Trabzon: Sümela (Meryemana) Manastırı

Sümela (Meryemana) Manastırı; Trabzon’un Maçka İlçesi, Altındere Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Dik bir vadi yamacında yer alan Sümela Manastırı, ilçe merkezine 17 km uzaklıkta ve denizden 1150 m. yükseklikte kurulmuştur. Manastır, vadi tabanından da 300 m. kadar yukarıda, büyük bir kaya oyuntusunu çevreleyen odalardan oluşur. Bu doğal oluşumun tavan bölümü, manastırın birçok mekanını ve büyük kaya kilisesini yağışlardan koruyacak ölçüde geniştir.

Manastıra giriş için, dış avludan başlayan yaklaşık 70 basamaklı bir taş merdiven çıkılır. Merdivenler, manastıra su taşıyan kanal sisteminin kemerlerine yaslanmıştır. Giriş kapısı, saldırılardan korunmak amacıyla yüksek ve güvenli bir noktada, muhafız odalarıyla birlikte yer alır. Manastır iç avlusuna da, kapıdan sonra yaklaşık 50 basamaklı merdivenle inilmektedir. Manastıra inen bu merdivenli sokağın sağında ve solunda çeşitli hizmet odaları sıralanmıştır.

Manastır zeminindeki iç avlu, farklı işlevli binalarla çevrilidir. Bunlar arasında büyük kaya kilisesi, şapeller, kutsal ayazma, kütüphane, mutfak ile rahip, öğrenci ve konuk odaları sayılabilir. Halk arasında ‘Meryem Ana’ adıyla anılan manastırın orijinal adı, ‘Karadağ’ın Bakiresi’ anlamını taşıyan ‘Panaghia Tou Melas’ tır. ‘Sümela’ söylenişine dönüşen ‘Melas’ yani ‘Kara’ tanımının ise, manastırın da yaslanmış olduğu, hep koyu renkli kütlesiyle görülen ‘Karadağlardan’ kaynaklandığı rivayet edilir.

Sümela kelimesiyle ilgili bir başka söylence de, burada bulunduğu bilinen gümüş çerçeveli bir Meryem tasvirinden kaynaklanır. Yapıldığı dönemin üslup özelliklerini taşıyan bu ikonada Meryem, siyah ve koyu renk boyalarla resmedilmiştir. Sumela Manastırının uluslar arası önem kazanma gerekçesinde, Meryem ikonası kadar, burada saklanan İsa’nın çarmıhına ait bir parçanın varlığından da söz edilir.

Rivayete göre manastır, 370’li yıllarda, rüyalarında gördükleri Meryem’in emrine uyarak buraya gelen Barnabas ve Sophronios adlarında Atinalı iki keşiş tarafından kurulmuştur. Manastırın 13. yüzyıldan itibaren varlığını gelişerek sürdürdüğü belgelenmiştir. III. Alexios (1349-1390) zamanında manastırın önemi artmış ve fermanlarla özel gelir sağlanmıştır. Alexios’tan sonraki krallar ve prensler döneminde de Sümela özel ilgi görmüş, mekansal olarak büyümüştür.

Büyük kaya kilisesinin ve şapellerin iç ve dış duvarları çeşitli fresklerle bezelidir. Üst üste üç tabaka halinde sıralanmış fresklerin en altta bulunanları 14. yy.’la tarihlenmiştir. Manastırın 18. ve 19. yüzyılda da birçok bölümü yenilenmiş, bazı yeni binaların ve fresklerin eklenmesiyle ihtişamlı bir görünüm kazanmıştır. Bu dönemde yerli ve yabancı pek çok gezgin Sümela’yı ziyaret ederek yazılarıyla belgelemişlerdir.

Manastır güneyindeki yamaç ve düzlüklerde, manastıra hizmet edenlerin evlerinden, süt hayvanı ahırlarından, sebze bahçelerinden söz edilir. Bu alanda, manastıra yaklaşık 500 m. uzaklıkta da halk arasında Aya Vayvara olarak bilinen St. Barbara kilisesi kuruludur.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir