CHP’de “Ön Seçim Ve Dönem Sınırlaması” Masaya Yatırıldı

4 – 9 eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve tüzük değişikliklerinin ele alınacağı CHP’nin 20. olağanüstü kurultayı için dün toplanan CHP Parti Meclisi’nde dönem sınırlaması ve ön seçim yönetimi masaya yatırıldı.

Bazı Parti Meclisi (PM) üyeleri ön seçimin hakim gözetiminde olması ve dönem sınırlamasının geçmişe dönük de uygulanması gerektiğini savundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM), tüzük değişikliği gündemiyle toplandı. CHP Lideri Özgür Özel, Parti Meclisi üyelerinin tüzük değişikliğine yönelik önerilerini dinledi. Parti Meclisi üyelerinin bir bölümü, taslak metnin, eski tüzüğe göre daha ilerici olduğunu dile getirdi. Toplantıda en büyük tartışma ise ön seçim ve dönem sınırlaması konularında yaşandı.

BirGün’den Mustafa Bildirci’nin CHP kaynaklarından edindiği bilgiye göre bazı Parti Meclisi üyeleri, milletvekillerini belirlemede genel merkeze yüzde 15 kontenjan verilmesinin, “Milletvekillerinin 90’ının Genel Merkez’den belirlenmesi” anlamını taşıyacağı gerekçesiyle itiraz etti. CHP Lideri Özel ise itirazlara karşı, “Genç ve kadın kotası” vurgusu yaptı. Özel, kontenjanın tamamının genç ve kadınlar için kullanılacağını belirtti. Öte yandan Özel, kontenjanın kullanılacağı seçim çevresinin, “Öneriler doğrultusunda” değiştirilebileceğini dile getirdi.

PM toplantısında öne çıkan bir diğer tartışma ise ön seçim uygulamasına dönük oldu. Edinilen bilgiye göre, bazı PM üyeleri ön seçimin hakim gözetiminde yapılmasını istedi. CHP Lideri Özel ise hakim gözetiminde yapılacak bir önseçimde Genel Merkez’in kontenjanının kullanılamayacağı ve bazı seçim çevrelerinde seçim yenilgisine yol açabileceğini savundu. Genel Merkez, “Örgüt gözetiminde yapalım, çıkan sonuca uyalım” görüşünü kaydetti.

Toplantıda, Kasım 2023’te gerçekleşen kurultayda da tartışma yaratan çarşaf liste konusu da gündeme geldi. Blok listenin yarışı kısıtladığını savunan bazı Parti Meclisi üyeleri, “Çarşaf liste, yarışı güçlendirir, herkesin yarışa dahil olmasını sağlar” yorumunu yaptı. CHP Genel Başkanı Özel, bu yoruma sıcak baktı.

CHP PM Toplantısı’nda, tüzük değişikliğine yönelik öneriler arasında yer alan dönem sınırlaması da masaya yatırıldı. Bazı PM üyeleri, dönem sınırlamasının hemen uygulanması gerektiğini söyledi. CHP Lideri Özgür Özel, önerinin gözden geçirileceğini ifade etse de CHP kaynakları, “Bu, hukuken mümkün olmaz” diyerek dönem kuralının yeni tüzüğün yürürlük tarihi itibarıyla uygulanması gerektiğini bildirdi.

CHP’de bazı PM üyeleri, MYK’nin de PM tarafından belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Özel’in bu talebi not aldığı aktarıldı.

Paylaşın

CHP Tüzük Kurultayı: Beklenen Büyük Değişim Olur Mu?

4 – 9 eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve tüzük değişikliklerinin ele alınacağı CHP’nin 20. olağanüstü kurultayı, aynı zamanda, partiyi iktidara taşıyabilecek bir değişimi hayata geçirip geçiremeyeceği açısından önem taşıyor.

Normalde 25-26 Kasım 2023 tarihinde yapılması planlanan ve parti içinde uzun zamandır konuşulan tüzük kurultayı 31 Mart yerel seçimlerine hazırlık amacıyla Eylül’e ertelenmişti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Biz tüzük kurultayına gitmiyoruz, bir haftalık değişim kurultayına gidiyoruz” derken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “CHP değişecek ve Türkiye de değişecek. Bu sürecin, bu yolculuğun başka bir sonucu olmaz” sözleriyle kurultayın önemini aktarmıştı.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’in haberine göre; 31 Mart yerel seçimlerinden büyük moralle çıkan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bu hafta gerçekleştireceği tüzük kurultayı partiyi iktidara taşıyabilecek bir değişimi hayata geçirip geçiremeyeceği açısından önem taşıyor. Kurultay, aynı zamanda yeni bir parti programının konuşulması için de zemin oluşturacak.

Kamuoyunda tüzük kurultayı olarak nitelendirilen 20’nci Olağanüstü Kurultay, 4-9 Eylül tarihlerinde önce Sivas ardından Ankara’da düzenlenecek. Normalde 25-26 Kasım 2023 tarihinde yapılması planlanan ve parti içinde uzun zamandır konuşulan tüzük kurultayı 31 Mart yerel seçimlerine hazırlık amacıyla Eylül’e ertelenmişti.

4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin 105’inci yıldönümünde Sivas’ta toplanacak olan kurultay ardından Ankara’da devam edecek. Ankara’daki kurultayda 5 Eylül’de 81 ilden temsilciler, milletvekilleri, parti yetkililerinin oluşturduğu ve çalışmaları bir süredir devam eden tüzük komisyonu toplanacak. 6 Eylül’de ise tüzük kurultayının resmi bölümü gerçekleştirilerek, aynı gün yeni tüzük belirlenecek.

7-8 Eylül’de ise Olağanüstü Kurultay program çalıştayı ile devam edecek. Ardından ise partinin kuruluş yıldönümü dolayısıyla 9 Eylül Pazartesi günü Anıtkabir ziyaret edilecek. Kurultayda mevcut tüzüğün 48’inci Maddesi kapsamında gündemden başka bir konu görüşülemeyecek ve seçim yapılamayacak. CHP’nin mevcut tüzüğü en son 9-10 Mart 2018 tarihli 19’uncu Olağanüstü Kurultay’da yenilenmişti. O dönemde yapılan değişiklikler yeterli görülmemişti.

Bu kurultayda partinin “anayasası” niteliğindeki tüzüğünün yenilenmesi ile eş zamanlı olarak parti programının da mevcut zamana ve koşullara uygun olarak değiştirilmesi çalışmalarına başlanması ve son iki gündeki çalıştayda bu konu üzerinde yoğunlaşılması bekleniyor.

Tüzük kurultayı neden önemli?

Tüzük kurultayı CHP açısından pek çok açıdan önem taşıyor. 14 Mayıs genel seçiminde yenilgiye uğrayan muhalefet kanadının en büyük partisi olan CHP, seçmenlerde büyük hayal kırıklığı yaratan bu hezimetin ardından kurultay toplayarak parti tarihinde ender görülen şekilde seçimle genel başkanını değiştirmişti. 31 Mart yerel seçimlerinde ise CHP birinci parti çıkarak pek çok yerde belediye başkanlığını kazanmıştı.

Parti yetkilileri ile yapılan görüşmelere göre kurultay, tüzüğün ve belki daha da önemlisi parti programının değiştirilmesi, 2028’de ya da daha erken yapılacak bir genel seçimde partinin iktidar için güçlü bir aday olabilmesi için önemli bir zemin olarak görülüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Biz tüzük kurultayına gitmiyoruz, bir haftalık değişim kurultayına gidiyoruz” derken, 14 Mayıs seçimi sonrasındaki değişim çağrısıyla hatırlanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da “CHP değişecek ve Türkiye de değişecek. Bu sürecin, bu yolculuğun başka bir sonucu olmaz” sözleriyle kurultayın önemini aktarmıştı.

Kurultayın bir diğer önemi ise “değişim” sloganıyla yola çıkarak Kemal Kılıçdaroğlu dönemini sona erdiren Özgür Özel yönetiminin bu vaadini ne kadar gerçekleştireceği ve örgütlerin uzun zamandır talep ettiği ön seçim ya da üç dönem kuralı gibi uygulamaları getirip getirmeyeceği.

Bu arada kurultay Özel, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasındaki hassas dengenin ve partililer üzerindeki güçlerinin gözlemlenmesi için de bir platform olacak.

Hangi çalışmalar yapıldı?

CHP, tüzük değişikliğine ilişkin 90 kişilik bir komisyon oluşturdu ve bu komisyon 2 Eylül’e kadar iki kez toplandı. Komisyon’un bugünkü toplantının ardından 5 Eylül’de son kez bir araya gelmesi bekleniyor. Hazırlık aşamasında yeni tüzük için üyeler, il-ilçe örgütleri, eski ve yeni milletvekilleri, MYK üyeleri, Parti Meclisi üyeleri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından gelen binlerce öneri alındı.

Tüzük Komisyonu’nda Parti Meclisi’nden üç, Meclis Grubu’ndan iki ve 81 ilden de birer kurultay delegesi yer aldı. Komisyonun 16 Ağustos’taki ilk toplantısında daha önce örgütlerden ve parti üyelerinden alınan 7 bin 422 öneriye ilişkin sunum yapıldı.

27 Ağustos’taki 11 saatlik uzun toplantısında ise komisyon tüzük için istenen en önemli konu başlıklarını ele aldı ve kendi içinde bazı maddelerde uzlaşma sağladı. Daha sonra da taslak metin milletvekilleri ve il örgütleri ile paylaşılarak tartışmaya açıldı. CHP Parti Meclisi de bugün bir araya gelerek taslak metni ele alacak.

Yeni tüzük için neler konuşuluyor?

Yeni tüzükle CHP yönetimlerinin yıllardır yapması istenilen ve bu kurultayda gerçekleşmesi beklenen değişiklikler bazı başlıklarda toplanıyor. Şimdiye kadarki süreçte taslak metinde yer alması beklenen ve sıkça konuşulan başlıklar arasında ön seçim, dönem kuralı, cumhurbaşkanı adayının belirlenme yöntemi, partiye üyeliğin tanımı, Parti Meclisi üye sayısının artırılması, olağan kurultayın yapılma süresinin iki yıldan üç yıla çıkarılması, güçlü genel sekreterlik, kadın ve gençlik kotaları gibi konular öne çıktı.

Hafta sonu basına da sızan taslak metne göre milletvekilliği seçimlerinde bir kişi en fazla üç dönem üst üste seçilebilecek. Dönem süreleri üç yılı geçmeyen milletvekilleri için ise bu kural uygulanmayacak. Yerel seçimlerde bir kişi merkez yoklaması yöntemiyle en fazla üç dönem üst üste belediye başkanı, belediye veya il genel meclis üyesi seçilebilecek.

Parti organlarında hâlâ tartışmaları devam eden taslak metne göre mevcut genel başkan talebi halinde aday olabilecek fakat adaylığa önerilemeyecek. Birkaç haftadır gündemde tutulan bir başka başlık ise cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği oldu. Mevcut CHP tüzüğünün 54’üncü Maddesinde cumhurbaşkanı adayının seçmen yoklaması, ön seçim, aday yoklaması, merkez yoklaması gibi yöntemlerinden biriyle belirlenebileceği ve hangi yöntemin uygulanacağına Parti Meclisi’nin karar vereceği hükmü bulunuyor.

Ancak tüm partileri bağlayan Siyasi Partiler Yasası’na göre ise cumhurbaşkanı adayı ya TBMM’de grubu bulunan partilerin vekillerinin imzasıyla ya da 100 bin vatandaşın imzayla belirlenebiliyor. Bu nedenle partinin yasaya aykırı bir yöntem uygulayamayacağı ama aynı zamanda diğer yöntemlere de kendi iç mekanizması için başvurabileceği belirtiliyor ve yeni tüzükte bu konuya dair bir değişiklik öngörülmüyor.

Bir diğer yapılması beklenen değişiklik ise kadın kotası ile ilgili. Mevcut tüzükte yüzde 33 olarak belirlenen kadın kotasının kademeli olarak önce yüzde 40’a ardından yüzde 50’ye yükseltilmesi söz konusu. Bu ve buna benzer taslakta yer alan diğer başlıkların Tüzük Komisyonu’nun bugünkü toplantısında yeniden ele alınması bekleniyor.

Kurultay öncesi siyasi gelişmeler neler oldu?

Tüzük değişikliğinin ele alınacağı Olağanüstü Kurultay öncesi bir yandan teknik çalışmalar devam ederken, diğer yandan parti içindeki farklı kesimlerden tüzüğe ve partinin yeni yönetimine yönelik öneriler ya da eleştiriler geliyor. Bu dönemde üstü örtülü bazı polemikler de yaşandı.

Bu eleştirileri yükselten önemli isimlerden biri CHP’nin bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partide ona yakın siyaset yapanlar oldu.

Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesine geçen hafta yaptığı açıklamada CHP’nin temel ilkelerini temsil eden Altı Ok’un yeniden yorumlanması gerektiğini söyleyerek, “Parti programının yenilenmesi gerekiyor. Parti programında demokrasiye öncelik veren, demokrasinin ne olduğunu anlatan ve CHP’nin bu konuda neleri, hangi hamleleri atması gerektiğini belirleyen kurallar koymak gerekiyor” dedi.

Bu arada Kılıçdaroğlu’nun yeni parti yönetimiyle ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile arasının iyi olmadığına yönelik basında yer alan çok sayıda haber ve yorumun üzerine İmamoğlu 20 Ağustos’ta eski Genel Başkanı evinde ziyaret etti. Bu görüşme sonrasında iki siyasetçi de “uzlaşı ve geçmişi bir kenara bırakma” eğilimlerini yansıttı.

Aynı günlerde Özgür Özel’in de Kılıçdaroğlu’nu ziyaret edeceği basına yansırken, bu görüşme de 1 Eylül akşamı gerçekleşti. Özel beraberinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Ankara İl Başkanı Ümit Erkol olduğu halde Kılıçdaroğlu ile 2,5 saatlik akşam yemeğinde bir araya geldi.

Özel, tüzük kurultayı ile ilgili tartışmalara dair 27 Ağustos’ta İstanbul’da açıklama yaparak, “Bekliyorlar ki birbirimize düşeceğiz ve onları kötü yönetimlerine rağmen sorumluluklarıyla baş başa bırakacağız. Yok öyle yağma. Biz biriz beraberiz, kararlıyız hep birlikte bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz” dedi.

Öte yandan tüzük kurultayı öncesinde siyasetteki bir diğer önemli gelişme ise Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) üyelerinin iki yıl önce verdiği şikayet dilekçesi üzerine Kılıçdaroğlu hakkında dava açılması oldu. Bu gelişmenin Özel, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında kurultay öncesi sağlanmaya yaklaşılan uzlaşının öncesine getirilmesi dikkati çekti.

Paylaşın

CHP Tüzük Kurultayı: İktidara Hazırlık

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önümüzdeki hafta sonu yapılacak CHP Tüzük Kurultayı’na ilişkin, ‘iktidara hazırlık’ olduğunu dile getirdi. İmamoğlu, kurultayı ‘ortak akıl şenliğine’ dönüştürmek istediklerini ifade etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İl Danışma Kurulu toplantısında konuştu. Toplantıda ilk konuşan Ekrem İmamoğlu,

“CHP’nin tarihsel önemini ve değerini çok iyi bilen vatandaşlarımız, partimizin halkçı ve icraatçı yönünü yaşayarak bir süreci görme fırsatı buldular. Partimizin yerel yönetim başarıları iftira ve hurafelerle CHP’yi karalamaktan başka hiçbir meziyet olmayanları, toplumun karşısında değersizleştirdi.

CHP’nin büyük bir cesaretle kendini yenileme mücadelesi siyasetteki bozulma ve çürümeyi daha da görünür hale getirdi. Kendi içinde doğru dürüst bir siyasi rekabet yaşamayan, parti içi demokrasiden nasibini almamış yapıların ekonomi, adalette yaşanan krizlerin temel neden olduğunu milletimiz bu süreçte daha iyi gördü ve anladı. Vatandaşlarımız, CHP ile birlikte yeni bir yola görmeye hazır olduklarını net bir şekilde gösterdiler.

Birbirimize vakit ayıralım konuşalım halleşelim helalleşelim konuşalım ama bütün bu konuşmalar kendi içimizde ve aramızda suhuleti sağlamak iş birliğini oluşturmak adına kaliteli bir süreç şekliyle ilerlesin. Kamuoyuna farklı yönleriyle yansıyarak milletimizin temel gündemini sağa sola esnetecek bir biçimde gündemi meşgul etmemesini diliyorum.

Danışma kurulu toplantılarının karşılığını verdiğini düşünüyorum. CHP olarak en güzel tüzük kurultayını bu haftadan başlayarak partimizin kuruluş yıl dönümüne kadar gidecek süreci en iyi şekilde hazırlayacağımızı düşünüyorum. Bu konuda sayın genel başkanımız Özgür Özel’e inanıyorum. Bu hazırlık bir iktidar hazırlığı. Halktan uzak gündemlere ayıracak tek bir dakikamız yoktur. Yolumuz açık olsun. İl Danışma Kurulu toplantımız yeni heyecanlara vesile olsun. Yolumuz iktidar yolu olsun. CHP değişecek, Türkiye değişecek.

Ekrem İmamoğlu’nun ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, toplantıda açıklamalarda bulundu: “Partilerin tüzükleri demokratik olmadan söylenecek sözlerin hiçbir önemi yok. Kurultay delegelerimiz sokağı duydu. Eğer CHP değişirse Türkiye değişecek söylemine destek verdiler. Kurultaydan aldığımız güçle ve ortaya koyduğumuz büyük emekle 31 Mart seçimlerine gittik ve İstanbul’daki her üç belediyeden ikisini kazanan, bütün yıpratmalara rağmen büyükşehiri büyük farkla kazanan, nüfus olarak Türkiye’nin yüzde 65’ini yöneteceğimiz seçim başarısını elde ettik.

Biz kurucu partiyiz diye devletin sahibi değiliz. Devleti 22 yıldır likayatsizce yönetenler, yıpratanlar, perişan edenler bir yanda dururken günü geldiğinde sanki her şeyin sorumlusu bizmişiz gibi kendilerini geri çekmelerine izin vermeyeceğiz. Biz kendinden emin, milletine sahip çıkan bir anlayışla altı oktaki her ilkeyi bu çağda olması gerektiği gibi, geçmişini sahiplenip bugününe doğru yorumlayıp hep birlikte ilerleyeceğiz.

CHP bu yüzyılda kimin için siyaset yaptığını bilerek, faturayı ödemesi gerekenlere ödetmek için bu yürüyüşü nasıl yapacağımızı mutabakatla belirleyip milletin önüne koyacağız. Biz bu kararlılıktayken bizim karşımızda çaresizce ama birtakım kurnazlıklarla bizi başka tartışmaların içine çekmeye çalışanlar var. Bu tartışmalara eski reflekslerle katılanlara bir şey demiyorum ama bu kötü niyetin bir parçası olmaya kalkanların bu ülkenin hak ettiği CHP iktidarıyla kesişen bir duyguları olmadığı açıktır.

CHP’ye yönelik eleştirileri de yanıtlayan Özel, “CHP’yi kurduğu ülkeyi bölücü gibi göstermeye çalışmak, aslında yoksulluğu örtmek büyük ihmallerin sorumluluğunu almamaya çalışmaktan başka bir şey değil. Kim CHP’nin seçimden beri yaptığını doğru bulmuyorsa bilse iyi olur, CHP Türkiye’nin birinci partisidir” ifadelerini kullandı.

“Hep birlikte bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz”

‘Normalleşme’ süreci üzerinden gelen eleştirilere ve parti içindeki tartışmalara da değinen CHP lideri, şunları söyledi: “Normalleşme bugüne kadar muhalefeti eksik yapmaya yol açacak hiçbir unsuru içermedi. Normalleşme, milletin tümüne sesini duyurmaktır. Yaptıkları tek bir yanlışa sessiz kalmamak, ezdikleri tek bir karıncayı yalnız bırakmamaktır. Bütün çalışma arkadaşlarımın bu oyuna gelmeyecek dirayette olmasını istiyorum. Sabırla, umutla, kararlılıkla, özgüvenle ilerliyoruz. Siyasi partiler arasındaki en demokratik en katılımcı tüzüğü yapacağız.

Birileri bekliyor ki tartışacağız. Birileri bekliyor ki kendi içimize düşüp onların yakasını bırakacağız. Milletin meselelerini konuşmayı, Türkiye’nin gerçek gündemini takip etmeyi, siyasetin gerçek gündemini belirlemeyi bırakacağız. Bekliyorlar ki birbirimize düşeceğiz ve onları kötü yönetimlerine rağmen sorumluluklarıyla baş başa bırakacağız. Yok öyle yağma! Biz biriz, beraberiz, kararlıyız; hep birlikte bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz.

CHP demokratikleşecek Türkiye demokratikleşecek. CHP değişecek, Türkiye değişecek. Türkiye’deki insanların umudu değişecek. Türkiye 100 yıl önce olduğu gibi bütün dünyanın gelişimine biretle baktığı bir ülke olacak. Bu ülkeye demokrasiyi, cumhuriyeti, çok partili sistemi biz getirdik. İktidarı alanın yargıyı, basını tüm kurumları ele geçirdikleri bir süreci bu ülkenin yaşamasına engel olamadık. Sorumluluğumuzun farkındayız. Kimsenin ele geçiremediği bir medya oluşturmak, yargı sistemi kurmak için bu ülkenin 100 yıl sonra tekrar bize ihtiyacı var.”

Paylaşın

CHP Tüzük Kurultayı: Köklü Değişim Beklentisi

CHP, köklü bir tüzük değişikliğine hazırlanıyor. Ön seçim, dönem sınırı ve başarı kriterinin CHP Tüzüğü’nde yapılacak köklü değişikliklerin başında geldiği ifade ediliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 4 – 9 Eylül haftasında gerçekleştirilecek tüzük kurultayı mesaisi devam ediyor.

Birgün’den Mustafa Bildirci‘nin CHP kaynaklarından edindiği bilgiye göre, parti yönetimi köklü bir tüzük değişikliğine hazırlanıyor. Ön seçim, dönem sınırı ve başarı kriterinin CHP Tüzüğü’nde yapılacak köklü değişikliklerin başında geldiği belirtiliyor.

CHP’de, “Toplumun ihtiyaçlarını karşılayan bir tüzük” değişikliği için çalışmalar sürüyor. Mevcut tüzüğün Genel Başkan’ın onayına bağladığı ön seçimin tüzük değişikliğinin ardından sürekli hale getirileceği ifade ediliyor.

Tüzük Komisyonu’nun başında yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’nin, il başkanlarıyla bir araya geldiği toplantıda da tüzük değişikliğine yönelik öneriler dile getirildi. CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre, ön seçimle aday belirleme konusunda çok farklı yönelimler öne çıktı.

Ön seçimin tüzük ile garanti altına alınmasına yönelik fikir birliği sağlansa da yöntemler üzerinde farklı görüşler paylaşıldı. Bazı seçim çevrelerinde, ön seçimle belirlenen adayın seçimi kaybettirdiğini anlatan il başkanları, “Ön seçim için Genel Başkan’a kontenjan verilsin. Merkez ataması yapılsın” önerisini sundu.

CHP’de, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde dillendirilmeye başlanan, “Aktif üye-pasif üye” konusunda da görüşler ifade edildi. Bazı il başkanları, “Biz ilimizde üye bulmakta dahi zorlanıyoruz” diyerek aktif üye-pasif üye düşüncesinin hayata geçirilmesinin mümkün olmayacağını savundu.

Dönem sınırı

Tüzük değişikliğine yönelik öne çıkan bir diğer konu da dönem sınırlaması oldu. CHP kaynakları, il başkanlarının ve tüm örgütün dönem sınırlaması getirilmesi konusunda ortak görüşte olduğunu kaydederek, “Genel Başkan da dahil tüm seçilmişlere dönem sınırlaması getirilecek” dedi. Sınırlamanın, üç dönem şeklinde uygulanacağı öğrenildi.

CHP Lideri Özgür Özel’in gündeme getirdiği başarı kriterine yönelik ise il başkanlarından çeşitli itirazlar geldi. CHP’nin oyunun düşük olduğu kentlerde başarının oy oranına endekslenmesinin doğru olmayacağını söyleyen bazı il başkanları, “Üye sayısının artırılması başarı kriteri olarak konulabilir” önerisinde bulundu.

Paylaşın