Merkez Bankası’nın Rezerv Birikimi Hız Kesmiyor: 146,2 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB), 7 haziran ile biten haftada, toplam rezervleri 146 milyar 200 milyon dolara, aynı haftada bankanın net rezervler 47 milyar 52 milyon dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 26,5 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2,1 trilyon lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 7 haziran ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 7 haziran ile biten haftada brüt rezervleri 146,2 milyar dolara yükseldi. Net rezervler de aynı dönemde 47,52 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezervler ise 5,9 milyar dolar oldu.

Aynı dönemde Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervi 83.9 milyar dolardan 86.4 milyar dolara yükselirken, altın rezervi 59 milyar 740 milyon dolardan 59 milyar 796 milyar dolara çıktı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 7 haziran ile biten haftada 26,5 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,1 trilyon TL’ye geriledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Temmuz’da kur korumalı mevduat için şirketlerin vergi avantajını yenilemeyeceklerini söyledi.

Şimşek, “Kur korumalı mevduattan (KKM) çıkış bizim önemli bir önceliğimizdi ama başından söyledik, dedik ki ‘piyasayı bozmadan, piyasada sorun yaratmadan çıkacağız’. Ve gerçekten çıkıyoruz. Artık Türk lirası cinsinden KKM’ye son verdik. Döviz cinsinden de şimdiden haber vereyim Temmuz’da biz şirketlerin vergi avantajını yenilemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Kısa Vadeli Dış Borçta Rekor Serisi Devam Ediyor: 180 Milyar Dolar

Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu nisan sonu itibarıyla 180,1 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç 74,0 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç 60,6 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Nisan sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2023 yıl sonuna göre yüzde 2,3 oranında artışla 180,1 milyar dolar oldu. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8,1 oranında artarak 74,0 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1,0 oranında azalarak 60,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2023 yıl sonuna göre yüzde 22,6 oranında artarak 15,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 3,7 oranında azalarak 19,3 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 1,2 oranında artışla 21,0 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 21,0 oranında artışla 18,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 0,5 oranında azalarak 54,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2023 yıl sonuna göre yüzde 10,9 oranında artarak 38,2 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 1,2 oranında artarak 96,3 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 2,3 oranında artarak 97,8 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 1,2 oranında azalarak 77,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2023 yıl sonunda 1,7 milyar dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2024 Nisan sonu itibarıyla 4,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 279 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2024 Nisan sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 52,1’i dolar, yüzde 21,1’i Euro, yüzde 11,7’si TL ve yüzde 15,1’i diğer döviz cinslerinden oluştu.

2024 Nisan sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 232,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 20,9 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 22,4, Merkez Bankası’nın yüzde 19,6, özel sektörün ise yüzde 58,0 oranında paya sahip olduğu gözlendi.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcunda Dikkat Çeken Yükseliş

Nisan sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 1 milyar doları artarak 165,1 milyar dolara yükseldi. Kredi borcunun 154,5 milyar dolarlık kısmı uzun vadeli, 10,6 milyar dolarlık kısmı ise kısa vadeli olduğu gözlendi.

Haber Merkezi / Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,1 milyar dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 1,7 milyar dolar artışla 16,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği izlendi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Nisan 2024 Raporu’nu yayınladı.

Buna göre; Nisan sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 1,0 milyar dolar artarak 165,1 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 458 milyon dolar azalarak 154,5 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1,5 milyar dolar artarak 10,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,1 milyar dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 1,7 milyar dolar artışla 16,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 166 milyon dolar azalmış, tahvil stoku ise 33 milyon dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 944 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 475 milyon dolar artarak 10,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 680 milyon dolar artışla 5,2 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 419 milyon dolar azalışla 1,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Nisan sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 2,2 milyar dolar azalarak 105,0 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 964 milyon dolar artarak 8,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 154,5 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,1’inin dolar, yüzde 35,6’sının Euro, yüzde 2,2’sinin Türk lirası ve yüzde 4,1’inin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 10,6 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 49,6’sının dolar, yüzde 20,8’inin Euro, yüzde 24,9’unun Türk lirası ve yüzde 4,7’sinin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, Nisan sonu itibarıyla, 154,5 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,4’ünü finansal kuruluşların, yüzde 62,6’sını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturmuştur. Aynı dönemde, 10,6 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 75,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 25,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Nisan sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 48,9 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi.

Paylaşın

Nisan Ayında Cari Denge 5,3 Milyar Dolar Açık Verdi

Nisan ayında cari işlemler hesabı 5 milyar 285 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 497 milyon doları açık verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 7 milyar 649 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3 milyar 110 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2 milyar 548 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 355 milyon dolar net çıkış ve 609 milyon dolar net giriş kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Nisan 2024 raporunu açıkladı. Buna göre; Nisan ayında cari işlemler hesabı 5 milyar 285 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 497 milyon doları açık verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 7 milyar 649 milyon dolar oldu.

Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3 milyar 110 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2 milyar 548 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 355 milyon dolar net çıkış ve 609 milyon dolar net giriş kaydedildi.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 856 milyon dolar oldu. Portföy yatırımları 2 milyar 023 milyon dolar tutarında net giriş kaydedildi. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 360 milyon dolar net alış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 1 milyar 387 milyon dolar net alış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 758 milyon ve 500 milyon dola net borçlanma gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 3 milyar 298 milyon doları net artış kaydedildi.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 358 milyon dolar net artış ve Türk lirası cinsinden 1 milyar 246 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 1 milyar 604 milyon dolar net artış kaydedildi.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 892 milyon dolar, 52 milyon dolar ve 140 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi. Resmi rezervlerde bu ay 2 milyar 392 milyon dolar net azalış oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Artıya Geçti

Merkez Bankası’nın (TCMB), 31 mayıs ile biten haftada, swap hariç net rezervleri 1,5 milyar dolara yükseldi. Bankanın toplam rezervleri ise 143,6 milyar dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük36,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2,12 trilyon lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 31 mayıs ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 31 mayıs ile biten haftada brüt rezervleri 143,6 milyar dolara yükseldi. Net rezervler de aynı dönemde 45,46 milyar dolara çıktı. Aynı hafta swap hariç net rezervler ise 1,5 milyar dolar oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 31 mayıs ile biten haftada 36,8 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,12 trilyon TL’ye geriledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rezervlerimiz ve makro finansal istikrarımız güçleniyor. Swap hariç net rezervlerimiz, 2020 yılı mart ayından sonra ilk defa pozitife döndü. Son 2 ayda swap hariç net rezervler 67 milyar dolar arttı. Brüt rezervler ise 143,6 milyar dolara ulaştı” dedi.

Şimşek, açıklamasında, “Rezervlerimizin daha da artırılması için yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve yeni sanayi politikalarıyla sürdürülebilir cari açığa ulaşılması, doğrudan yabancı yatırımları artırmaya yönelik politikalar ve sermaye benzeri dış kaynağa erişim önem arz etmektedir. Bunu da programı kararlılıkla uygulayarak başaracağız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı’nı Değiştirme Yetkisi İptal Edildi

Anayasa Mahkemesi (AYM), AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı’nı atama yetkisini oybirliğiyle iptal etti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), TBMM’den yetki alınmadan yapılan bu değişikliklerin anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Oybirliğiyle alınan karar 12 ay sonra yürürlüğe girecek.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davayı 6 yıl sonra karara bağladı.

AYM, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanını görev süresi dolmadan değiştirme yetkisini iptal etti ve TBMM’den yetki alınmadan yapılan bu değişikliklerin anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.

Kararla 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 151. maddesinin (h) ve (j) bentlerinin anayasaya aykırı olduğuna hükmedildi.

AYM’nin kararında anayasaya aykırılık sorunu başlığı altında iptal edilen yetki hakkında şunlar ifade edildi: “1211 sayılı Kanun’un 25. maddesinin birinci fıkrasında Merkez Bankası Başkanının (Guvernör), Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanacağı, bu sürenin sonunda yeniden atanabileceği hüküm altına alınmakta iken dava konusu kuralla anılan fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.

Merkez Bankası başkanının görev süresini düzenleyen hükmün yürürlükten kaldırılmasını öngören kural, Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Dördüncü Bölümü’nde yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmaktadır.”

Oybirliğiyle alınan karar 12 ay sonra yürürlüğe girecek.

İletişim Başkanlığı: AYM Erdoğan’ın yetkisini iptal etmedi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası başkanı ve rektör atama yetkilerini iptal ettiğine dair iddiayı yalanladı.

DMM’nin sosyal medya hesabından, yapılan açıklamada, AYM’nin 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) iptali talebiyle yapılan başvuruyu karara bağladığı anımsatıldı. Bu kararda, düzenlemenin tümünün iptal edilmesi talebinin reddedildiği, düzenlemede yer alan bazı hükümlerin ise iptaline karar verildiği belirtildi.

Bahse konu KHK ile 2 bin 375 hükümle ilgili düzenleme yapıldığı vurgulanan açıklamada, AYM’nin bu hükümlerin sadece bazılarında iptal kararı verdiğine işaret edildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Kamuoyunda da yankı bulan rektör ve Merkez Bankası başkanı atamaları konusundaki iptal kararları, ‘KHK ile değil kanunla düzenleme olması gerektiği’ gerekçesiyledir. Dolayısıyla esas bakımından bir iptal söz konusu değildir.

Mahkeme, kararların bugünden itibaren 12 ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Dolayısıyla mevcut uygulamalar açısından bir değişiklik bulunmamaktadır. Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yürürlüktedir. Rektör atamaları da Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 130’uncu ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası’nın 13’üncü maddeleri uyarınca zaten Cumhurbaşkanı tarafından yapılmaktadır.”

Paylaşın

Merkez Bankası: Çekirdek Enflasyonda Yavaşlama Kesintiye Uğradı

Mayıs ayına ilişkin fiyat gelişmeleri raporunu yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), raporunda, Tüketici fiyatları mayıs ayında yüzde 3,37 oranında artış kaydedildi, yıllık enflasyon 5,65 puan yükselerek yüzde 75,45 oldu. Yıllık tüketici enflasyonundaki baz etkisi kaynaklı belirgin artışa karşın, bu dönemde çekirdek B ve C göstergelerinin yıllık değişimleri ılımlı bir seyir izledi” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Raporun devamında, “Yıllık enflasyon, hizmet ve temel mal gruplarında bir miktar düşerken, enerjide belirgin olmak üzere diğer gruplarda yükseldi. Bir önceki yılın aynı döneminde doğal gazın ücretsiz kullanılması kaynaklı düşük baza ek olarak, cari ayda meskenlere yönelik doğal gazda ilk 25 metreküpün bedelsiz olarak kullandırılması uygulamasının sona ermesiyle, enerji grubunda yıllık enflasyon kayda değer şekilde yükseldi. Bu uygulamanın sona ermesi mayıs ayı manşet enflasyonunu 0,64 puan yukarıya çekmiş, söz konusu etki arındırıldığında aylık tüketici enflasyonu sınırlı bir iyileşme kaydedildi” denildi.

Raporun devamında şu ifadelere de yer verildi; “Gıda grubunda aylık enflasyon mevsimsel etkilerle zayıflamış, bu gelişmede sebze kalemi öncülüğünde fiyatları gerileyen işlenmemiş gıda alt grubu belirleyici oldu. Diğer taraftan, işlenmiş gıdada aylık enflasyon bir önceki aya kıyasla arttı. Hizmet grubunda yüksek aylık fiyat artış eğilimi sürmüş, lokanta-otel, kira ve eğitim öne çıkan kalemler olmaya devam etti.

Temel mal grubunda mayıs ayında sezon geçişine bağlı olarak giyim ve ayakkabıda fiyatlar yükselirken, dayanıklı mal alt grubunda fiyat artışı yavaşladı. Türk lirasındaki ılımlı seyri takiben üretici fiyatları aylık artışı önemli ölçüde zayıflamış, yıllık üretici enflasyonu ise düşük bazın da etkisi ile yükseldi. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle, B ve C göstergelerinin aylık artış oranlarında gözlenmekte olan zayıflama eğilimi mayıs ayında kesintiye uğradı.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs ayına ilişkin fiyat gelişmeleri raporu yayımlandı. Raporda şu ifadelere de yer verildi:

“Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde 3,37 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 5,65 puan artarak yüzde 75,45 olarak gerçekleşti. B endeksinin yıllık değişim oranı 0,27 puan artarak yüzde 72,99 olurken, C endeksinin yıllık değişim oranı 0,83 puan düşüşle yüzde 74,98’e geriledi. Doğal gazda 25 metreküp uygulamasının sona ermesinin aylık tüketici enflasyonuna etkisi 0,64 puan olurken, bu etki düzeltildiğinde aylık tüketici enflasyonundaki gerileme eğiliminin sınırlı da olsa sürdüğü gözlendi.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, enerji, hizmet, temel mal, gıda ve alkol-tütün-altın gruplarının katkıları bir önceki aya kıyasla sırasıyla 3,45, 0,74, 0,66, 0,53 ve 0,27 puan arttı. Mevsimsellikten arındırılmış B ve C göstergelerinin artış oranlarındaki yavaşlama eğilimi mayıs ayında kesintiye uğradı. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan temel mal ve hizmet gruplarında yataya yakın seyrederken, işlenmiş gıdada yükseliş kaydetti.

Hizmet fiyatları mayıs ayında yüzde 4,03 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 1,06 puan düşüşle yüzde 95,93 oldu. Aylık bazda ulaştırma hizmetleri fiyatları gerilerken, lokanta-otel, kira ve eğitim hizmetleri yüksek aylık fiyat artışları ile öne çıkan kalemler oldu. Yıllık enflasyon kira dışındaki alt gruplarda geriledi. Lokanta-otel alt grubu aylık enflasyonunda (yüzde 5,52) bir önceki aya kıyasla gerçekleşen güçlenmeyi yemek hizmetleri sürüklerken, otel fiyatlarında da artış gözlendi.

Mayıs ayında kira alt grubunda aylık artış yüzde 5,46 ile belirgin olmuş, yıllık enflasyon bu alt grupta yüzde 125,14’e ulaştı. Diğer hizmetler alt grubu fiyatları aylık yüzde 3,60 oranında yükseldi. Bu alt gruptaki fiyat artışında, özel okul ücretleri kaynaklı olarak eğitim hizmetlerinin (yüzde 5,63) yanı sıra eğlence-kültür hizmetleri öne çıktı. Bu dönemde haberleşme hizmetlerinde aylık fiyat artışının yavaşladığı izlendi. Ulaştırma hizmetleri fiyatı ise karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı (yüzde -9,30) ve vapur ile yolcu taşımacılığı (yüzde -2,16) fiyatlarındaki düşüşler neticesinde aylık bazda sınırlı bir oranda gerileyerek hizmetlerin diğer alt gruplarından ayrıştı.

Mayıs ayında, temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,63 puan azalarak yüzde 56,51 olmuştur. Yıllık enflasyon diğer temel mallarda artarken, bunun dışında kalan alt gruplarda geriledi. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları aylık artışı yüzde 1,89 ile yavaşlama göstermiş, alt grup yıllık enflasyonu 2,47 puan düşüşle yüzde 57,43’e geriledi. Otomobil, mobilya ve beyaz eşya fiyatları mayıs ayında sırasıyla yüzde 2,99, 2,01 ve 0,91 oranlarında arttı. Beyaz eşya dışında kalan elektrikli ve elektriksiz aletlerin fiyatları ise bu dönemde yüzde 1,29 oranında azaldı. Giyim ve ayakkabı alt grubu fiyat artışında (yüzde 9,69) sezon geçişinin etkisi hissedildi. Diğer temel mallar alt grubunda aylık fiyat artışı yüzde 1,90 ile bir önceki aya kıyasla zayıfladı.

Enerji fiyatları mayıs ayında yüzde 4,91 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu baz etkisiyle 46,85 puan artarak yüzde 89,68 oldu. Enerji grubu aylık fiyat artışında, ilk 25 metreküpü bedelsiz kullandıran uygulamanın sona ermesiyle doğal gaz fiyatlarındaki yüzde 28,89 oranındaki artış belirleyici oldu. Buna ek olarak, bir önceki yılın aynı döneminde doğal gazın ücretsiz kullandırılması kaynaklı düşük baz, enerji grubu yıllık enflasyonunu güçlü bir şekilde yükselten temel unsur oldu. Öte yandan, mayıs ayında Türk lirası cinsi enerji fiyatlarındaki gelişmeleri takiben akaryakıt ve tüp gaz fiyatları sırasıyla yüzde 3,11 ve 1,45 oranlarında gerileyerek enerji grubu enflasyonundaki yükselişi sınırladı.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları mayıs ayında yüzde 1,69 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,64 puan yükselerek yüzde 70,14 oldu. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 1,32 puan düşerek yüzde 76,53 oranında gerçekleşirken, işlenmiş gıdada 4,31 puan artışla yüzde 64,50’ye yükseldi. İşlenmemiş gıda fiyatları bu dönemde temelde mevsimsel etkilerle gerilerken, bu gelişmeyi sebze ve yumurta fiyatlarındaki aylık düşüşler sürükledi. Bu grupta, kırmızı et fiyatlarında süregelen artışların yavaşladığı izlendi. Diğer taraftan, bir süredir ılımlı seyreden işlenmiş gıda grubunda bu dönemde aylık enflasyon belirgin bir artış gösterdi. Bu gelişmede ekmek fiyatları, kırmızı et fiyatlarındaki birikimli artışların yansıdığı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt fiyat artışının etkilerinin izlendiği peynir ve diğer süt ürünleri öne çıktı.

Alkollü içecekler ve tütün grubunda fiyatlar üretici firma kaynaklı gelişmeleri takiben yüzde 4,74 oranında artmış, yıllık enflasyon 7,95 puan yükselişle yüzde 86,48 olarak gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları mayıs ayında yüzde 1,96 oranında artmış, yıllık enflasyon 2,02 puan yükselerek yüzde 57,68 oldu. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji fiyatları yüzde 3,32 oranındaki artış ile öne çıkarken, ara malı ve sermaye malı başta olmak üzere kalan gruplarda aylık fiyat artışının daha ılımlı seyrettiği izlendi.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Pozitif Bölgeye Yaklaştı

Merkez Bankası’nın (TCMB), 24 mayıs ile biten haftada, toplam rezervleri 142 milyar 200 milyon dolara, aynı haftada bankanın net rezervler 40 milyar 300 milyon dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 14,6 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2,16 trilyon lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 mayıs ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 mayıs ile biten haftada brüt rezervleri 142,2 milyar dolara yükseldi. Net rezervler de aynı dönemde 40,3 milyar dolara çıktı. Aynı hafta swap hariç net rezervler ise 9,7 milyar dolar artışla eksi 5,1 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, aynı hafta yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları 1,4 milyar dolar düşüşle 170,6 milyar dolar oldu. Parite etkisinden arındırıldığında düşüşün 708 milyon dolar olduğu görüldü.

Parite etkisinden arındırılmış veride tüzellerin ise alım tarafında olduğu izlendi. Buna göre gerçek kişilerin döviz mevduatlarında pariteden arındırıldığında 1,5 milyar dolarlık düşüş görülürken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 809 milyon dolar arttı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 24 mayıs ile biten haftada 14,6 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,16 trilyon TL’nin altına gelmiş oldu.

Merkez Bankası (TCMB) kur korumalı Döviz/altın dönüşümlü mevduat/katılma (DDKKM) ve Türk lirası mevduat/katılma (TL KKM) hesaplarının stok bakiyeleri aylık frekansta ve zaman serisi olarak Aylık Para ve Banka İstatistikleri kapsamında yayımlanmaya başlanacağını duyurdu.

Paylaşın

“Ekonominin Çarkları Durabilir” Uyarısı

Merkez Bankası’nın çok sıkışmış durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “31 Mart seçimleri öncesi döviz kurunun sıçrayacağı beklentisiyle ciddi bir döviz talebi oldu. Bunun önünü kesmek için politika faizi yüzde 50’ye çekildi. Bu çok yüksek bir oran. İleriki aylarda ekonominin tüm çarklarını durdurma riski var” uyarısında bulundu.

Faiz oranının uzun süredir beklenen sıcak parayı da hızlı bir biçimde öngörülenden fazla cezbettiğini kaydeden Kozanoğlu, Merkez Bankası’nın kurun ani düşüşünü önlemek amacıyla döviz alımlarına hız verdiğine dikkati çekerek “Böylelikle piyasa likiditeye boğuldu, parasal sıkılaştırma tavsadı” dedi. Kozanoğlu, en önemli sorunun TCMB’nin enflasyon tahminiyle piyasa, özellikle bireyler arasındaki beklenti farkının olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yüksek faiz ile devam etmeye karar verdi. Politika faizi beklentiler doğrultusunda yüzde 50 seviyesinde sabit bırakıldı. Para Politikası Kurulu’nda (PPK) Türk Lirası likidite fazlasının gündem olması bekleniyordu. TCMB’den yapılan açıklamada, oluşan likidite fazlasıyla ilgili ilave tedbirler alınacağı mesajı verildi. TCMB’nin açıklamasında yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk Lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlasının ilave tedbirlerle sterilize edileceği belirtildi.

Tüketim malı ithalatının nisan ayında artmasının cari açık üzerindeki olumsuz etkisine değinilen karar metninde, “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır” ifadeleri yer aldı.

Karar metninde ayrıca, bankaların yabancı para cinsinden mevduat ve kredi gibi yükümlülüklerine karşılık Türk lirası cinsinden menkul kıymet bulundurma zorunluluğu uygulamasının sonlandırıldığı açıklandı.

PPK kararının ardından KKM’den çıkışı hızlandıracak ve döviz kredilerindeki artışı sınırlandıracak adımlar geldi. TL mevduat ve KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı. Yabancı para cinsinden kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildi, sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk Lirası cinsinden zorunlu karşılığın bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verildi.

Birgün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre; Merkez Bankası’nın çok sıkışmış durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “31 Mart seçimleri öncesi döviz kurunun sıçrayacağı beklentisiyle ciddi bir döviz talebi oldu. Bunun önünü kesmek için politika faizi yüzde 50’ye çekildi. Bu çok yüksek bir oran. İleriki aylarda ekonominin tüm çarklarını durdurma riski var” uyarısında bulundu.

Faiz oranının uzun süredir beklenen sıcak parayı da hızlı bir biçimde öngörülenden fazla cezbettiğini kaydeden Kozanoğlu, Merkez Bankası’nın kurun ani düşüşünü önlemek amacıyla döviz alımlarına hız verdiğine dikkati çekerek “Böylelikle piyasa likiditeye boğuldu, parasal sıkılaştırma tavsadı” dedi.

Kozanoğlu, en önemli sorunun TCMB’nin enflasyon tahminiyle piyasa, özellikle bireyler arasındaki beklenti farkının olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Mayıs enflasyonu yüzde 4 gelirse son 12 ayın enflasyonu yüzde 75,2’ye yükselecek. Yılın ilk 5 ayının enflasyonu da yüzde 23,4 olacak.

Yıl sonu yüzde 38 enflasyon tahmininin tutması için yüzde 11,8’lik bir pay kalacak. 2025 yüzde 14 enflasyon hedefiyle birleştirince Merkez Bankası, gelecek 12 ay için yüzde 20 civarı bir enflasyon bekliyor olacak. Bu durumda yüzde 50 politika faizi aşırı yüksek. Aritmetik olarak yüzde 30, tam indirgeyince yüzde 25’lik aşırı bir reel faize denk geliyor. Buna karşın geriye doğru yüzde 75 enflasyon oranında insanları yüzde 20 enflasyona inandırmak olanaksız.”

“Eğer faiz indirimi başlarsa erken gevşeme nedeniyle para çıkışı başlayabilir, programın inandırıcılığı iç kamuoyunda da zedelenir” ifadelerini kullanan Kozanoğlu, “Eğer bu yüksek düzey devam etse hem bireysel, hem ticari kredilerde faiz çok daha yüksek olduğu için ödeme güçlükleri baş gösterir, talep öngörülenden hızlı soğur” diye konuştu.

TCMB’nin önümüzdeki aylarda bu ikilemi yaşayacağını belirten Kozanoğlu, “Çok bocalayacak. Sermaye çevrelerinden de, özellikle Anadolu sermayesinden yüksek faize tepkiler yükselecek. Şimdi pusuya yatmış vaziyetteler; Temmuz asgari ücreti artırmama, emeklilerin ağzına bir parmak bal çalma operasyonu bitince, emek kesimine yönelik arzuları yerine gelince ses çıkarmaya başlayacaklar. Toplumsal muhalefetin de bu senaryoları iyi okuyup, mücadele stratejisini ona göre belirlemesi gerekiyor” dedi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Rezerv Birikimi Hız Kesmiyor

Merkez Bankası’nın (TCMB), 17 mayıs ile biten haftada, toplam rezervleri 139 milyar 100 milyon dolara, aynı haftada bankanın net rezervler 33,84 milyar dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük20,4 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü2,18 trilyon lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 17 mayıs ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 139 milyar 100 milyon dolara yükseldi. Aynı haftada bankanın net rezervler 33,84 milyar dolara yükselirken, swap hariç net rezervleri ise eksi 14,8 milyar dolar olarak kaydedildi.

Ayrıca Merkez Bankası’ndan (TCMB) yapılan açıklamaya göre kısa vadeli TL mevduat için zorunlu karşılık oranı yüzde 8’den yüzde 12’ye, uzun vadeli mevduat için ise sıfırdan yüzde 8’e çıkarıldı.

Kısa vadeli KKM’de zorunlu karşılık oranı yüzde 25’ten yüzde 33’e, uzun vadeli KKM’de ise yüzde 10’dan yüzde 22’ye yükseldi. Yeni oranlarda tesis tarihi 24 Mayıs olarak açıklandı.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 17 mayıs ile biten haftada 20,4 milyar TL düşüş kaydetti. Kur korumalı mevduat toplamı 2,18 trilyon TL’nin altına gelmiş oldu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre döviz mevduatları da aynı haftada parite etkisinden arındırıldığında 1,2 milyar dolar azaldı. Pariteden arındırılmış olarak bakıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatlarının 1,1 milyar dolar düştüğü izlendi.

Paylaşın