Güneş sistemindeki yedinci gezegen olan Uranüs’te kutuplara yakın dev bir siklon keşfedildi. Bu yeni keşif birçok sırrını da hala koruyan Uranüs’ün atmosferinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.
Siklon, atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtınadır.
New Mexico’da bulunan bir teleskoptan alınan yeni gözlemlerle merkezi Dünya’nın çapının dörtte biri büyüklüğünde olan ve kuzey kutbunun yakınında dönen bir kutup siklonu yani atmosfer döngüsü tespit edildi.
Siklonun tüm çapı ise henüz kesin olarak tespit edilemedi. Bu yeni keşif Uranüs’ün atmosferinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.
Bilim insanları Uranüs’ü, komşusu Neptün gibi bir buz devi olarak sınıflandırıyor.
Ancak yeni imkanlarla bu gezegenin atmosferine her zamankinden daha derinlemesine bakabilme fırsatı yakalayan bilim dünyası şimdi durumun bilinenden daha dinamik bir gezegen tablosu ortaya koyduğunu görüyor.
NASA gezegen bilimcisi ve araştırmanın baş yazarı Alex Akins şunları söyledi:
“Uranüs, atmosferinin ve iç kısmının genel yapısı Neptün’e benzese de bazı oldukça farklı özellikleri var. Mesela yan dönüyor, ve o zaman bile, manyetik alanı dönme ekseniyle hala yanlış hizalanıyor. Atmosferik dolaşım ve iç ısı salınımı Neptün’den daha zayıf ancak yine de gözlemlenen bir dizi dinamik özellik ve fırtına mevcut.”
Çoğunlukla hidrojen ve helyumdan oluşan bir atmosfere sahip olan Uranüs, metan gazı nedeniyle mavi-yeşil bir renge sahip.
Uranüs, güneş sistemimizdeki en büyük üçüncü gezegen ve yaklaşık 50 bin 700 km çapında. Bu, içine 63 adet Dünya sığdıracak kadar büyük bir hacim anlamına geliyor.
Uranüs, Güneş’e Dünya’dan yaklaşık 20 kat daha uzakta ve yaklaşık 2,9 milyar km mesafede güneşin yörüngesinde dönüyor. Bu yörüngede bir tur 84 yıl sürüyor.
Alışılmadık yatay ekseni, Uranüs’ün güneşin yörüngesinde yuvarlanan bir top gibi görünmesine neden oluyor.
Araştırmacılar, atmosferin tepesindeki bulutların altını görmek için New Mexico’daki çok büyük bir dizi teleskopu aynı anda kullandı ve kuzey kutbunda dolaşan havanın daha sıcak ve daha kuru olduğunu, güçlü bir siklonun kanıtı olarak tespit ettiler.
Aynı araştırma, kutup siklonlarının önemli bir atmosfere sahip güneş sistemimizde, Merkür ve Satürn’ün uydusu Titan hariç, tüm gezegenlerde bulunduğunu doğruladı. Ancak oluşma şekilleri gezegenden gezegene farklılık gösteriyor.
Siklonlar kasırgalardan farklı olarak atmosferin kalıcı ve karakteristik özelliği olarak biliniyor.
Uranüs’ün kütlesinin çoğu su, metan ve amonyaktan oluşan yoğun buzlu bir sıvı. Gezegenin kendisi de, iki set soluk halka ile çevrili ve 27 küçük uydusu mevcut.
Atmosferi de en dıştaki Neptün dahil sekiz gezegen arasında en soğuk olanı.
Uranüs hakkında çok sayıda cevap bekleyen soru var
Bir uzay aracıyla tek yakın karşılaşması da 1986’da Voyager 2 ile oldu. Bu nedenle hakkında hala pek çok bilinmeyen nokta bulunuyor:
Nasıl yan yattı? İçi gerçekten de gaz devleri olan Jüpiter ve Satürn’den daha mı “buzlu”? Neden ölçülen rüzgar hızlarıyla uyumlu olmayan atmosferik kuşaklanma özellikleri var? Kutup ekvatordan daha mı kuru? Uydularında okyanus dünyaları var mı?
(Kaynak: Euronews Türkçe)