Volodimir Zelenski WSJ’ye Konuştu: Karşı Saldırıya Hazırız

Rusya’ya karşı saldırı düzenlemekte kararlı olduklarını belirten Volodimir Zelenski, “Başarılı olacağımıza yürekten inanıyoruz. Ne kadar sürecek bilmiyorum. Açıkçası bu süreç çok farklı şekillerde ilerleyebilir. Fakat biz bunu yapacağız ve hazırız” dedi.

Rusya’nın cephede hava üstünlüğünü elinde tuttuğuna dikkat çekerek, buna karşı savunmalarını güçlendirmezlerse birçok kişinin hayatını kaybedeceğini söyleyen Zelenski, savaş sürerken ülkesinin NATO’ya girmesini beklemediğini belirtirken, savaştan sonra Ukrayna’nın ittifaka katılacağına dair kendilerine taahhüt verilmesini talep etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’a (WSJ) konuştu.

Zelenski, Rusya’ya karşı saldırı düzenlemekte kararlı olduklarını belirterek, “Başarılı olacağımıza yürekten inanıyoruz. Ne kadar sürecek bilmiyorum. Açıkçası bu süreç çok farklı şekillerde ilerleyebilir. Fakat biz bunu yapacağız ve hazırız” ifadelerini kullandı.

45 yaşındaki lider, Rusya’nın cephede hava üstünlüğünü elinde tuttuğuna dikkat çekerek, buna karşı savunmalarını güçlendirmezlerse birçok kişinin hayatını kaybedeceğini söyledi.

Zelenski, savaş sürerken ülkesinin NATO’ya girmesini beklemediğini belirtirken, savaştan sonra Ukrayna’nın ittifaka katılacağına dair kendilerine taahhüt verilmesini talep etti.

Ukraynalı lider, Çin’in üstlendiği arabuluculuk rolünün çok önemli olduğuna da işaret ederek, “Böyle bir ülkenin insanların ölümüne seyirci kalmasını istemem” dedi.

Kremlin’i kınamayan ve tarafsız bir politika izlediğini öne süren Pekin yönetimi, şubatta 12 maddelik bir barış planı sunarak tarafları masaya davet etmişti.

Planda, tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiği belirtilirken, savaşın ancak müzakerelerle çözülebileceği savunulmuştu. Ayrıca nükleer silah kullanımına izin verilemeyeceğinin vurgulandığı planda, Rus birliklerinin Ukrayna’dan tamamen çekilmesine yönelik herhangi bir talep yer almamıştı.

Zelenski ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, nisanda telefonla da görüşmüş, böylelikle iki lider savaşın başından beri ilk kez iletişime geçmişti.

Ancak Şi’nin arabuluculuk girişimleri henüz Rusya ve Ukrayna arasında müzakere başlatılmasını sağlayamadı.

Çin’in Avrasya İşlerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Li Hui, cuma günü başkent Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, “Mevcut durumda tarafların oturup verimli bir şekilde müzakere etmesi oldukça zor” dedi.

Arabuluculuk faaliyetleri kapsamında iki hafta boyunca Ukrayna, Polonya, Fransa, Almanya ve Rusya’yı ziyaret eden Li, savaşta gerginliğin artabileceğini ve bunun müzakere olasılığını daha da azaltabileceğini belirtti.

Li, Ukrayna’ya silah ve mühimmat gönderen Batı’nın çatışmaların uzamasına neden olduğunu savunarak, “Savaşı sona erdirmek istiyorsak, silah göndermeyi durdurmalıyız” dedi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Rusya: Ukrayna’nın Son Savaş Gemisini İmha Ettik

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna donanmasına ait ‘Yuriy Olefirenko’ adlı son savaş gemisinin Rus Hava Kuvvetleri tarafından batırıldığını duyurdu. Ukrayna, ise Rusya’nın söz konusu iddiasına henüz cevap vermedi.

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Rus ordusunun Ukrayna’daki eylemlerine ilişkin bilgilere yer verildi.

Donetsk bölgesinde en yoğun çatışmaların Avdeyevka bölgesinde yaşandığı belirtilen açıklamada, Rus ordusunun bölgeye füze saldırıları düzenlediği ve Ukrayna ordusunun Donetsk’teki Krasnogorovka ve Yasinovataya yerleşim yerlerinden geri çekilmek zorunda kaldığı kaydedildi.

Donetsk, Harkov ve Zaporijya bölgelerinde Ukrayna ordusuna ait çeşitli mühimmat depolarının da imha edildiği bilgisine yer verilen açıklamada, Zaporijya’da bir komuta yerinin de imha edildiği belirtildi.

Açıklamada, Rus ordusunun Ukrayna’nın Odessa Limanı’na yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin de bilgi paylaşılırken, “29 Mayıs’ta Ukrayna donanmasına ait ‘Yuriy Olefirenko’ adlı son savaş gemisi, Rus Hava Kuvvetlerinin Odessa Limanı’ndaki savaş gemilerinin iskelesine yaptığı yüksek hassasiyetli silahlı saldırı sonucu imha edilmiştir.” ifadesi yer aldı.

Ukrayna tarafı ise Rusya’nın söz konusu iddiasına henüz cevap vermedi.

Öte yandan Rusya’nın Belgorod Bölge Valisi Vyaçeslav Gladkov, Ukrayna ordusunun bölgeye yönelik düzenlediği saldırıda 1 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Gladkov, Telegram kanalından, Belgorod bölgesindeki durumla ilgili açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki durumun kötüleştiğini, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin bölgeye bu gece topçu saldırıları düzenlediğini kaydeden Gladkov, “Şebekino kentindeki geçici tahliye merkezine yapılan saldırı sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi ise yaralandı.” ifadelerini kullandı.

Gladkov, bölgenin diğer kentlerine de saldırılar düzenlendiğini ve bu saldırılarda birçok binanın hasar gördüğünü aktardı.

Ayrıca, ülkenin Krasnodar bölgesinde insansız hava aracının (İHA) düştüğü belirtildi.

Rusya’nın Belgorod bölgesine yönelik zaman zaman topçular ve İHA’larla saldırı düzenleniyor.

Geçen hafta da Ukrayna ordusuna bağlı sabotaj grubunun bölgeye girdiği ve bu gruba karşı operasyon düzenlendiği bildirilmişti.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Birliği, Rusya’nın 200 Milyar Eurosunu Dondurdu

Avrupa Birliği’nden Rusya’ya karşı kritik bir hamle geldi. AB, Rusya’ya ait 200 milyar euronun dondurulduğunu duyurdu. Söz konusu parayı, sermaye piyasasında yatırım olarak değerlendirerek bu yatırımın getirisini Kiev’e aktarmak gibi alternatif planlara yönelik istişarelerin ise hala sürdüğü belirtildi.

Konuya ilişkin Haziran ayı sonunda düzenlenecek Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nden önce bir karar alınması beklenmiyor. Rusya Merkez Bankası’nın yurt dışında, G7 ve AB ülkelerinde dondurulan varlıklarının yaklaşık 300 milyar euroyu bulduğu belirtildi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerde Rusya Merkez Bankası’na ait dondurulan varlığın 200 milyar euroya yükseldiğini bildirdi. Alman Welt am Sonntag gazetesinin Komisyon’a dayandırdığı haberinde, Rus merkez bankasının yurt dışında, G7 ve AB ülkelerinde dondurulan varlıklarının yaklaşık 300 milyar euroyu bulduğu belirtildi.

Habere göre, AB içinde Rus oligarklarının da yaklaşık 24 milyar 100 milyon euro tutarında varlığı donduruldu. Bu rakamın geçen yılın eylül ayı sonunda 18 milyar 900 milyon euro olduğu açıklanmıştı. Böylece AB tarafından toplam bin 473 oligark ve 205 Rus firması yaptırım kapsamına alınmış oldu.

Welt am Sonntag’ın bilgi için başvurduğu Federal Maliye Bakanlığı ise, Alman makamlarının son üç ayda, daha öncekilere ek olarak yeni bir Rus varlığını dondurma kararı almadığını bildirdi.

Rusya’nın parası Kiev’e dolaylı yoldan destek olabilir mi?

Ukrayna’daki savaşın yarattığı tahribatın bedelinin Rusya’ya ödetilmesi hedefinin ise yakın gelecek için öngörülebilir olmadığı belirtildi. Bir Komisyon sözcüsü, Brüksel’in Rusya’nın varlıklarına el koyma yetkisi bulunmadığını, dondurulan paranın yaptırımlar sona erdikten sonra iade edilmesi gerektiğini kaydetti.

Söz konusu parayı, sermaye piyasasında yatırım olarak değerlendirerek bu yatırımın getirisini Kiev’e aktarmak gibi alternatif planlara yönelik istişarelerin ise hala sürdüğü belritildi. Konuya ilişkin Haziran ayı sonunda düzenlenecek Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nden önce bir karar alınması beklenmiyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Zelenskiy, Bahmut’un Düştüğünü Doğruladı: Sadece Kalbimizde

G7 zirvesi için Japonya’da bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ülkenin doğusundaki kentin kontrolünün kendilerinde olup olmadığı sorusuna “Çok acı, trajedi ama Bahmut bugün sadece kalplerimizde” diye yanıt verdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus güvenlik şirketi Wagner’in paralı savaşçılarını ve Rusya Silahlı Kuvvetlerine bağlı askerleri Bahmut şehrini ele geçirdikleri için tebrik etti.

Ukrayna’daki savaşta etkin rol alan Rus paramiliter grubu Wagner’ın lideri Cumartesi günü bir videoda güçlerinin şehri ele geçirdiğini söylemiş, Ukraynalı yetkililer bu iddiayı reddetmişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy daha önce Bahmut’u Ukrayna moralinin “kalesi” olarak nitelendirmişti.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın doğusundaki Bahmut kentinin ele geçirildiğini duyurdu. Bakanlık açıklamasında, Rus paralı asker grubu Wagner birliklerinin topçu ve hava kuvvetlerinin desteğiyle “Artemovsk (Bahmut) şehrinin kurtarılmasını tamamladığını” bildirdi.

Japonya’nın Hiroşima kentinde düzenlenen G7 Zirvesi’ne katılan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de, Pazar günü burada yaptığı açıklamada, Bahmut’un Rus birlikler tarafından ele geçirildiğini onaylayarak, “Şehirde hiç sağlam bina kalmadı. Bugün Bahmut sadece kalbimizde” ifadelerini kullandı. Yaşananları “trajedi” olarak nitelendiren Zelenskiy, Bahmut’u savunmak için çaba sarfeden Ukraynalı askerlere de teşekkür etti.

Rus haber ajansı Tass ise, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Wagner birliklerini ve orduyu kutladığını bildirdi.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasından birkaç saat önce, paralı asker grubu Wagner’in kurucusu ve lideri Yevgeni Prigojin, Rusya ve Ukrayna arasında çatışmaların son aylarda şiddetlendiği Bahmut kentini tamamen kontrol altına aldıklarını dile getirmiş ve “Bahmut’un alınması 224 gün sürdü. 25 Mayıs’a kadar Wagner Grubu savaşçıları şehri inceleyecek ve gereken savunma hattını oluştup Bahmut’u Rus ordusuna teslim edecek” ifadelerini kullanmıştı.

Ukrayna ordusundan yapılan açıklamada ise şehirde çatışmaların devam ettiği belirtilmiş, ancak “durumun kritik” olduğu ifade edilmişti.

Savaştan önce 70 bin kişinin yaşadığı Bahmut, savaşın en uzun ve kanlı çatışmalarına sahne olan cepheye dönüşmüştü. Aylardan bu yana bölgede devam eden söz konusu çatışmalarda her iki tarafın ağır kayıplar verdiği tahmin ediliyor.

Yorumcular, Bahmut’un Moskova için çok az stratejik değeri olduğunu, ancak Ukrayna savaşının şimdiye kadarki en uzun muharebesinin ardından kentin ele geçirilmesinin Rusya için sembolik bir zafer ifade ettiğini söylüyor.

Batılı yetkililer Bahmut’ta 20.000 ila 30.000 arasında Rus askerinin öldüğünü ya da yaralandığını tahmin ediyor. Ukrayna ordusunun da ağır bir bedel ödediği belirtiliyor.

G-7’den Ukrayna’ya destek sözü

Bu arada G7 liderleri zirvede, Ukrayna’ya gerektiği sürece diplomatik ve askeri destek sağlayacaklarını taahhüt ederken Ukrayna’da barışı yeniden tesis etme kararlılıklarını yineledi.

Ev sahibi Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Zelenskiy’e Ukrayna’da, adil ve kalıcı barış için samimi çabalarından dolayı tebriklerini sundu.

ABD Başkanı Joe Biden, zirve sırasında Zelenskiy ile yaptığı görüşmede ülkesinin Ukrayna’ya yeni silah ve mühimmatlar vereceği vaadinde bulundu. Biden, ülkesinin Ukrayna’ya ağır silahların yanı sıra top ve yeni muharebe zırhlı araçları göndereceğini duyurdu.

Paylaşın

Rusya’dan Batı’ya Çok Sert F-16 Tepkisi

ABD’nin Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları verilmesine onay vermesinin ardından açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexander Grushko, batılı ülkelerin bunu yapması halinde çok büyük bir risk alacaklarını söyledi.

Grushko, konuya ilişkin bir soruya verdiği yanıtta “Batılı ülkelerin halen daha tansiyonu arttırma yönünde adımlar attığını görüyoruz. Bu kendileri açısında son derece büyük riskler içeriyor” dedi.

Grushko, Rusya’nın olası tüm durumları dikkate aldığını ve hedeflerine ulaşabilmek için her türlü imkan ve araca sahip olduğunu söyledi.

Açıklamaları TASS haber ajansı tarafından aktarılan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya F-16 vermeleri hâlinde kendileri açısından “çok büyük riskler” alacakları uyarısında bulundu.

Kiev’in NATO ülkelerinden talep ettiği ABD yapımı F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya verilmesinin olası sonuçları konusundaki bir soruyu yanıtlayan Gruşko, “Batılı ülkelerin hâlen tansiyonu yükselten senaryoya bağlı kaldığını görüyoruz. Bu kendileri açısından çok büyük riskler içeriyor” dedi.

Rus Bakan Yardımcısı, “Her hâlükârda bunu planlarımızda hesaba katacağız ve belirlediğimiz hedefleri başarmak için gerekli tüm araçlara sahibiz” diye ekledi.

ABD Başkanı Biden’dan yeşil ışık
Daha önce Ukrayna’ya F-16 tedarikine karşı çıkan ABD Başkanı Joe Biden, dün Japonya’daki G7 zirvesinekatılan liderlere Washington’ın artık bu talebi karşılama yoluna gideceğini söyledi.

G7 liderleriyle görüşen Biden’ın Ukraynalı pilotlara yönelik ortak eğitim programlarına ABD’nin de destek verdiğini söylediği açıklandı.

Associated Press’in haberine göre Biden, F-16’ların ne zaman, kaç tane ve hangi ülke tarafından tedarik edileceğine ilişkin kararını Ukraynalı pilotların eğitimi sürerken vereceğini söyledi.

Birçok NATO ülkesinin elinde F-16 bulunuyor. Ancak ABD yapımı savaş uçaklarının üçüncü ülkelere verilebilmesi için Washington’ın onayı gerekiyor.

ABD’li yetkililer, Beyaz Saray’ın Ukrayna’ya F-16 tedariki konusundaki isteksizliğine, pilotların eğitim süresinin uzunluğu ve Rusya ile yaşanan çatışmanın şiddetlenme riski gibi unsurları gerekçe gösteriyordu.

Ukrayna uzun süredir gelişmiş savaş uçakları istiyordu ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy, kararı “tarihi” diye tanımladı.

Ancak şu ana kadar hiçbir ülke Kiev’e gelişmiş savaş uçağı taahhüdünde bulunmadı.

Ukrayna uzun süredir Batılı müttefiklerinden savaş uçağı talep ediyordu. Ukrayna lideri Zelenskiy “Jetler havadaki ordumuzu önemli bir şekilde büyütecek” dedi.

Zelenskiy ayrıca, G7 zirvesinde “planın uygulanmasını görüşmeyi dört gözle beklediğini” belirtti.

ABD Ukrayna’ya en azından yakın vadede modern savaş uçakları verilmesi konusunda şüpheci davranıyordu. Bunun yerine, karada askeri destek veriyordu.

Bazı NATO üyeleri de, Ukrayna’ya savaş uçağı vermenin savaşı büyüteceğinden ve Rusya’yla doğrudan çatışma riskini artıracağından kaygılıydı.

ABD Başkanı Biden da daha iki ay önce gazetecilere Ukrayna’ya savaş uçağı gönderme ihtimalinin şu an için söz konusu olmadığını söylemişti.

ABD politikasındaki değişiklik önemli olmakla birlikte, F-16 pilotlarının eğitimi zaman alacak.

Ukrayna’nın şu anda savaş uçağından çok eğitimli pilotu var, ancak deneyimli savaş pilotlarını bile yeni uçaklarda uçmaları için eğitmek dört aya kadar sürüyor. Ayrıca çeşitli ülkelerin uçakları tedarik etmesi gerekiyor.

‘200 jete ihtiyaç var’

F-16 savaş uçakları, bir dizi Avrupa ve Ortadoğu ülkesinin ordusunda yaygın bir şekilde kullanılıyor.

İngiltere, Hollanda, Belçika ve Danimarka, kararı memnuniyetle karşıladıklarını duyurdu.

Danimarka, pilotların eğitimine destek verebileceğini belirtirken, uçak gönderip göndermeyeceğini teyit etmedi. Danimarka Hava Kuvvetleri’nde 30’u operasyonel, 40 F-16 bulunuyor.

Rusya’nın işgali başladığında, Ukrayna’nın çoğu Sovyet döneminden kalma MiG-29 ve Su-27 tipi 120 adet çatışmaya uygun savaş uçağı vardı.

Ancak yetkililer, beş ya da altı kat daha fazla olduğu düşünülen Moskova’nın hava gücüne karşı koyabilmeleri için, 200 jete ihtiyaçları olduğunu belirtmişti.

Paylaşın

Almanya’dan Ukrayna’ya 2,7 Milyar Euro Değerinde Silah Ve Mühimmat Yardımı

Almanya’dan Ukrayna’ya 30 Leopard tankı, 20 zırhlı personel taşıyıcı, 100’den fazla savaş aracı, 18 kundağı motorlu obüs, 200 arama dronu ve hava savunma aracından oluşan askeri yardımda bulunma kararı aldı.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, söz konusu askeri yardım paketinin, “Almanya’nın Ukrayna desteğinde ciddi olduğunu gösterdiğini” açıkladı. Pistorius, “Almanya sağlayabileceği bütün desteği, (savaş) ne kadar uzun sürerse sürsün sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Almanya, Ukrayna’ya 2,7 milyar euro hacminde askeri yardım paketi açıkladı. Alman hükümeti tarafından yapılan açıklamada söz konusu yardım paketinin tank, zırhlı araç ve uçaksavar sistemleri gibi askeri teçhizatı kapsayacağı belirtildi.

Detayları ilk olarak Alman Der Spiegel gazetesinde açıklanan paketin, 30 Leopard tankı, 20 zırhlı personel taşıyıcı, 100’den fazla savaş aracı, 18 kundağı motorlu obüs, 200 arama dronu ve hava savunma aracı içerdiği belirtildi.

Söz konusu askeri yardım paketinin, “Almanya’nın Ukrayna desteğinde ciddi olduğunu gösterdiğini” açıklayan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, “Almanya sağlayabileceği bütün desteği, (savaş) ne kadar uzun sürerse sürsün sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy Almanya’ya geliyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana ilk kez Pazar günü Almanya’ya ziyaret gerçekleştirecek. Zelenskiy’nin, 14 Mayıs’ta Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmier ile görüştükten sonra helikopterle Aachen kentine geçerek burada Uluslararası Şarlman Ödülü’nü alması planlanıyor.

Ukrayna, Almanya’nın Rus gazına olan bağımlılığı ve Rus gazını Baltık Denizi üzerinden Avrupa’ya taşımak amacıyla döşenen Kuzey Akım boru hatları planları nedeniyle Almanya’ya karşı tepkiliydi.

Bunun yanı sıra Almanya, Rusya’nın işgali ardından Ukrayna’ya askeri yardım sağlamada geç kalmakla suçlanmıştı, ancak Almanya savaşın başından bu yana Ukrayna’ya en çok askeri destek sağlayan ülkelerden biri konumunda.

Almanya, Ukrayna’ya bugüne kadar 18 Leopard-2 tankı, 40 Marder tipi zırhlı muharebe aracı, 34 Gepard uçaksavar tankı, 2 zırhlı kurtarma aracı, 2 Wisent mayın temizleme tankı, 2 İris hava savunma sistemi ve Patriot hava savunma sistemi göndermişti.

Bunların dışında ayrıca 18 tekerlekli obüs, topçu mühimmatı, hava savunma sistemleri için güdümlü füzeler, hava savunma için 4 İris ateş ünitesi ve 12 İris fırlatıcı teslim edilmişti.

Paylaşın

Ukrayna’dan Kırım Saldırısı Açıklaması: Büyük Taarruzun Hazırlığıydı

Uluslararası toplum, haftalardan bu yana, Rus ordusuna karşı Ukrayna’nın hazırlıklarına başlandığını duyurduğu karşı saldırıyı bekliyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Batı’dan gelen silah yardımının da desteği ile Rusya’nın işgal ettiği toprakları yeniden ele geçirmeyi hedefliyor.

Bir yılı aşkın süredir, saldırdığı ve topraklarının bir kısmını işgal ettiği komşusu Ukrayna ile savaşan Rusya, ilhak ettiği Kırım Yarımadası’nın yanı sıra, halihazırda Ukrayna’nın yüzde 20’sini de işgali altında bulunduruyor.

Ukrayna ordusu, 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’a yönelik SİHA (silahlı insansız hava aracı) saldırısının, yakında Rus ordusuna karşı başlaması planlanan geniş çaplı karşı saldırının bir hazırlığı olduğunu bildirdi.

“Düşman lojistiğine sızma, savunma kuvvetlerimizin, üzerinde uzun süredir konuştuğumuz güçlü aktif eylemlerine yönelik aşamalardan biri” diyen Ukrayna Güney Bölgesi Komuta Merkezi Sözcüsü Nataliya Humenyuk, “Bu çalışmalar herkesin beklediği kapsamlı saldırıyı hazırlıyor” dedi.

Kırım’da yer alan liman kentlerinden Sivastopol’da bulunan büyük bir yakıt deposuna Cumartesi sabahı SİHA’larla düzenlenen saldırı sonucu depoda yangın çıkmış, ancak Rusya’nın verdiği bilgiye göre olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı.

Yakıt deposu dışında sivil yapıların da saldırıda zarar görmediği belirtiliyor. Ukrayna askeri gizli servisi ise saldırıda on petrol tankının kullanılamaz hale getirildiğini iddia ediyor. Kiev yönetimi bu saldırının sorumluluğunu üstlenmedi ancak askeri gizli servisten yapılan açıklamada, benzer patlamaların bundan sonra da devam edeceği ifade edildi.

Bir yılı aşkın süredir, saldırdığı ve topraklarının bir kısmını işgal ettiği komşusu Ukrayna ile savaşan Rusya, ilhak ettiği Kırım Yarımadası’nın yanı sıra, halihazırda Ukrayna’nın yüzde 20’sini de işgali altında bulunduruyor.

Uluslararası toplum, haftalardan bu yana, Rus ordusuna karşı Ukrayna’nın hazırlıklarına başlandığını duyurduğu karşı saldırıyı bekliyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Batı’dan gelen silah yardımının da desteği ile Rusya’nın işgal ettiği toprakları yeniden ele geçirmeyi hedefliyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: Soğuk Savaş’tan Daha Tehlikeli Bir Eşiğe Ulaştık

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Aynen Soğuk Savaş’ta olduğu gibi tehlikeli, hatta muhtemelen daha da tehlikeli bir eşiğe ulaşmış bulunuyoruz” dedi. Batı ülkelerini hegemonyacı planlara sahip olmakla suçlayan Lavrov, ülkesinin Ukrayna’yı işgalini savundu.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Ukrayna sorunu” olarak nitelendirdiği meselenin, NATO’nun Rusya’nın güvenliğini yıllar boyunca tehdit etmiş olmasından bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın daimi üye olduğu ve geçici olarak başkanlık ettiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), “etkili çok yönlülük (multilateralizm) ve BM Şartı” konulu bir oturumu yönetti. Söz konusu oturumda Lavrov, “Aynen Soğuk Savaş’ta olduğu gibi tehlikeli, hatta muhtemelen daha da tehlikeli bir eşiğe ulaşmış bulunuyoruz” diye konuştu.

Batı ülkelerini hegemonyacı planlara sahip olmakla suçlayan Lavrov, ülkesinin Ukrayna’yı işgalini de savundu. Lavrov, “Ukrayna sorunu” olarak nitelendirdiği meselenin, NATO’nun Rusya’nın güvenliğini yıllar boyunca tehdit etmiş olmasından bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Lavrov, “Uluslararası ilişkiler, ya çıkarlar dengesi temelinde sağlam bir uzlaşının kurulması ya da Washington’ın hegemonyasının saldırgan ve değişken ilerleyişi vasıtasıyla şekillendirilmeye devam edecek” ifadesini kullandı.

Söz konusu oturumla ilgili üye devletlere gönderdiği notta “tek kutuplu dünya düzenini” kınayan Moskova, söz konusu düzenin, “BM sisteminin etkililiği ve istikrarı için ciddi bir sorun teşkil ettiğini” savundu. Notta, “Bugün dünya, yeni bir derin sistemik dönüşümle karşı karşıyadır. Tek kutuplu dünya düzeninin doğal ve hızlı bir biçimde reddi ve yeni bir çok kutuplu sistemin ortaya çıkışı söz konusudur” ifadelerine yer verildi.

Her ay dönüşümlü olarak bir üyenin başkanlık ettiği konseyin başkanlığı, Nisan ayında Rusya’da bulunuyor.

BM Genel Sekreteri Guterres’ten eleştiri

Lavrov’un yönettiği Güvenlik Konseyi oturumunda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de açıklamalarda bulundu.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yol açtığı “felaketi” kınayan Guterres, Rus işgalinin uluslararası hukukun bir ihlali olduğunu ve Ukrayna halkına “devasa bir acı getirdiğini” söyledi. Genel Sekreter, Rus işgalinin “koronavirüs pandemisinin tetiklediği küresel ekonomik istikrarsızlığı pekiştirdiğini” de savundu.

Oturumun konusuyla ilintili olarak, Guterres, “Çok yönlü sistem, Birleşmiş Milletler’in yaratılmasından bu yana tüm zamanların en büyük baskısı altındadır” diye konuştu. Guterres, “Büyük güçler arasındaki gerilim tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Aynı şekilde yanlış maceralar veya yanlış hesaplamalar nedeniyle ortaya çıkan çatışma riskleri de” açıklamasında bulundu.

Oturumla ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtlayan, AB’nin BM’deki temsilcisi Olof Skoog, Rusya’yı “alaycılıkla” suçladı. Skoog, “Rusya, bu oturumu organize ederek, kendisini BM Şartı’nın ve çok yönlülüğün bir savunucusu olarak sunuyor. Bundan daha gerçek dışı olan başka bir şey yok” diye konuştu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Berlin İle Moskova Arasındaki Gerginlik Tırmanıyor!

Rusya’nın geçen yıl Şubat ayında Ukrayna’ya saldırıları başlatmasının ardından Berlin ve Moskova arasındaki ilişkilerde gerginlik tırmanıyor. Moskova, yirmiden fazla Alman diplomatın sınır dışı edildiğini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Swesda televizyonuna yaptığı açıklamada bu adımın “Almanya’daki Rus diplomatik temsilcilik görevlilerinin yine toplu şekilde sınır dışı edilmesine” karşılık bir misilleme olduğunu bildirdi.

Almanya’nın tutumunu “en sert şekilde” kınadıklarını belirten Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Berlin’i “Tüm alanlardaki Rus-Alman ilişkilerine açıkça zarar vermekle” suçlayarak, Rusya’nın “Berlin’in düşmanca tutumuna gereken tepkiyi” verme kararı aldığını kaydetti. Zaharova, tam olarak kaç diplomatın sınır dışı edildiğine dair bilgi vermedi.

Almanya’nın kaç Rus’u sınır dışı ettiği veya kaç Rus’un ülkeyi terk ettiği henüz belirsizliğini koruyor.

Almanya Dışişleri Bakanlığı ise Alman hükümetinin geçen haftalarda Rusya ile her iki ülkenin de diplomatik temsilciliklerindeki personele ilişkin görüşmeler yürüttüğünü belirterek, bu görüşmelerin hedefinin “Almanya’daki Rus istihbarat varlığının azaltılması” olduğunu kaydetti. Dışişleri Bakanlığı, “Rus büyükelçilik çalışanlarının bugünkü ayrılışı da bununla ilgili” dedi.

Rusya’nın geçen yıl Şubat ayında Ukrayna’ya saldırıları başlatmasının ardından Berlin ve Moskova arasındaki ilişkilerde gerginlik yaşanıyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İsviçre, Batı’nın Israrına Rağmen Ukrayna’ya Silah Sevkiyatını Yine Reddetti

İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset, Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi olmayan İsviçre’nin askeri tarafsızlık ilkesini gerekçe göstererek Ukrayna’ya silah sevkiyatına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

İsviçre’nin tarafsızlık yasalarının, hükümetin çatışmalarda herhangi bir tarafı askeri olarak destekleyemeyeceği anlamına geldiğini ifade eden Berset, “Bizden kendi yasalarımızı çiğnememiz istenemez” diye konuştu.

İsviçre, Almanya ve diğer Batılı ülkelerden gelen yoğun talep ve eleştirilere rağmen Ukrayna’ya İsviçre bağlantılı silah ve mühimmat sevkiyatı yapılmasını bir kez daha reddetti.

Salı günü Berlin’de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelen İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset, AB ve NATO üyesi olmayan İsviçre’nin askeri tarafsızlık ilkesini gerekçe göstererek Ukrayna’ya silah sevkiyatına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

İsviçre’nin tarafsızlık yasalarının, hükümetin çatışmalarda herhangi bir tarafı askeri olarak destekleyemeyeceği anlamına geldiğini ifade eden Berset, “Bizden kendi yasalarımızı çiğnememiz istenemez” diye konuştu.

Ancak Berset, “Bu konuda nasıl bir gelişme gösterilebileceğine, bunun gerekli olup olmadığına ya da olabilirliğine” de bakılması gerektiğini söyledi. Benzer tartışmaların İsviçre’de de yapıldığına işaret eden Berset, “Kurallara bağlı kalmamız ve gerekirse bunları uyarlamamız önemli” dedi.

Tartışmaların merkezinde, İsviçre’nin silah sipariş eden devletlerden söz konusu malzemelerin savaş halindeki ülkelere aktarılmayacağına dair güvence istemesi yatıyor.

Bu bağlamda Bern hükümeti Almanya’nın Ukrayna’ya gönderdiği Gepard uçaksavar tanklarında kullanılan İsviçre üretimi mühimmatı Ukrayna’ya nakletmesine karşı çıkıyor ve istisna uygulamıyor. İsviçre, Danimarka ve İspanya’dan gelen benzer talepler karşısında da ret yanıtı vermişti.

İsviçre Parlamentosunda ilgili yasayı değiştirme girişimleri ise şimdiye kadar başarısız oldu.

Almanya Başbakanı Scholz, Alman hükümetinin İsviçre’de bu konuda yaşanan tartışmaları çok yakından takip ettiğini ve “bunlardan bir sonuç çıkacağını” umduğunu belirterek, “Ukrayna’nın silah ve mühimmat desteğine ihtiyacı olduğunu biliyoruz… İşte bu nedenle Almanya’dan, bu durumu iyileştirmek için neler yapılabileceğine dair çok sayıda başvuruda bulunuldu” dedi.

Alman hükümeti Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna’ya şimdiye kadar 34 Gepard tankı ve 60 bin atışlık mermi tedarik etmiş, ancak mermi sayısının yetersiz kalması nedeniyle İsviçre üretimi mermilerin gönderilmesi için Bern hükümetine iki kez başvurmuştu.

Tedarik açığını kapatmak için Alman Rheinmetall şirketi halihazırda Aşağı Saksonya’daki Unterlüß tesisinde yeni bir üretim hattı kuruyor. Ama burada üretilecek mühimmatın yaz aylarına kadar teslim edilmesi beklenmiyor. Bu nedenle Alman hükümeti geçici çözümler arıyor.

Almanya geçtiğimiz yıl da iki kez İsviçre hükümetine, Gepard tanklarında kullanılan mermilerin Ukrayna’ya sevk edilip edilemeyeceğini sormuş, İsviçre bu sorulara askeri tarafsızlık ilkesine atıfla olumsuz yanıt vermişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın