Biden’dan Putin’e Sert Sözler: Çılgın Bir O…Ç…

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i “çılgın bir o…ç…” olarak nitelendirdi. Biden’ın Putin’le ilgili sözlerine tepki gösteren Kremlin, “Biden’ın bir Hollywood kovboyu gibi görünmek istediğini ama beceremediği” yorumunda bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, seçim kampanyası için düzenlediği bağış toplama etkinliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i “çılgın bir o…ç…” olarak nitelendirdi ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın kendisini geçen hafta Kuzey Kutbu’ndaki bir hapishanede ölen Rus muhalefet lideriyle kıyaslayan yorumlarını hedef aldı.

VOA Türkçe’nin aktardığına göre; Biden konuşmasında iklim değişikliğinden bahsederken, “Putin gibi çılgın o…ç…ve benzerleri var. Bu nedenle her zaman nükleer çatışma konusunda endişelenmek zorundayız, ancak insanlık için varoluşsal tehdit iklimdir” dedi.

2024 seçim kampanyasına para toplamak için üç günlük California turuna çıkan ve dün akşam San Francisco’da bağışçılara hitap eden Biden, muhtemel Cumhuriyetçi rakibi tarafından yapılan son yorumlar karşısında hayrete düştüğünü de söyledi.

Trump, Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni’nin hapishanedeki şüpheli ölümünü, ABD’deki kendi hukuki sorunlarıyla karşılaştırdı. New York’lu bir yargıcın, şirketlerinin mali tablolarında serveti hakkında yıllarca yalan söylediğini tespit etmesinin ardından Trump 350 milyon dolar para cezasına çarptırılmıştı. Trump bu kararı “bir tür komünizm ya da faşizm” olarak nitelemişti.

Trump’ın kendini Navalni ile kıyaslamasını, “Bu saçmalıklar nereden çıktı bilmiyorum” diye cevaplayan Başkan Biden, “Ülkemiz komünist bir ülke haline geldiği için kendisinin de Navalni gibi zulme uğradığını söylüyor. Bu beni hayrete düşürüyor” dedi.

Trump’ın “Make America Great Again” (MAGA; Amerikayı Tekrar Büyük Yap) sloganına atıfta bulunan Biden, “Uzun zamandır buralardayım ve bu MAGA Cumhuriyetçi kalabalığı gibi, insanlar için neyin önemli olduğu konusunda çok az ahlaki öngörüye sahip bir kalabalık görmedim” diye ekledi.

Beverly Hills’te düzenlenen kampanya bağış toplama etkinliğinde Biden, orta sınıf Amerikalılar’a yardım etme çabalarının altını çizmiş ve Kasım ayında Trump’ın kazanmasının, ülke çapında bir kürtaj yasağına, Cumhuriyetçiler’in Başkan Barack Obama döneminde başlatılan sağlık sigortası programını geri almak için uğraşacağına ve zenginlere orantısız bir şekilde yardım edecek daha fazla politikaya yol açabileceği konusunda uyarmıştı.

“Hollywood kovboyu”

Kremlin’den ise bugün Başkan Biden’ın Putin’le ilgili sözlerine tepki geldi. Joe Biden’ın, Vladimir Putin hakkındaki sözlerinin ABD’yi ve bu tür kelimeleri kullananları küçük düşürdüğünü savunan Kremlin, “Biden’ın bir Hollywood kovboyu gibi görünmek istediğini ama beceremediği” yorumunda bulundu.

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, “ABD Başkanı’nın başka bir devletin başkanına karşı böyle bir dil kullanmasının Başkanımız Putin’i etkilemesi mümkün değildir. Ancak bu tür kelimeleri kullananları küçük düşürüyor” dedi.

Söz konusu ifadeyi Biden’ın bir “Hollywood kovboyu” gibi görünme çabasına bağlayan Peskov, “Ama dürüst olmak gerekirse bunun mümkün olduğunu sanmıyorum” dedi ve şöyle devam etti: Sayın Putin size hitap ederken hiç kaba bir kelime kullandı mı? Böyle bir şey hiç olmadı. Bu nedenle, bu tür kelimelerin Amerika’nın kendisini küçük düşürdüğünü düşünüyorum.

Paylaşın

NYT: Putin, Ateşkes İçin Nabız Yokluyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eylül ayından bu yana ateşkes için nabız yokladığı iddia edildi. Rus güçlerinin sahada yeniden ilerleme sağlaması durumunda Putin’in ateşkes konusundaki fikrini değiştirebileceği de öne sürüldü.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “Sunduğunuz tezler kavramsal olarak doğru değil” derken, Putin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı Rusya’nın savaş hedeflerinin değişmediği yönündeki konuşmasını işaret etti. Peskov, “Putin gerçekten de müzakereye hazır. Bunu söyledi. Rusya hazır olmayı sürdürecek, özellikle de kendi hedeflerini gerçekleştirmek için” diye konuştu.

ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kamuoyu önünde Ukrayna’daki hedeflerine ilişkin kararlı bir imaj çizse de, arka planda ateşkes teklifi yaptığını öne sürdü.

Haberde Putin’in eylülden bu yana, aracılar yoluyla, cephe hattındaki çatışmaları durduracak bir ateşkese açık olduğu yönünde mesajlar yolladığı iddia edildi.

New York Times, Putin’in ateşkes için mesaj gönderdiği iddiasını Kremlin’e yakın iki Rus eski yetkiliye ve Rus liderin elçilerinden gelen mesajları alan Amerikalı ve uluslararası yetkililere dayandırdı.

Gazeteye konuşan Amerikalı yetkililer, Rusya’nın ilk olarak 2022 sonbaharında bir ateşkes anlaşması için nabız yokladığını öne sürdü. Kaynaklar, Putin’in o dönem Rusya’nın el geçirdiği topraklardan memnun olduğunu ve bu mesajın Washington’a iletildiğini aktardı.

Gazete, Kremlin yönetiminin kamuoyuna savaşa devam mesajı verse de, Ukrayna’da zafer ilan ederek savaşı bitirmek istediğini öne sürdü. Geçen sonbaharda Rus yetkililerle bir araya gelen bir uluslararası yetkili NYT’ye yaptığı açıklamada, “Görüşmelerde, ateşkes müzakerelerine hazır olduklarını söylüyorlar. Savaş sahasında oldukları yerlerde kalmak istiyorlar” ifadesini kullandı.

Haberde, daha önce işgal edilen tüm toprakları geri kazanmayı vadeden Ukrayna yönetiminin böyle bir anlaşmayı kabul edip etmeyeceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekildi. Gazeteye konuşan Rus eski yetkililer, Rus güçlerinin sahada yeniden ilerleme sağlaması durumunda Putin’in ateşkes konusundaki fikrini değiştirebileceğini söyledi.

Eski bir üst düzey Rus yetkili konuyla ilgili NYT’ye yaptığı açıklamada, “Şu anki pozisyonlarda kalmayı gerçekten istiyor. Ancak bir metre bile geri çekilmeye razı değil” ifadelerini kullandı.

New York Times’ın konuyla ilgili ulaştığı Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise, yolladığı sesli mesajda, “Sunduğunuz tezler kavramsal olarak doğru değil” derken, Putin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı Rusya’nın savaş hedeflerinin değişmediği yönündeki konuşmasını işaret etti.

Peskov, “Putin gerçekten de müzakereye hazır. Bunu söyledi. Rusya hazır olmayı sürdürecek, özellikle de kendi hedeflerini gerçekleştirmek için” diye konuştu.

Gazeteye konuşan ABD’li yetkililer, Putin’in pozisyonunun son dönemde değiştiğini ve Rus liderin artık Zelenski hükümetinin değişmesini talep etmediğini vurguladı. ABD’li yetkililer Putin’in ateşkes anlaşmasıyla Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20’sinin Rusya kontrolünde kalmasını sağlamaya çalıştığını savundu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Putin’den “Ukrayna” Açıklaması: Görüşmelere Hazırız

Ukrayna’ya ilişkin açıklamalar yapan Rusya Lideri Vladimir Putin, “Rusya’ya karşı saldırganca bir tutum izleyen Ukrayna’da, Avrupa’da ve ABD’de müzakere mi istiyorlar? Bırakın istesinler. Ama biz ancak kendi ulusal çıkarlarımız doğrultusunda görüşmeler yaparız” şeklinde konuşan

Rusya Lideri Putin, Ukrayna’da ilhak ettikleri bölgelere atıfta bulunarak “Bizim olandan vazgeçmeyeceğiz” ifadesine de vurgu yaptı.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Bakanlığın üst düzey yöneticileri ile salı günü bir araya gelen Putin, Ukrayna’ya ilişkin açıklamalar yaptı.

“Rusya’ya karşı saldırganca bir tutum izleyen Ukrayna’da, Avrupa’da ve ABD’de müzakere mi istiyorlar? Bırakın istesinler. Ama biz ancak kendi ulusal çıkarlarımız doğrultusunda görüşmeler yaparız” şeklinde konuşan Putin, Ukrayna’da ilhak ettikleri bölgelere atıfta bulunarak “Bizim olandan vazgeçmeyeceğiz” ifadesine de vurgu yaptı.

Rusya’nın Avrupa’da savaş planlamadığını vurgulayan Putin, konuşmasında ABD’yi de kendi çıkarları için Avrupa’yı sömürmekle suçladı.

Ukrayna’ya yönelik savaşı yine “özel askeri operasyon” olarak nitelendiren Putin, konuşmasında “Özel askeri operasyondaki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Rus savunma sanayisinin Batı’nınkinden daha hızlı olduğunu ileri süren Putin, nükleer güç konusunda gelişmeyi sürdüreceklerini ve savaşa hazır düzeyde tutacaklarını söyledi.

Ukrayna’daki savaşın Rusya’nın savunma alanındaki eksiklerini ortaya çıkardığını ifade eden Putin, daha fazla insansız hava aracına, daha iyi hava savunmasına ve modern uydu iletişim sistemine ihtiyaçları olduğunu belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Putin barış görüşmelerine hazır olduklarını geçen hafta düzenlediği geleneksel yıl sonu basın toplantısında da dile getirmiş, bunun ancak Ukrayna “Nazilerden arındığı, silahsızlandığı ve tarafsız bir statüye sahip olduğu zaman” gerçekleşebileceğini söylemişti.

Putin, Mart 2022’de Ukrayna ile İstanbul’da yapılan görüşmelere atıfta bulunarak, bu görüşmelerde Ukrayna’nın silahsızlandırılması konusunda mutabakat sağlandığını, ancak sonradan karşı tarafın tavır değiştirdiğini ifade etmişti.

Batılı gözlemciler ise Putin’in ABD’de gelecek yıl Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri sonrasında Ukrayna’da barış görüşmelerine hazır olacağını savunuyor.

Rusya, uluslararası hukuk açısından Ukrayna’ya ait olan toprakların yüzde 17,5’ini kontrol ediyor. 2014 yılında Kırım’ı ilhak eden Rusya, Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırmasının ardından dört bölgeyi daha topraklarına kattığını ilan etmişti.

Paylaşın

Putin’den Joe Biden’e Yanıt: Saçmalık

ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı kazanması halinde bir NATO ülkesine saldıracağı yönündeki sözlerine yanıt veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Bu tamamen saçmalık – ve Başkan Biden’ın bunu anladığını düşünüyorum” dedi.

“Rusya’nın NATO ülkeleriyle savaşmak için hiçbir nedeni, hiçbir çıkarı – ne ekonomik, ne siyasi ne de askeri hiçbir jeopolitik çıkarı – yoktur.” diyen Putin, Biden’ın Rusya’ya yönelik kendi “yanlış politikasını” haklı çıkarmaya çalışıyor gibi göründüğünü de sözlerine ekledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkan Joe Biden’ın “Rusya bir NATO ülkesine saldıracak” açıklamasına yanıt verdi. Putin, Biden’ın açıklamasını “saçmalık” olarak niteledi. Biden, geçen yıl da Rusya’yla NATO arasında bir çatışmanın Üçüncü Dünya Savaşı’na neden olacağını belirtmişti.

Biden, bu ay başında Cumhuriyetçilerin Ukrayna’ya yardımı engellememesi için çağrıda bulunmuş ve Putin’in Ukrayna’da zafere ulaşması halinde Rusya’nın durmayacağını ve bir NATO ülkesine saldıracağını belirtmişti.

Biden’ın sözleri için “tamamen saçmalık” diyen Putin, ABD Başkanı’nın Rusya’yla ilgili yanlış politikasını haklı göstermeye çalıştığını söyledi. Putin, “Rusya’nın NATO ülkeleriyle savaşma konusunda hiçbir ekonomik, siyasi ya da askeri çıkarı yoktur” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Finlandiya’nın NATO’ya kabul edilmesinin ülkesini, kuzeyde belirli askeri birimleri yoğunlaştırmak zorunda bırakacağını belirtti. Putin’e Batılı ülkelerle ortak bir zemin bulunup bulunamayacağı da soruldu. Putin yanıt olarak Batı’nın Rusya’yla ortak bir zemin bulmak zorunda olduğunu söyledi. Putin’e göre Batılı ülkeler Rusya’yı hesaba katmak zorunda.

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) anlaşmasının 5. Maddesi’ne göre ittifaka üye herhangi bir ülkeye saldırı bütün üyelere yapılmış saldırı kabul ediliyor.

Ukrayna’nın Rus güçlere yönelik karşı saldırısının ilerlememesi, Ukrayna’daki Rus güçlerin yenilgiye uğratılması konusunda şüpheleri arttırmış durumda. Moskova ve Batılı ülkelerdeki uzmanlar artık yeni bir Soğuk Savaş’tan bahsediyor, bir tarafta Rusya ve Çin, diğer tarafta Batı.

Biden’ın geçen yıl NATO ile Rusya arasında doğrudan bir çatışmanın Üçüncü Dünya Savaşı’nı tetikleyeceği uyarısında bulunmasına yol açan Ukrayna’daki savaş, Moskova’nın Batı ile ilişkilerinde 1962 Küba Füze Krizi’nden bu yana yaşanan en derin krizi tetikledi.

Putin, NATO’nun Soğuk Savaş sonrası eski Sovyetler Birliği ülkelerinin bazılarını da içine alacak kadar genişlemesini, Batı’nın Rusya’nın güvenlik kaygılarının kanıtı olarak gösteriyor.

Paylaşın

Putin’den Ukrayna Açıklaması: Hedeflerimize Ulaştığımızda Barış Olacak

Yıllık basın toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki duruma ilişkin yaptığı açıklamada, “Hedeflerimize ulaştığımızda barış olacak” dedi ve şöyle devam etti:

“Askerden arındırmaya gelince, eğer bir anlaşmaya varmak istemezlerse, askeri çözümler dahil olmak üzere farklı önlemler almak zorunda kalacağız. Ya da belirli şartlar üzerinde anlaşacağız. İstanbul’daki görüşmelerde bunlar üzerinde anlaşmıştık. Ancak daha sonra bu anlaşmalar rafa kaldırıldı. Ama bu meselede anlaşılmıştı.”

“Başka ihtimaller de var” ifadesini kullanan Putin, “Ya bir anlaşmaya varacağız ya da bu meseleyi güç kullanarak çözeceğiz. Biz de bunun için çaba göstereceğiz.” diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geleneksel olarak düzenlediği yıllık basın toplantısında konuştu. Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Putin, Ukrayna’da barışın ancak “Kiev’in tarafsızlığı”, “silahsızlandırılması” ve “askerden arındırılması” ile mümkün olabileceğini söyledi.

“Ukrayna için hedeflerinin değişmediğinin” ve “hedefe ulaşana kadar” mevcut durumun devam edeceğinin altını çizen Putin, Moskova’da düzenlediği yıllık basın toplantısında “Size ne hakkında konuştuğumuzu hatırlatmak isterim: Ukrayna’nın silahsızlandırılması, askerden arındırılması ve tarafsızlık statüsü.” ifadelerini kullandı.

Moskova’nın “tarafsızlıktan” kastı, Kiev’in NATO askeri ittifakına katılmaması anlamına geliyor.

“Hedeflerimize ulaştığımızda barış olacak” diyen Putin şöyle devam etti: “Askerden arındırmaya gelince, eğer bir anlaşmaya varmak istemezlerse, askeri çözümler dahil olmak üzere farklı önlemler almak zorunda kalacağız. Ya da belirli şartlar üzerinde anlaşacağız. İstanbul’daki görüşmelerde bunlar üzerinde anlaşmıştık. Ancak daha sonra bu anlaşmalar rafa kaldırıldı. Ama bu meselede anlaşılmıştı.”

“Başka ihtimaller de var” ifadesini kullanan Putin, “Ya bir anlaşmaya varacağız ya da bu meseleyi güç kullanarak çözeceğiz. Biz de bunun için çaba göstereceğiz.” diye konuştu. Putin, Rusya’nın ekonomik yaptırımlara, Ukrayna’daki savaşa ve Batı ile karşı karşıya gelmesine rağmen “ilerleyecek” kadar kendinden emin olduğunu iddia etti.

Ekonominin dış yaptırımlara karşı direnci konusunda ise, ülkesinin “Rus toplumunun güçlü konsolidasyonu”, “mali ve ekonomik sisteminin istikrarı” ve “artan Rus askeri yetenekleri” sayesinde “yeterli güvenlik marjına” sahip olduğunu aktardı.

Putin: Hükümet gerekli önlemleri alıyor

Putin, “En önemli gösterge ekonomik büyümedir. Yılsonu itibariyle GSYH büyümesinin yüzde 3,5 olması bekleniyor. Bu iyi bir gösterge, geçen yılki düşüşü telafi ettiğimiz anlamına geliyor ve ileriye doğru nispeten ciddi bir adım attık. Ne yazık ki enflasyon arttı. Yılsonunda yüzde 7,5, belki biraz daha fazla yüzde 8 olması bekleniyor, ancak Merkez Bankası ve hükümet gerekli önlemleri alıyor.” dedi.

Rusya’nın ikinci bir yedek asker seferberliği dalgasına ihtiyacı olmadığını, ülke genelinde her gün bin 500 kişinin orduya alındığını söyleyen Putin, halihazırda Ukrayna’da savaşan 617 bin Rus askeri bulunduğu bilgisini verdi. Başkana göre bunlardan 244 bini profesyonel diğerleri, seferberlik çağrısı sonrası gelen kişiler.

Ukrayna’yı ‘özel operasyon bölgesi’ olarak tanımlayan Putin, şöyle devam etti: “Kısmi bir seferberlik yaptık, 300 bin kişiyi çağırdık. Çocuklar iyi savaşıyor, gerçekten iyi… Sanırım 244 bin kişi özel askeri operasyon bölgesinde. Bunun ardından, insanların gönüllü olarak silahlı kuvvetlerle sözleşme imzalaması için bir kampanya başlattık. Dün akşam itibariyle 486 bin kişiye ulaştığımızı öğrendim. Ellerinde silahlarıyla vatanımızı savunmaya hazır kişilerin akışı azalmıyor. Gönüllülerle birlikte yaklaşık yarım milyon kişi olması lazım.”

Bu yıl ağırlıklı olarak Rus muhabirlerin bulunduğu basın toplantısında Putin, “Neden seferberlik? Buna gerek yok” ifadesini de kullandı.

71 yaşındaki Rus lider, İsrail ordusunun Hamas’a yönelik saldırıları kapsamında bombaladığı Gazze Şeridi’ndeki durumu “felaket” olarak nitelendirdi ve bunun Ukrayna’daki durumla kıyaslanamayacağını söyledi.

Putin, “(Ukrayna’daki) özel askeri operasyona bakın ve Gazze’de olanlara bakın ve aradaki farkı görün. Ukrayna’da böyle bir şey yok” sözleriyle Ukrayna’da yıkım olmadığını kaydetti.

Kasım ayı sonunda G20’de yaptığı sanal konuşmada Putin, her türlü savaşın bir “trajedi” olduğunu söylemiş, ancak Batı’yı seçici davranmakla suçlayarak onları “Filistin’de sivillerin yok edilmesinin” hesabını vermeye çağırmıştı.

Paylaşın

Putin’den Savunma Bakanı’na Ukrayna Güçlerini Durdurma Talimatı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya Ukrayna’nın karşı saldırısını ekim başına kadar durdurulma talimatı verdiği öne sürüldü. Rusya’nın Kiev’a bağlı güçleri püskürtmek için yüksek bir bedel ödemeyi de göze aldığı iddia edildi.

Putin, Ukrayna’nın karşı taarruzunu ilk kez bu yılın haziranında ikrar etmiş ve savaşın vurduğu bu ülkenin birliklerinin güçlü Rus savunmaları karşısında kayda değer kazanımlar elde edemeyeceğini öne sürmüştü. Putin, Ukrayna birliklerinin, personel ve Batı’dan gelen askeri teçhizat konusunda büyük kayba uğrayacağını da iddia etmişti.

Rusya – Ukrayna Savaşı’nı gözlemleyen ABD merkezli bir düşünce kuruluşunun Kremlin’deki bir kaynağına dayandırdığına göre, Ukrayna’nın karşı saldırısının ekim başına kadar durdurulmasını isteyen Vladimir Putin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya ilerleme kaydetmesi için talimat verdi.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre; Savaş Araştırmaları Enstitüsü (Institute for the Study of War/ISW) pazar günü yayımladığı istihbarat güncellemesinde şu ifadeleri kullandı:

Putin’in Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya cephe hatlarındaki durumu geliştirmesi, Ukrayna’nın karşı saldırılarını durdurması ve Rus güçlerinin daha büyük bir şehre saldırı operasyonu başlatma inisiyatifini yeniden ele geçirmesi için Ekim 2023 başlarına kadar bir aylık süre tanıdığı bildirildi.

İddialar doğruysa, Rus askeri komutanlığının Ukrayna karşı operasyonunu sonlandırmak umuduyla amansız saldırılar için emir vermesinin muhtemel görüldüğü ve bu çerçevede Rusya’nın askeri güçlerine yüksek bir fatura çıkmasının da göze alındığı bu güncellemede belirtiliyor.

ISW, Rusya Savunma Bakanlığı’nın, “aniden Putin’in gözünden düşme korkusuyla”, dürüstçe olumsuz görüşlerini paylaşan komutanları tasfiye etme çabalarını yoğunlaştırdığı durumlarla daha önce de karşılaştıklarını belirtti.

Rusya, geçen yıl şubatta “özel askeri operasyon” diye adlandırdığı harekatı Ukrayna’da başlatarak komşusunu topyekun istilayla yüz yüze getirdi ve binlerce kişinin ölümüne yol açarken milyonların da evinden olmasına sebebiyet verdi.

Putin, Ukrayna’nın karşı taarruzunu ilk kez bu yılın haziranında ikrar etmiş ve savaşın vurduğu bu ülkenin birliklerinin güçlü Rus savunmaları karşısında kayda değer kazanımlar elde edemeyeceğini öne sürmüştü.

Ukrayna birliklerinin, personel ve Batı’dan gelen askeri teçhizat konusunda büyük kayba uğrayacağını da iddia etmişti. Ancak Kiev’in tüm Rus güçlerini işgal altındaki bölgeler de dahil Ukrayna topraklarından geri püskürtmeyi amaçladığı girişim 4. ayına ulaştı ve bu ay bazı önemli toprak kazanımları kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski karşı saldırının yavaş olduğunu kabul ederken “Her gün ilerleyip bölgeyi özgürleştirmemiz önemli” de dedi.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Birleşik Kraliyet Hizmetleri Enstitüsü (Royal United Services Institute) tarafından yapılan bir araştırma, Ukrayna güçlerinin her 5 günde bir ortalama 700 ila 1200 metre ilerleme kaydettiğini ortaya koydu. Bu da Rus güçlerine geri çekilirken siper kazmaları ve özellikle de araziyi mayınlamaları için zaman kazandırıyor.

Tamamen gönüllülerden oluşan ve Ukrayna’nın en iyi ve en deneyimli birliklerinden biri olarak kabul edilen 3. Taarruz Tugayı ocak ayından bu yana doğuda neredeyse aralıksız savaşırken, daha deneyimsiz birlikler güneyde savaşmak üzere yeni eğitimler ve modern silahlar aldı.

Paylaşın

Kremlin’den Açıklama: İlham Aliyev, Vladimir Putin’den Özür Diledi

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Dağlık Karabağ’da ölen Rus askerleri için Vladimir Putin’den özür dilediği bildirildi. Dağlık Karabağ’da Rus Barış Gücünü taşıyan araca ateş açılması sonucu araçtaki askerlerin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

Haber Merkezi / Olayın açığa kavuşturulması için Azerbaycan ve Rusya’nın soruşturma makamlarının bölgede iş birliği içerisinde çalıştığı belirtilmiş ancak ölen asker sayısı ve ateşin kimin tarafından açıldığı hususunda bilgi paylaşılmamıştı.

Kremlin’den yapılan açıklamada, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir görüşme yaptığı ve görüşmede İlham Aliyev’in Karabağ’da ölen Rus Barış Gücü askerleri için özür dilediği belirtildi. Görüşmede ayrıca Putin’in İlham Aliyev’den bölgedeki Ermeni halkının güvenlik haklarına saygı duymasını istediği aktarıldı.

Kremlin, iki lider arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada “İlham Aliev, Rus askerlerin trajik ölümü dolayısıyla özür diledi ve derin taziyelerini ifade etti. Olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüleceğini ve tüm sorumluların gerektiği şekilde cezalandırılacağını söyledi” ifadeleri kullanıldı.

Ateşkes sağlandı

Azerbaycan, Dağlık Karabağ’a Salı günü başlattığı askeri operasyonun ardından Çarşamba günü taraflar arasında ateşkes sağlandığı açıklanmış ve Aliyev de operasyonun “başarıyla” tamamlandığını duyurmuştu. Ateşkes konusunda varılan uzlaşma, bölgedeki ayrılıkçı Ermeni güçlerin feshedilmesini, silahlarını bırakmalarını ve Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a entegre edilmesini öngörüyor.

Yaklaşık 120 bin nüfuslu bölgede yaşayan Ermenilerin çoğu evlerinden sürülmek veya kalırlarsa Azeri şiddeti ile karşı karşıya kalmaktan kaygı duyuyor. Ermeni medyasında yer alan haberlere göre, son günlerde yaşanan çatışmalarda en az 200 kişi hayatını kaybetti, 400 kişi de yaralandı.

Dağlık Karabağ’da ateşkes ilan edilmesinin ardından, iki tarafı temsil eden heyetler Yevlah kasabasında bir araya geldi. Yaklaşık iki saat sürdüğü belirtilen görüşmenin ayrıntılarına dair henüz resmi açıklama yapılmadı.

Reuters haber ajansının bildirdiğine göre, Rus haber ajansı RIA’ya konuşan bir Ermeni temsilci, görüşmede nihai bir anlaşmaya varılmadığını söyledi. Ajansa konuşan Azeri temsilci de, Azerbaycan ile Karabağ Ermenileri arasındaki tüm sorunların bir toplantıda çözülmesinin beklenemeyeceğini kaydetti.

AB’den güvence talebi

Öte yandan Avrupa Birliği (AB), Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermenilerin hakları ve güvenliği için garanti istedi. AB’li üst düzey bir diplomatın dpa haber ajansına verdiği bilgilere göre, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaptığı telefon görüşmesinde Azerbaycan’ın Ermenilere saygı gösterileceği ve ülkede geleceklerinin olacağı konusunda güvence vermesi gerektiğini söyledi.

Michel’in görüşmede Dağlık Karabağ’ı terk etmek isteyenler için güvenli ve gönüllü ayrılma koşullarının da sağlanması gerektiğini ifade ettiği aktarıldı.

AB’li diplomat, görüşmede Aliyev’in sorunun çözümü için uluslararası arabuluculuğu reddettiğini ve bölgeye düzenledikleri askeri operasyonu savunduğunu aktardı. Azerbaycan’ın, Dağlık Karabağ’ın “tekrar entegrasyonu”nu sürdürmeyi hedeflediğini kaydeden diplomat, ayrıca silahlarını bırakanlar için af çıkarmayı değerlendirdiğini de sözlerine ekledi.

Gelişmeler karşısında AB’nin olası yanıtının ne olabileceği konusunda da Brüksel’de farklı seçeneklerin tartışıldığını ifade eden AB’li diplomat, Azerbaycan hükümetinin kullandığı yöntemin kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Paylaşın

Kim İle Putin Görüştü: Emperyalizme Karşı Mücadelede Birlikte Olacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Rusya’nın Çin sınırına yakın bölgesinde yer alan uzay merkezi Vostoçni Uzay Üssü’nde görüştü. Kim onuruna verilen yemekte Putin, “Ülkelerimiz arasında dostluk ve işbirliğinin gelecekte güçlendirilmesi” için kadeh kaldırdı.

Kuzey Kore lideri Kim, “Başkan Putin’in kararlarını her zaman destekleyeceğiz ve… emperyalizme karşı mücadelede birlikte olacağız” mesajı verdi. Kim, ülkesinin Rusya ile ilişkilerini güçlendirme konusunda daha önce de oldukça kararlı bir tutum sergilemiş ve Putin ile ikili ilişkilerin hükümetinin “bir numaralı önceliği” olduğunu söylemişti.

Rusya’nın Çin sınırına yakın bölgesinde yer alan uzay merkezi Vostoçni Uzay Üssü’nde görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un buluşmasında ‘işbirliği ve zafer’ mesajları verildi.

Putin, Rusya’nın doğusunda kozmodromu ziyaret eden Jong Un onuruna düzenlenen öğle yemeğinde Pyongyang ile “işbirliğinin gelecekte güçlenmesine” kadeh kaldırdığını söyledi. Putin’e ‘yoldaş’ şeklinde hitap eden Kuzey Kore lideri de Rusya’nın başta Batı olmak üzere düşmanlarına karşı “büyük bir zafer” kazanacağını ifade etti.

Rusya liderine “tam ve koşulsuz desteğini” bildiren Jong Un, Pyongyang’ın “anti-emperyalist” cephede her zaman Moskova’nın yanında yer alacağını kaydetti.

Liderler görüşmeye Soyuz-2 uzay roketi fırlatma tesisini gezerek başladı. Kremlin, iki liderin önce kendi heyetlerinin huzurunda iki saatten fazla bir süre görüştüğünü, ardından da iki devlet başkanı arasında bire bir görüşme gerçekleştiğini duyurdu.

Putin: Eski bir dost, iki yeni dosttan daha iyidir

Rusya Devlet Başkanı, yemekte Kim Jong Un’a bakarak, “Şu anki ziyaretiniz de bir dostluk ve arkadaşlık atmosferi içinde gerçekleşiyor. Eski bir dost, iki yeni dosttan daha iyidir” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Kuzey Koreli üst düzey yetkililerle çevrili bir masada kırmızı şarap kaldıran Putin “Halklarımızın refah ve esenliğine” dedi.

Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin “1945 yılında Sovyet ve Kore askerlerinin yan yana Japon ordusunu yendiği Kore özgürlük mücadelesi sırasında kurulduğunu” ifade eden Putin, “Bugün dahi dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmeye çalışıyor, ortak bölgemizde barış, istikrar ve refah için çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Jong Un: Zafer kazanacağına inanıyoruz

Jong Un, “Rus ordusunun ve halkının, hegemonya ve yayılma peşinde koşan kötü niyetli grupları cezalandırmak için verilen adil mücadelede büyük bir zafer kazanacağına inanıyoruz.” diye konuştu.

Putin ile görüşmesinde her alanda işbirliğinin nasıl güçlendirileceği konusunda” tatmin edici bir fikir birliğine vardıklarını” söyleyen Jong Un, “Yoldaş Putin ile Kore yarımadası ve Avrupa’daki siyasi, askeri durumun yanı sıra bölgede ve dünyada barışı sağlama mücadelesinde stratejik, taktiksel işbirliği, destek ve dayanışma konularında derinlemesine bir görüşme yaptım” dedi.

Jong Un’un açıklamalarında Kiev ve Moskova arasındaki çatışmadan bahsetmedi ancak Rus haber ajansı TASS, Kore liderinin Ukrayna’daki “özel askeri operasyon” alanında “kahraman” Rus ordusunu övdüğünü kaydetti.

Jong Un, “Rusya’nın kahraman ordusu ve halkının zafer geleneğini parlak bir şekilde miras alacağına; ‘askeri operasyonlar ve güçlü bir ulus inşa etmek’ konularında asil haysiyet ve onurunu güçlü bir şekilde sergileyeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Interfax haber ajansına göre Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Devlet Başkanı Putin’in Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yaptığı görüşmenin “önemli ve esaslı” olduğunu söyledi.

Peskov, Kuzey Kore’nin Rusya ile havacılık ve ulaşım alanlarında işbirliğine ilgi duyduğunu da sözlerine ekledi. Rus devlet haber ajansı Ria Novosti’ye yaptığı açıklamada da Peskov, iki liderin görüşmelerinde nükleer savaş risklerini ele almadıklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler yaptırımları ilişkilerin gelişmesine engel mi?

Kremlin Sözcüsü Peskov daha önceki açıklamasında da görüşmenin “iki ulus arasındaki dostluğu kuvvetlendireceğini” ifade etmişti. Kremlin’den bu sabah yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler’in (BM) Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarının Pyongyang ile ilişkilerini engellemeyeceği vurgulandı.

Birleşmiş Milletler 2006’daki ilk nükleer denemesinden bu yana Kuzey Kore’ye yaptırım uygulanmasını öngören 10’dan fazla karar almıştı. Bazı analistler, Rusya’nın bu toplantı sonucunda Kuzey Kore’ye cephane stoku karşılığında ileri teknoloji sağlayabileceği yorumunu yapmış, bunun ise uluslararası yaptırımların ihlali anlamına geleceğini vurgulamıştı.

Görüşmeye tepkiler ne oldu?

ABD daha önce Kuzey Kore’yi Rusya’ya silah satmaması için uyarmış, aksi takdirde yaptırımların daha da artırılacağını açıklamıştı.

BBC’ye konuşan Center for European Policy Analysis adlı düşünce kuruluşundan Samuel Greene, Rusya’nın pek fazla dostu kalmadığı için kendisiyle işbirliği yapabilen ülkelere daha fazla yakınlaşma ihtiyacı olduğunu, diğer yandan da Batı’ya “Ukrayna konusunda bizimle anlaşmazsanız size daha fazla sorun yaratabilecek Kuzey Kore’ye yardım ederim” mesajı verdiğini söylüyor. Güney Kore, olası bir silah anlaşmasını yakından takip ettiklerini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko ise seyahatle ilgili bilgileri Güney Kore’yle de paylaşabileceklerini belirtti ve “Güney Kore’nin Moskova’da elçiliği var, talep ederlerse bilgi veririz” dedi. Çin, Putin ile Kim’in görüşmesi için “Kuzey Kore ve Rusya arasındaki ilişkilerle ilgili” değerlendirmesinde bulundu.

Çin, Kuzey Kore’nin uzun süredir müttefiklerinden biri ve ekonomik destekçisi. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, ayrıca Kuzey Kore’nin “dağlar ve nehirlerle birbirine bağlı dost komşuları” olduğunu ve “Çin-Kuzey Kore ilişkilerinin iyi geliştiğini” kaydetti.

İki lider neden uzay üssünde buluştu?

Rus devlet medyası Ria Novosti’nin bildirdiğine göre Putin, Moskova’nın Kuzey Kore’ye uydu programında yardımcı olmak istediğini ve bu amaçla görüşme yeri olarak uzay istasyonunun seçildiğini söyledi. Kim’in ilerleme kaydetmekte zorlandığı alanlardan biri de uzay programı. Son altı ay içinde iki kez yörüngeye bir casus uydu yerleştirme çabaları başarısız oldu.

Casus uydunun Kuzey Kore’ye gökyüzünde düşmanlarını gözetleme imkanı sağlayacağı ve bunu saldırıları daha doğru planlamak ve gelen tehditleri izlemek için kullanabileceği belirtiliyor. Kim, casus uydu geliştirmeyi son birkaç yıldaki en önemli askeri önceliklerinden biri haline getirdi.

Rusya’ya silah satması karşılığında Kim’in de Putin’den kendi silah programı için gelişmiş askeri teknolojisini paylaşmasını istemesi bekleniyordu. Moskova’nın silahlarının Pyongyang’ınkilerden onlarca yıl ileride olduğu düşünülüyor.

Kim, zırhlı treninde yolculuk yaptı. 2019’daki görüşmeye de aynı şekilde gitmişti. Zırhlı treninde 20 zırhlı otomobil taşıdığı, normal trenlerden çok daha ağır olduğu için saatte en fazla 59 kilometre hızla ilerleyebildiği belirtiliyor. Rusya’daki tren raylarının genişliği Kuzey Kore’dekinden daha büyük olduğu için Kim’in treninin sınırda tekerlerini de değiştirmesi gerekmişti.

“Kuzey Kore’nin elinde milyonlarca top mermisi ve roket olabilir”

Carnegie Endowment for International Peace adlı düşünce kuruluşundan Ankit Panda, iki ülkenin de birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olduğunu söylüyor: “Şimdi esas konu, iki tarafın da birbirlerinin istediği fiyatı ödemeye razı olup olmayacağı.”

Rusya’nın Kuzey Kore’den silah, top mermisi ve roket talep etmesi, yaptırımlar nedeniyle ekonomisi zor durumda olan Kuzey Kore’nin ise gıda ve hammadde istemesi bekleniyor.

New York Times gazetesine göre Rusya’nın 122 ve 152 milimetrelik top mermisi stokları azalmış durumda. Putin bu topların yanı sıra anti-tank mayınlar da talep edebilir. Gazeteye göre Kim’in talep listesinde ise gıdanın yanı sıra daha gelişmiş uydu ve nükleer denizaltı teknolojilerine erişim yer alabilir.

Kuzey Kore’nin silah sistemlerinin önemli bir kısmı, tıpkı Rusya’nınki gibi Sovyetler Birliği’nin sistemlerine göre tasarlanmış durumda. Bu yüzden iki ülkenin silahları ve mühimmatları çoğunlukla birbiriyle uyumlu.

BBC’ye konuşan Kuzey Kore Çalışmaları Üniversitesi’nden Prof. Kim Dong-yup’a göre, 1953’ten beri savaşmadığı için Kuzey Kore’nin elinde milyonlarca top mermisi ve roket olabilir. Prof. Kim, bu eski mühimmatları Rusya’ya vermenin Kuzey Kore’nin savunma kapasitesini azaltmayacağı görüşünde. Zira artık orduda daha modern mühimmatlar kullanıyorlar.

(Kaynaklar: BBC Türkçe, Euronews Türkçe)

Paylaşın

Mehmet Yılmaz: Putin, Erdoğan’a Bu Kez Yol Vermedi

T24 yazarlarından Mehmet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Soçi’de gerçekleştirdikleri görüşmeyi değerlendirdi. Yılmaz, Erdoğan’ın Putin ile görüşmesinden eli boş döndüğünü ifade etti.

Mehmet Yılmaz, yazısında, Erdoğan’ın Putin ile ilişkisi üzerinden Batı’da ciddiye alınmayı umduğunu; bunun da sıkışık Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan dış kaynağın sağlanmasında etkili olmasını beklediğini belirtti.

Ama Putin’in Erdoğan’a bu kez fırsatı vermediğini vurgulayan Mehmet Yılmaz’ın bugün yayınlanan yazısının ilgili kısım şöyle:

Cumhurbaşkanı’nın gözü Temmuz ayından beri Putin gelsin diye yollardaydı ama olmadı.

Putin’in yurt dışına çıkmak konusundaki isteksizliğinin bir nedeni Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği yakalama kararı.

Türkiye bu kararı soykırım suçlusu Sudanlı Ömer El Beşir için bile uygulamamıştı, Putin için de elbette uygulayacak hâli yoktu.

Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çok önem verdiği “tahıl koridoru anlaşmasını” canlandırmak için sonunda Putin’in ayağına kadar gitti.

Eli boş olarak geri döndü.

Kapalı kapılar ardında ne konuşuldu bilmiyoruz ama resmi açıklamaya göre Putin, anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi için Batı’nın uyguladığı ambargonun kaldırılmasını istiyor.

Batı ise Rusya’yı, Ukrayna üzerinden sıkıştırıp iyice güçsüzleştirmek temel politikasından vazgeçecek gibi görünmüyor.

Cumhurbaşkanı’nın bunca işi gücü arasında Ukrayna tahılının dünyaya Karadeniz üzerinden serbestçe satılmasını kendisine bu kadar dert etmiş olmasının Türkiye açısından nasıl bir önemi var diye merak ediyor olmalısınız.

Ukrayna tahılının çok küçük bölümü Türk gemileri ile taşınıyor, bir navlun kaybımız yok sayılır.

Öte yandan Ukrayna tahılının, Bulgaristan ve Romanya üzerinden satılmasında da anlaşma bittiğinden beri bir engel çıkmadı.

Ruslar Türk gemisinde arama yaptılar ama aynı yükü alan Japon gemisine dokunmadılar bile.

Ukrayna, “tahılımı sattırırsanız size şu kadar komisyon veririm” de demiyor.

Ama Erdoğan “tahıl koridoru” peşinde!

Konunun Türk ekonomisi ile dolaylı bir ilgisi var.

Erdoğan, Putin ile ilişkisi üzerinden Batı’da ciddiye alınmayı umuyor; bunun sıkışık Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan dış kaynağın sağlanmasında etkili olmasını bekliyor.

Putin kendisine bu kez bu fırsatı vermedi.

Batının karşısına çıkıp, “Putin ile sorunlarınızı benim üzerimden çözebilirsiniz” diyebilecek durumda değil artık.

Öyle görünüyor ki İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkmaktan vazgeçmesinin, Ukrayna’nın NATO üyeliğine destek olmasının ve Nazi özentisi Azov taburu komutanlarını, verdiği sözü de çiğneyerek Ukrayna’ya yollamasının Putin nezdindeki karşılığı bu.

“Dünya lideri” propagandası gerçeklerden habersiz, milliyetçi duyguları galeyana getirilmiş saf kitleler üzerinde etkili olabiliyor ama dünya arenasına çıkıldığında boyalar dökülüyor.

Dış politikada böyle savrulmalar, esasen temel bir dış politikanız olmadığını, günlük çıkarlara göre yön değiştirebileceğinizi gösteriyor.

Öyle olunca da kimse ciddiye almıyor tabii.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Erdoğan – Putin Görüşmesi Sona Erdi: Dikkat Çeken Mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Soçi’de gerçekleştirdiği görüşme sona erdi. Yaklaşık 3 saat süren görüşme sonrası iki lider ortak basın açıklamasında dikkat çeken mesajlar verdi.

Haber Merkezi / “Bölgemizde kalıcı barış, istikrar ve refahın tesisine yönelik çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“Kıymetli dostum Putin’e nazik daveti için tekrar teşekkür ediyorum. Bu vesile ile deprem ve yangınlar sırasında gösterdikleri dayanışma için teşekkür ediyorum.

Kendisi ile son olarak Astana’da bir araya gelmiştik. Bugüne kadar Sayın Putin ile daime telefon diplomasisini sürdürdük. Bugün ise ikili ve heyetler arası görüşmelerde bir araya geldik.

İkili ticaret hacmimiz 69 milyar dolara ulaştı. 100 milyar dolar hedefine emin adımla ilerliyoruz. 5 milyon 230 bin Rus vatandaşını ülkemizde ağırlamıştık. Bu sayının kalan dönemde daha da artacağına inanıyoruz.

Üzerinde durduğumuz konulardan biri de tahıl girişiminin canlandırılması. Eksikler giderilerek girişim devam etmeli. Rusya’nın girişimin yeniden başlama konusundaki beklentileri tüm tarafların malumudur. Biz de bu talepleri ifade ettik, ediyoruz. Bu konudaki görüşlerimizi sevgili dostum ile de paylaştım. Yeni öneri paketinden sonuç alacağımıza inanıyoruz.

Devam eden çatışmaların bir an önce kalıcı ve adil bir barışla sona erdirilmesini arzu ediyoruz. Savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz. Taraflar arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Bu konuda üzerimize düşeni yine yapmaya hazırız.

Suriye Güney Kafkasya Libya ve Afrika’daki son gelişmeleri de değerlendirdik. Bu temel üzerine inşa edilen tüm Rus münasabetlerinin faydalarını çok geniş alanda gördük, görüyoruz. Sayın Putin’e şahsıma ve heyetime göstermiş olduğu hüsnükabul için teşekkür ediyorum.”

“Batı bizi aldatıyordu”

“Biz tahıl anlaşmasını canlandırmaya hazırız tabii eğer Rus tahıl ürünlerinin ihracatı ile ilgili yaptırımlar kaldırılırsa” diyen Putin’in konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle;

Rusya’nın doğalgaz konusunda Türkiye’nin en büyük partneri olacağının altını çizmek istiyorum. Rusya her zaman olduğu gibi sevkiyatlar konusunda güvenli ve sorumlu bir ortak olacaktır. Türkiye’de doğalgaz merkezi projesinde Gazprom, BOTAŞ’a yol haritasını sundu, sırada ortak çalışma grubunun kurulması var.

Geçen sene ticareti hacmimiz bu sene ilk 6 ayda yüzde 19 arttı. Turizm alanındaki işbirliğimiz bu sene yılın ilk yarısında 2.2 milyon turistti. Umarız ilerleyen süreçte bu daha da artacak. Rus turistlerimizin güvenli ve huzurlu tatil yapması için elimizden geleni yapıyoruz aynı şekilde Türk tarafları da ellerinden geleni yapıyorlar.

Şubat ayındaki depremde Rusya ilk yardım eli uzatan ülkelerdendi. Yangınlar için de yangın söndürme uçakları gönderdik.

Karadeniz Tahıl Girişimi’nin sona ermesinden de bahsettik. Biz dedik ki, bizi bu karara zorladılar. Özellikle şunun altını çizmek istiyorum tahıl anlaşmasının sona ermesi küresel gıda pazarını çok fazla etkilemedi. Dağıtım kısmında sorun var. Bunun da Karadeniz Tahıl Girişimi ile bir alakası yoktu.

Batı bizi aldatıyordu. Yüzde 70’i gelişmiş ülkelere ulaştı ve fakir ülkelere çok azı ulaştı. Ben ilkesel tutumumu tekrar dile getirmek istiyorum. Biz tahıl anlaşmasını canlandırmaya hazırız tabii eğer Rus tahıl ürünlerinin ihracvatı ile ilgili yaptırımlar kaldırılırsa. Ben Sayın Erdoğan’a da bunu ilettim.

Suriye’de işbirliğimizi çok önem veriyoruz. Astana formatı da çok önemli. Suriye konusunda etkin bir mekanizma söz konusu. Libya’da kapsamlı bir işbirliği ve çözümden yanayız.”

Paylaşın