İsveç, NATO’nun 32. Üyesi

Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyelik başvurusu yapan Finlandiya ve İsveç için süreç tamamlandı. İsveç, Macaristan’dan çıkan katılım onayı ile NATO üyesi oldu.

Haber Merkezi / Macaristan Parlamentosu’nda İsveç’in NATO’ya üyeliği için 188 milletvekili “evet” oyu kullanırken, 6 milletvekili ise “hayır” oyu verdi. Parlamento onayının ardından şimdi yasanın cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yayınlanması bekleniyor.

Bu aşamadan sonra İsveç, NATO uygulamalarına uygun bir şekilde “katılım belgesini” Washington’a vererek NATO’nun 32. üyesi olabilecek.

Macaristan ile İsveç arasında yaşanan bazı gerginlikler nedeniyle süreç uzamış, Macar tarafı oylamanın yapılabilmesi için İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un Budapeşte’yi ziyaret etmesi koşulunu öne sürmüştü. Kristersson, 23 Şubat’ta, başkent Budapeşte’de Macar mevkidaşı Viktor Orban ile NATO üyeliğini görüşmüştü.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, oylama sonrasında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda an itibarıyla NATO’ya üye tüm devletlerin parlamentolarının İsveç’in üyeliği yönünde oy kullandığını belirterek “Bugün tarihî bir gün. İsveç, Avrupa-Atlantik güvenliği için sorumluluklarını yerine getirmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de, “Macaristan parlamentosunun İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasını memnuniyetle karşılıyorum. Artık tüm Müttefikler onayladığına göre İsveç 32. NATO Müttefiki olacak. İsveç’in üyeliği hepimizi daha güçlü ve daha güvenli kılacak” dedi.

İsveç’in NATO üyeliği, hem bu ülkenin savunması için derin bir değişim anlamına gelirken, bölge için de önemli bir jeopolitik gelişmeye işaret ediyor.

Bu adım, İskandinav bölgesinde yer alan bu ülkenin, 19. yüzyılda Napolyon savaşlarının sona ermesinden sonra benimsediği 200 yıllık politik tarafsızlık politikası ve Soğuk Savaş’ın bitiminden bu yana uyguladığı askeri bağlantısızlık politikasına son veriyor.

Bugüne kadar bağımsız politika izleyen İsveç, artık askeri bir ittifakın üyesi haline geliyor.

TBMM Ocak’ta onay vermişti

İsveç, 200 yılı aşkın yürüttüğü askerî tarafsızlık ilkesinden Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya saldırması sonrasında vazgeçerek 2022 Mayıs ayında Finlandiya ile birlikte NATO’ya üyelik için başvurmuştu. Türkiye iki ülkenin üyeliğine özellikle terörle mücadele alanında yeterli iş birliğine yanaşmadıkları gerekçesiyle karşı çıkmış, ancak daha sonra Finlandiya’nın üyeliğine yeşil ışık yakmıştı.

Finlandiya 2023 Nisan ayında İttifak’ın 31’inci üyesi olarak NATO’ya katılırken Türkiye’nin İsveç konusundaki çekinceleri devam etmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisinin İsveç’in üyeliğine 23 Ocak’ta onay vermesiyle gözler geriye kalan tek üye olan Macaristan’a çevrilmişti. Bir ülkenin NATO’ya üye olabilmesi için diğer tüm üye ülkelerin meclis onayı gerekiyor.

Paylaşın

Zelenski, İki Yılda 31 Bin Ukrayna Askerinin Öldüğünü Açıkladı

Bir yıldan uzun bir süredir ilk kez resmi rakam paylaşan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın iki yıl önce başlattığı geniş çaplı işgalden bu yana 31 bin Ukrayna askerinin öldürüldüğünü açıkladı.

Yaralı sayısını açıklayamayacağını çünkü bunun Rus askeri planlamasına yardımcı olacağını söyleyen Zelenski, “Bu savaşta 31 bin Ukraynalı asker öldürüldü. Ne 300 bin ne de 150 bin. Putin yalan söylüyor. Yine de bu bizim için büyük bir kayıp” dedi.

Ukrayna, 2022 sonundan bu yana askeri kayıpları ile ilgili sayı paylaşmamıştı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mihailo Podolyak o dönem, 13 bin Ukraynalı askerin öldüğünü söylemişti.

New York Times gazetesinin Ağustos ayında yayınladığı bir haberde, ölen Ukraynalı sayısının 70 bine yakın olduğu kaydedilmişti. Amerikalı yetkililere dayandırılan aynı haberde, savaş sırasında 120 bin kadar da Rus askerinin öldüğü belirtilmişti.

VOA Türkçe’nin aktardığına göre; Zelenski, gazetecilere yaptığı açıklamada çatışmalarda 180 bin Rus’un öldüğünü söyledi. Rusya, gizli bilgi olarak kabul ettiği askeri kayıpları açıklamıyor. Her iki taraf da düzenli olarak birbirlerinin askeri kayıplarını çok büyük olarak tanımlıyor.

Zelenski ayrıca savaş sırasında ülkenin işgal altındaki bölgelerinde on binlerce sivilin öldürüldüğünü söyledi. Kiev, bu tür kayıpların boyutunu doğru bir şekilde değerlendiremeyeceğini çünkü bölgelere erişiminin olmadığını kaydediyor.

Savaş alanındaki kayıplar, geçen yılki karşı taarruzun Rus hatlarını yaramadığının kanıtlanmasının ardından güçlerini yeniden oluşturmak için sivilleri orduya nasıl seferber edeceğini yeniden düzenlemeye çalışan Ukrayna’da fazlasıyla hassas bir konu.

Kiev birlikleri geçen yıl bir karşı taarruz düzenlemiş ancak Rus işgali altındaki güney ve doğuda hazırlıklı savunma hatlarını aşamamıştı. Volodimir Zelenski, Ukrayna’nın Rus güçlerine karşı yeni bir karşı taarruz için net bir planı olduğunu; ancak ayrıntıları kamuoyuna açıklayamayacağını söyledi.

Zelenski, bu ayın başlarında Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni’in görevden alınmasıyla sonuçlanan büyük askeri sarsıntının, savaş alanındaki yeni eylem planıyla bağlantılı olduğunu söyledi. “Bu plan yönetim değişikliğiyle ilgili, buna bağlı değişiklikler var. Bilgi sızıntısı nedeniyle birkaç plan hazırlanacak” diyen Zelenski, ayrıntıya girmedi.

Zelenski daha önce yaptığı açıklamada, Kiev’in geçen yılki karşı taarruz planlarının henüz operasyon başlamadan önce Kremlin’e sızdırıldığını söylemişti. Bu sızıntının nasıl gerçekleştiğini ise açıklamamıştı.

Zelenski, İsviçre tarafından planlanan barış zirvesinde Kiev’in Rusya’ya karşı iki yıldır devam eden savaşı sona erdirme vizyonunun ele alınacağını ve bu barış planının ana hatlarının Rusya’ya sunulacağını umduğunu da söyledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı, “Umarım bu bahar gerçekleşir. Bu diplomatik girişimi kaybetmemeliyiz” dedi.

Zelenski basın toplantısında Ukrayna’nın savaşı kazanmasının Batı’nın desteğine bağlı olduğunu belirterek, müttefikleri ve ortakları tarafından Kiev’e uzun menzilli füzeler tedarik edilmesi olasılığı konusunda “olumlu” hissettiğini kaydetti.

Zelenski ABD Kongresi’nin yeni bir askeri ve mali yardım paketini onaylayacağından emin olduğunu söyledi ancak Ukrayna’nın bu kararın “bir ay içinde” alınmasına ihtiyacı olduğunu kaydetti. Bu ay yaşanan yoğun çatışmaların ardından doğudaki stratejik Avdiyivka kentini kaybeden Ukrayna savaş alanında gerilemeler yaşarken, ABD’nin Kiev’e yapacağı askeri yardım da belirsizliğini koruyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın söz verdiği 61 milyar dolarlık yardımı, Senato’da iki partinin oylarıyla kabul edildi. Ancak paketin Temsilciler Meclisi’nde hala bekletiliyor olması, Kiev’in çok daha büyük ve daha iyi tedarik edilen Rus ordusunu geri püskürtme umutlarını azaltıyor.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Pazar günü NBC’de yayınlanan “Meet the Press” programına verdiği mülakatta, Ukrayna’nın “ihtiyaç duyduğu araçlara sahip olduğu sürece” bu savaşı kazanabileceğine olan inancını dile getirdi ve ABD Temsilciler Meclisi’ni “adım atmaya ve bu tasarıyı geçirmeye” çağırdı.

Sullivan, kendi grubundaki siyasi bölünmelerin üstesinden gelmenin ve Genel Kurul’da tasarının oylanmasının Meclis Başkanı Mike Johnson’a bağlı olduğunu söyledi. Avrupa, Mart ayına kadar ülkeye bir milyondan fazla top mermisi gönderme planının çok gerisinde kalacağını kabul etti ve bunun yerine sevkiyatları yıl sonuna kadar tamamlamayı umuyor.

Paylaşın

Washington’dan Moskova’yı Hedef Alan 500’den Fazla Yeni Yaptırım

Rusya – Ukrayna savaşında iki yıl geride kalırken, Washington yönetimi, Moskova üzerinde baskıyı artırmak amacıyla 500’den fazla yeni yaptırım uygulayacağını duyurdu.

ABD Maliye Bakanlığı Aralık ayında Rusya ekonomisinin yaptırımlardan etkilendiğini ve 2022’de yüzde 2,1 küçüldüğünü açıklarken, uzmanlar, yaptırımların Moskova’nın saldırılarını durdurmaya yetmeyeceği uyarısında bulunuyor.

Yaptırımlara rağmen Rus ekonomisi beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Ocak ayında, 2023’teki yüzde 3’lük güçlü büyümenin ardından 2024 için yüzde 2,6’lık büyüme tahmininde bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, ABD’nin Ukrayna’daki savaşının ikinci yıldönümünde Moskova üzerindeki baskıyı arttırmak amacıyla Washington’un Rusya’yı hedef alan 500’den fazla yeni yaptırım uygulayacağını açıkladı.

VOA Türkçe’nin aktardığına göre; Biden açıklamasında, ABD’nin ayrıca Rusya’ya destek sağladıkları gerekçesiyle yaklaşık 100 kuruluşa yeni ihracat kısıtlamaları getireceğini ve Rusya’nın enerji gelirlerini daha da azaltmak için harekete geçeceğini söyledi.

Biden ayrıca ekibine, dünya genelinde sivil toplum, bağımsız medya ve demokrasi için mücadele edenlere verilen desteği güçlendirme talimatı verdiğini de kaydetti.

Yaptırımların Rusya’yı savaştan ve muhalif lider Aleksey Navalni’nin ölümünden sorumlu tutmayı amaçladığını belirten Biden, Washington’un Ukrayna’yı ciddi mühimmat sıkıntısı çekerken ve ABD askeri yardımı Kongre’de aylardır ertelenirken bile desteklemeye devam etmeye çalıştığını vurguladı.

Yaptırımların “Putin’in yurtdışındaki saldırganlığı ve yurtiçindeki baskısı için daha da ağır bir bedel ödemesini sağlayacağını” kaydeden Biden, “Putin’in yol açtığı ölüm ve yıkımın bedelini ödememesi durumunda buna devam edeceğini” dile getirdi.

Biden, bu durumun, “NATO müttefiklerine, Avrupa ile dünyanın dört bir yanındaki ortaklara ve ABD’ye maliyetini de arttıracağını” belirtti.

Biden, Cuma günü açıklanan yaptırımların Navalni’nin hapsedilmesiyle bağlantılı kişilerin yanısıra Rusya’nın finans sektörünü, savunma sanayisini, tedarik ağlarını ve birçok kıtada yaptırımlardan kaçanları hedef alacağını söyledi.

Yaptırımlar, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından ABD ve müttefikleri tarafından açıklanan ve on binlerce kişinin ölümüne ve şehirlerin yerle bir olmasında sorumluluğu bulunan binlerce hedefe yönelik önlemlerin sonuncusu.

“Savaşın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Ukrayna halkının olağanüstü bir cesaretle savaşmaya devam ettiğini” kaydeden Biden, “Ancak cephaneleri tükenmek üzere. Ukrayna’nın, İran ve Kuzey Kore’den gelen silah ve mühimmatla desteklenen Rusya’nın amansız saldırılarına karşı direnebilmesi için ABD’den daha fazla desteğe ihtiyacı var” dedi.

Biden, “İşte bu nedenle Temsilciler Meclisi çok geç olmadan iki partili ulusal güvenlik ek yasa tasarısını kabul etmelidir” mesajı verdi.

Tasarının Ukrayna için acil fon sağlamanın yanısıra ABD’nin kendi savunma sanayisine de yatırım yaptığının altını çizen Biden, “Tasarı Senato’da ezici bir çoğunlukla kabul edildi. Meclis Başkanı’nın oylama çağrısında bulunması halinde Meclis’ten de hızla geçeceğine şüphe yok” dedi.

Biden, açıklamasına, “Kongre bu tasarıyı destekleyerek Avrupa’da güvenliği güçlendirebileceğimizi, kendi güvenliğimizi güçlendirebileceğimizi ve Putin’e karşı durabileceğimizi biliyor. Bu tasarıya karşı çıkmak sadece Putin’in işine yarar” ifadelerini kullandı.

Tarihin olanlara tanıklık ettiğini söyleyen Biden, “Bu kritik anda Ukrayna’yı desteklemedeki başarısızlık unutulmayacaktır. Şimdi Ukrayna’nın yanında güçlü bir şekilde durma, müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlik olma zamanıdır. Şimdi ABD’nin özgürlük için ayağa kalktığını ve kimsenin önünde eğilmediğini kanıtlama zamanıdır” dedi.

Biden yönetimi Ukrayna için daha önce onaylanan bütçeyi tüketti ve ek fon talebi şu anda Cumhuriyetçiler’in kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nde bekliyor.

Uzmanlar, yaptırımların Moskova’nın saldırılarını durdurmaya yetmeyeceği uyarısında bulunuyor. Eski bir Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi olan Peter Harrell, “Kongre’nin Ukrayna’ya ek askeri yardım sağlaması, yaptırımlar konusunda yapabilecekleri her şeyden çok daha önemli” dedi.

ABD Maliye Bakanlığı Aralık ayında Rusya ekonomisinin yaptırımlardan etkilendiğini ve 2022’de yüzde 2,1 küçüldüğünü açıkladı. Yaptırımlar Baş Ekonomisti Rachel Lyngaas, Rusya ekonomisinin tahmin edilenden yüzde 5 daha küçük olduğunu söyledi.

Yaptırımlara rağmen Rus ekonomisi beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Ocak ayında, 2023’teki yüzde 3’lük güçlü büyümenin ardından 2024 için yüzde 2,6’lık büyüme tahmininde bulundu.

Ancak IMF sözcüsü Julie Kozack dün yaptığı açıklamada, askeri harcamaların silah üretimini arttırması, enflasyonun yükselmesi gibi nedenlerle Rusya’nın artık bir savaş ekonomisi içinde olduğunun açık olduğunu söyledi.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Rusya’ya Yönelik Yeni Yaptırımlar

Rusya – Ukrayna Savaşı’nda iki yıl geride kalırken, Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya karşı yeni bir dizi yaptırım kararı aldı. Yaptırımların tam ayrıntıları bu hafta içinde AB’nin resmi gazetesinde yayınlandıktan sonra belli olacak.

Haber Merkezi / Ancak paket, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en önde gelen eleştirmeni Aleksey Navalny’nin ölümüne karıştığı iddia edilen herhangi bir kişiyi kapsamıyor. Ayrıca alüminyuma yönelik daha sıkı kısıtlamalar da dahil edilmedi.

Bu yaptırımlar ilk kez Kremlin’in yasaklı malları ele geçirmesine yardımcı olduğundan şüphelenilen Çin anakarasındaki şirketleri hedef alıyor. Yaptırımların odağında Rusya’ya başta insansız hava aracı parçaları olmak üzere AB’de üretilen ileri teknoloji ve askeri ürünler sağlamakla suçlanan dünya çapındaki firmalar bulunuyor.

Diğer ülkelerin yanı sıra Türkiye’den şirketler de listede yer alıyor. Şu anda 2,000’den fazla ismin yer aldığı kara listeye çoğu Rusya’dan olmak üzere yaklaşık 200 kişi ve kuruluş eklendi.

Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ikinci yıl dönümü öncesi Moskova’ya yönelik 13’üncü yaptırım paketi üzerinde uzlaştı.

AB dönem başkanı Belçika, AB büyükelçilerinin prensipte anlaştığı paketin kısa süre içinde resmiyet kazanacağını duyurdu.

Belçika’nın sosyal medya platformundaki AB Konseyi Dönem Başkanlığı hesabından yapılan paylaşımda, söz konusu yaptırımlar için “AB’nin onayladığı en kapsamlı paketlerden biri” ifadesi kullanıldı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de bu paylaşımı alıntılayarak yaptığı açıklamada, “Putin’in savaş makinesini bozmaya devam etmeliyiz” dedi.

AB’nin yaptırım listesindeki kuruluş ve kişi sayısının toplamda 2 bine ulaştığını belirten von der Leyen, “Kremlin’in üzerindeki baskıyı yüksek tutmayı sürdürüyoruz” ifadesini kullandı. Von der Leyen, 13’üncü paketle Rusya’nın insansız hava araçlarına erişimini de azaltmaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.

Reuters, yeni paketle birlikte Rus hükümetiyle ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle bağlantılı yaklaşık 200 kuruluş ve kişinin daha AB’nin yaptırım listesine girdiğini aktardı. Diğer ülkelerin yanı sıra Türkiye’den şirketler de listede yer aldı.

AFP haber ajansı, yaptırım paketinin taslağında, Rus ordusuna tedarikte bulunan üç Çin şirketine ihracat yasağı getirilmesi ve Moskova’ya füze sağladığı için Kuzey Kore Savunma Bakanı’nın da kara listeye alınması gibi müeyyideler de bulunduğunu bildirmişti.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali 24 Şubat 2022’de başlamıştı. AB o tarihten beri Rusya’ya yönelik 12 ayrı yaptırım paketini hayata geçirdi.

Savaş nasıl sona erebilir?

Siyasi ve askeri analistler, iki tarafın da teslim olmaya niyetli görünmediği ve Putin’in iktidarda kalmayı sürdüreceği göz önüne alındığında, savaşın uzun süre devam edeceğini tahmin ediyor.

Küresel güvenlik düşünce kuruluşu Globsec, farklı sonuçların olasılığını değerlendirmek için çok sayıda uzmanın görüşlerini bir araya getirdiği bir çalışmaya imza attı.

Bu çalışmada ortaya çıkan en olası senaryo, 2025 sonrasına uzanan bir yıpratma savaşında, her iki tarafın da ağır kayıplar vereceği ve Ukrayna’nın müttefiklerinin silah tedarikine bağımlı kalmaya devam edeceği yönünde.

İkinci en olası senaryo ise Orta Doğu, Çin-Tayvan ve Balkanlar gibi dünyanın diğer bölgelerinde çatışmaların yaşanmasıyla birlikte Rusya’nın gerilimi tırmandırmak istemesi oldu.

Her ikisi de eşit derecede olası görülen diğer iki senaryo ise ya Ukrayna’nın bazı askeri ilerlemeler kaydetmesi ancak savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılamaması; ya da Ukrayna’nın müttefiklerinin Kiev’e verdiği desteği azaltarak ve müzakere edilmiş bir çözüme ulaşması için baskı yapmaları yönünde oldu.

Ancak hem ABD başkanlık seçimlerinin potansiyel etkisi hem de İsrail-Hamas çatışması başta olmak üzere diğer savaşların Ukrayna ve Rusya’nın destekçilerinin önceliklerini ve bağlılıklarını nasıl etkileyeceği konusunda belirsizlik devam ediyor.

Paylaşın

Avrupa, Rusya İle Olası Savaşa Hazırlanıyor

Avrupa ülkeleri, Ukrayna ile savaşı kazanma ihtimali yükselen Rusya’nın tehditleriyle karşı karşıya kalabilir. Bu olasılık Avrupa ülkelerini askeri yönden yeni adımlar atmaya zorluyor.

Avrupa’nın en büyük, dünyanın da üçüncü büyük tirajlı gazetesi Bild, Polonya Savunma Bakanı Wladyslaw Kosiniak-Kamysz’in ülkesinin, Rusya ile topyekün bir savaş olasılığına karşı hazırlık yaptığını söylediğini bildirdi.

Bild’e göre, Bakan Kosiniak-Kamysz, Ukrayna’nın Rusya ile savaşı kaybetme ihtimalinin yükseldiğini ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Polonya dahil NATO ülkelerine saldırmaya karar verdiği bir senaryoya hazırlandığını açıkladı.

“Bu sözleri öylesine söylemiyorum” diyen Kosiniak-Kamysz, durumun ve gelişmelerin dikkatle değerlendirdiğini ve analiz edildiğini, ülke savunması için şimdiden somut adımların atıldığını, örneğin silahlanma alanındaki eksikliklerin incelendiğini kaydetti.

Habere göre Polonya Savunma Bakanı, ülkesinin Belarus ve Rusya ile olan sınır bölgesinde yeni sığınaklar inşa ettiğini ve bu hamlenin “genel ulusal savunma planının bir parçası” olduğunu da söyledi.

Bakan Kosiniak-Kamysz, “Rusya’nın saldırması durumunda, Polonya Avrupa Birliği’nin (AB) ortak savunmasında çok önemli bir rol oynayacak. AB Komisyonu da bunun farkında” diye konuştu.

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşın ardından Polonya ve diğer Avrupa ülkelerine saldırabileceği şeklindeki görüşleri paylaşan bir diğer isim de Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius.

“Avrupa askeri tehdit durumuyla karşı karşıya”

Rusya ile 5-8 yıl içinde bir savaş yaşanabileceğini iddia eden ve “Putin’in bir gün bir NATO ülkesine saldırabileceğini hesaba katmak zorundayız” diyen Pistorius, kısa bir süre önce yaptığı bir açıklamada, “Hem olası hem de maksimum risk senaryolarını analiz ediyoruz. Kesin olan bir şey var ki, Avrupa’da bir kez daha 30 yıldır görülmemiş bir askeri tehdit durumuyla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Göreve geldiği geçen yıl Ocak ayından bu yana sık sık Almanya’nın Rusya ile savaşa hazır olması çağrısında bulunan Pistorius, ülkesinin gelecekte Avrupa’nın karşılaşacağı güvenlik sorunlarına karşı kendini savunmaya hazır olmadığı uyarısını da yapıyor.

Alman askeri uzmanlar da yıllarca izlenen tasarruf politikaları nedeniyle yatırım yapılmayan Almanya ordusunun hareket kabiliyetini yitirdiğini, subay ve astsubay eksikliği nedeniyle eğitimlerin zor yapıldığını ve tatbikatların bile iptal olmasının artık olağan hale geldiğini belirtiyor. Uzmanlar, ordunun şu anda sıcak bir çatışmaya hazırlıksız olduğunu vurguluyor.

“Rusya büyük olasılıkla…”

İsveç Sivil Savunma Bakanı Carl-Oskar Bolin ve Genelkurmay Başkanı Micael Byden da İsveç halkını Rusya ile savaşa hazır olmaları yönünde uyarmış, uyarı ülkede paniğe neden olmuştu.

Danimarka İstihbarat Dairesi de Rusya’nın olası bir sıcak çatışmaya girebileceğini duyurdu. Danimarka Savunma Bakanı Troels Lund Poulsen ise, “Rusya büyük olasılıkla NATO üyesi ülkelere karşı askeri gücünü kullanabilecek” dedi.

Baltık ülkeleri Estonya, Letonya ve Litvanya, güvenlik endişeleri nedeniyle sınırlarındaki savunmayı güçlendirmek amacıyla önümüzdeki birkaç yıl içinde sığınaklar ve savunma tesisleri inşa etme kararı almışlardı.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Ukrayna’ya 50 Milyar Euroluk Ek Yardım

Ukrayna’ya 50 milyar euroluk ek yardım için 27 üye ülkenin tamamının uzlaşmaya vardığını bildiren AB Konseyi Başkanı Charles Michel, “AB Ukrayna’ya destek için liderlik ve sorumluluğu üstlenmektedir” dedi.

Haber Merkezi / Öte nadan Beyaz Saray da Ukrayna’ya 60 milyar dolar değerinde bir paketi Kongre’nin onaylamasını istiyor.

Avrupa Birliği’nde (AB) Ukrayna’ya ek yardımların görüşüldüğü ve Macaristan’ın veto tehdidi nedeniyle merakla beklenen özel zirveden uzlaşma haberi geldi.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ukrayna’ya 50 milyar euroluk ek yardım için 27 üye ülkenin tamamının uzlaşmaya vardığını bildirdi.

Michel, “Anlaşmaya vardık. Ukrayna için AB bütçesinden 50 milyar euroluk ek destek paketinde 27 lider lider hepsi mutabık kaldı. Bu, Ukrayna için sağlam, uzun vadeli, uzatılabilir bir finansman taahhüdüdür. AB Ukrayna’ya destek için liderlik ve sorumluluğu üstlenmektedir” kullanıldı.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Aralık ayındaki zirvede olduğu gibi yardım paketini yine onaylamayacağından endişe ediliyordu.

Zirve başlamadan önce AB liderleri Macaristan’a engelini kaldırması için baskı yaptı. Liderler Orban’a bir taraf seçmesi gerektiğini belirtti.

Macaristan ise AB bütçesinin üye ülkeleri desteklemesi gerektiği, Ukrayna’da ciddi yolsuzluklar olduğu ve savaşta Batı’nın sunduğu desteğin sonuç vermediği gerekçeleriyle Ukrayna’ya mali yardım sağlanmasına karşı çıkıyordu.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, anlaşmayı Avrupa için iyi bir gün olarak nitelerken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski de AB liderlerine müteşekkir olduğunu söyledi ve kararın 27 üyenin tamamı tarafından alındığına dikkat çekti.

Beyaz Saray da Ukrayna’ya 60 milyar dolar değerinde bir paketi Kongre’nin onaylamasını istiyor.

Ancak Cumhuriyetçiler bu yardımı sığınmacı akını karşısında güney sınırı konusunda adım atılmasına bağlamış durumda. Sınır konusunda ise Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında henüz bir uzlaşma yok.

Paylaşın

Ukrayna’da Seferberlik Tartışmaları: Milletvekilleri Cepheye Çağrıldı

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni, milletvekillerine, “İnsana ihtiyacım var. Ruslar, 400 bin kişiyi daha askere aldı ve birkaç yüz bin kişiyi daha çağırmak için hazırlanıyorlar. Bizim elimizde ne var? Ya dünyaya dönüp sorun ya da kendiniz savaşmaya gelin” dedi.

Ukrayna Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komitesi toplantısında konuşan Genelkurmay Başkanı Zalujni, daha sert seferberlik kuralları uygulanmadığı takdirde, “devleti savunacak kimsenin kalmayacağını” söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski geçen ay yaptığı açıklamada, Zalujni’nin kendisinden 500 bin asker daha istediğini açıklamıştı.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni, Ukraynalı milletvekillerinin yeni bir seferberlik yasasında anlaşamaması durumunda cepheye kendilerinin gelmesi gerektiğini söyledi.

Ukrayna merkezli yayın kuruluşu New Voice’ta yer alan habere göre; Genelkurmay Başkanı Zalujni, perşembe günü Ukrayna Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komitesi toplantısına katıldı.

Toplantıda yer alan bir kaynağın aktardığına göre Valeri Zalujni milletvekillerine, “İnsana ihtiyacım var. Ruslar, 400 bin kişiyi daha askere aldı ve birkaç yüz bin kişiyi daha çağırmak için hazırlanıyorlar. Bizim elimizde ne var? Ya dünyaya dönüp sorun ya da kendiniz savaşmaya gelin” dedi.

İddiaya göre Genelkurmay Başkanı Zalujni, daha sert seferberlik kuralları uygulanmadığı takdirde, “devleti savunacak kimsenin kalmayacağını” söyledi.

Toplantıda gündeme gelen hükümlüleri askere alma fikrine karşı çıkan Ukraynalı general, bunun askerlik hizmetinin bir ceza olarak algılanmasına neden olacağını savundu. Valeri Zalujni ayrıca, askere alınacak her kişi için 80 günlük bir eğitim sürecinin gerekli olacağını vurguladı.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni’yle milletvekillerinin toplantısı, ülkede seferberlik tartışmalarının hız kazandığı bir dönemde geldi.

Kiev’in Şubat 2022’de başlayan savaşta şu ana kadar 200 bine yakın zayiat verdiği düşünülüyor. Bu rakama çatışmalarda yaralanan askerler de dahil.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski geçen ay yaptığı açıklamada, Zalujni’nin kendisinden 500 bin asker daha istediğini açıklamıştı.

Geçen ay konuyu parlamento gündemine taşıyan Zelenski’nin partisinden milletvekili Mariana Bezuglaya, kadınların da askere alınmasının yolunu açan bir yasa tasarısı teklifi sunmuştu.

Bezuglaya’nın kendi Facebook sayfasında yaptığı ankete katılan erkeklerin yüzde 74’ü, kadınlarınsa yüzde 65’i askere alınmaktansa vatandaşlıktan çıkmayı kabul edeceklerini belirtmişti.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Rusya, Ukrayna’yı Füzelerle Vurdu: En Az 12 Ölü

Ukrayna’nın Kırım’ın Feodosya limanında bir Rus savaş gemisini vurmasından günler sonra, Rusya’nın Ukrayna’nın farklı bölgelerine düzenlediği füze saldırılarında en az 12 kişinin öldüğü, onlarcasının da yaralandığı duyuruldu.

Ukrayna haftalardır Rusya’nın enerji altyapısına büyük bir hava saldırısı düzenlemek üzere füze stokluyor olabileceği uyarısında bulunuyordu. Rusya geçen yıl kış aylarında da Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alan yoğun saldırılar düzenlemişti.

Batılı ülkeler son dönemde Kiev’e verilen askeri ve mali desteğin boyutunu sorguluyor. ABD yönetimi son olarak, Ukrayna’ya 250 milyon dolarlık ek askeri yardım gönderileceğini açıklamıştı.

Ancak Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık savunma yardımını da içeren yeni yardım paketi Kongre’den henüz geçmedi. Senatodaki Cumhuriyetçiler, yardım tasarısına içinde ABD’nin güney sınırlarının güvenliğinin artırılmasına ilişkin ilave tedbirler yer almadığı gerekçesiyle destek vermemişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın 110 civarında füze saldırısı düzenlediğini söylerken, Ukrayna Hava Kuvvetleri sözcüsü Yuriy İhnat, Rusya’nın X-22 gibi durdurulması son derece zor olan hipersonik, seyir ve balistik füzeler kullandığını kaydetti.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, Telegram’da yedi kişinin hastaneye kaldırıldığını, üç kişinin de bir deponun enkazı altında kaldığını söyledi. Kliçko, hava saldırısı sığınağı görevi gören bir metro istasyonunun da vurulduğunu duyurdu.

Harkiv Belediye Başkanı İgor Terekhov, kentte bir hastane ve konut binalarına zarar veren saldırılarda bir kişinin öldüğünü ve çok sayıda kişinin yaralandığını söyledi. Odessa’da belediye başkanı, düşen bir insansız hava aracının enkazının çarpması sonucu bir binanın alev aldığını bildirdi.

Paylaşın

NYT: Putin, Ateşkes İçin Nabız Yokluyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eylül ayından bu yana ateşkes için nabız yokladığı iddia edildi. Rus güçlerinin sahada yeniden ilerleme sağlaması durumunda Putin’in ateşkes konusundaki fikrini değiştirebileceği de öne sürüldü.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “Sunduğunuz tezler kavramsal olarak doğru değil” derken, Putin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı Rusya’nın savaş hedeflerinin değişmediği yönündeki konuşmasını işaret etti. Peskov, “Putin gerçekten de müzakereye hazır. Bunu söyledi. Rusya hazır olmayı sürdürecek, özellikle de kendi hedeflerini gerçekleştirmek için” diye konuştu.

ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kamuoyu önünde Ukrayna’daki hedeflerine ilişkin kararlı bir imaj çizse de, arka planda ateşkes teklifi yaptığını öne sürdü.

Haberde Putin’in eylülden bu yana, aracılar yoluyla, cephe hattındaki çatışmaları durduracak bir ateşkese açık olduğu yönünde mesajlar yolladığı iddia edildi.

New York Times, Putin’in ateşkes için mesaj gönderdiği iddiasını Kremlin’e yakın iki Rus eski yetkiliye ve Rus liderin elçilerinden gelen mesajları alan Amerikalı ve uluslararası yetkililere dayandırdı.

Gazeteye konuşan Amerikalı yetkililer, Rusya’nın ilk olarak 2022 sonbaharında bir ateşkes anlaşması için nabız yokladığını öne sürdü. Kaynaklar, Putin’in o dönem Rusya’nın el geçirdiği topraklardan memnun olduğunu ve bu mesajın Washington’a iletildiğini aktardı.

Gazete, Kremlin yönetiminin kamuoyuna savaşa devam mesajı verse de, Ukrayna’da zafer ilan ederek savaşı bitirmek istediğini öne sürdü. Geçen sonbaharda Rus yetkililerle bir araya gelen bir uluslararası yetkili NYT’ye yaptığı açıklamada, “Görüşmelerde, ateşkes müzakerelerine hazır olduklarını söylüyorlar. Savaş sahasında oldukları yerlerde kalmak istiyorlar” ifadesini kullandı.

Haberde, daha önce işgal edilen tüm toprakları geri kazanmayı vadeden Ukrayna yönetiminin böyle bir anlaşmayı kabul edip etmeyeceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekildi. Gazeteye konuşan Rus eski yetkililer, Rus güçlerinin sahada yeniden ilerleme sağlaması durumunda Putin’in ateşkes konusundaki fikrini değiştirebileceğini söyledi.

Eski bir üst düzey Rus yetkili konuyla ilgili NYT’ye yaptığı açıklamada, “Şu anki pozisyonlarda kalmayı gerçekten istiyor. Ancak bir metre bile geri çekilmeye razı değil” ifadelerini kullandı.

New York Times’ın konuyla ilgili ulaştığı Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise, yolladığı sesli mesajda, “Sunduğunuz tezler kavramsal olarak doğru değil” derken, Putin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı Rusya’nın savaş hedeflerinin değişmediği yönündeki konuşmasını işaret etti.

Peskov, “Putin gerçekten de müzakereye hazır. Bunu söyledi. Rusya hazır olmayı sürdürecek, özellikle de kendi hedeflerini gerçekleştirmek için” diye konuştu.

Gazeteye konuşan ABD’li yetkililer, Putin’in pozisyonunun son dönemde değiştiğini ve Rus liderin artık Zelenski hükümetinin değişmesini talep etmediğini vurguladı. ABD’li yetkililer Putin’in ateşkes anlaşmasıyla Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20’sinin Rusya kontrolünde kalmasını sağlamaya çalıştığını savundu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Volodimir Zelenskiy: ABD, Ukrayna’ya İhanet Etmeyecektir

Kiev’de düzenlediği yıl sonu basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ülkesinin Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşta ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) desteğinin süreceğine inandığını söyledi.

ABD Senatosunda çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler, Aralık ayının başında Ukrayna ve İsrail’e yardım öngören 106 milyarlık paketin oylamaya sunulmasını engellemişti. Paket, Ukrayna’ya 61,4 milyar dolar, İsrail’e ise 14,3 milyar dolar yardım öngörüyordu.

Ukrayna’da savaşın ne zaman biteceğini kestiremediğini ifade eden Zelenskiy, Rusya ile olası müzakereleri de reddetti. Zelenskiy, “Rusya’nın bu konuda bir talebi olduğunu görmüyorum. Eylemlerinde bunu görmüyorum. Gördüğüm tek şey söylemlerindeki kibir ve cinayet” şeklinde konuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, başkent Kiev’de bugün düzenlediği yıl sonu basın toplantısında Ukrayna’daki savaşa ilişkin açıklamalarda bulundu. ABD Kongresinde Ukrayna’ya yönelik yardımların Cumhuriyetçiler tarafından engellenmesine atıfta bulunan Zelenskiy, “Eminim ki ABD bize ihanet etmeyecektir” dedi.

Rusya’nın geçen yıl Şubat ayından bu yana devam eden saldırılarına karşı Ukrayna’nın savunmasında maddi desteğin çok önemli olduğuna işaret eden Zelenskiy, “Amerikalı ortaklarımız bu yardımı beklediğimizi bilmeliler. Bunun ne için gerekli olduğunu, durumu nasıl etkileyeceğini ayrıntılarıyla biliyorlar” şeklinde konuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD’de 2024 yılında yapılacak seçimleri eski Başkan Donald Trump’ın kazanması halinde bunun Ukrayna’daki savaşı da etkileyebileceğini söyledi. Zelenskiy, “Kim olursa olsun müstakbel başkanın Ukrayna’ya yönelik politikası daha mesafeli ve daha tasarruflu olursa, kanımca bunların savaşın gidişatında da güçlü etkileri olur” şeklinde konuştu. Zelenskiy, Trump’ın kazanması halinde de Ukrayna’ya karşı “kuşkusuz daha farklı bir politika izleyeceğini” söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanı basın toplantısında, AB’nin de 50 milyar euroluk ek mali yardımları yakında onaylamasını beklediğini söyledi. AB liderleri geçen hafta Brüksel’deki zirvede Ukrayna’nın AB’ye üyeliği için müzakerelerin başlamasına onay vermişti. Ancak Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna’ya 50 milyar euroluk ek mali yardımları veto etmişti.

Orban ile görüşmek istediğini belirten Zelenskiy, “Komşu ülkeleriz ve sorunlarımıza çözüm bulmaya çalışıyoruz, ama bunun için de bir toplantı yapmamız gerekiyor” dedi.

Ukrayna’da savaşın ne zaman biteceğini kestiremediğini ifade eden Zelenskiy, Rusya ile olası müzakereleri de reddetti. Zelenskiy, “Rusya’nın bu konuda bir talebi olduğunu görmüyorum. Eylemlerinde bunu görmüyorum. Gördüğüm tek şey söylemlerindeki kibir ve cinayet” şeklinde konuştu.

Vladimir Putin: Rusya, müzakereye hazır

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, isterlerse Ukrayna’nın geleceği hakkında Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ile konuşmaya hazır olduklarını ancak ulusal çıkarlarını savunacaklarını söyledi.

2022’de Ukrayna’ya asker gönderen Putin barış hakkında konuşmaya hazır olacağını defalarca dile getirse de Batılı yetkililer Rus liderin kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinden sonra bu yönde gerçek bir çaba sarf etmesini bekliyor.

Putin, ordu komutanlarıyla yapılan bir toplantıda “Ukrayna, Avrupa ve ABD’de Rusya’ya karşı saldırgan olanlar müzakere yapmak mı istiyorlar? Bırakın yapsınlar. Ama biz bunu ulusal çıkarlarımıza dayanarak yapacağız,” ifadelerini kullandı. “Bizim olandan vazgeçmeyeceğiz” diyen Putin, Rusya’nın Avrupa ile kavga etme niyetinde olmadığını da sözlerine ekledi.

Rusya, halihazırda Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan topraklarının yaklaşık yüzde 17,5’ini kontrol ediyor. 2014 yılında Kırım’ı ilhak eden Rusya geçen yıl Ukrayna’nın dört bölgesi üzerinde de hak iddia etti ve kısmen kontrollerini ele geçirdi.

(Kaynaklar: DW Türkçe, Euronews Türkçe)

Paylaşın