Zafer Partisi Milletvekili Aday Listesini YSK’ya Sundu: Ümit Özdağ, Gaziantep’ten Aday

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Zafer Partisi, milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etti.

Haber Merkezi / Zafer Partisi Genel Başkan Ümit Özdağ, Gaziantep’te 1. sıradan milletvekili adayı oldu.

Emekli Albay Erdal Sarızeybek’i de Hatay’da 1. sıradan milletvekili adayı yapan Zafer Partisi; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Hakkari, Muş, Siirt, Tunceli, Batman ve Iğdır’da aday göstermedi.

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

ATA İttifakı’nın Adayı Sinan Oğan 100 Bin İmzaya Ulaştı

Adalet Partisi ve Zafer Partisi’nden oluşan ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) verilerine göre 100 bin imzaya ulaştı.

Haber Merkezi / Böylece Sinan Oğan; Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’nin ardından dördüncü cumhurbaşkanı adayı oldu.

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kala 100 bin seçmenin imzası ile cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmak isteyenler için süreç devam ediyor.

Adalet Partisi ve Zafer Partisi’nden oluşan ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, cumhurbaşkanlığı seçimine katılmak için gerekli olan 100 bin imzaya ulaştığını açıkladı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Oğan, “Türk milletinin aziz evlatları, Bütün zorluklara rağmen 120.000 imza hedefine ulaşacağız inşallah. Bu adaletsiz düzende sakın ola 100.000’e ulaştık, artık imza atmamıza gerek yok demeyin zira bu zaferimizi elimizden almak için her şeyi yapacaklar. Yok imzalar mükerrer diyecekler, yok kenarı ıslanmış diyecekler yok bilmem ne diyecekler… O sebeple 120 bin sayısına ulaşana kadar devam edeceğiz” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da sosyal medyadan 100 bin imzanın aşıldığını duyurdu. Oğan; Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’nin ardından dördüncü cumhurbaşkanı adayı oldu.

Sinan Oğan kimdir?

Sinan Oğan, 1 Eylül 1967 tarihinde Azerbaycan Türkü bir ailenin çocuğu olarak Iğdır’ın Melekli beldesinde doğdu. Marmara Üniversitesi İktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu olup yüksek lisans çalışmasını aynı üniversitede tamamlamıştır.

Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesi’nde (MGİMO) doktora çalışmasını tamamlamıştır. İleri düzeyde Rusça ve akademik düzeyde İngilizce bilmektedir. Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde araştırma görevlisi, Azerbaycan Devlet Ekonomi Üniversitesinde öğretim görevlisi ve Dekan Yardımcısı olarak görev yaptı.

TİKA Azerbaycan Temsilcisi oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından “Devlet Nişanı” ile ödüllendirilmiştir. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Rusya Ukrayna Araştırmaları Masası Başkanlığı yaptı. TÜRKSAM’ı kurdu ve Başkanlığını yaptı. Yayınlanmış 3 kitabı ve 500’den fazla makalesi bulunmaktadır.

Milliyet Gazetesi “Sosyal Bilimler”, Marmara Üniversitesi “Akademik Üstün Başarı” ve Ekoavrasya Derneği “Türk Dünyasına Hizmet” ödüllerinin sahibidir. “İnterpress Media Takip Merkezi” tarafından 2010 yılında televizyon ekranlarında en çok tartışılan konu ve en çok ekranda yer alan isimler üzerine yapılan bir çalışmada 131 haberle, Türkiye’de televizyon ekranlarında en fazla boy gösteren isimleri arasında yer aldı.

2011 Türkiye genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Iğdır milletvekili seçilmiştir. Türkiye-Arnavutluk ve Türkiye-Nijer Parlamentolararası Dostluk Grupları üyesi ve Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Genel Sekreteridir.

26 Ağustos 2015 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden ihraç edildi. Açtığı davayı kazanarak 2 Kasım 2015 tarihinde ihraç edildiği MHP’ye geri döndü. 10 Mart 2017 tarihinde Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Isparta Milletvekili Nuri Okutan ile birlikte MHP’den tekrar ihraç edildi.

2023 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi için ATA İttifakı tarafından aday gösterildi.

Paylaşın

Zafer Partisi’nde İstifa Furyası

Ümit Özdağ’ın genel başkanlığını yaptığı Zafer Partisi istifalarla sarsıldı. Zafer Partisi’nin Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri İsmail Türk, Pertev Kasarcı, Canan Çakır, Bekir Şahin, Şahin Çakır, Orhan Ergin ve Ertuğrul Kalafat partilerinden istifa ettiklerini duyurdular.

Yedi isim yaptıkları ortak açıklamada, “Üzülerek belirtiyoruz tek adamlık hastalığı milliyetçi vatansever kesimin en büyük şansızlığıdır” ifadelerini kullandı.

Açıklamada parti yönetimiyle ilgili şu sorunlar sıralandı:

“– Kadının adı yok.

– Liyakatin adı yok.

– Ekip ya da kadro hareketinin adı yok.

– Emeğe saygı yok.

– Sorunları ilk elden çözmek gibi bir iyi niyet yok.

– Parti içi mevcut yönetsel kadroları korumak, sürdürülebilir olmasını sağlamak gibi bir tutum yok.

– Yola çıkılanları, istisnalar haricinde yolda bulunanlarla değişmemek gibi bir ideal yok.

– Nezaket ve Demokrasi dolu bir konuşma, tartışma, çözüm, ifade ve bilhassa dinleme ortamı hiç yok.

– En tepeden en aşağıya görev alan ve katkı sunan ekipler arasında güven yok.

“Son derece hicap duyuyoruz”

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Zafer Partisi Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu Üyeleri olarak bizler 06/03/2023 tarihi itibariyle partimizle yollarımızı ayırıyor olduğumuzu siz değerli basının huzurunda ifade etmek isteriz. 26/08/2021 tarihinde 193 delege ile MAKAM İÇİN DEĞİL VATAN İÇİN ulvi amaçlarla yola çıktığımız ve tarifsiz maddi ve manevi katkı, emek, özveri ve fedakârlık ile ilerlediğimiz partimizin ne yazık ki bir şahıs şirketi görünümüne bürünmesinden ve de demokratik, saygı dolu bir konuşma, çözüm, tartışma ve dil birliğinden uzaklaşılmasından son derece hicap duyuyoruz.

Kurulduğumuz günden bu yana dördüncü kez İl Başkanlığı değişimi yaşayan ve siyasetin en büyük kalesi olan İSTANBUL başta olmak üzere ülke genelinde büyük coşku ile yaptığımız kongreler sonrası anlam veremediğimiz şekilde kongrelerin tekrarlanması sürekli olarak teşkilatlarda başkan ve yönetimlerin değiştirilerek taşların bir türlü yerine oturmaması ve de secime 69 gün kala hem seçim yeterliliğimizin olup olmadığının bilinmemesi hem de ittifak görüşmelerinin çözüme ulaşıp ulaşmadığının tarafımıza açıklanmaması bizi derinden yaralamaktadır

Bugün geldiğimiz noktada, Zafer Partimizde;

– Kadının adı yok.

– Liyakatin adı yok.

– Ekip ya da kadro hareketinin adı yok.

– Emeğe saygı yok.

– Sorunları ilk elden çözmek gibi bir iyi niyet yok.

– Parti içi mevcut yönetsel kadroları korumak, sürdürülebilir olmasını sağlamak gibi bir tutum yok.

– Yola çıkılanları, istisnalar haricinde yolda bulunanlarla değişmemek gibi bir ideal yok.

– Nezaket ve Demokrasi dolu bir konuşma, tartışma, çözüm, ifade ve bilhassa dinleme ortamı hiç yok.

– En tepeden en aşağıya görev alan ve katkı sunan ekipler arasında güven yok.

Oysa Türkiye Siyasetinin gündemini belirleyen 4’üncü parti konumuna gelecek kadar siyasete hızlı başlayan Zafer Partimiz neredeyse seçime tek başına girebilecek kadar çalışkan ve tutkulu iken, hem ülkemizde hem de dünyada milliyetçiliğin lehimize yükselmiş olduğu bir ortama rağmen, gözlemlerimiz neticesinde Parti içi yaşanan ciddi ayrılıklar, Lidere / Başkan’a odaklı siyaset anlayışı, kasten partimizin büyümesinin engellenmeye çalışılması partimizi adeta kronik bir hastalığın eşiğine getirmiş, özellikle yüzyılın afeti olan 11 ilimizde yaşanan deprem bölgelerine ziyaretler sırasında kullanılan kutuplaştırıcı ve ayırıcı siyasi üslup bizi ve bize gönül verenleri derinden etkilemiştir.

Üzülerek belirtiyoruz ki tek adamlıuk hastalığı milliyetçi vatansever kesimin en büyük şansızlığıdır. Bu olumsuzluklar kapsamında BİLİM, BİRLİK ve BARIŞ Mottosu ile kurduğumuz ama önce kendi içimizde birlik ve barışı oluşturamadığımız, BEN değil BİZ olgusunu yaratamadığımız ve de tüm iyi niyetli çabalarımız, sözlü ve yazılı uyarılarımız ile sorunlar yumağını çözemediğimiz ZAFER PARTİSİ’ nden 06/03/2023 tarihi itibariyle, tüm sıfatlarımızdan, kendi irademizle, istifaen ayrıldığımızı kamuoyu ile paylaşır, bugüne değin yolculuğumuzda bize eşlik eden dava arkadaşlarımız başta olmak üzere çalışma ve tanışma fırsatı bulduğumuz herkese teşekkürlerimizi sunarız. Her ne kadar ayrılıyor olsak bile mücadeleye devam eden arkadaşlarımıza da başarılar dileriz. Saygılarımızla.”

Paylaşın

“600 bin Suriyeli İstanbul’a Götürüldü” İddialarına Yalanlama

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bir kanalda katıldığı programda, “600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldü” iddialarını yalanladı.

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan iddiaya ilişkin yapılan açıklamada, “bir televizyon programında 600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldüğüne ve bilet paralarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandığına” ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğu bildirildi.

Açıklamada ayrıca “deprem bölgesinde yaşayan yabancıların farklı illere çıkışlarının kayıtlı ve izinli olarak sağlandığı” kaydedildi. Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler’in bir ilden diğerine seyahat etmek istediklerinde hem şehirden ayrılırken “yol izni” almaları, hem de vardıkları şehirlerde Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kayıt yaptırmaları gerekiyor.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında çok sayıda Suriyeli’nin sınırdan Türkiye’ye giriş yaptığı, Türkiye’de yaşayan ve depremden etkilenen çok sayıda Suriyeli’nin de İstanbul gibi büyük şehirlere götürüldüğü gibi iddialar gündeme getirildi. Ancak Göç İdaresi Başkanlığı bu iddiaları yalanladı.

Mülteciler Derneği depremin hemen ardından yaptığı bilgilendirmede, etkilenen 10 ilde ikamet eden geçici koruma altındaki Suriyeliler’den bölgeden ayrılırken yol izin belgesi istenmeyeceğini kaydetti.

Dernek, geçici koruma altındaki Suriyeliler’in deprem bölgesinden ayrıldıktan sonra İstanbul dışında yakınlarının bulunduğu bir ile gitmeleri durumunda, gitmiş oldukları şehirdeki göç idaresine müracaat ederek 90 gün süreli yol izin belgesi almaları gerektiğini de belirtti.

Özdağ’ın iddiasına yalanlama

Ancak Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bir kanalda katıldığı programda, “600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldüğünü” iddia etti.

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan iddiaya ilişkin dün akşam yapılan açıklamada, “bir televizyon programında 600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldüğüne ve bilet paralarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandığına” ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğu bildirildi.

Açıklamada ayrıca “deprem bölgesinde yaşayan yabancıların farklı illere çıkışlarının kayıtlı ve izinli olarak sağlandığı” kaydedildi. Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler’in bir ilden diğerine seyahat etmek istediklerinde hem şehirden ayrılırken “yol izni” almaları, hem de vardıkları şehirlerde Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kayıt yaptırmaları gerekiyor.

“42 bin Suriyeli gönüllü olarak ülkesine geri döndü”

Diğer yandan depremlerden bu yana Suriye’den Türkiye’ye “göç akını yaşandığı” iddiaları bulunuyor. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “sınırlarımız açık, Suriyeliler gelmeye devam ediyor” açıklamasında bulunurken, bu iddiayı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar önceki gün yaptığı açıklamayla yalanladı.

Akar, “Hiçbir şekilde, Suriye tarafından Türkiye’ye doğru herhangi bir göç ve intikal olmamıştır. Böyle birtakım rivayetler çıktı. Bunlar gerçeği yansıtmıyor. Türkiye’de yerleşik, evini, yakınını, çocuğunu kaybeden ve ülkesine dönmek isteyen yaklaşık 42 bin Suriyeli, gönüllü olarak ülkesine geri döndü” diye konuştu.

Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre Türkiye’de Şubat 2023 itibariyle 3 milyon 500 bin 964 geçici koruma kapsamında Suriyeli bulunuyor.

Özellikle depremin vurduğu Hatay ve Gaziantep gibi şehirlerde yoğun bir Suriyeli nüfusu bulunuyor. Göç İdaresi Başkanlığı’nın deprem öncesi Şubat 2023 verilerine göre Gaziantep’te 460 bin, Hatay’da ise 354 bin Suriyeli yaşıyordu.

Paylaşın

Yeni İttifakta Son Düzlüğe Girildi: Anıtkabir’de İlan Edilecek

Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ile Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ardından, Memleket Partisi, Zafer Partisi, Doğru Parti ve Adalet Partisi’nin dördüncü ittifakı ne zaman ilan edileceği ve dört siyasi partinin genel başkanlarının ne zaman ortak fotoğraf vereceği merak konusu oldu.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, “Biz zaten yan yanayız, beraberiz. İnşallah basın önüne de önümüzdeki haftadan sonra çıkacağımızı düşünüyorum. Biz açıklamamızı Anıtkabir’de yapacağız. Çünkü bizim partimizin kırmızı çizgileri var. Atatürkçü, cumhuriyetçi, Kuvâ-yi Milliyeci ruhla yola çıkıyoruz. Hiç taviz yok” diye konuştu.

Memleket Partisi, Zafer Partisi, Doğru Parti ve Adalet Partisi’nin oluşturduğu ittifak son düzlüğe girdi. Partilerin uzun istişarelerinin ardından dört parti birlikte yol yürüme kararı aldı.

Yürüttükleri ittifak çalışmalarına dair bilgi veren Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, dört siyasi parti genel başkanlarının önümüzdeki haftalarda yan yana basının karşısına çıkacağını söyledi, “Biz açıklamamızı Anıtkabir’de yapacağız” dedi.

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre; Vecdet Öz, “İsmi ve programının oluşturulmasının ardından açıklama safhasına girilecek” diye konuştu.

Memleket Partisi, Zafer Partisi, Doğru Parti ve Adalet Partisi olarak ittifakı kuracaklarını, başka bir siyasi partinin ittifakta yer almadığını belirten Öz, “İttifak dikey olarak oluştu. Ama bize bir sürü parti destek veriyor. Yatay olarak büyümemiz gerçekleşiyor. Örneğin Adalet Partisi’ni destekleyen iki üç siyasi parti var. Bu ittifakta yer almayabilirler ama destekleri bizimle. Biz ittifakımızı dört partiyle yapıyoruz. Mutabık kaldık” diye konuştu.

Dört siyasi partinin genel başkanlarının ne zaman ortak fotoğraf vereceği de merak konusu. Bunun çabası içerisinde olduklarını söyleyen Öz, “Biz zaten yan yanayız, beraberiz. İnşallah basın önüne de önümüzdeki haftadan sonra çıkacağımızı düşünüyorum. Biz açıklamamızı Anıtkabir’de yapacağız. Çünkü bizim partimizin kırmızı çizgileri var. Atatürkçü, cumhuriyetçi, Kuvâ-yi Milliyeci ruhla yola çıkıyoruz. Hiç taviz yok” diye konuştu.

“Hedefimiz Türkiye’nin kuruluş kodlarına Türkiye’yi geri çevirmek”

İttifakın ismi konusundaki çalışmaların devam ettiğini, bunun da önümüzdeki hafta içerisinde belli olacağını söyleyen Vecdet Öz, “Amacımızı ifade eden güzel bir ismimiz olacaktır” dedi. Öz ittifakın amacına dair ise şunları kaydetti:

Türkiye’nin kuruluş kodlarına, Kurtuluş Savaşı felsefesine, Atatürk’e, cumhuriyete uygun olacaktır. Türkiye’nin en büyük eksiği de bence bu. Bizim en önemli farkımız milli vicdanımız, yerli ve milli oluşumuz. ‘Kırmızı çizgilerimizi ihlal etmek pahasına büyüyelim’ demiyoruz. Türkiye’nin kuruluş felsefesine ters düşecek hiçbir fikriyatı benimsemiyoruz. Bizimle birlikte olacak kim varsa Atatürk ile yan yana duracak bir ölçekte olması lazım. Atatürk karşıtları, laiklik karşıtları bizimle beraber olamaz. Hedefimiz Türkiye’nin kuruluş kodlarına Türkiye’yi geri çevirmek, milli bir ekonomi, milli bir kalkınma ve milli çizgiden taviz vermeden, cumhuriyet nasıl kurulmuşsa bayrağı düştüğü yerden kaldırmak.

İttifak çalışmaları sürecinde baskı engelleme girişimleriyle de karşılaştıklarını aktaran Öz, bu duruma ilişkin ise, “Münferit aramalar oluyor. Çeşitli partilerden ‘yapmayın, etmeyin’ diye arıyorlar. ‘Bize katılın’ diyorlar. Böyle bir şey yok. Bizim felsefemize uygun olmayan bir yere icabet etmemiz uygun olmadığı gibi bizim kurduğumuz yapıya kolay kolay bunun dışındaki partinin bizimle beraber olması mümkün değil” diye konuştu.

Paylaşın

Zafer Özdağ’ın Yılmaz Güney Hakkındaki Sözleri Mahkemelik Oldu

Zafer Partisi Genel Başkanı Zafer Özdağ’ın usta sinemacı Yılmaz Güney hakkında sarf ettiği sözler mahkemelik oldu. Güney Ailesi’nin avukatı Bişar Abdi Alınak, Şile Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, Özdağ’ın kullandığı ifadelerin basit bir hakaret suçu olmadığını söyleyerek aşağılama suçu işlediğini belirtti. 

Özdağ, geçtiğimiz hafta katıldığı bir Youtube yayınında Yılmaz Güney hakkında ‘tam bir lümpen serseri’ ifadelerini kullandı. Özdağ’ın bu sözleri tepkilere neden olurken Güney Ailesi’nin avukatı savcılıkta suç duyurusunda bulundu. Alınak, “Toplumun önemli bir kesiminin sevgi ve saygısını kazanmış Yılmaz Güney’i küçük düşürme amacıyla hareket ettiği aşikardır” dedi.

Suç duyurusunda, Güney’in, Türkiye sinema tarihine senarist, oyuncu ve yönetmen olarak damga vuran bir sanatçı olduğu belirtilirken Özdağ için, “Kişinin hatırasına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçlarını işlendiği şüpheye yer vermeyecek şekilde açıktır” ifadeleri yer aldı.

Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in aktardığına göre, suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:

“Yılmaz Güney Umut filmi ile sinema tarihinde gerçekçilik akımını başlatan, 1971 olaylarında mazlum halkların yanında saf tutan mücadele eden, halkların kardeşliği ve eşitlik için kendini ortaya koyan dünya sinemasında da saygınlık yaratan öncü bir kişilikti. Bu sebeple bazı karanlık odaklar  Yılmaz Güney’in saygınlığına gölge düşürmek için beyhude bir çaba içine girmeyi görev addetmişlerdir. Şüphelinin suça konu eylemi de bu yönüyle değerlendirilmeli. Zira suça konu eylemin cezalandırılması ve sonuçları basit bir hakaret suçu olarak değerlendirilmemeli. Burada Türkiye sinema tarihine damga vurmuş dünya markası bir sinema dehasının ve temsil ettiği değerlerin korunması da amaç edinmeli. Bu sebeple savcılık makamı soruşturmayı yaparken toplumsal değerleri ve müteveffanın kişilik haklarını da koruması gerektiği gerçeği ile hareket etmesi fevkalade önem arz etmekte.”

‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlemiştir’

Özdağ’ın halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlediğini belirten Alınak, suç duyurusunda şöyle devam etti:

“Şüphelinin toplumun önemli bir kesiminin sevgisini kazanan başkaca kişilere yönelik benzer eylemlerde de bulunduğu kamuoyunun malumudur. Suç olduğunu bilmesine rağmen düşüncelerini aktarırken hakaret etmekten geri durmayan yasaları ve kanunları hiçe sayan şüpheli toplumun önemli bir kesimine duyduğu nefreti Müteveffa Yılmaz Güney üzerinden ortaya koyarak halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlemiştir.

Yasa koyucu hakaret suçunun tespitinde toplumda hakim olan telakkileri, örf ve adetleri baz alınması gerektiğini belirtmiştir. Şüphelinin sarf ettiği sözlerin telakkilere, örf ve adetler yönünden de kabul edilemeyeceği açık ve nettir. Müteveffa Yılmaz Güney’i toplum önünde aşağılamayı, küçük düşürmeyi amaç edinen toplumsal duyarlılıkları hiçe sayan şüphelinin cezalandırılması benzer eylemlerin tekrarlanmaması yönünden de büyük önem arz etmekte.

Zira milletvekili sıfatı ile düşüncelerini yayma potansiyeli olan şüphelinin bu eylemi vesilesi ile başkaca kişiler yönünden de benzer suçların işleneceği ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Toplumun belli bir kesimini tahrik eden şüphelinin cezalandırılarak ıslah edilmesi toplumsal anlamda da büyük önem arz etmekte.”

Alınak son olarak, Özdağ hakkında soruşturma başlatılarak fezleke hazırlanmasını, dokunulmazlığı kaldırılması durumunda da dava açılmasını talep etti.

Paylaşın

Siyasi Partilerden Sedat Peker’in İddialarıyla İlgili Suç Duyurusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Zafer Partisi, organize suç örgütü liderliğiyle suçlanan Sedat Peker’in rüşvet iddialarının araştırılması için suç duyurusu yaptı. Türkiye İşçi Partisi’de (TİP) suç duyurusu yapacaklarını açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), organize suç örgütü liderliğiyle suçlanan Sedat Peker’in iddialarıyla ilgili Ankara Adliyesinde savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Gerçek Gündemin haberine göre, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Özkoç, Engin Altay ve Özgür Özel ile bazı milletvekillerinin suç duyurusunda şu isimlerin soruşturulması istendi:

Ali Fuat Taşkesenlioğlu (eski Bank Asya yöneticisi, eski Halkbank genel müdürü, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı), Zehra Taşkesenlioğlu (AKP Erzurum Milletvekili), Serkan Taranoğlu (Cumhurbaşkanı Danışmanı), Sahil Orakcı (TOBB Deniz Meclisi üyesi, eski Kıyı Emniyeti Genel Müdürü), Orhan Pala (Borsa Gündem Gazetesi sahibi), Burak Taşçı (Hürriyet gazetesi yazarı), Nesrin Kakırman (eski Burdur İl Milli Eğitim Müdürü), Diyarbakırlı Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman isimli şahıslar.

“Nereye uzanırsa uzansın…”

BirGün’ün haberine göre, Muharrem Erkek, adliyenin önünde yaptığı açıklamada, “Cesaretle artık herkesin sivil toplumuyla, basınıyla, siyasetçisiyle, yargısıyla, emniyetiyle yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerine gitmek zorundayız. Ama yargının durumu da içler acısıdır. Yargı, yürütmenin ağır bir tahakkümü altında. Cumhuriyet savcıları harekete geçemiyor. Biz CHP’li vekiller olarak niçin buradayız? Cumhuriyet savcıları resen harekete geçmediği için. Halbuki kanun bu görevi savcılara veriyor. Savcılardan kapsamlı ve etkin bir soruşturma bekliyoruz. Bu iddiaların sonuna kadar takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyoruz” dedi.

Yargıya ve cumhuriyet savcılarına seslenen Erkek, “Siz bu yolsuzluk ve rüşvet çarkıyla mücadele edeceksiniz. Nereye uzanırsa uzansın, arkasında kim olursa olsun bütün bu ciddi iddiaların cesaretle üzerine gideceksiniz” diye konuştu.

“Savcıların harekete geçmesi gerekiyordu”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

Özdağ, adliye önünde yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet savcıları bugüne kadar çoktan harekete geçmesi gerekiyordu. Bugün biz suç duyurusu yapıyoruz. Biz gerçekten takipçisi olacağız. Bundan sonra başka iddialar, başka yolsuzluk kanıtları çıkarsa onların da takipçisi olacağız” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde Peker’in iddiaları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener de dünkü açıklamasında altılı masayı oluşturan partilerin iddialar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.

SPK da suç duyurusu yapacak

Sermaye Kurulu Kurulu da kendileri hakkındaki iddialarla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Ayrıca hakkındaki iddiaları reddeden ve sosyal medya hesabından açıklama yapan Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Mine Tozlu Sineren adını göreve başladığı Nisan 2018 sonrası Erzurumlu olması hasebiyle ve onun adına randevu isteyen biri dolayısıyla öğrendiğini aktardı.

Firma sahiplerinin farklı kişiler üzerinden randevu talebine cevap vermeyeceğini belirttiğini kaydeden Taşkesenlioğlu, “Bu süreçte yönetim kurulu başkanlığını yaptığı şirketin işlemleriyle ilgili inceleme ve soruşturmalar devam etti. İncelemeler sonucu rapora bağlandıktan sonra, kendisinin de içinde bulunduğu kişiler hakkında Kurul Kararıyla 2 veya 3 suç duyurusu ihbarında bulunuldu” dedi.

Sedat Peker’in rüşvet mekanizması iddialarıyla gündeme gelen Turkuvaz Medya Grubu Başkanvekili Serhat Albayrak da haberler ve iddialar ile ilgili hukuki ve cezai işlemlerin başlatıldığını duyurdu.

Paylaşın

Siyaset Hız Kazandı; Dördüncü İttifak Geliyor

Seçim hattına girildikçe siyasi partiler arasındaki ittifak çalışmaları hızlandı. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın yanı sıra sol ve sosyalist partiler arasında da ittifak çalışmaları sürerken Türkiye siyasal hayatına yeni bir ittifak daha ekleniyor. 

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Eski bakanlardan Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, Zafer Partisi, Memleket Partisi ve Milli Yol Partisi ile ittifak görüşmelerini sürdürdüklerini, eylül ayı sonunda “Türkiye İttifakı” adı altında ittifaklarını açıklayacaklarını söyledi.

Muharrem İnce liderliğindeki Memleket Partisi, Ümit Özdağ’ın genel başkanı olduğu Zafer Partisi ve Remzi Çayır’ın genel başkanı olduğu Milli Yol Partisi ile sürekli görüştüklerini, ittifak çalışmalarında sona geldiklerini belirten Doğru Parti Genel Başkanı Serdaroğlu’na göre bu partilerin çıkış noktaları, “Türkiye’nin iki ittifaka, Cumhur İttifakı ve altılı ittifaka mahkûm olmaması.”

Cumhur İttifakı ile Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışması kapsamında oluşan altılı masaya yönelik eleştirilerini dile getiren Serdaroğlu, “İki ittifakın da Türkiye’nin milli çıkarlarına uygun davranacaklarına, Anayasa’nın değiştirilemez maddelerine sahip çıkacaklarına dair çok ciddi kuşkularımız var. Kuşkudan da öte bulgularımız var” dedi.

Bir ittifakın, “Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı ve saygılıyız, “Biz Anayasa’nın ilk altı maddesine bağlıyız”, “Biz neoliberal politikalarla bir ekonomi politikası uygulamayacağız, kamu ağırlıklı karma ekonomi uygulayacağız” demesi gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, “Bu tip temel konularda fikir birliğine varacak bir ‘Türkiye İttifakı’nı, ‘Milli İttifak’ı kuracağız.  Eylül sonuna kadar bunu bitirip deklare edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Bizimle gelip görüşen sol partiler de var’

Kuracakları ittifak kapsamında 29 Ağustos tarihinde bu siyasi partilerle toplantı yapacaklarını, başka siyasi partilerin de kurdukları ittifaka katılım için taleplerinin olduğunu, çalışma yürüttükleri ittifakın adının, “Türkiye İttifakı” olacağını ifade eden Serdaroğlu, “Bu Türkiye’nin ilk milli ittifakı olacak. Sol partilerle HDP de ittifak yapıyor. Bizimle gelip görüşen sol partiler de var. Onlar da buraya bizim şartlarımıza uyarlarsa gelebilirler” diye konuştu.

“Kim bu sol partiler?” sorumuza karşılık Serdaroğlu, Vatan Partisi’nden istifa ederek Mehmet Bedri Gültekin liderliğinde kurulan partiyi işaret etti ve “Bir tanesi Sosyalist Cumhuriyet Partisi” yanıtını verdi.

‘Bizim tabanımız yüzde 20’

“Eylül sonunda bu ittifakın adı konulacak ve biz ‘Türkiye ittifakıyla’ çalışmalarımızı yapacağız. Bizim tabanımız yüzde 20. Bu büyüyecek” ifadeleriyle sözlerini sürdüren Serdaroğlu, “Ben yaşça hepsinden büyüğüm. Ben bir ağabey gibi ağabeylik yapmaya çalışıyorum. Ben ülkem için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Arkadaşlarım bana bu yetkiyi verdiler ve ülkemiz için bir şeyler yapmak için çırpınıyoruz” dedi.

Paylaşın

AK Parti’nin Oy Oranı Yüzde 30’un Altına Düştü

Yöneylem ve ORC’nin son kamuoyu yoklamasında AKP’nin oy oranı yüzde 30’un altında görünüyor. Yöneylem’in yöneticisi Derya Kömürcü, !Cumhur İttifakı’nın oy kaybı çok ciddi boyutlarda, bu hiç üstü örtülebilecek bir şey değil, çok net görünüyor” dedi.

Kamuoyu araştırma şirketlerinden ORC’nin sahibi Mehmet Pöstaki ile Yöneylem Araştırma’nın sahibi Derya Kömürcü, Sözcü’den Ruhat Mengi’ye son araştırma sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Yöneylem

Yöneylem Araştırma’nın 28 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında 27 ilde 2 bin 400 kişiyle gerçekleştirdiği son anketinde partilerin oy dağılımı şöyle:

  • AKP: Yüzde 23,6
  • CHP: Yüzde 23,5
  • İYİ Parti: Yüzde 11,9
  • HDP: Yüzde 7,2
  • MHP: Yüzde 4,8
  • Zafer Partisi: Yüzde 2
  • DEVA: Yüzde 1,8
  • Yeniden Refah Partisi: Yüzde 1,8
  • Türkiye İşçi Partisi: Yüzde 0,8
  • Gelecek Partisi: Yüzde 0,5

Kömürcü, “Cumhurbaşkanı Erdoğan aday olursa oy verir misiniz” diye soruyoruz. “Kesinlikle oy veririm” diyenler yüzde 30.7. “Erdoğan’a asla oy vermem” diyenler yüzde 60″ dedi.

Partilerin oy oranları ile ilgili de bilgi veren Kömürcü şunları söyledi:

“Bizim anketimizde kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtıldıktan sonra CHP’nin rakamı 29.4, AKP 29.6, yani ikisinin arasında binde 2’lik yani araştırmanın hata payının çok altında binde 2’lik bir fark var, İYİ Parti ise 14.9.

AKP 24 Haziran 2018 son seçimdeki oy oranının 12 puan altında ölçülüyor bugün, bu çok ciddi bir oy kaybı demektir. MHP’nin de seçimdeki oyunun 5 puan altında olduğunu görüyoruz, yani Cumhur İttifakı’nın oy kaybı çok ciddi boyutlarda, bu hiç üstü örtülebilecek bir şey değil, çok net görünüyor.

Son seçimde AKP’ye oy verdim” diyen 100 seçmenden 6-7’si bugün “CHP’ye oy vereceğim” diyor, 5’i “İyi Parti’ye oy vereceğim” diyor, dolayısıyla muhalefete geçiyor bu insanlar.”

ORC

ORC Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü Pösteki ise “Toplumda 6’lı Masa’ya güven Mayıs’ta 45.7, Haziran’da 50.6 Temmuz’da 54.9, bugün ise yüzde 57 oranına ulaştı.” ifadeleriyle yeni bir veriyi ilk kez paylaştı.

ORC Araştırma Şirketi’nin Temmuz 2022 anketinde partilerin oy dağılımı şöyle:

  • AKP: Yüzde 27,1
  • CHP: Yüzde 24
  • İYİ Parti: Yüzde 22,1
  • HDP: Yüzde 7,6
  • MHP: Yüzde 7
  • DEVA: Yüzde 2,2
  • Gelecek Partisi: Yüzde 2

Pösteki’nin değerlendirmeleri de şöyle: “İktidar partisinin 2018 genel seçimlerinde almış olduğu 42.6’lık bir oy var, bugün baktığımızda bu oy sadece bizim araştırmalarımızda değil birçok araştırma kuruluşunda yüzde 27-28 bandına gerilemiş durumda, kayıp yaklaşık 15 puan.

Yine iktidar ortağı MHP’ye baktığımızda 2018 seçimlerinde yüzde 11.1 oy almışlar, bugün yüzde 7’lik baraj sınırı etrafında olduklarını görmekteyiz, ciddi bir sorun yaşamaktalar. Cumhur İttifakı olarak değerlendirdiğimizde ise 2018’de oy oranı 53.7 olan Cumhur İttifakı’nın şu an 33.9’a gerilediğini görüyoruz, bunun da yaklaşık 20 puan olduğunu tespit ettik. Millet İttifakı’ndaki 2 parti 2018’de yüzde 33.9 almış, bugün baktığımızda 46.5 seviyesine çıkmış.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Yargıtay Verileri Güncelledi: AK Parti’nin Üye Sayısı Düştü

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı son verilere göre, AK Parti’nin 2 Mart 2022’de 1 milyon 89 bin 543 olan üye sayısı, 35 günde 5 bin 319 azalarak 11 milyon 84 bin 224’e geriledi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, faaliyette bulunan siyasi partilerin üye sayısı verilerini güncelledi. Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Yargıtay’ın 7 Nisan itibariyle açıkladığı verilerine göre AK Parti’nin üye sayısında 5 binin üzerinde azalma meydana geldi. MHP ise üye sayısını artırdı.

‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’ mutabakat metnini liderler düzeyinde imzalayan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin üye sayıları artarken Demokrat Parti’nin üye sayısı azaldı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla partide uzun süredir ‘yeni üye’ kampanyası yürütülüyor. 15 milyon üye hedefinde olan AK Parti, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı son verilere göre bu hedefinden oldukça uzak durumda. AK Parti’nin 2 Mart 2022’de 1 milyon 89 bin 543 olan üye sayısı, 35 günde 5 bin 319 azalarak 11 milyon 84 bin 224’e geriledi.

Cumhur İttifakı ortağı MHP’de ise AK Parti’nin tersine üye sayısında artış kayıtlara geçti. MHP 476 bin 823 olan üye sayısını 3 bin 62 artırarak 479 bin 885 üyeye ulaştı.

Sandık güvenliği çerçevesinde üye örgütlenmesi çalışmalarına devam eden CHP’de bir süredir gözlenen üye artış trendi Yargıtay’ın son verilerine göre de devam etti. Bir ay önce 1 milyon 315 bin 22 üyeye sahip olan parti, 15 bin 589 yeni üye ile toplam 1 milyon 330 bin 611 sayısına ulaştı.

En çok üye artıran parti İYİ Parti oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in esnaf ziyaretlerini sürdürdüğü dönemde, İYİ Parti’nin üye sayısında artış yaşandı. İYİ Parti 539 bin 929 olan üye sayısını 18 bin 18 artırarak 557 bin 947 üyeye ulaştı. Yargıtay’ın verilerine göre üye sayısını son bir ayda en çok artıran siyasi parti İYİ Parti oldu.

Gültekin Uysal’ın liderliğini üstlendiği ve Millet İttifakı içerisinde yer alan Demokrat Parti’nin üye sayısı ise bu dönemde düştü. Demokrat Parti’nin 402 bin 194 olan üye sayısı 2 bin 525 azalışla 399 bin 669’a geriledi.

AK Parti’den istifa eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kurdukları siyasi partilerin üye sayısındaki artış eğilimi son verilerde de sürdü. Babacan’ın liderliğindeki DEVA Partisi 127 bin 889 olan üye sayısını 14 bin 14 artırarak 141 bin 903 üyeye ulaştı. Davutoğlu’nun liderliğini üstlendiği Gelecek Partisi ise 52 bin 241 olan üye sayısını 3 bin 373 artırarak 55 bin 614 üyeye ulaştı.

Millet İttifakı üyesi, Temel Karamollaoğlu liderliğindeki Saadet Partisi de son bir ayda üye sayısını artıran partiler arasında yer aldı. SAADET 271 bin 210 olan üye sayısını 2 bin 78 artışla 273 bin 288’e çıkardı.

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın genel başkanlığını üstlendiği Yeniden Refah Partisi 200 bin üye barajını son verilere göre aştı. Parti 187 bin 873 olan üye sayısını 14 bin 716 artışla 202 bin 589’a çıkardı.

HDP’nin üye sayısı arttı

Kapatılması talep edilerek hakkında dava açılan ve bir yandan da ‘Demokrasi İttifakı’ çalışmalarını sürdüren HDP, son bir ayda üye sayısını arttıran siyasi partiler arasında yer aldı. Yargıtay’ın verilerine göre 42 bin 648 üyesi olan HDP, 371 artışla 43 bin 19 üyeye ulaştı.

Üçüncü İttifak kapsamında çalışmalar yürüten Türkiye Komünist Partisi (TKP), Sol Parti ve Emek Partisi’nin üye sayıları da Yargıtay tarafından güncellendi. Türkiye Komünist Partisi 4 bin 786 olan üye sayısını 92 artışla 4 bin 878’e, Sol Parti 5 bin 45 olan üye sayısını 105 artışla 5 bin 556’ya çıkardı.

Emek Partisi’nin ise 5 bin 259 olan üye sayısı 3 azalarak 5 bin 256’a geriledi. Meclis’te 4 Milletvekiliyle temsil edilen Türkiye İşçi Partisi, ise 7 bin 624 olan üye sayısı ise son bir ayda bin 152 artarak toplam üyeye 7 bin 776’a ulaştı.

CHP’den ayrılarak Memleket Partisi’ni kuran Muharrem İnce’nin partisi de son bir ayda üye sayısını artırdı. Memleket Partisi 20 bin 636 olan üye sayısını bin 704 artırarak toplam 22 bin 340 üyeye ulaştı.

Cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş’ı göstererek dikkatleri üzerine çeken Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ’ın partisi de bu dönemde üye sayısını artırdı. Zafer Partisi 2 bin 381 üyeden bin 622 artışla toplam 4 bin 3 üyeye ulaştı. Sosyal medyada gösterdiği tepkilerle ve açıklamalarıyla gündem olan Mustafa Sarıgül’ün partisi Türkiye Değişim Partisi’nin üye sayısı 8 bin 188 olarak kayıtlara geçti.

Paylaşın