TÜİK’e Göre Çalışan Sayısı Arttı

Ağustos ayında ücretli çalışan sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 arttı. Ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,8 azalırken, inşaat sektöründe yüzde 6,9 ve ticaret – hizmet sektöründe yüzde 3,7 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ücretli Çalışan İstatistikleri Ağustos 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Ağustos ayında ücretli çalışan sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 arttı. Sanayi, inşaat ve ticaret – hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı  ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 arttı.

Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 15 milyon 484 bin 782 kişi iken, ağustos ayında 15 milyon 883 bin 831 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; Ağustos ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,8 azalırken, inşaat sektöründe yüzde 6,9 ve ticaret – hizmet sektöründe yüzde 3,7 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık aynı kaldı. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı ağustos ayında bir önceki aya göre aynı kaldı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; Ağustos ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,4 azalırken, inşaat sektöründe yüzde 0,4 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,1 arttı.

Paylaşın

Gelir Dağılımındaki Bozulma Tarihi Seviyede

En yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 48,7’ye çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,1 oldu.

Haber Merkezi / Gelir dilimlerinin tam ortasındaki üçüncü yüzde 20’nin aldığı pay da 2023 anket yılında yüzde 14,3 ile yine veri setinin en düşük seviyesine geriledi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,9 ile aynı düzeyde kaldı, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14,2’den 13,8’e düştü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin “Gelir Dağılımı İstatistikleri” bültenini düzelterek yeniden yayımladı.

Buna göre; En yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 48,7’ye çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,1 oldu.

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılmaktadır.

Daha önceki yıllarda eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri üzerinden hesaplanan Gini katsayısı; yapılan sosyal transferlerin gelir dağılımı üzerindeki etkisini görmek amacıyla tüm sosyal yardımlar hariç ve emekli ve dul-yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transferler hariç tutularak iki farklı yöntemle de ayrıca hesaplandı.

En son yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,005 puan artış ile 0,420 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,488, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,431 olarak tahmin edildi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,9 ile aynı düzeyde kaldı, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan %10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14,2’den 13,8’e düştü.

Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri 2023 yılı anket sonuçlarına göre yüzde 84,1 artarak 181 bin 200 TL oldu. Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 85,3 artarak 48 bin 642 TL’den 90 bin 116 TL’ye yükseldi.

Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla göre 49 bin 415 TL artarak 111 bin 969 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 106 bin 700 TL iken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu değer 92 bin 043 TL oldu. En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 70 bin 115 TL ile en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları oldu.

Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 2,3 puan artan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 22,1 ile önceki yıla göre 1,1 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 17,6 ile önceki yıla göre 2,6 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı yüzde 20,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise yüzde 88,4 olarak gerçekleşti.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 157 bin 851 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 114 bin 374 TL, lise altı eğitimlilerde 89 bin 012 TL, bir okul bitirmeyenlerde 63 bin 425 TL ve okur-yazar olmayan fertlerde 45 bin 637 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 89,7 ile lise altı eğitimli, en düşük artış ise yüzde 79,6 ile okur-yazar olmayan fertlerde oldu.

Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde; en yüksek yıllık ortalama gelirin 121 bin 013 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 92 bin 632 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 100,9 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 86,7 ile sanayi sektörü izledi. Diğer taraftan hizmet sektöründe yüzde 83,2, inşaat sektöründe ise yüzde 74,3 artış gözlendi.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 408 bin 174 TL, kendi hesabına çalışanlarda 115 bin 622 TL, ücretli maaşlılarda 102 bin 821 TL ve yevmiyelilerde 53 bin 334 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre en yüksek artış %108,1 ile yevmiyelilerde, en düşük artış ise yüzde 80,7 ile ücretli maaşlılarda oldu.

Ülkemizde yaşanan deprem nedeni ile 2023 yılında TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde alan çalışması yapılamadığı için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) ayrımında verilen bölgesel sonuçlar 25 bölgeyi kapsamaktadır.

Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2023 yılında 90 bin 116 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge 124 bin 723 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 115 bin 758 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 107 bin 583 TL ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesi izledi. En düşük yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 41 bin 385 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye’de 7,9 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgesi 4,9 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) olurken bu bölgeyi 5,0 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) ve 5,1 ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgeleri izledi.

P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 8,1 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), 7,8 ile TR51 (Ankara) oldu.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 10’luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin 2023 yılında yüzde 52,1’inin, son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 67,3’ünün gelir grubu değişmedi. Ayrıca 2022 yılında birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin %26,4’ünün 2023 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 12,1’inin gelir grubu birden fazla düştü.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması panel veriden elde edilen sonuçlara göre 2022 yılında işsiz olan fertlerin yüzde 42,4’ü 2023 yılında çalışmaya başladı. Faaliyet durumu 2022 yılında çalışan olarak belirlenen fertlerin 2023 yılında yüzde 90,6’sı çalışma hayatına devam etti. Bir önceki yıl işgücüne dahil olmayan fertlerin ise yüzde 10,2’si işgücüne katıldı.

Paylaşın

Devlet Harcamaları Yüzde 106,18 Arttı

2023 yılında devletin toplam gelirindeki artış yüzde 91,37 olurken, giderindeki artış ise yüzde 106,18 olarak kayıtlara geçti. Giderlerdeki artışın ana nedeni 6 Şubat depremleri olduğu belirtildi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Devlet Hesapları 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Genel devlet açığı 2023 yılında 1 trilyon 272 milyar 714 milyon TL olarak tahmin edildi ve bir önceki yıl yüzde 2,1 olan genel devlet açığının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 4,8’e yükseldi. Açıktaki artışın temel nedeni hanehalkı ve iş yerlerine yönelik yapılan deprem yardımları oldu.

Merkezi devlet ve mahalli idareler alt sektörleri 2023 yılında açık verirken sosyal güvenlik kurumları alt sektörü fazla verdi. Genel devlet konsolide brüt borç stokunun GSYH’ye oranı ise 2023 yılında yüzde 29,3’e düştü.

Genel devlet toplam gelirleri 8 trilyon 204 milyar 943 milyon TL’ye yükselirken, gelirlerin GSYH içindeki payı yüzde 30,9’a yükseldi. Genel devlet toplam harcamaları 2023 yılında 9 trilyon 477 milyar 658 milyon TL’ye yükselirken, harcamaların GSYH içindeki payı yüzde 35,7’ye yükseldi.

Üretim ve ithalat üzerindeki vergilerin toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri içindeki payı 2022 yılında yüzde 47,8 iken 2023 yılında yüzde 48,2’ye yükseldi. Gelir, servet vb. üzerindeki cari vergilerin payı yüzde 26,6’ya düşerken, net sosyal katkıların payı ise yüzde 25’e yükseldi. Sermaye vergilerinin payı yüzde 0,2’ye düştü.

Paylaşın

Beyin Göçü: Her Yüz Üniversite Mezunundan İkisi Gitti

Yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı 2015 yılında yüzde 1,6 iken, 2023 yılında yüzde 2 oldu. 2023 yılında yükseköğretim mezunu kadınların beyin göçü oranı yüzde 1,6, erkeklerin beyin göçü oranı ise yüzde 2,4 oldu.

Haber Merkezi / En yüksek beyin göçü oranına sahip eğitim ve öğretim alanları yüzde 6,8 ile bilişim ve iletişim teknolojileri, yüzde 4,4 ile mühendislik, imalat ve inşaat ve yüzde 2,6 ile doğa bilimleri, matematik ve istatistik oldu.

Bir lisans programını tamamlayanların göç etmek için tercih ettikleri ilk beş ülke sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 21,4), Almanya (yüzde 17,5), Birleşik Krallık (yüzde 11,2), Hollanda (yüzde 6,9) ve Kanada (yüzde 4,9) oldu.

Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’ya göç eden mezunlar içinde en büyük paya sahip lisans programı işletme olurken, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda’yı en fazla tercih eden mezunlar bilgisayar mühendisliği bölümünden oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Yükseköğretim Beyin Göçü İstatistikleri 2021 2023” verilerini açıkladı.

Buna göre; Yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı 2015 yılında yüzde 1,6 iken, 2023 yılında yüzde 2,0 oldu. 2023 yılında yükseköğretim mezunu kadınların beyin göçü oranı yüzde 1,6, erkeklerin beyin göçü oranı ise yüzde 2,4 olarak gerçekleşti.

En yüksek beyin göçü oranına sahip eğitim ve öğretim alanları bilişim ve iletişim teknolojileri (yüzde 6,8), mühendislik, imalat ve inşaat (yüzde 4,4) ve doğa bilimleri, matematik ve istatistik (yüzde 2,6) oldu.

Mezunların beyin göçü oranları incelendiğinde, en yüksek beyin göçü oranına sahip lisans programları sırasıyla, moleküler biyoloji ve genetik (yüzde 17,9), biyomühendislik (yüzde 10,2), işletme mühendisliği (yüzde 9,8), elektronik mühendisliği (yüzde 9,1), matematik mühendisliği (yüzde 8,9) ve bilgisayar mühendisliği (yüzde 8,4) oldu.

Bir lisans programını tamamlayanların göç etmek için tercih ettikleri ilk beş ülke sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 21,4), Almanya (yüzde 17,5), Birleşik Krallık (yüzde 11,2), Hollanda (yüzde 6,9) ve Kanada (yüzde 4,9) oldu.

Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’ya göç eden mezunlar içinde en büyük paya sahip lisans programı işletme olurken, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda’yı en fazla tercih eden mezunlar bilgisayar mühendisliği bölümünden oldu.

Paylaşın

En Uzun Yaşam Süresine Sahip İl “Tunceli”

Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Tunceli oldu. Tunceli’de doğuşta beklenen yaşam süresi erkekler için 78,1 olurken, kadınlar için 83,6 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye genelinde doğuşta beklenen yaşam süresi 2020 – 2022 döneminde 77,5 yıl iken 2021 – 2023 döneminde 77,3 yıla geriledi.

Türkiye genelinde 2020 – 2022 döneminde erkeklerde 74,8 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2021 – 2023 döneminde 74,7 yıl, kadınlarda ise 80,3 yıl iken 80 yıla düştü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hayat Tabloları 2021 – 2023 raporunu açıkladı. Buna göre; “Doğuşta beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2020 – 2022 döneminde 77,5 yıl iken 2021 – 2023 döneminde 77,3 yıl oldu.

Türkiye’de 2020-2022 döneminde erkeklerde 74,8 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2021 – 2023 döneminde 74,7 yıl, kadınlarda ise 80,3 yıl iken 80 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,3 yıldır.

Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 63,5 yıl oldu. Erkekler için bu süre 60,9 yıl iken kadınlarda 66,1 yıl oldu.

Türkiye’de, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 49,1 yıl oldu. Erkekler için bu süre 46,6 yıl iken kadınlarda 51,5 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 4,9 yıldır.

Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,1 yıl oldu. Erkekler için bu süre 27,8 yıl iken kadınlarda 32,3 yıl oldu.

Türkiye’de 2021-2023 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,4 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,7 yıl iken kadınlarda 19 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.

Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 80,8 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 79,7 yıl ile Şırnak ve Mardin takip etti. Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i, 76,2 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Adana izledi.

Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 77,1 yıl ile Mardin ve 77 yıl ile Bingöl izledi. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,2 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i, 73,6 yıl ile Gaziantep ve 74 yıl ile Kırklareli, Edirne ve Adana takip etti.

Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 83,6 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 83,3 yıl ile Şırnak ve 82,5 yıl ile Muğla izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 78,7 yıl ile Gaziantep oldu. Gaziantep’i, 79,1 yıl ile Kilis ve 79,2 yıl ile Kütahya ve Hatay takip etti.

En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 78,6 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 75,8 yıl iken, kadınlarda 81,3 yıl oldu.

Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara 79,2 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 81,8 yıl oldu.

Türkiye’de eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresi incelendiğinde; eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de uzadığı görüldü. Her yaştaki beklenen yaşam süresi, düşük eğitime sahip kişiler arasında daha az olurken, artan eğitim düzeyi ile birlikte beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi.

Cinsiyet ayrımında, eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresine bakıldığında, hem erkek hem de kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi. Ortaöğretim altı eğitim seviyesi ile yükseköğretim eğitim seviyesine sahip 30 yaşındaki kişilerin beklenen yaşam süreleri arasındaki farkın 5 yıl civarında olduğu görüldü.

Paylaşın

Türkiye Ekonomisi İkinci Çeyrekte Yavaşladı

Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 büyüdü. Ekonomi geçen yılın aynı döneminde yüzde 3,9, 2023’ün tamamında ise yüzde 4,5 büyümüştü. 

Haber Merkezi / Ekonomistler ikinci çeyrekte yüzde 3 büyüme bekliyordu. Hükümetin sıkılaşma hamlelerinin büyümedeki yavaşlamada etkili olduğu değerlendiriliyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek büyüme verisinin açıklanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede iç talepteki yavaşlamadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, II. Çeyrek: Nisan – Mayıs – Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; GSYH 2024 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,5 arttı.

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; diğer hizmet faaliyetleri yüzde 7,4, inşaat yüzde 6,5, tarım sektörü ile gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3,7, bilgi ve iletişim faaliyetleri ile finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 3,4, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,2, hizmetler yüzde 2,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 0,6 arttı. Sanayi sektörü ise yüzde 1,8 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,8 arttı.

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, yılın ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 78,6 artarak 9 trilyon 949 milyar 792 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 308 milyar 158 milyon olarak gerçekleşti.

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 1,6 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 0,7, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 0,5 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 0,04 artarken ithalatı yüzde 5,7 azaldı. İşgücü ödemeleri, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 112,4 arttı. Net işletme artığı / karma gelir yüzde 47,7 arttı.

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 33,8 iken, bu oran 2024 yılında yüzde 40,8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 44,6 iken yüzde 37,4 oldu.

“Büyümede dengelenme başladı”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek büyüme verisinin açıklanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede iç talepteki yavaşlamadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Şimşek sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda, “Büyümede dengelenme başladı, cari açık daraldı, risk primi azaldı, dış kaynak girişleri arttı, rezervler iyileşti ve dezenflasyon sürecine girdik. Bugün açıklanan ikinci çeyrek büyüme verilerine göre iç talebin büyümeye katkısı 1,2 puana gerilerken, net dış talebin pozitif katkısı 1,3 puan oldu” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Yılın İkinci Çeyreğinde İşsizlik Oranı Yüzde 27,3

Geniş tanımlı işsizlik oranı 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 2,2 puanlık artış ile yüzde 27,3 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 19,2 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,0 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri II. Çeyrek: Nisan – Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 23 bin kişi artarak 3 milyon 156 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,3, kadınlarda yüzde 11,7 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 205 bin kişi artarak 32 milyon 661 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 49,6 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,0 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.

İşgücü 2024 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 228 bin kişi artarak 35 milyon 817 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,3 puanlık artış ile yüzde 54,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,3, kadınlarda ise yüzde 36,8 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 16,3 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,7, kadınlarda ise yüzde 21,5 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre tarım sektöründe 56 bin kişi, inşaat sektöründe 43 bin kişi, hizmet sektöründe 157 bin kişi artarken sanayi sektöründe 50 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 14,7’si tarım, yüzde 20,5’i sanayi, yüzde 6,7’si inşaat, yüzde 58,1’i ise hizmet sektöründe yer aldı.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0,4 saat artarak 44,0 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 2,2 puanlık artış ile yüzde 27,3 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 19,2 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,0 olarak tahmin edildi.

Paylaşın

En Çok Göç Veren Şehir “İstanbul”

İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken, onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 811 kişi ile Ardahan, 7 bin 234 kişi ile Tunceli ve 7 bin 604 kişi ile Kilis oldu.

Haber Merkezi / Türkiye’de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 412 bin 707 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul’u sırasıyla 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İç Göç İstatistikleri 2023 verilerini açıkladı.

Ülkemizde 2007 – 2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2023 yılında yüzde 4,04 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye’de 2023 yılında 3 milyon 450 bin 953 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,9’unu erkekler, yüzde 52,1’ini ise kadınlar oluşturdu.

Türkiye’de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 412 bin 707 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul’u sırasıyla 232 bin 700 kişi ile Ankara ve 147 bin 765 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 6 bin 856 kişi ile Ardahan, 10 bin 202 kişi ile Bayburt ve 11 bin 806 kişi ile Tunceli oldu.

İstanbul 581 bin 330 kişi ile en çok göç veren il olurken, onu 208 bin 740 kişi ile Ankara ve 164 bin 247 kişi ile Hatay takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 811 kişi ile Ardahan, 7 bin 234 kişi ile Tunceli ve 7 bin 604 kişi ile Kilis oldu.

Türkiye’de, 2023 yılında büyüklük olarak en fazla göç hareketliliği, 647 bin 191 kişi ile 20-24 yaş grubunda gerçekleşti. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin yüzde 43,4’ünü erkekler, yüzde 56,6’sını ise kadınlar oluşturdu.

Ülkemizde 2023 yılında iller arası göç eden 3 milyon 450 bin 953 kişiden 601 bin 481’i hanedeki fertlerden birine bağımlı göç etti. Diğer göç etme nedenleri incelendiğinde, 518 bin 16 kişinin daha iyi konut ve yaşam koşulları, 512 bin 11 kişinin ise eğitim nedeniyle göç ettiği görüldü.

Türkiye’de 2023 yılında cinsiyete göre en önemli göç etme nedeni; erkeklerde 257 bin 277 kişi ile daha iyi konut ve yaşam koşulları olurken kadınlarda 361 bin 15 kişi ile hanedeki fertlerden birine bağımlı göç oldu. Erkeklerde, hanedeki fertlerden birine bağımlı göç ve doğal afet / acil durum, kadınlarda ise eğitim ve doğal afet / acil durum diğer önemli göç nedenleri arasında yer aldı.

Türkiye’de 2023 yılında, en fazla göç hareketliliğinin yaşandığı yaş grubu olan 20-24 yaş grubunun göç etme nedenleri incelendiğinde; bu hareketliliğin en önemli sebebinin eğitim olduğu görüldü. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin 231 bin 477’sinin eğitim, 94 bin 139’unun işe başlamak / iş bulmak ve 50 bin 8’inin ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç ettiği görüldü.

Paylaşın

İşsiz Sayısı 12 Milyona Dayandı

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı haziran ayında 11 milyon 810 bin kişiye yükseldi.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran ayı işsizlik verilerini açıklamasının ardından, işsizlik raporun yayımladı. Raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,2 mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 29,2 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2024 Haziran ayında 3 milyon 305 bin oldu.

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Haziran 2024’te 11 milyon 810 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2019 Haziran’da yüzde 13,7 olan dar tanımlı işsizlik Haziran 2024’te yüzde 9,2 olarak gerçekleşti.

Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 19,1’den yüzde 29,2’ye yükseldi. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 2 milyon 668 bin artarak 9,1 milyondan 11,8 milyona yükseldi. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 10 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 5 milyon 205 bin kişi arttı.

TÜİK tarafından yayımlanan HİA verilerine göre Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 2 milyon 668 bin, son bir ayda ise 1 milyon 718 bin kişi arttı.

Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 1 milyon 82 bin kişi artarak 3,5 milyondan 4,6 milyona yükseldi. Potansiyel işgücündeki artış son bir aylık dönemde 769 bin kişi oldu. Zamana bağlı eksik istihdam kapsamındaki artış ise çok daha çarpıcı oldu.

Haftalık 40 saatten daha az çalışan ve imkânı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 2,4 milyondan 3,9 milyona yükselerek 1 milyon 544 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir ayda ise 715 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış geçim sıkıntısının sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Rapordan diğer bulgular şöyle:

Mayıs 2024’te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 37 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olmaya devam ediyor.
Resmi işsizlerin yaklaşık yüzde 90’ı işsizlik ödeneği alamıyor!
Geniş ve dar tanımlı işsizlik farkı 20 puan!”

Paylaşın

Yoksulun “Gıda Enflasyonu” Yüzde 106

TÜİK’in enflasyon verilerinden yararlanılarak yapılan hesaplamaya göre; en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 106 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 42 düzeyinde kaldı.

Haber Merkezi / Hesaplamaya göre emeklilerin gıda enflasyonu ise yüzde 93,9 oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı temmuz ayı enflasyon verilerine ilişkin açıklama yaptı.

TÜİK verilerine göre; enflasyon temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3,23 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,8 oldu. 2024 yılının ilk yedi ayında ortalama fiyat artış oranı ise yüzde 28,7 oldu.

Temmuz ayında en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 104,5 ile eğitim oldu. İkinci en yüksek fiyat artışının görüldüğü harcama grubu yıllık yüzde 98,5 artışla konut olurken üçüncü harcama grubu ise yüzde 76 ile lokanta ve oteller oldu.

Emeklinin gıda enflasyonu yüzde 93,9

DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre; emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 93,9 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 66,9 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 83,7 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 106 olarak gerçekleşti.

Yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği görülüyor. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 58,4 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 42,1 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 106 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 42 düzeyinde kaldı.

“Gıda enflasyonunda olduğu gibi resmi ortalama enflasyon oranları da düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Uluslararası alanda Avrupa, ABD, Almanya ve Japonya Merkez Bankaları gibi çeşitli kuruluşlar tarafından hissedilen/algılanan ve beklenen tüketici enflasyonu düzenli olarak yayımlanıyor. Ancak TÜİK, aylık Tüketici Eğilim Anketi gerçekleştirmesine rağmen, bunun çıktısı olan “hissedilen/algılanan enflasyon”u açıklamıyor. TÜİK, uluslararası kuruluşların yaptığı gibi halkın hissettiği/algıladığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlamalıdır. TÜİK ayrıca gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklamalıdır.”

DİSK-AR’ın hesaplamasına göre, 2005 Temmuz’da 116 olan TÜFE endeksi, Temmuz 2024’te 2.394’e yükseldi. 2005 Temmuz’da 109 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024 Temmuz’da 3.412’ye yükseldi. Temmuz 2005’te yüzde 7,8 olan yıllık enflasyon oranı Temmuz 2024’te yüzde 61,8 oldu. 2005’te yüzde 4,4 olan yıllık gıda enflasyonu ise Temmuz 2024’te yüzde 60’a yükseldi.

Öte yandan son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılmaya başladı. Temmuz 2005’te TÜFE’yle aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Temmuz 2024’te TÜFE’nin 1.018 puan üstüne çıktı.

Paylaşın