ABD’den Rusya’ya Uygulanan Yaptırımlar Deliniyor Uyarısı: Türkiye Detayı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Adalet, Ticaret ve Maliye Bakanlıkları, Rusya’ya yönelik yaptırım ve kısıtlamaların aşılması için kullanılan taktikler karşısında dikkatli olma çağrısı yaptı. Açıklamada, yaptırımların delinmesine çalışıldığını gösteren olası ipuçları arasında, paravan şirket kullanımı, takma isimler ve gizlenmiş nakliye bilgileri gibi işaretler olduğu belirtildi.

Haber Merkezi / Bakanlıklar tarafından yapılan açıklamada satışı yasaklı ürünlerin “yasa dışı olarak” Rusya ve Belarus’a yönlendirilmesinde Türkiye, Çin, Ermenistan ve Özbekistan gibi ülkelerin “aktarma noktası” olarak kullanıldığı belirtildi. “Tüm işletmelerin sorumlu şekilde davranıp kontrollere titiz biçimde uymaları gerektiği” ifade edildi.

Ortak açıklamada, “aktörler, Rusya bağlantılı yaptırımlar ve ihracat kontrollerinden kaçınmaya çalışmaya devam ediyor” denildi. Bakanlıklar, söz konusu kişilerin bu amaç doğrultusunda üçüncü tarafların aracı olarak kullanılması gibi yöntemlere başvurduğunu belirtti.

Olası taktikler ve tehlike işaretleri

Açıklamada Rusya yaptırımlarının delinmesine çalışıldığını gösteren bazı olası işaretler şu şekilde sıralandı:

– Müşterinin bir ürünün nihai kullanımı konusunda bilgi vermemesi

– Uluslararası para transferlerinde paravan şirket kullanımı

– Satın alınan malın kurulumu, bakımı gibi hizmetlerin geri çevrilmesi

– IP adresinin müşterinin bildirdiği lokasyon verisiyle örtüşmemesi

– Nakliye talimatlarında son dakika değişiklik yapılması

– Ödemenin daha önce bildirilmeyen üçüncü bir ülke veya şirket üzerinden yapılması

– Şirket ve kurumsal e-mail adresleri yerine şahsi e-mail hesaplarının kullanılması

– İnternette hiç varlık göstermeyen kurumlar üzerinden işlem yapılması

– İşlem belgelerinde değişiklik yapılması

– İç yazışmalardan bilgi çıkarılması

– Yabancı ülkelerdeki paravan şirketlerden ABD banka hesaplarına para transferi ve kaynağını gizlemek amacıyla paranın dağıtımının hızla yapılması.

Rusya-Ukrayna savaşının 24 Şubat 2022 tarihinde başlamasının ardından ABD ve çoğu Avrupa ülkesi koordinasyon içinde Ukrayna’ya askeri destek sağlamaya ve Rusya’ya yönelik çok sayıda yaptırım uygulamaya başladı. Fakat aralarında Türkiye, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika’nın da olduğu ülkeler bu yaptırımlara katılmadı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınayan Türkiye, Kiev’e silahlı İHA tedarik ederek destek verdi. Ancak Ankara aynı zamanda Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına da karşı çıkıyor. Buna karşın Türk hükümeti, uluslararası yaptırımların Türkiye’de etrafından dolaşılmayacağına dair söz verdi.

ABD bir süredir bu ülkeler üzerinden yaptırımların delinmesine göz yummayacaklarına yönelik açıklamalar yapıyor. Özellikle çip ve askeri sanayide kullanılabilecek ürünlerin ticareti takip ediliyor. ABD Ticaret Bakanlığı kısa süre önce aralarında Rusya ve Çin’deki şirketlerin de bulunduğu 90 tüzel kişiliğe yaptırım uygulamıştı.

Uyarı ziyareti

ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Hazine Müsteşarı Brian Nelson, geçen ay Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirdiği temaslarda, “Türk işletmeleri ve bankaları, yaptırım uygulanan Rus kuruluşlarıyla iş yaparak yaptırım riski ve G7 pazarlarına erişimlerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir” uyarısında bulunmuştu.

Nelson, Türk işletmeleri ve bankalarının “Rus askeri-endüstriyel kompleksi tarafından kullanılabilecek potansiyel ikili kullanıma sahip teknoloji aktarımları ile ilgili işlemlerden uzak durmak için ilave önlem almaları” gerektiğini dile getirmişti.

Nelson, Türkiye Bankalar Birliği’ndeki konuşmasında, “Yaptırım risklerini azaltmak için, finansal kurumlar olarak hepinize, özellikle istismara müsait sektörler de dâhil olmak üzere, Rus kurum ve şahısları ile yapılan işlemlerde daha fazla denetim yapma çağrısında bulunuyorum” demişti.

Paylaşın

Hindistan’daki G-20 Toplantısı’nda Ukrayna Çatlağı

Hindistan’ın dönem başkanlığı kapsamında Yeni Delhi’de gerçekleştirilen G20 dışişleri bakanları toplantısı, üye ülkeler arasında Ukrayna savaşı konusunda ortak bir uzlaşıya varılamadan sona erdi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yıl dönümünde gerçekleşen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nda yapılacak ortak açıklamada Ukrayna konusunda uzlaşı sağlanamamıştı.

Hindistan’ın Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar toplantı sonunda yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki savaş konusunda “tarafların farklı görüşlere sahip olması nedeniyle ortak bir uzlaşı sağlanamadığını” söyledi.

Özellikle Ukrayna krizi konusundaki görüş ayrılıkları yüzünden ortak bir bildiri yayımlama kararı almadıklarını kaydeden Hintli bakan, “Tüm konularda mükemmel bir fikir birliğine varsaydık, toplu bir açıklama yapılırdı.” dedi.

Jaishankar, bununla birlikte üye ülkelerin çok taraflılığın güçlendirilmesi, gıda ve enerji güvenliğinin teşvik edilmesi, iklim değişikliği, cinsiyet sorunları ve terörle mücadele gibi az gelişmiş ulusların endişelerini içeren çoğu konuda anlaştıklarını da sözlerine ekledi.

Bu arada Hindistan Başbakanı Narendra Modi, dünyanın önde gelen ekonomilerine Ukrayna’daki savaş nedeniyle oluşan ayrımların ötesine geçerek az gelişmiş ülkelerin yaşadığı krizlerin çözümü noktasında uzlaşı çağrısı yaptı.

G20 dışişleri bakanları toplantısına video konferans ile katılan Modi, toplantının, Ukrayna savaşı nedeniyle “derin küresel ayrılıkların” yaşandığı bir dönemde yapıldığına dikkati çekerek, mevcut gerilimlerin grubun gıda, enerji güvenliği, iklim değişikliği ve borç krizi gibi konularda anlaşmaya varmasının önüne geçmemesi gerektiğini vurguladı.

“Küresel yönetişim başarısız oldu”

Modi, İkinci Dünya Savaşı sonrası inşa edilen dünya düzeninin iki temel hedefinin, çatışmaların önlenmesi ve işbirliğinin teşviki olduğunu ancak finansal krizler, salgın, terör ve savaşın çerçevelediği son iki yıllık tecrübenin, “küresel yönetişimin bu hedefleri yerine getirmede açıkça başarısız olduğunu” gösterdiğini söyledi. Modi, “Çok taraflılığın krizde olduğunu kabul etmemiz gerekir.” dedi.

G20 maliye bakanları toplantısı

Hindistan’ın teknoloji merkezi Bengaluru’da geçen hafta düzenlenen G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısı da, Rusya ile Çin’in, Ukrayna’daki savaşın nihai bir belgede tanımlanmasına itiraz etmesiyle konsensüs sağlanamadan sona ermişti.

Toplantının sonunda yayınlanan nihai belgede Ukrayna’daki savaş konusunda herhangi bir anlaşmaya varılamadığı belirtilmişti. Bu sonuç bildirgesi, önde gelen yedi sanayi ülkesinden oluşan G7’nin yine geçen hafta Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar açıklaması ardından gelmişti.

Paylaşın

Kremlin Sözcüsü Peskov: NATO Bize Karşı Fiilen Savaşta

İzvestia gazetesine demeç veren Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, NATO’nun (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Kiev’e hem gönderdiği silahlarla hem de sağladığı eş zamanlı istihbaratla Moskova’ya karşı fiilen savaşta olduğunu belirtti.

NATO’nun 2014 Darbesi’nden beri çatışmaları alevlendirdiğini vurgulayan Peskov, “NATO ülkelerinin istihbaratı gece gündüz bize karşı çalışıyor, her türlü silahı da ordumuzu vurmaları için Ukrayna’ya gönderiyor” dedi.

Newsweek’in haberine göre Dmitriy Peskov, başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere NATO’nun fiilen Rusya’yla savaşta olduğunun altını çizdi.

“Hiçbir şeyi saklamaya gerek yok, her ne kadar bu konuda çok hassas gözükseler de” diye sözlerine devam eden Peskov, Batılı ülkelerin çatışmanın bir tarafı olduklarını tekrarladı.

“Bahmut düşerse Donbass düşer”

Öte taraftan Kiev’den tek taraflı bağımsızlık ilan eden Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin Artemovsk (Bahmut) kentinde çatışmalar şiddetlenirken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, “Bahmut’u ele geçirmeyi başarırlarsa Donbass sınırlarına ve hatta Dinyeper’e kadar saldıracaklar” dedi.

Rus birliklerin ağır saldırıları altındaki Artemovsk kenti büyük oranda kuşatılmış durumda. Ukrayna Kara Kuvvetleri Komutanı Aleksandr Sırski, Artemovsk’taki durumun son derece gergin olduğunu belirterek “Önemli kayıplar alsa da düşman en iyi eğitimli Wagner gruplarını birliklerimizin savunmasını kırmak için gönderdi” şeklinde konuştu.

Ukrayna lideri Zelenskiy’den de süren çatışmaların önemine dair dikkat çekici bir açıklama geldi. “Burası çok büyük bir kent değil. Ruslar tarafından mahvedilmiş Donbass’taki diğer pek çok kent gibi… Onu korumak bizim için önemli ama mantıkçlı olduğu sürece savaşacağız” ifadelerini kullanan Zelenskiy, kentin düşmesi durumunda Rusların önce tüm Donbass’ı ardından da Dinyeper Nehri’ne kadar olan tüm Ukrayna topraklarını ele geçirmek için saldıracağını öne sürdü.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı da gün içerisinde çatışmalarla ilgili yaptığı açıklamada Artemovsk’un Rus güçlerinin ana odağı olduğunu doğruladı. Savaş öncesi nüfusu 70 bin civarında olan Artemovsk’ta şimdilerde 5 bin sivilin olduğu tahmin ediliyor.

Paylaşın

Zelenski’nin Rüyası: Putin’in Yakın Çevresi Tarafından Öldürülmesi

Rusya’nın bölgesel bir operasyon olarak tanımladığı Ukrayna’nın ise Batı’nın desteğiyle devam ettirdiği savaşta bir yıl geride kalırken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’den dikkat çeken bir iddia geldi.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i bir gün kendi yakın çevresinin öldüreceğini öne sürrek, “Yırtıcı hayvanlar yırtıcı hayvanları yutacak” dedi.

The Times’a göre bu yorumlar Ukrayna yapımı Year (Yıl) adlı bir belgeselde yer alıyor.

Bu ifadeler, Rus lider Putin’in halkına, Ukrayna’nın savaşı kazanması halinde bir ulus olarak hayatta kalamayacakları uyarısında bulunmasıyla aynı zamanda geldi.

Zelenski belgeselde, “Putin rejiminin kırılganlığının [Rus] devleti içinde hissedildiği bir an kesinlikle gelecek” dedi.

Ve o zaman yırtıcı hayvanlar yırtıcı hayvanları yutacak. Bir katili öldürmek için bir neden bulacaklar.

Ancak analistler, Putin’in yakın çevresindeki sertlik yanlılarının, konumlarını Putin’e borçlu oldukları için ona karşı hareket etmelerinin pek muhtemel görünmediğini söylüyor.

Putin yakın zamanda NATO’nun nükleer kapasitesini dikkate almaktan başka çaresi olmadığını iddia etmiş ve ABD liderliğindeki askeri ittifakı “eski Sovyetler Birliği ve Rusya’yı dağıtmayı” istemekle suçlamıştı.

Zelenski pazar günü yaptığı açıklamada, savaşın sona ermesinin bir adımının Kırım Yarımadası’nın Ukrayna’nın kontrolüne geçmesi olacağına inandığını ifade etti.

Ukraynalı lider Twitter’da şöyle yazdı:

Burası bizim toprağımız. Bizim halkımız. Bizim tarihimiz. Ukrayna bayrağını Ukrayna’nın her köşesine geri getireceğiz.

CIA Başkanı ise Putin’in, ordusunun Ukrayna’yı dize getirme kabiliyetine “fazla güvendiğini” söyledi. William Burns, Putin’in “zamanı kendi lehine kullanabileceğine, Ukraynalıları ezebileceğine, Avrupalı müttefiklerini yıpratabileceğine ve önünde sonunda siyasi yorgunluğun bastıracağına” inandığını ifade etti.

CBS’in Face the Nation programında konuşan Burns, “Putin bir noktada, Rusya’nın bazı en yoksul bölgelerine gelen tabutlarla birlikte, artan bedellerle de yüzleşmek zorunda kalacak” diye ekledi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Hindistan’daki G-20 Toplantısı Sonuç Bildirgesi’nde Ukrayna Çatlağı

Hindistan’ın ev sahipliğinde yapılan ve ilk günü Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yıl dönümünde gerçekleşen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nda yapılacak ortak açıklamada Ukrayna konusunda uzlaşı sağlanamadı.

Kasım ayında Endonezya’nın Bali kentinde yapılan son büyük G-20 toplantısında liderler, Ukrayna’daki savaşın dünya ekonomisindeki kırılganlıkları artırdığı uyarısında bulunarak savaşı şiddetle kınamıştı.

Hindistan’ın G20 dönem başkanlığı 1 Aralık 2022’de başlamıştı. Yeni Delhi, 9-10 Eylül’de gerçekleştirilecek 18’inci G20 Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak.

ABD ve müttefikleri olan G7 ülkeleri maliye bakanları Rusya’nın komşu ülke Ukrayna’ya saldırımasının ortak açıklamada mutlaka kınanmasını isterken bu öneriye Rusya ve Çin delegasyonları karşı çıktı. Bunun üzerine bir uzlaşı sağlanamadı.

G20 üyesi ülkelerden biri olan Rusya, kendisinin özel askeri operasyon olarak nitelendirdiği Ukrayna saldırılarının, savaş ya da işgal olarak nitelendirilmesine karşı çıktı.

Reuters haber ajansına değerlendirmede bulunan bazı diplomatlar ev sahibi ülke Hindistan’ın da sonuç bildirgesinden “savaş” kelimesinin geçmesinden yana olmadığını belirttiler.

G20’nin dönem başkanı konumundaki Hindistan, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları konusundan da başında bu yana tarafsız bir tavır almak ve diplomatik çözüm konusunda arayış içerisinde olmaya çalışıyor.

Ancak öte yandan Hindistan’ın son dönemde Rusya’dan aldığı petrol miktarını ciddi şekilde arttırması da dikkat çekiyor.

Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Marie de yaptığı değerlendirmede bu aşamada G20’nin, geçen yıl Kasım ayında Bali’de düzenlenen zirvede yaptığı ve üyelerinin çoğunluğunun Ukrayna’daki savaşı kınadığı açıklamasından geri adım atılmasının mümkün olmadığı değerlendirmesini yaptı. Ancak Fransız bakan bazı ülkelerin duruma farklı yaklaştıklarına da dikkat çekti.

Le Marie, “Ya aynı dili konuşuruz ya da nihai bildiriye imza atmayız” ifadelerini kullandı.

Almanya Finans Bakanı Christian Lindner de zirve esnasında gazetecilere yaptığı açıklamada, G20’nin Rusya’nın Ukrayna saldırıları konusunda daha önceki açıklamasının gerisine düşmemek zorunda olduğunu söyledi.

Yetkililer şu aşamada, Rusya ve Çin’in itirazları nedeniyle sonuç bildirgesinde üzerinde uzlaşı sağlamanın zor göründüğünü söylüyorlar.

Bir yetkili de sonuç bildirgesi üzerinde uzlaşı sağlanamaması nedeniyle yayımlanmaması durumunda kapanış bildirgesi olarak dönem başkanı sıfatıyla Hindistan’ın bir açıklama yapabileceğini belirtti.

Paylaşın

Biden: ABD, Ukrayna’ya Savaş Uçağı Göndermeyecek

Ukrayna’nın şu aşamada F-16 savaş uçaklarına ihtiyacı olmadığını belirten, ABD Başkanı Joe Biden, ABD’nin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermeyeceğini söyledi. Ancak Biden bu konuda kapıyı tamamen de kapatmadı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya sürpriz ziyaretinin ardından Amerikan ABC televizyonuna özel bir mülakat verdi ve gezisini değerlendirdi.

Joe Biden, “Ukrayna’nın şu an F-16’lara ihtiyacı olmadığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna “Hayır şu an F-16’la ihtiyaçları yok” yanıtını verdi.

Ancak ABD Başkanı Biden bu konuda kapıyı tamamen de kapatmadı. Sunucu David Muir’in “Asla göndermeyiz mi diyorsunuz?” şeklindeki sorusuna da ABD Başkanı, şu aşamada bunu tam olarak bilmenin imkansız olduğu yanıtını verdi.

Joe Biden, ilerideki dönemde Ukrayna’nın ihtiyaçlarının ne yönde şekilleneceğini şu aşamada tam olarak bilmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Biden, “Ordumuzun şu an Ukrayna’da F-16 savaş uçaklarına ihtiyaç olduğu şeklinde bir gerekçe yok” diye konuştu.

ABD Başkanı, şu aşamada Ukrayna’nın ihtiyaçlarının gönderildiğini söylediç Biden, “Biz onlara şu an tecrübeye sahip ordumuzun ihtiyaç olduğunu düşündüğü şeyleri gönderiyoruz. Ukrayna’nın şu an tanklara, toplara, aralarında HIMARS füzelerinin de bulunduğu hava savunma sistemlerine ihtiyaçları var” dedi.

Biden, Ukrayna’nın bu bahar aylarında, yaz aylarında ve sonbaharda avantajlı duruma geçmesini sağlayacak mühimmatın kendilerine gönderileceğini belirtti.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Birliği, Rusya’ya 10. Yaptırım Paketini Kabul Etti

Ukrayna işgalinin birinci yıldönümünde Avrupa Birliği (AB), hem sivil hem askeri amaçlar için kullanılan mallara daha sıkı ihracat kısıtlamalarının yanı sıra savaşı destekleyen, propaganda yayan veya Rusya tarafından kullanılan İHA’ları teslim eden kuruluşlara karşı adımları içeren Rusya’ya 10. yaptırım paketini kabul etti.

Yaptırımların yürürlüğe girmesi için tüm AB üyesi ülkeler tarafından onaylanması gerekiyor. Bu da 27 ülke arasında müzakerelerin genellikle uzun sürmesine neden oluyor.

Avrupa Birliği (AB), dönem başkanı İsveç tarafından Twitter’da yapılan açıklamada “AB üye ülkeleri Ukrayna’ya savaşta yardım etmek için birlikte en güçlü ve geniş kapsamlı yaptırımları uygulamaya koydu. AB Ukrayna ve Ukrayna halkıyla birlikte. Ne pahasına olursa olsun Ukryana’yı desteklemeye devam edeceğiz” denildi.

Gece yarısına iki saat kala Avrupa Birliği (AB), ülkeleri tasarıyı onayladı. Polonya daha önce tasarıya itiraz etmişti.

Polonya itiraz etmişti

Varşova, AB’nin Rus kauçuğu ithalatı için önerdiği kısıtlamalardan muaf tutulan ürün sayısının çok fazla olduğu ve uzun geçiş sürecini içerdiğini için pratikte hiçbir etkisi olmayacağını söylemişti.

Diğer AB ülkeleri, bloğun önde gelen Rusya karşıtlarından biri olan Varşova’nın, daha geniş bir paketin yalnızca bir maddesi nedeniyle Rusya’nın Ukrayna işgalinin birinci yıl dönümünde yeni yaptırımlar ilan edilmeme riskini almasına şaşırmıştı.

Yaptırımların yürürlüğe girmesi için tüm AB üyesi ülkeler tarafından onaylanması gerekiyor. Bu da 27 ülke arasında müzakerelerin genellikle uzun sürmesine neden oluyor.

AB, savaşın başlamasından bu yana Rusya’ya uygulanacak 10. yaptırım paketinin, savaşın finansmanını zorlaştırmayı ve Rusya’nın Ukrayna’ya karşı kullanılan teknik ekipman ve silah yedek parçalarına erişimini engellemeyi hedeflediğini söyledi.

Yaptırımlar ayrıca batı tarafından “Rusya propagandacısı” olarak görülen, Kiev’in Ukraynalı çocukları Rusya’ya götürmekle suçladığı ve cephede kullanılan İran insansız hava araçlarını ürettiğini söylediği kişilerin dahil olduğu daha fazla kişinin kara listeye alınması anlamına geliyor.

Paketin bir diğer amacı özel Alfa-Bank ve çevrimiçi Tinkoff gibi bankaları küresel SWIFT sisteminden koparmak ve AB ile Rusya arasındaki ticaret hacmini 10 milyar Euro’dan fazla azaltmak.

PAP haber ajansına konuşan Polonya’nın AB Büyükelçisi Andrzej Sados, Varşova’nın yeni yaptırım paketini altı konuya bağlı olarak koşullu şekilde kabul ettiğini bildirdi.

Sados bu koşullar arasında AB ve Avrupa Konseyi’nin Ukraynalı çocukların yasa dışı şekilde Rusya’ya götürülmesini yaptırımlar kapsamında ele almasının ve Rusya’nın müttefiki Belarus’a karşı derhal bir yaptırım paketi üzerinde çalışılmasının olduğunu ekledi.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın

ABD’den Rusya’ya Yeni Yaptırımlar; Ukrayna’ya Ek Destek

Ukrayna savaşının birinci yıldönümünde yeni yaptırımlar ve ticaret kısıtlamalarıyla Rusya’yı hedef alan ABD yönetimi, üçüncü ülke aktörlerinin de dahil olduğu Rusya’ya destek veren 200’den fazla kişi ve kuruluşa yaptırım uygulanacağını duyurdu.

Ayrıca, ABD Kongresi’nde iki partinin de desteği sayesinde, sağlık, eğitim ve acil ihtiyaçların karşılanması için bu hafta Ukrayna’ya 9,9 milyar dolarlık finansmanın sağlanmaya başlandığı bildirildi. Söz konusu bütçe desteğinin, Dünya Bankasının ilgili mekanizması aracılığıyla yapılacağı da belirtildi.

Ayrıca Rusya’nın, saldırılarıyla enerji altyapısına zarar verdiği Ukrayna’ya mart ayında elektrik iletim şebekesi ekipman sevkiyatı yapılacağı bildirildi. Biden yönetiminin bu kapsamda 250 milyon dolara kadar ek acil durum enerji yardımı sağlamayı planladığı bildirilen bilgi notunda, Moldova’ya da 300 milyon dolara kadar acil enerji yardımı planlandığı aktarıldı.

ABD Maliye Bakanlığı 22 Rus vatandaşı ve 83 kuruluşa, Dışişleri Bakanlığı da 60’tan fazla üst düzey Rus yetkiliye yaptırım getirdi. Ticaret Bakanlığı da Rusya, İran, Çin ve Belarus’a yeni kısıtlamalar açıkladı

ABD Maliye Bakanlığı, Rus bankalarına bugün yeni yaptırımlar açıkladı ve ülkenin madencilik ve metal sektörünü hedef aldı. Bakanlık, Moskova’nın Ukrayna’ya karşı ikinci yılına giren savaşını finanse etmesine yardımcı oldukları gerekçesiyle İsviçre, Almanya ve diğer ülkelerden 30’dan fazla kişi ve şirketin peşine düştü.

Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rusya’nın işgalinin birinci yıldönümünde açıklanan yeni yaptırımların, 22 Rus şahsı ve 83 kuruluşu hedef alarak, Washington’un Rusya’yı küresel ekonomiden daha fazla izole etmeyi çalıştığı kaydedildi

Açıklamada, son yaptırımların Rusya’nın mali hizmetler sektöründeki bankaları, varlık yönetimiyle ilgili firmaları ve bireyleri hedef alarak “Cumhurbaşkanı Vladimir Putin rejiminin savaşı desteklemek için sermaye toplama kabiliyetini engellemeyi” amaçladığı belirtildi.

Söz konusu yaptırım kararları, Rusya’nın binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca Ukraynalı’nın yerinden edilmesine neden olan savaşı finanse etme kabiliyetini daha da azaltmak amacıyla diğer ABD kurumları, ABD müttefikleri ve G-7 ülkeleri ile birlikte alındı.

Bakanlık ayrıca bugünkü yaptırımların Rusya’nın yaptırımlardan kaçınma çabalarıyla bağlantılı, silah kaçakçılığı ve yasadışı finansla ilgili olanlar dahil, 30’dan fazla üçüncü ülke bireyleri ve şirketleri içerdiğini kaydetti.

Açıklamada, “Toplam Rus bankacılık sektörü varlıklarının yüzde 80’inden fazlasını temsil eden Rus bankaları halihazırda ABD ve uluslararası yaptırımlara tabi olsa da OFAC (Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi) bugün, varlık değeri bakımından en büyük ilk on bankadan biri dahil Rusya’daki bir düzineden fazla finans kuruluşunu belirliyor. Rusya uluslararası finans sistemine erişim için yeni yollar ararken, yaptırım uygulanan aktörlerin yaptırımlardan kaçmak amacıyla daha küçük bankalara ve varlık yönetimi şirketlerine yöneldiği biliniyor’’ denildi.

Maliye Bakanı Janet Yellen da yaptığı açıklamada, “Yaptırımlarımızın hem kısa hem de uzun vadeli etkileri oldu ve bu etkiler Rusya’nın silahlarını yenileme mücadelesinde ve izole edilmiş ekonomisinde keskin bir şekilde hissedildi” dedi.

Dışişleri Bakanı Blinken’dan yeni yaptırım açıklaması

ABD Dışişleri Bakanlığı da bugün ayrıca bakanlar ve bölgesel liderler dahil 60’tan fazla üst düzey Rus yetkiliye ve ülkenin nükleer silah programını yürüten üç şirkete yaptırım açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yazılı açıklamasında, “Hedefler arasında Rusya’daki hükümetin bakanları, valiler ve üst düzey yetkililerin yanı sıra Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilen bölgelerinde faaliyet gösteren, tahıl hırsızlığını kolaylaştıran ve Rusya adına yöneten altı kişi ve üç kuruluş yer alıyor’’ dedi.

Dışişleri Bakanlığı’nın, Rusya’nın gelecekteki enerji üretim ve ihracat kapasitesinin arttırılmasıyla ilgili üç kuruluşu da yaptırım listesine aldığını kaydeden Blinken, “Bu eylemler, piyasa aksaklıklarını en aza indirmek amacıyla mevcut üretimi kısıtlamaktan kaçınacak şekilde düzenlenmiştir’’ ifadelerini kullandı.

Blinken’ın yazılı açıklamasına göre Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın nükleer silahlarını geliştiren ve işleten üç kilit kuruluşun yanısıra Rosatom organizasyon yapısı altındaki üç Rus sivil nükleer kuruluşunu da listeye aldı. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna’nın Zaporijya Nükleer Tesisi üzerindeki gayrimeşru kontroluna müdahil olanlar da listeye dahil edildi.

Bu isimler arasında Putin’in üst düzey yardımcılarından devlet televizyonunun önde gelen propagancılarından Olga Skabeyeva ve Rusya’nın 24 Şubat 2022’deki işgalinde Zaporijya’yı denetlemekle görevlendirilen Oleg Romanenko da yer aldı.

Rusya’nın ileri teknoloji sektöründeki dört kişi ve 22 kuruluşun da yaptırım altına alındığını kaydeden Blinken, ‘‘Bakanlık, özellikle Operasyonel Arama Tedbirleri Sistemi aracılığıyla Rusya’nın istihbarat toplama yetenekleri için donanım ve yazılım üreticilerini ve geliştiricilerini hedef alıyor’’ dedi.

Bakanlık ayrıca 1200’den fazla Rus ordu mensubuna vize kısıtlaması getirdi.

Açıklamada, Ukrayna’nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ya da siyasi bağımsızlığını tehdit ya da ihlal eden eylemleri nedeniyle subaylar dahil Rus ordusunun 1219 mensubuna vize kısıtlaması getirilmesine yönelik adımlar duyuruldu.

Açıklamada, “Rus askeri yetkililer Artyom Igoreviç Gorodilov, Aleksey Sergeyeviç Bulgakov ve Aleksandr Aleksandroviç Vasilyev, Ukraynalı sivillere ve savaş esirlerine karşı işlenen ağır insan hakları ihlallerine karıştıkları için Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın ilgili bölümü kapsamında belirlendi. Bu yetki kapsamında Gorodilov, Bulgakov ve Vasilyev ile birinci dereceden aile üyeleri ABD’ye giremez’’ denildi.

Ticaret Bakanlığı’ndan ihracat kısıtlamaları

ABD Ticaret Bakanlığı da Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik devam eden saldırılarına cevaben bugün Rusya, Belarus ve İran’ın yanısıra üçüncü ülkelerdeki kuruluşlara ek ihracat kısıtlamaları getiren dört düzenleme yayınladı.

İlk düzenleme, Rusya’nın askeri yeteneklerini mümkün kılan kalemlere ve bu yetenekleri destekleyebilecek gelir kaynaklarına erişimi daha da sınırlandırarak Rusya’ya yönelik çok taraflı yaptırımların etkinliğini arttırmayı amaçlıyor.

İkinci düzenleme, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı devam eden savaşında İran insansız hava araçları kullanmasını ele almak üzere İran, Rusya ve Belarus’a yeni ihracat kontrol tedbirleri getiriyor.

Üçüncü ve dördüncü düzenlemeler de, Rusya’nın ordusunu veya Rusya’nın Ukrayna’nın işgal altındaki bölgelerine sızma operasyonlarını destekleyen Rusya’daki kuruluşların yanısıra, Rusya’nın askeri veya savunma sanayisine katkıda bulunan Çin dahil üçüncü ülkelerdeki kuruluşlar ticari kısıtlamalar listesine eklendi.

Ticaret Bakanlığı, Rusya’nın savunma sektörünü desteklemek amacıyla yaptırımlardan kaçındıkları gerekçesiyle aralarında Çin’in de bulunduğu yaklaşık 90 Rus ve üçüncü ülke şirketine ihracat kontrolu uygulayacak ve bu şirketlerin yarı iletkenler gibi ürünleri satın almalarını yasaklayacak.

Beyaz Saray, Ticaret Bakanlığı’nın ayrıca G7 müttefikleriyle birlikte hareket ederek endüstriyel makineler, lüks mallar ve diğer ürünlere yönelik tedbirleri uyumlu hale getireceğini kaydetti.

Başkan Biden da bugün, Rusya’dan gelen çeşitli mallara yönelik ek gümrük vergisi artışlarını açıkladı. Biden, çoğu metal ve metal ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini yüzde 70’e yükseltti.

Biden ayrıca ilave Rus ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini de yüzde 35’e yükseltti. Bu tedbirler, ABD’nin Rusya’ya olan bağımlılığını azaltırken Kremlin’e gelir sağlayan önemli Rus ürünlerini hedef almak üzere tasarlandı.

Paylaşın

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy: 2023 Zafer Yılımız Olacak

Rusya’nın başlattığı savaşın yıl dönümünde bir mesaj yayınlayan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, “24 Şubat tarihinde, milyonlarcamız bir tercih yaptı. Beyaz değil sarı-mavi bayrağı (seçti). Kaçmadı, yüzleşti. Direndi ve savaştı” dedi ve ekledi:

“Bu bir yıl acının, hüznün, inancın ve birliğin bir yılı oldu. Ve bu bir yılda yenilmez olarak kaldık. 2023’ün ise zaferimizin yılı olacağını biliyoruz!”

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy bu mesajı paylaştıktan sonra başkent Kiev’deki Ayasofya Katedrali’ndeki törene katıldı.

Alman haber ajansı dpa’nın haberine göre askeri kıyafetle törene katılan Zelenskiy, Ukraynalı askerlere madalya taktı. Törende savaşta hayatını kaybeden Ukrayna askerleri için de bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu Kiev’de tören alanında geniş güvenlik önlemleri alındı ve törenin yapıldığı bölüm tamamen kapatıldı. Savaşın başlamasının yıl dönümünde Ukrayna’nın Buça gibi birçok başka kentinde daha törenler düzenlenmesi bekleniyor.

“Yenilmezlik Yılı”

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Twitter mesajının yanı sıra Ukraynalılara hitaben de “Yenilmezlik Yılı” başlığını taşıyan bir görüntülü mesaj paylaştı.

“Bir yıl önce bugün, yine buradan sabah saat yedi sularında sadece 67 saniye süren kısa bir açıklamayla size hitap etmiştim” diyen Zelenskiy “Güçlüyüz. Her şeye hazırız. Herkesi yeneceğiz. 24 Şubat 2022’de bu böyle başlamıştı. Hayatlarımızın en uzun günüydü. Yakın tarihimizin en zor günüydü. Erken kalktık ve o zamandan beri de uyumadık” ifadelerini kullandı.

Batılı askeri kaynakların Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en geniş çaplı sıcak çatışma olarak değerlendirdiği savaşta iki tarafta da en az 100 bin kişinin öldüğü ya da yaralandığı tahmin ediliyor. 10 binlerce sivilin hayatını kaybettiği çatışmalarda milyonlarca kişi de yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kaldı.

“Hemen hemen herkesin telefonunda bir daha telefonunu asla açamayacak olan bir kişinin ismi kayıtlı. Kısa mesajla gönderilen ‘Nasılsın’ sorusunu yanıtlayamayacak olan bir kişinin..” diyen Zelenskiy bu sorunun savaş yılında yeni bir anlam kazandığını söyledi.

“Büyük bir ordu olduk” diyen Zelenskiy “Birinin bulduğu, birinin paketlediği, birinin getirdiği ama herkesin katkı sunduğu bir takıma dönüştük” diye konuştu.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den Rusya’ya Birliklerini Ukrayna’dan Çek Çağrısı

Ukrayna – Rusya savaşının birinci yıldönümü olan 24 Şubat öncesi Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın yıl dönümünde Moskova’ya Ukrayna’daki tüm birliklerini çekme çağrısı yaptı.

Çok sayıda ülke tarafından hazırlanan karar tasarısına, 193 BM üyesinden Türkiye’nin de aralarında olduğu 141’i lehte oy kullandı.

Ukrayna’da “kapsayıcı, adil ve kalıcı barış” talep eden karar tasarısında Moskova’dan Ukrayna’daki tüm birliklerini “derhal, tamamen ve kayıtsız şartsız” çekmesi istendi.

Yedi ülke (Rusya, Belarus, Kuzey Kore, Eritre, Mali, Nikaragua ve Suriye) oylamada red oyu kullanırken Çin’in de aralarında olduğu 32 ülke çekimser kaldı.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararları bağlayıcılık taşımazken politik olarak önem taşıyor. Genel Kurul’un daha önce aldığı kararlar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in izlediği siyaset üzerinde etkili olmamıştı.

BM Genel Kurulu Ukrayna konusunda BM’nin önde gelen organı konumunda. Bunun nedeni uluslararası barışı ve güvenliği sağlamakla görevli Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden Rusya’nın Ukrayna’yla ilgili tasarılarda veto hakkını kullanması nedeniyle kilitlenmiş durumda olması.

Genel Kurul tasarılarının Güvenlik Konseyi tasarılarının aksine bağlayıcılığı bulunmuyor, ancak dünya kamuoyunun genel kanısını yansıtan bir ölçek görevi görüyor.

Oylamadan önce iki gün boyunca süren konuşmalarda 75 ülkenin dışişleri bakanları ve diplomatları söz aldı. Bunların çoğu BM Sözleşmesi’nin temel prensiplerinden olan bir üye ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasını savunan tasarıya destek istedi.

Savaş her iki ülkeden binlerce kişinin ölümüne neden oldu ve Ukrayna kentlerinin harabeye dönmesine yol açtı. Artan gıda fiyatları ve yakıt maliyetiyle yükselen enflasyon tüm dünyayı etkiledi.

Venezuela Büyükelçi Yardımcısı, Ukrayna ile ilgili önceki beş kararın neredeyse tamamına karşı oy kullanan veya çekimser kalan 16 ülke; Belarus, Bolivya, Kamboçya, Çin, Küba, Eritre, Ekvator Ginesi, İran, Laos, Mali, Nikaragua, Kuzey Kore, St. Vincent, Suriye, Venezuela ve Zimbabve adına konseye hitap etti.

Diğer ülkeler Rusya’nın eylemlerine odaklanırken, Venezuela Büyükelçi Yardımcısı Joaquín Pérez Ayestarán, dünkü açıklamasında tüm ülkelerin istisna olmaksızın BM Sözleşmesine sıkı şekilde uyması gerektiğini belirterek ABD ve AB’yi ima etti.

Ayestarán, grubundaki ülkelerin Genel Kurul’da “bölücü eylemlere” karşı ve “uzlaşma ruhundan yana” olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell gazetecilere yaptığı açıklamada saldırgan ve mağdurun aynı kefeye konulamayacağını belirtti.

Çin’den 12 maddelik metin

Oylamada Çin’in izleyeceği tutum merak konusuydu. Çin’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dai Bing nötr bir pozisyon alarak hem Kiev’e hem Moskova’ya çatışmaları sona erdirme ve barış görüşmelerine başlama çağrısı yaptı.

Çin Dışişleri Bakanlığı da internet sayfası üzrinden Ukrayna krizinde “siyasi uzlaşmanın” sağlanması için 12 maddelik bir metin yayınladı.

Metinde “Tüm taraflar Rusya ve Ukrayna’yı aynı yöne doğru çalışma ve olabildiğince hızlı bir biçimde doğrudan diyaloğa yeniden başlama konusunda desteklemelidir” ifadelerine yer verildi.

Çatışma taraflarına da “uluslararası insan haklarına sıkı sıkıya uyma ve sivillere ve sivil binalara saldırılardan kaçınma” çağrısı yapıldı.

Çin ayrıca nükleer silah kullanmama konusunda da uyarıda bulundu. “Nükleer silahlar kullanılamaz ve nükleer savaşlar yürütülemez” diyen Pekin, nükleer silah kullanma tehdidinde de bulunulmamasını istedi.

Çin’in yayınladığı metne Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) hemen eleştiri geldi. ABD’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan CNN televizyonuna yaptığı açıklamada “Rusya Ukrayna’ya saldırılarını durdursa ve birliklerini geri çekse savaş yarın sona erebilir” diye konuştu.

Çin’in yayınladığı metnin ilk maddesinin “tüm ülkelerin egemenlik haklarına saygı gösterilmesi” başlığını taşıdığına dikkat çeken Sullivan, “Benim ilk tepkim, metnin birinci maddeden sonra sona erebileceği oldu” diye konuştu.

Sullivan “Rusya’ya saldıran Ukrayna değildi. Rusya’ya saldıran NATO değildi. Rusya’ya saldıran ABD değildi” dedi.

Paylaşın