Tatilciden Sonra Turizmci De Yunanistan’a Kaçtı

Yunanistan’da turist sayısı ve geliri rekorlar kırarken, Türkiye’den giden turistlerde bu rekorlara önemli katkıda bulunuyor. 2024 yılı sonu itibarıyla Türkiye’den Yunanistan’a giden turist sayısının 1,2 milyonu bulması bekleniyor.

Yunanistan’a bağlı adalara turist taşıyan feribotların hareket ettiği Ayvalık ve diğer Ege ilçelerinde uzun kuyrukların oluşmasına sebep olurken, müşterisinin peşinden Türk işletmecilerin de Yunan adalarına yönelmesi dikkat çekiyor. Adalarda çok sayıda Türkçe isimli tabelanın yanı sıra, garsonların da Türk olması dikkat çekiyor.

Kapıda vize uygulaması sebebiyle son dönemde Yunan adaları Türk turistlerin akınına uğradı. Bu gidişte ülkemizin Bodrum, Çeşme, Alaçatı gibi tatil yörelerindeki fahiş fiyatlar da etkili oluyor. Bu durumdan ülke turizmi olumsuz etkilenirken, Yunanistan’da turist sayısı ve geliri bakımından rekorlar kırılıyor. Üstelik Türk turistler bu rekorlara önemli katkı sağlıyor.

Yunan adalarına turist taşıyan feribotların hareket ettiği Ayvalık ve diğer Ege ilçelerinde uzun kuyrukların oluşmasına sebep olurken, müşterisinin peşinden Türk işletmecilerin de Yunan adalarına yönelmesi dikkat çekiyor. Adalarda çok sayıda Türkçe isimli tabelanın yanı sıra, garsonların da Türk olması dikkat çekiyor.

Bodrum’da turizmcilik yapan ve ismini açıklamak istemeyen bir işletmeci “Daha bu yıl 2 işletmecinin kiralama yoluyla orada işletmecilik yapmaya başladığını biliyorum. Önce işletmecilikli başlayıp şartları sağlayınca satın alma yapmayı amaçlıyordu” dedi.

Yunanistan, 2023 yılında 32 milyon 735 bin turist ağırlayıp 21 milyar dolar gelir elde etti. Yunanistan Turizm Konfederasyonu (SETE) verilerine göre 2024’ün ilk 3 ayında Yunanistan’a giden turist sayısı, 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 15,7 artarak 2 milyon 840 milyon oldu.

2023 yılının tamamında Türkiye’den Yunanistan’a 1 milyona yakın turist gitti. Sadece bayram döneminde Yunan adalarına giden turist sayısı 26 bini geçti. 2024 yılı sonu itibarıyla toplam Türk turist sayısının 1,2 milyonu bulması bekleniyor.

Tatilci rotayı değiştirdi

Bodrum ve Çeşme gibi bölgelerdeki yüksek fiyatlar yerine vatandaşlar daha uygun fiyatlı olan Avşa adası, Erikli, Enez, Gelibolu, Ayvacık, Asos, Ayvalık, Erdek, Sarımsaklı, Silifke ve Alanya gibi yerlere rağbet gösteriyor. Turizm acentesi Erkan Aydın “Bırakın yerli turisti, yabancılar bile artık Bodrum, Çeşme gibi merkezleri pahalı buluyor. Onlar da Alanya, Balıkesir, Çanakkale bölgelerine yöneldi” dedi.

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, gurbetçi de yüksek fiyatlardan şikâyetçi. 2021 yılında Türkiye’ye gelerek 3 bin Euro bozduran bir gurbetçi, ailesiyle 10 gün rahat tatil yaparken, bu yıl 6 bin Euro bozdurduğu hâlde yetmediğini, sosyal medya hesaplarından paylaşınca çok sayıda gurbetçinin “Kendi ülkemizde kandırılıyoruz” yorumları da dikkat çekmişti.

Paylaşın

Erdoğan – Miçotakis Ortak Basın Açıklamasında ‘Hamas’ Polemiği

Erdoğan ve Miçotakis, ortak basın toplantısında ‘Hamas’ polemiği yaşandı. Miçotakis, “Türkiye’den değişik bir yaklaşımla Hamas’ı terör örgütü olarak gördüklerini ancak Gazze’deki sivillerin korunması gerektiğinde hemfikir olduklarını” ifade etti.

Erdoğan ise, “Öncelikle teşekkür ediyorum. Mutabık kalmadığımız önemli bir konu var. O da ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas ta 1947’den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu topraklarının işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

Erdoğan, Miçotakis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin ana giriş kapısında karşıladı. Türkiye ve Yunanistan bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Görüşme sonrası Erdoğan, Miçotakis basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kendisine bir kez daha sizlerin huzurunuzda Ankaramıza hoşgeldiniz diyorum. Aralık ayında Atina’yı ziyaret etmiştim. Diyalog kanallarını açık tutma, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik.

Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesiyle kayıt altına almıştık. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyeti dolayısıyla teşekkür ediyorum. Türkiye-Yunanistan arasındaki işbirliği ruhunun güçlenmesinin hem her iki ülke hem de bölge için hayırlı olacağı inancındayız.

Son derece verimli, samimi ve yapıcı görüşme gerçekleştirdik. İkili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik. Geçtiğimiz yıl 6 milyar dolar gerçekleşen ikili ticaretimizi 10 milyar dolara çıkarma hedefiyle çalışıyoruz.

Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma çabalarımıza büyük katkı sağlayacaktır. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz tabii afetler karşısında komşuluk hukukunu hep yerine getirmiş, birbirinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Afet ve Acil Durum Yönetimi alanında mutabakat zaptı bu konulardaki ahdi zeminimizi sağlamlaştırmıştır.

Sağlık ve tıp bilimleri alanındaki anlaşmayla işbirliğimizi tahkim etmiş olduk. Türk Yunan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldık. Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk iradesine bağlıyız. FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleri gündemimizdeydi. Yunanistan’la terör örgütleriyle mücadele anlayışımız giderek güçleniyor.

Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan’dan beklentilerimizi bugün bir kez daha sayın Başbakan ile paylaştım. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı çözüme kavuşturulması muhimdir.

Görüşmelerimizde Gazze’de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda fikir teatisinde bulunduk. İsrail yönetimi ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri duymuyor. Masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor.

Masum sivillerin katledilmesi karşısında uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya bu zulme ortak olmayalım çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm insanları buradan bir kez daha selamlıyoruz. BM Genel Kurulu’nun Filistin’in tam üyeliği konusunda aldığı karar, Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin tesisi olduğunu görülmüştür.

Türkiye olarak İsrail’i ateşkese zorlamaya, Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan’ın da katliamın durdurulması amacıyla yürütülen çabalara destek olmasını bekliyoruz. Yunanistan’la aramızda çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancımı paylaşmıştım. Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz.

Türkiye herkesin malumu olduğu üzere kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan ülkedir. Kariye Camimizi 2020’de aldığımız karar sonrasında titiz restorasyon sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO kültür varlığı olan her bir eserin korunmasında tüm insanlığın istifadesine sunulmasına önem veriyoruz. Kariye Camii de herkesin ziyaretine açıktır. Sayın Başbakan ve kıymetli heyetine ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.”

Daha sonra sözü alan Başbakan Miçotakis, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanı, sevgili Tayyip Bey, hanımefendiler, beyefendiler ben şundan başlamadan edemeyeceğim. Öncelikle olağanüstü misafirperverliğiniz için size ne kadar müteşekkir olduğumuzu dile getirmek istiyorum.

Bu dördüncü ziyaret oldu ve bu ziyaretlerin sayısı da şunu gösteriyor aramızdaki iki komşu olarak anlayış ve ilişki ortamı devamlı daha olumlu şekilde gelişiyor.

Bu pozitif ilişkiler çok olumlu bir günlük yaşamı gerçekleştirmemize yardımcı oluyor. Tabii ki biz Atina’da gerçekleştirilmiş 5. toplantısından ve imzalanan mutabakat zaptı ardından bu olumlu gelişmeleri devam ettirmeye kararlı olduğumuzu gösterdik. Özellikle güven artırıcı önlemler ve başka pozitif işbirliği ajandası bizim yöremizde istikrarı sağlayacak önemli önlemlerdir.

Bu yaklaşım elle tutulur sonuç vermiş bulunuyor. Tabii ki bu sonuçları kazan kazan zemininde elde etmiş bulunuyoruz. Mesela ekonomi, yani yatırımlar artmıştır ve ekonomik anlamda işbirliği, ticaret işbirliği hacmi gün be gün gelişmektedir.

Aynı zamanlarda geçen Mart ayında Türk ve Yunan iş adamları çok önemli konsey gerçekleştirmiş bulundu. Bu konsey üyelerinin çalışmaları sayesinde ortaya koyduğumuz hedefi gerçekleştirmek konusunda kararlı olduğumuzu tekrar edebilirim.

İki halk benim bağlandığım şekilde çok önemli bir inisiyatifin meyvelerinden faydalanmaya başladılar. 10 Ege adasında vize muafiyetinden faydalanarak serbestçe ziyaret edebiliyorlar.

Sınır kapısında yapılan kısa bir kontrolden sonra hem hızlı hem kısa bir sürede gerçekleştirilebilen süreçtir. Bunun ekonomik alanda da önemi vardır. İki halkın daha az bürokrasi acısından, ıstırabını yaşamadan birbirleriyle bir araya gelmeleri, tanımaları çok büyük önem arz etmekte.

Aynı zamanda düzensiz göç meselesine değinme fırsatımız oldu. Ümitsiz insanların acısını istismarını yapan insan tacirlerini durdurmak için sarf ettiğimiz çabalar olumlu sonuçlar vermeye başladı. Türkiye bu konuda çok kararlı. Çok pozitif katkıda bulundu. Avrupa kararları ışığında da Türkiye’nin Avrupa fonlarından bu konuda faydalanabilmesi için çalışıyoruz.

Azınlıklar meselesinde de dile getirdiğiniz gibi beşeri bir dostluk köprüsü rolünü üstleneceklerini sanıyorum. Azınlıklar iki ülkenin renklerine katkıda bulunmakta. Trakya’da hristiyan ve müslüman nüfus çok ahenkli bir şekilde bir arada yaşamlarını sürdürmektedir.

Daha önce de altını çizdiğim gibi azınlıkların, dini bir azınlık olduğunu Lozan Antlaşması çerçevesinde görebiliriz. Tabii ki burada eşit vatandaşlık ilkesi ışığında bu müslüman vatandaşlarımıza Yunan devletinin bu ilke sayesinde iyi davrandığına inanıyorum.”

Müslüman azınlığın biz Yunanistan’ın sosyal ve kültürel hayatına katkısı çok büyüktür. Ne yazık ki Türkiye’de hristiyan azınlığın sayısı ufalmıştır. Burada da dini özgürlük ve hristiyan eserlerinin UNESCO anlaşmalarında ve şartlarında öngörüldüğü gibi koruma altına alınması gerektiğine inanıyoruz.

Açıklıkla ve samimiyetle dile getirdiğim gibi Kariye Camii’nin tekrar bir ibadet yeri olarak işlev görmesi bizim için üzüntü yaratan bir gelişme oldu. Bu olağanüstü mekânın bütün insanlığın bir eseri olduğunu, bütün insanlığa ait olduğuna inanıyorum.

Rusya’nın despotik tavrını hem de Ortadoğu’da gerçekleşen gelişmelerin karşısında bunları reddettiğimizi dile getirdik. Türkiye’de özellikle Ortadoğu konusunda görüş ayrılığı söz konusu olmaktadır. İsrail’in bir terörde verdiği kurbandan sonra Gazze bölgesine girmesi ve terör örgütü olarak kabul ettiğimiz Hamas’ı Türkiye’nin değişik bir yaklaşımla, değişik bir nitelemeyle gördüğünü biliyoruz. Ancak bölgede akan kanın durdurulması konusunda ikimizi de hemfikiriz. Gazze’deki sivil insanların korunması gerektiği konusunda hemfikiriz.

Refah’ta bir kara işgalinin ve hücumunun kabul edilmez olacağı konusunda hemfikir kaldık. Uluslararası camianın üyesi olarak bu konularda mutabık kaldık. Çözümü henüz kavuşmamış Kıbrıs konusunda da uluslararası mevzuat ışığında bir çözüm bulmak çok önemli.

BM Genel Sekreteri Yardımcısı’nın söylediği gibi Güvenlik Konseyi’nin öngördüğü yapıcı görüşmeler sayesinde iki tarafın bu sorunu çözüme bağlayacağını umduğunu söylemişti. Biz de buna katılıyoruz. Yunanistan var olan zorluklara rağmen Türkiye’nin AB ortaklık sürecine destek vermeye devam etmektedir. AB-Türkiye ilişkilerinin yakın gelecekte olumlu şekilde tekrar hayata geçirileceğine inanıyoruz.

Sayın dostum, görüş ayrılıklarına rağmen biz kazan kazan zemininde bir işbirliğine açık olduğumuzu bu aşamada bile ispat etmiş olduğumuzu söyleyebiliriz. Sivil koruma konularında işbirliğimizi daha da geliştireceğimiz konusunda mutabık kaldık. İklim değişikliği, deprem coğrafyaları içinde yer almamız bizi mutlaka afet ve acil durum yönetimi konusunda işbirliğine götürüyor.

Dışişleri bakanlarımızın görüşmeleri sayesinde çok olumlu adımlar atmış bulunuyoruz bu son yıl içerisinde. Çok hızlı ve istikrarlı adımlardan sonra tekrar hem Washington’da hem New York’ta NATO’da tekrar görüşme fırsatı elde edeceğimize inanıyorum. Çok teşekkür ederim.

“Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyorum”

Tekrar sözü alan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Öncelikle teşekkür ediyorum. Mutabık kalmadığımız önemli bir konu var. O da ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas, 1947’den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu topraklarının işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Ve bu direniş örgütü ne yazık ki İsrail’in acımasız 45 bini bulan şu andaki insan kaybına karşı oraları koruma mücadelesini veren bir direniş örgütü durumundadır.

Bunu görmemiz lazım ve şu an itibariyle 40 bini aşmış insanını kaybetmiş olan Hamas’a eğer terör örgütü dersek bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum; tam aksine Hamas’ı kendi topraklarını, insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum. Bunlara karşı sizlerin de nitekim BM’de sizler de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız, bundan dolayı sizlere ayrıca teşekkür ediyorum. Orada bir terör örgütünü olmadığını sizler de ortaya koydunuz.

Şimdi burada terör örgütü derseniz buna üzülürüz. Asla Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyorum. Adım adım takip ediyorum. Ülkemde şu an 1000’i aşkın Hamas’ın mensupları hastanelerimizde tedavi altında. Böyle işi sürdürüyoruz. Yanlış yaklaşımınıza asla katılamam, bu haksızlık olur. Bunca Hamaslı öldürülüyor, tüm Batı malum bunlara her türlü silah, mühimmatla saldırıyor. Bütün bunlar karşısında 1947’den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen İsrail tarafından, sizler buna terör örgütü derseniz üzülürüm.”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis şu cevabı verdi: “İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için mutabık olalım. Hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Filistinli halk acımasız politikaların kurbanıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağolun” dedi.

Paylaşın

Bakan Fidan’dan Ankara – Atina Arasında ‘Yeni Dönem’ Vurgusu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan ile ilişkilerde “yeni ve olumlu bir döneme” girildiğini belirterek, “Komşumuz Yunanistan ile ön koşulsuz olarak diyaloğu sürdürmeye ve ilişkilerimizi her alanda ortak menfaatler temelinde geliştirmeye hazırız. Sorunlarımızı karşılıklı hak ve çıkarlara saygılı ve uluslararası hukuk temelinde çözebiliriz” dedi.

Bakan Fidan, “Geçtiğimiz temmuz ayında düzenlenen NATO zirvesi esnasında Sayın Cumhurbaşkanımız ile Yunanistan Başbakanı bir araya gelmişlerdi. O dönemde iki lider tekrar olumlu bir hava içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin ele alınmasını, sorunların yeni bir perspektifle çözülmesi konusunda fikir birliğine varmışlardı. Dışişleri bakanlarına da bu konuda görev vermişlerdi” diye konuştu.

Ankara’ya bir çalışma ziyareti düzenleyen Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi.

Bakanlar görüşmenin ardından yaptıkları açıklamalarda olumlu mesajlar verdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile görüşmesinin ardından, “Komşumuz Yunanistan ile ön koşulsuz olarak diyaloğu sürdürmeye ve ilişkilerimizi her alanda ortak menfaatler temelinde geliştirmeye hazırız. Sorunlarımızı karşılıklı hak ve çıkarlara saygılı ve uluslararası hukuk temelinde çözebiliriz” dedi.

Yunanistan ile ilişkilerde “yeni ve olumlu bir döneme” girildiğini belirten Fidan, “Geçtiğimiz temmuz ayında düzenlenen NATO zirvesi esnasında Sayın Cumhurbaşkanımız ile Yunanistan Başbakanı bir araya gelmişlerdi. O dönemde iki lider tekrar olumlu bir hava içerisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin ele alınmasını, sorunların yeni bir perspektifle çözülmesi konusunda fikir birliğine varmışlardı. Dışişleri bakanlarına da bu konuda görev vermişlerdi” diye konuştu.

Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs

Sorunların iki komşu ve müttefik arasında yapıcı diyalog yoluyla çözüleceğine dair inancını yinelediğini ifade eden Fidan, görüşmede Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunların kapsamlı şekilde değerlendirildiğini belirtti. Fidan, “Ege’de görüş ayrılıklarımız var. Bunları geçmişte istişari görüşmelerde de ele alıyorduk. Sürecin önümüzdeki dönemde yeniden başlaması üzerinde durduk. Sorunların çözümüne yeni yaklaşımlar getirmek konusunda hemfikir olduk. Doğu Akdeniz bağlamında Türkiye olarak her zaman hakça paylaşım ilkesini savunduk. Kıbrıs meselesi konusunda da mevkidaşım ile görüş alışverişinde bulunduk. Kıbrıs meselesinin çözümüne ilişkin görüşlerimiz belli. İki garantör ülke olarak bu konuyu görüşmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Görüşmede yasa dışı göç  konusunun da ele alındığını ifade eden Fidan, “Yasa dışı göç konusu rekabet değil, iş birliği alanı olmalı” dedi.

“Türkiye’nin AB yönelimini destekliyoruz”

Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis  ise görüşmede Kıbrıs, Türkiye’nin AB yönelimi, göçmen konusu gibi konuların gündeme geldiğini belirtti.

Yunan Bakan şöyle konuştu: “Kıbrıs konusu ile ilgili olarak bizim tezlerimiz, görüşlerimiz biliniyor. Burada asıl kritik olan adım görüşmelerin bir an önce başlaması. Türkiye’nin AB yönelimi ile ilgili olarak da şunu söyleyebilirim ki, Yunanistan uzun yıllardır Türkiye’nin AB yönelimini desteklemekte; tabii bunu yaparken de Türkiye’nin AB kriterlerini yerine getirmesi koşuluyla bu desteği sağlamakta… Üyelikle ilgili müzakerelerin elimizden gelen katkıyı sağlamaya hazır olduğumuz belirtmek istiyorum.”

Türkiye ve Yunanistan cumhurbaşkanlarının iki hafta sonra New York’taki BM Genel Kurulu marjında bir araya gelmesi bekleniyor. Görüşmelere ekim ayında Yunanistan’da bakan yardımcıları düzeyinde siyasi istişarelere ve ortak eylem planı toplantıları ile devam edilmesi planlanıyor.

Paylaşın

Aleksis Çipras, SYRIZA Genel Başkanlığından İstifa Etti

Yunanistan’da ana muhalefet partisi SYRIZA’nın Genel Başkanı Aleksis Çipras, pazar günü yapılan seçimlerde aldığı yenilginin ardından, partisinin genel başkanlığından istifa ettiğini açıkladı. Çipras, ‘yenilenecek olan SYRİZA’nın liderliği için yapılacak seçimlerde aday olmayacağını’ söyledi.

Partide “bir reformun gerekli olduğunu” belirten Aleksis Çipras, “Yeni bir döngü başlatmanın zamanı geldi. Olumsuz sonuç bu döngünün başlangıcı olabilir ve olmalıdır. Bu zorlu yolculukta tavizler, zor kararlar ve yaralanmalar oldu ama tarihe iz bırakan bir yolculuktu” ifadelerini kullandı.

Çipras, halkın sorunlarını daha iyi anlayacak yeni bir SYRIZA’nın kurulması için elinden gelen bütün gayreti göstereceğini söylerken Nazım Hikmet’in “En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır” şiirindeki mısrasına atıfta bulundu.

Aleksis Çipras liderliğindeki radikal sol parti SYRIZA, seçimlerde yüzde 17,83 oy oranı ile toplam 47 milletvekili çıkarmıştı. 1974’ten bu yana hiçbir ana muhalefet partisi SYRIZA kadar düşük bir oy oranına ulaşmamıştı. SYRIZA’nın önde olduğu tek seçim bölgesi Müslüman azınlığın desteğini aldığı Rodop olmuştu.

Çipras seçim sonuçlarının toplum ve Demokrasi için büyük ölçüde “olumsuz” olduğunu söyledi ve “Parti üyelerinden hepimizi yargılamaları istenecek. Bu süreçte kendimi parti üyelerinin takdirine bırakacağımı söylemeye gerek yok.” ifadelerini kullanmıştı.

Çipras’ın istifa haberi sonrasında SYRİZA Genel Merkezi’nde üzüntü ve kaygı hakim. İstifa haberi birçok SYRİZA yetkilisini hazırlıksız yakalamış durumda. Son seçim yenilgisinin ardından parti yetkilileri olağanüstü kongre hazırlıklarını moralsiz bir şekilde başlatıyor.

Avrupa Birliği (AB) zirvesine katılmak için Brüksel’de bulunan Başbakan Kiriakos Miçotakis, gelişme hakkında basına ‘SYRIZA’nın ve kendisinin uğradığı üç ezici yenilgiden sonra bunun beklenen bir karar olduğu’ yorumunda bulundu.

Çipras’ın yakın mesai arkadaşı Dimitris Tzanakopoulos da SYRİZA Merkez Komitesi’ne istifasını sundu. İlk bilgilere göre dün gece sunulan istifa, Çipras tarafından kabul edilmedi.

Tzanakopoulos’un istifası, seçim gecesi parti merkezinde Panos Rigas ile çok hararetli bir kavgaya giriştiği yönündeki haberlerin ardından geldi. “Demokrasi” gazetesine göre, iki eski parti sekreteri sadece ağır sözler sarf etmekle kalmadı, aynı zamanda yumruklaşmaya noktasına vardı.

Çipras’ın eski yol arkadaşı Yanis Varoufakis ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: “SYRİZA’nın yenilgisinin sorumluluğunu istifa ederek üstlenmesi, aramızdaki anlaşmazlıklar ne olursa olsun, olumlu karşılanmaktadır. Aslında bu durum, teslim olmayan ilerici güçlerin yeniden bir araya getirilmesini daha da acil hale getiriyor” mesajını verdi.

Paylaşın

Yunanistan’da İkinci Kiryakos Mitsotakis Dönemi

Yunanistan’da beş hafta içinde ikinci kez düzenlenen genel seçimlerden, Kiryakos Miçotakis’in Genel Başkanlığını yaptığı Yeni Demokrasi Partisi oyların yaklaşık yüzde 40,5 oy alarak 158 milletvekili çıkardı.

Haber Merkezi / Bu sonuç, Yunanistan’da muhafazakârlar için son 50 yıldaki en büyük seçim zaferine işaret ederken, Aleksis Çipras liderliğindeki radikal sol parti SYRIZA ise yüzde 17,83 oy oranı ile toplam 47 milletvekili çıkardı. 1974’ten bu yana hiçbir ana muhalefet partisi SYRIZA kadar düşük bir oy oranına ulaşmamıştı.

Yeni Demokrasi’nin seçim zaferinde, Mitsotakis’in ağır kriz yılları sonrasında Yunanistan’a kazandırdığı ekonomik istikrarın önemli rol oynadığı düşünülüyor.

Yaklaşık 10 milyon seçmenin bulunduğu Yunanistan’da seçime katılım oranı yüzde 53 oldu. Yunanistan’da 21 Mayıs’taki genel seçimde katılım oranı yüzde 61’di.

Söz konusu seçimde hiçbir partinin tek başına hükümet kurmasını sağlayacak vekil sayısına ulaşamaması ve Mitsotakis’in bir koalisyon hükümeti kurmaya yanaşmaması nedeniyle yeni seçim yasası uyarınca yeniden sandığa gidilmişti.

Yeni yasaya göre, ikinci tur olarak görülen seçimde sandıktan birinci çıkan partiye mecliste fazladan 20 ila 50 sandalye veriliyor.

Miçotakis, bu zaferle ülkeyi “dönüştürmek” için “güçlü bir yetki” kazandığını söyledi. Miçotakis yaptığı ilk açıklamalarda, kibirli ya da küstah tavırlar sergilemeden çok çalışılması ve reformların hızlandırılması mesajını verdi.

Seçimlerin galibi Mitsotakis, bugün Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’dan resmen hükümet kurma yetkisini alacak. Mitsotakis’in önümüzdeki günlerde de yeni kabinesini açıklaması bekleniyor.

SYRIZA şimdi ne yapacak?

Aleksis Çipras liderliğindeki radikal sol parti SYRIZA ise yüzde 17,83 oy oranı ile toplam 47 milletvekili çıkardı. 1974’ten bu yana hiçbir ana muhalefet partisi SYRIZA kadar düşük bir oy oranına ulaşmamıştı.

SYRIZA’nın önde olduğu tek seçim bölgesi Müslüman azınlığın desteğini aldığı Rodop oldu.

Çipras seçim sonuçlarının toplum ve Demokrasi için büyük ölçüde “olumsuz” olduğunu söyledi ve “Parti üyelerinden hepimizi yargılamaları istenecek. Bu süreçte kendimi parti üyelerinin takdirine bırakacağımı söylemeye gerek yok.” ifadelerini kullandı.

2015-2019 yılları arasında başbakanlık yapan Çipras, 21 Mayıs’taki yenilgisinden sonra istifa etmeyi düşündüğünü söylemişti. SYRIZA’nın son mağlubiyetinin partiyi nereye götüreceği ise henüz bilinmiyor.

Oyların yüzde 11,86’sını alarak 32 milletvekili çıkaran sosyalist PASOK partisi ise üçüncü sırada yer aldı.

Sosyal demokratlar ve komünistler seçimi beklenenden daha yüksek oy oranlarıyla tamamladı. Yüzde 7,67’lik bir oy oranına sahip Yunanistan Komünist Partisi (KKE) mecliste 20 sandalye kazandı.

Aşırı sağın yükselişi

Cezaevindeki eski Altın Şafak lideri İlias Kasidiaris’in desteklediği aşırı sağcı Spartalılar Partisi ise yüzde 5’e yakın oy alarak mecliste 13 sandalye kazandı. Aşırı muhafazakâr NIKI ve milliyetçi Yunan Çözümü partileri de yüzde 3’lük seçim barajını aşarak meclise girdi.

Syriza lideri Tsipras, bu üç partinin oylarının toplamda yüzde 13’ü bulmasının Yunanistan demokrasisi için “belirgin” bir tehdit olduğunu söyledi.

Tsipras’ın başbakanlığı döneminde maliye bakanı olan Yanis Varufakis’in sol partisi MeRA25 ise yüzde 3’lük seçim barajını geçemediği için meclise giremedi.

Paylaşın

Yunanistan Açıklarında Göçmenleri Taşıyan Tekne Alabora Oldu: En Az 59 Ölü

İtalya’ya gitmek için Libya’dan yola çıkan göçmen teknesi, Yunanistan’ın Mora yarımadası açıklarında bilinmeyen bir nedenle alabora oldu. Kaza sonucu en az 59 kişi hayatını kaybetti.

Yunanistan Sahil Güvenliği, Mora Yarımadası’nın 75 kilometre güneybatısında alabora olan teknede kaç kişinin olduğunun bilinmediğini ancak 100’den fazla kişinin kurtarıldığını açıkladı.

Kurtarma operasyonuna altı sahil güvenlik gemisi, bir donanma fırkateyni, bir askeri nakliye ve bir hava kuvvetleri helikopterinin yanı sıra çok sayıda özel gemi katıldı. Kayıp olduğu düşünülen kişileri hala aranıyor.  Yunanistan yetkilileri, hayatta kalan göçmenlerin Kamata kasabasına götürüldüğünü söyledi.

Yunanistan devlet televizyonu ERT, botun Yunanistan’ın Girit adasının güneyinde yer alan Libya’nın Tobruk kentinden yola çıktığını ve bottakilerin çoğunun 20’li yaşlarda genç erkekler olduğunu aktardı.

Kişilerin uyrukları ve teknenin nereden yola çıktığı Yunan resmi makamları tarafından henüz açıklanmazken, kurtulanlar Kalamata limanına götürülerek, tedavi altına alındı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) Yunanistan’daki ofisine ait sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan paylaşımda ise “Bu yürek parçalayıcı. Denizdeki bu tür trajik ölümler önlenebilir. Kaçmak zorunda kalan insanlar için daha güvenli yollara ihtiyacımız var. Hayatlarını tehdit eden imkansız seçeneklerle baş başa bırakılmamalılar” denildi.

Yunanistan Ortadoğu, Asya ve Afrika’dan gelen mülteci ve göçmenler için Avrupa Birliği’ne giden ana yollardan biri. Çoğu düzensiz göçmen Türkiye yakınlarından Yunan adalarına geçerken, giderek artan sayıda tekne de Türkiye’den İtalya’ya Yunanistan üzerinden daha uzun ve tehlikeli yolculuklar yapıyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre bu yıl içinde İtalya, İspanya, Yunanistan, Malta ve Güney Kıbrıs’a yaklaşık 72 bin mülteci ve göçmen geldi ve bunların çoğu İtalya’da karaya çıktı.

Bu olaydan ayrı olarak, aynı gün alınan bir başka yardım çağrısı ile 70’ten fazla göçmeni taşıyan özel bir yat batmaktan kurtarıldı ve Girit adasının güney kıyısında bir limana çekildi.

Paylaşın

Yunanistan’da Seçimin Galibi Miçotakis: Büyük Bir Zafer

Yunanistan’da Başbakan Kiriakos Miçotakis ve liderliğini yaptığı muhafazakar merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi seçimleri büyük bir farkla önde tamamladı. Miçotakis, seçimler öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalarında da istikrarlı bir şekilde önde gidiyordu.

Yeni Demokrasi Partisi, oyların yaklaşık yüzde 40’ını alırken, ana muhalefetteki sol parti Syriza yaklaşık yüzde 20 oy aldı. Yeni Demokrasi’nin zaferi, partinin son 14 yılda aldığı en yüksek oy oranına işaret etti.

Başbakan Kiriakos Mitsotakis, bu sonucun “kendi beklentilerinin de ötesinde olan büyük bir zafer” olduğunu belirtti. Yeni Demokrasi Partisi, bir önceki seçimlerde yüzde 39,9 oy almıştı.

Ancak bu sonuç, Yeni Demokrasi Partisi’nin tek başına hükümet kurmasını sağlayacak vekil sayısına ulaşmasına yetmedi. Bu nedenle Mitsotakis’in bir başka partiyle koalisyon kurma arayışına gitmesi ya da yeni bir seçim çağrısında bulunması gerekecek.

Sonuçların açıklanmasının ardından tercihinin tekrar sandığa gidilmesi olduğunu açıkça ortaya koyan Mitsotakis, gelecek seçimlerde Yeni Demokrasi’nin tek başına iktidara gelmesini sağlayacak aritmetiğe ulaşmak için derhal çalışmalara başlayacaklarını söyledi.

“Bugün atılan ilk adımı tamamlayıp nihai kazanan olmak için cesurca ve durmaksızın ilerleyeceğiz” diyen Mitsotakis, Yunan halkının “güçlü bir hükümet” istediğini belirtti.

Syriza lideri Aleksis Tsipras da seçim sürecinin “henüz bitmediğini” belirtti. Tsipras, bir sonraki seçimin “kritik ve nihai” olacağını ifade etti.

Yunanistan’ın nispi temsile dayalı yeni seçim yasası, herhangi bir partinin 300 üyeli parlamentoda salt çoğunluğu elde ederek kendi başına bir hükümet kurmasını zorlaştırıyor. Yani Miçotakis’in bir koalisyon ortağı bulması gerekebilir.

Ancak, Miçotakis için bunu yapmamanın avantajları da var çünkü ülke ikinci bir seçime giderse Yeni Demokrasi Partisi oylamada açık bir galibiyet elde ederek ülkeyi kendi başına yönetebilir.

Seçimden önce Syriza Partisi birinci olurlarsa bir koalisyon hükümeti kurmaya çalışacaklarını ilan etmişti. Sosyalist Pasok Partisi ise ne Yeni Demokrasi ne de Syriza ile işbirliği yapacağını açıklamıştı. Komünist KKE de benzer şekilde koalisyon kurmak için diğer partilerle işbirliği yapmayacaklarını duyurdu.

Diğer partilerin oy oranları

Seçimde Nikos Andrulakis liderliğindeki sosyalist parti PASOK-KINAL oyların yüzde 11,5’ini aldı. Parti, 2019’da yüzde 8,1 oy almıştı.

Komünist Parti yüzde 7,2 oy alırken sağ popülist Elliniki Lysi yüzde 4,4 oy ile parlamentoya girdi.

Tsipras’ın başbakanlığı döneminde maliye bakanı olan Yanis Varufakis’in sol partisi MeRA25 ise yüzde 3’lük seçim barajını geçemediği için meclise giremedi.

Aşırı muhafazakâr NIKI de barajı aşamadı.

Yurt dışında kayıtlı Yunanlıların ilk kez oy kullanmasına izin verildi

Dünyanın dört bir yanındaki Yunan seçmenlerin, yurtdışında oy kullanmak için kayıt olmalarına ilk kez izin verilen seçimlerde yüksek katılım oldu.

İçişleri Bakanlığı’na göre 35 ülkede 18 bin 203 kişi oy kullandı ki bu da yurtdışındaki kayıtlı seçmenlerin yüzde 79,6’sını temsil ediyor.

Bu şekilde Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve Belçika’nın yanı sıra Kanada ve ABD’de de sandık başına gidildi.

Ülkeyi neredeyse otuz yıl yönetmiş olan Sosyalistler güç kazandı

Nikos Androulakis liderliğindeki sosyalist Pasok, oylarını yüzde 40 artırdı.

Rakamlar hala 80’ler, 90’lar ve 2000’lerdeki gibi olmasa da geçen seçimdeki yüzde 8 oy oranından yüzde 11.5’e çıkıldı. Bunun sosyalistler için oldukça önemli bir ilerleme olduğu düşünülüyor.

Bir zamanlar Yunan siyasetinde baskın güç olan Pasok’un yerini finansal kriz sırasında Syriza almıştı.

Son yedi yıldır Brüksel’de Avrupa Parlamenteri olan Androulakis’in, telefon dinleme skandalını örtbas etmekle suçladığı Başbakan Miçotakis ile ilişkisi zayıf. Ancak Çipras ile de arası kötü ve Çipras’ı Pasok seçmenlerini “çalmaya çalışmakla” suçluyor.

Yeni seçim yasası

Yapılması beklenen seçimlerde, Yunanistan’daki yeni seçim yasası devreye girecek. Yeni yürürlüğe giren bu yasaya göre, sandıktan birinci çıkan partiye mecliste fazladan 20 ila 50 sandalye daha veriliyor.

Dolayısıyla Yeni Demokrasi’nin ilk seçimdekine benzer bir sonuç elde etmesi hâlinde bu kez tek başına hükümet kuracak sandalye sayısına da ulaşması bekleniyor.

Düzelen ekonomi faktörü

Yeni Demokrasi’nin seçim zaferinde, Mitsotakis’in Yunanistan’a kazandırdığı ekonomik istikrar önemli rol oynadı. Pandemi nedeniyle özellikle turizm sektörünün ağır yara aldığı ülkede geçen yıl yüzde 5,9 ekonomik büyüme kaydedildi.

İşsizliğin azaldığı, enflasyonun ivme kaybettiği ülke, bu yıl da Avrupa Birliği ortalamasının iki katı ekonomik büyüme öngörülüyor.

Yunanistan’da bu yıl patlak verentelekulak skandalıve geçen Şubat ayında 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan tren kazası da Yeni Demokrasi’nin sandıktan zaferle ayrılmasına engel teşkil etmedi.

Parti, anketlerdeki beklentinin ötesindekibir farkla seçimi kazandı. Tren kazası sonrası görevinden istifa eden Ulaştırma Bakanı Kostas Karamanlis de yeniden milletvekili seçildi.

Paylaşın

Yunanistan’da İki Tren Çarpıştı: 32 Ölü, 85 Yaralı

Yunanistan’da gece geç saatlerde iki trenin kafa kafaya çarpışması sonucu en az 32 kişi hayatını kaybetti, 85 kişi de yaralandı. Yunanistan’da son yıllarda yaşanan en ölümcül demiryolu kazasının nedenine ilişkin bir bilgi paylaşılmadı.

Haber Merkezi / Başkent Atina’nın yaklaşık 380 kilometre kuzeyinde meydana gelen kazaya karışan trenlerden birinin yolcu, diğerinin de yük treni olduğu aktarıldı. Yolcu treninde 350 civarında yolcunun olduğu belirtildi.

Yunanistan’ın Tesalya Valisi Konstantinos Agorastos, kazada yolcu treninin ilk dört vagonunun raydan çıktığını, alev alan ilk iki vagonun “neredeyse tamamen yok olduğunu” söyledi.

Agorastos, ayrıca yaklaşık 194 yolcunun otobüslerle güvenli bir şekilde Selanik’e tahliye edildiğini belirtti.

İtfaiye sözcüsü Vassilis Varthakoyiannis, kurtarma sürecinin son derece zor olduğunu, iki trenin birbirine girmesinin durumu karmaşık hale getirdiğini söyledi.

Yerel basının paylaştığı görüntülerde trenlerden birinden dumanların yükseldiği görülüyor. İtfaiye yetkilileri bölgeye 40 ambulans, 17 itfaiye aracı ve 150 itfaiye görevlisinin gönderildiğini açıkladı.

Yolcu treni, başkent Atina’dan Yunanistan’ın en büyük ikinci şehri olan, festivalleri ve canlı kültürel hayatıyla ünlü Selanik’e gidiyordu. Kaza, hafta sonu ülke çapında düzenlenen ve pazartesi günü resmi tatille sona eren karnavaldan sonra yaşandı.

1972 yılında Yunanistan’ın Larissa kenti dışında iki tren kafa kafaya çarpışmış, kazada 19 kişi hayatını kaybetmişti.

Yunanistan’ın yaşlanan demiryolu sisteminin modernize edilmesi gerekiyor, birçok tren tek hatlarda seyahat ediyor. Sinyalizasyon ve otomatik kontrol sistemleri pek çok alanda kurulmaya devam ediyor.

Paylaşın

Ege Denizi’nde Göçmen Faciası: Bir Kadın Ve Dört Çocuk Hayatını Kaybetti

Yunanistan’ın Güney Ege Bölgesi’nde bulunan İleryoz Adası açıklarında bir sığınmacı botunun batması sonucu bir kadın ve dört çocuk hayatını kaybetti. Kazadan sağ kurtulan 41 kişiden 6’sı çocuk toplam 8 kişi ise tedavi amacıyla hastaneye sevk edildi.

Ege Denizi’nde sığınmacıları taşıyan bir botun batması nedeniyle biri kadın, dördü çocuk beş kişi hayatını kaybetti. Yunan yetkililer botta bulunan 36 kişiden bazılarının denizden kurtarıldığını, bazılarının ise kendi çabaları ile yüzerek İleryoz Adası’na ulaştıklarını bildirdi.

Olay sırasında bölgede 6 ila 7 kuvvetinde rüzgar estiği aktarılırken, Türkiye’nin Ege kıyılarından yola çıktıklarını ifade eden sığınmacıların büyük bölümünün Afrika kökenli olduğu belirtiliyor.

Sığınmacılar ve göçmenler uzun süredir Yunanistan’a ve hatta bazen doğrudan İtalya’ya ulaşmak üzere Türkiye kıyılarından, genellikle kapasitesinin çok üstünde insan taşıyan botlar ve teknelerle denize açılıyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, 2022 yılında söz konusu rotada yaşanan kazalar neticesinde 326 kişi ya yaşamını yitirdi ya da kayboldu. Bu da 2021 için 115 olarak açıklanan kayıp ve ölü sayısının geçen sene neredeyse üç katına çıktığını ortaya koyuyor.

Paylaşın

Yunanistan, Türkiye Sınırındaki Duvarı 35 Kilometre Daha Uzatıyor

Yunanistan, Türkiye ile sınır bölgesine çektiği 37,5 kilometreye ulaşan 5 metre yüksekliğindeki çelik duvarı 35 kilometre daha uzatacağını duyurdu. AB’den ilave mali yardım ve lojistik destek talebinde bulunan Yunanistan, sınırın aynı zamanda AB’nin de dış sınırı olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / Yunanistan, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptığı çağrıda göç konusunda kendisine daha fazla mali yardım yapılmasını istedi.

Yunanistan Vatandaşı Koruma Bakanı Takis Theodorikakos, Atina’da AB ülkeleri ile İngiltere ve İsviçre’nin büyükelçileriyle bir araya geldi.

Theodorikakos, Türkiye’den her gün yasa dışı yollarla 400 civarında kişi Yunanistan’a, dolayısıyla da Avrupa Birliği’ne (AB) giriş yapma teşebbüsünde bulunduğunu söyledi.

Geçen yıl Yunan sınır koruma güçlerinin Meriç nehrini aşarak Yunanistan’a giriş yapmaya kalkışan 260 bin kişiyi tespit ettiğini ifade eden Theodorikakos, bölgede göçmen kaçaklığı yaptığı zannıyla da bin 500 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Türkiye sınırına çekilen tel örgü uzatılıyor

Yunanistan, kaçak göçmenlerin İngiltere, Fransa ve Almanya’ya gitmek istediğini gerekçe göstererek, bu ülkelerin Atina’ya daha fazla maddi destek sağlaması gerektiğini savunuyor.

Meriç Nehri kıyısında Türkiye ile ortak sınırına şu ana kadar 5 metre yüksekliğinde 27 kilometre tel örgü ören Yunanistan, bunu ilk etapta 35 kilometre daha uzatmayı hedefliyor.

Atina, nihai olarak 192 kilometre uzunluğundaki ortak sınırın tamamını tel örgüyle çevirmek istiyor. Sınır koruma duvarının yaklaşık 100 milyon euroya mal olacağı açıklandı.

İnsan hakları ve göçmen kuruluşları, Yunanistan’ı düzensiz yolla ülkeye giriş yapmayı deneyen insanları Türkiye’ye zorla geri itmek (pushback) ile suçluyor.

Atina ise Türkiye’yi göçmenleri Yunanistan’a yollamakla ve göçmenleri Suriye’ye, başka ülkelere veya yasa dışı yollardan Yunanistan’a gitmeye zorlamakla itham ediyor.

Paylaşın