Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Yağ Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Ali Dede Mahallesi, Ali Münif Yeğenağa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.
Aynı avluyu paylaşan camiye bitişik eski klise ve medresesiyle birlikte bir külliye oluşturmaktadır. Külliyedeki imaret ise eski tarihlerde yıkılmıştır.1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından enlemesine dikdörtgen planlı cami ile medresenin doğu ve batı kanatları yaptırılmıştır. 1552 yılında Halil Beyin oğlu Piri Paşa medresenin doğu kanadına ana dershane odası ile avlunun kuzeyinde yer alan portal şeklindeki giriş kapısı ilave ettirilmiştir.
Bölgeye hakim olan sıcak iklimin etkisiyle bu eserde de büyük son cemaat yeri bulunmaktadır. Ulu Cami plan tipindeki yapının enine gelişen dikdörtgen planı, içten kıble duvarlarına dikey dört sıra sütun dizisi ile beş sahna ayrılmaktadır. Spoli ve alçak olan sütunlar sivri kemerle birbirine bağlanmaktadır.
Neflerin üzerine beşik tonozlar örtmektedir. Cami duvarları yonu taşından, medrese kısmı duvarları ise tuğla ile örtülmüştür. Medrese duvarları iki sıra kirpi saçakla bitirilmiştir. Medrese odalarının üzeri kiremit kaplıdır. Caminin, bir taç kapı niteliği taşıyan büyük avlu kapısı ayrı bir güzelliğe sahiptir.
Sonraki yıllarda yapılan müdahalelerle medresenin doğu kanadında yer alan ve avluya açılan odalar dış cepheye açık dükkan sırası haline getirilmiştir. Yıkılan imaret kısmının altında, tonozlu bir sarnıç ortaya çıkarılmıştır. Yapı 1998 Adana depremi sonrasında restore edilmiştir.
Adana’nın Kısa Tarihi
Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.
Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.
7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.
1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.
1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.
Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.
Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.