Rusya Savaşta Kararlı: Ateşkes Yok

Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya başlattığı istila sürerken Ukrayna ve Rusya heyetleri ile ikinci kez masaya oturdu. İlk görüşmede sonuca gidemeyen ve görüşmelere devam kararı alan heyetler, ikinci tur için Belarus’un Brest kentinde bir araya geldi.

Rusya ve Ukrayna heyetleri, 28 Şubat’ta Belarus’un Gomel kentinde bir araya gelmiş, 6 saatlik görüşmeden herhangi bir sonuç çıkmamıştı.

İkinci tur da,  belli konularda “karşılıklı anlayış” sağlanmasına karşın somut bir anlaşmaya varılamadan sonuçlandı. Toplantı bitiminde taraflar görüşmelere üçüncü turda devam edileceğini açıkladılar.

İnsani koridor

Toplantı çıkışında Rus heyetine başkanlık eden Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Vladimir Medinskiy, görüşmelerde “askeri, uluslararası ve insani olmak üzere üç sorun bloku ve çatışmanın gelecekteki siyasi çözümünü” ele aldıklarını söyledi.

Mendinskiy tarafların konumlarını korumaya devam ettiklerini, bir kısmında “karşılıklı anlayış sağlandığını” belirtti. Bununla birlikte Perşembe günkü görüşmelerde “askeri çatışma bölgesinde bulunan çocukların, sivillerin kurtarılması” konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı.

Putin’in yardımcısı, heyetlerin “sivillerin tahliyesi için insani koridorlara destek formatı ve sivillerin tahliyesi döneminde insani koridorların bulunduğu bölgelerde çatışmaları durdurma ihtimali konusunda anlaşmaya vardık, Bu önemli bir ilerleme” dedi.

“Beklediğimiz sonucu alamadık”

Ukrayna heyetinin başkanı, Ukrayna Devlet Başkanlığı Başdanışmanı Mihaylo Podolyak ise toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “Maalesef beklediğimiz sonuçları alamadık” dedi. “Söyleyebileceğim tek şey gıda, ilaç ve tahliye olasılıkları gibi konularda insani boyutu daha detaylı görüştük. Çünkü artık pek çok şehir kuşatılmış durumda. dedi.

Genel bir ateşkes durumunun oluşmadığını dile getiren Podolyak, “Her yerde değil, sadece insani koridorların yer alacağı yerlerde, belki tahliye süresince ateşkes olabilir” dedi.

Üçüncü turun ne zaman yapılacağı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Putin ve Zelenskiy’den açıklamalar

Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili bir açıklamasında  “Biz sivillerin geçişi için güvenli koridor açıyoruz ama sivilleri canlı kalkan yapıyorlar” diyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yaklaşımına Perşembe günü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’den yeni bir yanıt geldi:

“Rusya’ya saldırmıyoruz, planımız da yok. NATO üyesi değiliz, nükleer silahımız yok. Bilgi bombardımanı aslında bu. Bizim topraklarımızı bırakın, ben ne verebilirim ki? Masaya oturun, müzakere edelim. 30 metre uzakta oturmayın. Ben sizin komşunuzum. Sizden 30 metre uzakta olmak zorunda değilim. Otur benimle, konuş, neden korkuyorsun? Biz terörist değiliz, banka soymuyoruz, kimseyi tehdit etmiyoruz, başkalarının da toprağını ele geçirmiyoruz.”

Heyetler

Rusya ve iUkrayna arasındaki müzakerelerin ikinci turuna katılan Rusya heyetine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Müşaviri Vladimir Medinskiy,  Ukrayna heyetine de Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Mihail Podolyak başkanlık ediyordu. i.

Görüşmenin yapılacağı konutta Rus ve Ukrayna heyeti üyeleri bir araya gelince masa başında el sıkıştı.

Putin-Macron görüşmesi

Kremlin’den yapılan  tarafından açıklamaya göre Putin, Perşembe günü Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la yaptığı telefon görüşmesinde, “Müzakereleri uzatarak zaman kazanma girişimleri, müzakere pozisyonumuzda sadece Kiev’den ek taleplere yol açar.” dedi.

Macron, Putin’le görüşmesinden sonra Fransız yetkililer, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un henüz ‘en kötüsünün yaşanmadığı’na, daha kötü şeylerin yaşanabileceğine inandığını söylediler.

90 dakika süren telefon görüşmesi, Putin tarafından başlatıldı, Rusya Devlet Başkanı ordusunun “operasyonunun” Moskova’nın “planına göre” sürmekte olduğunu söyledi.  Macron’un bir danışmanı  gazetecilere “Başkan Putin’in söylediklerinde bize güven verecek hiçbir şey yoktu.” dedi.

Aynı yetkiliye göre Macron, Putin’e “Kendini kandırıyorsun” demiş. “[Bu], ülkenize pahalıya mal olacak, ülkeniz çok uzun bir süre tecrit edilmiş, zayıflamış ve yaptırımlar altında kalacak.”

Macron, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamış ancak Putin’le “onu silahlı güç kullanmaktan vazgeçmeye ikna için” temasta kalacağını söylemişti.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

Ukrayna’dan Yedi Günde 1 Milyon Kişi Kaçtı

Birlemiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Rusya’nın saldırılar düzenlediği Ukrayna’dan son yedi gün için 1 milyon kişinin kaçtığını açıkladı. Grandi, açıklamasında, “Sadece yedi gün içinde 1 milyon sığınmacının Ukrayna’dan komşu ülkelere göçtüğüne tanık olduk” dedi.

Haber Merkezi / Grandi, “Ukrayna’daki milyonlarca insan için, hayat kurtaran insan yardımların sağlanabilmesi için silahların susmasının zamanı” ifadelerini kullandı.

Yarım milyondan fazla sığınmacı kabul eden Polonya en fazla Ukraynalı sığınmacı kabul eden ülke durumunda. Onu Macaristan, Moldova, Slovakya ve Romanya takip ediyor. UNHCR’nin tahminine göre Ukrayna’yı terk eden sığınmacıların sayısı 4 milyona kadar yükselebilir.

Gece boyunca hava saldırıları sürdü

Ukrayna’da gece boyunca çok sayıda kentte Rusya’nın hava saldırıları düzenlediği bildirildi. Ukraynalı yetkililer ülkenin güneyindeki liman kenti Herson’un Rus birliklerinin kontrolüne geçtiğini teyit etti.

Bölge valisi Gennady Lakhuta Telegram kanalından yaptığı açıklamada, Rus “işgalcilerin” kentin bütün semtlerine yayıldığını ve “çok tehlikeli” olduklarını belirtti. Rus ordusu, Herson’da kontrolün sağlandığını Çarşamba sabahı duyurmuştu.

Başkent Kiev’de de çok sayıda patlama meydana geldiği, kentte gece boyunca siren sesleri duyulduğu bildirildi. Ukrayna medyası kentin banliyölerinde çatışmalar yaşandığını, bir Rus uçağının düşürüldüğünü aktardı.

Ülkenin doğusundaki Harkov kenti yakınlarındaki İzyum’daki hava saldırısında, bölge yetkililerinin verdiği bilgilere göre 8 kişi hayatını kaybetti. Ukrayna medyası Harkov’da ise belediye binasına iki roketin düştüğünü duyurdu.

Yaklaşık 440 bin nüfuslu liman kenti Mariupol de ise hava saldırıları sonrasında su ve elektriğin kesildiği, ısınma sisteminin hasar gördüğü bildirildi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturma başlattı

Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi 39 üye ülkenin başvurusu ile Ukrayna’da savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım iddialarına ilişkin soruşturma başlattı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan, Perşembe gecesi yaptığı açıklamada şimdiki ve geçmişteki iddiaları kapsayan soruşturmada kanıt toplama işlemlerinin “şimdi başladığını” belirtti.

Khan’ın verdiği bilgilere göre, soruşturma 21 Kasım 2013 tarihinden itibaren işlenen suçları kapsıyor. Ukrayna’nın doğusunda Rus yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna ordusu arasındaki çatışmalar 2014 yılında başlamıştı.

Paylaşın

BM, Rusya’yı Kınayan Karar Tasarısını Kabul Etti

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK), bugün Rusya’nın Ukrayna işgalini kınadığına dair bir karar açıkladı, Moskova’nın birliklerini Ukrayna’dan derhal çekmesini talep etti.

193 ülkeden oluşan ve barış ve güvenlilikten sorumlu Genel Kurul’un iki gündür devam eden acil durum oturumunda 141 ülke oyunu bu karardan yana kullandı. Türkiye de tasarıya destek verdi. Karar, Rusya’yı siyasi olarak izole etmeyi hedefliyor.

Çin ve Hindistan, çekimser kalmayı tercih eden 35 ülke arasında yer aldı. Çekimser kalan diğer ülkeler arasında Cezayir, Ermenistan, Küba, İran, Irak, Kazakistan, Pakistan ve Güney Afrika da var.

Karara sadece beş ülke karşı oy kullandı. Rusya ile birlikte karşı oy kullanan ülkeler Belarus, Kuzey Kore, Eritre ve Suriye oldu. 12 ülke oylamaya katılmadı.

Karar aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Putin’in ordusunun stratejik nükleer gücünü “alarm seviyesine” geçirmesini de kınadı.

BM üyesi devletlerin bir konudaki genel yaklaşımını ortaya koyması bakımından anlam ifade eden Genel Kurul karar tasarılarının kabul edilmesi durumunda herhangi bir yaptırım gücü bulunmuyor.

Paylaşın

Rusya: Üçüncü Dünya Savaşı Çıkarsa Nükleer Ve Yıkıcı Olur

Rusya’ya ait askeri birliklerin Ukrayna kentlerine saldırıları devam ederken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yaptığı açıklamada Üçüncü Dünya Savaşı çıkarsa bunun nükleer ve yıkıcı bir savaş olacağını söyledi.

Haber Merkezi / Kiev’in nükleer silah elde etmesi durumunda Rusya’nın “gerçek bir tehlike altında” olacağını belirten Lavrov, Moskova’nın buna müsaade etmeyeceğini belirtti.

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yakın zamanda nükleer caydırıcı güçlerini özel savaş görevi durumuna geçirilmesi için emir vermişti. Putin, Ukrayna’ya saldırının sonlandırılması için Ukrayna’nın silahsızlandırılmasını şart koşmuştu.

Rusya, Ukrayna ile görüşmelere devam etmeye hazır olduğunu açıkladı

Rusya, Ukrayna ile ikinci tur görüşmelere hazır olduğunu duyurdu. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov “Bugün öğleden sonra heyetimiz bölgede olacak ve Ukraynalı müzakerecileri bekleyecek” dedi.

Peskov hangi bölgeden söz ettiğini ifade etmezken Ukrayna tarafının görüşmeye katılıp katılmayacağı henüz netlik kazanmadı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy dün yaptığı açıklamada Rusya ile görüşmelerin devam edebilmesi için Rusların Ukrayna şehirlerini bombalamayı durdurması gerektiğini söylemişti.

Kremlin Sözcüsü Peskov açıklamasında ayrıca Moskova’nın Batı’nın yaptırım kararlarına “sert, iyi düşünülmüş ve net” bir yanıt formüle edeceğini belirtti.

Zelenskiy’den Ukrayna’nın AB üyeliğine destek çağrısı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Ukrayna’nın AB üyeliğine destek çağrısında bulundu. Rus işgalinin ilk altı gününde 6 binden fazla Rus askerinin öldüğünü belirten Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’yı bombalar, hava saldırıları ve füzelerle ele geçiremeyeceğini söyledi.

Rusya’nın ülkesini, Ukraynalıları ve tarihlerini “silmek” istediğini belirten Zelenskiy, Rusların Babi Yar Holokost anıtına yaptıkları saldırının bunun kanıtı olduğunu söyledi. Kiev’deki Babi Yar 2’nci Dünya Savaşı’nda Kiev Yahudilerinin uğradığı en büyük katliamın gerçekleştiği yer ve bugün bir anma ve hac yeri. Bölge Salı akşamı Kiev’de Rusya’nın saldırısına hedef olan televizyon kulesi Babi Yar’da bulunuyor.

Ukrayna’dan kaçanların sayısı 836 bine yaklaştı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre Rusya’nın işgali sonrasında Ukrayna’dan kaçanların sayısı 836 bine yaklaştı. Verilere göre 454 bin kişi Polonya’ya, 116 bin kişi Macaristan’a, 67 bin kişi Slovakya’ya, 65 bin kişi Moldova’ya, 43 bin kişi Rusya’ya, 38 bin kişi Romanya’ya ve 350 kişi de Belarus’a sığındı. UNHCR 52 bin kişinin de Avrupa ülkelerine kaçtığını açıkladı.

Paylaşın

AB’den Ukraynalılara Geçici Koruma Hazırlığı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, savaştan kaçarak AB ülkelerine giden Ukraynalılara geçici koruma statüsü verilmesi için teklif hazırladı. Komisyonun teklifine göre, AB’nin Geçici Koruma Yönergesi harekete geçirilecek.

Geçici koruma statüsü verilen Ukraynalılar AB ülkelerinde oturma izni alabilecek, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanacak, çalışabilecek.

Çocuklara yasal koruma

Ukraynalılara ayrıca sosyal refah yardımı, barınma yardımı ve geçim yardımı gibi imkanlar tanınacak.

Refakatsiz çocuklar da geçici koruma kapsamında yasal koruma altında olacak ve eğitim alabilecek.

Ukraynalı olmayıp mülteci olarak veya uluslararası koruma altında bu ülkede yasal olarak yaşayan ve kendi ülkesine dönme imkanı bulunmayan kişiler de AB’nin geçici koruma imkanından faydalanabilecek.

En fazla iki yıllık

Geçici koruma ilk aşamada 1 yıl için verilecek, daha sonra duruma göre iki kez 6’şar ay uzatılması mümkün olacak.

AB Komisyonu, Ukrayna’daki duruma bağlı olarak uygulamanın durdurulmasını daha erken de teklif edebilecek.

Sınır kontrolleri

Bu kapsamda AB’ye üye ülkelerin paylaşması amacıyla “dayanışma platformu” kullanılacak. Koordinasyonu AB Komisyonu yapacak.

AB Komisyonu, Geçici Koruma Yönergesinin harekete geçirilmesi dışında AB sınır yönetimini basitleştirecek. Ukrayna sınırında istisnai durumlarda sınır görevlileri belirli kişiler için kuralları geçici olarak gevşetebilecek.

Diğer ülke vatandaşları

AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları da giriş koşullarını karşılamasa bile Ukrayna sınırından AB’ye alınacak.

Bu kişilerin kendi ülkelerine gitme imkanları varsa geçiş için yardım yapılacak.

Yarın görüşülecek

AB Komisyonunun teklifinin AB Konseyi tarafından kabul edilmesi gerekiyor. AB Konseyini oluşturan üye ülkelerin çoğu daha önce bu teklife sıcak baktıklarını belirtmişti.

Teklifin yarın AB Adalet ve İçişleri Konseyinde üye ülkelerin içişleri bakanlarınca değerlendirilmesi bekleniyor.

Paylaşın

NYT’den Dikkat Çeken Analiz: Erdoğan Yanlış Hesaplama Yaptı

Rusya’nın geçen hafta başlattığı Ukrayna’ya askeri müdahale uluslararası medyada gündemin birinci maddesi olmaya devam ederken, ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, bu savaşın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya lideri Vladimir Putin arasındaki gerilimi ve sürtüşmeyi de artırdığını yazdı.

Carlotta Gall imzalı haberde, “Birçok silahlı anlaşmazlıkta Türk ve Rus liderler kendilerini karşı karşıya buldu fakat Ukrayna’da iş daha öncekilerden daha da büyük” yorumu yapılırken geçen hafta Rusya’nın saldırmasından önce Türk ordusunun Kiev’deki vatandaş ve diplomatlarını ülkeden çıkarmak için bir son dakika hamlesi yaptığı belirtildi. İki kargo uçağının Ukrayna hava sahasına girdikten sonra Boryspil Uluslararası Havaalanı’nı üzerinde döndüğüne dikkat çekilirken, “Fakat uçaklar kaldı. Uçaklarla birlikte askerler, Türk diplomatlar ve kurtarılmayı bekleyen vatandaşlar da. Bundan kısa bir süre sonra Rusya ilk salvosunu yaptı ve herhangi bir uçuşun imkansız olduğunu gözler önüne serdi” denildi.

Rusya’nın saldırılarının başlamasından sonra çekilen fotoğraflarda Türk kargo gemilerinin havalimanında kaldığı görülürken gazete muhabiri, “Havalimanındaki uçaklar, Erdoğan’ın Ukrayna’daki durumu yanlış okuduğunun bir kanıtı. Erdoğan’a vatandaşları ülkeden zamanında çıkarmadığı, Putin’i yanlış değerlendirdiği ve ABD’nin işgal ile ilgili uyarılarını ciddiye almadığı için eleştiriler var” yorumunu yaptı.

“Erdoğan yanlış hesaplama yaptı”

Gazete, “Erdoğan ve Putin’in yakın ve kavgacı bir bağı var ve Erdoğan’ın Moskova ile bağı kuvvetli, bunun sebebi kısmen Batı’ya karşı bir koz olması açısından fakat Türkiye birçok açıdan Rusya tarafından sıkıştırılıyor. Erdoğan, Ukrayna’daki krizi anlatırken bile tarafsız bir tonda konuşuyordu” yorumunu yaparken Erdoğan’ın Putin’e olan yaklaşımını da sarstığına dikkat çekti.

Erdoğan-Putin arasındaki bu anlaşmazlık sonrasında Ankara’nın Ukrayna’da yaşananlara “savaş” demesine dikkat çeken New York Times, Montrö’nün de uygulanmasının bunun arkasından geldiğini belirtti. Haberde, “Türkiye’nin Rusya’nın saldırılarından saatler önce karar verme süreci bilinmezken bu açıkça Erdoğan’ın Rus askeri operasyonunun hızı ve şiddetini ve tahliyenin aciliyeti ile ilgili yanlış hesaplama yaptığını gösteriyor” yorumuna da yer verildi.

“Hulusi Akar görüştü ama…”

Türkiye gibi birçok ülkenin Ukrayna’daki vatandaşlarını tahliye etme sürecinin çok zorlu geçtiğini yazan New York Times, komşu ülkelerdeki sınırlarda on binlerce mültecinin olduğuna da dikkat çekti.

Gazete, “Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, mevkidaşı Sergei Şoygu ile tahliyeler için bir hava koridoru oluşturulması konusunu görüştüğünü söyledi. Yapılan resmi açıklamada Pazar günü Akar ile Şoygu görüştü. Fakat bu açıklamada bir hava koridoru hakkında herhangi bir ifade yer almadı” ifadesiyle makaleyi sonlandırdı.

Paylaşın

AB’nin Rusya Yaptırımları: Neyi Kapsıyor, Neyi Amaçlıyor?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali beşinci gününe girerken hükümetlerin ve kuruluşların açıkladığı yaptırımlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Avrupa Birliği (AB) bu kapsamda bir bilgilendirme metni yayınlayarak yaptırımların kapsamını ve amaçlarının ne olduğu konusunda bilgilendirme yaptı.

Şimdiye kadarki en sert kısıtlayıcı tedbir paketini olduğu belirtilen yaptırımların amacını AB;

  • Kremlin’in savaşı finanse etme kabiliyetini kırmak;
  • Rusya’nın işgalden sorumlu siyasi elitlerine açık ekonomik ve siyasi bedeller ödetmek ve;
  • Rusya’nın ekonomik temellerini zayıflatmak.

olarak sıraladı.

Yaptırımların hedefinde Rus siyasi elitler bulunurken, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dahil 654 kişi ve 52 kuruluş yaptırım listesinde.

Bu kişi ve kuruluşların üzerinde de seyahat yasağı, varlıkların dondurulması ve fon sağlama yasağı var. Ayrıca AB şu an yaptırım listesine alma kriterlerinin genişletilmesi için çalışıyor.

İlk hedef finans sektörü

AB, finans sektörü yaptırımlarıyla Rusya’nın sermaye piyasalarına erişimini kesmek istiyor. Böylelikle yaptırım uygulanan kuruluşlar için borçlanma maliyetlerinin arttırılmasını ve Rusya’nın sanayi tabanının kademeli olarak aşındırılmasını hedefliyor. AB’nin finans sektörü yaptırımları şunları içeriyor:

  • Rus bankaları ve hükümeti (Merkez Bankası dâhil) tarafından her türlü menkul kıymet ödünç verme ve satın alma işleminin yasaklanması;
  • Üç önemli Rus bankasının tüm varlıklarının dondurulması ve bunlara finansal yasak getirilmesi;
  • Yaptırım uygulanan devlet şirketlerinin listesinin genişletilmesi;
  • Paralarını AB’de saklamalarını önlemek amacıyla Rus elitlerinin AB bankalarındaki mevduatlarının yasaklanması

Bu yaptırımlarla birlikte Rus bankacılık sisteminin (varlıklar itibariyle), hükümetin ve önemli devlet şirketlerinin yüzde 70’i artık AB sermaye piyasalarında finansman işlemi yapamayacak.

Enerji sektörü yaptırımları petrol fiyatlarını yükseltecek

AB, 2014’ten beri uygulanan mevcut petrol ekipmanı yasağını belirli rafineri teknolojilerinin ihracatını kapsayacak şekilde genişletti. AB, bu yaptırımla Rusya’nın petrol rafinerilerini yenilemesinin zorlaştırılmasını ve daha maliyetli hale gelmesini amaçlıyor.

AB’ye rafine petrol ihracatı 2019’da Rusya’ya 24 Milyar Euro kazandırmıştı.

Ticari hava filosunun dörtte üçü yurtdışından 

AB’nin ulaştırma sektörü yaptırımları Rusya’ya tüm uçak, uçak parçaları, teçhizatı ve ilgili tüm onarım, bakım ve finansal hizmetlerin ihracatının, satışının, tedarikinin ve transferinin yasaklanmasını içeriyor.

Rusya’nın mevcut ticari hava filosunun dörtte üçü AB, ABD ve Kanada yapımı. AB, söz konusu yaptırımlarla, Rusya’nın filosunu uluslararası standartlarda tutamamasını amaçlıyor.

AB, Rusya’nın teknolojik olarak geriye düşmesini istiyor 

AB, Rusya’nın önemli teknolojilere erişimini engelleyerek zamanla teknolojik kabiliyetini yitirmesini için de bir dizi yaptırım kararı aldı. Rusya’nın ileri teknolojilere erişiminin sınırlandıran yasaklar listesi şöyle:

  • İnsansız hava araçları ve bunların yazılımları;
  • Şifreleme cihazı yazılımları;
  • Yarı iletkenler ve gelişmiş elektronik ürünler

Vize tedbirleri

Son olarak vize tedbirleri. Diplomatlar için vizesiz seyahatin ile hizmet pasaportu sahipleri ve iş insanları için vize kolaylığının askıya alınmasını gündemde. Belirlenen vize politikasına göre;

  • Rus diplomatik pasaport hamilleri artık AB’ye vizesiz seyahatten yararlanamayacak
  • Rus hükümet yetkilileri ve iş insanları artık vize başvurusunda bulunurken daha düşük vize ücreti gibi kolaylıklardan faydalanamayacak
  • Ancak bu durum şu anda Vize Kolaylaştırma Anlaşması kapsamında aynı faydalardan istifade etmeye devam edecek olan Rus vatandaşlarını etkilemeyecek.

Donetsk ve Luhansk da listede

AB, 23 Şubat’ta da hâlihazırda hükümetin kontrolü dışındaki iki alan olan Donetsk ve Luhansk oblastları ve AB arasındaki ticareti hedef almıştı. Bu anlamda, AB şu yasak ve kısıtlamalar getirmişti:

  • Bu bölgelerden mal ithalatı yasağı;
  • Belirli ekonomik sektörlerle ilgili ticaret ve yatırımlar üzerindeki kısıtlamalar;
  • Turizm hizmetleri sağlama yasağı;
  • Belirli mal ve teknolojiler için ihracat yasağı.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

NATO’dan Ukrayna Açıklaması: Çatışmanın Parçası Olmayacağız

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Rusya’nın saldırdığı Ukrayna’da çatışmanın parçası olmayacaklarını, asker göndermeyeceklerini ve Ukrayna hava sahasında NATO uçaklarını uçurmayacaklarını” söyledi.

ABD’ye ait F-15 savaş uçaklarının da konuşlandığı Polonya’daki Lask Hava Üssü’nü ziyaret eden Stoltenberg, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Ukrayna’nın NATO’dan istediği uçakların gönderilip gönderilmediği ve NATO üslerinin Ukrayna’ya açılıp açılmayacağı sorulan Stoltenberg, şu karşılığı verdi:

“NATO müttefikleri çeşitli askeri destekler veriyor. Bunlar arasında anti tank silahları, hava savunma sistemleri ve diğer askeri ekipmanların yanı sıra insani yardımlar ve mali destek bulunuyor. Ancak NATO çatışmanın parçası olmayacak. NATO, Ukrayna’ya asker göndermeyecek veya Ukrayna hava sahasında uçak uçurmayacak.”

Polonya Cumhurbaşkanı Duda ise ülkesinin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermediğini belirterek, “Çünkü böyle bir şey Ukrayna’daki çatışmaya askeri müdahale anlamına gelir. Biz bu çatışmaya katılmıyoruz. NATO, bu çatışmanın parçası değildir. Ukrayna’ya insani yardım yapıyoruz ancak Ukrayna hava sahasına savaş uçağı göndermiyoruz” dedi.

Rusya: Operasyonlar sürecek

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, “Rusya’nın hedeflerine ulaşana kadar Ukrayna’daki operasyonunu sürdüreceğini” söyledi. Şoygu, “Moskova’nın ana hedefi kendini Batı’nın yarattığı tehditlerden korumaktır” dedi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmediğini öne sürdü.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da “Batılı ülkelerin, NATO üyesi olmayan eski SSCB ülkelerinde askeri tesislerin oluşturulmasından vazgeçmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Rusya ve Ukrayna, taraflar arasındaki müzakerelerin ikinci turunu yarın (2 Mart) gerçekleştirecek. İlk görüşmenin ardından, bu ikinci görüşmenin Belarus-Polonya sınırında yapılacağı açıklanmıştı.

Paylaşın

Ukrayna’daki Savaş Hakkında Bilmemiz Gereken 10 Konu Başlığı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi altıncı gününe girerken, Ukrayna’da birçok şehrin Rus askeri güçleri tarafından vurulduğu bildiriliyor. Bölgeden henüz olumlu bir haber gelmezken, Belarus’ta dün taraflar arasında başlayan görüşmelerde şu ana kadar bir sonuç çıkmadı.

Bütün dünyaya siyasi ve ekonomik açıdan önemli yansımaları olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle ilgili önemli gelişmeler şu şekilde:

1. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’yı işgalle ilgili geri adım atmazken Moskova’nın giderek artan bir şekilde dünyadan tecridi sürüyor. Rusya’nın bombardımanı onlarca can kaybına yol açarken, ülke dışına göç dalgası sürüyor. BM, 500 binden fazla Ukrayna vatandaşının ülkeyi terk ettiğini duyurdu.

2. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Konseyi’nin, Rusya’yı daha fazla tecrit etmek için bu hafta yapılacak oylama öncesinde krizle ilgili düzenlediği toplantı başladı. ABD, Rusya’nın BM misyonunda çalışan 12 Rus diplomatın “istihbarat elemanı” olduğunu ve bu nedenle sınır dışı edileceklerini duyurdu.

3. ABD ve AB Avrupa Birliği, Rusya Merkez Bankası’nın rezerv ve varlıklarının yönetimi ile ilgili işlemleri yasaklama kararı aldı. ABD ve Avrupa, Rusya’nın 640 milyar doları bulan rezervlerini de hedefe aldı. Rusya rezervlerinin yaklaşık yarısı Batı ülkelerinde bulunuyordu. Rusya’nın söz konusu rezervlerine erişimi kesilmiş oldu.

4. ABD’li kişilerin Rusya Merkez Bankası, Rusya Ulusal Varlık Fonu ve Rusya Maliye Bakanlığı ile işlem yapması yasaklandı.

5. Batı ülkelerinin yaptırımlarından sonra Rus rublesi rekor seviyede değer kaybetti. Rusya Merkez Bankası, faiz oranını iki kat artırarak yüzde 20’ye çıkardı.

6. ABD ve Avrupa ülkeleri, Rus bankalarının uluslararası para transferi sağlayan SWIFT sisteminden çıkarılması yönünde çalışmalar başlattı.

7. ABD, ayrılıkçı yönetimlerin bulunduğu Donetsk ve Luhansk’la tüm ticari ve finansal ilişkileri yasakladı. Bu bölgelerden ithalat ya da ihracat yapılmasını engelledi. Rus bankaları Vnesheconombank (VEB) ve Promsvyazbank (PSB) ile 42 iştirakini yaptırım listesine aldı. Bu kuruluşların ABD’deki varlıkları donduruldu ve ABD’li bireyler ve işletmelerle herhangi bir işlem yapmaları yasaklandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın çevresindeki 5 kişi yaptırım listesine eklendi. Kuzey Akım 2 projesini yapan firma ile yetkilileri de yaptırım kapsamına alındı.

8. Avrupa Birliği, Ukrayna’ya 500 milyon Euro’luk askeri yardım bütçesi onayladı. Avrupa Birliği (AB), aralarında tanınmış oligarklar, gazeteciler, hükümet ve ordu yetkililerinin bulunduğu 26 Rus vatandaşına yaptırım uygulama kararı aldı. AB Komisyonu, Ukrayna ve Moldova’nın en kısa sürede Avrupa elektrik şebekesine bağlanacağını açıkladı..

9. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkesinin Avrupa Birliğine (AB) katılımı için başvuru dilekçesini imzaladı.

10. Rusya, Avrupa devletlerinin Rus uçaklarına hava sahasını kapatmasına cevap olarak, Almanya ve Fransa dahil 36 ülkenin uçaklarına hava sahasını kapattı.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Demokrasi İttifakı: Savaşa Karşı Barış, Hemen Şimdi Ve Her Yerde

HDP, EMEP, EHP, Halkevleri, HDP, SMF, TİP ve TÖP’ün oluşturduğu Demokrasi İttifakı, “Savaşa Karşı Barış, Hemen Şimdi ve Her Yerde” başlığıyla Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşa dair ortak açıklama yaptı.

Haber Merkezi / Donetsk, Lugansk ve Ukrayna’da sivillerin hayatını kaybettiği, halklar yerinden yurdundan edilerek kitlesel göçe maruz kaldığı belirtilen açıklamada, “Bütün savaş ve işgal güçleri bölgeden çekilmeli, halklara kendi kaderini tayin hakkı tanınmalıdır. Emperyalizm ve faşizm, verilen talimatlardan da görüldüğü üzere; nükleer silahları dahi devreye sokacak kadar gözü dönmüş ve çılgındır. Hiroşima, Nagazaki, Vietnam ve Halepçe bu vahşetin tarihsel vesikalarıdır. Bu vahşete seyirci kalmayacağız! Savaşa karşı, barış ve kardeşlik için şimdi seslerimizi yükseltme zamanı!” ifadelerine yer verildi.

“Dünya pandeminin yaralarını sarmaya çalışırken büyük ve yeni bir savaş tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Kapitalizm insanlığın ekmeğini, sağlığını düşünmüyor; enerji ve silah tekellerinin çıkarları için halkların boğazlaştığı yeni bir savaşa alan açıyor.” cümleleriyle başlayan açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı;

Donbas üzerinden tırmanan Ukrayna-Rusya gerilimiyle başlayan savaş ve işgalin arkasında esas olarak bu gerçeklik vardır. Rusya ve ABD öncülüğündeki NATO’nun halkların iradesini yok sayan yayılmacı politikalarının tarafı değiliz. Halklar, bu iki odaktan birine taraf olmak zorunda değildir. Haksız savaşları ve savaşa güç toplama çağrılarını reddediyoruz. Tarafımız barıştır, tarafımız bütün dünyada savaşa karşı ayağa kalkan halklarla aynıdır.

Türkiye’de “Barış hemen şimdi!” diyerek sokaklara çıkan emek ve demokrasi güçlerini selamlıyoruz. Savaş aygıtlarının küresel tahkimatına karşı küresel barışın hayat bulması için tüm halklarımızı alanları doldurmaya çağırıyoruz. Türkiye, 3. Dünya savaşının ateşini fitilleme ihtimali olan bir kamplaşmanın ve çatışmanın tarafı olmamalıdır. Dış politikasında uzunca bir dönemdir küresel ve bölgesel güçlerle işbirliği halinde agresif ve komşu halklarla sürekli çatışma pozisyonunda olan AKP iktidarını uyarıyoruz. Türkiye ne NATO’nun ne de Rusya’nın savaş blokuna dahil edilemez. Barış isteyen halklar da buna geçit vermeyecektir.

Savaş, eşitlik ve insanca bir yaşam için mücadele eden emekçinin düşmanıdır. Savaşların en büyük kaybedeni emekçiler, yoksullar, kadınlar ve gençlerdir. Ülkemizin bütün halkları, işçi ve emekçileri savaşa, militarizme ve şovenizme karşı birleşmelidir. Savaş aynı zamanda demokrasinin düşmanıdır. Diktatörlüğe, otokrasiye, oligarşiye giden en kestirme yol savaşlardır. Savaş kadınlar için daha çok göç, taciz ve tecavüzdür. Savaş doğanın yıkımıdır. Sadece insanların değil tüm canlıların yaşamlarına kast eder. Ülkemizde demokrasi için mücadele eden tüm kesimler savaşa karşı birleşmeli, halkların boğazlanmasından ve savaş baronlarının daha da güçlenmesinden başka hiçbir işe yaramayacak bu savaşı bertaraf etmek için büyük bir dayanışma göstermek demokrasi mücadelesinin zorunlu bir parçasıdır.

Donetsk, Lugansk ve Ukrayna’da siviller hayatını kaybediyor, halklar yerinden yurdundan edilerek kitlesel göçe maruz kalıyor. Bütün savaş ve işgal güçleri bölgeden çekilmeli, halklara kendi kaderini tayin hakkı tanınmalıdır. Emperyalizm ve faşizm, verilen talimatlardan da görüldüğü üzere; nükleer silahları dahi devreye sokacak kadar gözü dönmüş ve çılgındır. Hiroşima, Nagazaki, Vietnam ve Halepçe bu vahşetin tarihsel vesikalarıdır. Bu vahşete seyirci kalmayacağız! Savaşa karşı, barış ve kardeşlik için şimdi seslerimizi yükseltme zamanı!”

Paylaşın