Yüksekdağ’dan “Yerel Seçimler” Açıklaması: HDP-YSP Her Kentte Adayını Çıkarmalı

6 yıldan uzun bir süredir Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP-Yeşil Sol’un mart ayında yapılacak yerel seçimlerde her kentte kendi adayını çıkarması gerektiğini söyledi ve ekledi:

“HDP-Yeşil Sol’un önündeki en doğru ve doğal seçenek doğudan batıya her kentte kendi belediye başkanı ve yerel yönetici adayını çıkarmasıdır. Zaten içinde bulunduğumuz yeniden yapılanma, tabandan politika belirleme süreciyle yerel seçim hazırlıkları iç içe geçmiştir. Bu doğru bir şekilde sistematize edildiğinde güçlü bir ön hazırlık zemini oluşacaktır. Yerellerde halkı dinleme, politikaya katılım kanallarını ardına kadar açma pratiği, doğru adaylar verimli strateji ve kazanım zeminini büyütecektir.”

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın genel seçimlerde beklentinin altında oy almasını da değerlendiren Yüksekdağ, “Emek ve Özgürlük İttifakı çıkış gerekçeleri itibariyle doğru bir yönelimdi. Halen de amaçları bakımından yanlış olduğu söylenemez. Ama politika canlı ve somut bir hakikattir. Süreç yönetimi ise başat unsurudur. Canlı gerçekten kopunca süreç yönetimi de başarılamıyor. İttifakın asıl sorunu buydu” dedi.

Gazete Duvar’dan Ümit Buget’e konuşan Figen Yüksekdağ, Yerel Seçimler ve Emek ve Özgürlük İttifakı’na ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı.

Yerel Seçimler: HDP-Yeşil Sol’un önündeki en doğru ve doğal seçenek doğudan batıya her kentte kendi belediye başkanı ve yerel yönetici adayını çıkarmasıdır. Zaten içinde bulunduğumuz yeniden yapılanma, tabandan politika belirleme süreciyle yerel seçim hazırlıkları iç içe geçmiştir. Bu doğru bir şekilde sistematize edildiğinde güçlü bir ön hazırlık zemini oluşacaktır. Yerellerde halkı dinleme, politikaya katılım kanallarını ardına kadar açma pratiği, doğru adaylar verimli strateji ve kazanım zeminini büyütecektir.

Emek ve Özgürlük İttifakı: Emek ve Özgürlük İttifakı çıkış gerekçeleri itibariyle doğru bir yönelimdi. Halen de amaçları bakımından yanlış olduğu söylenemez. Ama politika canlı ve somut bir hakikattir. Süreç yönetimi ise başat unsurudur. Canlı gerçekten kopunca süreç yönetimi de başarılamıyor. İttifakın asıl sorunu buydu. Seçimlerden önce bu gerçeğe bazen kamuoyuna açık, bazen partiye görüşlerimizi iletme düzeyinde işaret edip uyarıcı olmaya çalıştık.

Ancak “Geliyorum” diyen sonucu değiştirmeye yetmedi. Parti yönetimi de tek listeli seçime girmek konusunda epeyce çaba sarf etti. Sanırım en önemli eksiklik, “Mücadele ittifakı olarak devam edelim ama seçim ittifakı tek liste çerçevesinde kurulsun” demek kararlılığını gösterememekti. Bazı kopuş anlarını kaçırınca geriye dönmek mümkün olmuyor. Üstelik bunu göze almak için çok haklı gerekçelerimiz vardı.

Son ana kadar ittifak olarak seçimlere girme tavrından dönme şansımız vardı. Bugün şu soruyu daha net sorabiliriz: Seçime ittifak olarak girmenin ve böylece TİP’in ayrı liste çıkarma tavrını kabul etmemenin ortaya çıkaracağı sorunlar, kaybettiğimiz vekillerden oy ve enerji dağılmasından daha mı kötü olurdu? Aksine bugün stratejik mücadele ittifakı bakımından onarmamız gereken daha büyük tahribatlar oluştu.

Yanlış ve zorlama tutumlar, söylemler, Kürt politik kamuoyunda sosyalist harekete yönelik tepki ve ön yargıların fitilini ateşledi. Çok değerli ve tarihsel bir paradigmanın, ortaya çıkan sorun ve yanlış tutumlar bahane edilerek altı oyulmak istendi. Yani 2023 seçimleri gibi sıra dışı bir anda yaptığınız isabetsiz hamleler durduğu yerin çok ötesinde etkiler yaratır.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın henüz iç değerlendirme sürecini tamamlamadığını biliyorum. Ama görünen köy de kılavuz istemez. Eğer ittifak fikrinin doğruluğundan eminsek -ki öyledir- yanlışlarıyla da açıkça yüzleşmeliyiz. Bu sonraki deneyimlerin başarısını güvenceleyecektir.

TİP ve bütün ittifak bileşenleriyle devrimci dostluk ve dayanışma esaslı ilişkinin yeniden tesis edilmesi önemlidir. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yoluna bu ad ve bileşenlerle devam edip etmeyeceğini ise nesnel mücadele zeminlerinde kurulan ortaklık belirleyecektir.

Bugüne kadar alanlarda kendini gösteren bir mücadele ittifakı da baraj aşma dışında bir seçim ittifakı da olamadı. Ya ikisi ya da ikisinden birisi olabilir.

Röportajın tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir