Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu: Ülkemde Yabancı Asker Postalı İstemiyorum

Zonguldak’ta halka seslenen Kılıçdaroğlu, “Bir Suriye tezkeresi var, diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu niye hayır dedi?’. Terör örgütleri ile mücadele için yabancı askerleri Türkiye’ye davet etme hakkı vardı. Ben milli Kurtuluş Savaşı’nı veren gelenekten gelen bir anlayışın siyasetçisi olarak kendi ülkemde hiçbir zaman yabancı asker postalı istemiyorum” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bahçeli’ye, Erdoğan’a sordum, ‘Hangi yabancı askerleri davet edeceksiniz?’ Sen kalkıyorsun terörle mücadelede yabancı askerleri davet ediyorsun. Bay Kemal evet der mi ya?”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Zonguldak’ta miting düzenledi.

Sahneye ilk olarak Ekrem İmamoğlu çıktı. Mitinge gelen kalabalığın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan İmamoğlu, “Alın teriyle kazancın şehri şu an Türkiye’de en fazla göç veren şehirlerin başında geliyor” dedi.

“Şimdi hesap sorma zamanı” diyen İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Sandık, vatandaşın hakkını arama yeridir. Sandık, vatandaşın hakkını verme yeridir. Millet İttifakı olarak bu sandıkta vatandaşın hakkını aldığı bir dönemi başlatacak. ‘Ben her şeyi bilirim’ diyen, ‘Ekonomiyi bilirim’ diyen insana güle güle diyoruz. ‘Horonu tek başıma oynarım’ diyen akıl duvara tosladı.

Herkes eşit ve muteber olacak. Buradaki insanlara bakınca annemi, babamı, arkadaşlarımı görüyorum. ‘Bana oy veriyorsan milliyetçisin yoksa değil’ öyle mi? Hadi oradan, haddini bil. Sen kim oluyorsun vatan evladına hain diyorsun? Bu memlekete zarar veriyorlar. 86 milyon insanı bir görmeyen bir avuç insan bu ülkeye zarar veriyorlar. Karşınızda kalbi buzlaşmış birini görebilirsiniz. Onu sevginizle, vicdanınızla o buzu eriteceksiniz.”

Sosyal yardımları 5 katına çıkardıklarını ifade eden İmamoğlu, “Milletin parasını millet veriyorum” dedi. Karadeniz’de olduğu için diğer illere göre konuşmasını biraz daha uzun tuttuğunu belirten İmamoğlu, sözlerine gençlere seslenerek son verdi: “Bu seçim sizin seçiminiz, dağılmak oyunuzu ziyan etmek yok. Kazanıyoruz Zonguldak, kazanıyorsunuz.”

“Sizin hakkınızı, hukukunuzu her ortamda savunacağım, gereğini yapacağım”

İmamoğlu’nun ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Zonguldak’a geldiğimde hep bir burukluk hissederim. Alın teri dökenlerin kenti, kara elmasın kenti diye düşünüyorum” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Madenciler için dünya kadar şiirler, öyküler, romanlar yazıldı. Hayatını kaybedenlerin arkasından hep beraber gözyaşı döktük. Emekçilerin dediğimiz bir kentin yürüyüşünü unutmadık. Zonguldak bir emekliler kentine dönüştü. Madeni ta Güney Amerika’dan, Güney Afrika’dan getiriyorlar, dünyanın parasını ödüyorlar. Şu dağların altında kara elmas var, çalışmak isteyen binlerce kişi var.

Aşamalı olarak 5 bin işçiyi alacağım. Yıllardır söz verdiler yapmadılar. 5 bin işçi sözü verdim, geldiler dediler ki 2 bin kişi alacağız. 2 bin alacağız diyenlerin üstünü kömürün karasıyla çizeceksiniz. 5 bin işçiyi alacağım diyenin yanına da bir kömür koyacaksınız, emeğin hakkı olarak. Sizin hakkınızı, hukukunuzu her ortamda savunacağım, gereğini yapacağım.

Esnaf kardeşim de unutmasın. 5 bin işçi çalıştığında en çok esnaf da kazanmış olacak. Esnafı sahipsiz bırakmayacağız, onların da bakanlığını kuracağız. Herkesin kazandığı güzel bir Türkiye’yi inşa etmek için yola çıktık. Kadınların derdini ve sorunlarını da gayet iyi biliyorum. Türkiye’nin bir değişime ihtiyacı var. Türkiye’nin huzura, ayrışmaya, kavgaya değil, beraber olmaya ihtiyacı var.

Her ilde, her mutfakta berekete ihtiyacı var. Güzel günler mutlaka gelecek. Köyler boşaldı. Söz verdim, bütün köy okullarını yeniden açacağız ve 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Köyde öğretmen, ziraat mühendisi, veteriner olsun. Gencecik üniversiteyi bitirmiş insanlar işsiz. Köyde çalışsınlar, üretsinler. Bu işin kimseye zararı yok.

Ne ezen ne ezilen, insanca hakça düzeni getireceğiz. Rahmetli Ecevit diyordu. Sözüm söz, Ramazan ve Kurban bayramlarında asgari ücret kadar emeklilere ikramiye vereceğiz. Kurban Bayramı’nda emekli kardeşim bankadaki hesabına bakacak, 15 bin liralık ikramiyesini görecek.

Bay Kemal’in sözü. Bay Kemal sözünden dönmez. Parayı nereden bulacaksın diyorlar, devasa bir bütçemiz var. Paranın nereye harcanacağına siyasi iktidar karar verir. Herkese para var emekliye gelince nereden bulacaksın… 27,5 yılımı harcadım, bütçe nasıl yapılır, devletin ne olduğunu gayet iyi bilirim.

“Ülkemde hiçbir zaman yabancı asker postalı istemiyorum”

Bir Suriye tezkeresi var, diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu niye hayır dedi?’. Terör örgütleri ile mücadele için yabancı askerleri Türkiye’ye davet etme hakkı vardı. Ben milli Kurtuluş Savaşı’nı veren gelenekten gelen bir anlayışın siyasetçisi olarak kendi ülkemde hiçbir zaman yabancı asker postalı istemiyorum. Bahçeli’ye, Erdoğan’a sordum, ‘Hangi yabancı askerleri davet edeceksiniz?’ Sen kalkıyorsun terörle mücadelede yabancı askerleri davet ediyorsun. Bay Kemal evet der mi ya?”

Paylaşın

Bir Konser Yasağı Da Edip Akbayram’a

Zonguldak Valiliği’nin talimatıyla Karadeniz Ereğli Kaymakamlığı, özgün müziğin güçlü seslerinden Edip Akbayram’ın Karadeniz Ereğli’deki 29 Ekim Cumhuriyet konseri Bartın Amasra’daki maden faciasını gerekçe göstererek iptal etti.

Haber Merkezi / Yasak kararına tepki gösteren Edip Akbayram, “Yüreğim tüm emekçi, Cumhuriyet ve Atatürkçü kardeşlerimin yanında” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“72 yıla sığdırdığım yaşamım ve 50 yıllık sanat hayatım boyunca her zaman hak , hukuk ve adalete inanarak emeğin ve emekçinin yanında oldum ve ömrüm yettiği sürece de onların sesi olmaya devam edeceğim.14 Ekim’de meydana gelen elim olayda hayatını kaybeden 41 maden emekçisinin acısı yüreğimde bir nebze olsun azalmış değil.

Kaymakamlık tarafından iptal edilen Cumhuriyet Konseri ile ilgili olarak bu elim olayın , sadece Bartın ve çevre illerin yası olmadığını Edirne’den Kars’a tüm yurttaşlarımızın , tüm resmi kurum ve kuruluşların yası olduğunu ve aynı üzüntüyü paylaştıklarını ayrıca bu Cumhuriyet’in hepimizin olduğunu o yüzden de siyasi kararlar ile gölgelenmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Her zaman söylediğim gibi benim için ‘’Emek en yüce değerdir’’.Gönül isterdi ki emekçi kardeşlerimiz ile birlikte yan yana, kol kola, meydanda Cumhuriyet coşkusunu yaşayarak yine onların sesi olabileyim. Ama meydanlarda olamasamda ki 29 Ekim özelinde bugüne kadar böyle bir şey hiç yaşamadım ve o yüzden benim içinde çok ağır ama yüreğim tüm emekçi, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü kardeşlerimizin yanında, saygılarımla.”

Karadeniz Ereğli Belediyesi tarafından yapılan iptal duyurusunda ise şu ifadeler yer aldı:

“Cumhuriyet Bayramı’nın 99. Yılında 29 Ekim 2022 Cumartesi günü düzenlenecek olan Edip Akbayram ile Cumhuriyet konseri; Zonguldak Valiliği’nin aldığı karar üzerine Kdz. Ereğli Kaymakamlığı’nın E-71303818-000-12734 sayılı yazısıyla ‘14.10.2022 tarihinde Bartın İli Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra maden ocağında grizu patlaması sonrası kırkbir (41) madencimizin şehit olmasıyla sonuçlanan müessif olay’ nedeniyle iptal edilmiştir. Kdz. Ereğli Belediyesi olarak şehit madencilerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, madenci ailelerimize ve ülkemize başsağlığı diliyoruz.”

Paylaşın

Zonguldak: Cumayanı Mağarası

Cumayanı Mağarası; Zonguldak’ın Kilimli İlçesi, Cumayanı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Mahalle ile mağara arası yaklaşık 1 kilometredir.

Mağara ilk kez Chris Baue, Harvey Lomas, Arda Çalı ve Dündan Çetin isimli speologlar tarafından 1976 yılında incelenmiştir. Daha sonra Türk ve Fransız mağaracılar 1977 yılında, İngiltere’nin Nottingham Politeknik Üniversiteleri tarafından 1978 yılında incelenmiştir.

Bu mağara II. Zamanın Kretase kalkerleri içerisinde bulunmuştur. Zonguldak yöresinin olduğu kadar Türkiye’nin de en önemli mağaralarından birisidir. Mağara 10 km. den fazla bir uzunluğa sahiptir. Mağaranın üç ayrı girişi vardır. Bunlardan biri yöredeki pompa istasyonunun arkasındaki girişten başlayarak çöküntü alanına ve travertene kadar 300 m.lik bir giriştir. İkinci giriş, gölün bitiminde olup, burada üçüncü girişle birleşir. Buradan kumlu bir mekâna ulaşılır ve suyun geldiği yönde de büyük bir salon vardır. Bu galeride aynı zamanda büyük taş bloklardan oluşmuş bir de salon bulunmaktadır.

Bu mağara Kızılelma Mevkiinde bulunan bir düden, Ayıcı, Aydın dereleri ve Büyükav Deresi’nin sularını yutmaktadır. Düdenin üzerindeki mağara içerisinden yeraltı deresine de inilmektedir. Yeraltı deresi güney-kuzey yönünde 4 km. uzaklıktaki Cumayanı Mahallesi’ndeki mağaradan yeryüzüne çıkmaktadır.

Paylaşın

Zonguldak: Süzek Kanyonu Macera Parkuru

Süzek Kanyonu Macera Parkuru; Zonguldak’ın Gökçebey İlçesi, Uzunahmetler Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Gökçebey İlçe Merkezi’ne yaklaşık 4 km. uzaklıktadır.

Süzek Kanyonu ve Macera Parkuru; Doğal ve kültürel açıdan potansiyeli olan bölgenin turizm altyapısının ve sosyo-kültürel altyapının iyileştirilmesine ve turizm gelirlerinin artırılmasına katkı sağlamak suretiyle bölgenin kalkınma potansiyelini harekete geçirmek için ve kanyonu ve yakın çevresini değerli ve çekici kılan en önemli unsur olan bozulmamış doğal yapısını görülmeye değer bir tabiat güzelliği olan yedi adet şelaleyi ön plana çıkartmak için yapılmıştır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve dere boyunca yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir. Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelalelere gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Paylaşın

Zonguldak: Çayır Su Mağarası

Çayır Su Mağarası; Zonguldak’ın Çaycuma İlçesi, Çayır Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Çayır Su Mağarası, Çaycuma İlçe Merkezine 12 kilometre uzaklıktadır.

İki ayrı yolla ilçe merkezine bağlıdır. Stabilize yolla Güdüllü Köyü üstünden gidilebileceği gibi, Filyos asfaltı üstünde Dereköy güzergahından da gidilebilir.

Mağara doğa harikasıdır. 1300 metre uzunluğundaki mağara, botla gezilebilecek kadar geniş alanları olan bir yeraltı nehrine sahiptir. Nehrin mağara ağzında oluşturduğu göllenmelerde alabalık bulunmaktadır.

Mağara önünde piknik yapılabilen bir alan bulunmaktadır. Geçmişte (M.Ö. 1200 yılları) mağaradan çıkan suyun kanallarla Filyos’a aktarıldığını kanıtlayan tarihi su yolu antik Tion (Filyos) şehri uygarlığının bir mirasıdır.

Ayrıca Çayır Köyü’nde biri mağara yakınında (Tahminen Ceneviz Dönemi), diğeri de köy merkezinde (Yakın tarih Osmanlı Dönemi) iki tarihi kemer köprü bulunmaktadır. Köy merkezindeki halen kullanılan tarihi köprünün doğal yapısı 1990 yıllarında genişletme çalışmaları nedeniyle bozulmuştur.

Paylaşın

Zonguldak: Maden Müzesi

Maden Müzesi; Zonguldak’ın Merkez İlçesi, Çınartepe Mahallesi, Dağyolu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İilk olarak 1880’li yıllarda üretime açılan ve günümüzde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nca eğitim ocağı olarak kullanılan alan, Madencilik Müzesi yapılmak üzere projelendirilmiş ve tamamlanmıştır. 9 Aralık 2016 tarihinde hizmete açılmıştır.

Yer altındaki kömür üretimine dair şartlarının yansıtıldığı, alın teri ve emeğin değerinin gözler önüne serildiği müzede, Zonguldak kömür havzasında 1840’tan bu yana kömür üretiminde kullanılan kazma, baret, fener, maske, çizme ve haberleşme cihazları gibi araç gereçler ile kömürün oluşumuyla ilgili görsel ve yazılı materyaller yer alıyor.

Yer altı madenleri ve yer üstü tesisleriyle madenciliğin üretimini anlatan ödüllü maketin de bulunduğu müzede, maden işçisinin polyesterden yapılan heykelleri, dijital simülasyonlar, harita, resim ve film gibi materyaller, iş sağlığı ve güvenliğinde kullanılan malzemeler, kurumun tarihsel dokümanları ile yayınladığı istatistiki bilgiler, madencilik tarihiyle ilgili ziyaretçilere bilgi sunuyor.

Paylaşın

Zonguldak: Yeni Camii

Yeni Camii; Zonguldak’ın Merkez İlçesi, Mithatpaşa Mahallesi, İsmet Paşa Sokak üzerinde yer almaktadır.

Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

20. yüzyıl başlarında yapılmıştır. 2 katlı, taş-tuğladan inşa edilmiş olan yapının üzeri sıvalıdır. Üç girişi bulunan yapının ana girişinin hemen altında üzeri açık şadırvan vardır.

Girişin tam karşısında mihrap onun solunda minber yer almaktadır. Mihrap ve minber ile alt kattaki duvarların bir kısmı bitkisel ve geometrik desenlerle süslü çinilerle kaplıdır. Tavan ahşap olup, caminin hemen sağında tek şerefeli bir minare vardır.

Paylaşın

Zonguldak: Crispos Anıt Mezarı

Crispos Anıt Mezarı; Zonguldak’ın Ereğli İlçesi, Orhanlar Mahallesi, Yalı Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Ereğli’de gösteriler yapan ve orada ölen eski Mısırlı pandomim sanatçısı Krispos’un anısına yapılmıştır. Kaidesi ile birlikte 2.10 m yükseklikte bulunan anıtın önünde 19 satırdan oluşan ve kazılarak yazılmış bir şiir bulunmaktadır.

Anıt, yüksek bir kaide üzerinde oturtulmuş iki korint başlıklı sütun, sütunların arasında içinde başsız bir büstün bulunduğu oyuk ve üçgen çatı olarak tasarlanmış taç kısmından oluşmaktadır. Dönemin ünlü Pandomim sanatçısı Krispos adına yapılmış bu mezar anıtı üzerindeki kitabede şunlar yazılıdır:

“Mezarlar insanların en son evleri ve en son duvarlarıdır. onlar bedenlere evlerden daha sadıktırlar. Onlardan kalan akıtılan gözyaşları ve ölülerin sonsuza dek kalacak fani olmayan miraslarıdır. Ölüm uykusundan sonra artık vücudun güzelliği geri alınamaz. Burası bir sukun şehridir. Çıplak olarak taşınıp içine gömülünen sağlam ebedi istirahatgah. Ebedi evdir. Bu nasıl bir mezardır ve burada yatan kimdir? Hayatta kazanılan zaferlerin nefrete layık abidesidir. Taş ve toprak olanın işaretleri. Ölülerin mezar taşları suskun harflerinizle öleni dile getiriniz. Vücudunuzu yitirip telef ettikten sonra hangi insan buraya ismini verdi? Ölü insan Krispos. Fariz Ülkesinin (Mısır) ve başak taşıyan Nil Nehri’nin vatandaşı, bu anıtın altında yatmaktadır.”

Paylaşın

Zonguldak: Uzun Mehmet Anıtı

Uzun Mehmet Anıtı; Zonguldak’ın Merkez İlçesi, İncivez Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Anıt, 1973 yılında, projenin mimarı Yılmaz Soylu denetiminde 3 ay içinde yapıldı. Cumhuriyetin 50. yılı anısına, Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından yapılan anıta dönemin Valisi Nihat Oğuz Bor da yapımında destek verdi.

Anıtı, Zonguldak’ın sahibi üç şehit (şehit asker, şehit madenci ile madenlerin ilk kurbanı ve efsanevi şehidi Uzun Mehmet) düşüncesi oluşturur.

Uzun Mehmet Anıtı, o zamanki Zonguldak şehir merkezinin her yerinden gözükecek şekilde, ulaşım sorunu olmasına karşın Balkaya sırtına konumlandırıldı. 1983 yılında Zonguldak Belediyesi tarafından anıt çevresi piknik alanı ve gezi yolu olarak düzenlendi.

Paylaşın

Zonguldak: Orhangazi Cami (Ayasofya Kilisesi)

Orhangazi Cami (Ayasofya Kilisesi); Zonguldak’ın Ereğli İlçesi, Orhanlar (Sultan Orhan) Mahallesi, Orhan Gazi Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Surlarla kaplı kent alanının içinde Bizanslılar tarafından inşa edilen Hagia Sophia (Kutsal Akıl) kilisesi, camiye çevrildikten sonra Orhan Gazi ya da Orta Cami olarak anılmaktadır.

Yapı,  Osmanlı İmparatorluğu döneminden önce Ereğli’de yaşamış olan Romalılar tarafından kilise olarak yapılmış olup, adı da Hagia Sophia’dır (İlahi Akıl-Aya Sofya).

Osmanlı Padişahı Orhan Gazi döneminde Ereğli’nin alınmasından sonra; Sultan Orhan Camii-Orhan Bey Camii ve Orhan Gazi Camii adları ile kayıtlardaki yerini almıştır. Kilise ve Cami olarak, fiziksel yapısında hep değişiklikler olagelmiştir. Cami, 1903’te 1954’te ve en son 2013’te restorasyona tabi tutulmuştur.

İlk önce Kilise olarak (Ayasofya) ibadete sunulan yapıda, halen Hıristiyanlık döneminden kalma izler kendini göstermektedir. Mesela giriş kapısında bulunan bir taş bu duruma örnektir. Yine, yapının duvarlarında Hz İsa ve Havarilerini konu alan fresklerin de olduğu (önceki yıllarda) görülmüştür.

Bu fresklerin, günümüze kadar varlıklarını sürdüremediği ve uzun yıllar sıva-boya vb sonrasındaki yıpranma nedeniyle yok olduğu düşünülmektedir. Yapının içinde çok önceleri bir kitabe olduğu ve bunun da bir şekilde yok olduğu bilinmektedir.

 

Paylaşın