Kılıçdaroğlu İle Özdağ İkinci Tur İçin Anlaştı

Zafer Partisi, Genel Başkan Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,  “Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile akşam saatlerinde bir araya gelerek, mutabakat metni üzerinde çalıştık” dedi.

Haber Merkezi / Özdağ, Kılıçdaroğlu ile yarın saat 11.00’de partisinin genel merkezinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna ilişkin ortak basın açıklaması yapacağını da duyurdu.

Ortak açıklama yapılacak olması iki liderin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemek konusunda protokolde anlaştığı şeklinde yorumlandı.

Öte yandan Sözcü TV’den İsmail Saymaz, sosyal medya hesabından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi’nin seçimin ikinci turunda Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi konusunda anlaştığını öne sürdü.

Ümit Özdağ’ın koşulları

Ümit Özdağ, Salı günü düzenlediği basın toplantısında, “Oldukça ciddi bir mesafe kaydetmekle birlikte henüz sonuçlanmadığı için bugün akşam CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Hatay dönüşü bir toplantı daha yapacağız” demişti.

Salı öğlen düzenlediği basın toplantısında habercilerin Kılıçdaroğlu ile henüz mutabakata ulaştırmadığı konulara ilişkin habercilerin soruları ve Özdağ’ın yanıtları şöyle olmuştu:

Mültecilerin geri gönderilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu’nun “İki yıl içinde göndereceğiz” sözlerine göndermede bulunan habercilere Özdağ, mültecilerin “Gönüllü değil, gerekirse zorla bir sene içerisinde, uluslararası hukuka uygun olarak,” ülkelerine tehcir edileceklerini söylemişti.

Kılıçdaroğlu’nun kayyım uygulamasına son verileceğine ilşkin vaatleri konusunda da Özdağ “Türkiye’nin güvenliği açısından, terörle mücadelede Türk devletinin hukukunun içerisinde terörle ilintili yerel yöneticilerin yerine devlet görevlilerinin kayyum olarak atanması imkânının her zaman olması gerektiğini düşünüyoruz.” demişti.

Özdağ konuşmasını bitiriken de “Başka detaylar da var, üzerlerinde konuşuyoruz. Türk halkına şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Zafer Partisi’nin olduğu yerde terörle mücadele ve Türkiye’nin güvenliği güven altındadır, bundan emin olabilirsiniz.” demişti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri

Kılıçdaroğlu Ümit Özdağ’ın direttiği kayyım uygulaması konusunda en son HDP eş genel başkanlarıyla TBMM’de yaptığı görüşmenin ardından “Kayy[ı]m uygulamasını doğru bulmadığımızı ifade ettik. Halkın iradesini ipotek altına alırsanız bu doğru bir uygulama değildir.” demişti.

Kılıçdaroğlu daha yakın tarihlerdeki değinmelerinin yanı sıra geçtiğimiz yıl açıkladığı Suriyeliler’in ülkelerine dönüşü planı kapsamında “Suriyeliler’in kendi ülkelerine dönmeleri için can ve mal güvenliklerini sağlaması ile ilgili oturacağız, bir sözleşme yapacağız. Bu sözleşme Suriye ve Türkiye arasında değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in de devreye girmesini isteyeceğiz.” demiş, devamında şunları dile getirmişti:

“[…] Can ve mal güvenliği için de bizim oturup bir protokol yapmamız lazım […] Suriye yönetimiyle […] Bunlar kendi ülkelerine geldiğinde, evlerine yerleştiklerinde bunlara herhangi bir siyasal müdahale ve baskı olmayacak, bu güvenliğini de alacağız.”

Paylaşın

Ümit Özdağ: Biz Cehennemin Kapılarını Kapatmaya Hala Çalışıyoruz

Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alan Sinan Oğan’a ilişkin değerlendirmede bulunan Ümit Özdağ, “Sinan Bey’in kendi takdiridir, Zafer Partisi’ni bağlamamaktadır. Bu konuda Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz” dedi ve ekledi:

“Kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Üzerinde durmuyoruz. Hayat devam ediyor. Biz, Sinan Bey’le yola çıkarken cehennemin kapılarını kapatmak için yola çıktık, biz cehennemin kapılarını kapatmaya hâlâ çalışıyoruz.”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin tavrını açıklamayan Özdağ, “Yürüyen bir süreç var. Oldukça ciddi bir mesafe kaydetmekle birlikte henüz sonuçlanmadığı için bugün akşam CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Hatay dönüşü bir toplantı daha yapacağız” dedi.

Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu toplantıda halen üzerinde görüşmekte olduğumuz ve Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak, 13 milyon sığınmacı ve kaçağın bir sene içinde vatanlarına dönmesini güvence altına alacak.

Böylece Türkiye’nin üzerinde yıllık 11 milyar dolara ulaşan sığınmacıların ekonomik maliyetinin artık Türk halkının sırtından atılmasını temin edeceğiz.

Aynı zamanda Cumhuriyetimizin kuruluş esaslarını, Anayasa’nın ilk dört maddesini, 66. maddeyi güvence altına alacak ve PKK, FETÖ, IŞİD gibi terör örgütleriyle de stratejik ve uzun vadeli, sıfır tolerans ilkesine dayalı bir mücadeleyi öngören protokol görüşmelerini büyük ölçüde ilerletmiş bulunuyoruz. Ama nihayetlenmedi.

Bunun için yüz yüze bazı görüşmeler yapılması gerekiyor. Bu görüşmeleri bu gece gerçekleştireceğiz inşallah. Burada da şu ana kadar olumlu gelişen süreci, bu son aşamada da olumlu gerçekleştireceğimizi umuyoruz.

Bunu başarabilirsek eğer yarın (24 Mayıs) saat 11.00’de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile burada bir açıklama yapmayı planlıyoruz.”

Özdağ açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mültecilerin geri gönderilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu’nun “İki yıl içinde göndereceğiz” sözlerinin hatırlatılması üzerine Özdağ şunları kaydetti:

“Gönüllü değil, gerekirse zorla bir sene içerisinde, uluslararası hukuka uygun olarak.

Keza Türkiye’nin güvenliği açısından, terörle mücadelede Türk devletinin hukukunun içerisinde terörle ilintili yerel yöneticilerin yerine devlet görevlilerinin kayyum olarak atanması imkânının her zaman olması gerektiğini düşünüyoruz.

Başka detaylar da var, üzerlerinde konuşuyoruz. Türk halkına şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Zafer Partisi’nin olduğu yerde terörle mücadele ve Türkiye’nin güvenliği güven altındadır, bundan emin olabilirsiniz.”

“Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz”

Özdağ, Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alan Sinan Oğan’a ilişkin de şunları söyledi:

“Sinan Bey’in kendi takdiridir, Zafer Partisi’ni bağlamamaktadır. Bu konuda Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz. Kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Üzerinde durmuyoruz. Hayat devam ediyor.

Biz, Sinan Bey’le yola çıkarken cehennemin kapılarını kapatmak için yola çıktık, biz cehennemin kapılarını kapatmaya hâlâ çalışıyoruz.”

Paylaşın

Numan Kurtulmuş’tan Ümit Özdağ’a Ziyaret: Faydalı Bir Görüşme

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ATA İttifakı bileşenlerinden Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı partisinin genel merkezinde ziyaret etti. Ziyaret sonrası yapılan açıklamalarda, faydalı bir görüşme olduğu belirtildi.

Haber Merkezi / Terörle mücadele ve sığınmacılar konusunda görüştüklerini belirten Numan Kurtulmuş, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Oldukça verimli bir görüşme yaptık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ümit ediyoruz ki Zafer Partisi de genel çerçevede Cumhurbaşkanımıza destek verir ve Türkiye bu seçimi rahat şekilde tamamlar diye düşünüyoruz. Türkiye’nin meselelerinden birisi göçmenler meselesidir. Önemli bir mesele ama bu meselenin Türkiye’nin isteği üzerine değil şartlar neticesinde ortaya çıktı.

Bu insanlar hayatta kalabilmek için buraya geldiler. Ama Türkiye’nin yüklenebileceği bir sınır var. Hükümetimiz Suriyelilerin güvenli ve onurlu geri dönüşü için çalışıyor, mesafe alıyor. İnşallah Suriye’de normalleşmenin sağlanması, barış ve huzur ortamının temin edilmesi için son derece samimi ve takvimlendirilmiş bir çalışma içindeyiz. Önümüzdeki dönemde 1 milyon Suriyelinin geriye dönüşünü sağlayacak oradaki konutların yapımı meselesi zaten gündemimizde.

Bir an önce gönüllü ve güvenli geri dönüşünün temin edilmesi için çalışmalar sürüyor. Sayın Kılıçdaroğlu, 10 milyon Suriyeli getirdiniz, 10 milyon daha getireceksiniz dedi. Bu doğru değil. Resmi rakamlarla 4 milyon 994 bin Suriyeli var. Bunun iki katını söyledi. Yanlış bilgiyi kamuoyu ile paylaştı.”

Zafer Partisi Lideri Özdağ ise, açıklamalarında özetle şunları söyledi:

“Terör örgütlerinin Türkiye’ye yönelik faaliyetlerini ve alınması gereken politika uygulamalarını değerlendirdik. Türkiye’nin en önemli meselesi olan sığınmacı ve kaçaklar meselesinde gündeme getirdiğimiz çözüm önerilerini paylaştık.  Aramızda belirli farklılıklar olduğu açıktır. Onurlu ve gönüllü dönüş bir politikadır.

Zafer Partisi’nin politikası ile gerekirse zorla, devletin egemenlik hakkını sonuna kadar kullanması gereken politikalardır.  Ama faydalı bir görüşme oldu. Arkadaşlarımızla bu görüşmenin sonuçları konusunda bir değerlendirmeyi divanda yapacağız. Numan Bey de sanırım bazı değerlendirmeler yapacak, daha sonra sonuçları tekrar değerlendirme imkanımız olacak.”

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından seçimde Ata İttifakı’nın adayı olan ve yüzde 5.17’lik bir oy oranına ulaşan Sinan Oğan’ın kimi destekleyeceği belirsizliğini koruyor.

İttifakta bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, cuma günü partisinin genel merkezinde CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmişti.

Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı adayı Oğan da Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmüştü.

Öte yandan Zafer Partisi’nden yapılan açıklamada, Genel Başkan Özdağ’ın yarın saat 11.00’de düzenleyeceği basın toplantısıyla Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turuna ilişkin parti kararını duyuracağı belirtilmişti.

Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan da bugün saat 17.00’de ikinci turda hangi adayı destekleyeceğine ilişkin kararını kamuoyuyla paylaşacak.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Ümit Özdağ İle Görüştü: Güzel Ve Verimli Bir Toplantı Yaptık

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği toplantı sona erdi. Görüşme yaklaşık bir buçuk saat sürdü.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Sayın Genel Başkan’a Millet İttifakı’nın liderlerinin görüşlerini aktardım. Güzel ve verimli bir toplantı yaptık” dedi.

Zafer Partisi Lideri Özdağ da, açıklamasında, “Bazı sorularımız vardı, onları sorduk, ayrıntılı cevaplar aldık ve aldığımız cevaplar çerçevesinde biz de yetkili kurullarımızda değerlendirmelerimizi yapacağız” ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkan bölümler şöyle:

“Sayın genel başkan ve arkadaşları lütfedip kabul ettiler kendileriyle gayet güzel verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye’nin sorunlarını dünya sorunlarını masaya yatırdık. Değerlendirmelerde bulunduk.

Ben sayın genel başkana Millet İttifakı liderlerinin görüşmelerini çalışmalarımızı, anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerimizi, bazı sorular da sordu, olabildiğince ayrıntılı şekilde bilgilendirdim.

Türkiye’nin demokrasiye dayanışmaya ihtiyacı var. Sayın genel başkan arkadaşlarıyla görüşecek. Biz kendi düşüncelerimizi ayrıntılarıyla aktardık.”

Kılıçdaroğlu’nun ardından konuşan Özdağ ise şunları söyledi:

“Biz de sayın CHP Genel Başkanına ve heyete teşekkür ediyoruz. Bazı sorularımız vardı onları sorduk. Ayrıntılı cevaplar aldık. Aldığımız cevapların çerçevesinde yetkili kurullarda değerlendirmemizi yapacağız.

ATA İttifakı’nı oluşturan diğer siyasi partilerin genel başkanlarıyla ve Sinan Oğan’la bu toplantıdan önce değerlendirmeler yapmıştık, sonrasında tekrar yine değerlendirme yapacağız. Kısa zaman içerisinde Türk kamuoyuyla görüşlerimizi paylaşacağız.”

Paylaşın

ATA İttifakı Kimi Destekleyecek? Ümit Özdağ Açıkladı

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine ilişkin konuşan Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, “Biz daha seçim sürecinin başında ortaya ilkeler koyduk. Ahmet ile Mehmet üzerinden hareket etmeyiz. Bizim kitlemiz mevcut düzen partilerini benimsemeyen, Atatürk’ten, Türk Milliyetçiliğinden taviz vermeyen, Kandil ile domuz bağı arasına sıkışmaya karşı ve sorgulayıcı bir seçmen” dedi ve ekledi:

“Bu seçmene ‘Ahmet’i destekle’ dediğin zaman ‘Tamam’ diyecek bir seçmen değil. Biz ilkeleri ortaya koyduk. Bu temel ilkeler konusunda bir protokol hazırlanır ve karşımızda hangi ittifak varsa bu protokol çerçevesinde anlaşma sağlandıktan sonra kamuoyuna açıklayacağız. Bu protokolün uygulamaya geçirilmesi noktasında bazı görevlerin de sorumluluk üstlenmek adına biz de sürecin içerisinde yer alabiliriz, almayabiliriz çok önemli değil.

Sonra desteğimizi kamuoyuna ‘Biz bu çerçevede önümüzdeki seçimde bu adayı destekleyeceğiz’ diyeceğiz. Her iki aday da diyecekler ki ‘Ben sana bu şartları yerine getirirsem bu taraftan oy kaybederim, evet değil’ diyecekler. O zaman biz de ‘Bizim taleplerimiz bunlardı. Hem Kılıçdaroğlu hem Erdoğan talepleri karşılayamayacağını söyledi. Nokta koyuyoruz. İki adayı da desteklemiyoruz’ diyeceğiz.”

ATA İttifakı ortağı Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ın konuğu oldu. Özdağ’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Aylar önce sizinle yapmış olduğumuz bir programda Mansur Yavaş’ın ismini gündeme taşımıştım. Bu seçimin sonucunun ne kadar haklı olduğumu gösterdiğini düşünüyorum. Eğer Millet İttifakı aday olarak Mansur Yavaş’ı çıkarmış olsaydı şu anda ikinci turu konuşmuyor olurduk.

Mecliste Millet İttifakı muhtemelen çoğunlukta olacaktı. Ancak ben bu açıklamayı gerçekten bir siyaset bilimci olarak yaptım, bir siyasetçi olarak yapmadım. Türkiye’nin artık Erdoğan’ı aşması gerek. Kendisini, Türkiye’yi taşıyamıyor. Hangi gerekçe ile olduğu önemli değil Mansur Yavaş, AK Parti’nin geniş seçmeninden de oy alıyor. HDP seçmeninden de oy alıyor. Böyle geniş bir mutabakat olan bir insan var elinizde.

‘Hayır’ dediler. Bu arada ben bunu söylerken sayın Akşener, Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyecek aday olduğunu toplumun zihnine aylarca kazıdı. Sonunda ‘Sen seçilemeyecek bir adaysın’ diyerek masadan kalktı. Toplumsal hafızayı aleyhine oluşturdu Kılıçdaroğlu’nun. Sonra masaya döndü, hadi Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da yanına alsın.

Sosyal medya çalışmalarına, yönlendirilmiş anketlere rağmen eğer biz ATA İttifakı olarak Sinan beyi aday çıkarmasaydık bu seçim birinci turda bitmişti ve Erdoğan kazanmıştı. Bizden bir özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bütün bu haksızlıklara, görmemezlikten gelinmelere, muhatap alınmamalara rağmen, bir maçta önümdeki koltukta Mansur Yavaş oturuyor bende arka koltukta oturuyorum. İnsan dönüp bir ‘Merhaba Ümit bey’ demez mi? Dönüp bir ‘Merhaba’ bile demediler. Böyle bir düşmanlık yaşadık. Kemal beyi iki defa devlet güvenliği ile ilgili meselelerde telefonla aradım, geri dönmediler. Haber gönderdim, bana ulaşmadı muhakkak geri dönerim dedi yine dönmediler.

‘Kemal bey yanınızdaki saray artıklarını, FETÖ’cüleri uzaklaştırın. 1924 Anayasası deyin, sığınmacıları göndereceğiz deyin. Biz sizi destekleriz’ dedik. Buna da cevap vermediler. Bütün partileri ziyaret etti, Kemal beyin Türkiye’de ziyaret etmediği bir tek parti Zafer Partisi’dir. Şimdi bir özür borçları var. Bayram ziyareti için yapmış olduğumuz başvuruyu kabul bile etmediler.

Erdoğan ile zaten 21 senedir kavga ediyorum ben. Erdoğan’a ben neden sitem edeyim, ben Erdoğan’ı aramadım ki. ‘Seni desteklerim’ demedim ki. Ben ‘Erdoğan kazansın’ demedim ki. Ben CHP kazansın, büyükşehir belediye başkanını çıkartarak dedim. Sığınmacıları geri yollayacağınızı açıklayın, sizi yollayalım dedim. Bu teklifleri Erdoğan’a yapmadım ki Kemal beye yaptım.

Hala bize yönelik CHP’den bir talep de yok. ‘Bizi destekleyin’ diye talepleri de yok. Biz daha seçim sürecinin başında ortaya ilkeler koyduk. Ahmet ile Mehmet üzerinden hareket etmeyiz. Bizim kitlemiz mevcut düzen partilerini benimsemeyen, Atatürk’ten, Türk Milliyetçiliğinden taviz vermeyen, Kandil ile domuz bağı arasına sıkışmaya karşı ve sorgulayıcı bir seçmen.

Bu seçmene ‘Ahmet’i destekle’ dediğin zaman ‘Tamam’ diyecek bir seçmen değil. Biz ilkeleri ortaya koyduk. Bu temel ilkeler konusunda bir protokol hazırlanır ve karşımızda hangi ittifak varsa bu protokol çerçevesinde anlaşma sağlandıktan sonra kamuoyuna açıklayacağız. Bu protokolün uygulamaya geçirilmesi noktasında bazı görevlerin de sorumluluk üstlenmek adına biz de sürecin içerisinde yer alabiliriz, almayabiliriz çok önemli değil.

Sonra desteğimizi kamuoyuna ‘Biz bu çerçevede önümüzdeki seçimde bu adayı destekleyeceğiz’ diyeceğiz. Her iki aday da diyecekler ki ‘Ben sana bu şartları yerine getirirsem bu taraftan oy kaybederim, evet değil’ diyecekler. O zaman biz de ‘Bizim taleplerimiz bunlardı. Hem Kılıçdaroğlu hem Erdoğan talepleri karşılayamayacağını söyledi. Nokta koyuyoruz. İki adayı da desteklemiyoruz’ diyeceğiz.

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun politikaları arasında fark yok. ‘Gönüllü yollayacağız’ diyorlar. Biz, bütün sığınmacıların gönüllü olmadan ve yasaya uygun olarak diyoruz. Sevgili Kilisliler, Zafer Partisi’ne 1500 oy verdiniz. Kentiniz işgal altında, tehdit ediliyorsunuz. Sizi dört defa ziyaret ettim. Hepiniz ‘Yollayın bunları’ dediniz. Sonra ne oldu?

“Çok oyumuz çalındı”

Bir kısım seçmen ne Erdoğan’a ne Kılıçdaroğlu’na oy vermeme kararındaydı. Biz aday çıkarmasaydık bunlar sandığa gitmeyecekti. Bir bölümü de Erdoğan’a oy vermeyecekti. Bu seçmenin içinde bir Zafer Partisi seçmeni var. Zafer Partisi 2.2 değil. Çok oyumuz çalındı. Sinan beyin de ciddi oyunun çalındığını biliyoruz, onunla da ilgili araştırma yapacağız.

Biz oyumuzun peşinde koşacağız. Başkalarının da oyları nasıl aldığını araştıracağız. Ben YSK’nın önüne giden tek milletvekiliydim kirli referandum gecesi. İYİ Parti’ye oy verip Sinan beye oy veren var. MHP’ye oy verip Sinan beye oy veren var. AKP’ye oy verip Sinan beye oy veren var.

Sinan bey ile istişare halinde karar vereceğiz. Diğer arkadaşlarımızla, partilerimizin yetkili kurullarıyla istişare ile vereceğiz. Tabanımızla da görüşüyoruz. İki ittifakın yetkilileri ile görüşmeler neticesinde değerlendirmeler yapıp bir karar vereceğiz. Bu karar üç farklı şekilde çıkabilir. Cumhur İttifakı’nın desteklenmesi, Millet İttifakı’nın desteklenmesi, ikisinin de desteklenmemesi.

Bizim ile yapılacak bir ittifak olursa Türkiye’nin üzerinden 13 milyon sığınmacı yükü kalkar demek. Çok hızlı bir şekilde geri dönüş başlar. Bu Türk ekonomisinden çok büyük bir yükü kaldırır. Aynı şekilde Millet İttifakı bizimle ittifak yaparsa, Türkiye yılda 11 milyar dolar sığınmacılara aktarmaktan kurtarır, 7 milyar da insani yardım altında yardım durdurulur. Kiralar da büyük bir iniş başlayacak, aynı zaman bizimle kim ittifak yaparsa 400 milyon dolara vatandaşlık satışı durur.

Bizim ilkelerimiz etrafında olabilir. Çünkü bizim ilkelerimiz Cumhuriyet’in kuruluş ilkeleri. Atatürk’ten taviz vermeyiz. Bazı sorular vardır ki bunun cevabı kamuoyu önünde detaylı bir şekilde tartışılmaz. Bu ancak muhatapları ile yapacağım bir toplantıda konuşacağım şeylerdir. Bunun sizinle kamuoyu önünde tartışmam muhataplarıma nezaketsizlik olur. Siz Erdoğan ya da Kılıçdaroğlu olsaydınız size cevap verirdim.

Böyle bir şeyi bir bağlam içinde söylemiş. Bu ilkeler zemininde biz hareket ederiz, pazarlıktan kastı bu. Bize bu eleştirileri getirenler aylarca pazarlık yapmışlar. Dünyanın en iyi pazarlıkçıları var Millet İttifakı’nda. Sonra Sinan bey bunu söyledi. Hadi canım sende.

HÜDAPAR da Hizbullah ile siyasi olarak bağlantılı bir yapıdır. Birisi yeşil Kürdistan birisi kırmızı Kürdistan diyor. Birisinin terör örgütü aktif, diğerinin değil ama her an aktif olabilir. Cumhur İttifakı’nın bize yaklaşımında MHP bir rezerv koyabilir o MHP’nin bileceği bir iş. Ama herhalde rezerv koyacak olsalardı önce HÜDAPAR’a koyarlardı.

Ben bireysel olarak bir tercih yapma durumunda değilim. Ben bir siyasal partinin genel başkanıyım. Benim tercihim program tercihidir, parti tercihidir. Her ikisi de, her iki ittifak da benim karşısında olduğum ittifaktır. Biz de mümkün olanı, Türkiye için iyi olanı tespit etmek zorundayız.”

Paylaşın

Zafer Partisi Milletvekili Aday Listesini YSK’ya Sundu: Ümit Özdağ, Gaziantep’ten Aday

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Zafer Partisi, milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etti.

Haber Merkezi / Zafer Partisi Genel Başkan Ümit Özdağ, Gaziantep’te 1. sıradan milletvekili adayı oldu.

Emekli Albay Erdal Sarızeybek’i de Hatay’da 1. sıradan milletvekili adayı yapan Zafer Partisi; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Hakkari, Muş, Siirt, Tunceli, Batman ve Iğdır’da aday göstermedi.

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

Zafer Partisi’nde İstifa Furyası

Ümit Özdağ’ın genel başkanlığını yaptığı Zafer Partisi istifalarla sarsıldı. Zafer Partisi’nin Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri İsmail Türk, Pertev Kasarcı, Canan Çakır, Bekir Şahin, Şahin Çakır, Orhan Ergin ve Ertuğrul Kalafat partilerinden istifa ettiklerini duyurdular.

Yedi isim yaptıkları ortak açıklamada, “Üzülerek belirtiyoruz tek adamlık hastalığı milliyetçi vatansever kesimin en büyük şansızlığıdır” ifadelerini kullandı.

Açıklamada parti yönetimiyle ilgili şu sorunlar sıralandı:

“– Kadının adı yok.

– Liyakatin adı yok.

– Ekip ya da kadro hareketinin adı yok.

– Emeğe saygı yok.

– Sorunları ilk elden çözmek gibi bir iyi niyet yok.

– Parti içi mevcut yönetsel kadroları korumak, sürdürülebilir olmasını sağlamak gibi bir tutum yok.

– Yola çıkılanları, istisnalar haricinde yolda bulunanlarla değişmemek gibi bir ideal yok.

– Nezaket ve Demokrasi dolu bir konuşma, tartışma, çözüm, ifade ve bilhassa dinleme ortamı hiç yok.

– En tepeden en aşağıya görev alan ve katkı sunan ekipler arasında güven yok.

“Son derece hicap duyuyoruz”

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Zafer Partisi Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu Üyeleri olarak bizler 06/03/2023 tarihi itibariyle partimizle yollarımızı ayırıyor olduğumuzu siz değerli basının huzurunda ifade etmek isteriz. 26/08/2021 tarihinde 193 delege ile MAKAM İÇİN DEĞİL VATAN İÇİN ulvi amaçlarla yola çıktığımız ve tarifsiz maddi ve manevi katkı, emek, özveri ve fedakârlık ile ilerlediğimiz partimizin ne yazık ki bir şahıs şirketi görünümüne bürünmesinden ve de demokratik, saygı dolu bir konuşma, çözüm, tartışma ve dil birliğinden uzaklaşılmasından son derece hicap duyuyoruz.

Kurulduğumuz günden bu yana dördüncü kez İl Başkanlığı değişimi yaşayan ve siyasetin en büyük kalesi olan İSTANBUL başta olmak üzere ülke genelinde büyük coşku ile yaptığımız kongreler sonrası anlam veremediğimiz şekilde kongrelerin tekrarlanması sürekli olarak teşkilatlarda başkan ve yönetimlerin değiştirilerek taşların bir türlü yerine oturmaması ve de secime 69 gün kala hem seçim yeterliliğimizin olup olmadığının bilinmemesi hem de ittifak görüşmelerinin çözüme ulaşıp ulaşmadığının tarafımıza açıklanmaması bizi derinden yaralamaktadır

Bugün geldiğimiz noktada, Zafer Partimizde;

– Kadının adı yok.

– Liyakatin adı yok.

– Ekip ya da kadro hareketinin adı yok.

– Emeğe saygı yok.

– Sorunları ilk elden çözmek gibi bir iyi niyet yok.

– Parti içi mevcut yönetsel kadroları korumak, sürdürülebilir olmasını sağlamak gibi bir tutum yok.

– Yola çıkılanları, istisnalar haricinde yolda bulunanlarla değişmemek gibi bir ideal yok.

– Nezaket ve Demokrasi dolu bir konuşma, tartışma, çözüm, ifade ve bilhassa dinleme ortamı hiç yok.

– En tepeden en aşağıya görev alan ve katkı sunan ekipler arasında güven yok.

Oysa Türkiye Siyasetinin gündemini belirleyen 4’üncü parti konumuna gelecek kadar siyasete hızlı başlayan Zafer Partimiz neredeyse seçime tek başına girebilecek kadar çalışkan ve tutkulu iken, hem ülkemizde hem de dünyada milliyetçiliğin lehimize yükselmiş olduğu bir ortama rağmen, gözlemlerimiz neticesinde Parti içi yaşanan ciddi ayrılıklar, Lidere / Başkan’a odaklı siyaset anlayışı, kasten partimizin büyümesinin engellenmeye çalışılması partimizi adeta kronik bir hastalığın eşiğine getirmiş, özellikle yüzyılın afeti olan 11 ilimizde yaşanan deprem bölgelerine ziyaretler sırasında kullanılan kutuplaştırıcı ve ayırıcı siyasi üslup bizi ve bize gönül verenleri derinden etkilemiştir.

Üzülerek belirtiyoruz ki tek adamlıuk hastalığı milliyetçi vatansever kesimin en büyük şansızlığıdır. Bu olumsuzluklar kapsamında BİLİM, BİRLİK ve BARIŞ Mottosu ile kurduğumuz ama önce kendi içimizde birlik ve barışı oluşturamadığımız, BEN değil BİZ olgusunu yaratamadığımız ve de tüm iyi niyetli çabalarımız, sözlü ve yazılı uyarılarımız ile sorunlar yumağını çözemediğimiz ZAFER PARTİSİ’ nden 06/03/2023 tarihi itibariyle, tüm sıfatlarımızdan, kendi irademizle, istifaen ayrıldığımızı kamuoyu ile paylaşır, bugüne değin yolculuğumuzda bize eşlik eden dava arkadaşlarımız başta olmak üzere çalışma ve tanışma fırsatı bulduğumuz herkese teşekkürlerimizi sunarız. Her ne kadar ayrılıyor olsak bile mücadeleye devam eden arkadaşlarımıza da başarılar dileriz. Saygılarımızla.”

Paylaşın

“600 bin Suriyeli İstanbul’a Götürüldü” İddialarına Yalanlama

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bir kanalda katıldığı programda, “600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldü” iddialarını yalanladı.

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan iddiaya ilişkin yapılan açıklamada, “bir televizyon programında 600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldüğüne ve bilet paralarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandığına” ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğu bildirildi.

Açıklamada ayrıca “deprem bölgesinde yaşayan yabancıların farklı illere çıkışlarının kayıtlı ve izinli olarak sağlandığı” kaydedildi. Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler’in bir ilden diğerine seyahat etmek istediklerinde hem şehirden ayrılırken “yol izni” almaları, hem de vardıkları şehirlerde Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kayıt yaptırmaları gerekiyor.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında çok sayıda Suriyeli’nin sınırdan Türkiye’ye giriş yaptığı, Türkiye’de yaşayan ve depremden etkilenen çok sayıda Suriyeli’nin de İstanbul gibi büyük şehirlere götürüldüğü gibi iddialar gündeme getirildi. Ancak Göç İdaresi Başkanlığı bu iddiaları yalanladı.

Mülteciler Derneği depremin hemen ardından yaptığı bilgilendirmede, etkilenen 10 ilde ikamet eden geçici koruma altındaki Suriyeliler’den bölgeden ayrılırken yol izin belgesi istenmeyeceğini kaydetti.

Dernek, geçici koruma altındaki Suriyeliler’in deprem bölgesinden ayrıldıktan sonra İstanbul dışında yakınlarının bulunduğu bir ile gitmeleri durumunda, gitmiş oldukları şehirdeki göç idaresine müracaat ederek 90 gün süreli yol izin belgesi almaları gerektiğini de belirtti.

Özdağ’ın iddiasına yalanlama

Ancak Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bir kanalda katıldığı programda, “600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldüğünü” iddia etti.

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan iddiaya ilişkin dün akşam yapılan açıklamada, “bir televizyon programında 600 bin Suriyeli’nin İstanbul’a götürüldüğüne ve bilet paralarının Göç İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandığına” ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğu bildirildi.

Açıklamada ayrıca “deprem bölgesinde yaşayan yabancıların farklı illere çıkışlarının kayıtlı ve izinli olarak sağlandığı” kaydedildi. Türkiye’de geçici koruma altındaki Suriyeliler’in bir ilden diğerine seyahat etmek istediklerinde hem şehirden ayrılırken “yol izni” almaları, hem de vardıkları şehirlerde Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kayıt yaptırmaları gerekiyor.

“42 bin Suriyeli gönüllü olarak ülkesine geri döndü”

Diğer yandan depremlerden bu yana Suriye’den Türkiye’ye “göç akını yaşandığı” iddiaları bulunuyor. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “sınırlarımız açık, Suriyeliler gelmeye devam ediyor” açıklamasında bulunurken, bu iddiayı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar önceki gün yaptığı açıklamayla yalanladı.

Akar, “Hiçbir şekilde, Suriye tarafından Türkiye’ye doğru herhangi bir göç ve intikal olmamıştır. Böyle birtakım rivayetler çıktı. Bunlar gerçeği yansıtmıyor. Türkiye’de yerleşik, evini, yakınını, çocuğunu kaybeden ve ülkesine dönmek isteyen yaklaşık 42 bin Suriyeli, gönüllü olarak ülkesine geri döndü” diye konuştu.

Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre Türkiye’de Şubat 2023 itibariyle 3 milyon 500 bin 964 geçici koruma kapsamında Suriyeli bulunuyor.

Özellikle depremin vurduğu Hatay ve Gaziantep gibi şehirlerde yoğun bir Suriyeli nüfusu bulunuyor. Göç İdaresi Başkanlığı’nın deprem öncesi Şubat 2023 verilerine göre Gaziantep’te 460 bin, Hatay’da ise 354 bin Suriyeli yaşıyordu.

Paylaşın