Çin’den Rusya’ya “Silah Desteği Sağlamayacağız” Güvencesi

Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang, ülkesinin savaşın taraflarına silah desteği sağlamadığı ve gelecekte de sağlamayacağı güvencesi verdi. Bakan, Çin’in hem askeri hem sivil amaçlı kullanılabilen “çifte kullanımlı” malzemelerin ihracatı konusunda da Çin yasaları uyarınca gerekli kontrolleri yaptığını vurguladı.

DW Türkçe’nin aktardığına göre, Çin Gang, ülkesinin Ukrayna konusundaki rolünün, barışı teşvik ve müzakerelerin önünün açılması için çaba göstermek olduğunu kaydetti.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Çin ziyaretinde Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için atılabilecek adımlar öne çıktı. Baerbock, Çinli mevkidaşı Çin Gang ile iki saate yakın süren görüşmesinde, Pekin yönetiminden savaşın sona ermesi için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki nüfuzunu daha fazla kullanmasını istedi.

Baerbock, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in geçen ay Moskova’ya yaptığı ziyaretin, Rusya üzerinde hiçbir ülkenin Çin kadar etkili olmadığını ortaya koyduğunu belirterek “Çin’in bu nüfuzu nasıl kullanacağına yönelik kararı, Avrupa’nın temel çıkarlarını doğrudan ilgilendirmektedir” dedi.

Çin’in İran ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde gösterdiği başarıya işaret eden Almanya Dışişleri Bakanı, aynı çabayı, Ukrayna’daki saldırganlığı sona erdirmesi ve barışçıl çözüm sürecine dahil olması için Rusya nezdinde de göstermesini istedi.

Çin’in Ukrayna savaşıyla ilgili olarak şimdiye kadar gerek resmi açıklamalarda gerekse Şubat ayında açıkladığı tutum belgesinde Rusya’ya doğrudan savaşı durdurma çağrısı yapmamasını anlayamadığını söyleyen Baerbock, “Bir o kadar önemli bir konu, Rusya’ya silah sevkiyatına izin verilmemesi ve çifte kullanımlı malzemelerin savaşta kullanılmasının önlenmesidir” diye konuştu.

“Silah desteği sağlamayacağız” güvencesi

Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang ise ülkesinin savaşın taraflarına silah desteği sağlamadığı ve gelecekte de sağlamayacağı güvencesi verdi. Bakan, Çin’in hem askeri hem sivil amaçlı kullanılabilen “çifte kullanımlı” malzemelerin ihracatı konusunda da Çin yasaları uyarınca gerekli kontrolleri yaptığını vurguladı. Çin Gang, ülkesinin Ukrayna konusundaki rolünün, barışı teşvik ve müzakerelerin önünün açılması için çaba göstermek olduğunu kaydetti.

Baerbock’un Çinli mevkidaşı Çin ile görüşmesinde Tayvan konusunda yaşanan gerginlik de gündeme geldi. Tayvan’da askeri bir çatışmayı tüm dünya için bir “felaket senaryosu” olarak nitelendiren Baerbock, Almanya’nın “Tek Çin” politikasına bağlı olduğunun altını çizdi.

Tek Çin politikası, Tayvan’ın Çin’in parçası olarak kabul edilmesi ve Tayvan ile diplomatik ilişkiler kurulmaması anlamına geliyor. Anlaşmazlıkların sadece barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Baerbock, statükonun şiddet yoluyla değiştirilmesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti.

“Hiçbir dış müdahaleye müsamaha göstermeyiz”

Alman Bakan, küresel ticaretin yüzde 50’sinin Tayvan Boğazı üzerinden yapıldığına işaret ederek bölgede istikrarsızlığın son derece ciddi sonuçlar doğuracağını belirtti. Baerbock, bu tür bir şok dalgasının yol açacağı ekonomik krizden Çin’in de etkileneceği uyarısında bulundu.

Çin Gang ise Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğunu vurgulayarak ülkesinin Tayvan konusunda hiçbir dış müdahaleye müsamaha göstermeyeceğini kaydetti. Çin, “Diğer devletler ‘Tek Çin’ ilkesine gerçekten saygı duyuyorsa Tayvan’daki ayrılıkçı faaliyetleri reddetmeleri gerekir. Sorunların temelinde bağımsızlık çabaları yatmaktadır. Çin, topraklarının tek karışından vazgeçmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası hukuk açısından Çin’in parçası olarak kabul edilen 23 milyon nüfuslu Tayvan, 70 yıldır demokratik yollarla seçilen bağımsız hükümetler tarafından yönetiliyor. Çin son dönemde, dış müdahale durumunda askeri güç kullanımına başvurma tehdidinde bulunurken ABD, Çin’in askeri müdahalesi durumunda Tayvan’a savunma desteği vereceğini açıklamıştı.

Paylaşın

Türkiye Merkezli İki Şirkete ABD’den Yaptırım: Bu Bir Uyarı Atışı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Türkiye merkezli Dexias Türkiye ve Azu International’a, Rusya’ya Ukrayna işgalinin ardından uygulanan yaptırımların delindiği gerekçesiyle yaptırım getirildiğini açıkladı.

Açıklamada Dexias Türkiye’nin, Rusya’daki Radioavtomatika şirketi için aracılık yaptığı aktarıldı. Rusya’daki bu şirket hali hazırda ABD yaptırımlarına tabiydi.

Dexias’ın Batılı şirketlerle iletişime geçerek ABD menşeili elektronik ürünler almaya çalıştığı öne sürüldü. Dexias Türkiye’nin yanı sıra Rusya’daki kolu olan Dexias Rusya ve bu iki şirketin de yöneticisi olan Alim Khazişmeloviç Firov’a da yaptırım açıklandı.

Yaptırım uygulanacak Türkiye merkezli ikinci şirket ise Azu International. ABD Hazinesi’ne göre Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin hemen ardından, Mart 2022’de kurulan bu şirketin amacı yaptırımlara takılan elektronik ürünleri Rusya’ya göndermekti.

ABD bu şirketin Rusya’ya birden fazla bilgisayar çipi sevkiyatı yaptığını açıkladı. Reuters ajansı da Aralık ayında Rus gümrük kayıtlarını inceleyerek yaptığı haberde bu şirketi Rusya’ya en az 20 milyon dolarlık elektronik parça sattığını yazmıştı.

ABD’nin yaptırım listesine aldığı şirketlerin ABD’deki varlıkları donduruluyor, SWIFT sistemini kullanarak uluslararası para transferi yapmaları da yasaklanıyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndan da yaptırımlarla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.

NATO üyesi Türkiye, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara ilkesel olarak karşı çıkmakla birlikte yaptırımların, Türkiye’de delinmeyeceğini ve sevk edilen ürünlerin Rus ordusu tarafından kullanılamayacağını belirtmişti.

Türkiye, geçen ay Batı ülkelerinin yaptırım listesinde olan malların Rusya’ya iletilmesini durdurmak üzere adım atmıştı.

ABD Maliye Bakanlığı’nın Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı Brian Nelson konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

“Kremlin kapsamlı, çok taraflı yaptırımların ve ihracat kontrollerinin etrafından dolanmanın yollarını ararken ABD müttefik ve ortaklarıyla birlikte Putin’i savaşta destekleyen yaptırımların delinmesine yönelik girişimleri, sekteye uğratmaya devam edecek.”

Brian Nelson geçtiğimiz Ocak ayında Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ı kapsayan bir ziyaret gerçekleştirmiş ve yaptırımların uygulanması odaklı ziyaret kapsamında Türkiye’de iş dünyası ve banka yöneticilerine yönelik yaptığı konuşmada uyarıda bulunmuştu.

Paylaşın

ABD’den Ukrayna’ya 2,6 Milyar Dolarlık Yeni Silah Yardımı

ABD’nin Ukrayna’ya 2,6 milyar dolarlık askeri yardım yapacağı açıklandı. ABD, Rusya işgalinin başladığı 24 Şubat 2022’den beri Ukrayna’ya 35,2 milyar dolardan fazla güvenlik yardımı sözü verdi.

Almanya ve Portekiz tarafından söz verilen Leopard 2 muharebe tankları da geçen ay Ukrayna’ya ulaştı. Salı günü açıklanan pakette 61 adet ağır yakıt tankeri ve bozuk tanklar gibi ağır ekipmanları taşımaya yardımcı olacak kurtarma araçları yer alıyor.

Silah yardımı paketi, Başkan Joe Biden yönetiminin ABD silah stokları yerine sektörden silah satın almasını mümkün kılan Ukrayna Güvenlik Yardımı Girişimi (USAI) fonundan sağlanan 2,1 milyar dolardan oluşuyor.

Rusya, Ukrayna’da bahar taarruzuna hazırlanırken Pentagon’dan yapılan açıklamada ABD’nin Kiev’e üç hava gözetleme radarı, tanksavar roketler ve yakıt kamyonlarını içeren 2,6 milyar dolarlık askeri yardım yapacağı belirtildi.

ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Julianne Smith dün yaptığı açıklamada, Ukraynalılar’ın gelecek haftalarda kendi bahar harekatını başlatmasını beklediklerini söyledi.

ABD’nin bugün açıkladığı silah yardımı paketi, Başkan Joe Biden yönetiminin ABD silah stokları yerine sektörden silah satın almasını mümkün kılan Ukrayna Güvenlik Yardımı Girişimi (USAI) fonundan sağlanan 2,1 milyar dolardan oluşuyor.

USAI paketi, eğitim ve bakım masraflarının yanısıra ABD ve müttefiklerinin Kiev’e verdiği NASAMS hava savunması için ek mühimmat, hassas hava mühimmatı, Sovyet dönemi GRAD roketleri, tanksavar roketleri, zırhlı köprü sistemleri ve 105 yakıt römorkunu içeriyor.

Kalan 500 milyon dolarsa, başkanın acil durumda Kongre onayı gerektirmeden ABD’nin mevcut stoklarından teçhizat alımına izin veren özel yetkisi üzerinden sağlandı.

Yardım paketinin bu kısmına Patriot hava savunma sistemleri, tank mühimmatları ve Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemleri (HIMARS) için mühimmatın da aralarında olduğu yarım düzine mühimmat türü dahil.

Paylaşın

Ukrayna’ya Silah Desteği ABD’nin Füze Ve Cephane Stoklarını Tüketti

Rusya’nın bölgesel bir operasyon olarak adlandırdığı Ukrayna’nın ise ‘Batı’lı güçlerin desteğiyle devam ettirdiği savaşın bir yılı geride kalırken, Ukrayna’ya silah desteği sağlayan ABD’nin füze ve cephane stoklarını tüketti yazıldı.

ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times’ın haberine göre, ABD’nin Ukrayna’ya gönderdiği Stingerlar kadar yeni füze üretmesi 13 yıl sürecek. Benzer şekilde, Javelin füze sistemlerinin savaştan önceki stok seviyesine gelmesinin de en az 5 yıl alacağı hesaplandı.

Mühimmat üretiminde yaşanan sıkıntılar ve eksikliklerin savunma sanayi profesyonelleri arasında da endişe yarattığı ifade edildi.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi tarafından yayınlanan bir raporda, “Bu bir kriz olabilir. Ön cephe hareketsiz bir hale gelmişken, toplar en önemli savaş silahına dönüştü. Ukrayna asla 155 milimetrelik mühimmattan mahrum kalmaz ama top birlikleri sadece öncelikli hedeflere ateş etmek zorunda kalabilir” ifadelerine yer verildi.

Biden yönetimi mart başında Savunma Bakanlığı için 842 milyar dolarlık rekor bütçe önermiş ve bu bütçenin 19,2 milyar dolarının üretim tesislerini yenilemek ve füze üretimini artırmak için kullanılacağını belirtmişti.

ABD’nin bir ayda ürettiği, Ukrayna’da 48 saatte tükeniyor

ABD elindeki mevcut kapasiteyle bir ayda 155 milimetrelik 14 bin top mermisi üretebilirken, Ukrayna güçleri bu sayıda mermiyi 48 saat içinde tüketiyor. ABD’li yetkililer ocak ayında bir öneri sunmuş ve talebi karşılayabilmek için üretim kapasitesinin günde 90 bin mermiye kadar çıkarılmasına karar verilmişti. Ancak bu rakamın 2025’e kadar yakalanması beklenmiyor.

Konuyla ilgili geçen aralıkta Dış Politika Araştırma Enstitüsü (Foreign Policy Research Institute) için bir makale yazan savunma uzmanları Michael Kofman ve Rob Lee, “Mühimmat erişimi, 2023’te savaşın gidişatını belirleyecek en önemli ve tek faktör olabilir” ifadelerini kullanmıştı.

Daha önce Körfez Savaşı gibi yüksek yoğunluklu ve kısa süreli ya da Afganistan Savaşı gibi düşük yoğunluklu ve uzun süreli çatışmalarda bulunan Amerika Birleşik Devletleri bu savaşlarda cephane sıkıntısı yaşamamıştı. Bu savaşların yoğunluğu ve süresi, ABD’nin stoklarını ihtiyaç duyduğu şekilde tazelemesine fırsat sunmuştu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

NATO: Putin Barış Değil Savaşı Uzatma Planı Yapıyor

“Putin barış değil savaşı uzatma planı yapıyor” diyen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Kremlin’in askeri sanayi üretimini artırdığını ve İran’la Kuzey Kore gibi “otoriter rejimlerle” görüşerek daha fazla silah almaya çalıştığını söyledi.

Stoltenberg, bu nedenle Batılı ülkelerin sanayisinin de Ukrayna’yı uzun süreli bir savaşta desteklemeye hazır olması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu ihtiyaç sürmeye devam edecek çünkü bu bir yıpratma savaşı. Bu, desteği sürdürmek için endüstriyel kapasiteyle ilgili.”

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Birleşik Krallık’ın önde gelen gazetelerinden Guardian’a konuştu.

Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yla kısa vadede barış sağlanmasını istemediğini ve bir “yıpratma savaşı” sürdürdüğünü savundu.

Stoltenberg, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta temmuzda düzenlenmesi planlanan NATO zirvesinde, ittifaktaki tüm ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının en az yüzde 2’sini savunma bütçesi olarak kullanmayı onaylaması gerektiğini belirtti.

“Putin barış değil savaşı uzatma planı yapıyor” diyen NATO lideri, Kremlin’in askeri sanayi üretimini artırdığını ve İran’la Kuzey Kore gibi “otoriter rejimlerle” görüşerek daha fazla silah almaya çalıştığını öne sürdü.

Stoltenberg, bu nedenle Batılı ülkelerin sanayisinin de Ukrayna’yı uzun süreli bir savaşta desteklemeye hazır olması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

Bu ihtiyaç sürmeye devam edecek çünkü bu bir yıpratma savaşı. Bu, desteği sürdürmek için endüstriyel kapasiteyle ilgili.

NATO lideri, Ukrayna günde 4 bin ila 7 bin havan mermisi harcarken, bu sayının Rusya için 20 bine çıktığını da iddia etti. Batının silah sanayisindeki üretimin, Ukrayna ordusunun harcadığı mermi miktarına yetişemediğini de sözlerine ekledi.

Avrupa Birliği ülkeleri bu hafta Ukrayna’ya 12 ay içinde toplamda bir milyon top mermisi gönderilmesini kararlaştırmıştı.

Öte yandan Stoltenberg, ABD’nin Çin’in Rusya’ya silah satmayı planladığında dair iddialara da değindi. NATO lideri, Pekin yönetiminin böyle bir hamle yapmaktan caydırılması gerektiğini ifade etti.

Çin’in savaştaki arabuluculuk çalışmalarında Ukrayna’nın yaklaşımının anlaşılmasının yanı sıra ülkenin lideri Volodimir Zelenski’yle doğrudan görüşme sağlanmasının önemli olacağını da vurguladı.

Stoltenberg, Kiev yönetimine savaş jeti gönderilmesine dair henüz net bir karar verilmediğini de belirtti. ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya F-16 gönderilmeyeceğini söylemişti. Öte yandan Polonya ve Slovakya, Ukrayna ordusuna MiG-29 savaş jetleri sevk edeceklerini duyurmuştu. Tam olarak kaç uçak gönderileceği henüz bilinmiyor.

NATO lideri, salı günkü açıklamasında da ittifaktaki ülkelerin savunma harcamalarını artırması gerektiğini belirtmişti. “Dünya daha tehlikeli halde, savunma yatırımlarımızı da artırmalıyız” diyen Stoltenberg, NATO ülkelerine silah üretimini hızlandırma çağrısı yapmıştı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Rusya, Otomobil Devi Volkswagen’in Ülkedeki Tüm Varlıklarını Dondurdu

Rusya’da mahkeme, Batılı ülkelerin Moskova’ya karşı yaptırımlarının ardından Rusya’daki faaliyetlerini askıya alan Volkswagen Group’un (VW) tüm varlıklarını dondurdu.

Volkswagen, geçen yıl Rusya’da yaklaşık 42 bin otomobil ve 1.500 ticari araç satmış, grubun satışları 2021 yılına göre yüzde 80 gerilemişti.

Rusya’da mahkeme kararıyla, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in ülkedeki tüm varlıkları donduruldu. Reuters haber ajansı karara ilişkin mahkeme dokümanını gördüklerini duyurdu.

Volkswagen, Rusya’da üretim yapan Avrupalı otomobil üreticilerinden biri ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının başlamasının ardından devreye giren yaptırımlar nedeniyle şirket Rusya’daki üretimini durdurmuştu.

Volkswagen’in Rusya’daki üretim ortağı GAZ isimli Rus otomotiv şirketi, Alman şirket hakkında sözleşme şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle dava açtı.

Fabrikasında Volkswagen araçların üretildiği şirketler Alman Volkswagen firması sözleşmesini geçen yıl Ağustos ayında yaptırımlar gerekçesiyle fesh etmişti.

GAZ şirketinin anlaşmanın feshi nedeniyle yaklaşık 208 milyon dolar kayba uğradığı tahmin ediliyor.

Volkswagen anlaşmayı sonlandırmasının ardından ilk olarak Rusya’nın Kaluga şehrindeki fabrikayı satmayı denemişti.

Yıllık 225 bin otomobil üretim kapasitesine sahip şirketin çalışanları da 2022 yılının Mart ayından bu yana ücretsiz izine gönderilmiş durumda.

Volkswagen, geçen yıl, Rusya’da yaklaşık 42 bin otomobil ve 1.500 ticari araç sattı. Grubun satışları 2021 yılına göre yüzde 80 geriledi.

Paylaşın

NATO’da Bir İlk: Polonya Ukrayna’ya Savaş Uçağı Gönderecek

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyesi Polonya’nın Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, ülkesinin Ukrayna’ya 4 Sovyet yapımı MiG-29 savaş uçakları tedarik etmeyi planladığını bildirdi.

Haber Merkezi / Polonya, böylelikle Ukrayna’nın savaş uçağı taleplerine karşılık veren ilk NATO ülkesi olacak. Polonya ayrıca Ukrayna’ya Alman yapımı Leopard 2 tankları tedarik eden ilk NATO ülkesiydi.

Polonya Cumhurbaşkanı, Ukrayna’ya verilecek uçakların yerine Güney Kore yapımı FA-50 ve Amerikan yapımı F-35 uçaklarının konacağını kaydetti.

Binlerce Amerikan askerinin konuşlandığı, en fazla sayıda Ukraynalı mülteciye evsahipliği yapan Polonya, savaş sırasında Ukrayna’ya kritik destek sağladı.

Varşova’nın sahip olduğu MiG-29’ların Ukrayna’ya hibe edilmesi konusu, 2022 yılının Şubat ayında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı ilk günlerde gündeme gelmişti.

Bu arada Slovakya hükümeti de, kendi envanterindeki MiG-29’lardan bazılarını Ukrayna’ya verebileceğini duyurdu. Ukraynalı jet pilotlarının, Sovyetler Birliği’nde üretilen MiG-29’lara alışık oldukları bildiriliyor.

Başkent Varşova’da Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel’i ağırlayan Duda, Çek mevkidaşı ile görüşmesinin ardından yapılan basın toplantısında, Ukrayna’ya verilecek savaş uçaklarının bu dördü ile sınırlı kalmayacağını, şu an bakımda olan jetlerin de daha sonra Kiev’e teslim edileceğini söyledi.

Polonya Hava Kuvvetleri’nin envanterinde, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne ait olup, Almanya’nın yeniden birleşmesi sonrasında 90’lı yılların başında Polonya’ya verilen yaklaşık bir düzine MiG-29 olduğunu belirten Duda, bu uçakların halihazırda Polonya hava savunması için görev yaptıklarını dile getirdi.

Ukrayna’ya savaş uçağı temin eden ilk NATO ülkesi

Polonya Cumhurbaşkanı Duda, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, uluslararası koalisyon kapsamında Ukrayna’ya MiG-29 tipi savaş uçağı gönderebileceklerini belirtmiş ancak ayrıntı vermemişti.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ise, Şubat ayında yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda, böyle bir uygulama için NATO tarafından bir karar alınmasının şart olduğunu dile getirmişti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise, ülkesinin, başka ülkelerin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermesine engel olmayacağını duyurmuştu.

Ukraynalı liderler, diğer NATO üyelerine de Kiev’e uçak göndermeleri konusunda çağrılar yapıyor.

Ukrayna, Rusya ile savaşındaki ikinci yılında hava savunmasını güçlendirmek amacıyla Batı ülkelerinden savaş uçakları talep ediyor.

Bu arada Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ülkesinin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermesiyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü belirterek, “Bu konuda müttefiklerimizle istişarelerimiz sürüyor.” dedi.

Paylaşın

Rusya, Ukrayna’yı Bu Kez Hipersonik Füzelerle Vurdu: En Az 9 Ölü

Rusya’nın bölgesel bir operasyon olarak adlandırdığı Ukrayna’nın ise ‘Batı’lı güçlerin desteğiyle devam ettirdiği savaşın bir yılı geride kalırken, Rusya, Ukraayna’yı bu kez hipersonik füzelerle vurdu.

En az dokuz kişi hayatını kaybettiği saldırılar nedeniyle Avrupa’nın en büyüğü konumunda olan Zaporijya Nükler Santrali’nin elektriği de kesildi. Ancak daha sonra bu sorun giderildi.

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Igor Konaşenkov, Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Kinzhal hipersonik füze sistemi de dahil olmak üzere havadan, denizden ve karadan uzun menzilli silahlarla Ukrayna’nın askeri altyapısının temel unsurlarını vurduk” dedi.

Söz konusu yaylım ateşi, Ocak ayının sonundan bu yana gerçekleştirilen en büyük Rus saldırısı olarak kayıtlara geçti.

Ukrayna ordusu, 34 seyir füzesinin ve dört de İran yapımı insansız hava aracının düşürüldüğünü iddia etti. Ancak yetkililer, Kinzhal balistik füzeleri, Kh-22 gemisavar füzeleri ve S-300 uçaksavar füzelerini ise imha edemediklerini de aktardı.

Reuters’a konuşan Ukrayna hava kuvvetleri sözcüsü, “Bu büyük bir saldırıydı ve ilk defa bu kadar çok farklı türde füze kullanıldı. Böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ülkesinin ses hızının beş katından daha hızlı hareket edebilen balistik hipersonik füzelere yaptığı yatırımı vurguladı.

Nükler enerji operatörü Energoatom, Zaporijya’daki elektrik kesintisinin Ukrayna elektrik sistemi ile tesis arasındaki bağlantıyı yok ettiğini duyurdu.

Tesisteki enerji kesintisi daha sonra çözüldü. Ancak çözüm sağlanana kadar ise santral dizel jeneratörlerle çalıştırıldı.

Santraldeki radyoaktif maddelerin soğutulması için elektriğe ihtiyaç duyuluyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Başkanı Rafael Grossi, “Bugün enerji kaybının, Zaporijya Nükleer Santrali için durumun ne kadar kırılgan ve tehlikeli olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi.

Grossi, Perşembe günü sabah saatlerinde tesisin korunması için uluslararası bir taahhüt verilmesini istemişti.

“Her seferinde bir zar atıyoruz” diyen Grossi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunun defalarca devam etmesine izin vermemiz durumunda, bir gün şansımız tükenecek.”

Başkent Kiev’de ise şehrin batı ve güney bölgelerinde patlamalar meydana geldi. Acil servisler bu noktalara müdahalelerde bulundu.

Odesa valisi Maksim Marçenko, liman kentindeki bir enerji tesisine füze isabet ettiğini ve bu nedenle elektrik kesintilerinin yaşandığını söyledi. Bölgede yerleşim yerleri de vurulurken, herhangi bir can kaybının olmadığı bildirildi.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Rusya’dan Ukrayna’nın Birçok Kentine Füze Saldırısı: En Az 5 Ölü

Rusya’nın bölgesel bir operasyon olarak adlandırdığı Ukrayna’nın ise ‘Batı’lı güçlerin desteğiyle devam ettirdiği savaşın bir yılı geride kalırken, Rusya bugün erken saatlerde Ukrayna’nın birçok kentinde çoğunlukla enerji altyapısını hedef alan geniş çaplı füze saldırıları düzenledi.

Füze saldırıları, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Ukrayna’nın Karadeniz limanlarından tahıl sevkiyatına ve Rusya’nın gıda ve gübre ihracatına izin veren bir anlaşmanın uzatılması konusunda Ukrayna Cumburbaşkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşmek üzere Kiev’i ziyaret etmesinden saatler sonra geldi.

Ukraynalı yetkililer konutların da isabet aldığı saldırılarda en az beş kişinin öldüğünü, çok sayıda yaralı olduğunu açıkladı.

Son üç haftadır Rus güçlerince yapılan en şiddetli saldırıda füzelerin başkent Kiev, ülkenin ikinci büyük kenti Harkiv, Karadeniz’deki önemli liman kenti Odesa’nın yanı sıra ülkenin merkezindeki Dinyeper ve Poltava’dan batıdaki Zitomir, Vinnitsya ve Rivne’ye  kadar uzandığı bildirildi.

Yerel makamlar dört sivilin batıdaki Lviv bölgesinde, bir kişinin de Dnipropetrovsk’te füzelerin yerleşim yerlerine isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.

Ukrayna Enerji Bakanı Herman Haluşçenko füze saldırılarında Kiev, Mikolaiv, Harkiv, Zaporijya, Odesa, Dnipropetrovsk ve Zitomir bölgelerindeki enerji tesislerinin hedef alındığını söyledi ve saldırıları “Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik bir başka barbarca saldırı” olarak nitelendirerek kınadı.

Saldırılar sonucu kentlerde durum

Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko, kentin güneybatısında patlamalar olduğunu ve acil servislerin bölgeye gittiğini belirtti. Kentin bazı bölgelerinde elektriklerin kesildiği bildirildi.

Harkiv Valisi Oleh Syniehubov da, Ukrayna’nın doğusunda yer alan kentin kuzeydoğusuna 15 füze isabet ettiğini ve sivillerin yaşadığı binalarının vurulduğunu açıkladı. Bu kentte de elektrik kesintileri yaşandığı aktarıldı.

Odesa bölge valisi Maksim Marchenko da yaptığı açıklamada, toplu bir füze saldırısının liman kentindeki bir enerji tesisini vurduğunu ve elektriklerin gittiğini belirtti. Kentte yerleşim alanlarının da vurulduğu aktaran vali halka sığınaklarda kalmaları uyarısında bulundu.

Devlete ait nükleer enerji şirketi Energoatom da, Rus güçleri tarafından işgal edilen Zaporijya Nükleer Santrali füze saldırıları sonucunda güç kaybettiğini açıkladı. Energoatom, santralin aylar önce Rusya tarafından devralınmasından bu yana altıncı kez elektrik kesintisine uğradığını ve bunun da santrali 10 gün boyunca çalıştırabilecek 18 dizel jeneratöre güvenmek zorunda bıraktığını söyledi. Nükleer santraller soğutma sistemlerini çalıştırmak ve bir erimeyi önlemek için sürekli güce ihtiyaç duyuyor.

Öte yandan Rus ve Ukrayna güçleri arasında Bahmur bölgesini ele geçirmek için yoğun çatışmalar sürüyor.

(Kaynak: Eurnews Türkçe)

Paylaşın

İkinci Yılına Giren Rusya – Ukrayna Savaşı Silah Şirketlerine Yaradı

Merkezi Stockholm’da bulunan Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü SIPRI’nin verilerine göre küresel silah satışı 2021’de yaklaşık yüzde 2 arttı. SIPRI, Ukrayna’daki savaşın 2022’de silahlara ulaşma isteğini daha da arttırdığını belirtiyor.

Rakamlar da bunu doğruluyor. Amerika’yla yabancı ülkeler arasındaki silah satışı 2022’de 51,9 milyar dolar arttı.

Bunun önemli nedeni Amerika’nın Avrupa’daki müttefiklerinin Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası kendilerini silahlandırmak için hızlı hareket etmeleri. Önceki yıla kıyasla bu yüzde 49’luk bir artış anlamına geliyor.

Doğrudan ticari satışlar yani yüklenici firmalardan hükümetlere doğrudan satışta da büyük artış var. 2021’de 103,4 milyar dolar olan satış, 2022’de 153,7 milyar dolara yükselmiş.

SIPRI’ye göre Rusya 2021’de en fazla silah ihracatı yapan ikinci ülkeydi.

Ukrayna’da ikinci yılına giren savaş küresel silah ticaretini arttırmış durumda. Ülkeler kendilerini muhtemel çatışmalara hazırlarken yeni teçhizatlara da talep artıyor. Savaş silah endüstrisindeki uzun süreli ilişkileri etkilerken kimin kime ne sattığı konusunda hesapları yeniden düzenledi ve müşterilerin envanterlerinde görmek istedikleri ürünler konusundaki taleplerini de değiştirdi.

Los Angeles Times gazetesinde yayınlanan analiz haberde, Avrupa ülkelerinin hem stokları dolu tutmak hem de Kiev’e roket, füze ve tank desteği sağlamak için savunma harcamalarını arttırdığına dikkat çekiliyor. Alman hükümeti İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra askeri konulardaki tereddütünü bir kenara bırakarak ordusu için 100 milyar dolar ayırdı.

Asya’da Japonya ve Güney Kore Çin’e karşı askeri harcamalarını arttırıyor. Çin, 2022’de savunma bütçesini yüzde 7 yükseltmişti. 16 milyar dolarlık artış Pekin’in savunma bütçesindeki en yüksek artışlardan biri oldu.

Silah şirketlerinin borsalardaki değeri de yükseliyor

Silah şirketlerinin borsalardaki değeri de yükselerek son yıllarda görülen en iyi seviyeye geldi. İngiliz güvenlik, savunma, uzay şirketlerini temsil eden ADS Grup’tan Kevin Craven’a göre Ukrayna savaşından önce insanlar paralarını savunma endüstrisinden farklı şirketlere yatırıyordu.

Craven, savaştan bir yıl sonra insanların hükümetin ilk işinin vatandaşlarını ve özgürlükleri korumak olduğunu hatırladığını kaydediyor. Craven bunun da önemli askeri ve savunma endüstrisi gerektirdiğini vurguluyor.

Kevin Craven, İngiltere’nin Ukrayna’ya güçlü askeri desteğinin olası müşterilerin Londra’nın Kiev’e gönderdiği bu teçhizatlara ilgisini arttırdığını da kaydediyor.

İngiltere Amerika’nın ardından Ukrayna’ya en fazla silah desteği sağlayan ülke. Londra Kiev’e tanksavar füzeleri, zırhlı araçlar, topçu bataryaları gönderiyor. İngiliz tankları Challenger 2’lerin de kısa süre içinde Ukrayna’da olması bekleniyor.

Abu Dabi’deki silah fuarı yoğun ilgi gördü

Geçtiğimiz günlerde Abu Dabi’de düzenlenen silah fuarı da son dönemde bir açıdan silah sektörüne artan ilgiyi ortaya koyan bir etkinlik oldu.

Uluslararası Savunma Sergi ve Konferansı’na aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 65 ülkeden 1350 şirket katıldı. Sadece Türkiye’den 50’den fazla firmanın fuara katıldığı belirtiliyor.

Fuarda görücüye çıkan silahlar savaşın sektörün yönünü de değiştirdiğini ortaya koydu. Özellikle fazla maliyetli olmayan, savaş alanını gözlemleyen ardından da bir hedefe kilitlenebilen insansız hava araçları dikkat çekti.

Son aylarda Rusya, Ukrayna altyapısını İran yapımı insansız hava araçlarıyla hedef alıyordu. Silah şirketi Edge’nin sahibi Faisal Bannai, Ukrayna’daki savaşın otonom sistemler ve elektronik savaşın ne kadar hayati olduğunu müşteri ülkeler için gösterdiğini belirtiyor.

Geleceğin bunda olduğunu belirten Bannai, bomba ya da mühimmat satabileceğini ama işinin asıl kısmının bu teçhizatlardan oluşmadığını da vurguluyor.

“Ukrayna’daki savaş bizim için büyük reklam oldu”

İnsansız hava aracı üreten Baykar şirketinden Bahadır Özer de “Ukrayna’daki savaş bizim için büyük bir reklam oldu” diyor.

Savaştan önce de şirket Ukrayna’ya Bayraktar TB2 insansız hava aracını gönderiyordu. Nispeten düşük maliyetli drone Karabağ, Libya ve Suriye’de de etkili şekilde ve Ukrayna’daki savaşta da adından söz ettirdi.

Los Angeles Times gazetesine konuşan Özer, TB2’nin uzun süredir başarılı olduğunu ama şimdiki farkın Batı’nın da dikkatini çekmesi olduğunu belirtti.

Bahadır Özer, NATO üyesi Polonya dahil 28 ülkenin TB2 satın aldığını ve daha fazla ülkenin ilgi gösterdiğini de kaydediyor.

“Savaş silahlara ulaşma isteğini daha da arttırdı”

Merkezi Stockholm’da bulunan Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü SIPRI’nin verilerine göre küresel silah satışı 2021’de yaklaşık yüzde 2 arttı. SIPRI, Ukrayna’daki savaşın 2022’de silahlara ulaşma isteğini daha da arttırdığını belirtiyor.

Rakamlar da bunu doğruluyor. Amerika’yla yabancı ülkeler arasındaki silah satışı 2022’de 51,9 milyar dolar arttı.

Bunun önemli nedeni Amerika’nın Avrupa’daki müttefiklerinin Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası kendilerini silahlandırmak için hızlı hareket etmeleri. Önceki yıla kıyasla bu yüzde 49’luk bir artış anlamına geliyor.

Doğrudan ticari satışlar yani yüklenici firmalardan hükümetlere doğrudan satışta da büyük artış var. 2021’de 103,4 milyar dolar olan satış, 2022’de 153,7 milyar dolara yükselmiş.

“Rus savunma sanayine yaptırımlar ABD ve Batılı savunma şirketleri için fırsat”

ABD Savunma Bakanı Llyod Austin silah satışlarının daha hızlı olması için “Tiger Team” adında Ağustos ayında bir ekip kurmuştu.

Defence News dergisine göre Amerikalı yetkililer Rusya’nın savunma endüstrisine karşı yaptırımların Amerikalı ve Batılı savunma şirketleri için bir fırsat olduğunu söylüyor.

SIPRI’ye göre Rusya 2021’de en fazla silah ihracatı yapan ikinci ülkeydi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın