Z Kuşağının Neredeyse Yarısı “İkili Hayat” Yaşıyor

Özgünlüğe değer verdiği varsayılan bir nesil için bir şeyler yolunda gitmiyor… Yeni bir araştırmaya göre; Z kuşağının neredeyse yarısı, çevrimiçi ve çevrimdışı arasında “çifte bir hayat” yaşadığını düşünüyor.

Çin merkezli teknoloji firması Lenovo ve Britanyalı araştırma şirketi OnePoll’un çalışması, yaklaşık 2 bin Amerikalının katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmada katılımcı havuzunun Z, Y, X ve “baby boomers” kuşakları arasında eşit şekilde dağıtıldığı belirtildi.

Çalışmada, Z kuşağından katılımcıların yüzde 46’sının, çevrimiçi ortamlardaki kişilikleriyle gerçek dünyadaki karakterleri arasında büyük fark olduğunu söylediği ifade edildi. “Çifte hayat” yaşadığını söyleyenlerin oranı Y kuşağındakilerde yüzde 38, X kuşağındakilerde yüzde 18 ve “baby boomers” kuşağında yüzde 8 olarak belirlendi.

Ankette ayrıca katılımcılara, internetteki kişiliklerini herhangi bir aile üyesinden saklayıp saklamadıkları soruldu. Her beş kişiden biri buna “Evet” yanıtını verdi. Z kuşağından katılımcıların yüzde 31’i çevrimiçi dünyalarını ailelerinden gizlediğini itiraf ederken, bu oran Y kuşağında yüzde 27 oldu.

Buna ek olarak Z kuşağındakilerin yüzde 53’ü çevrimiçi platformlarda kendilerini daha iyi ifade edebildiğini belirtti. Y kuşağında buna katılanların oranı yüzde 49, X kuşağındaysa yüzde 35 olarak belirlendi. “Baby boomers” kuşağındakilerde oran yüzde 23’tü.

Lenovo’nun Kuzey Amerika biriminin pazarlamadan sorumlu genel müdürü Gerald Youngblood, çalışmanın sonuçlarına ilişkin şunları söyledi:

Dünyadaki gençlerin yaklaşık beşte birinin ruh sağlığı sorunu var, bu da küresel bir krizin yansıması. Bu sosyal deneyin, zihinsel sağlık adına birbirimizin dünyasını anlama ihtiyacına dair arkadaş ve aile arasında daha fazla diyalog kurulmasını sağlamasını umuyoruz.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Z Kuşağı Anketi: ‘Millet’ İle ‘Cumhur’ Arasındaki Fark Yüzde 42

Türkiye’de gelecek seçimlerin en önemli belirleyicilerinden biri olması beklenen Z kuşağı, 1997 ile 2012 yılları arasında dünyaya gelenleri temsil ediyor. 24 Haziran 2018’deki seçimlerde Z kuşağının toplam seçmen içindeki payı yüzde 7’yken, 2023’te bu oran en az yüzde 16 olacak.

Bu kuşağa ilişkin yapılan araştırmalarda genel olarak maddi olanaksızlıklar ön plana çıkıyor. Sokak röportajlarında en çok, “Telefonunu çıkar” ifadesiyle özdeşleşen ve AKP’li olduğunu söyleyen vatandaşlar ile gençler arasındaki tartışmalar dikkat çekiyor.

BUPAR Araştırma Danışmanlık, 17-24 yaş arasındaki 2 bin 780 kişiyle yüz yüze yaptığı araştırmayla gençlerin Türkiye’nin gündemindeki sorunlara ilişkin bakış açılarına yer verdi. Buna göre AKP politikalarına destek her geçen gün azalıyor.

Cumhuriyet gazetesinden Sena Tufan’ın haberine göre ilk defa oy kullanacak seçmenlerin yüzde 65’i Millet İttifakı’na oy vereceğini söylerken, Cumhur İttifakı’na oy verecek yeni seçmen oranı yüzde 23 oldu. Yüzde 12’si ise diğer partiler ve ittifak dışı partilere oy vereceğini belirtti.

‘Yeni biri cumhurbaşkanı olsun’

“Yapılacak ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar seçilmesini mi istersiniz yoksa yeni biri mi cumhurbaşkanı olsun?’’ sorusuna verdikleri yanıtla gençler, değişimden yana olduklarını, yeni bir cumhurbaşkanı istediklerini ortaya koydu.

Gençlerin yüzde 72’si “yeni biri cumhurbaşkanı olsun” derken yüzde 20.5’i “Recep Tayyip Erdoğan olsun” dedi. Yüzde 7.5’lik bir kesim ise “Kararsız” olduğunu belirtti.

‘Ekonomi daha kötü olur’ diyenlerin oranı yüzde 75

Araştırmaya katılanların yarısı “Gelirim giderimi karşılamıyor, eski birikimlerimi harcıyorum’’ derken, gençlerin yüzde 30’u ailesinden yardım alarak geçindiğini belirtti. “2022’de sizin ekonomik durumunuz ile ülkenin ekonomik durumu nasıl olur’’ sorusuna, “Daha kötü olur’’ diyenlerin oranı yüzde 75. “Kendinizi genel olarak mutlu hissediyor musunuz’’ sorusuna ise yüzde 70 “hayır’’ yanıtını verdi.

“Yurtdışında okumak ister misiniz’’ sorusuna yanıt veren lise öğrencilerinin yüzde 77’si “Evet’’ derken, yüzde 12’si “Hayır’’ yanıtını verdi. Yüzde 11’i ise ‘Şu anda karar veremiyorum’ dedi. Üniversite öğrencilerinin yüzde 71’i “Dünya genelinde ülkemizdeki üniversitelerin kalitesi ve saygınlığı azalıyor” derken yüzde 9’u ise “Dünya genelinde ülkemizdeki üniversitelerin kalitesi ve saygınlığı artıyor” yanıtını verdi.

‘Gezi davası siyasi’

Gezi eylemlerinin demokratik bir hak kullanımı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 40 iken, 15 Temmuz darbe girişiminin dış güçlerin organizasyonu olduğunu düşünenler ise yüzde 20’de kaldı. Gezi Davası’nda açıklanan kararları doğru ve hukuki bir karar olarak değerlendirenler yüzde 20, “Siyasi bir karardır’’ diyenlerin oranı ise yüzde 40 olarak kayda geçti.

Sığınmacı politikası eleştirisi

Gençlerin yüzde 90’ı sığınmacıların ülkelerine dönmeleri gerektiğini ve vatandaşlık verilmesinin doğru bulmadıklarını belirtti. Konut alan yabancılara vatandaşlık verilmesine de yüzde 90’ı karşı çıktı. Gençler, ‘’İktidarın Suriyeli ve Afgan politikalarını destekliyor musunuz?’’ sorusuna yüzde 9 oranında ‘Evet’, yüzde 85 oranında ‘Hayır’ yanıtını verdi.

Paylaşın

Türkiye’de Gençlerin Yüzde 73’ü Yurtdışında Yaşamak İstiyor

Almanya merkezli Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) Derneği, Türkiye’de Z kuşağı üzerine bir araştırma yayınladı. 28 ilde ve 3 bin 243 kişiyle yüz yüze araştırma Z kuşağının sosyo-ekonomik ve sosyo-politik durumunu, Türkiye’nin güncel sorunlarına bakışını ve geleceğe dönük beklentilerini içeriyor.

Araştırmaya göre 18-25 yaş kuşağındaki gençler politikacılara ve siyasi partilere güvenmiyor, gençler yurtdışında yaşamak istiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 18-25 yaş grubunda yaklaşık 7 milyon kişi var.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre gençlerin yüzde 82,9’u “Türkiye’de gelir dağılımının dengesiz olduğunu, eşit olmadığını” söylüyor. Türkiye’de gelir dağılımının dengeli ve eşit olduğunu söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 1,8.

İşsizlik konusunda araştırmaya katılanların yüzde 87,3’ü “Türkiye’de çok fazla işsizlik var” görüşünü dile getiriyor.

Gençler, işsizliğin birinci nedeni olarak “adam kayırmacılık ve torpili” gösterirken, yüzde 64,1’i de “kamuya işe alımlarda ehliyet ve liyakate göre davranılmadığını düşündüğünü” belirtiyor.

Gençlere memnuniyet ve mutluluk durumları sorulduğunda yüzde 55,2’sinin “şimdiki yaşamından ne tam olarak mutlu ne de mutsuz olduğu” yanıtını verdiği görünüyor. Katılımcıların yüzde 25,8’i ise, şimdiki hayatından hiç memnun olmadığını, aksine mutsuz olduğunu ifade ediyor.

Ne Cumhurbaşkanı ne de yargı: Gençler kimseye güvenmiyor

Araştırma, Türkiye gençliğinin yarısından fazlasını oluşturan yüzde 56,1’lik kesiminin politikacılara “hiç güvenmediğini” ve bu oranın “güvenmem” diyenlerle birlikte yüzde 76,7’ye çıktığını gösteriyor.

Bu yüksek düzeyde güvenmeme halinin siyasi partiler için de geçerli olduğu yine araştırma sonuçlarında görülüyor. “Hiç güvenmem” ve “güvenmem” diyenlerin toplamı yüzde 75,9.

Veriler, yüzde 48 oranında gençlerin Cumhurbaşkanına “hiç güvenmediğini” ve bu oranın “güvenmem” diyenlerle birlikte yüzde 58,8 olduğunu gösteriyor.

Yüzde 8,9’luk bir grup Cumhurbaşkanına “çok güvendiğini,” yüzde 10,5’lik diğer bir kesim ise “güvendiğini” kaydediyor.

Polis teşkilatına güven duyanların oranı yüzde 47,5, orduya güven duyanların oranının yüzde 68,1 olarak görüldüğü araştırmada, adalet sistemine güvensizlik duyanların oranının yüzde 63,6, medyaya güvensizlik oranının ise yüzde 62,4 olduğu görüntüleniyor.

Benzer şekilde gençler, yüzde 56,7 oranında din adamlarına da güvenmiyor. Bilim insanlarına duydukları güven düzeyi sorulduğunda ise yüzde 70,3’lük bir kesim güvendiği yanıtını veriyor.

Gençler AB’ye güvenmiyor ama üyelik istiyor

Araştırma, gençlerin uluslararası kuruluşlara bakışını da yansıtıyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) duyulan güvensizlik yüzde 48,1, Avrupa Birliği’ne (AB) duyulan güvensizlik yüzde 50,6 ve NATO’ya ise yüzde 52,5 oranında raporlandırılıyor.

Ancak gençlerin yüzde 42’si “Bence Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olursa bizim için çok iyi olur” diyor. “Türkiye’nin hiçbir şekilde AB’ye üye olmasını istemem” diyenler de yüzde 14,2 olarak görünüyor.

Gençler, ‘mülteci politikası değişmeli’ diyor

Gençlerin yaklaşık yüzde 80’i devletin Suriyelilere yönelik göçmen politikasını olumlu bulmadığını ve uygulanan politikaların değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Katılımcıların yüzde 41,5’i Suriyeliler yerine Türk vatandaşlarına yardım edilmesi gerektiğini, yüzde 26,6’sı ise Suriyelilere sadece beslenme, barınma ve sağlık konularında yardım edilmesi ve diğer hiçbir konuda yardım yapılmaması gerektiğini düşünüyor. Gençlerin yüzde 56,7’si, Suriye’de barış olduğunda ve durum düzeldiğinde hepsinin kendi ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğini kayda geçiriyor.

Türkiye’nin kötü yönetildiğini düşünüyorlar

Verilere göre, gençlerin yüzde 62,5’i “Ülkenin bugünkü yönetiminden hiç memnun değilim, Türkiye kötü yönetiliyor” diye görüş belirtiyor. Bu soruya “yönetimden çok memnunum” diyenlerin oranı yüzde 5,9. Katılımcıların dörtte biri ise bugünkü yönetim durumunu orta halli -ne iyi ne de kötü yönetiliyor- olarak değerlendiriyor.

İnsan haklarına önem verildiğini, çok saygı gösterildiğini düşünenlerin oranının sadece yüzde 3,7 olması, “insan haklarına hiç saygı veya pek saygı gösterilmiyor” diyenlerin yüzde 65,9 olarak çıkması gençlerin bu konuda da memnun olmadığını gösteriyor.

Araştırmada gençlere, “Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?” sorusu da yöneltiliyor. Yüzde 35,2’lik bir kesim “Türkiye’nin geleceğini çok iyi görmüyorum, geleceğinden umutsuzum” yanıtını verirken, yüzde 27,6’lık bir kesim ise “Türkiye’nin geleceğini çok iyi görmüyor olmasına karşın, Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduğunu” söylüyor. Yüzde 19,4’lük bir grup ise Türkiye’nin durumunun hep aynı olduğunu ve bir değişiklik olacağını düşünmediğini ifade ediyor. Türkiye’nin geleceğini çok iyi gören ve gelecekten umutlu kesim ise sadece yüzde 10.

Araştırmaya katılanların dörtte üçü yakın gelecekte Türkiye’yi bekleyen birinci öncelikli sorun olarak ilk sırada ekonomik çöküntü, enflasyon yüksekliği ve hayat pahalılığını gündeme getiriyor.

Yüzde 73 Türkiye dışında yaşamak istiyor

Araştırmanın en önemli bulgularından biri “İmkânınız olsa Türkiye’de mi yaşamak istersiniz yoksa başka bir ülkede mi?” sorusuna verilen yanıtla ortaya çıkıyor.

Gençlerin yaklaşık yüzde 72’9’u fırsat verilse veya imkânı olsa Türkiye dışındaki bir ülkede yaşamak istediğini belirtiyor. Bu grubun ilk tercihi yüzde 30,6’lık bir oranla başta Almanya, İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri. ABD, Kanada ve İskandinav ülkeleri de verilen yanıtlar arasında.

Araştırmada, “İlginç olan, araştırmaya katılanlar, uluslararası ilişkiler anlamında Batılı ülkeleri güvenilmez bulsalar da, imkân verilse o ülkelerde yaşamayı düşünmekten de geri durmamaktadırlar,” yorumuna yer veriliyor.

Başka ülkelerde yaşamak isteğinin motivasyonlarına bakıldığında ise ilk sırada yüzde 32,4’lük bir oranla, “Oradaki yaşam koşullarının Türkiye’deki yaşam koşullarından daha iyi olması” gerekçesi yer alıyor. Gidilecek ülkede insan haklarının daha gelişmiş olması, daha fazla özgürlük olması ve Türkiye’de iş sorunu ve orada daha kolay iş bulabileceği gerekçeleri de sıralanıyor.

“Sorunlardan siyasetçiler sorumlu”

Bugünkü sorunlardan kimlerin sorumlu olduğuna ilişkin soruya gençlerin yüzde 38,9’u “iktidar ve muhalefet tüm siyasetçiler” yanıtını veriyorlar.

Bununla birlikte, Türkiye’nin bugün yaşamakta olduğu sorunların sorumlusunun Cumhurbaşkanı olduğunu belirtenler, yüzde 34,6 ile ikinci en büyük grubu oluşturuyor. Gençlerin yüzde 5’i dış düşmanları, yüzde 8,5’i ise iç düşmanları işaret ediyor.

Gençler kime oy verecek?

“Yarın seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yer aldığı araştırmada, “AKP’ye oy veririm” diyenlerin yüzde 10 ve müttefiki MHP’nin yüzde 4,4 olarak görülüyor.

Araştırmaya göre, CHP’ye oy vereceğini ileten gençlerin oranı yüzde 23,9, İYİ Parti’ye yüzde 4,9, HDP’ye yüzde 4,7 olarak çıkıyor.

Araştırma, bununla birlikte, “Kararsızım (yüzde 16,8)”, “Oy kullanmayacağım (yüzde 12,4)” ve “Cevap vermek istemiyorum (yüzde 15,5)” seçenekleri de toplamda katılımcıların neredeyse yarısına yakın bir oranı (yüzde 44,7) oluşturuyor.

Paylaşın

Z ve Y Kuşağı Saç Modeli Trendleri

Instagram, Facebook, Twitter ve diğer sosyal medya platformları sayesinde dünya bize, biz dünyaya bu kadar yakınken, her gün moda trendleriyle hayatımızı etkileyen genç bireylerle karşılaşırız ve herkes trend olanı ister.

Haber Merkezi / Bu trendler artık sadece büyük markalar veya tasarımcılar tarafından değil, sosyal medya fenomenleri tarafından belirleniyor. Dolayısıyla kuaför endüstrisi bu gençlerden etkilenmiş gözüküyor. İşte Z kuşağı ve Y kuşağı arasında hit olan bazı saç trendleri.

Yanaktan çene altına kadar düz, şık bir bob kesim, ‘flob’a bakıyoruz evet bu, püsküllü olabilir. Lob (uzun bob) ve kademeli bob veya A line bobs (arkadan daha kısa öne doğru) ilgi odağı oldular, ama şimdi ‘flop’ zamanı!

Klasik saç kesiminin modern bir versiyonu; terture, hareketten hoşlananlar için trend oluyor. Her şey ruh halinize bağlı.

Nazik bir perdeleme olmadan cazibe tamamlanmış sayılmaz. Uzun uzamış kilitli saçlarının tadını çıkarabilirsiniz ama yine de bir değişiklik isteyenler için, uzunluğunu koruyun ve sadece havalı bir perdeleme uygulayın. Yüzünüzü çerçevelemek için küçük bir bölüm kesilir. Hareketi kolaylaştırır, saç uzunluğundan ödün vermeden size mükemmel ve yeni bir görünüm kazandırır.

Maceracı olanlar için tek at kuyruğu. İster fuşya pembesi ister en uç leylak rengi olsun, aralarından seçim yapabileceğiniz bir renk yelpazesine sahipsiniz; sıkıcı saçlara biraz hareket katmak gerek!

Modası asla geçmeyecek tek şey sağlıklı saçlar! Serum ile birlikte iyi bir şampuan ve saç kremi kullandığınızdan emin olun. Renk seçerken stilistinizden renginizde plex kullanmasını isteyin. Bu, saçınızı boyarken koruyacak ve güçlendirecektir. En önemlisi, sizi ve kişiliğinizi anlayacak bir stilist seçtiğinizden emin olun. Yüzünüze, cildinize, gözlerinize ve kişiliğinize neyin uygun olduğu konusunda mutlaka profesyonellere danışın.

Paylaşın