir.

Buradan 250 metre ilerleme yapıldıktan sonra 2. şelale karşınıza çıkar. Burada da hemen şelale yanından yukarıya orman içine % 70 eğimli 30 metre bir tırmanış ve tırmanıştan sonra 20 metrelik patika yoldan yüründüğünde 2. şelalenin üzerine çıkılır. Burada vadi içinde 200 metre daha ilerledikten sonra karşınıza 3. şelale çıkar. Parkur boyunca ziyaretçilere yemyeşil bir bitki örtüsü eşlik eder.

Vadi içindeki ormanlık alanda kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, şimşir, kızılcık, kızılağaç, kavak, çınar, karayemiş, kocayemiş, yabani elma, yabani kiraz, yabani fındık, defne, muşmula, yılkın çalısı, geyik üzümü, yabani üzüm, ovaz, ahlat, orman gülü, böğürtlen, kuşburnu gibi bitki türlerine rastlamak mümkündür. Ayrıca zılbıt, çiçekli ve çiçeksiz sarmaşık türleri, ısırgan, katırtırnağı, ballıbaba, papatya türleri, siklamen, mor menekşe, çuha çiçeği, böcek kapan, çaydanlık çiçeği, yabani çilek, yosun gibi endemikler de bulunmaktadır.

Paylaşın

Yozgat: Hisarbeyli (Yoğurtyurdu) Yaylası

Hisarbeyli (Yoğurtyurdu) Yaylası; Yozgat’ın Sarıkaya İlçesi, Hisarbeyli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Akdağ Ormanları arasında bulunan yaylanın içerisinden, Hasbek-Hisarbeyli-Akdağmadeni yolu geçmektedir. Burada iki tepe arasından büyükçe bir dere akmaktadır.

Bir yanı çamlarla, diğer yanı küçük bitki örtüleriyle kaplı tepe, Hasbek ve Hisarbeylilerin yaz aylarında çıktıkları yayla konumundadır. Soğuk su kaynakları çok fazla olup adından da anlaşılacağı üzere yoğurduyla ünlüdür.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Hisarbeyli (Yoğurtyurdu) Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Yozgat: Cehirlik Yaylası

Cehirlik Yaylası; Yozgat’ın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Cehirlik Yaylası Yozgat-Boğazkale (Hattuşa) yolu üzerinde, Yozgat’a 2 km. uzaklıktadır. “Gelin Kayası” ve “Yabani Lale”leriyle ünlüdür. İlkbaharda açmaya başlayan laleler yaz boyunca Cehirlik’e apayrı bir güzellik katar. Halk arasında “Laleler Ülkesi” olarak bilinen Hollanda’ya buradan lale tohumları götürüldüğü söylenmektedir.

Ayrıca burayla ilgili bir efsane şöyle anlatılmaktadır. Gelin Kayası Efsanesi: Yozgat’taki Nohutlu Tepesi’nin arkasında bulunan Cehrilik yakınlarında deveye binmiş geline benzeyen kayalar bulunmaktadır. Bu kayalara “Gelin Kayası “denir. Efsaneye göre köyün birinden gelin alayı gelmektedir. Eşkıyalar gelin alayını çevirirler. Niyetleri kervandaki gelini alıp esir pazarında satmaktır.

Gelin alayının er kekleri eşkıyalarla vuruşurlar ve hayatlarını kaybederler. Eşkıyalar, gelini ve damadı yakalamak üzeredirler. Yakalanacaklarını anlayan gelin ve damat Allah’a dua ederler. “Allah’ım bizi bu eşkıyaların eline düşürme, bizi ya taş et, ya kuş et” Duaları kabul olunur.

Güzel gelinle birlikte eşkıyalar, develer ve atlar oracıkta taş olurlar. Damat ise kuş olup gökyüzüne uçuverir. Güzel gelinin ağlarken gözünden döktüğü yaşlar sel olur ve orada kırmızı lalecikler bitmeye başlar. Zamanla bu laleler tüm tepeyi kaplar. Eğrice’de (Mayısın ikinci haftasında) cehrilik laleleri kırmızı kırmızı açar ve beyaz güvercinler gökyüzünde süzülürler.

Paylaşın