Uluslararası Af Örgütü’nden Ukrayna Çağrısı: Sivillerin Hayatı Korunmalı

Uluslararası Af Örgütü, Rusya’nın bu sabah Ukrayna’ya karşı başlattığı çok yönlü saldırılarının ardından uluslararası insan hakları hukuku ve insancıl hukuka eksiksiz saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından bir açıklama yayınlayarak, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile insan hakları ve insan hayatına yönelik tehditler hızla artıyor” dedi.

Uluslararası Af Örgütü, Rusya’nın bu sabah Ukrayna’ya karşı başlattığı çok yönlü saldırılarının ardından uluslararası insan hakları hukuku ve insancıl hukuka eksiksiz saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

“Sivillere erişime izin verilmeli”

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “En büyük korkumuz gerçek oldu. Haftalardır tırmanan gerilimin ardından Rusya’nın insan hayatı ve insan hakları açısından en korkunç sonuçlara yol açabilecek işgali başladı” dedi.

Callamard sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ukrayna’nın askeri üslerine bombalar ve füzeler yağıyor ve Rusya ordusunun gelişigüzel silahlar kullandığına ilişkin ilk haberler gelmeye başladı. Uluslararası Af Örgütü bir kez daha tüm tarafları uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna sıkı sıkıya bağlı kalmaya çağırmaktadır. Sivillerin hayatı, evleri ve sivil altyapı korunmalıdır.

Gelişigüzel saldırılar yapılmamalı ve misket bombaları gibi yasaklı silahlar kullanılmamalıdır. Ayrıca, insani yardım örgütlerinin çatışmalardan etkilenen sivillere erişimine izin verilmesi ve erişimin kolaylaştırılması çağrımızı da yineliyoruz. Uluslararası Af Örgütü, tüm tarafların işleyebileceği uluslararası hukuk ihlallerini ortaya çıkarmak için durumu yakından izleyecek.”

2014-2015 dönemi

Uluslararası Af Örgütü daha önce Rusya ile Ukrayna arasındaki silahlı çatışmaların şiddetlenmesinin, sivillerin hayatı, geçimi ve sivil altyapıya yönelik tehditler ile olası bir akut gıda krizi ve kitlesel boyutta yerinden edilme dahil olmak üzere insan hakları açısından yaratabileceği yıkıcı riskler konusunda uyarıda bulunmuştu.

Örgüt, 2014-2015’te Ukrayna’nın doğusunda savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlendiği çatışmaların insan hakları bakımından sebep olduğu ağır kayıpları belgelemişti.

Paylaşın

NYT’den Dikkat Çeken Yazı: ABD Ve NATO Masum Seyirciler Değil

NATO ve ABD’nin Rusya’yı kışkırtan hareketlerinin bugünkü duruma giden yolda hatalı adımlar olduğu belirten The New York Times yazarı Thomas L. Friedman’a göre, bu süreçte yangını körükleyen iki olay var. Birincisi, Sovyetler Birliği’nin çözülüşünden sonra ABD’nin NATO’yu genişletme yönündeki kötü düşünülmüş kararı. İkincisi ise Putin’in Rusya’yı komşularıyla yakınlaştıracak ve kendi insanlarını tutabilecek bir ekonomik model inşa edemese dahi NATO’nun Rusya sınırlarında genişlemesini birleştirici bir faktör olarak kullanması.

The New York Times yazarı Thomas L. Friedman “Bu Putin’in Savaşı. Lakin ABD ve NATO da masum seyirciler değiller” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Sol’un aktardığı yazıya göre, Putin’in savaşında ABD de yangını körükledi ve tamamen masum olduğu söylenemez. Putin’in Ukrayna’daki etki alanını terk etmeyi hem stratejik bir kayıp hem de kişisel ve ulusal bir aşağılama olarak gördüğünü öne süren Friedman, Putin’in pazartesi günü yaptığı konuşmayı hatırlatarak Ukrayna’nın Rusya’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu söylediğini belirtiyor.

Friedman, Ukraynalıların NATO’dan çok AB’ye katılmak istediğini belirterek, Putin’in bir analoji kurulacak olsa aslında “Yanlış adama aşık oldunuz. Ne NATO’yla ne de AB’yle kaçabilirsiniz. Eğer hükümetinizi ölümüne dövüp eve geri getirmem gerekiyorsa da yaparım” diyerek Ukrayna’ya bağlılığını belirttiğini yazdı.

‘Yangını körükleyen iki olay’

Friedman’a göre, bu süreçte yangını körükleyen iki olay var. Birincisi, Sovyetler Birliği’nin çözülüşünden sonra ABD’nin NATO’yu genişletme yönündeki kötü düşünülmüş kararı. İkincisi ise Putin’in Rusya’yı komşularıyla yakınlaştıracak ve kendi insanlarını tutabilecek bir ekonomik model inşa edemese dahi NATO’nun Rusya sınırlarında genişlemesini birleştirici bir faktör olarak kullanması.

‘Rusya ile daha yakın çalışıyorduk ve NATO’nun düşman değil de dost olabileceği fikrine alışmaya başlamışlardı’

Friedman, Clinton hükümetinde savunma bakanı olan William Perry’nin 2016’daki, “Son birkaç yılda, suçun çoğu Putin’in eylemlerine atılabilir. Ancak başlangıçta ABD’nin suçlamaların çoğunu hak ettiğini söyleyebiliriz. Bizi gerçekten kötü yola sokan ilk eylemimiz, NATO’nun genişlemeye başlaması ve Rusya’nın sınır komşusu olan Doğu Avrupa ülkelerinin NATO’ya katılmasıydı. O zamanlar Rusya ile daha yakın çalışıyorduk ve NATO’nun düşman değil de dost olabileceği fikrine alışmaya başlamışlardı, ama NATO’nun hemen sınırlarında olmasından rahatsız oldular ve ilerlememiz için güçlü bir çağrıda bulundular” sözlerini anımsattı.

Friedman, Mayıs 1998’de ABD Senatosu’nun NATO’nun genişlemesini onayladıktan sonra, ‘Sovyetler Birliği’nin kontrol altına alınmasının mimarı’ olarak tanımladığı George Kennan’ı aradığını, Kennan’ın da, “Bence bu yeni bir soğuk savaşın başlangıcı. Rusların kademeli olarak olumsuz tepkiler vereceğini ve bu kararın politikalarını etkileyeceğini düşünüyorum. Bence bu trajik bir hata. Bu karar için hiçbir sebep yoktu. Kimse kimseyi tehdit etmiyordu. Bu genişleme, bu ülkenin kurucu babalarını mezarlarında ters çevirecek.

Her ne kadar ne ciddi bir kaynağımız ne de niyetimiz olmamasına rağmen bir dizi ülkeyi korumak için imza attık. NATO’nun genişlemesi, dış ilişkilerle gerçek bir ilgisi olmayan bir Senato tarafından yapılan tasasız bir eylemdi. Beni rahatsız eden, tüm Senato tartışmasının ne kadar yüzeysel ve yanlış bilgilendirilmiş olduğu. Batı Avrupa’ya saldırmak için can atan bir ülke olarak Rusya’ya yapılan göndermeler beni özellikle rahatsız etti. İnsanlar anlamıyor mu? Soğuk Savaş’taki farklılıklarımız Sovyet Komünist rejimiyleydi.

Ve şimdi, o Sovyet rejimini ortadan kaldırmak için tarihin en büyük kansız devrimini gerçekleştiren insanlara sırtımızı dönüyoruz. Ve Rusya’nın demokrasisi, Rusya’ya karşı savunmak için imza attığımız bu ülkelerden herhangi biri kadar, hatta daha da ileri düzeydedir. Tabii ki Rusya’dan kötü bir tepki gelecek ve ardından NATO’yu genişletenler, size her zaman Rusların böyle olduğunu söylediğimizi söyleyecekler. Ama bu tamamen yanlış” diyerek alınan karara tepki gösterdiğini belirtti.

Şu anki durumun tam olarak Kennan’ın söylediklerini doğruladığını, “İşte TAM OLARAK yaşananlar budur.” diye belirtti.

Friedman, Putin’in başlangıçtan 2008’e kadar NATO’nun genişlemesi konusunda sadece homurdandığını ama daha fazla bir şey yapmadığını hatırlattı. Bu dönemde Rusya ekonomisinin de canlanmasının bir neden olduğunu ama sonrasında Rusya ekonomisi durgunlaştıkça harekete geçtiğini belirtti. Putin’in Rusya halklarını NATO genişlemesi tehdidi etrafında topladığını belirtilen yazıda, aynı Çin’in uzun yıllarca Batı tarafından küçük düşürülmesinin ardından Deng Şioping’in yaptığı gibi Batı’ya karşılık harekete geçtiği belirtildi.

Friedman yazısını, “Bu Putin’in savaşı. Lakin ABD ve NATO, onun gelişimini izleyen masum seyirciler değiller.” diyerek bitirdi.

Paylaşın

Rusya, Ukrayna’ya Askeri Harekat Başlattı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya “askeri operasyon” başlatıldığını duyurdu. Putin, Perşembe sabahı erken saatlerde  televizyondan yayınlanan konuşmasında “Askeri operasyon yürütmek için kararımı verdim” dedi. Rus lider, operasyonun hedefinin “Sekiz yıldan bu yana kötü muamele ve soykırıma maruz kalan insanları korumak” olduğunu söyledi.

Ukrayna ordusuna “silahları bırakma” çağrısı yapan Putin, Rusya’nın operasyonuna her türlü müdahalede de misilleme tehdidinde bulundu. Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’yı “işgal etmeyi” değil, “askerden arındırmayı” istediğini ifade etti.

Putin’in açıklamaları öncesinde Kremlin, Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçı bölgelerin liderlerinin Ukrayna ordusunun “saldırganlığını geri püskürtmek için Rusya’dan yardım” talebinde bulunduğunu duyurmuştu. Putin, Pazartesi günü Doğu Ukrayna’da ayrılıkçıların kontrolündeki bölgeleri tanıyan kararnameye imza atmıştı. Moskova’nın bu bölgelerle imzaladığı anlaşmalar, bu bölgelere saldırı halinde Rusya’nın destek vermesini öngörüyordu.

Putin’in Ukrayna’ya askeri operasyon emri vermesinden sonra Rus ordusu tarafından yapılan açıklamada, Ukrayna’daki askeri tesislerin “yüksek hassasiyetli silahlarla” hedef alındığı belirtildi. Rus Tass haber ajansının aktardığına göre, açıklamada “Ukrayna silahlı kuvvetlerinin askeri altyapısı, hava savunma tesisleri, askeri havalimanları ve hava kuvvetleri yüksek hassasiyetli silahlarla saf dışı bırakılıyor” ifadeleri kullanıldı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Rusya’nın ülkesindeki askeri alt yapıyı hedef aldığını söyledi. Zelenskiy Facebook hesabında yayınladığı video mesajında Ukrayna’da sıkıyönetim ilan ettiğini duyurdu. Zelenskiy, halka paniğe kapılmamaları çağrısında bulunarak, “Her şeye hazırlıklıyız, kazanacağız” dedi.

17.35 Ukrayna güneydeki bölgelerin kontrolünü kaybetti

Herson Bölge İdaresi Rus birliklerinin işgalinden sonra, ülkenin güneyindeki bazı bölgelerin kontrolünün kaybedildiğini duyurdu. Ukrayna makamlarından yapılan açıklamada Heniçesk Bölgesi’nin kontrolünün de Rus işgal kuvvetlerine geçtiği belirtildi. Öğleden sonra bölgeden gelen video kayıtlarında, Rus birliklerinin Dinyeper Nehri üzerindeki Nova Kahovka Barajı’nı ele geçirdiği görüldü. Rusya’nın Karadeniz kıyısında yer alan Odessa kentini de işgal etmesinden endişe duyuluyor. Ukrayna kaynaklarına göre, bir su kanalı ile bir hidroelektrik santrali de Rus ordusu tarafından ele geçirildi. Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Ukrayna, bölgeye su temininde önemli işlevi olan Kuzey Kırım Kanalını kapatmıştı.

18.55 Moskova’daki barış yanlısı gösteriye polis müdahalesi

Moskova’da Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı barış talebiyle düzenlenen gösteriye polis müdahale etti. RIA haber ajansı çok sayıda kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

TSİ: 18:09 Kiev’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Ukrayna’nın başkenti Kiev’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yaklaşık 2 milyon 800 bin insanın yaşadığı kentte halktan hava operasyonlarından korunmak için oluşturulan barınaklara gitmeleri istendi. Kiev’in kuzeyindeki Gostomel havaalanının kontrolünü ele geçirmek için Rus askerlerinin yaklaştığı ve Rus güçleriyle Ukrayna güçleri arasında çatışmaların başlamasının beklendiği öğrenildi. Bölgedeki basın mensupları bölgede askeri helikopterlerin alçak uçuş yaptığını duyurdu.

18.01 Türk gemisine bomba isabet etti

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı askeri harekat kapsamında Odesa açıklarında Yasa Jupiter adlı Türk gemisine bomba isabet etti. Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada yapılan görüşmelerde geminin yardım talebinin olmadığı, Romanya kara sularına intikal olduğu ve can kaybı yaşanmadığı ifade edildi.

17.49 Rus birlikleri Çernobil reaktörünün olduğu bölgeye girdi

Rus birlikleri Belarus üzerinden Çernobil nükleer reaktörünün bulunduğu bölgeye girdi. Açıklama Ukrayna İçişleri Bakanı’nın bir danışmanı tarafından yapıldı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy Rus güçlerinin Çernobil nükleer reaktörünü ele geçirmeye çalıştıklarını açıkladı.

17.12  “Ukrayna’da 74 yer üstü hedefi imha edildi”

Rusya Savunma Bakanlığı, Moskova’nın bugün başlattığı askeri harekat kapsamında Ukrayna’da 74 yer üstü hedefinin ve 11 havaalanının tahrip edildiğini açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Avrupa Birliği ve ABD’nin yaptırım kararlarına “kısasa kısas” mantığı içerisinde yanıt verileceği ifade edildi.

16.02 Macron: “Avrupa tarihinde dönüm noktası”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesiyle ilgili “Dün gece yaşananlar Avrupa tarihinde bir dönüm noktası” ifadesini kullandı. Rusya’nın ekonomisine, ordusuna ve enerji sektörüne yönelik ağır yaptırımların beklenebileceğini söyleyen Macron, Rusya’nın adımlarına karşı “soğukkanlılıkla, kararlılıkla ve birlik içinde” yanıt vereceklerini açıkladı.

15.03 Rus birlikleri Kiev bölgesinde

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin bir danışmanı, Rusya’nın şu aşamada her türlü görüşmeyi reddettiğini söyledi. Rusya’nın Ukrayna’ya azami düzeyde zarar vermeye çalıştığını ifade eden yetkili, şu an itibarıyla Rusya’nın 30’dan fazla sivil ve askeri tesise saldırı düzenlediği kaydetti. Kiev yakınlarındaki Hostomel askeri havaalanında yoğun çatışmaların olduğunu belirten yetkili, Rus paraşütçülerin Kiev’e inerek, hükümet binalarını ele geçirmeye çalışmasının mümkün olduğunu öne sürdü.

14.24 Stoltenberg: 100 savaş uçağı göreve hazır

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İttifak’ın topraklarını korumak için gerekeni yapacağını söyledi. NATO’ya üye ülkelerin daimi temsilcileri ile yaptığı toplantı sonrasında konuşan Stoltenberg, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı nedeniyle İttifak’ın doğu kanadının güçlendirileceğini ifade etti. 100’den fazla savaş uçağının göreve hazır hale getirildiğini kaydeden Stoltenberg, “Yeni bir kararlılıkla ve daha güçlü bir şekilde tepki vermeliyiz” şeklinde konuştu. Stoltenberg, NATO’nun birliklerin hızla hareket edebilmesini sağlamak için savunma planlarını da aktive ettiğini sözlerine ekledi. Ukrayna’da NATO birliklerinin bulunmadığını ifade eden Stoltenberg, Ukrayna’ya asker gönderme planlarının da bulunmadığını vurguladı.

14.38 Erdoğan’dan Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için mücadelesine destek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım, bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir” ifadesini kullandı. “Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için mücadeleyi de desteklediğini biraz önce görüştüğüm Zelenskiy’e de ifade ettim” diyen Erdoğan, “Ukrayna’da yaşayan herkesin can güvenliğinin sağlanması konusunda üzerimize düşenleri yapacağız” şeklinde konuştu. Rusya’ya, Ukrayna ile yaşadığı sorunların, “Minsk Mutabakatları çerçevesinde diyalog yoluyla çözülmesi” çağrısını tekrarlayan Erdoğan, “Dün Sayın Putin’le görüşmek suretiyle kendisine de bunları ifade ettim” şeklinde konuştu.

14.00 Scholz: Durum çok ciddi

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ukrayna’ya yönelik saldırı ile tüm Avrupa’daki barışı tehlikeye atmakla suçladı. Rusya’nın Ukrayna’yı hedef alan askeri operasyonuna ilişkin olarak bugün Berlin’de açıklamalarda bulunan Başbakan Scholz, “Rus Devlet Başkanı Putin Ukrayna’ya yönelik saldırı ile açık bir şekilde uluslararası hukuka aykırı davranıyor” dedi. “Durum çok ciddi” diyen Scholz, Rusya’ya yönelik sert yaptırımlar uygulanacağını söyledi.

14.00 Türkiye Dışişleri Bakanlığı: Askeri operasyon kabul edilemez

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonun “kabul edilemez” olduğu ve bunun reddedildiği belirtildi. “Bu saldırı, Minsk mutabakatlarını ortadan kaldırmanın ötesinde, uluslararası hukukun ağır bir ihlalidir ve bölgemizin ve dünyanın güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil etmektedir” denilen açıklamada, Rusya’ya “bu haksız ve hukuksuz eylemi bir an önce durdurma” çağrısı yapıldı. Açıklamada, Ukrayna’nın siyasi birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimiz devam edecektir” ifadesine vurgu yapıldı.

13.47 NATO’dan “savunmayı güçlendirmek” için ek adım kararı

NATO’ya üye 30 ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, “Tüm İttifak’ın caydırıcı ve savunma gücünü artırmak için ek adımlar atılmasına karar verdik” ifadesine yer verildi. Açıklamada, ancak alınan bütün tedbirlerin “önleyici, orantılı ve gerginliği tırmandırmayacak” şekilde olduğu belirtildi.

13.30 İkinci dalga füze saldırısı başladı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin bir danışmanı, Ukrayna’ya ikinci dalga füze saldırısının başladığını duyurdu.

Ukraynalı yetkililer Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya askeri operasyon emri vermesinden kısa bir süre sonra füze saldırılarının ilk dalgasının başladığını ve Ukrayna’nın birçok kentinde askeri tesislerin ve diğer binaların hedef alındığını açıkladı.

13.13 Ukrayna: 40’dan fazla Ukrayna askeri yaşamını yitirdi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin danışmanı Oleksiy Arestoviç Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ilk saatlerinde 40’tan fazla Ukrayna askerinin ve yaklaşık 10 sivilin öldüğünü açıkladı. Arestoviç, “40’tan fazla askerin öldüğünü ve çok sayıda yaralının olduğunu biliyorum. Yaklaşık 10 sivilin de hayatını kaybettiği bilgisine sahibim” şeklinde konuştu.

13.12 Ukrayna Büyükelçisi: Türkiye tarafsız kalmamalı

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasil Bodnar, “Ukrayna tarafının yardım ve boğazların kapatılması talebini, Türk Dışişleri Bakanlığı’na ilettim. Türk tarafı, kararını vererek iletecektir. Montrö Antlaşması’nın 9’uncu maddesi devreye koyulmalıdır” açıklamasını yaptı. Montrö Sözleşmesi’nin, boğazların kapatılması ile ilgili hukuki temelleri oluşturduğunu belirten Büyükelçi, yardım talebinin mali, insanı ve askeri yardımı kapsadığını kaydetti. NATO ülkelerine de çağrıda bulunan Bodnar, “Ukrayna, NATO üyesi olsaydı savaş çıkmazdı. NATO’ya üye ülkelerin hatayı düzeltme şansı var, Ukrayna’yı NATO’ya kabul edebilirler, Ukraynayı NATO’ ya üye yaparlarsa, Ukrayna savaştan galip çıkar” ifadelerini kullandı.

12.35 Lukaşenko: Gerekirse Ukrayna’ya karşı operasyona katılabiliriz

Belta haber ajansının aktardığına göre, Belarus’ta kendisini devlet başkanı ilan eden Aleksander Lukaşenko, gerekirse Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı operasyona Belarus birliklerinin de katılabilecğini söyledi. Lukaşenko’nun açıklaması öncesinde Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi, Rus birliklerinin Belarus üzerinden Ukrayna’ya saldırı düzenlediğini bildirmişti.

12.35 Zelenskiy isteyen herkese silah verileceğini açıkladı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rus güçlerine karşı ülkeyi savunmak isteyen bütün vatandaşlara hazır olmaları çağrısı yaparak, isteyen herkese silah verileceğini söyledi. Rusya ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiğini de sözlerine ekleyen Zelenskiy, Ruslara sokağa çıkıp, savaşı protesto etme çağrısında bulundu.

12.00 Ukrayna ordusu: 50 Rus askeri öldürüldü

Ukrayna ordusundan yapılan açıklamada, Harkov kenti yakınlarında dört Rus tankının imha edildiği, ülkenin doğusundaki Luhansk yakınlarında 50 Rus askerinin öldürüldüğü ve yine ülkenin doğusunda altı Rus uçağının düşürüldüğü duyuruldu. Ancak Rusya tarafından yapılan açıklamalarda, zırhlı araçların imha edildiği veya uçakların düşürüldüğü yönündeki haberler yalanlandı.

Öte yandan, Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi, Herson bölgesinde üç personelin hayatını kaybettiğini, yedisinin de yaralandığını açıkladı.

11.58 Almanya ağır yaptırımlar uygulanacağını açıkladı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya’nın Ukrayna’ya operasyon düzenlemesi üzerine Rusya’ya yönelik ağır yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. Baerbock Perşembe sabahı Berlin’de yaptığı açıklamada, “Rusya’ya yönelik ağır yaptırımlar içeren bir paket” uygulanacağını söyledi. Baerbock, bakanlıktaki kriz toplantısının ardından yaptığı açıklamada, yaptırımlar konusunda Avrupa Birliği, NATO ve G7 ülkeleri ile de görüşeceklerini ifade etti.

11.44 Kılıçdaroğlu: Montrö Sözleşmesi’ne sadık kalınması lazım

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Ukrayna’daki gelişmeler üzerine Denizli’deki programını yarıda keserek Ankara’ya döneceğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, Denizli’de kanaat önderleri ile yaptığı buluşmada, Ukrayna’daki krizin Türkiye’yi de etkileyeceğini ifade etti. Konuşmasında İstanbul ve Çanakkale boğazlarından savaş gemilerinin geçişini düzenleyen Montrö Sözleşmesi’ne de vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Montrö Sözleşmesi’ne Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık kalması lazım. Türkiye’nin güvenliği için çok önemli. Birilerinin telkiniyle Montrö farklı uygulanmamalıdır. Atılacak her yanlış adımın bize faturası ağır olur” ifadelerini kullandı.

11.40 Rus Merkez Bankası’ndan Ruble’ye müdehale açıklaması

Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyon başlatmasının ardından Ruble’nin tarihindeki en düşük seviyeye inmesi üzerine Rusya Merkez Bankası “finansal piyasaları istikrara kavuşturmak için” 2014 yılından bu yana ilk kez müdahalede bulunacağını açıkladı. Rus tahvilleri ve hisse senedi piyasasında da kayıplar yaşanıyor.

11.36 Zelenskiy savunma desteği istedi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, dünya liderlerine çağrıda bulunarak, Rusya’ya karşı hava sahasının korunmasını ve savunma desteği verilmesini talep etti. Rusya “Ukrayna ve bütün demokratik dünyaya karşı bir savaş başlattı” diyen Zelenskiy, Ukrayna’nın hava sahasını “saldırganlıktan” korumak için liderlerden geniş çaplı savunma desteği istedi.

11.27 Ukrayna Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na gidiyor

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasil Bodnar ülkesinin Türkiye’den taleplerini görüşmek üzere Dışişleri Bakanlığı’na gittiğini duyurdu. Bodnar Ukrayna’nın Ankara’dan İstanbul ve Çanakkale boğazlarını Rusya’ya kapatmasını talep ettiğini açıklamıştı.

11.04 Baltık ülkeleri Rusya’nın Swift’ten çıkartılmasını istedi

Estonya, Letonya ve Litvanya dışişleri bakanları yaptıkları ortak açıklamada, Rusya’nın uluslararası ödeme sistemi Swift’ten çıkartılmasını talep etti. Açıklamada ayrıca Ukrayna’ya silah ve mühimmat desteği verilmesi çağrısı yapıldı.

11.03 Ukrayna Merkez Bankası nakit para çekmeyi sınırlandırdı

Ukrayna Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, nakit para çekme imkanlarının sınırlandırıldığı duyuruldu. Buna göre, bir gün içinde sadece 100 bin Ukrayna Grivnası (yaklaşık 2 bin 975 euro) çekilebilecek. Bunun yanı sıra ülkede döviz çekmek yasaklandı.

10.59 İngiliz hükümeti yeni yaptırımlar uygulayacağını açıkladı

İngiliz hükümeti, Ukrayna’ya karşı askeri operasyon başlatan Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı James Cleverly, BBC’ye yaptığı açıklamada bunun “Rusya’nın gördüğü en büyük ve ağır ekonomik yaptırım paketi” olacağını söyledi. Cleverly, “Bugün başlayacak olanlar, benzersiz bir dizi yaptırım olacak. Ancak gelecek günlerde yeni yaptırımlar açıklayacağız” şeklinde konuştu.

10.56 Rusya Savunma Bakanlığı: Siviller tehlikede değil

Rusya Savunma Bakanlığı, Rus birliklerinin Ukrayna kentlerine saldırmadığını duyurdu. Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına yer veren Rus haber ajansı RIA, Ukrayna’daki sivillerin tehlikede olmadığını aktardı. Interfax ise Savunma Bakanlığı’nın bir Rus uçağının vurulduğu ve zırhlı araçların hasar gördüğü yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirttiğini bildirdi.

10.45 Borrell: Rusya’ya görülmemiş sertlikte yaptırım paketi uygulayacağız

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’nın gördüğü “en karanlık saatlerin” yaşandığını belirterek, AB’nin Rusya’ya karşı şimdiye kadar görülmemiş sertlikte bir yaptırım paketi uygulayacağını söyledi.

10.36 Von der Leyen: Putin Avrupa’ya savaşı geri getirdi

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Rus lider Putin’in Avrupa’ya savaşı yeniden getirdiğini söyleyerek, egemen bir ülkeye karşı “benzeri görülmemiş bir saldırganlıkla karşı karşıyayız” dedi. Yeni yaptırımlar uygulanacağına işaret eden von der Leyen Rus ekonomisinin stratejik sektörlerinin, kilit öneme sahip teknolojiye ve piyasalara erişimini engellemeyi hedeflediklerini söyledi. AB Komisyonu Başkanı, AB’deki Rus varlıklarının dondurulacağını ve Rus bankalarının Avrupa finans piyasalarına erişiminin engelleneceğini söyledi.

10.33 Ukrayna: Rus kara birlikleri farklı bölgelerden ülkeye giriyor

Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in askeri operasyon emri vermesinin ardından Rus kara birliklerinin farklı bölgelerden Ukrayna’ya girdiğini duyurdu. Sınır Muhafaza Servisi, Rus tankları ve diğer ağır silahlı birliklerin ülkenin kuzeyindeki bölgelerin yanı sıra Rusya’nın ilhak ettiği Kırım yarımadasından da ülkeye girdiğini belirtti.

10.22 Ukrayna Türkiye’den Boğazları kapatmasını talep etti

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasil Bodnar Ukrayna’nın Türkiye’den İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını Rusya’ya kapatmasını talep ettiğini açıkladı.

10.12 Ukrayna: Sekiz kişi hayatını kaybetti

Ukrayna tarafından yapılan açıklamada, Rusya’nın saldırıları sonucunda şimdiye kadar sekiz kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Dokuz kişinin de yaralandığı kaydedildi. Ukrayna Sınır Muhafızları, Rus askeri birliklerinin Çernihiv, Harkov ve Luhansk bölgelerinden Ukrayna’ya girdiğini duyurdu.

10.18 Ayrılıkçı güçler: Ukrayna askeri uçağı düşürüldü

Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçı güçlerin kontrolündeki Luhansk’dan yapılan açıklamada, Ukrayna ordusuna ait askeri bir uçağın düşürüldüğü belirtildi.

10.03 Macron’dan Moskova’ya operasyona “derhal son ver” çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri operasyonu kınadı ve Moskova’ya operasyona derhal son vermesi çağrısında bulundu. Macron Fransa’nın Ukrayna’ya karşı “savaşı sona erdirmek” için müttefiklerle beraber çalışacağını açıkladı.

09.39 Ukrayna Devlet Başkanı “Putin’e karşı ittifak” istedi

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyon başlatmasının ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, dünya genelinde “Putin’e karşı ittifak” oluşturulmasını istedi. Perşembe sabahı ABD, AB, İngiltere, Almanya ve Polonya liderleri ile telefon görüşmeleri yapan Zelenskiy, “Dünya Rusya’yı barışa zorlamalı” dedi. Putin’in Ukrayna’ya askeri operasyon emri vermesine işaret eden Zelenskiy, “Putin’e karşı ittifak oluşturma sürecindeyiz” diye ekledi. Putin’in Ukrayna’yı yıkmaya çalıştığını savunan Zelenskiy, “Dünyadaki devlet başkanlarına Putin’e de yaptırım çağrısında bulundum” ifadelerini kullandı.

09.26 AB Rusya’ya yeni yaptırımlara hazırlanıyor

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Rusya’ya karşı yeni yaptırımların getirileceğini açıkladı. Michel ve von der Leyen Perşembe sabahı yaptıkları açıklamada, bu yaptırımların “büyük ve ağır sonuçları” olacağını bildirdi. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekat başlatmasının ardından bu akşam toplanacak olağanüstü zirvede yeni yaptırımlar konusunda karar verilmesi bekleniyor. AB, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıların kontrolündeki bölgeleri Rusya’nın tanınmasının ardından Rusya’ya yaptırım uygulanacağını açıklamıştı.

09.23 Ukrayna Genelkurmay Başkanı’ndan açıklama

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Facebook’ta yaptığı duyuruda Rus askeri birliklerin ülkenin doğusunu topa tuttuğunu söyleyerek, durumun “kontrol altında” olduğunu belirtti. Ukrayna Genelkurmay Başkanı Odesa kentinde Rus birlik olmadığını açıkladı.

09.19 Ukrayna ordusu beş Rus uçağını vurduğunu açıkladı

Ukrayna ordusu, ayrılıkçı güçlerin kontrolündeki Luhansk’ta beş Rus uçağının ve bir helikopterin vurulduğunu açıkladı. Ancak Rus RIA haber ajansı, Ukrayna’da Rus uçaklarının vurulduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını aktardı.

09.08 Ukrayna şehirlerinde patlamalar duyuluyor

Rusya’nın askeri harekat başlatmasının ardından Fransız haber ajansı AFP başkent Kiev’de, ülkenin güneyindeki liman kenti Odessa’da, Azak Denizi kıyısındaki Mariupol’da, ülkenin ikinci büyük kenti Harkov’da, Kramatorsk ve doğudaki ayrılıkçıların kontrolündeki bölgelerde patlamalar duyulduğunu aktardı. Rus sınır yakınlarındaki Mariupol sakinlerinin verdiği bilgilere göre kentin doğusunda hava topu sesleri duyuldu. Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi, haftalardır Rus birliklerinin konuşlandırıldığı Belarus sınırı üzerinden de “havan topu” saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Paylaşın

Rus Tanklarının Üzerindeki Gizemli ‘Z’ Harfi Ne Anlama Geliyor?

Ukrayna’nın doğusunda Rus ayrılıkçıların kontrol ettiği bölgelere giren Rus ordusuna ait tankların üzerine beyaz boyayla çizilen ‘Z’ harfinin ne anlama geldiği Batı medyasında merak konusu olurken, bu konuda yapılan spekülasyonlar sınır tanımıyor.

Rusya’daki resmi kaynaklar, ordunun batı kanadını temsil ettiği için “Zapad” kelimesinin baş harfi “Z”nin bu tankların üzerine yazıldığını söylüyor.

Resmi olmayan açıklamaya göre ise, Rus dilinde “ele geçirdik” anlamına gelen “Zabiraem” kelimesinin baş harfi olarak “Z” Rus tankların üzerine çiziliyor.

Ukrayna ordusunun da bu tanklardan kullandığını belirten Batılı askeri uzmanlara göre, Ruslar iki ordunun tankları arasında karışıklık olmaması için kendi askeri araçlarının üzerine beyaz boyayla “Z’ harfi çiziyor.

“Z” harfinin kare, daire veya üçgen içinde çizilmesi ne anlama geliyor?

Öte yandan Rus tanklarının üzerinde yer alan “Z” harfi çoğu zaman bir karenin içinde yer alırken, bu harfin bazen bir üçgen, bazen bir daire bazen de çerçevesiz olduğu durumların da bulunması Batılı askeri uzmanların kafasını karıştıran konuların başında geliyor.

Batı medyasına göre, tankların üzerine çizilen “Z” harfiyle ilgili yapılan spekülasyonlar ise kesinlikle sınır tanımıyor.

Kimisine göre, “geri dönüş yok” anlamında, kimi zaman Rus aşırı milliyetçi lider Vladimir Zhirinovsky’nin soyadının ilk baş harfi olduğu için veya masal kahramanı Zoro’nun baş harfini temsil ettiği için “Z” harfi tankların üzerine çiziliyor.

İngiliz basınında 2. Dünya Savaşı’nın sonunu getiren Normandiya Çıkartması için verilen “D-Günü” kod adına atıfta bulunarak, Rusya’nın işgali “Z-Günü” olarak tanımladığı bile iddia ediliyor.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

İş Dünyası: Ukrayna Krizinin Faturası Türkiye’ye Çıkabilir

Rusya ile Ukrayna arasındaki krizde yaşanan her gelişme Türkiye ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. Zira Türkiye’nin turizm, enerji ve gıda gibi çok sayıda sektörde hem Rusya ile hem de Ukrayna ile stratejik ekonomik ilişkileri bulunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2021’de Türkiye’nin ihracatında Rusya 5 milyar 800 milyon dolarlık pay ile 10’uncu sırada bulunurken Ukrayna ise 2 milyar 900 bin dolarla 20’inci sırada yer aldı. İthalatta Rusya 29 milyar dolarla ikinci, Ukrayna ise 4 milyar 500 milyon dolarla 12’inci sırada. Toplam dış ticaret hacmi ise Rusya ile 34 milyar 700 milyon dolar iken Ukrayna ile 7 milyar 400 milyon dolara denk geliyor.

Peki Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlar Türkiye ekonomisi ne anlama geliyor?

“Komşudaki yangın size de gelir”

DW Türkçe’den Emre Eser’in haberine göre; Türkiye Ukrayna İş İnsanları Derneği (TUİD) Başkanı Burak Pehlivan’a göre Rusya ve Ukrayna’dan sonra bu krizden en fazla Türkiye etkilenecek. “Komşudaki yangın mutlaka size de gelir” diyen Pehlivan, bu krizle bağlantılı etkilerin sadece olası yaptırımlarla gerçekleşmeyeceğini söyledi.

Ukrayna ya da Rusya tarafından ciddi bir yaptırım olmasa bile iki ülkenin savaş ekonomisine girmesi durumunda Türkiye’nin önemli ölçüde kayıplar yaşayacağını anlatan Pehlivan, “Bu ülkelerdeki ekonomik hareket durursa tüm dünya etkilenir. Özel bir yaptırıma gerek yok. Temel gıda maddelerinden enerjiye tüm alanlarda olumsuz yansımalar olur. Turizm sektöründe de Türkiye için çok önemli iki ülke. Bu gerginlik onlardan sonra en fazla bizi etkiler” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistiklerine göre 2005 yılında Rusya ve Ukrayna pazarı, Türkiye’ye gelen toplam yabancı turistlerin yüzde 10,6’sını oluştururken bu 2017’de yüzde 18,5; 2018’de yüzde 18,6; 2019’da yüzde 19, 2020’de yüzde 24,6; 2021’de ise yüzde 27,3 olarak gerçekleşti.

İki ülke pazarının Türkiye’deki turizm işletmecileri için oldukça önemli olduğunu söyleyen Cornelia De Luxe Resort Otel Genel Müdürü Ali Şahin, Mart ayından sonra rezervasyonlarda ciddi bir artış beklediklerini, ancak Rusya ve Ukrayna arasında yaşananların kendileri için şimdi önemli bir riske dönüştüğünü söyledi. Şahin, sözlerini “Sektörde biraz kafaları karıştırdı” şeklinde sürdürdü.

Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu da bu iki pazardaki gerginlikle beraber Türkiye turizminin hedeflerinden aşağıda kalabileceği tahmininde bulundu.

Bazı siparişler durdu

Yaşanan gerginlik sonucu bazı sektörlerde de siparişlerin durduğu ya da yavaşladığı belirtiliyor. İhracatçı birliği olarak Moskova’da katıldıkları uluslararası bir fuardan gözlemlerini aktaran İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şenocak, şöyle konuştu:

“Şu an buraya bir fuar için geldik. Burada iş insanları arasında bir gerginlik olduğunu söyleyemem. Öyle bir korku havası oluşmamış. Ancak Türkiye’de bazı siparişler durdu. Bunda da acaba kriz savaşa döner mi endişesi, belirsizlik önemli bir etken. Bunun kısa süreli olduğunu, ilk tepkilerin de böyle kalacağını düşünüyoruz. İki ülke de bizim çok önemli ticari partnerimiz. Özellikle Rusya sektörümüz için ağırlığı bulunan bir ülke. Bu anlamda yaşanacak gerilimden olumsuz etkileniriz. Ancak isteğimiz ve inancımız bu krizin daha fazla büyümemesi yönünde.”

Yaşanan krizde Rusya’nın Ukrayna’daki ayrılıkçı bölgeleri tanıması piyasalarda da hareketliğe neden oldu. Uzun süredir dolar karşısında 13,40-13,50 seviyelerinde Türk Lirası (TL) 13,80 seviyesinin üzerine çıkarken Brent petrolün varil fiyatı da yıllar sonra 97 doların üzerinde çıktı. TL’nin dolar karşısında son bir yıldaki değer kaybeden performansı da dikkate alındığında petroldeki en ufak bir artış bile akaryakıt gibi kalemlere hızla zam olarak yansıyor. Bu da Türkiye’de neredeyse her sektördeki maliyet artışlarını hızlandırıyor. Ayrıca Türkiye’nin doğal gaz ve petrolde Rusya ile olan ticari ilişkileri de bu noktada kritik önem taşıyor.

Bir süredir gerginlik var

Daha önce Moskova Büyükelçiliği’nde ticaret müşavirliği görevinde bulunan Rusya analisti Aydın Sezer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kısa süre içerisinde bir görüşme yapmamaları halinde Türkiye için krizin daha da derinleşebileceği uyarısında bulundu.

Türkiye’nin bu krizde kendini Ukrayna’nın yanında konumlandırdığını, ama bunu sakin bir dille yaptığını kaydeden Sezer, ancak Rusya’nın Ankara ve Kiev arasındaki ilişkiden rahatsızlık duyduğuna dikkat çekti. Rusya’nın, Türkiye’nin Ukrayna’ya silahlı insansız hava araçları (SİHA) satmasına karşı rahatsızlığını uzun zamandır ortaya koymuş olduğunu belirten Sezer, “Biz bu krizi geçtiğimiz Aralık ayından itibaren fiilen yaşıyoruz. Özellikle doğal gaz kontratlarında Rusya’nın tavrı her şeyin işaretiydi. Türkiye ile düşük fiyattan kontrat yapmaya yanaşmadılar. Ayrıca TürkAkım’daki atıl kapasiteyi de kullanamıyoruz. Bunlar gerginliğin uzun süreli yansımalarıydı. Türkiye bu atıl kapasiteyi kullansa geçtiğimiz haftalardaki doğal gaz krizini daha rahat atlatabilirdi” değerlendirmesinde bulundu.

“Ateşle oynamakla aynı”

Sezer’e göre bu süreçte Türkiye’nin Rusya’yı kınaması beraberinde riskler de getiriyor ve bundan sonraki adımların gerilimi arttırma yönünde olmaması gerekiyor. Rusya’nın Batı’nın ambargosunu göze alan bir ülke olduğunu hatırlatan Sezer, bu durumda Türkiye ekonomisinin ciddi bir olumsuz sürece gireceğinin de altını çiziyor.

Bu tabloda Türkiye’nin ambargolara ne yönde tepki vereceğinin de önemli olduğunu dile getiren Sezer, “Türkiye, Kırım konusunda taraf olmamıştı. Burada da benzer bir tavır sergileyebilir. Ama Rusya’nı ciddi anlamda karşımıza almak ateşle oynamak demek. Turizmden enerjiye tüm alanlarda faturası kabarık olur. Eğer ambargoya uyulursa bunun da bir bedeli olur. Türkiye’nin hesabını görmek lazım” ifadelerini kullandı.

Sezer, ayrıca Rusya’da bulunan Türk iş insanlarının da bu gerilim dolayısıyla tedirgin olduğunu belirtirken Rusya’nın olumsuz bir tavrının oradaki projeler için de risk anlamına geldiğini söyledi.

Türkiye’den çok sayıda iş insanının Ukrayna’da yatırımcı konumunda olduğunu belirten TUİD Başkanı Burak Pehlivan ise “Burada 4 milyar 500 milyon dolarlık bir yatırım var. Yaklaşık 700 firma faaliyet gösteriyor. Türk firmaları 30 binin üzerinde istihdam sağlıyor. O yüzden krizin daha da büyümemesi bizim için çok önemli. Şimdilik günlük ekonomik hayatta bu gerginliği görmüyoruz. Kiev’de insanlar yine aynı şekilde aktivitelerine devam ediyorlar. Bir panik havasından bahsetmek için erken ama işlerin daha da kötüleşmesi hepimizi olumsuz etkiler” dedi.

Paylaşın

ABD Başkanı Biden: Rusya İle Savaşma Niyetimiz Yok

Beyaz Saray’da bir konuşma yapan ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın komşularının toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti. Doğu Avrupa ülkelerine daha fazla ABD askeri gönderilmesine onay verdiğini açıklayan ABD Başkanı, “Bu konuda net olmak istiyorum: Bunlar bizim savunma hamlelerimiz. Rusya ile savaşma niyetimiz yok” diye konuştu.

Haber Merkezi / ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik adımlarını ‘işgalin başlangıcı’ olarak nitelendirerek, Rusya’ya yönelik yaptırımların ilk bölümünü duyurdu.

Başkan Biden, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dün Ukrayna’da iki bölgeyi ‘bağımsız devletler’ olarak tanıdığını duyurduğunu anımsatarak, “Bunu basitçe ifade etmemiz gerekirse, Rusya Ukrayna’nın büyük bir parçasını onlardan kopardığını açıkladı.” ifadesini kullandı.

Putin’in dün gece de söz konusu iki bölgeye asker gönderme kararı aldığını ve askerlerin alanını genişlettiğini anımsatan Biden, “Benim bakış açımdan Putin, daha fazla toprağa zor kullanarak sahip olmak için gerekçeler üretiyor. Dün geceki konuşmasını dinlerseniz, daha da ileri gitmek için gerekçeler ürettiğini görebilirsiniz. Bu Ukrayna’da Rus işgalinin başlangıcı” ifadesini kullandı.

Putin’e yakın kişilere yaptırım kararı

Biden, Rusya’nın bu adımlarına karşılık Rusya’ya 2014’te uyguladıklarından daha çok yaptırım uygulayacaklarını belirterek, “Rusya bu işgalde daha da ileri giderse biz de yaptırımlarda gideriz. Tanrı aşkına Putin’e komşularına ait topraklara sözde bağımsızlık tanıyabileceğini düşündüren ne? Bu uluslararası hukukun açık bir ihlali ve uluslararası toplumdan sert bir yanıtı hak ediyor.” ifadesini kullandı.

Rusya’ya yönelik yaptırımların ilk bölümünü duyuran Biden, “Rusya’nın iki büyük finans kuruluşu VEB ve askeri bankalarına yaptırım uyguluyoruz. Rusya’nın dış borçlarına da geniş yaptırımlar getiriyoruz. Bu da Rus hükümetinin Batılı finans kuruluşlarından artık para kazanamayacağı anlamına geliyor. Rusya artık ne Avrupa’da ne de ABD’de piyasadan borç ticaret yapamayacak.” ifadesini kullandı.

Yarından itibaren Putin’e yakın kişilere ve Putin’in aile üyelerine de yaptırım getireceklerini kaydeden Biden, “Bu kişiler, Kremlin’in politikalarının yolsuzlukla elde ettiği kazançlara ortaklar, bu nedenle bedeli de paylaşmalılar.” dedi.

Putin, Ukrayna Krizinin Çözümü İçin Dört Şart Koştu

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna’nın elindeki en iyi seçeneğin NATO üyeliğinden vazgeçmek olduğunu söyledi. Ukrayna’nın ülkesiyle ilişkilerini normalleştirmesi için dört seçenek sunan Putin, NATO üyeliğinden vazgeçilmesi koşulunun yanı sıra silahsızlanma, Kırım’ın Rus toprağı olarak tanıma ve Donbas’la ilgili durumu müzakere şartlarını saydı.

Bir basın toplantısında konuşan Putin, Kiev yönetimiyle sorunların çözümü için Ukrayna’nın NATO’ya girmek yerine tarafsız statüyü benimsemesi ve Kırım’ın ilhakını tanımasını istedi. Ukrayna’nın ülkesine karşı “tepeden tırnağa” silahlandırıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirten Putin Ukrayna’ya “silahsızlanma” çağrısında bulundu.

Kiev yönetimini ‘nükleer hırsızlıkla’ suçlayan Rus lider, Ukrayna’nın nükleer hırslarının Rusya’yı hedef aldığını ve Moskova’nın bu nükleer füzelerin menzilinde olduğunu ileri sürdü. Putin ayrıca Minsk sürecinin Ukrayna’nın doğusundaki durum sebebiyle ülkesinin bölgedeki Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanımadan çok önce ölmüş olduğunu ve sürecin artık varolmadığını söyledi.

Vladimir Putin, dün Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasına dair kararnameyi imzalamış, Rusya Silahlı Kuvvetlerine ‘Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerinde’ barışın korunması talimatını vermişti. Rusya Parlamentosunun üst kanadı da bugün Putin’in, ordunun Rusya toprakları dışında görev yapmasına ilişkin başvurusunu onayladı.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Rusya İçin İlk Yaptırım Teklifi

Avrupa Birliği (AB), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna sınırları içindeki Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanımasının ardından Moskova’ya yönelik yaptırımlar istedi.

Euronews’ta yer alan habere göre; Yaptırımların ilk adımı olarak, AB, Rus bankalarının hedef alınmasını ve Rusya’nın Avrupa pazarlarına erişiminin önlenmesini istedi.

AB Komisyonu ve AB Konseyi tarafından ortak yapılan açıklamada Rus yetkililerin AB pazar ve finans hizmetlerine erişiminin engelenmesi istenirken, Ukrayna’da ayrılık yanlıların kontrol ettiği bölgelerdeki Rus askeri operasyonlarını finanse eden bankaların hedef alınması istendi.

Açıklamada, “kabul edilemez ve yasa dışı ilan edilen” tanımayla ilgisi olanlara yaptırım uygulanması istenirken, ayrılık yanlısı bölgelerle ticaret yapanlara da yine yaptırım uygulanması çağrısı yapıldı.

Yaptırım önerileri Paris’te bugün toplanacak AB dışişileri bakanlarının onayına sunulacak.

ABD, dün ilk yaptırımları açıklamıştı

ABD Başkanı Joe Biden, dün akşam geç saatlerde Rusya’nın “bağımsızlığını tanıdığını” açıkladığı Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile ABD’li kişi ve kurumların tüm ticari ve finansal ilişkilerini yasaklayan bir kararname yayımlamıştı.

Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Biden “Rusya’nın Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü zedelemek için yürüttüğü faaliyetlere karşılık belirli kişilerin mal varlıklarının dondurulması ve belirli işlerin yasaklanması” başlıklı bir kararname imzaladı.

Söz konusu kararname ile Rusya’nın bağımsızlığını tanıdığı Donesk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerine yatırım yapılması, bu bölgelerden ABD’ye doğrudan ya da dolaylı yollarla ithalat ya da ihracat yapılması yasaklandı.

Paylaşın

Avrupa Basını: Kulağa Savaş İlanı Gibi Geliyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeler Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıma kararı Avrupa basınında geniş yer buldu. Yorumlarda öne çıkan çıkan ise bu kararın bir savaş ilanı olduğu.

İngiltere’de yayımlanan The Guardian gazetesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın ayrılıkçı bölgelerinin bağımsızlığını tanıması ve ardından yaptığı açıklamalara dair yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Tanıma kararı bazı soruları yanıtlıyor, ancak diğerleri yanıtsız kalıyor. Putin’in iki cumhuriyeti “oldukları gibi” tanıması ihtimali var. Bu, aylarca süren kıyamet senaryolarından sonra, muhtemelen Ukrayna ve batı tarafından kendi aralarında iyi bir sonuç olarak kabul edilecektir.

Ancak Putin’in aklında, Ukrayna’nın doğusundan bir parça kemirmekten ve halihazırda fiilen kontrol ettiği bölgeler için resmi sorumluluk almaktan çok daha fazlası var gibi görünüyor. Putin’in, Kiev’in şiddeti durdurmaması halinde “takip eden katliamın” sorumluluğunu üstleneceklerine dair son sözleri aşırı derecede kaygı vericiydi. Aslına bakılırsa kulağa bir savaş ilanı gibi geliyordu.”

İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung Rusya’nın gerilimi tırmandırmasına yönelik olarak yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer veriyor:

“Putin ya birçok cephede verilecek topyekün bir savaş mı planlıyor yoksa sınırlı, seçici bir askeri harekat mı olacak? ABD’ye göre Rusya Kiev’i de kıskaca alacak büyük bir operasyon planlanıyor. Putin, uzun vadede Ukrayna’yı tamamen ezmek ve Kiev’de Moskova yanlısı yeni bir hükümet kurmak isterse böyle bir hareket tarzı seçecektir. Ama bu aynı zamanda büyük riskler almak anlamına da geliyor.

Zira yüksek bir zayiat ve kesinlikle popüler olmayan işgalci güç olarak daha uzun süre yönetimde kalması gerekir. Ukrayna silahlı kuvvetlerine kısa, kanlı bir ders vermek için, sınırlı askeri müdahale yeterli olacaktır. Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçı bölgeleri Rusya’ya daha yakından bağlamak için, hatta resmi olarak dahil etmek için, ilhak yasası kapsamında bir imzanın yeterli olması gibi. Her iki durumda da Moskova Batı’nın sert yaptırımlar uygulamaya karar vermemesini umacaktır.”

Hollanda’da yayımlanan De Telegraaf gazetesi değerlendirmesinde Rusya lideri Vladimir Putin’in konuya bakış açısını eleştiriliyor.

“Putin Ukraynalıların kötü niyetli komşularına mesafe koyarak Rusya’nın saldırganlığından dolayı NATO’nun üyesi olmak istemesi fikrinden hoşlanmıyor. Fikir tanıdık: Putin’in hatırasında Rusya’ya bağlı olan ve tarihi olarak büyüyen bir bölge, ellerinden kayma tehdidi altında. Ve O da çok geç olmadan müdahale ediyor. ABD ve NATO ile diplomatik çekişme ve NATO’nun geri itildiği “güvenlik garantileri”, Ukrayna sınırında üç aydır birliklerin birikmesinin ardından görünüşe göre sadece bir oyalama manevrasıydı.

Rusya Devlet Başkanı uluslararası hukuk dünyasında yaşamıyor ki ihtiyaç duyduğunda aynı uluslararası hukuka atıfta bulunuyor ancak kendi dünya görüşüne uymadığında da bu kurallar ayağına takılıyor. Putin genellikle 19. Yüzyıl stili bir lider olarak anılır. Ve onun Çarlık İmparatorluğu’nun sınırlarında hiçbir egemen devlet varlığından emin olamaz.”

Almanya’nın Magdeburg kentinde yayımlanan Volksstimme gazetesi Batı’nın Rusya’ya karşı derhal harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.

“Hayır, Rusya-Ukrayna krizinde ulaşılan zirve şaşırtmıyor. Vladimir Putin aylardır tırmandırma kitabındaki bütün bölümleri tek tek gerçekleştirdi. Önce 150 bin askeri bölgeye intikal ettirdi ve Ukrayna’yı esir aldı. Sonra Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıların “yardım çağrılarına” yanıt verdi.

Ve Kiev hükümeti Rusya Donetsk ve Luhansk’ı belki de sonsuza dek topraklarından koparırken bütün bu olanları çaresiz bir şekilde izlemek zorunda kaldı. Batı’nın tepkisini bekleyen tek ülke Rusya değil. Almanya, ABD ve AB ağır ekonomik yaptırımlarla ve askeri caydırıcılıkla Kremlin’e karşı derhal harekete geçmezse Putin Ukrayna’nın geri kalanı için de durmayacaktır. Yeni müttefiki Şi Jinping de Tayvan’ı ilhak etmek için cesaret toplayacaktır.”

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

BM’den Ukrayna Krizinde Diplomatik Çözüm Çağrısı

Rusya’nın ayrılıkçı bölgeleri tanıma kararı sonrası acil toplanan BMGK ve ardından BM diplomatik çözüm çağrısı yaptı. Moskova diplomasiye açık olduğunu açıkladı. Bugün Britanya, AB ve ABD’den yaptırım kararı bekleniyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donbass bölgesindeki Donetsk ve Lugansk yönetimlerini tanıma kararının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) acil toplandı.

Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları konuyla ilgili toplantı gerçekleştirecek, yaptırım kararları görüşülecek. ABD’nin de yaptırım kararını bugün açıklaması bekleniyor.

Rusya: Minsk anlaşmasını değiştirmez

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, BM Güvenlik Konseyi’ni savaşın önüne geçmeye ve Kiev’in Donbass’ı vurmasını engellemeye odaklanmaya çağırdı.

Sputnik’in haberine göre Nebenzya, Moskova’nın diplomatik çözüm konusunda hala açık olduğunu ifade etti.

Nebenzya, Rusya’nın Lugansk ve Donetsk’i tanıma kararının Minsk anlaşmalarını hiçbir şekilde değiştirmediğini söyledi.

“Eskisi gibi diplomasi ve diplomatik kararlar için açığız” diyen Nebenzya, Batı’ya “duyguları bir kenara bırakıp durumu daha da kötüleştirmemeleri” çağrısı yaptı.

Ukrayna: Siyasi çözüme bağlıyız

Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergiy Kyslytsya, Rusya-Ukrayna krizinde Kiev’in barış istediğini, bu konuda siyasi ve diplomatik çözüme bağlı olduklarını söyledi.

BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Kyslytsya, “Rusya’nın müzakereler için masaya dönmesini talep ediyoruz. Ukrayna topraklarında ek Rus işgal birlikleri konuşlandırma emrini kınıyoruz. İşgal birliklerinin derhal ve doğrulanabilir şekilde geri çekilmesini talep ediyoruz” dedi.

ABD’den “mülteci akını” uyarısı

ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Rusya’yı Ukrayna’yı daha fazla işgal etmek için bahane yaratmaya çalışmakla suçlayarak, “Bu eylemin sonuçları Ukrayna sınırlarının çok ötesinde hissedilecek” dedi.

Thomas Greenfield, Rusya’nın eylemlerinin sonuçlarının korkunç olacağı uyarısında bulunarak, işgalin devam etmesi halinde yıkıcı can kayıplarının yanı sıra Avrupa’nın milyonlarca yerinden edilmiş insan ile mülteci krizi yaşayacağı uyarısında bulundu.

“Başkan Putin uluslararası sistemimizi test ediyor, kararlılığımızı test ediyor” diyen Thomas Greenfield, toplantı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada da “Güvenlik konseyi, Rusya’nın savaş başlatmaması, diplomasiye yönelmesi konusunda ortak mesajı verdi” diye konuştu.

Britanya: Ekonomik sonuçları olacak

Güvenlik Konseyi’nde söz alan BM’nin Britanya Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da Rusya’nın Ukrayna hamlesini kınayarak, bu eylemin bölgede can kayıplarına ve korkunç insani krize yol açacağını belirtti.

Woodward, “Eylemlerinin ciddi ekonomik sonuçları olacaktır” dedi ve Güvenlik Konseyinin Rusya’yı gerginliği azaltmaya, saldırganlığını kınamaya ve BM Şartı’na saygı duymaya çağırma sorumluluğunun bulunduğunu kaydetti.

BM: Büyük çatışma önlenmeli

Birleşmiş Milletler (BM), Ukrayna ve Rusya arasında gelinen noktanın son derece tehlikeli olduğu uyarısı yaparak, büyük çatışma riski taşıyan gelişmelerin ne pahasına olursa olsun önlenmesi gerektiği çağrısında bulundu.

BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Ukrayna’nın çağrısı ile acil toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde, bölgedeki tehlikeli gelişmelerden çok büyük endişe duyduklarını aktardı.

DiCarlo, “Önümüzdeki saatler ve günler kritik olacak. Büyük çatışma riski gerçektir ve ne pahasına olursa olsun önlenmesi gerekir” diye konuştu, taraflar arasında diyaloğu sürdürmenin önemli olduğunun altını çizdi.

Paylaşın

Petrol Fiyatları Yedi Yılın Zirvesinde

Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeler Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanımasının ardından, Salı günü Brent ham petrolünün fiyatı son yedi yılın en yüksek seviyesi olan 98 dolara ulaştı.

ABD ve İngiltere de dahil olmak üzere bazı Batılı devletler, Rusya’ya yönelik yaptırımları görüşüyor. Suudi Arabistan’ın ardından dünyadaki ikinci büyük ham petrol ihracatçısı durumunda olan Rusya, aynı zamanda dünyanın en büyük doğal gaz üreticisi.

Londra’daki Manulife Asset Management şirketinden Sue Trinh, sınır hattında yaşanan gerilimin “önemli etkileri” olabileceğini söyledi.

Trinh, yaptırımlar netiecesinde Rusya’nın daha az ham petrol ve doğal gaz tedarik etmesinin “küresel ekonomi üzerinde önemli bir etkisi” olacağını ifade etti.

Batılı güçler ise Putin’in ayrılıkçı bölgeleri tanımasının, Rus birliklerinin resmi olarak Ukrayna’nın doğusuna girmesinin önünü açmasından korkuyor.

Donetsk ve Luhansk’ta Rusya destekli isyancılar, 2014 yılından beri Ukrayna birlikleriyle savaşıyor. Rusya’nın söz konusu hamlesi, yıllardır belirsiz bir ateşkes altında olan bölgede barış görüşmelerini fiilen sonlandırıyor.

ABD ve Asya borsalarında düşüş

Japonya’da Tokyo Borsası’nda Nikkei 225 endeksi de yüzde 2’nin üzerinde düşüş gösterdi. Çin’deki Şanghay Birleşik Endeksi de gün ortasında yüzde 1,4 oranında düştü.

Amerikan hisse senedi endekslerinden S&P 500 ise yüzde 1,6 düştü. Dow Jones endeksi yüzde 1,4 düşerken, Nasdaq 100 vadeli işlemleri de yüzde 2,2 oranında değer kaybetti.

CIMB Private Banking ekonomisti Song Seng Wun, olası bir savaşın yatırımcılar için ön planda olduğunu belirtti.

Song Seng Wun BBC’ye verdiği demeçte, “Halihazırda yüksek seviyelerde olan nakliye maliyetlerinin, arz-talep kesintileri nedeniyle daha da yükseleceğine dair korkular var” dedi.

Ruble dolar karşısında değer kaybetti

Ruble dolar karşısında Kasım 2020’den beri en büyük düşüşü kaydetti. Borsalar da akşam seansında yüzde 18 oranında geriledi. Ruble yüzde 1 düşüşle 80.5825’ten işlem gördü.

Gösterge endeks MOEX yüzde 11 düştü ve Rusya’nın Kırım’ın bağımsızlığını tanıdığı 2014’ten beri en büyük düşüşü kaydetti. Dün de Rus borsaları ve ruble küresel çapta en kötü performans gösteren varlıklar olmuş, ruble günü yüzde 3.1 düşüşle 79.78’de tamamlamıştı.

Paylaşın