Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları öncülüğünde direniş gruplarının başlattığı ‘Aksa Tufanı’ operasyonu İsrail – Filistin hattında bir kez daha tansiyon yükselirken, ABD merkezli Wall Street Journal, dikkat çeken bir habere yer verdi.
Wall Street Journal (WSJ), Hamas ve Lübnan merkezli Şii Hizbullah örgütünün üst düzey yetkililerine dayandırdığı haberinde, Beyrut’ta İran Devrim Muhafızları subaylarının Hamas ve Hizbullah dahil İran destekli dört militan grubun temsilcileriyle bir araya geldiği toplantılar sırasında belirlendiği öne sürdü.
Habere göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu, Hamas saldırısının planlanması ve hayata geçirilmesine önemli rol oynadı. Keza, İran Devrim Muhafızları Ordusu yetkilileri ağustos ayından bu yana Hamas’la iş birliği içerisinde hava, kara ve deniz saldırılarını da kapsayan kompleks bir operasyon tasarladı.
Çatışmada son 50 yılın en sert tırmanışı yaşanırken İsrail tarafında 700’den fazla kişi öldü. Gazze’deki yetkililer de İsrail hava saldırılarında şu ana kadar en az 400 kişinin öldüğünü duyurdu.
WSJ’ın haberinde, operasyonun ayrıntıları, Beyrut’ta İran Devrim Muhafızları subaylarının Hamas ve Hizbullah dahil İran destekli dört militan grubun temsilcileriyle bir araya geldiği toplantılar sırasında belirlendiği öne sürüldü.
Ancak söz konusu iddia, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından çürütüldü. Blinken, pazar günü yaptığı açıklamada, Tahran’ın saldırıyı yönettiğine ya da arkasında olduğuna dair somut bir kanıt bulunmadığını söyledi.
Blinken, bununla birlikte İran’ın bu gruplarla uzun süredir var olan ilişkisini de kabul etti. Medyada çıkan ABD-İran esir takası karşılığında Tahran’ın aldığı dondurulan 6 milyar dolar parasının saldırılarda etkili olduğu yönündeki iddiaları da değerlendiren Blinken, “İran’ın hesabına geçen 6 milyar dolar paradan henüz tek bir dolar bile harcayamadığını” ifade etti.
WSJ’nin görüşmelerle ilgili sorularını yanıtlayan üst düzey Hamas yetkilisi Mahmud Mirdawi de, saldırıyı grubun bağımsız olarak planladığını söyledi. Hamas yetkilisi, saldırıları “Filistin (halkının) ve Hamas’ın kararı” olarak nitelendirdi.
Haberde adı geçen İranlı yetkiliye göre ise, İran Devrim Muhafızları’nın geniş kapsamlı stratejisi, İsrail’i çeşitli yönlerden kuşatmayı amaçlayan çok cepheli tehdit yaratmayı içeriyor. Aynı isme göre bu kuşatma, kuzeyde Hizbullah ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ile Gazze ve Batı Şeria’da, İslami Cihad ve Hamas’ı kapsıyor.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, yaptığı açıklamada “Tahran’ın, Filistinlilerin meşru müdafaa hakkını desteklediğini” belirterek İsrail’i bölge için bir tehlike olmakla suçladı. Devlet televizyonunun haberine göre Reisi, “İran, Filistin ulusunun meşru savunmasını desteklemektedir” dedi.
Bu arada İran’ın Birleşmiş Milletler Misyonu, Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırılarda Tahran’ın herhangi bir dahli olmadığını bildirdi. Yapılan açıklamada, “Filistin tarafından alınan kararlı tedbirler, gayrimeşru Siyonist rejimin yetmiş yıllık baskıcı işgaline ve işlediği iğrenç suçlara karşı tamamen meşru bir savunma teşkil etmektedir” denildi.
İran’ın BM Misyonu’nun açıklamasında “Filistin’in yanında olduğumuzu vurgulamak isteriz; ancak Filistin’in tepkisine müdahil değiliz, bu tepki sadece Filistin tarafından verilecektir” denildi.
Hamas operasyonunun “başarısının” sürpriz olmasından kaynaklandığını ve bunun da İsrail güvenlik örgütlerinin “en büyük başarısızlığı” olduğu değerlendirmesinde bulunan İran’ın BM Misyonu, “Başarısızlıklarını haklı göstermeye ve bunu İran’ın istihbarat gücüne ve operasyonel planlamasına bağlamaya çalışıyorlar” ifadelerine yer verdi.
(Kaynak: Euronews Türkçe)