WBC (White Blood Cell (Beyaz Kan Hücresi)) tıpta lökosit olarak da tanımlanır. Kan tahlillerinde sıklıkla karşılaşılan WBC terimi ise, kandaki akyuvarları ya da farklı bir deyişle beyaz kan hücrelerini temsil eder.
‘WBC’ diye yazılan, tıp dilinde ‘lökosit’ olarak tarif edilen ve halk dilinde ise ‘akyuvar’ ya da ‘beyaz küre’ olarak isimlendirilen hücreler vücudu çeşitli mikroplardan ve zararlı toksinlerden koruyan vücuttaki savunma sistemimizin savaşçı hücreleridir.
WBC’nin genel anlamda beş farklı tipi bulunur. 5 tipin her birinin birbiriyle bağlantılı fakat farklı görevleri bulunur:
- Nötrofiller: WBC hücrelerinin %55’i ila %70’ini oluşturan nötrofiller (NEU), vücuda giren yabancı organizmalara ilk müdahaleyi yapan WBC türüdür. Bağışıklık sisteminin kilit noktasını oluşturan bu tür, bakteri ve mantarları yok etmek için kimyasal enzimler bırakarak, onları sindirir.
- Lenfositler: Kemik iliği tarafından üretilen lenfositler (LYM), lenf dokusu ve kemik iliğinde bulunur. Üretildiği bölgede kalan lenfositler, B hücresi olarak adlandırılır. Büyük çoğunluğu ise göğüs bölgesinde bulunan timüs adlı lenf bezine giderek, T hücresine dönüşür. T hücrelerine dönüşen lenfositler, lenf bezleri, lenfoid, dalak, bademcik ve bağırsaklara ulaşır. Vücutta yabancı organizma varlığında diğer bağışıklık sistemi hücrelerini uyarmak amacıyla lenfokin kimyasalı salgılar ve bu hücrelerin yabancı organizmalara saldırmasını sağlar.
- Monosit ve Makrofajlar: WBC hücrelerinin yaklaşık %8’ini oluşturan monositler (MON), kemik iliğinde üretilir. Daha sonra kana karışan monositler, kısa bir süre içinde dokulara ulaşır. Bu noktadan sonra makrofaj olarak tanımlanan bu hücreler, bakterilere saldırarak onları yok eder ve dokularda bulunan ölü hücreleri temizler.
- Eozinofiller: Vücutta inflamasyon oluşumuna yol açan parazitleri parçalayarak yok eden eozinofiller (EOS), vücudu alerjik reaksiyonların yol açtığı iltihaplanmalara karşı korur.
- Bazofiller: WBC hücre tipinin en az sayıda olduğu bazofiller, vücutta immünoglobulin E antikoru üretiminden sorumludur. Kanın akışkan yapısını arttıran bu hücre tipi, parazitlerin yol açtığı enfeksiyon türleriyle mücadelede etkin bir rol oynar. Ayrıca çok erken aşamada kanser hücrelerinin saptanması ve yok edilmesi gibi görevleri de bulunur.
Yüksek WBC ne anlama gelir?
Yüksek beyaz kan hücresi miktarı ya da lökositoz, anemi, enfeksiyonlar, alerjiler, sistemik hastalıklar, romatoid artrit gibi iltihaplı hastalıklar, yanıklardan dolayı zarar görmüş dokular, lösemi ve fiziksel ya da duygusal stresten dolayı meydana gelir. Heparin, kortikosteroid, kinin ilaçlar ve nöbet önleyici ilaçlar da WBC’ yi yükseltebilir. Yeni doğmuş bir bebek doğduğu gün 9000 ile 30000m/mm3 aralığında yüksek beyaz kan hücresine sahiptir. İki hafta içinde, bu miktar normal yetişkin oranına düşer. Lökositoz hamilelik sırasında da çok yaygındır.
Düşük WBC ne anlama gelir?
Düşük beyaz kan hücresi miktarı ya da lökopeni kemoterapi, radyoterapi, aplastik anemiden ve lupus, dalak hastalığı, karaciğer hastalıkları ve viral enfeksiyon gibi otoimmum hastalıklardan kaynaklanabilir. vitamin ve bakır ve çinko gibi mineral eksiklikleri de lökopeniye yol açabilir. Lökopeni myelodisplastik sendromu gibi bazı kemik iliği hastalıklarının sonucu olabilir. Bağışıklık sistemini baskılayan (immunosupresif) ilaçlar, bazı antibiyotikler, antitiroid ilaçlar, diyüretik (idrar söktürücü) ilaçlar ve kemoterapi ilaçları da lökopeniye sebep olabilir. Düşük kan hücresi miktarı vücudu bakteriyel, viral ve mantarsal enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakarak, zayıf düşmüş bir bağışıklık sistemine neden olur.
WBC normal değerleri nedir?
WBC referans aralığı laboratuvarlara göre farklılık gösterse de genel olarak, bir mikrolitre (mcL) kanda yaklaşık 4 bin ila 10 bin mcL aralığında akyuvar hücresi bulunması normal kabul edilir. Yenidoğanlarda WBC değerinin yaklaşık 9 bin ila 30 bin mcL aralığında, 2 yaşından küçük çocuklarda ise yaklaşık 6200 ila 17 bin mcL aralığında olması beklenir.