Rusya, Batı’nın Yaptırımlarını Çin’le Aşabilir Mi?

Rusya, Ukrayna’yı işgalinden sonra bazı ülkeler tarafından getirilen ekonomik yaptırımların etkisini sınırlamaya yönelik ittifak arayışlarına girdi. Rusya Lideri Vladimir Putin, enerji ihracatlarını “hızla gelişen pazarlara” yönlendireceklerini söyledi.

Krizde tarafsız görünmeye özen gösteren Çin, Rusya’nın işgalini kınamadı ve Batı’nın yaptırımlarını eleştirdi. Çin’in açıkladığı gümrük verilerine göre, Rusya ile ikili ticaret bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 28 arttı.

Mart ayındaki artış ise yüzde 12’den fazla oldu. Rusya, Ukrayna’yı işgaline 24 Şubat’ta başlamıştı. 2021’de Çin’in Rusya’nın ihracatındaki toplam payı yaklaşık 147 milyar dolarla yüzde 18’e ulaştı.

Putin, Kış Olimpiyatları için Şubat’ta Pekin’i ziyaret etmişti. Bu ziyarette iki ülke liderleri toplam ticaret hacimlerini 2024’e kadar 250 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini açıkladı.

Bununla birlikte bir blok olarak Avrupa Birliği açık ara Rusya’nın en büyük ticaret ortağı. 2021’de Rusya ile AB arasındaki ticaretin hacmi Çin’in Moskova’yla ticaret hacminin neredeyse iki katı kadardı.

Ama şimdi bu durum değişiyor.

Ticari konularında uzman ekonomist Dr. Rebecca Harding, “Yaptırımlardan sonra AB ile Rusya arasındaki ticaret kaçınılmaz olarak azalacak. Mevcut kriz, Avrupa Birliği’ni tedarik kaynaklarını çeşitlendirme arayışına itti” diyor.

Çin daha fazla Rus enerjisi alabilir mi?

Çin, Rus petrolü, gazı ve kömürü için en büyük pazarlardan biri. Ukrayna’nın işgalinden sadece bir hafta önce iki ülke# değeri 20 milyar doları aşan yeni bir kömür anlaşması imzalamıştı.

Putin ayrıca Çin’le 117,5 milyar dolar değerinde bir petrol ve gaz anlaşması açıklamıştı. İki ülke yeni bir doğalgaz boru hattı inşa etmeyi planlıyor (Sibirya’nın Gücü-2).

Mevcut boru hattının inşaatına 2019’da başlanmış ve 30 yıllık için 400 milyar dolarlık bir anlaşma imzalanmıştı. Bununla birlikte Rusya’nın en büyük enerji pazarı hâlâ Avrupa Birliği.

Rusya, AB’nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 40’ını ve petrol ihtiyacının yüzde 26’sını karşılıyor. Dr. Harding, “Son beş yıldır, Rusya’nın Çin’e petrol ve doğalgaz ihracatı yılda yüzde 9 artıyor. Bu çok hızlı bir büyüme ama bu durumda bile Çin, Rus petrolü için AB’nin yarısı kadar büyük bir pazar” diyor.

Ukrayna’nın işgalinden sonra AB Rusya’ya enerji bağımlılığını azaltma kararı aldı. Avrupa Birliği Rusya’dan gaz ihracatını üçte iki oranında azaltacağını açıkladı.

Rus gazının ana ihracat noktalarından bir olan Almanya, Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattını askıya alacağını duyurmuştu. Rusya ile Çin arasında planlanan yeni doğalgaz boru hattının kapasitesi, Kuzey Akım-2’ninkinin beşte biri civarında olacak. Sibirya’dan gazın ne zaman pompalanmaya başlanacağı da henüz bilinmiyor.

Çin sera gazı emisyonları hedeflerine ulaşabilmek için kömüre bağımlılığını azaltmaya çalışıyor. Bu kapsamda Rusya’dan gaz ithalatını artırabileceği belirtiliyor.

Ancak 2022’nin ilk iki ayında Rusya’dan petrol ihracatı yüzde 9 azaldı. Devlete ait petrol rafinerilerinin bu konuda ihtiyatlı olduğu ve halihazırda Rusya’yla petrol sözleşmesi imzalamadığı belirtiliyor.

Çin Rusya’yı askeri açıdan destekleyebilir mi?

ABD medyasına göre, Ukrayna’yı işgali sürecinde Rusya Çin’den askeri teçhizat istedi. Fakat Rusya bu haberleri “dezenformasyon” diye niteledi.

Son yıllarda, silah ticareti ters yöndeydi. Çin uzun bir süre silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu için Rusya’ya bağımlıydı. ABD ve Avrupa Birliği 1989’daki Tiananmen katliamından sonra Çin’e silah ambargosu koymuştu.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) verilerine göre, Çin 2017-2021 yılları arasında silah ithalatının yüzde 80’ini Rusya’dan gerçekleştirdi. Rusya toplam silah ihracatının yüzde 21’ini Çin’e yapıyor. Çin, Rusya’nın en büyük ikinci küresel müşterisi.

Fakat Çin aşamalı olarak kendi askeri teçhizat üretim kapasitesini geliştiriyor.Çin halihazırda dünyada en fazla silah ihraç eden dördüncü ülke.

SIPRI’den Siemon Wezeman “Çin çok gelişmiş silahlar üretiyor. Rusya Çin’in ürettiği insansız hava araçlarına ilgi gösterebilir” diyor. Wezemen şimdiye kadar Rusya’nın insansız hava aracı satın aldığına dair bir kanıt bulamadıklarını söylüyor.

Çin Rusya’ya mali destek verebilir mi?

Bazı Rus bankanları uluslararası ödeme sistemi Swift’ten çıkarıldı. Bu nedenle Çin şirketleri Rusya’dan alımları durdurmaya başladı. Son yıllarda hem Rusya hem de Çin, alternatif ödeme yöntemlerini özendirmeye çalışıyor.

Rusya’nın STFM (System for Transfer of Financial Messages – Mali Mesajlar Transfer Sistemi) ve Çin’in de CIPS (Cross-Border Interbank Payment System – Sınır-Ötesi İnterbank Ödeme Sistemi) var. İki sistem de yerel paralar üzerinde işlem yapıyor.

Fakat Swift küresel ticaret ağındaki finansal işlemlerde hakim konumunu koruyor. Rusya’nın yaptırımlardan sonraki rezervleri altın ve Çin Yuan’ından oluşuyor.

Rus istatistiklerine dayandırılan haberlere göre Rusya ile Çin arasındaki ticaretin yaklaşık yüzde 17’si Yuan üzerinden yapılıyor. 2014’te bu oran yüzde 3,1 düzeyindeydi.

İki ülke arasındaki enerji ticareti ise hâlâ büyük ölçüde dolar üzerinden yapılıyor. Ancak bazı Çin şirketlerinin Mart’ta Rusya’dan Yuan’la petrol ve kömür satın aldığına işaret ediyor.

Çin, Rusya’dan gıda ithalatını artırabilir mi?

Rusya dünyanın en büyük tahıl üreticilerinden biri. Çin de Rusya’dan en fazla buğday ve arpa alan ülkeler arasında.

Çin, hastalık endişesiyle son dönemde Rusya’dan ithal edilen buğday ve arpaya sınırlama getirmişti. Ama bunların hepsi Rusya’nın Ukrayna işgalini başlattığı gün kaldırıldı.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Ukrayna Savaşı Küresel Ekonomiyi Tehdit Ediyor!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Rusya’nın Ukrayna işgalinin dünyada ekonomik beklentileri zayıflattığı konusunda uyardı.

Yüksek enflasyonu küresel ekonomi için “açık ve mevcut bir tehlike” olarak nitelendiren Georgieva, Rusya’nın işgalinin 143 ülkenin büyümesine rağmen ekonomik notlarının düşürülmesine etki ettiğini söyledi. IMF Başkanı, “Savaş, küresel enerji ve tahıl ticaretini kesintiye uğrattı. Afrika ve Orta Doğu’da gıda kıtlığı tehdidi oluşturuyor” dedi.

2020’deki pandemik durgunluğun ardından yaşanan güçlü toparlanma, işletmeler, fabrikalar ve limanları güçlü müşteri talebine ayak uyduramaz hale getirdi ve fiyatların yükselmesine neden oldu. Georgieva, dünya merkez bankalarını faiz oranlarını yükseltmeye zorlayan enflasyonun “küresel toparlanma için büyük bir gerileme” olduğunu söyledi.

“Euro Bölgesi’nde ekonomik büyüme durabilir”

Faiz artırma kararını şimdilik almayan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde da Euro Bölgesi ekonomisini Ukrayna savaşının “sert” şekilde etkilediğinin altını çizdi. Belirsizliklerin “gözle görülür bir şekilde” arttığını vurgulayan Lagarde, savaşın etkisinin nasıl evrileceğine, ek olası tedbirlere ve yaptırımların etkisine bağlı olduğunu belirtti.

Merkez Bankası Başkanı “Yüksek enerji fiyatlarının sürmesinin güven kaybıyla birleşmesinin, talebin azalmasına ve tüketimi frenlemeye yol açarak Euro Bölgesi’ndeki kalkınmanın durmasına neden olabilir” dedi.

Enflasyon, önümüzdeki aylarda yüksek kalmaya devam edeceğini de öngören ECB Başkanı, “Enflasyonun görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskler aynı zamanda yakın vade için yoğunlaşmış durumda” dedi.

(Kaynak: Euronews)

Paylaşın

Ukrayna’da Her Üç Çocuktan İkisi Evini Terk Etmek Zorunda Kaldı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasından bu yana ülkedeki tüm çocukların yaklaşık üçte ikisinin evini terk etmek zorunda kaldığını ve savaşın başından bu yana 142 çocuğun hayatını kaybettiği açıklandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Rusya’nın 6 hafta önce Ukrayna’yı işgale başlaması sonrası Ukraynalı çocukların yaklaşık üçte ikisinin evlerini terk ettiğini açıkladı.

BM, Ukrayna’daki savaşta 142 çocuk ve genç hayatını kaybettiğinin tespit edildiğini ancak gerçek sayının muhtemelen çok daha fazla olduğunu duyurdu.

UNICEF Acil Durum Programları Direktörü Manuel Fontaine, çok kısa süre içinde 7,5 milyon Ukraynalı çocuktan 4,8 milyonunun evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi.

Kısa süre önce Ukrayna’dan dönen Fontaine, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “31 yıldır insani yardım faaliyetleriyle ilgileniyorum. Bu kadar kısa sürede böylesine bir tabloyla hiç karşılaşmadım” dedi.

Fontaine, Ukrayna’da evlerinde kalan çocukların yaklaşık yarısının da gıda sorunuyla karşı karşıya kalabileceğini belirtti.

UNICEF yetkilisi, Mariupol ve Herson gibi kentlerde durumun muhtemelen daha kötü olduğunu, içme suyu sıkıntısı olduğunu, gıda ve ilaç tedariğinin aksadığını vurguladı.

Ukrayna’nın BM Büyükelçisi Sergiy Kyslytsya, Rusya’nın 121 binden fazla Ukraynalı çocuğu ülke dışına çıkardığını iddia etti ve Kremlin’in evlat edinme sürecini kolaylaştırma hazırlığında olduğuna dair haberler geldiğini söyledi.

UNICEF yetkilisi Fontaine ise Ukrayna’nın iddiasıyla ilgili kanıt olmadığını söyledi ancak iddiayı soruşturacaklarını açıkladı.

Birleşiş Milletler Güvenlik Konseyi ABD ve Arnavutluk’un talebi ile İngiltere başkanlığında savaşın çocuklar ve kadınlar üzerindeki etkilerini konuşmak üzere toplandı.

Her üç ülke diğer konsey üyeleri bu durumdan Rusya’yı sorumlu tutarken Rusya’nın BM Büyükelçisi Dimitri Polyanski iddiaları reddetti.

Paylaşın

Putin’den Askeri Operasyon Açıklaması: Amaçlarımıza Ulaşacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Voctochny Uzay Üssü’nde yaptığı konuşmada “Amaçlarımıza ulaşacağız. Buna hiç şüphe yok. Hedeflerimiz kesinlikle çok net ve asil. Asıl hedefimiz Donbas bölgesindeki halka yardım etmek” dedi.

Haber Merkezi / Vladimir Putin, Rus birliklerinin Moskova’nın Ukrayna’daki askeri harekatını, cesur ve etkin bir şekilde icra ettiğini ve en modern silahları kullandığını söyledi.

Tass’ın haberine göre Putin, Rusya’nın ülkeyi korumak için Ukrayna’daki askeri operasyondan “başka seçeneği olmadığını” belirtti ve Rus güçlerinin amaçlarına ulaşacağını vurguladı.

Putin Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko’nun da katıldığı törende Moskova’nın dünyadan izole olmak istemediğini vurguladı ve Rusya ile Belarus’un uzay projelerinde işbirliği yapacağını da ekledi.

Ukrayna’dan kaçanların sayısı 4,5 milyonu aştı

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 24 Şubat’ta başlayan Rusya saldırılarının ardından Ukrayna’daki mülteci krizine ilişkin verileri paylaştı.

Açıklamaya göre, 24 Şubat-9 Nisan döneminde yarıdan fazlası Polonya’ya olmak üzere 41 milyon nüfusa sahip ülkeden 4 milyon 503 bin 954 kişi komşu ülkelere geçti.

Komşu ülkelere geçişler şöyle oldu:

  • Polonya – 2 milyon 593 bin 902
  • Romanya – 686 bin 232 kişi
  • Macaristan – 419 bin 101 kişi
  • Moldova – 410 bin 882 kişi
  • Rusya – 404 bin 418 kişi
  • Slovakya – 314 bin 485 kişi
  • Belarus – 19 bin 96 kişi
  • Donetsk ve Luhansk bölgelerinden de 21-23 Şubat’ta 113 bin kişi Rusya’ya geçti.

7,1 milyon kişi yerinden edildi

Ukrayna’dan komşu ülkelere gidenlerden yüz binlercesinin buralardan da diğer Avrupa ülkelerine geçtiği biliniyor. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Ukrayna içinde 7,1 milyon sivilin yerinden edildiğini açıklamıştı.

En az 1793 sivil hayatını kaybetti

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin açıklamasında, Rusya-Ukrayna savaşında 24 Şubat-9 Nisan’da en az 1793 sivilin yaşamını yitirdiği, 2 bin 439 sivilin yaralandığı da bildirildi. Sivil ölü ve yaralı sayısının tespit edilenden çok daha yüksek olabileceği vurgulandı.

Sivil kayıpların çoğunun, ağır topçu ve çok namlulu roketatar sistemlerinden yapılan bombardımanlar ve hava saldırıları dahil olmak üzere, geniş etki alanına sahip patlayıcı silahların kullanılmasından kaynaklandığı ifade edildi.

NOT: BM, Ukrayna’da sivil kayıplara ilişkin sadece teyit edebildiği rakamları açıklıyor. Ukrayna makamlarına göre ise hayatını kaybeden sivillerin sayısı ise çok daha fazla.

Paylaşın

2022’de Küresel Ticaretin Büyümesini Yarıya Düşebilir

Çok taraflı ticaret sisteminin yasal ve kurumsal organı olan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Rusya‘nın Ukrayna’yı işgalinin 2022’de küresel ticaretin büyümesini yarıya düşürebileceği uyarısında bulundu.

DTÖ tarafından ileriye dönük yapılan çalışmada, savaşın küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasılayı (GSYİH) önemli ölçüde aşağı çekeceği tahmininde bulunuldu.

Rusya’nın işgalinin “çok büyük boyutta insani bir krize neden olduğu” hatırlatılan açıklamada, savaşın ayrıca “küresel ekonomiye darbe vurduğu” kaydedildi.

Merkezi Cenevre’deki kuruluşun açıklamasında, Rusya ve Ukrayna’nın dünya ekonomisindeki paylarının düşük olmasına rağmen bu iki ülkenin gıda ve enerji gibi hayati öneme sahip iki sektörün küresel anlamda önemli üreticileri olduğu hatırlatıldı.

Küresel ticaret yarıya düşebilir

DTÖ projeksiyonuna göre, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, küresel GSYİH büyümesini 0,7 ila 1,3 puan düşürebilir ve büyümeyi 2022 için yüzde 3,1 ila yüzde 3,7 arasında bir yere çekebilir.

Buna göre yapılan yeni hesaplar, bu yılki küresel ticaretin büyümesini, DTÖ’nün geçen ekim ayında tahmin ettiği yüzde 4,7’den yüzde 2,4 ila yüzde 3 arasında, neredeyse yarı yarıya düşürebileceğini öngörüyor.

Bazı bölgelerinin diğerlerine oranla daha fazla bu krizden etkilenebileceği uyarısında bulunan DTÖ, fakir ülkelerin dışında Rus ve Ukrayna mallarının önemli müşterisi Avrupa ülkelerinin bu krizden daha fazla etkilenme riski bulunduğunu bildirdi.

(Kaynak: Euronews)

Paylaşın

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’dan ‘Askeri Operasyona’ Devam Sinyali

Ukrayna’ya yönelik 24 Şubat’ta başlatılan operasyonla ilgili açıklamalarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, askeri operasyonun barış müzakerelerinin bir sonraki turuna kadar durdurma planının olmadığını ifade etti.

Ukrayna ile müzakereleri sürdürmemek için ise bir neden görmediğini söyleyen Sergey Lavrov, Rus televizyonuna açıklamasında, “Nihai anlaşma sağlanmadığı sürece operasyonlara ara verilmeyecek” diye konuştu.

Toprak bütünlüğü kırmızı çizgimiz”

Ancak Ukrayna, iki ülkenin liderleri arasında bir görüşmenin gerçekleşmesini şu aşamada muhtemel görmüyor. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mahail Podolyak Ukrayna televizyonunda yaptığı açıklamada, “Bir iki hafta içinde görüşeceklerini söylemeye gelirsek; hayır bu böyle olmayacak” dedi.

Kiev’in Donbas bölgesindeki çatışmalara hazırlandığını açıklayan Podolyak, Ukrayna’nın olası bir liderler görüşmesi için ancak bundan sonra “daha güçlü bir müzakere pozisyonun sahip olacağını” ifade etti. “Evet, bu zor, her gün insanlarımızı ve altyapımızı kaybediyoruz. Ancak Rusya da emperyal ilüzyonlarından kurtulmalı” diye konuştu.

Ukrayna Müzakere Heyeti Başkanı David Arahamya da müzakerelerde ilerleme kaydedilemediğini ifade etti. Kiev için “toprak bütünlüğünün” kırmızı çizgi olduğunu belirten Arahamya, Rusya’nın 2014 yılında ilhak ettiği Kırım ve Rusya’nın bağımsızlığını tanıdığı Donetsk ve Luhansk bölgelerine atıfta bulunarak “Hiçbir bölgemizden feragat etmeyeceğiz ve hiçbir şeyi tanımayacağız” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmelerin son turu tararların temsilcilerinin katılımı ile 29 Mart’ta İstanbul’da yapılmıştı. İstanbul’da Rus heyetiyle görüşen Ukrayna heyeti, tarafsızlık statüsünü kabul etme karşılığında güvenlik garantisi talep etmişti. Olası garantörler arasında Türkiye’nin adı da geçmişti.

Toplantı sonrası açıklama yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bundan sonraki süreçte dışişleri bakanlarının bir araya gelmesinin öngörüldüğünü ve dışişleri bakanlarının ardından da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy’in buluşmasının gündemde olduğunu belirtmişti. Ancak müzakerelere ne şekilde devam edileceği henüz netlik kazanmadı.

Paylaşın

Ukrayna Ekonomisi Yüzde 45, Rusya Ekonomisi Yüzde 11 Küçülecek

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaşın sonuçları küresel çapta yaşanan fiyat artışları, enflasyon ve emtia sıkıntısıyla hissedilirken Dünya Bankası savaşın Rus ve Ukrayna ekonomilerinde yol açacağı sonuçlara dair tahminlerini açıkladı.

Buna göre Ukrayna’nın ekonomisinin neredeyse yarıyarıya küçülmesi bekleniyor. Ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının geçen yıla oranla yüzde 45 oranında düşmesi bekleniyor. Dünya Bankası’nın Pazar günü açıkladığı söz konusu öngörülerinin savaşın süresi ve yoğunluğuna göre değişeceğinin altı çizilirken, tahminlerin savaştaki değişime ve süreye bağlı olacağının da altı çizildi.

Savaşın başlamasından önce Ocak ayı sonunda Ukrayna’nın büyüme tahminini Dünya Bankası yaklaşık yüzde 3 olarak açıklamıştı. Dünya Bankası, Ukrayna ekonomisinin pek çok alanının olumsuz etkilendiği savaşın sonuçlarının da korkunç olmasının beklendiğini ve göç ve kaçışla birlikte yoksulluğun da ürkütücü boyutlara ulaşmasından endişe duyulduğunu bildirdi.

Yoksulların oranı yüzde 1,8’den yüzde 19,8’e tırmanacak

Ukrayna ile aynı kategoride yer alan ülkelerde istatistiki olarak günlük yoksulluk sınırının 5,50 ABD doları olduğu, savaşla birlikte Ukrayna halkı içinde bu kategoride yaşayanların oranının yüzde 1,8’den yüzde 19,8’e tırmanmasının beklendiği de belirtildi.

Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya Bölümü Başkan Vekili Anna Bjerde, “Savaşın yol açtığı insanı krizin boyutu çok sarsıcı. Ukrayna’nın ekonomisinde istikrar sağlayabilmesi ve vatandaşlarına yardım edebilmesi için derhal büyük maddi desteğe ihtiyacı var” diye konuştu.

Ukrayna’ya yönelik tahminler savaşın gidişatına bağlı

Ukrayna’ya yönelik yapılan ekonomik tahminler savaşın gidişatı kestirilemediğinden barış ortamında yapılanlara göre çok daha belirsiz. Ancak gidişata dair ipuçları vermesi bakımından büyük önem arzediyor.

Dünya Bankası dün yaptığı açıklamada, savaşın Ukrayna’daki üretimde de büyük önem taşıyan altyapısına ağır zarar verdiğini belirtiyor ve buna demir yolları ile raylı sistemleri, köprüleri, yolları ve limanları sayıyor. Dolayısıyla Ukrayna’ya yönelik öngörüde bulunmanın çok güç olduğu tekrarlanıyor.

Kuruluş, ticaretin de durma noktasına geldiğini, Karadeniz’deki limanlardan yapılan ihracatın büyük kısmının da yapılamadığını haber veriyor. Rusya’nın saldırılarıyla Ukrayna’da tarımın da yapılamaz hale geldiği, bunun sonuçlarının da bu yılı aşıp önümüzdeki döneme yönelik olumsuz etkileri olacağı da belirtiliyor.

Rusya ekonomisi yüzde 11,2 oranında küçülecek

Dünya Bankası, Ukrayna’ya saldıran Rusya’nın ekonomisinin de ABD ve Avrupa’dan uygulanan yaptırımlar sonucunda yüzde 11,2 oranında küçülmesinin beklendiğini duyurdu. Ülke içindeki talebin de yaptırımlarla ortaya çıkacak işsizlik ve alım gücünün düşmesi nedeniyle azalacağı, yoksulluğun ve enflasyonun artacağı, tedarik zincirinin de kesintiye uğrayacağı tahmin ediliyor. Rusya’nın büyümesine dair savaş öncesinde Ocak ayında yapılan tahminler de pek iyimser değildi.

Bu arada Dünya Bankası, savaşın başlamasıyla sadece Rusya’nın değil onunla bağlantılı ülkelerin ekonomilerinin de küçüleceğini haber veriyor. Belarus, Moldova, Kırgızistan ve Tacikistan ekonomilerinin de örneğin savaş nedeniyle olumsuz etkileneceği, Rusya’da yaşayan bu ülke vatandaşlarının mesela memleketlerine daha az para göndereceği belirtiliyor. Kırgızistan ve Tacikistan gibi ülkelerde, yurt dışında yaşayan vatandaşların ülkelerine gönderdiği paranın o ülkelerin gayri safi yurt içi hasılasına etkisinin yüzde 30’unu oluşturduğu haber veriliyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ticaretteki akışı da büyük oranda kesintiye uğrattığı belirtiliyor. Özellikle Rusya ve Ukrayna’dan buğday alan ülkelerin durumuna dikkat çekiliyor. Kuzey Afrika ve kimi Orta Doğu ülkeleri buğday konusunda bu iki ülkeye büyük ölçüde bağımlı. Pek çok uzman, fakir ülkelerde enflasyonun ve zamların büyük siyasi istikrarsızlıklara da yol açmasından endişe edip uyarıyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Ukrayna’dan Kaçanların Sayısı 4,5 Milyonu Aştı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 24 Şubat’ta başlayan Rusya saldırılarının ardından Ukrayna’daki mülteci krizine ilişkin verileri paylaştı.

Açıklamaya göre, 24 Şubat-9 Nisan döneminde yarıdan fazlası Polonya’ya olmak üzere 41 milyon nüfusa sahip ülkeden 4 milyon 503 bin 954 kişi komşu ülkelere geçti.

Komşu ülkelere geçişler şöyle oldu:

  • Polonya – 2 milyon 593 bin 902
  • Romanya – 686 bin 232 kişi
  • Macaristan – 419 bin 101 kişi
  • Moldova – 410 bin 882 kişi
  • Rusya – 404 bin 418 kişi
  • Slovakya – 314 bin 485 kişi
  • Belarus – 19 bin 96 kişi
  • Donetsk ve Luhansk bölgelerinden de 21-23 Şubat’ta 113 bin kişi Rusya’ya geçti.

7,1 milyon kişi yerinden edildi

Ukrayna’dan komşu ülkelere gidenlerden yüz binlercesinin buralardan da diğer Avrupa ülkelerine geçtiği biliniyor. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Ukrayna içinde 7,1 milyon sivilin yerinden edildiğini açıklamıştı.

En az 1793 sivil hayatını kaybetti

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin açıklamasında, Rusya-Ukrayna savaşında 24 Şubat-9 Nisan’da en az 1793 sivilin yaşamını yitirdiği, 2 bin 439 sivilin yaralandığı da bildirildi. Sivil ölü ve yaralı sayısının tespit edilenden çok daha yüksek olabileceği vurgulandı.

Sivil kayıpların çoğunun, ağır topçu ve çok namlulu roketatar sistemlerinden yapılan bombardımanlar ve hava saldırıları dahil olmak üzere, geniş etki alanına sahip patlayıcı silahların kullanılmasından kaynaklandığı ifade edildi.

NOT: BM, Ukrayna’da sivil kayıplara ilişkin sadece teyit edebildiği rakamları açıklıyor. Ukrayna makamlarına göre ise hayatını kaybeden sivillerin sayısı ise çok daha fazla.

Paylaşın

Ukrayna İçin 10 Milyar Euro Toplandı

24 Şubat’tan bu yana Rusya’nın işgali altında olan Ukrayna’ya destek için düzenlenen “Stand Up for Ukraine” (Ukrayna için Ayağa Kalk) adlı bağış kampanyasında 10 milyar 100 milyon euro toplandığı bildirildi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen bağış konferansında yaptığı açıklamada kampanya kapsamında 9 milyar 100 milyon euroya ulaşıldığını, buna AB Komisyonu ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından 1 milyar euro katkı sağlanacağını aktardı. Komisyon’dan yapılan açıklamada, söz konusu bağışın Ukrayna içi ve dışındaki savaş nedeniyle yerinden olan insanlar için kullanılacağı belirtildi.

Kampanyanın sonuçlarını “muhteşem” olarak nitelendiren Von der Leyen, “Dünya genelinde ülkelerin, şirketlerin ve insanların dayanışması bu karanlık saatlerde biraz olsun ışık veriyor” dedi.

Zelenskiy’den Rus petrolüne ambargo talebi

Varşova’da düzenlenen konferansta, video bağlantısı ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de bir konuşma yaptı. “Ukrayna’nın cesareti şimdiden demokratik dünyanın tümünü birleştirdi” diyen Zelenskiy, Batı’ya Rus bankalarına daha fazla yaptırım uygulama çağrısında bulundu. Zelenskiy ayrıca, Rusya petrolüne ambargo uygulanmasını da istedi.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Rusya’nın başlattığı işgal sonrası 4 milyon 400 bin kişi Ukrayna’yı terk etti; 7 milyon 100 bin kişi ise savaştan kaçmak için ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldı. “Stand Up for Ukraine” adlı bağış kampanyası AB ve Kanada öncülüğünde Global Citizen kuruluşu tarafından organize edildi. Aralarında Elton John, Alanis Morisette, Billi Eilish, Annie Lennox, Chris Rock gibi çok sayıda dünyaca ünlü isim söz konusu inisiyatife destek verdi.

Paylaşın

Volodimir Zelenskiy: Ukrayna Müzakerelere Hala Hazır

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Buça ve Kiev yakınlarındaki diğer kentlerde ortaya çıkan vahşete rağmen, Ukrayna’nın Moskova ile müzakerelere “hâlâ hazır” olduğunu belirtti.

Cumartesi günü Kiev’i ziyaret eden Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Zelenskiy, “Ukrayna her zaman için müzakerelere hazır olduğunu söylüyor ve bir şekilde bu savaşa son verilmesinin yollarını arıyor” dedi.

Rusya’nın yeni bir taarruzda bulanabileceğine işaret eden Zelenskiy, “Ne yazık ki buna paralel olarak bazılarının belirleyici olarak nitelendirdiği, ülkemizin doğusunda önemli bir çarpışma için hazırlıkların sürdüğünü görüyoruz” şeklinde konuştu. Zelenskiy, “Çarpışmaya ve buna paralel olarak bu savaşı diplomasi yoluyla sona erdirmeye hazırız” ifadesini de sözlerine ekledi.

“Doğuda ve güneyde, ülkemizin başka bir bölgesini daha işgal etmeye hazırlanan silahların, teçhizatın ve birliklerin yoğunlaştığınız görüyoruz” diyen Zelenskiy, Rusya’nın yeni bir saldırısının “birçok etkene” bağlı olduğunu ifade etti. Zelenskiy, Ukrayna’nın gücünün, ortaklarının Ukrayna’ya sağlayacağı silahların ve Rusya lideri Vladimir Putin’in ilerleme konusundaki isteğinin bu etkenler arasında olduğunu söyledi.

Türkiye arabuluculuk için çaba gösteriyor

Ukrayna ve Rusya arasında ateşkes ve barış sağlanması yönünde arabuluculuk girişimlerinde bulunan Türkiye’ye göre ise her iki taraf da müzakereleri sürdürmek istiyor. AFP’nin haberine göre, üst düzey bir hükümet yetkilisi, “Rusya da Ukrayna da Türkiye’de müzakereleri sürdürme konusunda istekliler. Ancak ortak bir metin üzerinde uzlaşmadan çok uzaklar” dedi. Hükümet yetkilisi, gelecek müzakere için henüz bir tarih belirlenmediğini de sözlerine ekledi.

Verilen bilgilere göre, Donbas bölgesi ile 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’ın statüsü; üzerinde uzlaşmaya varılamayan noktalar arasında bulunuyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Perşembe günü Brüksel’de yaptığı açıklamada Buça’dan gelen görüntülerin, oluşan “göreceli pozitif atmosferi” gölgelemesine rağmen Nisan ayı ortasında kadar dışişleri bakanları düzeyinde müzakerelere devam edilebileceğini söylemişti.

Ukrayna ve Rusya heyetleri arasındaki yüz yüze son görüşme 29 Mart’ta Türkiye’nin arabuluculuğu ile İstanbul’da gerçekleşmiş, Ukrayna heyeti bu görüşmede tarafsızlık statüsünü kabul etmenin karşılığında güvenlik garantisi talep etmişti. Garantör ülkeler arasında ise Türkiye’nin de adı geçmişti.

Paylaşın