İYİ Parti’de Bir İstifa Daha: Milletvekili Sayısı 30’a Düştü

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de İzmir Milletvekili Ümit Özlale, partisinden istifa ettiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Ümit Özlale’nin istifasının ardından İYİ Parti’nin TBMM’deki vekil sayısı 31’e düşütü.

Suların durulmadığı İYİ Parti’de İzmir Milletvekili Ümit Özlale, sosyal medya hesabı üzerinden, partisinden istifa ettiğini duyurdu. Ümit Özlale, istifa etme gerekçesine ilişkin ise bir açıklama yapmadı.

Ümit Özlale kimdir?

28 Nisan 1972’de Almanya’da dünyaya gelen Ümit Özlale, 1995 yılında ODTÜ İktisat Bölümü’nden mezun oldu, doktorasını Ekonomi alanında 2001 yılında Boston College’de tamamladı.

Çeşitli üniversitelerde çalışan Prof. Dr. Özlale, 2003-2011 yılları arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda akademik danışman olarak görev yaptı, 2020 Eylül ayında İYİ Parti Olağan Kurultayı’nda Genel İdare Kurulu üyesi olarak seçildi ve Kalkınma Politikaları Başkanı olarak göreve başladı.

Özlale, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde 28. Dönem İzmir Milletvekili seçildi. 2023 Haziran ayında İYİ Parti 3. Olağan Kurultayı’nda yeniden İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi olarak seçilen Özlale, Kalkınma Politikaları Başkanlığı görevini sürdürdü.

Paylaşın

İYİ Parti’de Bir istifa Daha: Heyecan Kalmadı

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de İzmir milletvekili Ümit Özlale partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Ümit Özlale, istifasına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sevgili İYİ Parti Ailesi, Uzun bir süredir İyiler Hareketi’nin bir üyesi olarak sizlerle birlikte ülkemiz için çalışmaktan gurur duydum.

Ancak, geldiğimiz noktada partimizin ilk günlerdeki heyecanının kalmadığını, makul çözümler sunmanın mümkün olmadığını ve siyaset üretmenin imkansız olduğunu üzülerek görüyorum. Bu nedenle istifamı sunma kararı aldım. Sizinle birlikte çalışmak ve milletimiz adına görev yapmak benim için her zaman büyük bir onur ve ayrıcalık olmuştur.

Sizinle birlikte yürümenin getirdiği güzel anıları hiçbir zaman unutmayacağım. Bu süre zarfında birlikte çalıştığım herkese tüm içtenliğimle teşekkür ederim. Hakkınızı helal edin.”

İYİ Parti

İYİ Parti 2017’de kuruldu. 2018’de ilk kez seçimlere katıldı. Millet İttifakı çatısı altında girdiği genel seçimde yüzde 9,96 oyla 43 milletvekili çıkardı. Parti lideri Meral Akşener ise cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların yüzde 7,29’unu aldı.

Akşener, genel başkanlık görevinden istifa etti ve yeniden aday olmayacağını açıkladı. Partililerden gelen destek sonrası kararını geri alan 12 Ağustos 2018’de yapılan İYİ Parti 2. Olağanüstü Kurultayı’nda yeniden Genel Başkanı seçildi.

20 Eylül 2020’de yeniden göreve seçilen Akşener, 2019’da yapılan yerel seçimlerde yine Millet İttifakı’ndaydı. İl Genel Meclisi seçimlerinde yüzde 8,12 oy alan İYİ Parti hiçbir ilde belediye başkanlığı kazanamadı ancak birçok büyükşehirde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adaylarının zaferinde önemli rol oynadı.

İYİ Parti geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 3 Mart’ta Millet İttifakı’ndan ayrıldı, 6 Mart’ta ittifaka geri döndü. Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayan İYİ Parti, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi. İYİ Parti genel seçimde ise yüzde 9,69 oyla yine 43 milletvekili çıkardı.

İYİ Parti geçen yılki seçimler sonrası Millet İttifakı’ndan ayrıldı yerel seçimlere “hür ve müstakil” olarak tüm seçim bölgelerinde kendi adaylarıyla girme kararı aldı. Partinin oyu dün yapılan yerel seçimlerde yüzde 3,77’ye geriledi. İYİ Parti 81 ilde sadece Nevşehir’de yerel seçimi kazanabildi.

Paylaşın

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ve Yönetimi Genel Merkez Tarafından Görevden Alındı

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme karar alan İYİ Parti’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale ile İzmir İl Başkanı Sinan Bezircioğlu arasında yaşanan gerginlik, Genel Merkez’in Sinan Bezircioğlu ve il yönetimini görevden almasına neden oldu.

VOA Türkçe’nin aktardığına göre, Sinan Bezircioğlu, görevden alınma sonrası düzenlediği basın toplantısında, “Özlale’nin kişisel kaprisleri yüzünden görevden alındık” dedi. Aynı zamanda İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi ve İzmir milletvekili olan Özlale ise bu konuda Genel Başkan Meral Akşener’le hiç konuşmadığını belirterek, “Genel Merkez’imizin kararına saygı duyacağız” ifadesini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 20 Eylül’de Ümit Özlale’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunu açıklamıştı. Meral Akşener’in, “CHP’nin kalesi” olarak bilinen İzmir’de ilk kez bir büyükşehir belediye başkan adayını açıklaması iki parti arasında cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan gerginliğin bir yansıması olarak değerlendirilmişti.

Sonraki süreçte Ümit Özlale yerel seçimlere yönelik çalışmalarını sürdürürken İzmir il yönetimi ile arasında gerginlik yaşandığı kulislere yansımıştı. Ayrıca Ümit Özlale’nin Genel Merkez’e “ya ben ya il yönetimi” diyerek rest çektiği iddia edilmişti. Genel Merkez’in il yönetiminden istifasını istediği ancak il yönetiminin buna yanaşmadığı da öne sürülmüştü.

Sinan Bezircioğlu, Merkez Teşkilat Başkanlığı’nın aldığı görevden el çektirme kararında bir gerekçe belirtilmediğini söyledi. Yaşananlardan Özlale’yi sorumlu tutan Bezircioğlu, Özlale’nin Ankara’ya giderek Genel Başkan Meral Akşener’le görüştüğünü ve “ya ben ya da il yönetimi” diye direttiğini öne sürdü.

Sinan Bezircioğlu, “Ümit Özlale, seçilerek göreve gelmiş il yönetiminin şımarık bir kaprisle görevden el çektirilmesini sağladı” ifadesini kullandı. Ümit Özlale’nin seçim çalışmalarını da il başkanı ve yönetimini hiçe sayarak birkaç kişi ile sürdürdüğünü belirten Bezircioğlu, Ümit Özlale’yi hem partiyi hem de genel başkanı zor durumda bırakmakla suçladı.

“1 Nisan’dan sonra da burada olacağız”

Sinan Bezircioğlu, “Seçim çalışmalarında ‘İzmirli’yim, İzmir’in değerlerine sahibim’ diyen ve partimizin en iddialı belediye başkan adayı olarak kabul ettiği Ümit Özlale’nin, seçilerek göreve gelmiş il yönetiminin, şımarık bir kaprisle görevden el çektirilmesini sağlayarak, mevcut yönetime karşı kongrede kaybetmiş kişileri yönetime getirmek istemesi İzmir’in demokratik, cumhuriyetçi, özgür, çağdaş yapısıyla bağdaşmadığının göstergesidir. Bizler partimizin neferleriyiz ve her zaman da partimizin emrinde olacağız. Biz dün vardık, bugün varız. 1 Nisan’dan sonra da burada olacağız” dedi.

Ümit Özlale ise, Genel Merkez’e gidip “ya ben ya o” diyecek karakterde biri olmadığını söyleyerek, “Genel Merkez böyle bir karar verdiyse partimiz için hayırlı olsun diyorum ben” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Akşener’in İzmir Hamlesine Soyer’den Yanıt: Ankara Ve İstanbul Müzakeresi İçin

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in yerel seçimler için Ümit Özlale’yi İzmir adayı olarak açıklamasını değerlendiren İBB Başkanı Tunç Soyer, “İstanbul ve Ankara için pazarlık” için olduğunu söyledi. Tunç Soyer, İYİ Parti adayı Özlale için ise “kolay rakip” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel’in CHP genel başkanlığı için adaylığını da yorumlayan Tunç Soyer, “Demokrat bir hüviyetin göstergesidir. Ancak ben seçime genel başkanla gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. 2019’da stratejisinin doğru olduğunu hayat gösterdi” dedi.

Kongreye ilişkin de konuşan İBB Başkanı Soyer, “Burada adayların çok etkisi olacak. O nedenle genel başkanlık tartışmasını anlamlı bulmuyorum. Adayların kim olduğu önemli. Onlar belirleyecek sonucu” değerlendirmesinde bulundu.

İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sözcü’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu Aydın, İstanbul ve Ankara’da belediye başkan adaylarını ilan etti. Sizi ilan etmedi. Problem mi var?”

Diğer yedi şehri de ilan etmedi. Her şehrin kendi dinamikleri var. Üçünün başka gerekçeleri olabilir.

İzmir’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın da adı geçiyor. Kulağınıza geldi mi?

Evet, geldi. Öyle bir ihtimal görmüyorum. İzmirli, ithal adaya tepkilidir. Milletvekili listesinde benzer tepkiler görüldü.

Akşener, koku meselesini dile getirdi. Koku meselesini çözemediniz mi?

Bu mesele çözülmüştür. Buradayız. (Kordon) Karşısı Çiğli Arıtma Tesisi. Koku var mı şu anda?

Yok.

Koku problemini bu kış bitirdik. 50 yıldır halı altına süpürülen meseleyi çözdük. 50 yıl önce İzmir’e kokudan giremezdiniz. Çocukluğumda burada denize giriyordum. Şu anda girilemiyor. Körfezi kirleterek berbat noktaya getirdik.

Sonra büyük kanal projesi yaptılar. Tepelerden denize akan pis suyu kanal içinde Çiğli’de arıtma tesisine taşıdılar. Yağmur suyu ile pis su kanalını ortak yapmışlar. Bu ne demek? Tesis 100 birim suyu temizlemek için yapılmışken, 150-170 birim gidiyor. Arıtamadığı yağmur ile pis su karışımını denize veriliyor. 2,5 milyon metreküplük çamur birikmiş 20 yılda. Biz 260 kilometre yağmur ve pis su kanalını ayrıştırdık. Çamurları temizledik.

Çözdünüz mü?

Kalıcı olarak çözdük. Artık koku olmayacak. 1,5-2 sene sonra yüzülebilir hale gelecek.

20 yıl dediniz ya. Bunun tamamında CHP’li yönetimi var.

Bu belediye başkanlarının vizyonu, yetenekleri, kapasiteleri ve kaynakların zenginliğiyle alakalı.

Akşener sizi sığınmacılarla ilgili de itham etti. Neden?

Üç sene önce “Suriyelileri hazmetmemiz lazım. Entegre edemezsek tehlike haline gelecekler” demiştim.

Kastınız vatandaşlık vermek mi?

Hayır. Suriye’den Afganistan’dan gelenlerle ilgili devletin bir politikası yok. Biz vergiden pay alıyoruz. Pay nüfusa göre belirleniyor. 150 bin ilave Suriyeli var. Onun için devlet para vermiyor. Bunlar sokaklarda dolaşıyorlar. Tehdit haline gelmemesi lazım. Kaygımız bu.

Trafik meselesinden çok şikayet duyuyorum. Çözülemiyor mi?

Biz hafif raylı sistemlere yöneldik. Narlıdere metrosunu ve Çiğli’de tramvay hattını 1-2 ayda bitiriyoruz. En büyük yatırımımız Buca metrosu. Bizim bulduğumuz finansman modeli ile çözüldü. Bu ay başlıyoruz. Dört yıl sonra inşaat bittiğinde günde 400 bin yolcu taşıyacağız.

Ümit Özlale nasıl bir rakip?

Akademisyen olarak kıymetli ama kuvvetli bir aday değil.

Akşener’in ilk adayını İzmir’de açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu, İstanbul ve Ankara ile ilgili bir hamle. Asıl hikaye İstanbul ve Ankara’da. Burada sonuç alınamayacağını biliyorlar.

İstanbul ve Ankara’da pazarlık için mi?

Ankara ve İstanbul müzakeresi için bir adım olduğunu tahmin ediyorum.

İYİ Parti adayı sizi riske sokmaz mı?

Sokmaz.

İttifak şart mı?

Değil. Yerelde ittifak tabanda kuruluyor. Genel seçimdeki gibi değil. Belediye başkanı kiminle ittifak kurmak gerekiyorsa kurar. Onu merkez bilemez. Yukarıda el sıkışmanız yeter.

Hafta sonu il kongreniz oldu. Siz ve destek verdiğiniz aday blok listeyi tercih ettiği için kavga çıktı. Neden çarşaf geleneğini değiştirdiniz?

Arkadaşlarımla hep “En geniş mutabakatı sağlamalıyız.” dedik. Bunu zorladım. İzmir tarihinin en büyük mutabakatı vardı.

Kavga çıktı ama.

Kavga çıkaranlar delege değil. Nereden biliyorum? Seçimlere 552 delege katıldı. 538’i bana oy verdi. 14 kişi vermedi. Oy veren neden kavga çıkarsın?

Çiğli, Bornova, Karabağlar’da mutabakat kurulmadı. Üç ilçede dışarıda kaldığını düşününler öfkelendi. Muhtemelen onların getirdiği kişiler. Amaçları kongreyi erteletmek.

Özel’in adaylığı için ne düşünüyorsunuz?

Demokrat bir hüviyetin göstergesidir. Ancak ben seçime genel başkanla gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. 2019’da stratejisinin doğru olduğunu hayat gösterdi.

2023’te de kaybetti.

Genel başkanın iradesi dışında çok etken vardı. Faturanın ona çıkartılmasını doğru bulmuyorum. Yüzde 2,5 daha alsaydı bugün itiraz eden olmayacaktı. O nedenle çok samimi bulmuyorum.

Kılıçdaroğlu liderliğinde zafer ile çıkacağınızı düşünüyor musunuz?

Burada adayların çok etkisi olacak. O nedenle genel başkanlık tartışmasını anlamlı bulmuyorum. Adayların kim olduğu önemli. Onlar belirleyecek sonucu.

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Yerel Seçimler: Akşener, Partisinin İzmir Adayını Açıkladı

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ittifaksız girmeye hazırlanan İYİ Parti’de genel başkan Meral Akşener, partisinin milletvekili Ümit Özlale’yi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak açıkladı.

Haber Merkezi / İYİ Parti Lideri Akşener ayrıca, son dönemde CHP kanadından gelen, “O 15 milletvekili olmasaydı İYİ Parti olmazdı” açıklamalarına da tepki göstererek, “Siz nerede olurdunuz? İstanbul olur muydu? Ankara olur muydu? Antalya olur muydu? Adana olur muydu?” diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkan Meral Akşener, İzmir’de temaslarını sürdürdü. Zübeyde Hanım Anıt Mezarı’nı, sonrasında da İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Akşener, parti yetkileri ile bir araya geldiği toplantıda konuşma yaptı.

Meral Akşener, İYİ Parti İzmir Milletvekili  Ümit Özlale’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunu açıkladı: Ümit Özlale kardeşimin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını ve inşallah belediye başkanı olacağını ilan ediyorum.

Akşener konuşmasında 2018 seçimleri sürecinde İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için  CHP’den 15 milletvekinin geçici olark transfer olması ile ilgili tartışmalara da değinerek şunları kaydetti:

“2018 derhal bir karar alındı. 24 Haziran bir soru işareti. Yani seçimlere hazır mısınız, değil misiniz? Ben dahil bütün arkadaşlara fısıltı halinde bir bilgi geldi. Cumartesi günü YSK toplanacak ve hayır dedirtecek. Yani seçime giremeyeceksiniz. Tekrarlamayacağım, 15 milletvekili meselesi oldu.

Ve o arkadaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum. Hem 15milletvekiline hem Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Demokrasiye büyük hizmet ettiler. Ama şunu duyuyoruz. Özellikle son dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin mensupları, yetkilileri… Hani gazetecimsi arkadaşlardan bahsetmiyorum. Diyorlar ki, “15 milletvekili olmasaydı İYİ Parti olmazdı”. Doğrudur olmazdı.

Peki siz nerede olurdunuz? İstanbul olur muydu? Ankara olur muydu? Antalya olur muydu? Adana olur muydu? Bu ittifaka, ucube sistemin mecbur bıraktığı ittifak sebebiyle pek çok şey yaşadık. Ama o güzel hareket o demokrasinin yanında durma hareketinden herkes kazandı.

Akşener, dün yaptığı açıklamada “Biz ittifak sisteminden vazgeçtik. Türkiye için eğile büküle öldük. Bundan sonra yok. İttifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz. Sadece bugün değil 2028’de de kendi başımıza gireceğiz” demişti.

Geçtiğimiz günlerde Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın sorularını yanıtlayan Ümit Özlale, “İzmir CHP’nin kalesi değil. İzmir hiçbir siyasi partinin kalesi olamayacak kadar kadim bir kültüre sahip. O yüzden de ben İzmir profiline çok uygun bir aday olduğumu düşünüyorum. İzmir’i çok iyi yöneteceğimi düşünüyorum.

AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve diğer partilerden de oy alacağımı biliyorum. Çünkü ben orada makulü temsil edeceğim. Projelerimle ön plana çıkacağım. Siyaset üstü bir profil olarak İzmirli’nin karşısına çıkacağım. O bakımdan oyları bölmeyeceğim” açıklaması yapmıştı.

Paylaşın

İYİ Parti’den Bir Ekrem İmamoğlu Ve Mansur Yavaş Eleştirisi Daha

Seçimlere ilişkin değerlendirme yapan İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, “Biz bu iki büyükşehir belediye başkanına cumhurbaşkanlığı önerdik. Bunu kapalı kapılar ardında değil. Herkesin gözü önünde sunduk. Anketlerde önde çıkıyorlardı” dedi ve ekledi:

“Ancak biz bu teklifi her götürdüğümüzde aldığımız cevap ‘Biz CHP’nin belediye başkanlarıyız ve genel başkanımız ne derse o olur’du. Bunun için Ekrem Bey ve Mansur Bey artık CHP’nin belediye başkanlarıdır. Artık bizim cumhurbaşkanı adayımız değildir.”

Meral Akşener’in ardından İYİ Parti’den bir Mansur Yavaş-Ekrem İmamoğlu eleştirisi daha geldi. Halk TV yayınına katılan İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Ümit Özlale, seçim yenilgisine ilişkin yaptığı değerlendirmede Yavaş ve İmamoğlu’na yaptıkları ‘cumhurbaşkanı adayı olma’ teklifini hatırlattı.

Özlale şunları söyledi: “Biz bu iki büyükşehir belediye başkanına cumhurbaşkanlığı önerdik. Bunu kapalı kapılar ardında değil. Herkesin gözü önünde sunduk. Anketlerde önde çıkıyorlardı. Ancak biz bu teklifi her götürdüğümüzde aldığımız cevap ‘Biz CHP’nin belediye başkanlarıyız ve genel başkanımız ne derse o olur’du. Bunun için Ekrem Bey ve Mansur Bey artık CHP’nin belediye başkanlarıdır. Artık bizim cumhurbaşkanı adayımız değildir.”

Ümit Özlale Millet İttifakı’nı da eleştirdi: “Eğer ki biz belediye başkanlığı veya milletvekili pazarlığına düşseydik yerimiz Millet İttifakı olmazdı. Bu zamana kadar Cumhur İttifakı ile masaya oturmayan tek parti iyi partidir. Biz bundan sonra yapacağımız pazarlığı büyükşehir belediyeleri sayısı üzerinden yapmayacağız. Kılıçdaroğlu’nun diğer küçük dört tane partiyle hangi pazarlıkları yaptığı bizi gerçekten ilgilendirmiyor.”

“Maalesef engel olamadım”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Afyon Kocatepe’de yaptığı konuşmada, İmamoğlu ve Yavaş’ın cumhurbaşkanı seçilebileceklerini gördüklerini belirterek “Onların yolunu kapatanlara maalesef engel olamadım. Aziz Türk milleti ve değerli arkadaşlarım, sizlerden özür diliyorum” demişti.

Akşener konuşmasında, “Ben, milletimizin, omuzlarında taşıdığı, umudunu bağladığı, bu iki arkadaşımızın, milletimizin bu tarihi çağrısına, kulak vereceklerini düşündüm. Ama maalesef yanıldım. Onlara, bu ateşten gömleği giydiremediğim için, özür dilerim” ifadelerini de kullanmıştı.

Paylaşın

İYİ Parti’den ‘Aday’ Açıklaması: Kazanacak Kişi Gösterilsin

“Aday konusunda en rahat parti İYİ Parti’dir. Çünkü biz 1.5 yıldan beri aslında kendi önerimizi her tarafta söylüyoruz” diyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, “Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Hayır kesinlikle onu söylemiyoruz. İki tane belediye başkanının önerilmesi halinde biz buna hayır demeyeceğimizi söylüyoruz. Biz kazanacak kişinin aday gösterilmesini istiyoruz. Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’na aynı mesafedeyiz.”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ittifakın adayının 13 Şubat’ta yapılacak altılı masa toplantısında belirleneceğine yönelik açıklaması hakkında konuştu.

Ekonomim.com’a konuşan İYİ Partili Özlale, Kılıçdaroğlu’nun 13 Şubat açıklaması için, “Bizim cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi meselesinde, bunun 13 Şubat’ta belirleneceğine dair bilgimiz yok. Bunu Kemal Bey’in TV açıklamasından öğrendik. Bu konuda resmi olarak gelmiş bilgi yok. 12 gün içinde adayın nasıl belirleneceği, halkın iradesi dikkate alınarak, uzlaşı içinde nasıl belirleneceğine dair, nasıl yol izlenecek, o konuda şu anda çok somut bir şey yok” dedi.

‘Kazanacak kişi aday gösterilsin’

“Aday konusunda en rahat parti İYİ Parti’dir. Çünkü biz 1.5 yıldan beri aslında kendi önerimizi her tarafta söylüyoruz” diyen Özlale, “Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Hayır kesinlikle onu söylemiyoruz. İki tane belediye başkanının önerilmesi halinde biz buna hayır demeyeceğimizi söylüyoruz. Biz kazanacak kişinin aday gösterilmesini istiyoruz. Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’na aynı mesafedeyiz.”

Özlale, şöyle konuştu:

“Biz altılı masayı terk etmeyeceğiz, genel başkanımız hem partinin iradesini hem de geniş halk iradesini yansıtacak bir tutumu nasıl sergilediyse, bundan sonra da sergileyecektir. 11-12 gün içinde bu işin oldu, bittiye getirilmesi, ‘artık biz aday belirleme sürecine başladık, 11 gün sonra adayımızı belirliyoruz’ ifadeleri bana çok iyi niyetli gelmiyor.

Bu dönemde bizi çok üzen gelişmeler de var. Örneğin geçiş süreci yol haritasında bizim, “Tek cumhurbaşkanı yardımcısı olsun o da Meral Hanım olsun” dediğimiz yazılıyor. Hiçbir şekilde böyle bir talebimiz yok. Bu adeta bir karalama kampanyasına dönüştü. İYİ Parti’nin tek cumhurbaşkanı yardımcısı olsun önerisi yok.

CHP Genel Başkanı’nın adaylığı ile ilgili hiçbir soru işaretim yok. Fakat adaylığın 12 gün sıkıştırılması ve Bülent Kuşoğlu’nun açıklamasını birleştirdiğinizde daha baştan böyle bir niyetin olduğunu sorgulatıyor. Bizim itirazımız bu yaklaşıma.

Bence 13 Şubat’ta açıklanmayabilir. Bir rahatsızlığımız daha var. Biz altılı masanın ruhuna zarar verdiğini düşündüğü için, çok sevdiğimiz Genel Başkan Yardımcımız Cihan Paçacı’yı kaybettik. Cihan Bey, altılı masa toplantısı yapılacağı günkü açıklamaların, partimize ve genel başkanımıza zarar verdiğini düşünerek kendi iradesiyle görevinden istifa etti. Bu bizi çok üzdü. Fakat biraz geriye gidelim, ‘Altılı masa Kemal Bey’i aday göstermezse o masa dağılır’ diyen Sayın Bülent Kuşoğlu aynı mekanizmayı çalıştırmadı. Belki esas kriz oradaydı. Düşünün burada biz geniş bir platformda herkesin benimseyebileceği cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarına başladık. Orada Kemal Bey’in çok yakını, benim de saygı duyduğum Genel Başkan Yardımcısı Kuşoğlu, ‘Masa dağılır’ diye açıklama yapıyor. Bunun üzerine herhangi bir mekanizma çalıştırılmadı.

Bülent Bey’in, o açıklaması bizi çok üzen kızdıran bir açıklamaydı. Ne demek yani tam sürecin ortasında böyle bir açıklama yapmak. Biz de ondan sonra buranın bir noter makamı olmadığını söyledik.

Masaya geldiğimiz zaman herkes tercihlerini ortaya koymak zorunda. Gerçekten CHP o masayı Sayın Kuşoğlu’nun dediği gibi, Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığını onaylatmak için kurduysa, biz de onay makamı değiliz.”

Paylaşın

‘Altılı Masa’nın Seçim Beyannamesi İçin Kasım Sonu İşret Edildi

İYİ Partili Ümit Özlale, katıldığı bir televizyon programında, “Altılı masada genel başkanlar bir ortak çalışma grubu oluşturulmasına karar vermişti. Dış politikadan yargıya, ekonomiden milli güvenliğe kadar aklınıza gelebilecek her alanda altı partinin üzerinde anlaştığı bir seçim beyannamesi oluşturuluyor.” dedi ve ekledi:

“O toplantının üçüncüsünü gerçekleştirdik. İYİ Parti’yi ben temsil ediyorum, çok değerli arkadaşlarım var, biz çok uyumlu bir seçim beyannamesini hazırlıyoruz. Kasım ayının sonuna kadar yetiştireceğiz.”

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, KRT’de yayınlanan Haftanın Panoraması programında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

‘Altılı Masa’nın seçim beyannamesini kasım ayının sonunda açıklayacağını duyuran Özlale hazırlıklar arasında “uyuşturucuyla mücadele eylem planı” olduğunu da ifade etti.

“Partiler arasında görüş ayrılığı yok”

Özlale şunları kaydetti:

‘Altılı Masa’da genel başkanlar bir ortak çalışma grubu oluşturulmasına karar vermişti. Dış politikadan yargıya, ekonomiden milli güvenliğe kadar aklınıza gelebilecek her alanda altı partinin üzerinde anlaştığı bir seçim beyannamesi oluşturuluyor. O toplantının üçüncüsünü gerçekleştirdik. İYİ Parti’yi ben temsil ediyorum, çok değerli arkadaşlarım var, biz çok uyumlu bir seçim beyannamesini hazırlıyoruz. Kasım ayının sonuna kadar yetiştireceğiz.

Aday önemli ama bazen medya ana noktayı kaçırıyor, Altılı Masa’nın en fazla vurguladığı konu parlamenter sisteme geçiş. Bakın burada sefalet endeksiyle başladık, yargıda ne olduğu çok belli ve uyuşturucu meseleleri tartışılıyor. Yakında açıklanacak bu hükümet programında uyuşturucuyla mücadele ile ilgili de bir eylem planı var.

Dolayısıyla ‘Altılı Masa’nın en önemli buluşma noktası bizi bu kötü yönetim sisteminden parlamenter sisteme geçirecek olan bir yol haritasının belirlenmesi. Bugün Erdoğan olmasın başka biri olsun, dünyanın en yeteneksiz, en kabiliyetli en toplumu kapsayıcı lideri bile olsa bu yönetim sistemi içinde çok kısa bir süre içinde bütün melekelerini kaybeder. O yüzden bizim burada ilk tartışmamız gereken şey bu yönetim sistemini terk edip, Türkiye’ye yakışan parlamenter sisteme nasıl geçeceğimiz.

Aday konusu önemli ama adaydan çok daha önemli olan parlamenter sisteme geçiş sürecinde 6 partinin hazırlayacağı yol haritası. Bu konuda çok önemli bir gidişat var, partiler arasında görüş ayrılığı yok. Vatandaşlarımız iyimser olsunlar, bu ceberut yönetim anlayışının bitmesine 7-8 ay kaldı.

Paylaşın

İYİ Parti: Tarihin En Yüksek Kaynağı Belirsiz Para Girişi Yaşanıyor

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), yılın ilk 7 ayında cari açığın 36.6 milyar dolar olduğunu açıkladı. 7 aylık kaynağı belirsiz para girişi (net hata ve noksan kalemi) ise 24.34 milyar dolar oldu.

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamları değerlendirdi. Özlale, ortaya çıkan durumun veri akışındaki zaman tutarsızlığı gibi ölçüm problemlerinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtti.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre, Özlale, “Ancak cari açığın yüzde 66,4’ü kadar bir ölçüm problemini kabul etmek de pek mümkün değil. Üstelik 7 ay üst üste net hata ve noksan kaleminin pozitif geldiği sadece iki dönem var. Birincisi Eylül 2008-Mart 2009 arası. Bu dönemde 12,9 milyar USD net hata ve noksan var. İkincisi ise 2022’nin ilk 7 ayı ve bu son 7 aydaki net hata ve noksan 2008-2009’dakinin neredeyse 2 katı. Hal böyle olunca bu miktarın tamamını net hata ve noksan olarak kabul etmek güç oluyor. İçindeki önemli bir kısma ne hata ne noksan demek daha doğru olabilir” dedi.

‘Yeni ekonomi modelinin pek de işe yaramadığını…’

Ödemeler dengesini de ilgilendiren ve iki gün önce açıklanan diğer bir veri de dış ticaret endeksleri. Temmuzda bir önceki aya göre ihracatın yüzde 6,8, ithalatın ise yüzde 11,3 arttığının açıklandığını hatırlatan Özlale, “Birim fiyat kısmı ise tam bir trajedi. İhracatımızın birim fiyatı yüzde 6,2, ithalatımızın birim fiyatı ise yüzde 27 artmış. Yani ihracata dayalı büyümeyi ucuz işgücü üzerinden kurgulayan yeni ekonomi modelinin pek de işe yaramadığını yeniden görmüş olduk” dedi ve şu yorumda bulundu:

“Mesele sadece fiyat değil, miktar olarak dünyaya ödemeler dengesini bozacak yönde bağlanıyoruz. Enerji krizi nedeniyle Avrupa’ya ihracatımızın azalma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, turizm gelirlerindeki sezon etkisinin bittiğini düşündüğünüzde cari açık cephesinde işlerin iyiye gitmeyeceğini net şekilde söyleyebiliriz. Ülkemizin yatırım çekiciliğinin pamuk ipliğine bağlı olduğunu da düşündüğünüzde ‘bu açığı finanse etmek için net hata ve noksanı daha ne kadar kullanabilirler?’ sorusu akla geliyor. Eğer kaynağı belli olmasa da finansman bulamazsak rezerv yakmamız gerekecek ama ülkemizde pek kullanılabilir rezerv olmadığını anlatmaktan ya da duymaktan en az bizim kadar sizler de rahatsız olmuşsunuzdur.”

İYİ Partili Özlale’ye göre açıklanan sanayi üretimi verisi ie reel sektördeki ser dııruşa işaret ediyor. Sanayi üretiminde aylık yüzde 6,2 azalma yaşandığını, bir diğer yavaşlama göstergesinin de perakende satışlarda ortaya çıktığını belirten Özlale, “Bu yavaşlama belirtileri hükümeti ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanını çok rahatsız etmiş olmalı ki yeni bir büyük kredi paketine hazırlandıklarını biliyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“‘Bunun enflasyonist bir etkisi olur mu’ diye akademik tartışmalara gerek yok çünkü enflasyon hükümetin pek de umurunda değil. Örneğin dün Sayın Cumhurbaşkanı yeni konut projesini açıkladı ama iki gün önce gelen inşaat maliyet endeksi verisi bina inşaatı maliyetlerinin temmuzda aylık yüzde 7,1 artışla yıllık yüzde 110,6’ya çıktığını söyledi. Üretim maliyetleri böyle kontrolsüz artmaya devam ederken asgari ücretlilere konut alma imkânı sunacak projenin gerçekleşme ihtimali de düşündürücü açıkçası.”

‘Ülkeye döviz girişi açıklanamayan kanallardan gerçekleşiyor’

Son iki günde hükümetin ‘başarı göstergesi’ olarak sunabileceği tek pozitif göstergenin TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranının azalması verisi olduğunu söyleyen Özlale, “TÜİK verilerine göre bir ayda istihdam 148 bin kişi azalmış olmasına rağmen işgücündeki 262 bin kişilik azalmanın etkisiyle işsizlik oranında bir azalma yaşandı. Oysa tüm geniş tanımlı işsizlik oranlarında bir artış vardı” dedi ve şöyle devam etti:

“Reel sektör üretimi daha fazla sürdüremiyor… Ekonomideki döviz talebi artıyor ama ülkeye döviz girişi açıklanamayan kanallardan gerçekleşiyor ve ne kadar sürdürülebilir olduğu belli değil… Fiyat artışları durmaksızın yoluna devam ederken vatandaş iş bulma ümidini yitiriyor… Böyle bir ortamda milyonlarca TL harcayarak yaptıkları etkinlikte Cumhurbaşkanı vatandaşa ucuz konut olanağı sunacakları projelerini anlatıyor.”

Paylaşın