Vladimir Putin, Dünyanın Beklediği Kararı Resmen Onayladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bir ulusa sesleniş konuşması gerçekleştirerek, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeler Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıma kararını açıkladı. Putin ayrılıkçı liderlerle işbirliği ve dostluk anlaşmalarına da imza attı.

Rusya Devlet Başkanı Putin, ulusa sesleniş konuşması öncesinde Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıların bağımsızlığını tanıma konusunda Pazartesi günü içinde kararını vereceğini duyurmuştu. Moskova’da Ulusal Güvenlik Konseyi’yle bir görüşme gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı, “Sizin görüşünüzü dinledim, karar bugün verilecek” ifadelerini kullanmıştı.

Donetsk ve Luhansk’taki ayrılıkçı liderler, Putin’den bağımsızlıklarını tanımasını talep etmişti. Luhansk’ı resmi olarak tanınmayan “halk cumhuriyeti” ilan eden ayrılıkçı lider Leonid Paseçnik’in “Luhansk Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve egemenliğini tanımanızı rica ediyorum” ifadelerini kullandığı görüntülü mesajı, Rus televizyonunda yayımlanmıştı. Donetsk için aynı çağrıyı yapan ayrılıkçı lider Denis Puşilin, Moskova’ya ayrıca savunma konusunda iş birliği çağrısında bulunmuştu.

Batı’dan “sert yanıt” uyarısı

Alman hükümet sözcü tarafından verilen bilgilere göre, Almanya Başbakanı Olaf Scholz bugün Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde Rusya Devlet Başkanı’nı kendilerini “halk cumhuriyeti” ilan eden Donetsk ve Luhansk’ın tanınması konusunda uyardı. Hükümet sözcüsü,  Scholz’un böyle bir adımın Rusya’nın Minsk protokolünü tek taraflı ihlali anlamına geleceğini belirterek, Moskova’yı uyardığını aktardı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell da, Putin’in söz konusu bağımsızlıkları tanıması durumunda Birliğin “sert bir yanıt vermeye hazır olduğunu” söyledi. Borrell, “Başkan Putin’e uluslararası hukuka ve Minsk protokolüne saygı göstermeye ve Luhansk ile Donetsk bölgelerinin bağımsızlıklarını tanımamaya çağırıyoruz” diye konuştu.

ABD, bu “cumhuriyetlerin” Moskova tarafından tanınmasının uluslararası hukukun büyük bir yara alması anlamına geleceğini duyurdu.

“Minsk için umut kalmadı”

Rusya lideri Putin, Ulusal Güvenlik Konseyi’yle toplantısında Minsk anlaşmasına ilişkin açıklamalarda da bulundu. Putin, Ukrayna’nın doğusunda ateşkes öngören anlaşmanın uygulanmasına yönelik artık bir umut göremediklerini ifade etti.

Putin, Batı’yı da Moskova-Kiev arasındaki ihtilafı kullanarak Rusya’nın güvenliğini tehdit etmekle suçladı. Rusya Devlet Başkanı, “Ukrayna’nın ülkemizle bir ihtilaf için araç olarak kullanılması bize çok büyük bir tehdit oluşturuyor” şeklinde konuştu. Moskova’nın önceliğinin ihtilaf değil, güvenlik olduğunu vurgulayan Putin, Kiev ve Washington’ın ise artık ihtilaf istediğini savundu.

Amerikan istihbarat birimleri, Moskova’nın Ukrayna sınırında konuşlandırdığı birlikler, tanklar ve savaş gemileriyle bir işgal hazırlığında olduğunu iddia ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, aldıkları istihbaratların Putin’in Ukrayna’yı işgal kararı aldığı ve Rus komutanların birkaç gün içinde taarruza geçmek içinde hazırlık yaptığı yönünde olduğunu söylemişti.

Donetsk ve Luhansk’taki Rusya yanlısı ayrılıkçı yönetimler, geçen Cuma bölgede artan saldırıları gerekçe göstererek sivillerin Rusya’ya tahliyesine karar vermişti. Hafta sonunda Rusya Acil Durumlar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Ukrayna’nın doğusunda yaşayan on binlerce kişinin Rusya’ya sığındığı bildirilmişti.

Paylaşın

Joe Biden Ve Vladimir Putin Ukrayna’yı Görüşecek

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik bir işgal eyleminin olmaması durumunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le buluşmayı prensipte kabul ettiğini açıkladı.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Rusya ağırlıklı gündemle toplanacak, toplantının bir bölümüne Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da katılacak.

Dışişleri bakanları görüşecek

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Ukrayna krizine dair yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, Ukrayna’ya yönelik bir işgal eyleminin yaşanmaması için ABD’nin tüm diplomatik süreçleri kullanacağına işaret eden Psaki, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un bu hafta içi Avrupa’da buluşmasının planlandığını hatırlattı.

Psaki, “(Ukrayna’ya yönelik) Herhangi bir işgalin olmaması durumunda Başkan Biden, Devlet Başkanı Putin’le buluşmayı prensipte kabul etti” dedi.

“Diplomatik çözüm” vurgusu

Beyaz Saray Sözcüsü, krizin diplomatik çözümüne her zaman hazır olduklarını, ancak Rusya’nın işgal yönünde adım atması durumunda ise hızlı ve ağır yaptırımlar getireceklerini sözlerine ekledi. Psaki ayrıca, Moskova’nın halen kapsamlı bir saldırı için hazırlıklarını sürdürdüğünü de ifade etti.

Çoğu çocuk 61 bin kişi tahliye edildi

Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde bulunan Donbass bölgesindeki sivillerin Rusya’nın Rostov bölgesine tahliyesi sürüyor.

AA’nın haberine göre Rusya-Ukrayna sınırında bulunan Avilo-Uspensk giriş kapısındaki binlerce kişi, otobüslerle organize şekilde Rostov bölgesinin çeşitli yerlerinde oluşturulan kamplardaki çadırlara ve yurtlara yerleştiriliyor.

Tahliye edilenlerin bir kısmı da Rusya’nın farklı bölgelerine tren yoluyla gönderiliyor.

Sputnik’in haberine göre, Rusya Acil Durumlar Bakanlığı “Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinden yaklaşık 61 bin göçmenin Rusya’ya gittiğini” açıkladı.

Rusya Acil Durumlar Bakan Vekili Aleksandr Çupriyan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 18 Şubat’tan itibaren tahliye edilenlerin çoğunun çocuk olduğunu belirtti.

Paylaşın

Rusya’ya Karşı NATO Ve Avrupa Birliği’nden Birlik Mesajı

Münih Güvenlik Konferansı (MSC) kapsamında açıklamalarda bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya-Ukrayna krizine ilişkin olarak, “Eğer Kremlin’in hedefi sınırlarında daha az NATO görmekse, daha fazla NATO görecektir” diye konuştu.

NATO’nun bir savunma ittifakı olduğunu ve Rusya veya başka bir ülkeyi tehdit etmediğinin altını çizen Genel Sekreter, “Tüm müttefiklerimizi korumak ve savunmak için gereken tüm önlemleri alacağız” diye konuştu.

“El Ele: Transatlantik ve Avrupa Güvenliği” başlıklı oturuma Stoltenberg’in yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de katıldı. Oturuma Rusya’nın Ukrayna’ya yönelttiği askeri ve siyasi tehdit damgasını vurdu. Rusya’ya karşı birlik oldukları mesajını veren iki lider, Rusya’yı “uluslararası sistemin kurallarını yeniden yazmaya çalışmakla” suçladı.

“Rusya’nın işini zorlaştırdık”

Çatışma riskinin hâlâ mevcut olduğunu ve siyasi bir çözüm bulmak için diplomatik çabalarını sürdürdüklerini kaydeden Stoltenberg, “Rusya’nın rota değiştirmesi için çok geç değil. Savaşa hazırlanmayı bırakın ve barışçıl çözüm için çalışmaya başlayın” çağrısında bulundu.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek için bahane üretmeye çalıştığını ifade eden Stoltenberg, “Bunları açığa çıkardığımızda planladıkları şeyi hayata geçirmelerini zorlaştırdık” diye konuştu.

“Kremlin bizi birleştirdi”

Ukrayna-Rusya sınırında yaşanan gelişmelerin sorumluluğunun Kremlin’de olduğunu hatırlatan von der Leyen, “Kremlin yapımı kriz, birleşmemizi sağladı” ifadelerini kullandı. Ukraynalıların gündelik olarak “dış müdahale ve saldırganlık” ile karşılaştığını belirten von der Leyen, “Savaşmak istemedikleri, Rusya’nın dayattığı bir savaşla karşı karşıyalar” diye konuştu.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, konferansta dün yaptığı konuşmada, “Bu bir Ukrayna krizi değildir. Bu bir Rusya krizidir” ifadelerini kullanmıştı.

“Kışın yetecek kadar gazımız var”

AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, AB’nin olası bir Rus saldırısına karşı geniş çaplı önlemler almakta olduğunun da altını çizdi.

Avrupa’nın Rus enerjisine bağımlılığını azaltmak için enerji arz ve kaynaklarını çeşitlendirme çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden von der Leyen, Rusya’nın gaz tedariğini kesmesi durumunda bu kışı geçirebilecek kadar enerji kaynağına sahip olduklarını ifade etti. Von der Leyen, “Güçlü bir AB, savaş tehdidinde bulunan bir komşuya muhtaç olamaz” diye konuştu.

Stoltenberg: Nükleer silahsız bir dünyaya inanıyoruz

Nükleer savaş tehdidine de değinen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Kremlin’in son yıllarda nükleer kabiliyetlerini çok geliştirdiğini ve bu alana yaptığı yatırımları artırdığını dile getirdi.

“Teyit edilebilir, dengeli bir nükleer silahsızlanma” taraftarı olduklarının altını çizen Stoltenberg, bunun yalnızca NATO tarafında gerçekleşmesinin ise söz konusu olmadığını kaydetti. Stoltenberg, “Rusya ve Çin nükleer silahlarını tutarken NATO’nun nükleer silahlarından arındığı bir dünyanın daha güvenli değil daha tehlikeli bir dünya olacağını” ifade etti.

Stoltenberg’e ödül

Konferans kapsamında 2009 yılından bu yana her yıl dış ve güvenlik politikası alanında faaliyet gösteren kişilere verilen Ewald von Kleist Ödülü’ne de bu yıl Stoltenberg layık görüldü. Stoltenberg, Javier Solana’dan sonra bu ödülü alan ikinci NATO Genel Sekreteri oldu.

Stoltenberg’e ödülü takdim edilmeden hemen önce doğrudan kendisine hitap eden von der Leyen, “Rus hükümeti bizi sürekli yeniden bölmeye çalıştıkça tek ses ve ortak bir mesajla yanıt verdik. Bu, senin sayende mümkün oldu, sevgili Jens. Bizi hep ortak noktalarımızı bulmaya teşvik ettin” dedi.

Geçmişte Norveç Başbakanlığı ve Maliye Bakanlığı görevlerinde de bulunan Stoltenberg’in görev süresi Eylül ayı sonunda sona erecek. Stoltenberg bunun ardından Norveç Merkez Bankası’nın başına geçecek.

Avrupa güvenliği Rusyasız tartışılıyor

Bu yıl Münih Güvenlik Konferansı, Rusya’dan herhangi bir temsilcinin katılımı olmaksızın düzenleniyor. MSC Başkanı Wolfgang Ischinger, Cuma günü yaptığı açılış konuşmasında, Rus delegasyonunun eksikliğine vurgu yaparak, Münih’in aslında Rusların pozisyonlarını uluslararası toplum önünde ifade etmeleri için bir platform sunduğunu ama bunun maalesef gerçekleşmediğini söylemişti.

Bu yılki MSC, Avrupa’da koronavirüs pandemisi patlak verdiğinden bu yana yerinde düzenlenen ilk konferans olma özelliğini taşıyor. Bu yıl konferans koronavirüs önlemleri kapsamında, sınırlı katılımcı ile yine Bayerischer Hof’ta düzenleniyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya Devlet Başkanı Putin’den Müzakere Sinyali

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Moskova’da görüştü. Kremlin Sarayı’nda üç saat süren baş başa görüşme sonrasında yapılan basın toplantısında ilk önce söz alan Putin, Ukrayna krizinde ülkesinin kendi çizgisinden ödün vermeyeceğini, ancak diyaloğa açık olduğunu söyledi.

Scholz’e Ukrayna’nın değil, Rusya’nın tehdit edildiğini söylediğini kaydeden Putin, Ukrayna’nın NATO’ya üye olma arzusuna atıfta bulunarak, “NATO’nun sınırlarımıza doğru genişlememesi gerektiğini hatırlattık. Batı’nın güvenliğini başka ülkelerin güvensizliği üzerine kurmaması gerektiğini söyledik. Rusya’nın zorla çevrelenmeye çalışılması bize yönelik bir tehdittir ve Rusya buna müsaade etmeyecektir” şeklinde konuştu.

NATO’nun yeni üyeleri konusunda yapılan anlaşmaları anımsatan Putin, Rusya’nın bu konudaki beklenti ve taleplerinin karşılanmadığını belirtti

Ülkesinin ABD ve NATO ile, Rusya’nın Avrupa’ya orta menzilli füzelerin yerleştirilmesinin sınırlandırılması, tatbikatlar konusunda şeffaf olunması ve başka güven arttırıcı önlemler konusunda görüşmeye hazır olduklarını söyleyen Putin, bu kapsamda Doğu Ukrayna’nın da konumunun ele alınmasını önererek, bu bölge için özel bir statü istediklerini açıkladı.

Rusya’nın istediği güvenlik garantilerine ABD ve NATO’dan gelen yanıtların yetersiz olduğunu söyleyen Putin, buna rağmen söz konusu belgelerin tekrar gözden geçirileceğini bildirdi. Putin, Ukrayna sınırında konuşlanmış bazı birliklerin tatbikatları tamamladıktan sonra üslerine geri döndüğünü de doğruladı.

‘’Savaş istemiyoruz’’

Ukrayna ile bir savaş olasılığını nasıl gördüğü şeklinde bir soru üzerine, Rusya’nın savaş istemediğinin altını çizen Putin, “Bunu istiyor muyuz? Elbette hayır. Tam da bu nedenle bir müzakere süreci için önerilerde bulunuyoruz” dedi.

NATO’nun Yugoslavya’yı bombaladığını ve Avrupa’nın ortasında savaş çıkardığını söyleyen Putin, Ukrayna ile savaş istemediğini, ancak bunun için tüm tarafların güvenliğini temin edecek bir anlaşma yapılması gerektiğini açıkladı.

Scholz’un Yugoslavya’da soykırım nedeniyle askeri operasyon düzenlendiği sözlerine cevap veren Rusya lideri, Ukrayna’nın Donbas bölgesinde de soykırım yaşandığını öne sürdü ve “Donbas’taki sorunu çözmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Putin, bir başka soru üzerine, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda değindi ve bunu sadece kısa ve orta vadeli olarak değil, genel olarak kabul etmeyeceklerini söyledi. Batılı devletlerin Ukrayna’yı “Şimdi değil, ama şartların oluşması durumunda NATO’ya alacaklarını” söylediklerini belirterek, bu yaklaşımın ülkesi açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Putin, “NATO üyeliği sorununun ertelenmesinin bir şey değiştirmez, bunu şimdi çözmek istiyoruz değerlendirmesinde” bulundu.

“Avrupa’da sürdürülebilir ve kalıcı bir barış, Rusya’ya karşı değil Rusya ile oluşabilir”

Görüşmelerinde ikili ilişkilerin yanısıra, özellikle Ukrayna’da olası bir savaşı engelleme konusunu ele aldıklarını belirten Almanya Başbakanı Scholz da diyalog çağrısını yenileyerek, “Diplomatik seçeneklerin tükenmediğini söyleyebilirim, bu nedenle acilen gerilimi düşürmek gerekiyor” ifadesini kullandı ve Normandiya formatının anlaşmazlığı çözmek için önemi konusunda Putin’le hemfikir olduğunu kaydetti.

Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askerlerinin bir bölümünü tatbikatlarının sona ermesinin ardından geri çekmesini olumlu bir işaret olarak tanımlayan Scholz, “Buna rağmen Rusya’nın Ukrayna’yı askeri olarak tehdit etmesi anlaşılamaz ve kabul edilemez bir durum. Rusya’nın askeri bir saldırısı, ciddi yaptırımları beraberinde getirecek. Bunu yanlış anlamalara neden olmayacak açıklıkta ifade ettim” dedi.

Scholz’un “Avrupa’da sürdürülebilir ve kalıcı bir barış, Rusya’ya karşı değil, Rusya ile oluşabilir” sözü dikkat çekerken, NATO ve AB çerçevesinde de bu durumun aynı şekilde yorumlandığı değerlendirmesinde bulundu.

Almanya Başbakanı kendisinin Avrupa’da savaş görmemiş bir kuşaktan olduğunu söyleyerek, “Avrupa’nın ortasında savaşa neden olabilecek bir tırmanışı önlemek hepimizin görevi” şeklinde konuştu.

Scholz, bir gazetecinin Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması durumunda, Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattının tamamen devre dışı bırakılmasının planlanıp planlanmadığı yönündeki sorusuna, “Boru hattıyla ilgili tüm taraflar ne olduğunu biliyor. Biz Avrupa’da barışın hakim olmasını hedefliyoruz. Ama savaş çıkarsa, ne yapılması gerektiğini de biliyoruz” demekle yetindi.

Bu arada iki lider, Putin’in Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile yaptığı görüşmede olduğu gibi uzun bir masada karşılıklı oturdu. Bir Alman gözlemci, bugünkü masanın Macron’un oturduğu masadan daha da uzun olduğunu iddia ederken, Scholz’un da Macron gibi Rus PCR testini yapmayı reddettiği ve bu durumun kararın alınmasında etkili olduğu belirtildi. Macron ziyaretinin ardından Kremlin’den yapılan açıklamada, uzak masa tercihinin amacının liderlerinin sağlığını korumak olduğu ifade edilmişti.

Paylaşın

NATO: Henüz Rusya’nın Geri Çekildiğini Görmedik

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Moskova’dan gelen diyaloğun devamına yönelik sinyallerin ihtiyatlı bir iyimserlik için temel oluşturduğunu; ancak şu ana kadar bölgede gerilimi düşürmeye yönelik bir işaret görmediklerini ifade etti. 

NATO’dan Rusya’nın birliklerinin bir kısmını Ukrayna sınırından çektiği yönündeki duyurusuna yönelik açıklama geldi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Ukrayna sınırında Rus askeri varlığının azaldığı yönünde bir işaret görmedik. Ancak Rusya’nın ne yaptığını yakından izlemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

NATO Genel Sekreteri, birliklerin yeniden ilerletilmesinin de mümkün olduğuna dikkat çekerek; gerilimin düşürüldüğü yönünde ciddi bir değerlendirme yapılabilmesi için hem birliklerin hem de ağır silahların belirgin ve kalıcı geri çekilişinin gözlenmesi gerektiğini belirtti.

Stoltenberg, mevcut durumun hala Avrupa’da onyıllardır karşılaşılan en ciddi güvenlik krizi olma niteliği taşıdığını sözlerine ekledi.

Rusya’dan “Birliklerimizi çekiyoruz” duyurusu 

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna sınırındaki bazı birliklerin askeri faaliyetlerini tamamlamalarının ardından üslerine döndüklerini duyurmuştu.

Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan bir videoda, bakanlık sözcüsü büyük çaplı bazı tatbikatların ülke çapında devam ettiğini güney ve batı askeri bölgelerindeki birliklerin ise tatbikatları tamamlayarak üslerine döndüğünü belirtmişti. Videoda bazı tankların ve diğer zırhlı araçların açık yük vagonlarına yüklendiği görülmüştü.

Interfax Ukrayna haber ajansına göre, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Kiev’in ancak Rusya’nın çekildiğini gördükten sonra gerilimin düşebileceğini inanacaklarını ifade etti.

Haberde, Kuleba’nın, “Sürekli Rusya Federasyonu’ndan farklı açıklamalar duyuyoruz. Bir kuralımız var, gördüğümüze inanırız. (Ancak) Geri çekilme görürsek gerilimin düştüğüne inanırız” şeklindeki ifadelerine yer verildi.

Açıklama piyasaları rahatlattı

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasının ardından Rus piyasasında da toparlanma yaşandı. Bir süredir Batı’dan gelen yaptırım tehdidinin baskısı Rus ekonomisinde kendini hissettirirken, açıklamanın ardından Ruble, Dolar karşısında yüzde 1,5 değer kazandı.

Rusya’nın Ukrayna sınırında konuşlandırdığı 100 bini aşkın birlik ve Belarus’la düzenlenen ortak askeri tatbikatlar Moskova’nın ülkeye gireceğine ilişkin endişeleri artırmıştı. Rusya işgal planlarına yönelik iddiaları geri çevirirken Batı’dan Ukrayna’nın ve eski Sovyet ülkelerinin NATO’ya alınmayacağının teminatının yanı sıra, komşusuna silah sevkiyatının durdurulmasını ve Batılı müttefiklerin birliklerini Doğu Avrupa’dan çekmesini talep ediyor.

Paylaşın

Rusya: Ukrayna Sınırındaki Bazı Birlikleri Çektik

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna sınırında konuşlanmış bazı birliklerin tatbikatlarını tamamladıktan sonra üslerine geri döndüğünü açıkladı. Sınırdan kaç askerin ayrıldığını belirtilmezken bu hamlenin gerginliği azaltıp azaltmayacağı henüz belli değil.

Konuyla ilgili açıklama yapan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Igor Konaşenkov, “Bir dizi muharebe eğitim tatbikatı planlandığı gibi yürütüldü” dedi.

20 Şubat’ta sona erecek Rusya-Belarus ortak tatbikatı gibi bazı büyük tatbikatlar ise hala devam ediyor. Rusya’nın açıklamasının ardından bir İngiliz hükümet kaynağı, geri çekilmenin ölçeğini görmeyi beklediğini ve bu çekilmenin anlamlı olması için işgal kabiliyinde bir fark yaratması gerektiğini söyledi.

Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, “Bugün, Batı’nın savaş propagandasının başarısız olduğu gün olarak tarihe geçecek” dedi. Rusya bugüne kadar 100 binden fazla askerini Ukrayna sınırına yığdı ancak bir saldırı planı olduğu iddialarını yalanladı.

Rusya’nın son hamlesinin Batı’nın korkularını yatıştırmaya yeterli olup olmayacağı henüz bilinmiyor. ABD, Rus işgalinin her an gerçekleşebileceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına izin verilmemesinin güvence altına alınmasını istiyor. ABD ve müttefikleriyse bunu reddediyor.

Almanya Başbakanı Scholz, Putin ile görüşecek

Olası bir krizi önlemeye yönelik diplomatik çabalar ise devam ediyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşecek. Scholz, gerilimlere verdiği yanıt nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya kalmıştı.

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda Rus gazını Batı Avrupa’ya taşıyacak olan Kuzey Akım 2 boru hattı planının durdurulacağını açıklamıştı, ancak bunun gerçekleşmesi beklenmiyor.

Rusya’nın açıklamasından önce BBC’ye konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, resmi açıklamalara rağmen Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin halen “muhtemel” olduğuna inandığını söylemişti.

Batılı ülkeler saldırının her an başlayabileceğini ifade ederken Ukrayna, Rus yetkililerle görüşme yapmak için davette bulunmuştu.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

ABD Başkanı Biden: Rusya Sert ve Hızlı Bir Bedel Öder

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir kez daha telefonla görüştü. İki lider Ukrayna gerginliği konusunu konuştu. ABD Başkanı Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bir askeri harekat başlatması halinde Rusya’nın “sert ve hızlı bir bedel” ödemek zorunda kalacağı hatırlatmasında bulundu.

Rusya’nın Ukrayna sınırına 100 binden fazla asker yığmasıyla başlayan gerilimde tansiyon düşmüyor. Rusya’nın heran Ukrayna’ya karşı bir operasyon başlatabileceğini ve hatta vatandaşlarının 48 saat içerisinde Ukrayna’yı terk etmesini isteyen ABD’nin Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le bir kez daha telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Beyaz Saray’dan görüşmeye ilişkin olarak yapılan açıklamada, “Başkan Biden bugün Rusya’nın Ukrayna sınırında artan askeri varlığı konusunu görüştü. Başkan Biden net bir biçimde, Rusya’nın Ukrayna’yı istilası halinde ABD’nin müttefikleriyle birlikte kararlı ve sert bir karşılık vereceği mesajını verdi. Başkan Biden’ın Rusya’nın Ukrayna’da daha fazla ilhaka girişmesinin acı verici insani sonuçları olacağını ve Rusya’nın itibarını zedeleyeceğini yineledi. Biden, Rusya lideri Putin’e ABD ve müttefiklerinin tam bir koordinasyon içerisinde diplomatik girişimlere olduğu gibi diğer senaryolara da hazır olduğunu iletti” denildi.

Her ne kadar Rusya batılı ülkelerin kışkırtıcı ve provokatif girişimleri olarak nitelendirse de başta ABD olmak üzere batılı ülkeler kısa süre içerisinde Rusya’nın Ukrayna’ya karşı bir askeri harekat başlatacağına işaret ediyorlar. Bu çerçevede de Rusya’yı bu girişimden vazgeçirmek adına diplomatik çabalar sürüyor.

Paylaşın

Dışişleri’nden Vatandaşlara Ukrayna’ya Seyahat Uyarısı

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı operasyon düzenlemesi olasılığı artarken Dışişleri Bakanlığı da vatandaşlara yönelik bir uyarı mesajı yayımladı. Mesajda, mecbur kalmadıkça Ukrayna’nın Doğu bölgelerine seyahat edilmemesi istendi.

Haber Merkezi / Dışişleri Bakanlığı, resmi sosyal medya hesabından Ukrayna’ya yönelik bir seyahat uyarısı yayımladı.

Konuya ilişkin paylaşılan açıklamada, “Ukrayna’daki güvenlik durumu ülkemizce yakından takip edilmektedir. Bu çerçevede, vatandaşlarımızın Ukrayna’nın Doğu sınırındaki bölgelerine mecbur kalmadıkça seyahat etmekten imtina etmeleri tavsiye edilmektedir. Vatandaşlarımızın şahsi güvenlikleri için mümkün olan tüm tedbirleri almaları ve mecburi seyahatleri öncesinde Kiev Büyükelçiliğimiz ile temas etmeleri önerilmektedir” denildi.

Dışişleri Bakanlığı ayrıca acil durumlarda vatandaşların, Kiev Büyükelçiliği (+380632114765 ; +380632557748) ve Bakanlık Konsolosluk Çağrı Merkezi (0312 292 2929) ile irtibata geçmesini istedi.

Paylaşın

ABD, AB Ve NATO’dan Ukrayna Zirvesi

Bu hafta içerisinde Moskova ile Batı arasında süren diplomatik temasların ardından, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) yetkilileri, bugün “Genişletilmiş 5’li Grup” çerçevesinde telefon görüşmesinde bir araya geldi.

Görüşmeye ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Mario Draghi, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AB Konsey Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen katıldı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ‘‘Görüşmede Rusya’nın Ukrayna civarındaki askeri mevzilenmesinden duyulan kaygı dile getirildi ve diplomatik çözüm arzusu vurgulandı’’ ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada liderlerin Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan tavrından caydırılması için işbirliği içinde çalışma konusunda hemfikir oldukları kaydedildi. Buna Rusya’ya askeri gerilimi arttırmayı tercih etmesi durumunda büyük sonuçlar ve ciddi ekonomik maliyet getirecek önlemler uygulanmasının dahil olduğu belirtildi.

Beyaz Saray ayrıca liderlerin Rusya’nın gerilimi daha da tırmandırması halinde NATO’nun doğu kanadında savunma konumunu güçlendirmeye hazırlıklı olduklarını da görüştüklerini kaydetti.

Görüşmenin ardından Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamadaysa ‘‘Liderler, gerilimi azaltmak için diplomasiye, diyaloğa ve caydırıcılığa öncelik verme isteklerini yinelediler’’ denildi. Açıklamada Ukrayna’nın egemenliği ile toprak bütünlüğüne ve Donbass’ta kalıcı çözüm için Normandiya formatındaki çalışmalara desteğin yinelendiği belirtildi.

Ayrıca 10 Şubat’ta Belarus’ta başlayan Rus askeri tatbikatlarının ele alındığı ve liderlerin bu durumu yakından takip ettikleri kaydedildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Moskova’ya giderek Rusya lideri Vladimir Putin ile kesin sonuç vermeyen 6 saatlik görüşmesinin ardından, Rusya’nın Karadeniz’e 6 savaş gemisini göndermesi ve Belarus ile ortak askeri tatbikata başlaması üzerine diplomatik çabalar da hızlandı. Putin ile Normandiya formatı çerçevesinde Minsk Anlaşması’nın yeniden canlandırılabileceğini savunan Macron’a karşı, Amerikan yönetimi, bir kez daha Rusya’nın Ukrayna’yı her an işgal edebileceği uyarısında bulundu.

Perşembe günü, Berlin’de toplanan Normandiya Dörtlüsü (Rusya, Ukrayna, Fransa, Almanya) diplomatlarının 9,5 saat süren görüşmesinden de bir sonuç çıkmadığı açıklandı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın Amerikan NBC televizyonunda Ukrayna’daki Amerikalılar’dan ülkeyi derhal terketmelerini istemesinin ardından, Kanada Dışişleri Bakanlığı da yeniden kendi vatandaşlarına “Ukrayna’dan derhal ayrılmaları” çağrısı yaptı.

Bu çağrıdan bir kaç dakika sonra ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Rusya’nın her an Ukrayna’yı işgal edebileceği” endişesini yineledi. Blinken, Rusya’nın Ukrayna sınırına daha fazla asker yığdığını ve “Kış olimpiyatları sırasında dahi bir işgalin gözardı edilemeyeceğini” dile getirdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de, Cuma günü öğle saatlerinde, aynı yönde açıklamalarda bulundu. Avrupa’da “yeni bir silahlı çatışmanın gerçek bir risk olduğunu” tekrar eden Stoltenberg, “Uyarı süreleri azalırken, Rus birliklerinin sayısı artıyor. Bana göre, Ukrayna’nın Ruslar tarafından işgali tek olası senaryo değil. Olasılıklar arasında Kiev hükümetini devirme girişimi veya karma (hibrit) bir siber saldırı ihtimali de var” diye konuştu.

(Kaynak: Amerika’nın Sesi)

Paylaşın

ABD: Rusya, Ukrayna’ya Her An Saldırabilir

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in karar vermesi halinde Rusya’nın Ukrayna’ya askeri bir operasyonu her an başlatabileceğini söyledi.

Jake Sullivan Beyaz Saray’da düzenlenen günlük basın toplantısında konuştu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sullivan ellerindeki istihbarata göre Rusya’nın Ukrayna’ya karşı her an askeri bir harekat başlatmaya yetecek sayıda gücü olduğunu belirtti; Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Pekin Kış Olimpiyatları sona ermeden işgal emrini verebileceğini söyledi. Ulusal Güvenlik Danışmanı istihbaratın ayrıntılarına girmedi.

“Geleceği tahmin edemeyiz” diyen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan hala Ukrayna’da bulunan Amerikalılar’a önümüzdeki 24-48 saat içinde ülkeden ayrılmaları çağrısında bulundu.

“İşgal hava saldırısıyla başlayabilir”

Rusya’nın Ukrayna’ya olası işgalinin hava saldırısıyla başlayabileceğini belirten Sullivan bu durumun Ukrayna’dan ABD vatandaşlarının ayrılmasını zorlaştıracağını söyledi.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, ABD istihbaratının Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Pekin Kış Olimpiyatları sona ermeden işgal emri verebileceğini değerlendirdiğini belirtti. Sullivan Rusya’nın bölgedeki askeri varlığı göz önüne alındığında Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yönelik bir saldırının da olasılık olduğunu ifade etti.

Jake Sullivan, “Rus işgalinin uyruğuna bakılmaksızın sivilleri hedef alabilecek havadan bombardıman ve füze saldırılarıyla başlaması olası. Başkan ayrılma imkanı varken ayrılmamayı tercih eden insanları kurtarmak için Amerikan askerlerinin hayatını onları savaş bölgesine göndererek riske atmayacak. O nedenle insanlara sorumlu bir seçim yapmaları çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Biden transatlantik liderlerle görüştü

ABD Başkanı Joe Biden Cuma günü transatlantik liderlerle video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmeye Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Polonya ve Romanya liderlerinin yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula con der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg katıldı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan batı ülkelerinin ve NATO’nun birlik ve uyum içinde olduğunu vurguladı.

Irak savaşı istihbaratı karşılaştırması

Putin’in henüz net olarak işgal emri verip vermediğinin net olmadığını belirten Jake Sullivan ABD Başkanı Biden’ın krizle ilgili olarak yakın zamanda Rus liderle telefon görüşmesi yapmasını beklediğini belirtti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin 2003’te Irak savaşını haklı çıkarmak için kullandığı istihbarat durumuyla şu anki istihbarat durumu arasında temel bir fakın olduğunu söyleyerek “O zaman ABD istihbaratı tam da bu kürsüden bir savaş başlatmak için kullanılmıştı. Şu anda biz bir savaşı önlemeye çalışıyoruz” dedi.

Sullivan, “2003’te niyetler, gizli şeyler, görülemeyen şeylerle ilgili bilgi vardı. Bugünse Ukrayna sınırına yığılmış 100 binden fazla Rus askerinden söz ediyoruz. Her şey sosyal medyada, haber sitelerinde. O nedenle kendi gözünüzle gördüğünüze inanabilirsiniz” diye konuştu.

Polonya’ya 3 bin ilave asker

Reuters’ın özel haberine göre ABD önümüzdeki günlerde Polonya’ya 3 bin asker daha göndermeyi planlıyor. Reuters’a açıklama yapan ancak ismini vermeyen yetkililer Amerika’nın Kuzey Carolina eyaletindeki Fort Bragg üssünde bulunan 82. Hava İndirim Tugayı’ndan birliklerin gönderileceğini söyledi. Askerlerin Polonya’ya önümüzdeki hafta ulaşması bekleniyor.

Paylaşın