Türkiye, Yine “Özgür Olmayan Ülke” Kategorisinde
Freedom House, 2023 yılı raporunda Türkiye’yi “özgür olmayan ülke” kategorisinde değerlendirdi. Freedom House, Türkiye’yi 2018’den bu yana “özgür olmayan ülke” kategorisinde değerlendiriyor.
Raporda yer alan, son 10 yılda özgürlüklerdeki gerileme grafiğinde Türkiye beşinci sırada bulunuyor. Türkiye’nin önünde sırasıyla Nikaragua, Dağlık Karabağ, Libya ve Tanzanya yer alıyor. Raporda Türkiye, çoğunlukla 2023’teki Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler çerçevesinde değerlendiriliyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, dünyadaki siyasi haklar ve sivil özgürlüklerin durumu üzerine hazırladığı yıllık raporunu bugün yayınladı.
VOA Türkçe’den Ezel Şahinkaya’nın aktardığına göre; “Sorunlu Seçimlerin ve Silahlı Çatışmaların Artan Zararları” başlıklı raporda Freedom House, 2023 yılını değerlendirirken son 18 senedir siyasi haklar ve sivil özgürlüklerde dünya genelinde kesintisiz düşüş olduğunu kaydetti.
Kuruluş raporda, dünyanın beşte birini oluşturan 52 ülkede siyasi hak ve özgürlüklerin kötüleştiğini belirtirken, 21 ülkede ise ilerlemelerin gözlemlendiğini açıkladı. Rapora göre, özgürlüklerdeki küresel düşüşün temel etkenleri arasında seçim manipülasyonu, savaşlar ve çoğulculuğa yönelik saldırılar yer alıyor.
Rapor, 2023 yılı boyunca 195 ülke ve 15 bölgedeki özgürlüklerin durumunu değerlendiriyor. Kuruluş, raporda yer alan ülkeleri 25 gösterge üzerinden 0 ve 4 arası puanlandırıyor. Toplam 100 puan olan göstergelerin yüzde 40’ı siyasi haklar üzerineyken, kalan yüzde 60’ı sivil özgürlükler başlığı altında yer alıyor. Toplam puan üzerinden ülkeler, “özgür”, “kısmen özgür” ve “özgür olmayan” ülke kategorilerinde sınıflandırılıyor.
Bu metodolojiye göre, 2023’te dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 38’i “özgür olmayan” ülkelerde yaşarken, yüzde 42’si “kısmen özgür” ülkelerde yaşıyor. Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 20’si “özgür” ülkelerde yaşıyor.
Raporda Türkiye nasıl değerlendiriliyor?
Freedom House, Türkiye’yi 2018’den bu yana “özgür olmayan ülke” kategorisinde değerlendiriyor. Bu seneki raporda yer alan, son 10 yılda özgürlüklerdeki gerileme grafiğinde Türkiye beşinci sırada bulunuyor. Türkiye’nin önünde sırasıyla Nikaragua, Dağlık Karabağ, Libya ve Tanzanya yer alıyor.
Raporda Türkiye, çoğunlukla 2023’teki Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler çerçevesinde değerlendiriliyor. Raporun ana bulgularından biri olarak dünya genelinde “seçimlerde şiddet ve manipülasyon gibi yaygın sorunların, hak ve özgürlüklerde bozulmaya yol açtığı” belirtilirken Türkiye örneği veriliyor.
Kuruluş, “Kamboçya, Guatemala, Polonya, Türkiye ve Zimbabwe’de görevdeki yöneticiler seçim rekabetini kontrol etmeye, siyasi rakiplerini engellemeye veya seçim gününden sonra iktidara gelmelerini engellemeye çalıştı” değerlendirmesinde bulunuyor.
Rapora göre, geçen sene Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bu beş ülkede iktidarlar, muhalefetin eşit şartlarda rekabet etmesini engellemek için adımlar attı.
Rapor ayrıca, uzun süredir var olan ve seçimlerde muhalefet için eşitsiz bir rekabet alanı yaratan manipülasyon biçimlerinin, Kamboçya, Polonya ve Türkiye’de seçim sonuçlarını etkilediğini kayda geçiyor. Rapor, bu durumun demokrasiye yönelik ciddi bir tehdit olmaya devam ettiğini vurguluyor.
Freedom House, özgür ve adil seçimleri hedef alan antidemokratik taktiklerin gerçek seçim rekabetini ortadan kaldırma konusunda her zaman başarılı olmadığı vurgusunu yapıyor.
Öte yandan kuruluş, raporda Türkiye örneğini vererek, “Özellikle devlet kaynaklarını ve medyayı kullanarak oyun alanını büyük ölçüde çarpıtan uzun vadeli manipülasyon, muhalefetin kayıplarının giderek otoriterleşen bir iktidarın hakimiyet algısını güçlendirdiği bir duruma yol açabilir” ifadesini kullanıyor.
2023 seçimleri için Freedom House, “Türkiye’deki seçimler, uzun zamandır muhalefet liderleri ve gazetecilere yönelik taciz, tutuklama ve cezai kovuşturmaların yanısıra iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) medya hakimiyetine ve devlet kaynaklarını kötüye kullanmasına sahne oldu” değerlendirmesini yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci turda az bir farkla seçimi kazandığını hatırlatan Freedom House, seçim kampanyaları döneminde ve seçim sonrasında dikkatlerin, ülkedeki demokratik yetersizlikler yerine muhalefetin eksikliklerine odaklandığını belirtiyor.
Kuruluş, “Sonunda muhalefet güçlerinin adil olmayan bir yarışmayı kazanamaması, ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar ve hükümet tarafından yaygın şekilde uygulanan siyasi muhaliflere yönelik cezai soruşturmalar gibi büyük sistemik ihlalleri gölgede bıraktı” yorumunda bulunuyor.
Ayrıca raporda, dünya genelinde LGBT+ bireylerin haklarının kısıtlayıcı yasalarla hedef alındığı belirtilirken, Türkiye’de Erdoğan’ın “aile kurumunun” aşınmasından LGBT+ topluluklarını sorumlu tuttuğu hatırlatılıyor. Ayrıca, AK Parti’nin Anayasa’daki aile tanımını “Aile, kadın ve erkekten oluşur” diye değiştirme önerisi not ediliyor.
Freedom House’un raporunda KKTC hakkında da kısa bir değerlendirme yer alıyor. Kuruluşa göre tartışmalı bölgelerde yaşayanlar, seçimlere katılabildiği, kendi siyasi kaderini tayin edebildiği ve liderleri sivil özgürlüklerin korunması konusunda sorumlu tutabildiği zaman, bulundukları yerlerde özgürlük olasılıkları daha da artıyor.
Raporda yer alan 15 bölge içerisinde KKTC, kuruluşun “Özgür” değerlendirmesinde bulunduğu tek yer. Aralarında düzenli çok partili seçimlerin de yer aldığı siyasi hakların KKTC’de nispeten iyi korunduğu notunu düşen Freedom House, “Türk hükümetinin artan siyasi müdahalesi bir tehdit olmaya devam ederken, son otuz yıldır bölgede sivil özgürlükler büyük ölçüde korunuyor” yorumunda bulundu.
Dünya genelinde özgürlükler
Rapora göre, 2023’te silahlı çatışmalar ve otoriter yönetimlerin saldırganlık tehditleri dünyayı daha az güvenli ve daha az demokratik hale getirdi. Freedom House bu duruma, tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesini ve Rusya’nın Ukrayna’daki 2022’den beri süren işgalini, İsrail-Hamas çatışmasını, Myanmar’daki iç savaşı ve Sudan’da asker ve paramiliter gruplar arası çatışmaları örnek gösterdi.
Dağlık Karabağ, bu seneki raporda özgürlüklerde en fazla gerilemenin yaşandığı yer olarak değerlendirildi. Bölge, “Kısmen Özgür” kategorisinden “Özgür Olmayan” kategorisine geriledi. Freedom House, bölgede yaşananları “Azerbaycan rejiminin ablukası ve askeri saldırısı, ayrılıkçı hükümetin teslim olmasına ve etnik Ermeni nüfusun fiilen sınır dışı edilmesine yol açtı” ifadeleriyle özetledi.
Kuruluş ayrıca, tartışmalı bölgelerde siyasi hakların ve sivil özgürlüklerin sağlanmamasının, aralarında demokratik ülkelerin de bulunduğu bazı ülkelerde özgürlüklerin azalmasına neden olduğunu belirtti. Bu duruma örnek olarak kuruluş, Çin’in Hong Kong ve Tibet politikalarını ve Rusya’nın Kırım’daki nüfusa baskısını gösterdi. Ayrıca, demokratik olarak seçilmiş Hindistan hükümetinin Keşmir’de ve İsrail hükümetinin Batı Şeria ile Gazze’de temel hakların ihlalinde rol oynadığını not düştü.
Rapora göre ayrıca, dünya genelinde çoğulculuk tehdit altında olmasına rağmen, toplumlar için güç kaynağı olmaya devam ediyor.
Politika önerileri
Freedom House, 2024 yılında özgürlüklerin korunması için politika önerilerini şöyle sıraladı:
“Tiranlığa karşı mücadelenin ön saflarında yer alan kişilere istikrarlı destek ve esnek finansman sağlayın,
Tartışmalı bölgelerde yaşayan insanların haklarını koruyun,
2024’te özgür ve adil seçimleri koruyun,
Seçilmiş hükümetleri devirmeye yönelik girişimlere tutarlı bir şekilde yanıt verin,
Otokratları insan hakları ihlalleri ve yolsuzluklardan sorumlu tutun. Hukukun üstünlüğünden kaçma ve demokratik kurumları baltalama yeteneklerini sınırlayın,
Sürgündeki insan hakları aktivistlerini koruyun ve çalışmalarını kolaylaştırın,
Siyasi tutukluların özgürlüğünü ve dirençliliğini destekleyin.”