Türkiye’de 36 Milyon “Ruhsatsız” Silah Var

Umut Vakfı’nın hazırladığı ‘Türkiye Silahlı Şiddet Haritası Raporu’na göre; Türkiye’de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah var. Ruhsatsız silah oranı, ruhsatlı silah oranının 9 katı.

Umut Vakfı, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü öncesi ‘Türkiye Silahlı Şiddet Haritası Raporu’nu yayınladı. Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan, rapora ilişkin Sputnik Türkçe’ye açıklamalarda bulundu.

Özellikle ‘ruhsatsız’ silah sayısındaki tehlikeli artışa dikkat çeken Dr. Ayhan Akcan şu bilgileri paylaştı: “Türkiye’de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah var. Ruhsatsız silah oranına baktığımızda 1’e 9. Yaklaşık 85 milyon olan Türkiye’nin nüfusunun üçte birinden fazlası hatta neredeyse yarısı bireysel silahlı olarak görünüyor. Bazı evlerde ise birden fazla silah bulunuyor. Silah edinim sayısı da her yıl yüzde 3.5 oranında artıyor.”

2014 yılından bu yana medyaya yansıyan silahlı şiddet haberlerinin günü gününe çetelesini tutarak her yıl ‘Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritası’nda raporlaştırdıklarını söyleyen Dr. Akcan şu bilgileri paylaştı: “Bu istatistiklere bakıldığında, 2014 yılından bugüne geçen 10 yılda; toplam 34 bin 197 silahlı şiddet olayı yaşandı, daha doğrusu medyaya yansıdı.10 yılda meydana gelen 34 bin 197 silahlı şiddet olayında toplam 21 bin 434 kişi öldü, bazıları ağır 31 bin 207 kişi de yaralandı.

Yani her üç vakada ikisi cinayetle sonuçlandı. Ağır yaralanan ve hastaneye kaldırılanların ne kadarının daha sonra öldüğünü ya da iyileştiği yine bu rakamlara yansımadı. 2023 yılında; 3 bin 773 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan bu olaylarda 2 bin 318 kişi öldü, 3 bin 820 kişi de yaralandı. Yaşanan silahlı şiddet olaylarının 3 bin 212’sinde yani yüzde 85’inde ateşli silahlar kullanıldı.”

Akcan’ın dikkat çektiği başka bir nokta ise ‘kazayla ya da şakalaşırken’ meydana gelen ölümler. “Her 22 silahlı vakadan biri ‘aptalca kaza’ nedeniyle meydana geliyor ve maalesef yarısı ölümle sonuçlanıyor’ diyen Dr. Akcan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kazayla veya şakalaşırken olan olaylara evde, işte, avda, arabada, askerlik sırasında olmak üzere kısacası her yerde rastlanıyor. Kaza veya şakalaşırken vurma olaylarında 5-6 yaşındaki çocukların bile katil olabiliyor. Çünkü özellikle köy gibi kırsal yerler olmak üzere bazı evlerde ortalıkta gelişigüzel bırakılan silahları merakla alıp kurcalayan çocuklar, gençler ya kendilerinin ya anneleri dahil akrabalarını, arkadaşlarını vuruyorlar. Yine özellikle kutlama veya başka nedenlerle havaya ateş açma sonucu yaralanmaya sebebiyet verme olayları da bu gruba dahil edilince neredeyse yüzde 10’unu buluyor. Bu da demek oluyor ki bir yıl içinde bin cinayet işleniyorsa en az 100’ü bu şekilde ölenlerden oluşuyor. ”

Dr. Akcan, basına yansımayan tespit edilemeyen vakaların sayısına da dikkat çekerken, “Bunları da hesaba katarsak belki de bu rakamların 3-4 katı sonuçlara ulaşacağız. Çünkü kimi zaman aileler saklamayı tercih ediyorlar ya da yerel basın bu haberleri vermiyor. O zaman da tam anlamıyla bir veri elde edilemiyor” dedi.

Silahlanmayı engellemek için ne yapmak gerekiyor?

Asıl soru ise bireysel silahlanmayı engellemek için ne yapmak gerekiyor? Bunun yanıtı ise Dr. Akcan şöyle yanıtlıyor:
En önemlisi bireysel silahlanmanın sosyal bir güvenlik konusu olduğunu Kabullenmek şart. Çözüm otorite olarak TBMM’de ya da kanun koyucularda. Ruhsatlandırmak ya da cezayı artırmak da çözüm değil. En az 30 yıllık bir kararlılık gerekiyor. Toplumun tüm alanlarında şiddeti azaltmanı sınırlamanın ilk adımı; sivil silahlanmayı önce zorlaştırmak denetim altına almak. En uçta yasaklamak. Silah edinmeyi bir hak ve kayıt altına alarak vergi geliri olarak görmek halen taraf buluyor. Toplumun huzurunu kaçırıyor; hukuk işlemez oluyor, korkuyu artırıyor,insanların devlete inancında hasar oluşturuyor. Bu gerçeği kabullenmek, bu yanlışlar üzerinden çözüm aramamak gerekiyor.

Bunları maddeler halinde sıralamak gerekirse; “Yeni silah yasası tekrar tartışmaya açılmalı, ruhsatsız silahlarla ilgili caydırıcı çezalar getirilmeli, ruhsat süresi iki yıla indirilmeli, evde silah bulundurma ruhsatında eş rızası alınmalı, silah ruhsatı başvurusunda en az 14 gün bekleme süresinin getirilmeli., ruhsat öncesi eğitim, ruhsat sonras denitim yapılmalı. Yine ciddi sağlık muayenesi uygulanmalı. Özellikle kişilik bozukluğu, bağımlılık düzeyi, öfke kontrol problemi ve psikopatolojik testlerin uygulanması zorunlu hale getirilmeli. Kamu spotu ile bilgilendirmeler yapılmalı, silah reklamları yasaklanmalı, internetten satış kargo ile teslim, teşhir, tanıtım yasaklanmalı. “

Umut Vakfı, her yıl bireysel silahlanma nedeniyle hayatını kaybedenleri anmak için ‘Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü’ etkinliği düzenliyor. Bu yıl da 28 Eylül’de Levent Meydanı’nda saat 13.00’de düzenlenecek etkinlikte yakınlarını kaybedenler bir araya gelecek.

Paylaşın

2023’te Türkiye’de Bin 616 Kişi Silahlı Şiddet Olaylarında Öldü

01 Ocak 2023’ten 25 Eylül’e kadar geçen sürede Türkiye’de 2 bin 607 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan 2 bin 607 silahlı şiddet olayında bin 616 kişi öldü, 2 bin 675 kişi de yaralandı.

Yaşanan olayların; çoğunluğu bıçakla olmak üzere 385’inde kesici aletler, 549’unda keleş, uzun namlulu olmak üzere her türlü tüfekler, bin 672’sinde (70’i beylik silahı) her türlü tabanca kullanılırken bir olayda da bomba kullanıldı.

Yani silahlı şiddet olaylarının yüzde 85’inden fazlasında ateşli silahlar kullanılırken ki; yüzde 85.23 oluyor, yaklaşık yüzde 15’inde de kesici aletlerle insan canına kast edildi…

Umut Vakfı’nın her yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü kapsamında düzenlediği “Sessiz Ayakkabılar Yürüyüşü” bugün Levent Meyda’nda yapıldı.

Bianet’tin aktardığına göre; Beşiktaş Belediyesi ile birlikte düzenlenen etkinlikte Umut Vakfı Başkanı Özben Önal şunları söyledi:

“Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen ülkemizde; ulaşımının da kolay olması nedeniyle silahlanma artıyor ve her gün can almaya devam ediyor. Umut Vakfı olarak, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde silaha ulaşımın kolay olması nedeniyle bireysel silahlanmadaki artışa bir kez daha dikkat çekerken yetkilileri uyarıyoruz; bireysel silahlanmayı önleyin.

Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ayhan Akcan da şu bilgileri verdi: “Bu yıl sizlere; ‘bireysel silahlanmada ciddi bir düşüş var’ demeyi o kadar çok isterdik ki; ama maalesef sizler de hemen her gün yaşanan olaylara tanık oluyorsunuz…

Aile içi şiddet; paylaşılamayan miraslar, kadın erkek anlaşmazlıkları, anne-baba ve çocuklar arasındaki sorunlar vs.’yle almış başını gidiyor. Keza arkadaşlar, alacak verecek husumetleri ve de en önemlisi son yıllarda artan akran zorbalıkları…

Bu yıl, 2023 yılının 25 Eylül’üne kadar Türkiye’de 2 bin 607 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Basına yansıyan 2 bin 607 silahlı şiddet olayında bin 616 kişi öldü, 2 bin 675 kişi de yaralandı.

Yaşanan olayların; çoğunluğu bıçakla olmak üzere 385’inde kesici aletler, 549’unda keleş, uzun namlulu olmak üzere her türlü tüfekler, bin 672’sinde (70’i beylik silahı) her türlü tabanca kullanılırken bir olayda da bomba kullanıldı.

Yani silahlı şiddet olaylarının yüzde 85’inden fazlasında ateşli silahlar kullanılırken ki; yüzde 85.23 oluyor, yaklaşık yüzde 15’inde de kesici aletlerle insan canına kast edildi… Basına yansımayan silahlı ve silahsız şiddet olayları, şiddet sonucu mağdur olan insan sayısı elbetteki bu rakamların kat be kat üstündedir.”

Beşiktaş Belediyesi Meclis Üyesi Esra Yenidünya ise “Talihsizce evlatlarını, kardeşlerini kaybeden ailelerimiz ile bir araya geldik acılarını derinden hissettik. “Bireysel silahlanmanın önlenmesi” için yapacağımız mücadele çocuklarımıza, gençlerimize ve tüm toplumumuza olan sorumluluğunuzun gereğidir” dedi.

Paylaşın

2022 Yılında Türkiye Genelinde Silahlı Şiddet Olaylarında 2 Bin 278 Kişi Öldü

2022 yılında medyaya 3 bin 984 silahlı şiddet olayı yansıdı. Türkiye genelinde yaşanan bu silahlı şiddet olaylarında 2 bin 278 kişi öldürüldü, 4 bin 231 kişi de yaralandı. Silahlı şiddet olaylarının 616’sında (yüzde 15.46) kesici aletler kullanılırken 3 bin 368 (yüzde 84.54) cinayet ateşli silahlarla işlendi. 

Bölgeler bazında bakıldığında silahlı şiddetin en çok yaşandığı bölgeler sıralamasında değişiklik olmadığı gözlemlendi. Nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu ve en çok göç alan bölge olarak Marmara Bölgesi önceki yıllarda olduğu gibi en çok silahlı şiddetin yaşandığı bölge.

Marmara Bölgesi’ni 571 olayla Akdeniz, 566 olayla Güneydoğu Anadolu, 543 olayla Karadeniz, 463 olayla İç Anadolu, 459 olayla Ege ve 246 olayla Doğu Anadolu bölgeleri izledi.

Bireysel silahlanmaya ve silahlı şiddetteki artışa dikkat çekmek için çalışan Umut Vakfı, 2022 Türkiye Şiddet Haritası’nı yayınladı.

Vakfın yerel ve ulusal medyada yayınlanan haberlerle hazırladığı raporda göre medyaya 3 bin 984 silahlı şiddet olayı yansıdı. Türkiye genelinde yaşanan bu silahlı şiddet olaylarında 2 bin 278 kişi öldürüldü, 4 bin 231 kişi de yaralandı.

Silahlı şiddet olaylarının 616’sında (yüzde 15.46) kesici aletler kullanılırken 3 bin 368 (yüzde 84.54) cinayet ateşli silahlarla işlendi. Ateşli silahlar şöyle sıralandı: 143’ü beylik silahı olmak üzere (asker ve polislerin kullandığı resmi silahlar) 2 bin 528 olayda tabancalar, 840 olayda ise kaleşnikoflar dahil çeşitli tüfekler kullanıldı.

Bölgeler bazında bakıldığında silahlı şiddetin en çok yaşandığı bölgeler sıralamasında değişiklik olmadığını gözlemlendi. Nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu ve en çok göç alan bölge olarak Marmara Bölgesi önceki yıllarda olduğu gibi en çok silahlı şiddetin yaşandığı bölge.

Bin 136 silahlı şiddetin medyaya yansıdığı Marmara Bölgesi’nde yaşanan olaylarda 560 kişinin öldüğü, bin 218 kişinin de yaralandığı kayıtlara geçti.

Marmara Bölgesi’ni 571 olayla Akdeniz, 566 olayla Güneydoğu Anadolu, 543 olayla Karadeniz, 463 olayla İç Anadolu, 459 olayla Ege ve 246 olayla Doğu Anadolu bölgeleri izledi.

“Bireysel silahlanmaya resmen göz yumuluyor”
Umut Vakfı konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

“Bireysel silahlanma her geçen gün artıyor ve bu konuda ilgililer, yetkililer kılını bile kıpırdatmıyor…

Bireysel silahlanmayı önleyici düzenleme yapılması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne duyarlı bazı milletvekilleri tarafından defalarca araştırma önergeleri, teklifler verilmesine rağmen maalesef ki ilgili ve yetkililerce bu teklif ve önergeler kabul edilmiyor, bu da bireysel silahlanmaya resmen göz yummak oluyor.

Ve göz yumulan bireysel silahlanma sonucu her çapta silaha kolaylıkla ulaşan şiddet yanlıları, hem insanları, hem de sokaklarda kedileri, köpekleri, yani her türlü canlıyı hedef göstererek yaralıyor, öldürüyorlar…

Adalet ve yasal düzenlemeler, bireysel silahlanmanın önlenmesi, adaletin hakkıyla uygulanması herkese, ama herkese lazım.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın