Yabancılara Konut Satışları Yüzde 31 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Konut Satış İstatistikleri Mart 2022 verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye’de Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,6 artarak 134 bin 170 oldu.

Haber Merkezi / Konut satışlarında İstanbul 23 bin 974 konut satışı ve yüzde 17,9 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 12 bin 609 konut satışı ve yüzde 9,4 pay ile Ankara, 8 bin 51 konut satışı ve yüzde 6,0 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 25 konut ile Ardahan, 82 konut ile Bayburt ve 103 konut ile Tunceli oldu.

Konut satışları yüzde 21,7 arttı

Konut satışları Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7 artışla 320 bin 63 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,8 artış göstererek 30 bin 271 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 22,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44,7 artışla 68 bin 342 oldu.

Mart ayındaki ipotekli satışların, 7 bin 767’si; Ocak-Mart dönemindeki ipotekli satışların ise 18 bin 485’i ilk el satış olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde diğer konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,2 artarak 103 bin 899 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 77,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,6 artışla 251 bin 721 oldu.
İlk el konut satış sayısı 38 bin 337 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,9 artarak 38 bin 337 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 28,6 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,5 artışla 94 bin 437 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,1 artış göstererek 95 bin 833 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 71,4 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,5 artışla 225 bin 626 olarak gerçekleşti.

Yabancılara 5 bin 567 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,0 artarak 5 bin 567 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4,1 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 2 bin 245 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla bin 434 konut satışı ile Antalya, 347 konut satışı ile Ankara izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45,1 artarak 14 bin 344 oldu. Mart ayında İran vatandaşları Türkiye’den 784 konut satın aldı. İran vatandaşlarını sırasıyla 741 konut ile Irak, 547 konut ile Rusya Federasyonu vatandaşları izledi.

Paylaşın

Tarımda Üretici Enflasyonu Rekor Tazeledi

Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi Mart’ta aylık bazda yüzde 12.02 artarken, yıllık bazda ise yüzde 84,11 yükseldi. Böylece yıllık bazda endeks tarihinin zirvesi görüldü ve tarım ürünleri üretici fiyat endeksi 11 yılın rekoru tazelendi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) Mart 2022 verilerini yayınladı.

Açıklanan verilere göre, Tarım-ÜFE’de, 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 12,02, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 46,31, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 84,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 36,59 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 11,50, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 17,49 ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 25,66 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 6,20, tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 12,56, çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 16,98 artış gerçekleşti.

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 32,10 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları ve yüzde 32,31 ile turunçgiller oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 208,09 ile lifli bitkiler, yüzde 148,76 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular ve yüzde 110,56 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu.

Bir önceki aya göre artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 5,16 ile canlı sığırlar (manda dahil), bunlardan elde edilen işlenmemiş süt ve yüzde 5,73 ile çeltik oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 18,17 ile turunçgiller ve yüzde 17,38 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu. Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 8,32 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler oldu.

71 maddenin ortalama fiyatında artış

Mart 2022’de, endekste kapsanan 81 maddeden, 4 maddenin ortalama fiyatında azalış olurken 6 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 71 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Ücretli Çalışan Sayısı Arttı

Ücretli çalışan sayısı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,1 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 12 milyon 695 bin 710 kişi iken, 2022 yılı Şubat ayında 13 milyon 602 bin 642 kişi oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ücretli Çalışan İstatistikleri Şubat 2022 verilerini yayınladı.

Açıklanan verilere göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,1 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 12 milyon 695 bin 710 kişi iken, Şubat 2022’de 13 milyon 602 bin 642 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; Şubat ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 5,9, inşaat sektöründe yüzde 1,3 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 9,1 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık yüzde 0,6 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,6 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; Şubat ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,7, inşaat sektöründe yüzde 0,4 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,6 arttı.

Not; Ücretli çalışan sayılarında takvim etkisi gözlenmemiştir. Bu nedenle takvim etkisinden arındırılmış değerler yerine arındırılmamış değerler kullanılmıştır. Aylık değişimler, mevsim etkisinden arındırılmış değerlerin bir önceki aya göre değişimini ifade etmektedir.

Paylaşın

Sanayi Üretimi Yıllık Yüzde 13,3 Arttı

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,3 yükselirken, arındırılmamış sanayi üretim endeksi de yıllık bazda yüzde 13,3 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sanayi Üretim Endeksi Şubat 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre, sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Şubat ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 14,4 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,9 arttı.

Yine sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Şubat ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,0 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,1 arttı.

Sanayi üretim endeksi, sanayi sektörünün durumunu, üretim faaliyetlerindeki artış ya da azalışın yıllar itibariyle karşılaştırmalı olarak izlenmesini sağlayan bir gösterge olup, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık olarak yayımlanmaktadır.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: İşsizlik Yüzde 10,7

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat 2022 İşgücü İstatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 178 bin kişi azalarak 3 milyon 579 bin kişi oldu.

Haber Merkezi / TÜİK verilerine göre, işsizlik oranı ise 0,5 puanlık azalış ile yüzde 10,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 9,3 iken kadınlarda ise yüzde 13,4 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 90 bin kişi artarak 30 milyon 6 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 46,6 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 64,0 iken kadınlarda yüzde 29,6 olarak gerçekleşti.

İşgücü 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 87 bin kişi azalarak 33 milyon 585 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puanlık azalış ile yüzde 52,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,6, kadınlarda ise yüzde 34,2 oldu.

Genç işsizlik yüzde 20,7

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 puanlık azalış ile yüzde 20,7 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 17,7, kadınlarda ise yüzde 26,5 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 45,6 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 0,9 puan azalarak yüzde 21,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 14,7 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı %18,1 olarak tahmin edildi.

Paylaşın

En Fazla Yoksul Diyarbakır Ve Şanlıurfa’da

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı İstatistik Araştırma Dergisi’nde yer alan “Türkiye’de Hanehalkı Yoksulluğunu Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi” başlıklı makalede en yoksul iller ve yoksulların oturduğu konut tipleri paylaşıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanı Onur Şentürk ve Gebze Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nuri Çelik imzasını taşıyan makaleye göre yoksulların yüzde 70,8’i müstakil evlerde oturuyor.

Cumhuriyet’in haberine göre; araştırmada en fazla yoksul hanenin yüzde 16 ile Urfa ve Diyarbakır’da, en az yoksul hanenin  ise yüzde 0,5 ile Zonguldak, Karabük, Bartın bölgesinde olduğu belirtildi.

Çalışmada kullanılan verilerde ayrıca yoksul hanelerin yüzde 70.8’i müstakil konutta, yüzde 15.1’inin 10 daireden az yerleşim yeri olan apartmanda, yüzde 9.4’ünün 10 daireden fazla yerleşim yeri apartman ve yüzde 4.6’sının ise ikiz ya da sıralı evde oturdukları ifade edildi.

“Yoksullar harcamalarını zor yapıyor”

Araştırmada yoksulların gerekli harcamaları nasıl karşıladıkları verisi  yer aldı. Yoksulların yüzde 65.5’inin hanelerinin genellikle gerekli harcamalarını zor yapabildiklerini, yüzde 33.7’sinin ne zor ne kolay ve yüzde 0.8’inin ise gerekli harcamaları kolay yapabildiklerini beyan ettikleri görüldü.

Yoksul hanelerin yüzde 60.3’ü dört ve daha fazla kişiden oluşurken, yüzde 18.6’sı üç ve dört kişilik hanelerden, yüzde 12.3’ü tek kişilik hanelerden ve yüzde 8.8’i ise iki kişilik hanelerden oluştuğu da makalede dikkat çeken istatistiklerden biri oldu.

“Yoksullar 50 yıllık binada yaşıyor”

Dergide yer alan detaylardan biri de yoksulların oturduğu konutların yaş analizi oldu. Makaleye göre yoksulların yüzde 48.7’sinin oturduğu konutun yaşı 20-49 yıllık iken, yüzde 21.6’sı 10-19 yıllık binalarda oturuyor. Yoksulların yüzde 15.5’i ise 50 yıl ve daha fazla yıllık binalarda ikamet ediyor. Yeni sayılabilecek 0-9 yaş arasındaki binalarda oturan yoksullar ise toplam yoksulların yüzde 14.2’sini oluşturuyor.

Araştırmada yoksul hanelerin yüzde 74.7’sinin yaşadığı çevrede; hava kirliliği, çevre kirliliği, toz, hoş olmayan koku, pis su veya diğer çevresel sorunlar görülürken, yüzde 25.3’ünde ise böyle bir problem yaşanmadığı belirtildi.

TÜİK’e göre yoksulluk

TÜİK’e göre yoksulluk ise insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamaması durumu olarak özetleniyor. Yoksulluk kavramı kurum tarafından iki farklı şekilde ele alınıyor.

Dar anlamda yoksulluk: Açlıktan ölme ve barınmadan yoksunluk. Geniş anlamda yoksulluk: İnsan hayatının sürdürülebilmesini sağlayan gıda, giyim ve barınma gibi temel ihtiyaçlara sahip olmasına rağmen yaşadığı çevrenin genel seviyesinin gerisinde kalmayı ifade ediyor.

Öte yandan TÜRK-İŞ mart ayı araştırması sonuçlarına göre, Türkiye’de açlık sınırı 4 bin 928, yoksulluk sınırı ise 16 bin 52 TL olarak belirlendi.

Paylaşın

ENAG Verileri TÜİK’i Yalanladı: Enflasyon Üç Haneli

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı mart ayı enflasyon verileri öncesi Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), kendi verilerini yayımladı. ENAG’a göre, Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) mart ayında yüzde 11.93 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 142.63 olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / ENAG-özellikli ürün grubu enflasyon hesaplamasına göre, TÜİK alt grupları gösterge olarak alındığında en fazla aylık düşüş eksi yüzde 1,41 ile Lokanta ve Oteller en fazla yükseliş ise yüzde 78,44 ile sağlık kaleminde gerçekleşmiştir.

ENAG şubst ayı enflasyon rakamlarını yıllık yüzde 123.80 oranında olduğunu duyurmuştu. Bağımsız akademisyen ve ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), her ay kendi hesapladığı enflasyon oranıyla kamuoyunun karşısına çıkıyor.

TÜİK Mart ayı enflasyon verilerini açıkladı

TÜİK’e göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5,46, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 22,81, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,14 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde  29,88 artış gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 15,08 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde  26,73 ile eğitim, yüzde  26,95 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde  34,95 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde  99,12 ile ulaştırma, yüzde  70,33 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde  69,26 ile ev eşyası oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Mart ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde  1,78 ile giyim ve ayakkabı, yüzde  1,84 ile konut ve yüzde  2,78 ile eğlence ve kültür oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Mart ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde  13,29 ile ulaştırma, yüzde  6,55 ile eğitim, yüzde  6,04 ile lokanta ve oteller oldu.

Mart 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 69 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 27 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 313 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 4,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,34 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde  27,48 artış gerçekleşti.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Enflasyon Martta Yüzde 61,4’e Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2022 verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, TÜFE Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5,46, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 22,81, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,14 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde  29,88 artış gerçekleşti.

Haber Merkezi / TÜİK’e göre, yıllık en düşük artış yüzde 15,08 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde  26,73 ile eğitim, yüzde  26,95 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde  34,95 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde  99,12 ile ulaştırma, yüzde  70,33 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde  69,26 ile ev eşyası oldu.

Açıklanan verilere göre, ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Mart ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde  1,78 ile giyim ve ayakkabı, yüzde  1,84 ile konut ve yüzde  2,78 ile eğlence ve kültür oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Mart ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde  13,29 ile ulaştırma, yüzde  6,55 ile eğitim, yüzde  6,04 ile lokanta ve oteller oldu.

Mart 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 69 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 27 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 313 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 4,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,34 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde  27,48 artış gerçekleşti.

Üç haneli enflasyon

Öte yandan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), mart ayı enflasyonunu verilerini açıkladı. ENAG’a göre, Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) mart ayında yüzde 11.93 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 142.63 olarak gerçekleşti.

ENAG şubat ayı enflasyon rakamlarını yıllık yüzde 123.80 oranında olduğunu duyurmuştu. Bağımsız akademisyen ve ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), her ay kendi hesapladığı enflasyon oranıyla kamuoyunun karşısına çıkıyor.

Paylaşın

Ekonomik Nedenlerle Boşanma Oranı Yüzde 9.8

Türkiye genelinde en fazla boşanma nedeni yüzde 32,2 ile “sorumsuz ve ilgisiz davranma” olarak belirlendi. Bunu yüzde 14,1 ile aldatma, yüzde 9,8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve yüzde 8,1 ile dayak/kötü muamele takip etti.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘Türkiye Aile Yapısı Araştırması 2021’ verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre; Hanedeki ev işlerinin genellikle kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; evin badana/boyası hariç tüm işlerin genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından üstlenildiği görüldü. Hanehalkı ferdi tarafından en fazla üstlenilen işler sırasıyla, yüzde 97,5 ile sofranın kurulup kaldırılması, yüzde 97,4 ile bulaşık yıkama (makineyle bile olsa) ve yüzde 97,0 ile akşamları çay servisi yapma oldu.

Hanehalkı ferdi olmayan kişilerin yaptığı hanedeki ev işleri göz önüne alındığında, hanehalkı ferdi olmayan kişiler tarafından en fazla yapılan ev işleri sırasıyla, yüzde 54,3 ile evin badana/boyası, yüzde 25,2 ile küçük bakım, onarım, tamir işleri ve yüzde 8,8 ile evin haftalık/aylık temizliği oldu.

Hanehalkı ferdi tarafından yapılan ev işleri cinsiyete göre incelendiğinde, ev işlerini genellikle kadınların üstlendiği görüldü. Kadınlar en fazla yüzde 94,4 ile çocuk bakımı, yüzde 85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yüzde 85,4 ile yemek yapma ve evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendi.

Ortak karar alındı

Hanede ortak karar verilen seçilmiş konular incelendiğinde, en yüksek oranın sırasıyla yüzde 94,7 ile tatil biçimi ve yeri konusunda, yüzde 94,2 ile ailece ev dışında yapılan yeme içme ve eğlence gibi etkinliklerde ve yüzde 93,3 ile akrabalarla ilişkilerde olduğu görüldü.

Hanede seçilmiş konularda tek başına karar veren fertler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin tek başına kadınlara göre daha fazla oranla karar verdiği konular yüzde 8,2 ile harcamaların önceliklendirilmesinde ve yüzde 2,9 ile tatil biçimi ve yeri konusunda olduğu görüldü. Kadınların erkeklere göre tek başına daha fazla oranla karar verdiği konuların ilk üçünün yüzde 27,7 ile evde ne pişirileceği/yeneceği konusunda, yüzde 14,7 ile günlük alışveriş konularında ve yüzde 11,7 ile çocukların kılık kıyafet gibi ihtiyaçları konusunda olduğu görüldü.

Hanehalkı fertlerinin hafta içi ve hafta sonu öğünlerde hangi sıklıkla bir araya geldikleri incelendiğinde, en fazla hafta sonu ve hafta içi akşam yemeklerinde bir araya geldikleri görüldü. Hanehalkı fertlerinin hafta sonu akşam yemeğinde bir araya gelme oranı yüzde 81,9 iken hafta içi akşam yemeğinde bir araya gelme oranı yüzde 77,1 oldu.

Hanehalkı fertleri akşam yemeğinden sonra en fazla sabah kahvaltısında bir araya geldi. Hafta sonu sabah kahvaltısında bir araya gelme oranı yüzde 70,1 iken hafta içi sabah kahvaltısında bir araya gelme oranı yüzde 45,0 oldu. Hafta sonu öğle yemeğinde bir araya gelme oranı yüzde 59,9 iken hafta içi öğle yemeğinde bir araya gelme oranı yüzde 31,4 oldu.

İlk evliliklerin yüzde 36,9’u 20-24 yaş aralığında gerçekleşti

Evli, eşi ölmüş ve boşanmış bireylerin ilk evlenme yaşları incelendiğinde, ilk evliliklerin yüzde 36,9’unun 20-24 yaş aralığında, yüzde 23,5’inin 25-29 yaş aralığında ve yüzde 16,5’inin 18-19 yaş aralığında gerçekleştiği görüldü.

İlk evlenme yaşı cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların erkeklere göre daha erken yaşlarda evlendiği görüldü. Evliliğini 18 yaşından önce yapan erkeklerin oranı yüzde 4,4 iken kadınların oranı yüzde 24,2 oldu. İlk evliliğini 18-19 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yüzde 8,9 iken kadınların oranı yüzde 23,0 oldu. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yüzde 39,6 iken kadınların oranı yüzde 34,6 oldu.

Bireylerin kadın ve erkek için uygun gördükleri ilk evlenme yaşları incelendiğinde, erkekler için uygun görülen ilk evlenme yaşı yüzde 51,0 ile, kadınlar için uygun görülen ilk evlenme yaşı yüzde 47,8 ile 25-29 yaş aralığı olarak belirtildi.

Evliliklerin yüzde 56,8’i görücü usulü ile gerçekleşti

Evlilik deneyimi olan bireylerin (evli, eşi ölmüş ve boşanmış bireyler ile birden fazla evlilik yapmış olanların son evliliği dikkate alındığında) eş seçimini nasıl yaptıkları incelendiğinde, evliliklerin yüzde 46,1’i görücü usulü ve kendi rızasıyla, yüzde 34,9’u kendi kararı ve ailesinin rızasıyla, yüzde 10,7’si görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla, yüzde 5,3’ü kaçma/kaçırılma ve yüzde 2,7’si kendi kararı ve ailesinin rızası dışında gerçekleştiği görüldü.

Evlilik deneyimi olan bireylerin eş seçimini nasıl yaptıkları cinsiyete göre incelendiğinde, görücü usulü ve kendi rızası ile evlenen erkeklerin oranı yüzde 45,9, kadınların oranı yüzde 46,3 iken görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla evlenen erkeklerin oranı yüzde 8,6, kadınların oranı ise yüzde 12,5 oldu. Kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen erkeklerin oranı yüzde 37,5, kadınların oranı yüzde 32,7, kendi kararı ve ailesinin rızası dışında evlenen erkeklerin oranı yüzde 2,6, kadınların oranı ise yüzde 2,8 oldu.

Evlilik deneyimi olan bireylerin eş seçimini nasıl yaptıkları öğrenim durumuna göre incelendiğinde, bireylerin öğrenim durumu yükseldikçe kendi kararı ile evlenenlerin oranının arttığı, görücü usulü ile evlenenlerin oranının ise azaldığı görüldü. Bir okul bitirmeyenlerin içinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı yüzde 10,3 iken yüksekokul, fakülte, üniversite, yüksek lisans/doktora mezunu bireylerin içinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı ise yüzde 71,7 oldu.

Evlenirken evlilik sözleşmesi yapanların oranı yüzde 1,4 oldu

Evlenirken yapılan törenler incelendiğinde, kız isteme yüzde 89,9, söz kesme yüzde 86,1, nişan yüzde 81,8, kına gecesi yüzde 84,4, gelin alma yüzde 84,0, gelin/damat hamamı yüzde 8,4, başlık parası verme/alma yüzde 13,3, düğün yüzde 87,7, bekarlığa veda partisi yüzde 3,0, çeyiz serme yüzde 60,3 ve bohça hazırlama yüzde 64,5 oranında yapıldı. Evlilik sözleşmesi oranı ise yüzde 1,4 oldu.

Önümüzdeki 3 yıl içerisinde evlenmeyi düşünmeyen ya da kararsız olan boşanmış, eşi ölmüş ya da hiç evlenmemiş 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin oranı yüzde 80,1 oldu. Bu bireylerin yüzde 29,5’i eğitim hayatına öncelik verdiği için, yüzde 11,9’u maddi kazancı yeterli olmadığı için ve yüzde 10,2’si evlenmek için uygun biriyle karşılaşmadığı için evlenmeyi düşünmediğini belirtti.

Evlenmeyi düşünmeme nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, en önemli neden her iki cinsiyette de eğitim hayatına öncelik vermek oldu. Bu oran, erkekler için yüzde 29,8, kadınlar için yüzde 29,3 oldu. Erkekler için eğitim hayatına öncelik verme nedeninden sonra gelen evlenmeyi düşünmeme nedenleri yüzde 22,5 ile maddi kazancın yeterli olmaması, yüzde 11,2 ile iş garantisinin olmaması oldu. Kadınlar için eğitim hayatına öncelik verme nedeninden sonra gelen evlenmeyi düşünmeme nedenleri yüzde 11,5 ile sağlık sorunları, yüzde 11,1 ile evlenmek için uygun biriyle karşılaşmadığı oldu.

Eşler arasında en fazla harcamalar konusunda sorun yaşandı

Eşi ile sorun yaşadığını belirten evli bireylerin sorun yaşadıkları seçilmiş konular incelendiğinde, bireylerin yüzde 5,6’sı harcamalar, yüzde 5,5’i ailece birlikte vakit geçirmeme, yüzde 4,9’u gelirinin yeterli olmaması, yüzde 3,7’si ev ile ilgili sorumluluklar ve yüzde 3,6’sı sigara alışkanlığı ile ilgili konularda sıklıkla veya her zaman sorun yaşadı.

En az bir kez boşanmış bireylerin (görüşme sırasındaki medeni durumuna bakılmaksızın ve birden fazla boşanmış bireylerin son boşanma olayına göre) boşanma nedenleri incelendiğinde, yüzde 32,2 ile sorumsuz ve ilgisiz davranma ilk sırada yer aldı. Bu boşanma nedenini yüzde 14,1 ile aldatma, yüzde 9,8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve yüzde 8,1 ile dayak/kötü muamele izledi.

Boşanma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, boşanmış erkeklere ve kadınlara göre en önemli boşanma nedeni eşlerinin sorumsuz ve ilgisiz davranması oldu. Bu oran, erkeklere göre yüzde 41,2, kadınlara göre yüzde 24,2 oldu. Erkeklere göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri yüzde 11,0 ile aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması ve yüzde 9,7 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama oldu. Kadınlara göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri ise yüzde 19,3 ile aldatma ve yüzde 14,6 ile dayak/kötü muamele oldu.

Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan kadınların oranı yüzde 10,6 oldu

Eğitime devam etmek istemesine rağmen (üniversite dahil) eğitimini yarıda bırakan bireylerin oranı yüzde 11,6 oldu. Erkeklerde bu oranın yüzde 12,7, kadınlarda ise yüzde 10,6 olduğu görüldü.

Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimi yarıda bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin yüzde 61,8’i ve kadınların yüzde 36,4’ü ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bıraktı. Erkeklerin yüzde 20,3’ü eğitimde başarısızlık, kadınların ise yüzde 28,8’i ailenin izin vermemesi nedeni ile eğitimini yarıda bıraktı.

Kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 82,6 iken kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 35,8 oldu.

Çocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin yüzde 83,1’i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü. Çocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını düşünen bireylerin oranı yüzde 80,4, çocuğun bir işi olduğunda anne ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini düşünen bireylerin oranı yüzde 66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlandığını düşünen bireylerin oranı ise yüzde 28,8 oldu.

Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 30,7’si evde bakım hizmeti almayı, yüzde 27,5’i çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 15,0’i ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.

Yaşlı bireylerin (65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin) kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 46,0’sı çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 31,6’ı evde bakım hizmeti almayı, yüzde 10,3’ü ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.

Çocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin çocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 iken hiçbir zaman ziyaret edilmeme oranı yüzde 1,4 oldu.

Paylaşın

‘Dış Ticaret Açığı’ Yüzde 135,5 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan ‘Dış Ticaret İstatistikleri Şubat 2022’ verileri açıklandı. Açıklanan verilere göre, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,4 artarak 20 milyar 4 milyon dolar, ithalat yüzde 44,5 artarak 27 milyar 885 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Dış ticaret açığı şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 135,5 yükselerek 3 milyar 347 milyon dolardan 7 milyar 881 milyon dolara çıktı. İhracatın ithalatı karşılama oranı Şubat 2021’de yüzde 82,7 iken geçen ay yüzde 71,7’ye geriledi.

Ocak-şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 183,3 artarak 6 milyar 408 milyon dolardan, 18 milyar 153 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Şubat döneminde yüzde 82,8 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 67,4’e geriledi.

İhracatta ilk sıra Almanya’nın

Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 785 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 299 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 98 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 85 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 70 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,7’sini oluşturdu.

Ocak-şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 402 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 519 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 109 milyon dolar ile İtalya, 2 milyar 45 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 1 milyar 953 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 32,0’ını oluşturdu.

İthalatta ilk sırada Rusya Federasyonu var

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 3 milyar 858 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 176 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 835 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 60 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 58 milyon dolar ile Hindistan izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 39,4’ünü oluşturdu.

Ocak-şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 496 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 270 milyon dolar ile Çin, 3 milyar 275 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 339 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 780 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 39,8’ini oluşturdu.

Paylaşın