Türkiye’de 10 İşçiden 6’sı Açlık Sınırının Altında Kazanıyor

Türkiye’de asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında kazananların oranı da son 20 senede yüzde 39,1’den yüzde 58,4’e ulaştı. Bu kişiler de 2023’ün ikinci yarısında aylık en fazla 13 bin 682 lira kazanıyor.

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Kasım 2023’te 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira. Buda 10 işçiden 6’sının açlık sınırının altında bir ücret kazandığını gösteriyor. Bu oran 20 yıl önce 10 kişide 4 civarındaydı.

Asgari ücretin açlık sınırını geçtiği aylar oldukça sınırlı. Bu da işçilerin önemli bir bölümünün açlık sınırı altında yaşadığını gösteriyor. Milyonlarca işçinin gözü 2024 yılı için açıklanacak asgari ücrette. 2024 yılında asgari ücrete bir kez zam gelebileceği yönünde tartışmalar da var.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) hazırladığı “Asgari Ücret Araştırması 2024” raporu asgari ücretin nasıl giderek ortalama ücret haline geldiğini gösteriyor.

Bu ne demek? Asgari ücrete yakın kazanan işçi oranının giderek yükselmesi demek. Bu olurken asgari ücretten daha yüksek kazananların oranının da düşmesi demek.

Buna göre AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında asgari ücretten düşük maaş alan işçilerin oranı yüzde 24,4 iken bu oran 2022 yılında yüzde 33,8’e çıktı.

Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve bunun altında alanların oranı da aynı dönemde yüzde 27,8’den yüzde 37,5’e yükseldi. Asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve bunun altında alanların oranı da yüzde 30,7’den yüzde 38,4’e ulaştı.

Her 10 işçiden 4’ü asgari ücret sınırında

Dolayısıyla her 10 işçiden 4’ü asgari ücret komşuluğunda yer alıyor. Bu; asgari ücrete yakın bir ücret elde edenler (asgari ücretin yüzde 5 veya yüzde 10 fazlası) ile bunun altında bir ücret alanları belirtmek için kullanılan bir kavram.

Buna göre işçilerin yüzde 38,4’ü 2023 ikinci yarısında aylık 12 bin 542 lira veya bundan daha az bir maaş alıyor. Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında kazananların oranı da son 20 senede yüzde 39,1’den yüzde 58,4’e ulaştı. Bu kişiler de 2023’ün ikinci yarısında aylık en fazla 13 bin 682 lira kazanıyor.

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Kasım 2023’te 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira. Buda 10 işçiden 6’sının açlık sınırının altında bir ücret kazandığını gösteriyor.

Asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında aylık alanların oranı da bu dönemde yüzde 49,2’den yüzde 69’a vardı. 10 işçiden yedisi aylık 17 bin 103 lira veya bundan daha az kazanıyor.

Asgari ücretin iki katı ve altında kazananların oranı 2002-2022 arasında yüzde 59,9’dan yüzde 81,9’e çıktı. Asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranı da yüzde 40,1’den yüzde 18,1’e geriledi.

DİSK-AR’ın resmi verilerden yola çıkarak hazırladığı bu veriler asgari ücret ve buna yakın kazanan işçilerin büyük bir çoğunluk haline geldiğini; aynı dönemde asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranının da hızla düştüğünü ortaya koyuyor.

Avrupa’da durum nasıl?

AB İstatistik Ofisi Eurostat Avrupa’da asgari ücretin yüzde 5’inin fazlasının altında kazananların oranı açıklıyor. En çok açıklanan yıl ise 2018. Eurostat verilerinde Türkiye’nin bulunduğu son dönem ise 2010 yılı. Bundan dolayı Türkiye ile Avrupa verilerini kıyaslarken bunu dikkate almak gerekiyor.

DİSK-AR’ın açıkladığı asgari ücretin yüzde 5’inin altında kazanan verisi ile karşılaştırma olabilir. Ancak Eurostat verileri 10 ve üstü çalışan istihdam edilen firmalardan elde edildiği ve eksik bildirim içerdiğinden bu da tam doğru biraz kıyas olmuyor. Yine de yakın bir karşılaştırmadan söz edilebilir.

Bunun dışında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açıkladığı sigortalı çalışan istatistiklerinden tam olarak asgari ücretle çalışanların oranı tespit edilebilir.

Buna göre Avrupa’da asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında kazananların oranı oldukça düşük. Türkiye dışında en yüksek oran yüzde 15,2 ile Slovenya’da. İspanya ve Belçika’da bu oran 2018 yılında yüzde 1’in altındaydı. Fransa’da asgari ücrete yakın kazananların oranı yüzde 11,6 iken bu oran Almanya’da yüzde 6,6.

Eurostat’ın açıkladığı 2010 Türkiye verisi ise yüzde 42,9 idi. DİSK-AR’ın açıkladığı 2017 verisine göre Türkiye’de işçilerin yüzde 51,4’ü asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında kazanıyordu. DİSK-AR’ın 2022 verisi ise yüzde 37,5.

Bunun dışında SGK’nın tam olarak asgari ücret kazananları gösterdiği verisinde 2018 oranı yüzde 36,8; 2020 oranı ise yüzde 42 idi. Tanımlar ve hesaplamalarda bazı farklar olsa da asgari ücret civarında kazananların oranının yaklaşık yüzde 40 olduğu görülüyor.

TL bazında aylık net asgari ücrete bakıldığında son yıllarda büyük bir artış dikkat çekiyor. Dolar bazında asgari ücret ise 2002 yılında 115 Dolar iken 2023 yılında 424 Dolar gerçekleşti. Bu AKP iktidarındaki en yüksek ikinci ücret demek.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

İsveç’in NATO Üyeliği: ABD’den ‘Gecikmeden Onaylanmalı’ Açıklaması

ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, mevkidaşı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Fidan ile İsrail-Hamas çatışmasını, çatışmanın bölgede başka yerlere sıçramamasını sağlama çabalarını, kalan rehinelerin serbest bırakılması gerekliliği ve insani yardım sağlanması konularını ele aldık.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / ABD Dışişleri Bakanı Blinken, açıklamasında ayrıca, İsveç’in NATO üyeliğinin gecikmeden onaylanmasının önemini vurguladı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Amerikan siyaset sistemi de İsral’’le ilgili konularda artık çaresiz durumda” dedi.

Fidan, “Dolayısıyla İsrail bu konuda fütursuzca hareket etmekte ve zulmüne devam etmekte” şeklinde konuştu. Temas Grubunun Gazze konusundaki çalışmalarına devam edeceğini aktaran Hakan Fidan, ABD’nin ardından Kanada‘ya geçerek burada Kanada Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile de görüşeceğini belirtti.

Mısır, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve Filistin Yönetimi’nden oluşan bir heyet Washington’da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la bir araya geldi. Blinken’la görüşen heyette Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer aldı.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Temas Grubu üyeleriyle Washington’da bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu:

“Gazze’nin insani ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabaları görüşmek üzere Mısır, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve Filistin Yönetimi’nden oluşan bir Arap Ligi-İİT heyetiyle bir araya geldim. İsrail’in yanı sıra gelecekte bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak hedefimizi ele aldık.”

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, paylaşımında ayrıca, İsveç’in NATO üyeliğinin gecikmeden onaylanmasının önemini vurguladı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da görüşmeye ilişkin Anadolu Ajansı ve TRT’ye açıklamalarda bulundu.

“Gazze konusunda ABD yalnız kaldı” diyen Fidan, “Temas Grubu üyeleri, Gazze’deki insani dramın hemen son bulması ve İsrail’in masumları öldürmesinin son bulması gerektiği konusunun altını defaatle çizdiler” dedi.

“Amerikan siyaset sistemi de İsral’’le ilgili konularda artık çaresiz durumda” görüşünü dile getiren Fidan, “Dolayısıyla İsrail bu konuda fütursuzca hareket etmekte ve zulmüne devam etmekte” şeklinde konuştu.

Blinken ile görüşmesinde İsveç’in NATO üyeliğini de konuştuklarını belirten Fidan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Burada tabii bizim pozisyonumuz belli yani NATO’da yapılan müzakereler neticesinde üçlü zirvede Cumhurbaşkanımız ve İsveç Başbakanı vardı, neticesinde takiben çalıştığımız konular var.”

Paylaşın

Fitch’ten Türkiye İçin 2024 Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 38

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’de enflasyon oranının 2023 yıl sonunda yüzde 65, 2024 yıl sonunda ise yüzde 38 olacağı tahmininde bulundu.

Fitch Ratings’in “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4,1, gelecek yıl ise yüzde 2,5 seviyesinde büyüme göstermesinin beklendiği aktarıldı.

Kuruluşun raporunda, küresel ekonominin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 2,5’ten yüzde 2,9 seviyesine çıkarıldığı belirtilirken, gelecek sene ise dünya ekonomisinin büyümesinin yüzde 2,1’e gerilemesinin beklendiği kaydedildi.

Raporda, parasal sıkılaştırmanın etkilerinin gelecek dönemde hissedilmesinin beklendiği, Çin’deki konut sektörü sorunları ve Euro Bölgesi’ndeki duraklamanın 2024 yılında küresel büyüme üzerinde yansımalarının görülebileceği belirtildi.

Ayrıca raporda, ABD ekonomisinin 2023 sonunda yüzde 2,4, gelecek sene ise yüzde 1,2 seviyesinde büyüyeceği beklentisine yer verildi.

Fitch Ratings’in raporunda, Çin ekonomisin bu yıl sonunda yüzde 5,3, gelecek yıl ise yüzde 4,6 oranında büyüme kaydetmesinin öngörüldüğü kaydedildi.

Avrupa Birliği (AB) ekonomisinin 2023’te yüzde 0,5, gelecek yıl 0,7 seviyesinde büyüme kaydetmesinin beklendiği belirtilen raporda, İngiltere ekonomisinin ise bu yıl yüzde 0,5, 2024 yılında 0,3 büyüyeceği öngörüsü yer aldı.

Gelişmekte olan ekonomilerin büyümesinin bu yıl yüzde 4,6, gelecek yıl ise yüzde 3,9 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği bildirildi.

Deutsche Bank’tan enflasyon tahmini: Yüzde 41,1

Öte yandan Deutsche Bank’ın 6 Aralık’ta yayınlanan raporda, “Kümülatif enflasyonun tahmin aralığının alt sınırına (Yüzde 40-45) gelmesi durumunda bu, toplam getiri açısından TL’yi cazip hale getirir” denildi.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak Ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

Analistler TCMB’nin 2024 yılının son çeyreğinde faiz indirimine gitmesini ve politika faizini 2024 sonuna kadar yüzde 40’a çekmesini bekliyor.

Analizde, “Enflasyonun baz etkileri nedeniyle önemli ölçüde düşeceği üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi olasılığını, özellikle de büyüme ve istihdam ciddi bir baskı altına girerse, göz ardı edemeyiz” değerlendirmeleri yer aldı.

Analistler 2024 yıl sonu için enflasyonun yüzde 41,1 olacağını öngörürken, Dolar/TL için de 38 tahminini yaptı.

Paylaşın

Deutsche Bank’tan 2024 Yıl Sonu Dolar Tahmini: 38 Lira

Dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Türkiye için 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 41,1 olurken, bankanın 2024 yıl sonu Dolar tahmini ise 38 lira oldu.

Banka, Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Deutsche Bank analistleri, enflasyon görünümü, potansiyel portföy girişleri ve ortodoks politikaya bağlılığın bir sonucu olarak 2024’te “iyi performans” sergilemesi için Türk lirasında alan görüyor.

6 Aralık’ta yayınlanan raporda, “Kümülatif enflasyonun tahmin aralığının alt sınırına (Yüzde 40-45) gelmesi durumunda bu, toplam getiri açısından TL’yi cazip hale getirir” denildi.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak Ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

Analistler TCMB’nin 2024 yılının son çeyreğinde faiz indirimine gitmesini ve politika faizini 2024 sonuna kadar yüzde 40’a çekmesini bekliyor.

Analizde, “Enflasyonun baz etkileri nedeniyle önemli ölçüde düşeceği üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi olasılığını, özellikle de büyüme ve istihdam ciddi bir baskı altına girerse, göz ardı edemeyiz” değerlendirmeleri yer aldı.

Analistler 2024 yıl sonu için enflasyonun yüzde 41,1 olacağını öngörürken, Dolar/TL için de 38 tahminini yaptı.

Paylaşın

Kırmızı Etin Fiyatı Dünyada Yüzde 8 Türkiye’de Yüzde 85 Arttı

2023 yılında Türkiye’de kırmızı etin kg fiyatı ortalama yüzde 85 artarken, dünya genelinde ise artış yüzde 8,1 olarak kayıtlara geçti. Rekabet Kurumu ise, kırmızı et sektörüne yönelik inceleme başlattığını bildirdi.

Et fiyatlarında yaşanan artışın dengelenmesi iddiasıyla sene başında devreye sokulan ithalat formülünün 10 aylık bilançosu ortaya çıktı.

Habertürk’ten Ahmet Hamdi Girgin’in aktardığına göre, ocak-ekim ayları arasında canlı hayvan ithalatı 884 milyon dolara yükseldi. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun verilerine göre; 859,6 milyon dolar tutarında sığır ithalatı yapıldı.

Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre; yüzde 961’lik artışla 154,1 milyon dolarlık sığır ithalatı gerçekleştirildi. Ekim ayındaki sığır ithalatında en büyük pay 67,3 milyon dolarla Brezilya’ya ait olurken, bu ülkeyi 34,7 milyon dolarla Uruguay ve 11,5 milyon dolarla Çekya izledi. Sığır eti, buğdayın ardından en çok ithalatı yapılan 2. ürün olarak kayıtlara geçti.

2018’de canlı hayvan ithalatı 1 milyar 768 milyon dolarla zirveyi görürken, sonraki yıllarda düşüş trendine girilmiş ve 2022’de ithalat 181 milyon dolara kadar düşmüştü. 2023’te ilk 10 ayda 884 milyon dolarlık canlı hayvan ithalatı gerçekleşti, yıl sonunda bu rakamın 1 milyar doları geçmesi bekleniyor.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi’nin (UKON) verilerine göre; karkas etin kg fiyatı (son güncelleme 30 Kasım’da yapıldı) 235.15 TL’yi buldu. Karkas etin yüzde 60’ından kemiksiz et elde ediliyor. Buna göre et fiyatının kilogramı 392 TL seviyesinde görünüyor. Ocak ayında 126,87 TL olan karkas etin kg fiyatı böylece 10 ayda yüzde 85’in üzerinde arttı.

850 milyon doların üzerindeki ithalata rağmen et fiyatlarındaki yükseliş durdurulamadı.

Dünya genelinde artış yüzde 8,1

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün yayınladığı et fiyatları endeksine göre; sığır etinde yılbaşından beri yaşanan yükseliş yüzde 8,1 olarak ortaya çıktı. Öte yandan Rekabet Kurumu, kırmızı et sektörüne yönelik inceleme başlattığını bildirdi.

Kurumun sitesinde yer alan açıklamada, başlatılan ön araştırmaların odak noktasını, “sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin ve teşebbüs birliklerinin rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar veya teşebbüs birliği kararlarıyla Kanun’u ihlal ettikleri” iddiasının oluşturduğu ifade edildi.

Paylaşın

Otomotiv İhracatının Yüzde 80’i Avrupa’ya

Kasım ayında Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 68 pay ve 2 milyar 148 milyon dolar ile ülke grubu bazında otomotiv ihracatında ilk sırada yer aldı. AB ülkelerine otomotiv ihracatı kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19 arttı.

Haber Merkezi / Diğer Avrupa ülkeleri yüzde 12 pay ile ülke grupları arasında otomotiv ihracatında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik otomotiv ihracatı kasım ayında yüzde 24 artış kaydetti.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin kasım ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 10,4 artış ile 3 milyar 172 milyon dolar oldu. Türkiye ihracatında birinci sırada yer alan endüstrinin payı ise yüzde 13,8 olarak gerçekleşti.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Otomotiv endüstrimiz bugüne kadarki en yüksek kasım ayı ihracatına imza attı. Bu rakam aynı zamanda Mart 2023 dönemindeki 3,3 milyar doların ardından tarihte aylık bazda ulaşılan ikinci en yüksek rakam oldu. Kasımda binek otomobiller, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ve otobüs minibüs midibüs ihracatı çift haneli arttı. Ocak-kasım döneminde 11 aylık ihracatımız ise yüzde 14 artışla 31 milyar 831 milyon dolara ulaştı. Aralık ayında da elimizden gelenin en iyisini yaparak 2023 yılını yeniden lider sektör olarak kapatacağız” dedi.

Kasımda en büyük ürün grubu Tedarik endüstrisi ihracatı 1 milyar 239 milyon dolar oldu. Binek Otomobiller ihracatı yüzde 12 artarak 949 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı 499 milyon dolar , Çekiciler ihracatı 175 milyon dolar, Otobüs-minibüs-midibüs ihracatı yüzde 31 artarak 271 milyon dolar oldu.

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta yüzde 4 oranında artış görülürken, yine önemli pazarlardan Rusya Federasyonu’na yüzde 27, İspanya’ya yüzde 15, Çekya’ya yüzde 19, Romanya’ya yüzde 62 ve Birleşik Krallık’a yüzde 39 ihracat artışı yaşandı. İtalya’ya ise yüzde 11 ve Hollanda’ya yüzde 15 ihracat düşüşü oldu.

Binek otomobillerde önemli pazarlardan İspanya’ya yüzde 96, Birleşik Krallık’a yüzde 17, Almanya’ya yüzde 39, Polonya’ya yüzde 63, Cezayir’e yüzde 100, Hollanda’ya yüzde 53 ihracat artışı, İtalya’ya ise yüzde 11, Slovenya’ya yüzde 29 Fas’a yüzde 70 ve Mısır’a yüzde 91 ihracat düşüşü yaşandı.

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık ve İtalya’ya yüzde 30’ar, Slovenya’ya yüzde 115, Belçika’ya yüzde 28, Fransa’ya yüzde 21 İspanya’ya yüzde 40 ihracat artışı görülürken, ABD’ye yüzde 100 ihracat düşüşü gerçekleşti.  Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise İtalya’ya yüzde 37, Almanya’ya yüzde 54, İspanya’ya yüzde 268 ihracat artışları yaşandı.

Ülke bazında en büyük pazar Almanya’ya 433 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Birleşik Krallık 306 milyon dolarlık ihracat rakamı ile ikinci büyük pazar olurken, bu ülkeye yönelik otomotiv ihracatı geçen yıla göre yüzde 25 arttı. Üçüncü büyük pazar konumunda yer alan Fransa’ya yönelik ihracat ise yüzde 0,5 artışla 297 milyon USD oldu. Yine önemli pazarlardan İspanya’ya yüzde 64, Polonya’ya yüzde 29, Slovenya’ya yüzde 17, Rusya’ya yüzde 21, Romanya’ya yüzde 55, Hollanda’ya yüzde 56 ihracat artışı olurken, ABD’ye yüzde 37, İsrail’e yüzde 68 ve Mısır’a yüzde 64 ihracat düşüşü yaşandı.

AB Ülkelerine ihracat yaklaşık yüzde 20 arttı

Geçen ay Avrupa Birliği Ülkeleri yüzde 68 pay ve 2 milyar 148 milyon dolar ile ülke grubu bazında ihracatta yine ilk sırada yer aldı. AB Ülkelerine ihracat yüzde 19 arttı. Diğer Avrupa Ülkeleri yüzde 12 pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik ihracat yüzde 24 arttı. Kasımda Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 31, Orta Doğu Ülkelerine yüzde 38 ihracat düşüşü yaşandı.

Paylaşın

Yabancılara Konut Satışları Yüzde 53 Düştü

2023 yılı ekim ayında yabancıya konut satışları yıllık bazda yüzde 53 geriledi. Böylece yabancıya konut satışları 2020 yılından bu yana en düşük seviyeyi gördü. 2024 yılından itibaren yabancıya konut satışında alt limit 600 bin dolar oluyor.

Şu an için 400 bin dolara gayrimenkul satın alan yabancılara Türk vatandaşlığına başvurma hakkı veriliyor. Türkiye vatandaşı olabilmek için gayrimenkul alımlarında gerekli olan fiyat, Eylül 2018 yılından itibaren 1 milyon dolardan 250 bine düşürüldü ve 2022 yılında 400 bin dolara çıkarıldı. 2024 yılı itibariyle yapılacak yeni düzenlemeyle yabancıya konut satışında alt limit 400 bin dolardan 600 bin dolara yükselecek.

T24’ten Ceren Bala Teke’nin haberine göre; İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan düzenleme ile Türkiye vatandaşlığı almak için konut satışında alt limit 200 bin dolar arttırılarak; 2024 yılı için 600 bin dolara çıkarıldı. TÜİK verilerine göre; 2023 Ekim ayında yabancıya konut satışları yıllık bazda yüzde 53 gerileyerek son 3 yılın en düşük seviyesini gördü.

Göç İdaresi Başkanlığı tarafından 16 Ekim 2023 tarihinde düzenlemeyle yabancıya ikamet ve amaçlı konut satışında alt sınır 75 bin dolardan 200 bin dolara çıkarılmıştı. Vatandaşlık amaçlı konut satışında alt sınır ise 400 bin dolar olarak belirlenmişti. En son düzenlemeye göre; 2024 yılından itibaren yabancıya konut satışında alt limit 600 bin dolar oluyor.

Şu an için 400 bin dolara gayrimenkul satın alan yabancılara Türk vatandaşlığına başvurma hakkı veriliyor. Türkiye vatandaşı olabilmek için gayrimenkul alımlarında gerekli olan fiyat, Eylül 2018 yılından itibaren 1 milyon dolardan 250 bine düşürüldü ve 2022 yılında 400 bin dolara çıkarıldı. 2024 yılı itibariyle yapılacak yeni düzenlemeyle yabancıya konut satışında alt limit 400 bin dolardan 600 bin dolara yükselecek.

TÜİK verilerine göre; 2023 Ekim ayında yabancıya konut satışları son 2,5 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Pandemiden sonra Türkiye’de konut ve kira artışları hızla artmaya devam ederken konut satış sayıları düşüşe geçti. 2023 Ekim ayında, yabancıya konut satışları yaklaşık son 2,5 senenin en dip seviyelerini gördü.

Verilere göre; yılın ilk ayında yüzde 0,6 ile sınırlı olan yabancıya konut satışlarındaki gerileme 6 Şubat da meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerden sonra aynı ayda yüzde 27’ye çıktı, yıl ortasında ise yüzde 42 ile sert bir şekilde gerilemeye devam etti. 2023 Ekim ayında yabancıya konut satışları yıllık bazda yüzde 53 geriledi. Böylece yabancıya konut satışları 2020 yılından bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Paylaşın

Standard & Poor’s, Türkiye’nin Kredi Notu Görünümünü ‘Pozitife’ Yükseltti

Standard & Poor’s (S&P) Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA) Ülke Reytingleri Direktörü Frank Gill, “Türkiye ekonomisinin aslında yeniden dengelendiğine dair artan kanıtları yansıtacak şekilde Türkiye’nin B kredi notunu korurken, kredi notunu olumlu yükselttik.” dedi.

Türkiye’nin ilerleyen dönemde kredi notunun yükseltilebilmesi için aranacak koşullara da değinen Gill, “Ödemeler dengesi sonuçlarının iyileşmesi, yurt içi tasarrufların artması, Türk lirasındaki artış, Türkiye’nin kullanılabilir Döviz rezervlerinin yükselmesi durumunda notu da yükseltebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s, internet üzerinden “Gelişmekte Olan Piyasalara Bakış: Türkiye 2024 Görünümü” başlıklı bir toplantı düzenledi.

BloomberHT’nin aktardığına göre; Toplantıda, Türkiye’nin son dönemde ekonomik istikrarın artırılması amacıyla atılan adımların etkilerini değerlendiren Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA) Ülke Reytingleri Direktörü Frank Gill, “Türkiye ekonomisinin aslında yeniden dengelendiğine dair artan kanıtları yansıtacak şekilde Türkiye’nin B kredi notunu korurken, kredi notunu olumlu yükselttik.” dedi.

Türkiye’nin bu yılın üçüncü çeyrek büyüme verisine ilişkin değerlendirmede bulunan Gill, “Genel olarak, ekonomide özellikle Ortodoks para politikasının yeniden uygulamaya konmasının, ekonominin yeniden dengelenmesi, yurt içi tasarrufların artması, tüketimin yavaşlaması ve dolayısıyla ithalatın da azalması açısından fayda sağlamaya başladığı yönünde işaretler olduğunu düşünüyoruz” İfadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisin genel görünümünü de değerlendiren Gill, “Temel senaryomuz Türk ekonomisinin yumuşak inişten faydalanacağı yönündedir” diye konuştu.

“Notu da yükseltebiliriz”

Türkiye’nin ilerleyen dönemde kredi notunun yükseltilebilmesi için aranacak koşullara da değinen Gill, “Ödemeler dengesi sonuçlarının iyileşmesi, yurt içi tasarrufların artması, Türk lirasındaki artış, Türkiye’nin kullanılabilir Döviz rezervlerinin yükselmesi durumunda notu da yükseltebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Toplantıda Türk bankalarının görünümünü değerlendiren S&P EMEA Finansal Kuruluşları Direktör Yardımcısı Anais Ozyavuz da Türk bankalarının yeterli sermaye tamponlarına sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Tabii ki para biriminin daha fazla değer kaybetmesi nedeniyle bankalarda bir miktar sermaye kaybı bekliyoruz. Ama bunun yönetilebilir (koşullar) olacağını düşünüyorum. Ayrıca bankaların çoğunun son iki yıldır ihtiyaç halinde kullanabilecekleri ücretsiz provizyon ayırması da rahatlatıcı bir unsur.”

Paylaşın

Türkiye, Eğitimde OECD Ortalamasının Altında

PISA 2022 araştırmasına göre; Türkiye’nin matematikteki puanı sabit kaldı, okumada 10 azaldı, fende ise 8 arttı. Türkiye her üç alanda da PISA 2018 araştırmasına göre daha üst sıralarda yer aldı.

PISA, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı anlamına geliyor. Çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yürütülüyor.

PISA 2022 araştırmasına katılan ülke sayısı 2018’den bu yana 79’dan 81’e yükseldi. 2022 değerlendirmesinde, OECD genelinde öğrencilerin seviyelerinde benzeri görülmemiş bir düşüş görüldüğü belirtiliyor.

Güçlü performans gösterenler arasında Çin’e bağlı Makao, Tayvan, Japonya, Güney Kore ve Estonya var. Hepsi, üç ana kategorinin her birinde ilk 10’da yer alıyor.

PISA, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı anlamına geliyor. Çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yürütülüyor.

Okuma kategorisinde Singapur’u takip eden ülkeler; İrlanda, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Estonya, Makao, Kanada, ABD ve Yeni Zelanda. Türkiye okumada 36. sırada.

2018’e göre bir sıra önde olan İngiltere 13. sırada. Çoğu Avrupa ülkesi ise orta sıralarda bulunuyor. Latin Amerika ülkeleri arasında en üst sırada yer alan Şili ise 37. sırada. Son üç sırada Fas, Özbekistan ve Kamboçya var.

Matematik sıralamasında Singapur’un ardından ikinci sırada yer alan Macau’yu Tayvan, Hong Kong, Japonya, Güney Kore, Estonya, İsviçre, Kanada ve Yeni Zelanda izliyor. Sonraki 10 sırayı (10. ila 20. sıralar arası) Avrupa ülkeleri alırken Türkiye 39. sırada yer alıyor.

Fende Singapur’u sırayla Japonya, Makao, Tayvan, Güney Kore, Estonya, Hong Kong, Kanada, Finlandiya ve Avustralya izliyor. İngiltere ve ABD 15’inci ve 16’ncı sırada yer alırken, çoğu Avrupa ülkesi yine orta sıralarda.

Son sonuçlar, katılımcı öğrencilerin performansının 2018’e kıyasla okumada 10 puan, matematikte ise neredeyse 15 puan düştüğünü gösteriyor.

PISA’ya göre bu, “bir yıllık öğrenimin dörtte üçüne eşdeğer ancak bu düşüşün nedeni yalnızca kısmen Covid-19’a atfedilebilir.”

Okuma ve fen alanlarındaki puanlar pandemi öncesi de düşüşteydi. PISA değerlendirmesi, 2000 yılında başladı ve her üç yılda bir tekrarlanıyor. Ancak OECD’ye göre 2021 değerlendirmesi, “Covid sonrası zorlukları yansıtmak için” 2022’ye ertelendi.

PISA testlerine kimler katıldı?

Her ülke veya bölgede sınava girecek öğrenci sayısı nüfusun büyüklüğüne göre değişiyor. 2022 değerlendirmesine yaklaşık 700 bin öğrenci katıldı.

Tunus yıllardır teste katılan tek Afrika ülkesiydi. Ancak 2018’den beri değerlendirmede yer almıyor. Çin’in Şangay şehri ilk olarak 2009’da PISA’ya katıldı.

Bu kenti 2015’te Pekin, Jiangsu ve Guangdong izledi. 2018’de Guangdong’un yerini Zhejiang aldı. Çin bir önceki testte her üç kategoride de en iyi performansı sergileyen ülke oldu ancak son tura katılmadı.

PISA, 2022’de erkeklerin matematikte kızlardan 9 puan daha iyi performans gösterdiğini ancak OECD ülkeleri genelinde kızların okumada erkekleri ortalama 24 puan geride bıraktığını açıkladı.

Matematik performansındaki cinsiyet farkı, çoğu ülkede 2018 ile 2022 arasında değişmedi çünkü her iki cinsiyetin performansı da düştü.

Öğrencinin geçmişi açısından PISA, göçmen olmayan öğrencilerin çoğu ülkede (ama hepsinde değil) tüm alanlarda göçmen öğrencilerden daha iyi performans gösterme eğiliminde olduklarını tespit etti.

PISA testleri nasıl yapılıyor?

PISA testlerindeki soruların üçte ikisi çoktan seçmeli, geri kalan üçte ikisi ise açık uçlu sorular. Her okulda yalnızca az sayıda öğrenci aynı soruları yanıtlıyor.

Bunun nedeni, PISA’nın kapsamlı bir dizi beceri ve yeteneği ölçmek istemesi. Bu nedenle tek bir çocuğun cevaplayabileceğinden daha fazla soru (yaklaşık 4,5 saatte) hazırlanıyor ve bu sorular farklı sınav kağıtlarına bölüştürülüyor.

PISA daha sonra her öğrencinin potansiyelini tahmin etmek için istatistiksel bir model kullanıyor. Ayrıca her öğrencinin yanıtlarından, diğer tüm soruları yanıtlamış olsalardı nasıl bir performans sergileyeceklerini tahmin ediyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’de Her 10 Öğrenciden 3’ü Dışlanmış Hissediyor

PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı ) 2022 araştırmasında Türkiye’de yaklaşık her on öğrenciden üçü okulda kendini yalnız, dışlanmış gibi ve okula ait değilmiş gibi hissettiğini bildirdiği tespit edildi. 

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Her on öğrenciden yedisi ise kendini okula ait hissettiğini, diğer öğrenciler tarafından sevildiğini ve diğer öğrencilerle kolaylıkla arkadaşlık kurduğunu bildirdi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) araştırması, 15 yaşındaki öğrencilerin modern toplumda yerlerini alabilmeleri için gereken temel bilgi ve becerilere ne ölçüde sahip olduklarını ölçmeyi hedefliyor.

PISA 2022 uygulamasında Türkiye 81 ülke arasında 39’uncu, 37 OECD ülkesi arasında 32’nci sırada yer aldı. Türkiye, PISA 2018’e katılan 79 ülke arasında 42, 37 OECD ülkesi arasında 33’üncü sırada yer almıştı.

Temel olarak öğrencilerin matematik okuryazarlığı, fen okuryazarlığı ve okuma becerileri alanlarındaki becerilerini değerlendiren PISA’nın 2022 araştırmasında ağırlıklı alan olarak matematik okuryazarlığı belirlendi. PISA 2022 uygulaması 37’si OECD üyesi olmak üzere toplam 81 ülkenin katılımıyla gerçekleştirildi

Türkiye’nin 2003 yılından beri katıldığı PISA araştırmasının 2022 raporuna göre katılımcı 81 ülkenin matematik alanındaki ortalama puanı 438, 37 OECD ülkesinin ortalama puanı 472 ’olurken Türkiye’nin matematik alanındaki ortalama puanı 453 olarak ölçüldü.

Türkiye bu puanla Yunanistan, Şili, Meksika, Kosta Rika ve Kolombiya olmak üzere beş OECD ülkesinin de olduğu toplam 42 ülkeden daha yüksek performans gösterdi.

Türkiye fen alanında 81 ülke arasında 34’üncü, OECD ülkeleri arasında 29’uncu sırada yer alırken okuma becerileri alanında ise sırasıyla 36’ncı ve 30’uncu oldu.

COVID-19 salgınından dolayı 2021 yılı uygulaması bir yıl ertelenerek 2022 yılında yapılan PISA sonuçlarına göre Türkiye’de matematik alanında öğrencilerin yüzde 61,3’ü, fen alanında yüzde 75,3’ü ve okuma becerileri alanında yüzde 70,7’si asgari performans düzeyine ulaştı.

Üst performans düzeyindeki öğrenci oranları ise matematik alanında yüzde 5,4, fen alanında yüzde 4, okuma becerileri alanında yüzde 1,9 oldu.

Araştırmada Türkiye’de yaklaşık her on öğrenciden üçü okulda kendini yalnız, dışlanmış gibi ve okula ait değilmiş gibi hissettiğini bildirdiği tespit edildi. Her on öğrenciden yedisi ise kendini okula ait hissettiğini, diğer öğrenciler tarafından sevildiğini ve diğer öğrencilerle kolaylıkla arkadaşlık kurduğunu bildirdi.

Türkiye’de 15 yaş grubundaki öğrencilerin yüzde 67’si her gün ya da hemen hemen her gün ebeveynleriyle birlikte öğle yemeği ya da akşam yemeği yediğini bildirdi.

Yaklaşık iki öğrenciden biri ise her gün ya da hemen hemen her gün ebeveynlerinin kendileriyle sadece konuşarak zaman geçirdiğini ve okulda ne yaptığını sorduğunu söylerken her 10 öğrenciden bir veya ikisi ise ebeveynleriyle bu deneyimleri hiç veya hemen hemen hiç yaşamadığını bildirdi.

Paylaşın