Tezer Özlü Kimdir? Hayatı, Eserleri

10 Eylül 1942 yılında Kütahya’nın Simav İlçesi’nde dünyaya gelen Tezer Özlü, İsviçre’de tedavi edildiği hastanede, 18 Şubat 1986 yılında yaşama veda etmiştir. Tezer Özlü’nün cenazesi 25 Şubat’ta İstanbul’a getirilmiş ve Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.

Öğretmen Nimet Hanım ile hem hukukçu hem de eğitimci olan Sabih Özlü’nün son çocuğudur. Tezer Özlü’nün ağabeyi yazar Demir Özlü, ablası ise Orhan Duru’nun eşi Sezer Duru (Özlü)’dur. Çocukluğu anne ve babasının işi nedeniyle Anadolu’nun farklı şehirlerinde geçen Özlü ailesi, Simav’dan sonra 1945’te yazarın çocukluğunun dört yılını geçireceği İzmir’in Ödemiş ilçesine, 1949’da Bolu’nun Gerede ilçesine taşınmıştır.

Bir yıl sonra ağabeyi Demir Özlü’nün İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’ne yatılı gönderilmesinden sonra 1952’de Sabih Özlü, Sezer Özlü ve Ayşe Özlü İstanbul’da yaşamaya başlamıştır. Tezer Özlü ise annesi ile bir yıl daha Gerede’de kalmış, 1953’te İstanbul’daki babası, ablası ve babaannesinin yanına geçmiştir. Daha önce Gerede’de başladığı ilköğrenimini Taksim 29 Ekim İlkokulu’nda bitirmiştir. Ortaöğrenim için de ablası Sezer gibi Avusturya Kız Koleji St. Georg’a başlamış fakat eğitimini tamamlamamıştır.

1961’in yaz tatilinde arkadaşı Gönenç Ertem’le okulun gönderdiği bir kampa, Viyana’ya giden Özlü, 1962 yılında lise son sınıf öğrencisiyken okulu bitirmenin önemli olmadığı kanaatine varmış ve 1963 Nisan’ında Almanya’ya, ablası Sezer Duru’nun yanına gitmiştir. İki ay sonra Sezer Duru ile Paris’e geçen yazar, burada sergi açılışlarına, davetlere katılmış, Yüksel Arslan, Mübin Orhon, Nejad Devrim, Remzi Raşa, Selim Turan ve Hakkı Anlı gibi ressamlarla arkadaş olmuştur.

1963’ten itibaren Ankara’ya yerleşen Özlü, 1965’te babasının isteği üzerine İstanbul Erkek Lisesi sınavlarına girmiş ve liseyi dışarıdan bitirmiştir. Ankara yıllarında AST (Ankara Sanat Tiyatrosu) ile yakın ilişkilerde bulunmuş, AST için çeviriler yapmıştır. Ayrıca Brendan Behan’ın Gizli Ordu adlı oyununda yer almış, tiyatro gurubuyla beraber turnelere çıkmıştır. Bu dönemde Türkiye Şeker Fabrikaları ve Goethe Enstitüsü’nde çevirmen olarak çalışan yazar, Adalet Ağaoğlu, Esin Esen, Sevgi Soysal, Fahir Aksoy, İlhan Berk, Ferit Edgü, Genco Erkal ve İsmet Ay gibi sanatçılarla yine Ankara yıllarında tanışmıştır.

Tezer Özlü, liseyi bırakıp Paris’e gittiği dönemde Adalet Ağaoğlu’nun kardeşi, oyun yazarı Güner Sümer’le 1964’te evlenmiş, 1968’de ise bu evliliği sona ermiştir. Aynı yıl İstanbul’a dönerek M.A.N. ve Alman Birleşik İlaç fabrikalarında çevirmenlik, Türk-Alman Kültür Merkezi’nde program danışmanlığı yapmıştır. Yine 1968’de sinemacı Erden Kıral ile evlenen Tezer Özlü’nün bu evliliğinden 1973’te Deniz adını verdikleri bir kızları olmuştur. 1978’te Ossip Piatnizki’nin Bir Bolşeviğin Anıları adlı kitabını Tuncay Gökmen takma adıyla Türkçeye çevirmiştir.

Çevirileri sadece kitap çevirisi boyutunda kalmayan Özlü, 1980’de, Berlin’de bulunduğu dönemde Türk edebiyatı günleri düzenlemeye başlamış ve Almanya’da radyolar için Türkçe öyküleri Almancaya çevirmiş, Türk edebiyatını tanıtan programlar hazırlamıştır. Evliliği sırasında sürekli çalışan Özlü, kendi sanatına daha az zaman ayırmak, evin yükünü üstlenmek durumunda kalmıştır. Sık sık yaptığı Avrupa yolculuklarında kendisini oradaki sanat ortamına ve yaşama daha yakın hissetmesi Erden Kıral’la olan evliliğini gözden geçirmesine neden olmuş ve neticede 1981’de Erden Kıral’dan ayrılmıştır.

Tezer Özlü, 1981’de aldığı sanatçı bursu ile Berlin’e gitmiş, kendine yakın bulduğu yazarlar Kafka, Pavese ve Svevo’nun yaşadıkları yerleri gezip araştırarak kaleme aldığı Auf dem Spuren eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde; daha sonra Türkçe olarak Yaşamın Ucuna Yolculuk) adlı kitabını yayımlamış; bu kitabıyla bir yıl sonra Marburg Kenti Edebiyat Ödülü’nü almıştır.

1982 Aralık ayında “Okromazone” adlı, Kanadalı sanatçılar sergisine bir yapıtı ile katılan İsviçre asıllı Hans Peter Marti ile tanışmış, 1983’te Türkiye’ye dönmesine rağmen buradaki koşullara dayanamayarak Mart 1984’te Zürih’e yerleşmiştir. Bir ay sonra Nisan 1984’te üçüncü evliliğini Kanadalı ressam Hans Peter ile yapmıştır.

Tezer Özlü’nün eserleri: Yaban Çilekleri (I. Bergman, 1965 Çeviri), Aynadaki Gibi-Sessizlik (I. Bergman, 1967 Çeviri), Fotoğrafta Kadın da Var (H. Böll, 1971 Çeviri), Eski Bahçe (1978 Hikaye), Bir Bolşeviğin Anıları (O. Piatnizki, 1978 Çeviri),

Çocukluğun Soğuk Geceleri (1980 Roman), Yaşamın Ucuna Yolculuk (1984 Diğer), Eski Bahçe-Eski Sevgi (1987 Hikaye), Kalanlar (1990 Günlük), Tezer Özlü’den Leyla Erbil’e Mektuplar (1995 Mektup), Zaman Dışı Yaşam (1998 Diğer), Her Şeyin Sonundayım – Tezer Özlü-Ferit Edgü Mektuplaşmaları (2010 Mektup).

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir