“AK Parti içinde Ali Babacan Sempatisinden Bahsedilmeye Başlandı” İddiası

AK Parti içinde ve tabanında DEVA Partisi lideri Ali Babacan’a karşı sempatinin konuşulmaya başlandığını belirten, “Gelecek Partisi ve liderine rezervi olan AKP tabanının Ali Babacan konusunda farklı düşündüğü ifade ediliyor.” dedi.

Birgün gazetesi yazarı Yaşar Aydın, son günlerde hem altılı masanın hem de AKP – MHP ittifakının en çok konuştuğu liderin DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin her fırsatta Babacan’a sert sözlerle yüklendiğini vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:

“Kuşkusuz bunda son aylarda daha görünür olmasının ve Gaziantep, Gebze ve Yozgat gibi illerde gerçekleştirdiği mitinglerin payı var. Ama farklı gerekçeler de var. AKP içinde ve tabanda Ali Babacan sempatisinden bahsedilmeye başlandı. Taşrada iş dünyasından kayışlar hızlandığı bilgisi geliyor. Yine bürokraside Gül’den sonra Babacan ziyaretleri moda olmaya başladı. Gelecek Partisi ve liderine rezervi olan AKP tabanının Ali Babacan konusunda farklı düşündüğü ifade ediliyor.

‘Yeni umut olma yolunda’

Saadet Partisi ile sıcak bir diyalog zemininin oluştuğuna dair bilgiler (seçim sonrası da devam edecek) yine kulağımıza çokça geliyor. Abdullah Gül destekli Deva Partisi, ANAP ve AKP gibi hızlı bir giriş yapmasa bile Erdoğan ile birlikte iktidarı tamamen kaybetmek istemeyen kesimin yeni umudu olma yolunda. Bekleyip göreceğiz.”

“Üç adımda uzlaşı var”

Pazar günü 6’lı masa Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde bir kez daha bir araya gelecek. Bu görüşmeyle tam bir tur tamamlanmış olacak. Kuşkusuz seçim güvenliği ekonominin temel sorunlarına ilişkin meseleler masada olacak. Seçim yaklaştıkça farklı partilerin kurmaylarından benzer yaklaşımlar gelmeye başladı. Ortak ruh hali, “6’lı devam eder ama her meseleyi orası çözmez” oldu. Konuştuğum farklı partilerden isimlerden çıkan üç sonuç var.

Ortak cumhurbaşkanı adayı sonuna kadar zorlanmalı

Cumhurbaşkanı adayının programında en geniş uzlaşma zemini zorlanmalı

Parlamenter sisteme dönüş konusunda taviz verilmemeli

Bu üç başlıktan da çıkan sonuç: Her parti kendi programıyla seçime girecek. Cumhurbaşkanı adayının programında mümkün olan ortaklaşma zorlanacak. Ve son olarak da seçim sonrasına dair bu programı hayata geçirecek kadrolar üzerine çalışma yapılacak.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

“AK Parti İçin Seçimi Görmek Bile Başarı Olabilir”

Gazeteci Yaşar Aydın, tek adam rejiminin mimarları ve suç ortaklarının bir kısmı Erdoğan’ı terk etmeye hazırlandığını belirterek, çözülmenin bu hızla devam etmesi durumunda AK Parti için seçimi görmenin bile bir başarı olacağını söyledi.

Birgün gazetesi yazarı Yaşar Aydın, siyasetin gündeminde yer alan konularla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.

Cemaat sonrası AKP ile yeni ittifakın aktörlerini buluşturan kilit isimlerin bugünlerde bir bir ortaya çıktığını dile getiren Aydın, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının firari şüphelisi Levent Göktaş, organize suç örgütü lideri ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar gibi ‘kriminal’ olarak nitelediği isimleri saydı.

“Her dönem kriminal vakalarla anılanların yanı sıra Cübbeli Ahmet’in de içinde olduğu birçok Nakşi kolu, Perinçek gibi siyasetçiler ve olmazsa olmaz olan iş dünyasının figürleri peşi sıra tam anlaşılmayan açıklamalarla gündeme geliyorlar. Erdoğan eleştirilmese de uygulamaları ve etrafındaki isimleri hedefe konuyorlar” diyen Aydın, şöyle devam etti:

“Her mesele farklı kavgaları ve gerilimleri ortaya çıkarıyor. KPSS skandalını bile AKP ile MHP arasında kavga olarak da yorumlayanların sayısı az değil.

Bu açıklamalar ve gelişmeler bize şunu söylüyor, son 6-7 yıl içinde farklı tarihlerde farklı gerekçelerle bindikleri ve bir rejime dönüşen tren, uçuruma doğru giderken vagonları terk etmeye hazırlanıyorlar.

Tek adam rejiminin mimarları ve suç ortaklarının bir kısmı Erdoğan’ı terk etmeye hazırlanıyor. Perinçek de bunlardan biri. Küçük bir yapının ayrılmasının iktidara etkisinin çok olmayacağı düşünülebilir. Ama unutulmasın ki Perinçek, Cübbeli, Levent Göktaş, aynı zamanda AKP ile eski Türkiye ortaklığını sağlayan önemli zincirlerden bir kaçı.

“AKP için seçimi görmek bile başarı olabilir”

Kurulan bu bağ sayesinde rejim inşa edilebildi. Şimdi zincir kopuyor. Parti içi çatışmanın bu kadar yoğun olduğu, motivasyonun olmadığı aşağıya doğru giden bir parti için bu kopmalar çok hayati. Sırada MHP var. Çözülme bu hızla devam ederse AKP için seçimi görmek bile başarı olabilir.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Parti’nin Umudu Kan Kaybının Durdurulmasında

BirGün yazarı Yaşar Aydın, Erdoğan’ın konuşmalarından yola çıkarak AK Parti’nin seçim politikasını değerlendirdi. Halkın yaşadığı sorunlara AK Parti’nin çözüm bulamadığını belirten Aydın, “AKP, yenilgiyi iliklerine kadar hissetmeye başladı” ifadelerini kullandı.

Yaşar Aydın, “Artık kaybedecek çok şeyi olan kim?” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını ve AKP’nin seçimde izleyeceği politikaları aktardı.

“AKP, yenilgiyi iliklerine kadar hissetmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Kaybedecek çok şeyimiz var’ diyerek örgütü toparlamaya çalışsa da açlıkla boğuşan milyonlar için bu söz bir şey ifade etmiyor” diyen Aydın, Erdoğan’ın son iki konuşmasında milletten sabır istediğini kaydetti.

“Erdoğan son birkaç aydır sürekli sabır isteyen konuşmalar yaptı. Her seferinde uzattığı iyileşme takvimini yine revize etti. Bu sefer ki tarihi 2023 Şubat-Mart” diyen Yaşar Aydın yazısını şöyle sürdürdü:

“Çok kafadan attığını söyleyemeyiz. 2021 Aralık enflasyonu 13,58; 2022 Ocak 11,1; 2022 Şubat 4,8 olarak gerçekleşmişti. Aslında ülke batmayacaksa daha doğrusu hiper enflasyona doğru ilerlemeyecekse Erdoğan’ın haklı çıkma ihtimali çok yüksek. Aralık ve Ocak aylarına geldiğimizde yıllık olarak aşağıya düşmeye başlayacak. Tabi bu şubat ayı ile birlikte daha net görülecek.

Erdoğan’ın bu sözleri zamanında yapılacak bir seçimde iktidarın stratejisini de ortaya koyuyor aslında. Küçük iyileşmeler abartılacak yeniden yükselişin başladığı muştalanacak ve oyların yeniden evine dönmesi beklenecek.”

Erdoğan mesaisini parti içindeki kopuşları engellemekle geçirecek

Erdoğan’ın ilk iş olarak partideki kan kaybını durdurmayı hedefe koyduğunu belirten Aydın, partiden kopuşların Erdoğan’ı fazlasıyla endişeye sevk ettiğini belirtti. BirGün yazarı, parti içinden aldığı bilgileri ise şöyle aktardı:

“Kulislerden aldığımız bilgilere göre neredeyse tüm yazı, Hayatı Yazıcı ile birlikte örgütün tamiriyle geçirecek.

Başta ağır toplar olmak üzere örgüte verilecek ilk mesajı konuşmasında verdi. Erdoğan iktidarları boyunca neredeyse tüm kamu kaynakları AKP’li isimlere aktı. İş dünyasında olanlara ihale yağdı. Öyle ki en küçük ilçeye kadar genişleyen AKP’li ihale şebekeleri oluştu. İş dünyası dışındakiler kamuda birer ikişer maaşlarla, lojman ve araçlarla ayrıcalıklı hayat yaşadı. Sadece kendileri değil. Bu ayrıcalık 20 yıl boyunca babadan çocuklara geçti.”

“Çare bulamayacaklarını iktidar cephesi de kabul etti”

AKP’nin dış politika hamlelerini de değerlendiren Yaşar Aydın, yazısını şöyle sürdürdü:

“Yurttaşın içinde yaşadığı ekonomik krize kısa sürede çare bulamayacaklarını iktidar cephesi de kabul etti. O yüzden halkın dikkatini sürekli ülke sınırlarının dışında tutmaya gayreti var. NATO, Suriye, Rusya derken yeni fırsatlar edebiyatına geçti bile. Dünya konjonktürünün de yardım etmesini bekliyor. İşin aslı iki eliyle Biden’le Putin’in ipine sarılmış durumda. Birini çok yakına bırakacak ve seçim siyasetini iki elle sarıldığı projenin üzerine yılacak.

Yurttaşa gelince. Dışarda anlatacağı “başarı” içeride ekonomide rakamsal iyileşmeye eşlik edecek aralık asgari ücret zammı, EYT gibi bir düzenleme ile toparlayabileceğini düşünüyor.

AKP artık iliklerine kadar yenilgiyi hissediyor. O yüzden Erdoğan sadece muhalif olanları değil kendi taraftarlarını da korkutarak hizada tutmaya çalışıyor. Kaybedecek çok şeyi olanlar son ana kadar Erdoğan’ı terk etmeyecektir. Kim bunlar?

•Erdoğan’la zenginleşenler

•Erdoğan’la bürokrasiye yerleşenler

•Erdoğan’la büyüyen cemaatler

Ama bunların toplamı iktidarda kalmaya yetmiyor. Çünkü ülkenin yüzde 80’inin zincirinden başka kaybedecek bir şeyleri kalmadı.”

Paylaşın