Türkiye – Suriye Yakınlaşması: Rusya’dan Üçlü Görüşme Açıklaması

11 yıl sonra yeniden başlayan Türkiye-Suriye ilişkilerinde bakanlık düzeyindeki görüşmelerin ardından liderler düzeyindeki görüşmenin ne zaman olacağı tartışılırken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.

Sergey Lavrov, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat’ın Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini ele almak üzere üçlü bir görüşme gerçekleştireceklerini açıkladı.

Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında “Bildiğiniz gibi Türkiye Şam’la ilişkilerini normalleştirme girişiminde bulundu” diyen Lavrov, Rusya’dan iki komşu ülke arasında aracılık talep edildiğini belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanı, ihtilaflı konuların başında İdlib’in geldiğini belirterek Ankara’nın bölgedeki Türkiye yanlısı grupları Şam’ın ve Moskova’nın terörist olarak kategorize ettiği El Nusra’dan ayırması gerektiğini söyledi. Lavrov, Halep bölgesindeki Türk-Rus ortak devriyelerinin de şu ana kadar işe yaramadığını ifade etti.

Lavrov: Batı’dan gelebilecek ciddi önerileri değerlendiririz

Lavrov, Ukrayna’da devam eden savaşa ilişkin açıklamalarda da bulundu. Batı’nın Moskova’ya karşı yürüttüğü “hibrid savaşa” rağmen Rusya’nın Ukrayna’daki hedeflerine ulaşacağını söyleyen Bakan, “özel askeri operasyonun” hedeflerinin Rusya’nın “temel meşru çıkarlarına” göre belirlendiğini savundu. Ukrayna’daki Rusların haklarının korunduğundan emin olmak istediklerini vurgulayan Lavrov, ”Ukrayna’da Rusya’ya tehdit oluşturacak hiçbir askeri altyapı bulunmamalıdır” diye konuştu.

Rusya Dışişleri Bakanı, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Moskova’nın Ukrayna topraklarından tamamen çekilmesi ve Kiev’e savaş tazminatı ödemesi talebine ise Ukrayna lideriyle herhangi bir müzakerenin olamayacağı sözleriyle yanıt verdi.

Batı’yı tüm kararları Ukrayna adına almakla itham eden Lavrov, Rusya’nın Batı’dan çatışmayı sonlandırmaya yönelik gelecek her türlü girişimi ciddi biçimde değerlendirmeye hazır olduğunu, ancak henüz ciddi bir öneri görmediklerini sözlerine ekledi.

Hitler karşılaştırması

Lavrov’un açıklamalarında ABD’yi de eleştirdi. Washington’ı “Adolf Hitler ve Napolyon Bonapart” ile karşılaştıran Dışişleri Bakanı, bu ülkenin “Rusya’yı bitirmek için Avrupa’yı boyunduruk altına almaya” çalıştığını savundu. Lavrov, “aynı Hitler’in Yahudi meselesine nihai bir çözüm istemesi gibi Batılı politikacılar da şimdi açık açık Rusya’nın stratejik bir bozguna uğratılması gerektiğini söylüyor” ifadelerini kullandı.

“Nihai çözüm”, Nasyonal Sosyalistlerin Yahudilerin ve diğer azınlık mensubu altı milyon insanın sistematik olarak öldürülmesine yol açan soykırım planıydı. Lavrov, daha önce de Hitler’in “Yahudi kanı” taşıdığını söylemiş, Bakanın bu sözleri İsrail’de öfkeli protestolara yol açmıştı.

Paylaşın

Berlin, Ankara’yı Sert İfadelerle Uyardı

AK Parti milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün PKK ve Gülen yapılanması için “Saklandıkları deliklerden çıkarıp yok edeceğiz” konuşmasına sert tepki gösteren Almanya, Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği aracılığıyla Ankara’yı sert ifadelerle uyardı.

Haber Merkezi / AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün Almanya’daki konuşmasında PKK ve Gülen yapılanması için “Saklandıkları deliklerden çıkarıp yok edeceğiz” demesi üzerine, Almanya Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama geldi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, resmi sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda, “Türk milletvekilinin yer aldığı görüntüler tekrarlanmamalı. Nefret söyleminin Almanya’da yeri yoktur” ifadelerini kullandı.

Söz konusu görüntülerle ilgili Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi’nin Dışişleri’ne çağrıldığı da açıklamada belirtildi.

Açıklamada, yabancı ülkelerin seçim kampanyalarıyla ilgili etkinliklerin önceden Alman makamlarınca onaylanması gerektiği kaydedildi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Türk temsilciler oyun kurallarına uymadıkları takdirde, bunun sonuçlarını değerlendirmek zorundayız” ifadeleri yer aldı.

Açıkgöz ne demişti?

Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Almanya’daki yapılanması olan Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu’nun Neuss kenti şubesinde 13 Ocak’ta bir konuşma yaptı. Açıkgöz, bu konuşmasında PKK ve “FETÖ” olarak tanımladığı Gülen yapılanması mensuplarını “yok edeceklerini” söyledi.

Açıkgöz’ün, ”Onlara Türkiye’de yaşam hakkı tanımadığımız gibi Almanya’da da tanımayacağız. Dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar PKK denen terör örgütünü, FETÖ denen terör örgütünü bitireceğiz” şeklindeki ifadeleri Almanya’da geniş yankı buldu.

Paylaşın

Finlandiya: Türkiye, Güncel Bir İade Listesi Göndermedi

Finlandiya Radyosu Yle’ye konuşan Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyelikleri konusunda Türkiye’nin kendilerine güncellenmiş bir iade listesi göndermediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “130 civarında teröristleri bize vermeniz lazım dedik. Maalesef yapamadılar” açıklamasını değerlendiren Haavisto, bunun ‘Stockholm’deki kuklalı Erdoğan protestosuyla’ ilgili olduğunu kaydetti. Haavisto, “Bu kesinlikle son birkaç gündür yaşanan olaylara bir tepkiydi” dedi.

Erdoğan, “(İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği) Meclis’ten bunun geçmesi için her şeyden önce 100’ü aşkın 130 civarında, listeleri de verip, bu teröristleri bize vermeniz lazım dedik. Bunlar maalesef bunu yapamadılar” ifadesini kullanmıştı.

Türkiye ve ABD arasında yapılması beklenen F-16 anlaşmasının NATO üyelik sorunun çözümünde rol oynayacağını belirten Haavisto, “Bu anlaşması gerçekleşirse, düğümün çözülmesinin bir parçası olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Ne olmuştu?

Öte yandan İsveç’in başkenti Stockholm’de PKK destekçileri tarafından düzenlenen gösterilerde yaşananlar, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim yaratmıştı.

İsveç gazetesi Aftonbladet’e konuşan Savcı Lucas Eriksson, yapılanların İsveç yasalarına aykırı olmadığını söylemişti.

Eriksson, “Dosya, masama hakaret diye geldi, ancak ben hakaret teşkil edecek ağırlıkta bir şey göremedim. Bu yüzden de bir ön soruşturma başlatmama kararı aldım” demişti.

Stokholm’de geçen hafta PKK destekçisi oldukları belirtilen bir grup, belediye binasının önünde toplanarak, Erdoğan’a benzetilen bir kuklayı ters olarak asmıştı. Eylem, Ankara’nın tepkisini çekerken, İsveç Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, eylem hakkında, “NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandı” diye konuşmuştu.

İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye ile imzaladıkları üçlü muhtırada verdikleri sözleri yerine getirdiği konusunda bir şüphesinin olmadığını belirten Kristersson, “Müzakerelerde büyük bir değişim olduğunu düşünmüyorum” demişti.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için Türkiye’nin onayı gerekiyor. Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından mayısta NATO üyeliği için başvuru yapmıştı.

Türkiye, iki kuzey ülkesinin Ankara’nın terör örgütü olarak tanımladığı gruplara tolerans gösterdiğini belirterek, üyeliğe şerh düşmüştü.

Türkiye ve Macaristan dışında tüm NATO ülkeleri, iki ülkenin katılım protokollerini ulusal meclislerinden geçirdi.

Paylaşın

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten İsveç’e Tepki: Kabul Edilemez

İsveç’teki PKK eylemine tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “İsveç savcısı ‘soruşturma yok’ dedi, bu kabul edilemez. Tablo açıktır, çifte standart açıktır. Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmez.” dedi.

Haber Merkezi / İsveç’in başkenti Stockholm’de PKK destekçileri tarafından düzenlenen gösterilerde yaşananlar, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim yaratmıştı. İsveç gazetesi Aftonbladet’e konuşan Savcı Lucas Eriksson, yapılanların İsveç yasalarına aykırı olmadığını söylemişti.

Savcı Eriksson, “Dosya, masama hakaret diye geldi, ancak ben hakaret teşkil edecek ağırlıkta bir şey göremedim. Bu yüzden de bir ön soruşturma başlatmama kararı aldım” demişti.

Ne olmuştu?

Stokholm’de geçen hafta PKK destekçisi oldukları belirtilen bir grup, belediye binasının önünde toplanarak, Erdoğan’a benzetilen bir kuklayı ters olarak asmıştı. Eylem, Ankara’nın tepkisini çekerken, İsveç Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, eylem hakkında, “NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandı” diye konuşmuştu.

“İsveç terör yandaşı olarak kendini konumlandırır”

Adalet Ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan MYK toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi.

Ömer Çelik, açıklamasında, “Muhalefet partilerinden bu doğrultuda Türkiye’nin değerlerine dönük bu eylemi kınayanların her birine teşekkür ediyoruz. Böylesine çirkin eylem ifade hürriyeti olarak kabul edilemez. İsveç Başbakanı, İsveç’in NATO’ya üyeliğine engel olmak için sabotaj dedi. İsveç’teki savcı bunların cezalandırılmayacağını söylemiş. Hakaret davası olarak ele alınabileceğini, herhangi bir şekilde cezalandırılmayacaklarını söylemiş. Bundan şu sonuç çıkıyor, İsveç terör yandaşı olarak kendini konumlandırır.” dedi.

“İsveç’in yasasını buna göre düzenlemesi. terörle mücadele yasasını gözden geçirmesi gerektiğini” savunan Çelik “İsveç’te terör gruplarının birer hafta arayla 15 tane eylem yaptığını düşünün ve bu eylemde bir AB ülkesi başkanı ya da başbakanının maketinin asıldığını düşünün. Bu hafta Almanya’yla ilgili, haftaya Hollanda’yla ilgili… Böyle bir şey kabul edilebilir mi? İsveç’in buna dönük tepkisi ne olur? Tablo açıktır, çifte standart açıktır. Bu hiçbir yerde kabul edilemez, Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmez.” ifadelerini kullandı.

Altılı Masa’daki yetki tartışmasına da değinen AKP Sözcüsü şöyle devam etti

“Muhalefetin yaptığı antisiyaset. Bu son tartışmalardan önce bir anayasa taslağı hazırlamışlardı. Bu taslakta halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının hiçbir şeye karışmayacağı söyleniyor. Bu model demokrasimizi felç eder. Sivil siyaseti felç eden bir yaklaşım. Bu model demoktratik değil, bir politbüro modeli.

“Diyorlar ki, bir cumhurbaşkanı olacak, 6 kişinin onayını almadan siyasi bir karar alamayacak. Peki cumhurbaşkanı bunu yapmazsa ne olur. Mutabakat bozulur, seçime gidilir. Bu 6’lı eş başkanlığı sistemidir, cumhurbaşkanıyla birlikte 7’li eş başkanlık sistemi olur”

Çelik seçim tarihi konusunda da “Seçim konusuyla ilgili tarih budur dediğimiz zaman duyuracağız. Erken seçim gibi değil ama seçim tarihinde bir değişiklik söz konusu olacak. Biraz geriye çekebiliriz. Birkaç tarih konuşuluyor. Çok kısa bir süre olarak güncelleme söz konusu olacak.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

NATO Üyeliği Süreci: İsveç Başbakanı Kristersson’dan Yeni Açıklama

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliği için Türkiye ile müzakerelerde hala iyi bir pozisyonda olduklarını söyledi. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için Türkiye’nin onayı gerekiyor.

Reuters’ın aktardığına göre İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye ile imzaladıkları üçlü muhtırada verdikleri sözleri yerine getirdiği konusunda bir şüphesinin olmadığını belirten Kristersson, “Müzakerelerde büyük bir değişim olduğunu düşünmüyorum” dedi.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için Türkiye’nin onayı gerekiyor. Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından mayısta NATO üyeliği için başvuru yapmıştı.

Türkiye, iki kuzey ülkesinin Ankara’nın terör örgütü olarak tanımladığı gruplara tolerans gösterdiğini belirterek, üyeliğe şerh düşmüştü.

Türkiye ve Macaristan dışında tüm NATO ülkeleri, iki ülkenin katılım protokollerini ulusal meclislerinden geçirdi.

İsveç, kriz yaratan eylemle ilgili soruşturma açmayacak

Öte yandan İsveç’in başkenti Stockholm’de PKK destekçileri tarafından düzenlenen gösterilerde yaşananlar, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim yaratmıştı.

İsveç gazetesi Aftonbladet’e konuşan Savcı Lucas Eriksson, yapılanların İsveç yasalarına aykırı olmadığını söyledi.

Eriksson, “Dosya, masama hakaret diye geldi, ancak ben hakaret teşkil edecek ağırlıkta bir şey göremedim. Bu yüzden de bir ön soruşturma başlatmama kararı aldım” dedi.

Ne olmuştu?

Stokholm’de geçen hafta PKK destekçisi oldukları belirtilen bir grup, belediye binasının önünde toplanarak, Erdoğan’a benzetilen bir kuklayı ters olarak asmıştı. Eylem, Ankara’nın tepkisini çekerken, İsveç Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, eylem hakkında, “NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandı” diye konuşmuştu.

Paylaşın

Bloomberg’den Dikkat Çeken Erdoğan Analizi: NATO’daki Etkisi…

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecinde Türkiye’nin rolüne ilişkin bir analiz yayınlayan Bloomberg’e göre, Finlandiya ve İsveç üzerindeki etkisi, yıllarca terörizm konusundaki endişeleri müttefikleri tarafından dikkate alınmayan Erdoğan için ömür boyunca bir kere gelecek siyasi bir hediye niteliğinde.

“Talepleri zorlamak, iktidarını beş yıl daha uzatmaya çalışan Erdoğan’ın seçmenlerin gözünde güçlü görünmesini sağlıyor” denilen analizde, Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Minna Alander’in görüşlerine yer verildi. Bloomberg’e konuşan Alander, “Erdoğan, kendisine fayda sağlayacağını düşündüğü sürece Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerini rehin olarak tutacaktır” ifadelerini kullandı.

ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg’de, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecinde Türkiye’nin rolüne ilişkin bir analiz yayınlandı. “Erdoğan, NATO’nun genişlemesi konusunda dünyayı merakta bırakmayı sürdürüyor” başlıklı analizde, İsveç’in başkenti Stockholm’de geçtiğimiz hafta düzenlenen protestoya da yer verildi.

“Anlaşma, süreci kolaylaştırdı”

İki ülkenin ittifaka tam üye olarak katılımına 30 ülkeden sadece Türkiye ve Macaristan’ın onay vermediği hatırlatılırken, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’le 28 Haziran 2022’de Madrid’deki NATO Zirvesi sırasında vardıkları anlaşmaya işaret edildi. Anlaşma ile beraber ‘sürecin kolaylaştığı ancak Ankara’nın tutumunun değişmediği’ belirtildi.

Öte yandan, Stockholm’de tarihi belediye binası önünde toplanan protestocuların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a benzetilen bir maketi binanın önündeki direğe asmasının ardından, İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen’in 17 Ocak’ta Türkiye’ye yapmayı planladığı resmi ziyaretin de iptal edildiği anımsatıldı.

“Ömür boyunca bir kere gelecek siyasi bir hediye”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göre, Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın üyelik sürecindeki etkisinin ‘bir siyasi hediye’ niteliğinde olduğu belirtildi. Bloomberg’de yer alan analizde, şu ifadeler kullanıldı: “Finlandiya ve İsveç üzerindeki etkisi, yıllarca terörizm konusundaki endişeleri müttefikleri tarafından dikkate alınmayan Erdoğan için ömür boyunca bir kere gelecek siyasi bir hediye niteliğinde.”

“Erdoğan’ın seçmenlerin gözünde güçlü görünmesini sağlıyor”

“Talepleri zorlamak, iktidarını beş yıl daha uzatmaya çalışan Erdoğan’ın seçmenlerin gözünde güçlü görünmesini sağlıyor” denilen analizde, Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Minna Alander’in görüşlerine yer verildi. Bloomberg’e konuşan Alander, “Erdoğan, kendisine fayda sağlayacağını düşündüğü sürece Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerini rehin olarak tutacaktır” ifadelerini kullandı.

“Ankara’yı hizaya getirmek için yem olarak kullanyor”

ABD’nin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine destek verdiği belirtilen yazıda, Washinton yönetiminin F-16 satışını ‘Ankara’yı hizaya getirmek için yem olarak kullandığı’ savunuldu. Bloomberg’de konuşan üst düzey bir Türk yetkili ise, “ABD, Ankara İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylayana kadar Kongre’nin Türkiye’ye jet satışını onaylamayacağı konusunda uyardı” açıklanmasında bulundu.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Türkiye – Suriye Yakınlaşması: İşgal Bitmeden Olmaz

Türkiye ile normalleşme adımlarına Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad, “Türk tarafıyla yapılacak herhangi bir görüşme, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, işgalin sona erdirilmesi ve teröre desteğin durdurulması temelinde inşa edilmelidir” dedi.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, İranlı mevkidaşı Hüseyin Amir Abdullahiyan ile dün (14 Ocak) Şam’da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile normalleşme adımlarına da değindi.

Suriye devlet haber ajansı SANA’nın aktardığına göre, Mikdad, “Türk tarafıyla yapılacak herhangi bir görüşme, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, işgalin sona erdirilmesi ve teröre desteğin durdurulması temelinde inşa edilmelidir” dedi.

Abdullahiyan ile İran-Suriye ilişkilerinde “yeni bir yol haritası belirlemek için” bir araya geldiklerini aktaran Mikdad, “Tahran yönetiminin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan bağlılığını teyit ettiğini” söyledi.

“Anlaşmazlıkların nedenlerini ortadan kaldırmak şart”

Ankara ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda değinen Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad, Rûdaw’ın aktardığına göre, özetle şöyle konuştu:

“Türk tarafıyla yapılacak herhangi bir görüşme, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, işgalin sona erdirilmesi ve teröre desteğin durdurulmasına bağlı.

Cumhurbaşkanı Esad ile Türk liderliği arasındaki görüşmeden önce anlaşmazlıkların nedenlerinin ortadan kaldırılması şart.

Daha üst düzey toplantılar yapmak için uygun ortamın yaratılması gerekiyor. İşgal kaldırılmadan Türkiye ile ilişkilerin yeniden normalleştirilmesinden söz etmek mümkün değil. 2011’den bu yana tüm hamlelerimizde Türkiye ile ilişkilerimizi bozan terörü bitirmenin peşindeyiz.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in arabuluculuğunda Şam yönetimi ve Türkiye arasındaki yakınlaşma, savunma bakanlarının 28 Aralık 2022’de Moskova’da bir araya gelmesiyle sonuçlanmıştı.

12 Ocak’ta ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Şubat ayında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile bir araya gelebileceğini açıklamıştı.

Paylaşın

İsveç, Türkiye’nin FETÖ Bağlantılı Dört Kişi Hakkındaki İade Talebini Reddetti

İsveç ile Türkiye arasında gerilimi yükseltecek karar. İsveç’te mahkeme Türkiye’nin 2016 yılındaki darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı olduğunu iddia ettiği dört kişinin iade talebini reddetti.

İsveç’in TT haber ajansında dün yayımlanan habere göre iade talepleri 2019 ve 2020 yıllarında, yani İsveç, Finlandiya ve Türkiye’nin Ankara’nın iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliklerine ilişkin kaygılarını gidermek üzere üçlü muhtıra imzalamasından önce yapıldı.

Haberde, İsveç yüksek mahkemesinin geçen yaz bu dört kişinin iadesinin yapılamayacağına karar verdiği ve hükümete bu karara uymaktan başka seçenek bırakmadığı belirtildi.

İsveç Dışişleri Bakanlığı bu haberin yazıldığı sırada konuya ilişkin açıklamada bulunmadı.

Türkiye, geçen ay yüksek mahkemenin gazeteci Bülent Keneş’in iadesini engelleme kararı almasını olumsuz bir gelişme olarak nitelemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın İsveç’in NATO üyeliğini onaylanması için Keneş’in iadesini şart koşmuştu.

Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından NATO’ya katılmak için başvuruda bulunmuştu ancak üye olabilmeleri için Türkiye de dahil olmak üzere NATO üyesi 30 ülkenin onayı gerekiyor.

İsveç Başbakanı: NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandı

Öte yandan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, PKK/YPG destekçilerinin başkent Stockholm’de belediye binası önündeki provokasyonunu, İsveç’in NATO üyeliği başvurusuna karşı “sabotaj” olarak niteledi.

Ulf Kristersson, “Önde gelen iki siyasetçisi suikasta kurban giden İsveç’te, bir ülkenin demokratik yolla seçilmiş liderinin böyle sahte biçimde infazının gerçekleştirilmesi çok ciddi bir durum” ifadesini kullandı.

Kristersson, ülkesinin TV4 kanalına yazılı olarak yaptığı açıklamada, tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup PKK/YPG destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi.

Eylemin sorumsuzca yapıldığına işaret eden Kristersson, “İsveç’in NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandığını söyleyebilirim. İsveç’in güvenliği için tehlikeli bir durum.” değerlendirmesinde bulundu.

Kristersson ayrıca, “Önde gelen iki siyasetçisi suikasta kurban giden İsveç’te, bir ülkenin demokratik yolla seçilmiş liderinin böyle sahte biçimde infazının gerçekleştirilmesi çok ciddi bir durum.” ifadesini kullandı.

İsveç’te 1986 yılında Başbakan Olof Palme, 2003’te de Dışişleri Bakanı Anna Lindh suikasta uğramıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan suç duyurusunda bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, bugün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İsveç’in Stokholm kentindeki görüntülerle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi:

“İsveç’in Stokholm kentinde, terör örgütü PKK tarafından organize edildiği anlaşılan gösterilerde, Cumhurbaşkanımızı hedef alan ve suç teşkil eden eylemler nedeniyle failler hakkında soruşturma açılması talebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.”

Paylaşın

Türkiye -Suriye Yakınlaşması: Esad’dan Görüşme İçin İki Şart

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye, Suriye ve Rusya toplantılarının verimli olabilmesi için Şam ile Moskova arasında önceden koordinasyon ve planlama yapılması gerektiğini söyledi.

Esad, Şam’ın beklediği somut sonuçlar arasında “Suriye topraklarındaki işgalin sona ermesi ve teröre desteğin kesilmesinin” yer aldığını vurguladı.

11 yıl sonra yeniden başlayan Türkiye-Suriye ilişkilerinde bakanlık düzeyindeki görüşmelerin ardından liderler düzeyindeki görüşmenin ne zaman olacağı tartışılırken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kritik iki şart geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, bu görüşmenin planlanması aşamasında, Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüştü.

Artı Gerçek’in Suriye devlet ajansı SANA’dan aktardığına göre, Esad, Rus temsilciyle görüşmesinde, Suriye’nin bu toplantılardan istediği somut hedefler ve sonuçları değerlendirdi.

Esad, bu toplantıların verimli olabilmesi için Suriye ile Rusya arasında önceden koordinasyon ve planlama yapılması gerektiğini söyledi. Esad, Şam’ın beklediği somut sonuçlar arasında “Suriye topraklarındaki işgalin sona ermesi ve teröre desteğin kesilmesinin” yer aldığını vurguladı.

Lavrentyev’in ise Moskova’nın üçlü görüşmeleri değerli bulduğunu, bu görüşmelerin sürmesinin ve dışişleri bakanları düzeyinde temasların kurulmasının önem arz ettiğini söylediği belirtildi.

Türkiye ile Suriye arasında bir süredir devam eden istihbarat görüşmelerinin ardından, iki ülkenin savunma bakanları 28 Aralık günü, Rus mevkidaşlarının da katılımıyla Moskova’da bir araya gelmişti. Bu görüşmenin ardından, dışişleri bakanları düzeyinde de üçlü bir toplantı planlandığı açıklanmıştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, görüşmenin önce Ocak ayının ikinci yarısında yapılacağını söylemiş, daha sonra bu tarihi şubat başı olarak açıklamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz” demişti.

Paylaşın

Türkiye – Suriye Yakınlaşması: İkinci Buluşma Türkiye’de Olabilir

Türkiye ile Suriye arasında normalleşme süreci Rusya’nın da girişimleriyle son 6 aydır yoğun bir hız kazandı. Türkiye, Suriye ve Rusya’nın ikinci toplantısının dışişleri bakanları düzeyinde planlandığı ifade edilirken toplantının yeri konusunda ise Türkiye, üçüncü ülke yerine Türkiye’de olması için yol aldı.

Toplantının yeri ve zamanınınsa henüz belli olmadığı vurgulanırken Şam yönetiminin üçüncü ülkelere veya Moskova’da toplantının olmasına sıcak baktığı ifade edildi. Ancak bu noktada Rusya’nın tavrı da etkili olacak. Rusya’nın Türkiye’nin talebine destek vermesi halinde Türkiye-Rusya-Suriye buluşmasının adresi Ankara olacak.

Türkiye, Suriye ve Rusya arasında 11 yıl sonra başlayan yeni “normalleşme” sürecinde ilk buluşma Milli Savunma Bakanları düzeyinde Moskova’da gerçekleşmişti.

DW Türkçe’den Kıvanç El’e bilgi veren kaynaklar, Şubat ayında planlanan ikinci toplantının Türkiye’de olması yönünde Türkiye’nin girişimlerinde yol alındığı bilgisini paylaştı.

Ankara ile Şam arasında normalleşme süreci Rusya’nın da girişimleriyle son 6 aydır yoğun bir hız kazandı. İstihbarat birimlerinin görüşmeleri devam ederken 11 yıl sonra bakanlar düzeyinde ilk somut adım 28 Aralık’ta atıldı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan; Rusya Federasyonu Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile Rusya Federasyonu ve Suriye istihbarat başkanlarıyla Moskova’da bir araya geldi.

Toplantıda Suriye krizi, mülteci sorunu ve Suriye topraklarında bulunan tüm terör örgütleri ile ortak mücadele çabaları ele alındığı açıklandı.

İkinci toplantı Türkiye’de mi?

Türkiye, Suriye ve Rusya’nın ikinci toplantısının dışişleri bakanları düzeyinde planlandığı ifade edilirken toplantının yeri konusunda ise Türkiye, üçüncü ülke yerine Türkiye’de olması için yol aldı. Toplantının yeri ve zamanınınsa henüz belli olmadığı vurgulanırken Şam yönetiminin üçüncü ülkelere veya Moskova’da toplantının olmasına sıcak baktığı ifade edildi. Ancak bu noktada Rusya’nın tavrı da etkili olacak.

Rusya’nın Türkiye’nin talebine destek vermesi halinde Türkiye-Rusya-Suriye buluşmasının adresi Ankara olacak. Kaynaklar, “Şubat ayı içerisinde Türkiye’de toplantı olması yönünde yol alındı” derken bu adımı da “Sürecin en kritik gelişmelerinden biri olur ve Türkiye’nin son dönem bölgesel barış için attığı tüm adımların devamı olur” sözleriyle değerlendirdi.

Toplantının Türkiye’de gerçekleşmesi halinde, Suriye savaşının başladığı 2011’den bu yana Şam’dan Ankara’ya ilk resmi düzeydeki ziyaret ve toplantı olmuş olacak.

Esad görüşmesi olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz haftalarda, Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşebileceğini açıklamıştı. Hükümete yakın kaynaklar, şu aşamada kısa vadede bunun zor olduğuna dikkati çekerken dışişleri bakanları buluşması sonrasına işaret ediyor. Öncelikle yüz yüze değil telefonda bir görüşme olabileceğine ve daha sonra üçlü müzakerelerde yol alınması halinde yüz yüze temasın da olabileceğine dikkat çekildi.

İlk görüşmeden ne çıktı?

İlk görüşmede Şam yönetimi, Türkiye’den topraklarından çekilmesini ve Özgür Suriye Ordusu’nun “terörist” olarak tanınmasını istedi. Ancak bu talepler Türkiye tarafından geri çevrildi.

Middle East Eye internet sitesinde ilk görüşmenin ardından yer alan habere göre, 11 yılda yapılan ilk üst düzey görüşmelerde herhangi bir anlaşmaya varılamadı. Habere göre Erdoğan seçim öncesi, Türkiye’deki yaklaşık dört milyon Suriyeli mülteciden bazılarını ülkelerine geri gönderebileceğini seçmenlere göstermek istiyor.

Paylaşın