Rusya’da Askeri Eğitim Alanında Silahlı Saldırı: 11 Ölü 15 Yaralı

Rusya’nın güneybatısında Ukrayna sınırındaki Belgorod bölgesinde yer alan askeri bir eğitim alanında düzenlenen silahlı saldırıda 11 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi ise yaralandı. 

Belgorod’daki yetkililer daha önce defalarca Ukrayna’yı elektrik hatları, akaryakıt ve mühimmat depoları dahil kentteki hedeflere saldırmakla suçlamıştı. Ukrayna saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.

Rusya’da askeri bir eğitim alanında silahlı saldırı düzenlendi. İki saldırgan, Ukrayna’da savaşmak isteyen bir gönüllü grubuna ateş açtı. RIA haber ajansı, olayda ilk belirlemelere göre 11 kişinin öldüğünü, 15’inin yaralandığını bildirdi.

RIA, Rusya Savunma Bakanlığı’na dayandırdığı haberinde, ülkenin güneybatısında Ukrayna sınırındaki Belgorod bölgesinde düzenlenen saldırının ardından iki saldırganın vurularak öldürüldüğünü belirtti.

Haberde, saldırganların eski bir Sovyet cumhuriyetinin vatandaşı oldukları bilgisi yer aldı ancak daha fazla ayrıntı verilmedi.

RIA’nın atıf yaptığı Savunma Bakanlığı’nın bir açıklamasında, “Ukrayna’ya karşı özel askeri operasyona katılma arzusunu gönüllü olarak ifade eden kişilerle atış eğitimi sırasında, teröristler birimin personeline küçük silahlarla ateş açtı” denildi.

Açıklamada, “Olayda 11 kişi öldü. Farklı derecelerde yaralanan 15 kişi de bir tıbbi tesise kaldırıldı” ifadesi kullanıldı.

RIA, saldırının nerede olduğunu söylemedi. Belgorod’daki yetkililer daha önce defalarca Ukrayna’yı elektrik hatları, akaryakıt ve mühimmat depoları dahil kentteki hedeflere saldırmakla suçlamıştı. Ukrayna saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.

Rusya güvenlik güçleri önüne geleni askere alıyor

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna savaşı nedeniyle seferberlik ilan etmesinin ardından polis ve askeri inzibat, başkent Moskova başta olmak üzere büyük şehirlerde devriyeleri sıklaştırarak yetişkin erkekleri zorla askere alma merkezlerine götürmeye başladı.

Moskova ve St. Petersburg’da yoğunlaşan askere alma kampanyası kapsamında, alışveriş merkezleri ve metro istasyonlarından aralarında sokak müzisyenlerinin, evsizlerin ve emeklilerin olduğu çok sayıda erkek silah altına alınmak üzere araçlara bindirildi.

Şimdiye kadar Ukrayna savaşı için ağırlıklı olarak kırsal bölgelerde yaşayan Ruslar ile Kafkasya ve Orta Asya etnik kökenliler askere alınıyordu. Kentlerde yoğunlaşan zorla askere alma faaliyetleri, Putin’in partisi içinde bile tepki çekti.

Paylaşın

143 Ülke, Rusya’nın Ukrayna’nın Dört Bölgesini İşgalini Kınadı

Rusya’nın, Ukrayna’ya ait Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk bölgelerini ilhak etmesi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda (BMGK) kınandı. BMGK, bütün ülkeleri Rusya’nın Ukrayna’ya ait bölgelerin ilhakını tanımamaya çağıran ve Moskova’nın bu “girişiminden” geri adım atmasını talep eden kararı büyük çoğunlukla  kabul etti. 

Karar 5 aleyhte, 35 çekimser ve 143 lehte oyla alındı. Berlarus, Rusya, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Nikaragua, ve Suriye aleyhte karar verirken, çekimser oy kullananlar Çin ve Hindistanı’ın yanısıra çoğunlukla Afrika ülkeleri oldu. Türkiye karar lehinde oy kullandı.

BM Şartı

BM Şartı’nın “ilkelerini savunan” karar, ilhak edilen dört bölgenin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve siyasi bağımsızlığını ihlal eden saldırganlık nedeniyle Rusya tarafından geçici olarak işgal edilmiş olduğunu belirtiyor.

Genel Kurul, Rusya’nın ilhak girişiminin Güvenlik Konseyi’ndeki görüşmelerinde veto hakkını kullanması üzerine kararı otomatik olarak tartışmaya aldı.

Derhal geri adım 

Genel Kurul’da kabul edilen karar, tüm Devletlere, BM’ye ve uluslararası kuruluşlara Rusya’nın ilhak iddialarının hiçbirini tanımama çağrısında bulunuyor ve ilhak beyanının derhal geri alınmasını talep ediyor.

Karar, Genel Sekreter ve Üye Devletlerin diyalog, müzakere ve arabuluculuk yoluyla barış arayışı doğrultusunda mevcut durumu hafifletmeye yönelik olarak süre giden çabalarından duyduğu memnuniyeti ve ‘güçlü desteğini’ ifade ediyor”.

Ukrayna kararıyla ilgili tartışma Pazartesi günü, Genel Kurul Başkanı Csaba Kőrösi’nin dünyanın en yüksek temsil kabiliyetine sahip tartışma organına BM Sözleşmesinin, Genel Sekreterin ve bizzat Meclisin kendisinin açıkça Rusya’nın işgali ve Ukrayna topraklarını zorla ilhak girişiminin “yasadışılığı” konusunda hiçbir kuşkusu bulunmadığını söylemesiyle başladı.

Sivil alanlar bombalandı

Rusya, Cumartesi günü Rusya’nın Kırım’ı Rusya’ya bağlayan Kerç köprüsünün bombalanmasına misilleme olarak Ukrayna’nın birçok kentinde sivillerin yaşadığı bölgeleri hedef alan düzinelerce füze attı ve onlarca insanın ölmesi ya da yaralanmasına neden oldu. BM Genel Sekreteri António Guterres, saldırının Rusya’nın 24 Şubat’ta başlayan komşusuna yönelik işgalde “kabul edilemez bir başka tırmanma” olduğunu söyledi.

Pazartesi günü tartışmanın başlangıcında konuşan Kőrösi, “Yıkılmış kentlerin ve parçalanmış bedenlerin görüntülerini izlemek sıradan bir günlük olay haline geldiğinde, insanlığımızı kaybediyoruz…” dedi.  “Uluslararası hukukun buna bir çare bulmsı gerekiyor.”

Gizli oylama reddedildi

Tartışma, Rusya’nın önerisiyle, görüşülmekte olan Ukrayna karar taslağının açık ve kayıtlı değil, gizli oyla yapılmasına ilişkin bir usul müzakeresiyle başladı.

“Böylesine önemli bir barış ve güvenlik meselesinin gizli olarak oylanmasının ‘tehlikeli bir emsal’ oluşturacağı” yolundaki Arnavutluk önergesi 13 aleyhte, 39 çekimser ve 107 lehte oyla kabul edildi ve oylama açık yapıldı.

Ukrayna’dan “minnettarız” açıklaması

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, oylamanın ardından sosyal medya platformu Twitter’dan yaptığı açıklamada, kararı destekleyen 143 ülkeye minnettarlıklarını bildirdi.

Kuleba, “Talep açık: Rusya’nın ilhak girişimine ilişkin kararları geri alınmalı; Rusya, güçlerini Ukrayna’nın bütün topraklarından çekmeli.” dedi.

ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, kararın ardından yaptığı açıklamada, BM için “tarihi öneme sahip bir gün” olduğunu söyledi.

Greenfield, “143 üye ülke, Rusya’nın ilhak girişimlerini reddeden ve BM Şartı’nın temel ilkelerini yeniden onaylayan bir karar için oy kullandı. Bu, dünyanın gözünde Ukrayna’nın sınırlarının aynı kaldığı anlamına geliyor.” dedi.

Paylaşın

Ukrayna’da Birçok Kente Füzeli Saldırı; Putin: Misilleme Yaptık

Ukrayna’nın enerji, askeri ve iletişim altyapısına yönelik denizden, havadan ve karadan uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlarla saldırılar gerçekleştirdiklerini söyleyen Rusya Lideri Putin, saldırıların Kırım ile Rusya’yı bağlayan Kerç Köprüsü’nün bombalanmasına misilleme olarak yapıldığını ifade etti.

Haber Merkezi / Ukrayna’nın “terörist saldırılarının” devam etmesi halinde Moskova’nın buna yanıtının “sert ve tehditlerin düzeyiyle orantılı” olacağı uyarısında bulunan Putin, “Topraklarımıza terörist saldırı düzenleme girişimleri devam ederse, Rusya’nın tepkileri sert ve boyutları ortaya çıkan tehditler düzeyinde olacak. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile Kırım’ı birbirine bağlayan Kerç Köprüsü’nde 8 Ekim’de yaşanan saldırının ardından toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Putin, Kerç Köprüsü’ndeki patlamayı “Rusya’nın sivil ve kritik altyapısına yönelik bir saldırı” olarak nitelendirdi.

Ukrayna’yı Rusya’ya yönelik “terör eylemleri yapmakla” suçlayan Vladimir Putin, “Saldırıyı Ukrayna istihbaratının organize ettiği açıktır. Kiev rejimi uzun süredir terör yöntemlerini kullanıyor” dedi.

Ukrayna’nın Rusya’daki Kursk Nükleer Güç Santrali’ne üç saldırı gerçekleştirdiğini de iddia eden Putin, nükleer santralde meydana gelen hasarların ciddi bir sorun yaşanmadan onarıldığını söyledi:

“Rusya’nın, Baltık Denizi altından geçen uluslararası gaz taşıma sistemlerinin patlama nedenlerini araştırması önerisine neden izin verilmediği iyi biliniyor. Ama hepimiz kimin bu suçtan nihai faydayı sağladığını biliyoruz.”

“Yanıtsız bırakmak artık mümkün değildi”

Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bugün gerçekleştirilen füze saldırılarıyla ilgili de konuştu.

Ukrayna’nın söz konusu saldırılarını “yanıtsız bırakmanın artık mümkün olmadığını” belirten Vladimir Putin, bu sabah (10 Ekim) Ukrayna’nın enerji, askeri ve iletişim altyapısına yönelik uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlarla saldırı düzenlediklerini söyledi:

“Savunma Bakanlığının önerisi ve Genelkurmay Başkanlığının planı doğrultusunda, bu sabah Ukrayna’nın enerji, askeri ve iletişim altyapısına yönelik uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlarla saldırı gerçekleştirildi.”

Putin, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik benzer saldırıları devam ettirebileceği uyarısında da bulundu: “Eğer topraklarımıza yönelik terör eylemleri devam ederse, Rusya’nın yanıtı, Rusya’ya yönelik tehditlerle orantılı ve sert olacak. Bundan kimse şüphe duymasın.”

Alman Konsolosluğu da vuruldu

Rusya’nın Kiev’de düzenlediği saldırılarda bir füze, Alman Konsolosluğu’nun da bulunduğu binaya isabet etti.

Reuters haber ajansına göre Almanya Dışişleri Bakanlığı binanın vurulduğunu doğruladı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olup olmadığı henüz bilinmiyor.

Alman Bild gazetesine konuşan bir bakanlık yetkilisi, binada vize merkezinin olduğu bölümün vurulduğunu ancak burada aylardır hizmet verilmediğini söyledi. Bild’e göre Rus füze saldırıları sırasında bölümde çalışan kimse yoktu.

Batılı liderlerden tepki

Rusya’nın bugün başlayan yoğun bombardımanından sonra Batılı liderler tepki mesajları yayımladı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, saldırıyla ilgili derinden sarsıldığını söyledi.

İngiltere, saldırıyı “kabul edilemez” olarak nitelendirdi, Almanya ve Fransa liderleri Zelenskiy ile telefonda görüştü.

Moldova ise Rusya Büyükelçisini geri çektiğini ve Moskova’nın bazı seyir füzelerinin Moldova hava sahası üzerinde uçtuğunu açıkladı.

Zelenskiy: Bizi yeryüzünden silmeye çalışıyorlar

Ukrayna Devlet Başkanı Voladimir Zelenskiy, konuyla ilgili Telegram’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bizi yok etmeye ve yeryüzünden silmeye çalışıyorlar. Zaporijya’da evlerinde uyuyan insanlarımızı vuruyorlar. Dnipro ve Kiev’de işe giden insanları öldürüyorlar. Hava alarmları Ukrayna genelinde susmuyor. Füzeler vurmaya devam ediyor. Maalesef ölü ve yaralılar var. Lütfen barınaklardan ayrılmayın. Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın. Dayanalım ve güçlü olalım.”

Zelenskiy, “Panik ve kaos istiyorlar, enerji sistemimizi yok etmek istiyorlar. Çaresizler” ifadelerini kullandı ve ikincil hedefin de insanlar olduğunu belirtti.

Ukrayna lideri, zamanlamanın ve hedeflerin Ukrayna’ya “mümkün olduğunca fazla hasar vermek için özel olarak” seçildiğini söyledi.

“Erdoğan ile Putin, Rusya ile Batı arasında müzakerelerin yapılması ihtimalini Astana’da görüşebilir”

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna’daki çok sayıda bölgeye düzenlenen füze saldırılarının “özel askeri operasyon” kapsamında yapıldığını bildirdi.

Peskov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya ile Batı arasında müzakerelerin yapılması ihtimalini Astana’da görüşebileceğini söyledi.

Peskov, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna’da devam eden savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rusya ile Batı arasında görüşmelerin Türkiye’de yapılıp yapılmayacağına dair net bir bilginin olmadığını belirten Peskov, “Bu tür müzakerelerin yapılması ihtimalini konuşmak için, bu görüşmenin amacını ve sonucunun ne olabileceğini anlamak, sonra da karar almak lazım.” dedi.

“Putin ve Erdoğan, Türkiye’nin Rusya ve Batı arasında Ukrayna konusunda müzakerelerin yapılması ile ilgili teklifini Astana’da görüşecek mi” sorusunu yanıtlayan Peskov, “Büyük olasılıkla.” ifadesini kullandı.

Ukrayna’da bu sabah düzenlenen füze saldırılarına ilişkin de Peskov, “Tüm bunlar özel askeri operasyon kapsamında oluyor. Elbette operasyonun önemli kısımları başkomutana bildirilmeden yürütülmüyor.” dedi.

Paylaşın

Ukrayna’nın Başkenti Kiev’de Patlamalar: 8 Ölü, 24 Yaralı

Rusya ile Kırım’ı birbirine bağlayan Kerç Köprüsü’nde meydana gelen patlamanın ardından, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de patlamalar meydana geldi. Patlamalarda, en az  sekiz kişinin öldüğü, 24 kişinin ise yaralandığı açıklandı.

Ukrayna İçişleri Bakanlığı, başkent Kiev’de bugün (10 Ekim) erken saatlerde yaşanan patlamalarda, ilk belirlemelere göre sekiz kişinin yaşamını yitirdiğini, 24 kişinin yaralandığını duyurdu.

The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Rusya’nın Nisan 2022’de çekildiği Kiev, bugün en az dört füze saldırısının hedefi oldu.

Söz konusu saldırılar, Rusya ile 2014’te uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ilhak ettiği Kırım’ı birbirine bağlayan Kerç Köprüsü’nde meydana gelen patlamanın ardından gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, patlamadan “Ukrayna istihbaratını” sorumlu tutmuştu.

Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre, kent merkezinde patlamalar meydana geldiğini duyurarak “Başkent, Rus teröristlerin saldırısı altında” dedi. Kliçko, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Rusya güçlerinin Kiev’in merkezini füzelerle hedef aldığını söyledi:

“Başkent Rus teröristlerin saldırısı altında. Füzeler şehir merkezinde Şevçenkivsk ile Solomyan semtindeki yerlere isabet etti.

“Hava alarmı var ve dolayısıyla tehdit devam ediyor. Başkentin tüm sakinlerine hitap ediyorum; alarm sırasında sığınaklarda kalın. Acil bir ihtiyaç yoksa bugün şehre inmemek daha iyi.”

Olay yerlerinde arama ve kurtarma çalışmalarının sürdüğünü aktaran Kliçko, “Kiev’in merkezi caddeleri kolluk kuvvetleri tarafından trafiğe kapatıldı, kurtarma hizmetleri çalışıyor” bilgisini verdi.

Ukrayna basını, patlamaların Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi’ne 1-2 kilometrelik mesafede meydana geldiğini yazdı.

Zelenski: Bizi yeryüzünden silmeye çalışıyorlar

Bugün erken saatlerde Ukrayna’nın Dnipro, Lviv ve Zaporijya şehirlerinde de patlamalar yaşanırken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, saldırılara ilişkin Telegram hesabından açıklama yaptı.

The Guardian’ın haberine göre, Zelenski şöyle dedi:

“Bizi yok edip yeryüzünden silmeye çalışıyorlar. Zaporijya’da evlerinde uyuyan insanlarımızı yok ediyorlar. Dnipro ve Kiev’de işe giden insanları öldürüyorlar. Hava [saldırısı] alarmları tüm Ukrayna’da devam ediyor. Füzeler atılıyor. Maalesef ölü ve yaralılar var.

“Lütfen sığınakları terk etmeyin. Kendinize ve sevdiklerinize dikkat edin. Dayanın ve güçlü olun.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

ABD’nin Silah Stoğu Hızla Azalıyor

24 Şubat’ta başlayan işgalden bu yana Ukrayna’ya en fazla askeri desteği sağlayan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) mühimmat depolarındaki erime hızı üretimi kapasitesini geride bıraktı. ABD’nin Ukrayna’ya verdiği bazı mühimmatların stoğunun kısa zaman içerisinde kritik seviyenin altına inebileceği bildirildi.

Euronews Türkçe’nin AFP’den aktardığı, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nden Mark Cancian’ın kaleme aldığı analizde, savaş planları ve tatbikatlar için hazır halde bulundurulması gereken bazı ekipmanların minimum seviyeye indiği ve işgal öncesi seviyelere getirilmesinin yıllar alabileceği vurgulandı.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili de büyük bir güçle savaşırken gerekli olan mühimmat miktarının beklenenden çok daha fazla olduğunun anlaşıldığını ve Washington yönetiminin bu konuda dersler çıkardığını vurguladı.

1990’larda Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ABD’nin savunma harcamalarını azaltması sonucu Amerikan savunma şirketleri de üretimlerini ciddi anlamda kısmıştı. Bir çok şirket de kapanmak zorunda kalmıştı.

Şimdi ise Amerikan hükümetinin savunma şirketlerini atıl durumdaki bir çok üretim hattını tekrar canlandırmaya ikna etmesi gerekiyor. 2020 yılında üretimine son verilen uçaksavar füzesi Stinger da bunlardan birisi.

ABD tarafından Ukrayna’ya sağlanan ekipmandan bazıları savaşın simgesi haline gelmişti. Javelin tanksavarları ve güdümlü füze fırlatıcısı HIMARS’lar bunlardan bazıları.

ABD’nin 80 kilometreden fazla menzili bulunan GPS güdümlü HIMARS roket stoğunun çok azaldığı belirtildi.

ABD’nin bu stoğun üçte birini Ukrayna’ya göndermesi halinde Kiev’in 8 ila 10 bin roket almış olacağını ve bunun onlara aylarca yetebileceğini belirten Cancian, “Faka stoğun tükenmesi halinde bir alternatifi bulunmuyor,” ifadelerin kullandı. Üretimin yıllık 5 bin adet olduğunu belirten Cancian ABD’nin bu sayıyı artırmaya çalışmasına rağmen bunun yıllar alacağını vurguladı.

ABD ayrıca Ukrayna’ya şu ana kadar 8 bin 500 Javelin gönderdi fakat onun da yıllık üretimi bin adet düzeyinde.

ABD Mayıs ayında 350 milyon dolar değerinde sipariş verdi fakat bunun stoklara girmesi yıllar alacak.

Pentagon verilerine göre ABD Ukrayna’ya ayrıca 800 binden fazla 155 milimetre NATO standardı havan mermisi gönderdi. Bu ABD tarafından tüm batılı ülkelere sağlanan miktarın dörtte üçüne denk geliyor.

Cancian’a göre havan topu mermisi sayısı da ABD’nin kendi kabiliyetlerini sekteye uğratmadan başka ülkelere verebileceği sınıra ulaşmış durumda. ABD şu anda bu top mermilerinden ayda 14 bin adet üretebiliyor. Pentagon bu kapasiteyi 3 yıl içerisinde 36 bine çıkarmayı hedefliyor. Artırılmış haliyle bile bu yıllık 432 bin adet anlamına geliyor ki bu Ukrayna’ya 7 ayda verilenin yarısından daha az bir miktar.

Paylaşın

Kırım İle Rusya’yı Bağlayan Kerç Köprüsü’nde Patlama

Rusya ile Kırım arasında yer alan Kerç Köprüsü’nde patlama meydana geldi. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, patlamaya ilişkin “Kırım, köprü, başlangıç” yorumunda bulundu.

Rusya ile Kırım arasında yer alan Kerç Köprüsü’nde kamyondaki patlama sonucu hasar oluştuğu bildirildi.

Rusya Ulusal Terörle Mücadele Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Kerç Köprüsü’nde kamyondaki patlama nedeniyle yakınında yakıt taşıyan trenin vagonlarında yangın çıktığı belirtildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Kerç Köprüsü’ndeki acil durumla ilgili hükümet komisyonu kurulması talimatını verdiği duyuruldu.

Ukrayna Resmi Haber Ajansı da köprüde sabah saatlerinde patlama meydana geldiğini duyurdu.

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, Rusya ile Kırım arasındaki köprüde meydana gelen patlama ile ilgili “Kırım, köprü, başlangıç” yorumunda bulundu.

Podolyak, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bunun sadece başlangıç olduğunu belirterek “Kırım, köprü, başlangıç. Yasadışı olan her şey yok edilmeli, çalınan her şey Ukrayna’ya iade edilmeli, Rusya işgal ettiği yerleri terk etmeli” ifadesini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Kerç Köprüsü’ndeki acil durumla ilgili hükumet komisyonu kurulması talimatını verdiği duyuruldu.

Köprü trafiğe kapatıldı

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde Kerç Köprüsü’ndeki yolun çökmesi, raylar üzerinde yakıt bulunan vagonlardan alevlerin yükselmesi yer alıyor. Kerç Köprüsü, çift taraflı araç trafiğine kapatıldı.

Financial Times Moskova Büro Şefi Max Seddon da sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülerde, “Bu sabahın erken saatlerinde Rusya’nın Kerç boğazını Kırım’a bağlayan köprüsünde bir patlama meydana geldi. Köprü, Ukrayna’daki Rus tedarik yolları için önemli bir kanal ve Putin’in büyük bir prestij kaynağıdır. Bu çok zarar verici bir darbedir” dedi.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye ‘Rusya Yaptırımları’ Uyarısı

Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya yönelik uygulanan ve uygulanmaya yeni başlanan yaptırım paketi kapsamında Türkiye’ye uyarıda bulundu. AB’nin Rusya’ya yönelik yeni yaptırım paketi, ithalat ve ihracat kısıtlamalarının yanı sıra yaptırımları hileli yollarla delen kişi ve kuruluşların caydırılmasını da içeriyor.

Avrupa Komisyonu’nun Finansal Hizmetler, Finansal İstikrar ve Sermaye Piyasaları Birliği’nden Sorumlu Üyesi Mairead McGuinness dün Ankara’da görüştüğü hükümet yetkilileri ve iş dünyası temsilcilerine yeni yaptırımlar hakkında bilgi verdi ve Brüksel’in uyarılarını gündeme getirdi.

AB büyükelçilerinin yeni yaptırım paketinde uzlaşmalarından sadece bir gün sonra Ankara’da temaslarda bulunan Komisyon üyesi McGuinness, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile bir araya geldi. Komisyon üyesi, akşam yemeğinde de iş dünyasının önde gelen dernekleri ve kurumlarıyla toplantı yaptı.

AB delegasyonundan yapılan açıklamada, “Komisyon üyesi McGuinness, yaptırım politikalarını ve daha ileri iş birliği fırsatlarını ele almak ve hükümet üyeleriyle görüşmek üzere Türkiye’yi ziyaret ediyor” ifadelerine yer verildi.

Avrupalı yetkili, Ankara’daki resmi temaslarının ardından Twitter üzerinden yaptığı kısa açıklamada, belirsizliğin hüküm sürdüğü bir dönemde AB’nin güçlü ortağı olan Türkiye’de bulunmaktan mutlu olduğunu belirtirken, “Rusya’ya karşı yaptırımlarımızın uygulanmasına ve yaptırımların hile yoluyla atlatılmasını tespit edip kökünü kazıma ihtiyacına güçlü bir şekilde odaklandığımızı iletme fırsatı doğdu” diye konuştu.

McGuinness’in Ankara temaslarını daha önemli kılan gelişme, ziyaretin, AB’nin Rusya’ya dönük sekizinci yaptırım paketini kabul etmesinin hemen ardından gerçekleşmesi oldu. Rusya’nın petrol satışına tavan fiyat getirmesi nedeniyle çok tartışılan AB’nin yeni yaptırım paketi, ithalat ve ihracat kısıtlamalarının yanı sıra yaptırımları hileli yollarla delen kişi ve kuruluşların caydırılmasını da içeriyor.

Yaptırım kapsamı genişledi

AB, Rusya’nın askeri, endüstriyel ve teknolojik ürünlere ulaşmasını güçleştirmek, savunma ve güvenlikle ilgili sektörlerini geliştirmesini önlemek amaçlı olarak yeni ihracat kısıtlaması getiriyor ve bu kapsamda kömür, kok kömürü, Rus silahlarında bulunan spesifik elektronik parçalar, havacılık sektöründe kullanılan teknik malzemeler ve bazı kimyasalların satışını yasaklıyor.

Rus ekonomisine yaklaşık 7 milyar euro civarında zarar vermesi beklenen ithalat kısıtlamaları kapsamına ise işlenmiş ve yarı işlenmiş Rus çelik ürünleri, makine ve elektrikli aletler, plastik ürünler, araçlar, tekstil, ayakkabı, deri, seramik, bazı kimyasal ürünler ile altın dışı mücevher giriyor.

Aynı paket, Rusya’ya ileri teknoloji, mühendislik ve yazılım gibi alanlarda hizmet sunan şirketleri de etkiliyor.

AB, böylece kişi, kurum ve kuruluşların yanı sıra Rusya ile iş yapan şirketleri içerecek şekilde yaptırım kapsamını genişletmiş oluyor.

Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı 24 Şubat’ta başlattığı saldırının ardından ABD, AB ve diğer Batılı ortakların aldığı yaptırım kararlarına uymayacağını, ilkesel olarak sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nce alınan yaptırımlara itibar edeceğini açıklamıştı.

Yaptırımlara uyan Avrupalı ve diğer uluslararası şirketlerin faaliyetleri sonlandırmasıyla doğan boşluk, Rus şirketleri ile yoğun bir mesai başlatan Türk şirketleri tarafından dolduruldu.

Bu süreçte, Türkiye’de kurulan çok sayıda Rus şirketi, ithalat ve ihracat faaliyetleri için Türkiye’yi üs gibi kullanmaya başladı. Financial Times’ın haberine göre, son dönemde Türkiye’den Rusya’ya ihracat geçen seneye oranla yüzde 50’ye yakın bir oranda arttı.

Brüksel’de tedirginlik arttı, Macron da uyardı

AB’li diplomatlara göre, Türkiye’de faaliyetini artıran Rus şirketlerinin sayısı her gün artıyor.

Samsun’dan Novorosisk’e yapılan Ro-Ro ticareti ve artan karayolu TIR ticaretini yakından gözleyen Brüksel’e göre, Rus şirketleriyle yapılan bu ticaretin AB yaptırım paketlerini delme olasılığı yüksek.

AB’nin bu tedirginliği, Prag’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi marjında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından da dile getirildi. Erdoğan-Macron görüşmesinin ardından Fransız Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan bilgilendirmede, Fransız Cumhurbaşkanı’nın Erdoğan’a “Rusya’ya uygulanan yaptırımların atlatılmasına ilişkin çabalara karşı mücadele etme” çağrısında bulunduğu kaydedildi.

Türkiye’nin ihracatının neredeyse yarısını AB’ye yaptığını anımsatan diplomatlar, Brüksel’in Türkiye ile ticaretin zarar görmesini istemediğini ve bu nedenle Ankara ile yakın çalışma içinde olmak istediğini kaydediyorlar.

Aynı diplomatlara göre, Brüksel’in tedirginliğini daha da artıran gelişme Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6 Ağustos’ta Soçi’de ziyaret ettiği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki ülke arasındaki ticaret ve ekonomik iş birliğini derinleştirmeyi amaçlayan ama içeriği açıklanmayan bir mutabakat muhtırasının imzalandığını açıklaması oldu. Diplomatlar, anlaşma içeriğinin bazı yaptırım alanlarıyla örtüşmesi nedeniyle kamuoyuna açıklanmamış olabileceği şüphesinin Brüksel ve Washington’da dile getirildiğini kaydediyorlar.

Batı’dan gelen bu kaygılar üzerine Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara’daki büyükelçilere bir sunum yaparak, endişelerin yersiz olduğu ve yaptırım uygulanmasının zarar verici sonuçlar doğuracağı mesajını verdiği biliniyor.

Ancak Rus vatandaşlarının Türkiye’de kullanımına açılan Mir kartının Batı’dan Türk bankalarına gelen baskı sonucunda kullanıma kapatılması bu sürecin en somut gelişmelerinden biri olmuştu.

Daha çok iş birliği mesajı

McGuinness’in Ankara temaslarında Türkiye ile ticari iş birliğini artırma ve potansiyeli geliştirme mesajı verirken, yaptırımların delinmemesi için de Brüksel ile yakın iş birliği içinde olunması çağrısında bulunduğu öğrenildi. AB Komiseri’nin benzer mesajları iş dünyası temsilcileri ile yaptığı yemekte de gündeme getirdiği belirtiliyor.

McGuinness’in Maliye Bakanı Nebati ve Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu ile temaslarında, ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ kapsamında izlenen politikaları ele alıp, muhataplarından bundan sonraki sürece dönük bilgi aldığı kaydediliyor.

Brüksel’de yapılan değerlendirmeler, Türkiye’nin izlediği modelin ileriki dönemde Türk ekonomisine ve özellikle reel ekonomiye daha fazla kayıp verdireceğini, enflasyonun kısa vadede düşme eğilimine girmeyeceğini öngörüyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Birliği, Rusya’ya Yönelik 8. Yaptırım Paketinde Anlaştı

Avrupa Birliği (AB) dönem Başkanı Çekya, üye ülke büyükelçilerinin Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlarda siyasi anlaşma sağladıkları duyuruldu. Yaptırımların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın bazı bölgelerini ilhakına karşı “güçlü bir yanıt” olduğu kaydedildi.

Bianet’te yer alan habere göre, Rusya’nın komşusu Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş, devam ederken Avrupa Birliği (AB) Rusya’ya yönelik sekizinci yaptırım paketinde anlaşmaya vardı.

AB dönem Başkanı Çekya’nın resmi sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan paylaşımda, üye ülke büyükelçilerinin Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlarda siyasi anlaşma sağladıkları duyuruldu.

Paylaşımda, yaptırımların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın bazı bölgelerini ilhakına karşı “güçlü bir yanıt” olduğu kaydedildi.

Açıklamaya göre, sekizinci yaptırım paketi, yazılı olarak onaylandıktan sonra AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe girecek.

“Hızlı ve kararlı hareket ettik”

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de konuyla ilgili sosyal medya hesabından, “Bugün üye ülkelerin 8. yaptırım paketi üzerinde anlaşmasını memnuniyetle karşılıyorum” paylaşımında bulundu.

Hızlı ve kararlı bir şekilde hareket ettiklerini kaydeden von der Leyen, “Putin’in düzmece referandumunu ve Ukrayna’da herhangi bir ilhakı asla kabul etmeyeceğiz” ifadesini kullandı. Von der Leyen, “Kremlin’e bedel ödetmeye devam edeceklerini” söyledi.

AB Komisyonu, 28 Eylül’de Rusya’ya karşı ticaret yasakları ve Rusya petrolüne tavan fiyat uygulamasını da içeren yeni yaptırım paketini teklif etmişti. AB üyesi 27 ülke tarafından onaylanması gereken yeni yaptırım paketi kapsamında, bazı kişi ve kuruluşlar yaptırım listesine eklenecek, ayrıca ticaret ve petrol ithalatında da bazı kısıtlamalar getirilecekti.

Pakette, Rusya petrolünün üçüncü ülkelere satışına tavan fiyat getirilmesi yer alıyordu. Anlaşma sağlanan paketin bütün içeriği ise henüz paylaşılmadı.

Putin, ilhak yasa tasarılarını imzaladı

Kremlin Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya tarafından ilhak edilmesine ilişkin yasaları imzaladı.

Söz konusu bölgelerin Rusya’ya bağlanmasını öngören yasalara göre, bu bölgelerde yaşayanlar Rusya vatandaşı kabul edilecek. Putin, imzaladığı kararnamelerle, bölgelere geçici başkan ve vali de atadı.

Ne olmuştu?

Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesindeki Donestk ve Luhansk’ta Rusya yanlısı ayrılıkçıların bağımsızlık ilanını Şubat ayında tanımış, kısa bir süre sonra, 24 Şubat 2022’de Rusya güçleri Ukrayna’yı işgal etmişti.

Dört bölgede düzenlenen ve başta Avrupa Birliği (AB) ve ABD olmak üzere, Türkiye ve İsrail de dahil pek çok ülkenin sonuçlarını tanımayacağını açıkladığı referandumlarda, Donetsk’te kullanılan oyların yüzde 99.23’ü, Luhansk’taki oyların yüzde 98.42’si, Herson’daki oyların yüzde 87.05’i, Zaporojya’daki oyların yüzde 93.11’i Rusya’ya bağlanma yönünde olmuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Putin’in ilhak anlaşmalarını imzalamasının ardından NATO’ya başvuru yapacaklarını açıklamış, ABD Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulayacaklarını duyurmuştu.

Paylaşın

Papa Francesco, Putin’e ‘Yalvardı’: Ukrayna’da Savaşı Durdur

Ukrayna’daki savaşın gidişatından, nükleer saldırı tehdidinden endişe duyduğunu belirten Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francesco, “Rusya Devlet Başkanı’na bu şiddet ve ölüm sarmalını durdurması için yalvarıyorum’’ dedi.

Her haftaki Pazar duasını genellikle İncil’den alıntı ve öğretilere ayıran Papa, bugün ise yalnızca Ukrayna’ya değindi.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Vatikan’daki San Pietro Meydanı’nda yapılan dua öncesi Papa şunları söyledi:

“Ukrayna’daki savaşın gidişatı büyük endişe yaratacak kadar ciddi, yıkıcı ve tehdit edici bir hal almıştır… İnsanlığın bu korkunç ve akıl almaz yarası iyileşmek yerine, yayılma riskiyle daha fazla kanamaya devam ediyor.’’

İnsanlığın bir kez daha atom bombası tehdidiyle karşı karşıya olmasını ‘’absürt’’ diye niteleyen Papa, “Son günlerde uluslararası hukuk ilkelerine aykırı yeni eylemlerle ortaya çıkan vahim durumdan derin üzüntü duyuyorum. Nükleer tırmanma riski, dünya çapında kontrol edilemez ve yıkıcı sonuçlardan korkulacak kadar artıyor” dedi.

Papa, ‘’Savaşın asla bir çözüm olmadığını, sadece yıkım olduğunu anlamamız için daha ne kadar kan akması gerekiyor?’’ diye sorarak, ‘’Tanrı adına ve her yürekte yaşayan insanlık duygusu adına, derhal ateşkes çağrımı yineliyorum. Silahlar sussun’’ çağrısı yaptı.

Öncelikle Rusya lideri Vladimir Putin’e seslenen Papa şunları söyledi:

“Rusya Federasyonu Devlet Başkanı’na, kendi halkının iyiliği için de bu şiddet ve ölüm sarmalını durdurması için yalvarıyorum.

“Öte yandan, Ukrayna halkının maruz kaldığı saldırılar sonucunda çektiği büyük acılardan dolayı üzüntü duyarak, Ukrayna Devlet Başkanı’na ciddi barış önerilerine açık olması çağrısında bulunuyorum.

“Uluslararası toplumun tüm baş aktörlerine ve ulusların siyasi liderlerine, savaşa son vermek için ellerinden gelen her şeyi yapmaları ve diyalog girişimlerini teşvik edip desteklemeleri çağrısında bulunuyorum.”

Papa konuşmasında savaşı ‘hata’, ‘dehşet’ ve ‘çılgınlık’ diye niteledi ve ‘’Lütfen genç nesillerin savaşın kirli havasını değil, barışın sağlıklı havasını solumasına izin verin’’ dedi.

‘Moskova ile diyalog kanallarını açık tutmak istiyor’

Papa Francesco daha önce de Ukrayna’daki de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde süren savaş ve çatışmaların durması yönünde defalarca çağrı yapmıştı.

Ancak Ukrayna konusunda Rusya yönetimine yönelik sert ifadelerden kaçınması bazı kesimler tarafından eleştirilirken, Vatikan’a yakın kaynaklarca Moskova ile diyalog kanallarını açık tutma niyetinin göstergesi olarak yorumlanıyordu.

Papa, Ukrayna işgali başladıktan hemen sonra protokollerin dışına çıkarak Rusya’nın Vatikan Büyükelçiliği’ne gitmiş ve kaygılarını şahsen iletmişti.

İlerleyen haftalarda da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill ile görüşmek için girişimlerde bulunmuş, ancak Rusya tarafından bu görüşmelere onay gelmemişti.

Son olarak da geçen ay Papa Francesco ile Patrik Kirill’in Kazakistan’da bir araya gelmesi beklenirken Kirill bu geziye katılmaktan vazgeçmişti.

Papa Kazakistan gezisinde de, Ukrayna işgaline destek veren açıklamalar yapan Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’e gönderme olarak yorumlanan bir konuşma yapmış ve ‘şunları söylemişti:

“Şiddeti asla haklı göstermemeliyiz! Kutsalların, kutsal olmayanlar tarafından sömürülmesine izin vermemeliyiz! Tanrı barıştır ve her zaman barışa götürür, asla savaşa götürmez.”

Paylaşın

Ukrayna’na Zaporijya’da Sivil Araç Konvoyuna Saldırı: 23 Ölü

Avrupa’nın en büyük nükleer santralinin bulunduğu Ukrayna’nın Zaporijya bölgesinde sivil araçların bulunduğu konvoya düzenlenen füze saldırısında en az 23 kişinin hayatını kaybettiği, 35 sivilin de yaralandığı duyuruldu.

The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Rusya’nın kontrolü altında bulunan bölgeden ayrılmak isteyen yakınlarını almak için yola çıkan araç konvoyu füzelerin hedefi oldu.

Saldırıyla ilgili Telegram hesabından açıklama yapan Zaporijya Valisi Oleksandr Starukh, Rusya güçlerin Zaporijya’dan çıkan sivil konvoyu füzelerle vurduğunu söyledi. Olayda ölü ve yaralıların olduğunu kaydeden Starukh, acil yardım ekiplerinin bölgeye sevk edildiğini açıkladı.

Ukrayna İçişleri Bakanı Danışmanı Anton Geraşenko saldırıda 23 can kaybının yanı sıra 35 sivilin de yaralandığını duyurdu.

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Kiril Timoşenko ise konvoya S-300 füze sistemleriyle 16 füze atıldığını söyledi.

Rusya, Ukrayna’yı suçladı

Saldırıyla ilgili açıklama yapan Rusya ise Zaporijya’da sivillerin yer aldığı araç konvoyunun Ukraynalı güçlerce vurulduğunu belirtti.

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, Zaporijya’daki Rusya yanlısı yönetimden yapılan açıklamada, Ukrayna ordusunun Zaporijya’dan çıkan sivil konvoyu füzelerle hedef aldığı ifade edildi.

Açıklamada, konvoyun Rusya ordusu tarafından kontrol edilen bölgeye geçmeye hazırlandığı sırada saldırının hedefi olduğu ve saldırıda 23 sivilin hayatını kaybettiği, 34 sivilin ise yaralandığı kaydedildi.

Referandumda “Rusya’ya bağlanma” kararı çıkmıştı

Ukrayna’yı 24 Şubat 2022’de işgal eden Rusya, Zaporijya’nın Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali de dahil olmak üzere bir bölümünü kontrolü altında bulunduruyor.

Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesindeki ayrılıkçı Luhansk ve Donetsk bölgeleri ile işgal sonrasında Rusya’nın kontrolüne geçen Zaporijya ve Herson’da 20 Eylül’de referandumlar yapılmış ve yapılan referandumlarda Rusya’ya bağlanma kararı çıktığı açıklanmıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, dün (29 Eylül) bir açıklama yaparak söz konusu dört bölgenin bugün Türkiye saatiyle 15:00’te yapılacak bir törenle Rusya’ya bağlanacağını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de Kremlin’deki törende bir konuşma yapacağını açıklamıştı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, konuyla ilgili açıklamasında, “Ukrayna, Rusya’nın topraklarımızın herhangi bir bölümünü ele geçirme girişimlerine hoşgörü gösteremez ve göstermeyecektir” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Herson ve Zaporijya bölgelerinin bağımsızlıklarını tanıyan kararnameleri 30 Eylül’de imzaladı.

Paylaşın