Şimşek’e Göre Enflasyon Beklentisi “Geçici Etkiler” Nedeniyle Artmış

Merkez Bankasının Piyasa Katılımcıları Anketi’ni değerlendiren Mehmet Şimşek, temmuzda ‘geçici etkiler’ nedeniyle yüksek gerçekleşen aylık enflasyonun yıl sonu enflasyon beklentisinde artışa yol açtığını belirtti.

Haber Merkezi / Mehmet Şimşek, ayrıca yıllık enflasyonun ağustos ayında belirgin şekilde gerilemesini ve yılın kalan döneminde de düşmeye devam etmesini beklediklerini ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Piyasa Katılımcılar Anketi’ni değerlendirdi. Enflasyonda belirgin bir düşüş beklediğini dile getiren Şimşek, açıklamasında şu ifadelere yer ver:

“12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri 10 aydır iyileşiyor. Temmuz’da geçici etkiler kaynaklı yüksek gerçekleşen aylık enflasyon yıl sonu beklentisinde sınırlı artışa yol açsa da 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 28,7’ye gerilerken 24 ay sonrası yüzde 19,3 oldu. Yıllık enflasyonun Ağustos’ta da belirgin şekilde gerilemesini ve yılın kalan döneminde düşüşe devam etmesini bekliyoruz.”

Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 42,95’ten yüzde 43,31’e yükseltmişti. Banka, yıl sonu dolar kuru tahminini ise 37,37 liradan 37,28 liraya düşürmüştü. Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu büyüme beklentisini de yüzde 3,4, yıl sonu politika faizini de yüzde 50 olarak sabit tutmuştu.

Paylaşın

Merkez Bankası Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Değiştirmedi: Yüzde 38

Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu için enflasyon tahminini yüzde 38’de sabit tuttu. Banka, 2025 ve 2026 enflasyon tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korudu.

Merkez Bankası (TCMB), yılın 2. Enflasyon Raporu toplantısında 2024 yıl sonu enflasyon tahminini iki puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çekmiş, 2025 ve 2026 tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korumuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın üçüncü enflasyon raporunun sunumu için kameraların karşısına geçti. Karahan 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerini değiştirmediklerini belirtti.

Fatih Karahan, mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngördüklerini sözlerine ekledi.

Haziran 2023’ten itibaren “sıkılaşma döngüsünü” başlattıklarını ve politika faizini yüzde 8,5’ten Mart 2024 itibarıyla yüzde 50’ye çıkardıklarını hatırlatan Fatih Karahan, “para politikasındaki sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceklerini” açıkladı.

“Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, enflasyonun yılın kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Ayrıca, finansal koşullardaki sıkılaşmayla beraber talep koşullarında görülen dengelenmenin önümüzdeki dönemde daha da belirginleşeceğini tahmin ediyoruz” diyen Karahan şu öngörüde bulundu:

“Sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek. Para ve maliye politikalarının eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak.”

TCMB, yılın 2. Enflasyon Raporu toplantısında 2024 yıl sonu enflasyon tahminini iki puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çekmiş, 2025 ve 2026 tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korumuştu.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimine Enflasyon Şarttı

Enflasyon düşüş eğilimi göstermedikçe faiz indiriminin gündemde olmadığını belirten Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, enflasyon beklentilerinin henüz sabitlenmediğini ve beklentilerin hala karamsar bir seyir izlediğini vurguladı.

Ekonomistler enflasyonun 12 ay sonra yüzde 30’a gerileyeceğini öngörürken Merkez Bankası’nın (TCMB) güncel anketinde Temmuz için hanehalkının beklentisi yüzde 72 , firmaların ise yüzde 55 ile piyasanın çok üzerinde yer alıyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Reuters haber ajansına ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cevdet Akçay,  faiz indirimi döngüsünü şu anda düşünmediklerini, çünkü çok erken gevşemenin enflasyonu yeniden alevlendirebileceğini ve dezenflasyonun eşiğindeki bir ekonominin sıkıntılarını uzatabileceğini söyledi.

Akçay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisini bir yıl önce göreve getirmesinden bu yana verdiği ilk medya röportajında, “Şu aşamada bir faiz indirimi döngüsü düşünülmüyor bile” dedi. Akçay, bunun nedeninin, enflasyonun ekonominin temel sorun olduğu Türkiye’de, erken politika gevşemesi ve “yeniden canlanan enflasyon dinamikleri” riskinin, çok uzun süre bekleme riskinden daha yüksek olduğunu söyledi.

Akçay, “Dolayısıyla şu anda faiz indirimi gündemde değil ve aylık enflasyonun temel eğiliminde uzun vadeli bir düşüş gözlenmeden ve yakından takip ettiğimiz diğer göstergeler de buna eşlik etmeden de söz konusu olmayacak” dedi.

Akçay, aylık enflasyonun ana eğiliminde, enflasyon beklentilerinde ve iç talep dengelenmesinde “kalıcı iyileşmeler” sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini söyledi: “Her ne kadar şu anda bir faiz indirim döngüsü değerlendirilmiyor olsa da, indirimler başladığı zaman para politikasındaki sıkı duruşun korunacağına dair kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sinyal verilerek bu süreç yönetilecektir.”

Piyasa katılımcılarının, firmaların ve hanehalkının enflasyon beklentilerini yakından izlediklerini belirten Akçay, “Maalesef sadece piyasa katılımcılarının beklentileri bu yıl sonu öngörümüze yakınsamaya başladı. Hanehalkı, TCMB’nin ileriye dönük politika yönlendirmelerine karşı nispeten daha az duyarlı ve manşet enflasyonda belirgin düşüş eğilimi görene kadar karamsar tarafta kalmayı tercih etmekte” dedi.

Ekonomistler enflasyonun 12 ay sonra yüzde 30’a gerileyeceğini öngörürken TCMB’nin güncel anketinde Temmuz için hanehalkının beklentisi yüzde 72 , firmaların ise yüzde 55 ile piyasanın çok üzerinde yer alıyor.

“Fiyat belirleyici role sahip olmaları nedeniyle özellikle firmaların enflasyon beklentilerinin, Merkez Bankası tahmin aralığına yakınsaması enflasyonu düşürmek için gereken ekonomik yavaşlamanın dozu üzerinde belirgin bir etkiye sahip” diyen Akçay, “Firmaların fiyatlama ve bütçe süreçlerinde, TCMB’nin tahminleri ne kadar çok gösterge olarak kullanılırsa, enflasyon hedeflerimize ulaşmanın üretim ve istihdam üzerindeki maliyeti o kadar az olur” ifadelerini kullandı.

Akçay, “Beklentiler sıkı duruşumuza ne kadar duyarsız ve tepkisiz kalırsa, dezenflasyon politikasının üretim ve istihdam açısından maliyeti de o kadar yüksek olacaktır” dedi.

“Enflasyon, Temmuz’da beklentilerden yüksek gerçekleşebilir”

Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin yaklaşık yüzde 2’ye düştüğünü belirten Akçay, vergi ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların Temmuz’da aylık enflasyona 1,5 puan ilave katkı yapacağını söyledi ve şöyle devam etti: “Bu da, Temmuz ayında piyasa katılımcıları tarafından beklenen enflasyondan daha yüksek bir gerçekleşme olması ihtimalini artırıyor.”

TCMB’nin piyasa katılımcıları anketindeki Temmuz ayı TÜFE beklentisi yüzde 2,77 seviyesinde ancak bazı ekonomistler bu ay TÜFE’nin yüzde 3,5-4 arasına yükselebileceğini öngörüyorlar.

Akçay önümüzdeki dönemde de, aylık enflasyonda her iki yönlü “sürpriz” yaşanabileceğini ancak bu ana eğilimde bir değişiklik yaratmadığı sürece bunun ani bir tepki verilmesini “gerektirmeyeceğini” söyledi.

Rezervlerdeki iyileşme ve TL mevduata artan talebin, kur korumalı mevduattan çıkışı hızlandırma konusunda “güven artırdığını” söyleyen Akçay, “Rezerv biriktirme sürecimiz, yabancı girişlerinin güçlü ve dalgalı olduğu bir ortamda düz bir çizgide ilerlemiyor” dedi. Akçay, TCMB’nin günlük olarak “teyakkuzda olduğu” bir koridor politikası uygulamadığını ifade etti.

Akçay bankalarla gerçekleştirilen swapları sonlandırarak aktarım mekanizmasının işlevselliğini artırdıklarına da dikkat çekti ve şöyle dedi: “Kredi büyümesi kısıtları, biz para politikasındaki sıkı duruş ile enflasyon beklentilerini çıpalarken, aşırı kredi büyümesi önünde sigorta işlevi görüyor.”

“Temel politika aracımız politika faizidir” diyen Akçay, yapısı gereği tamamlayıcı nitelikte olan makroihtiyati tedbirlerin avantajının ise “anlık etki” olduğunu belirtti. Akçay “para politikasının yerini almış bankacılık sistemi regülasyonları”nın azaltıldığı ve sadeleştirildiğini de belirtti.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervlerinde Ilımlı Yükseliş

19 temmuz ile biten haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 153,9 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervleri 153,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 60,9 milyar lira düştü. Böylelikle kur korumalı mevduatlar zirveyi gördükten sonra 1,88 trilyon liraya geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 19 temmuz ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Açıklanan verilere göre, 153,8 milyar dolar olan brüt rezervler 153,9 milyar dolara çıktı.

Net rezervler ise 47,7 milyar dolardan 48,2 milyar dolar düzeyine yükseldi. Swap hariç net rezervler de 22,9 milyar dolara çıktı. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler 22,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 19 temmuz haftası itibariyle kur korumalı mevduatlar 60,9 milyar TL düştü. Böylelikle kur korumalı mevduatlar zirveyi gördükten sonra 1,88 trilyon liraya geriledi.

Aynı hafta bankacılık sektörün kredi hacmi 13 trilyon 957 milyar 58 milyon liradan 13 trilyon 915 milyar 501 milyon liraya geriledi. Sektörde toplam mevduat ise bankalar arası dahil, geçen hafta 74 milyar 128 milyon lira artarak 16 trilyon 747 milyar 35 milyon liraya çıktı.

Tüketici kredilerinin tutarı, 19 Temmuz itibarıyla 11 milyar 431 milyon lira düşüşle 1 trilyon 729 milyar 272 milyon liraya geriledi. Söz konusu tutarın 448 milyar 389 milyon lirası konut, 87 milyar 406 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 193 milyar 477 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 13 milyar 736 milyon lira artarak 1 trilyon 734 milyar 887 milyon liraya çıktı.

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 1,6 azalışla 1 trilyon 461 milyar 786 milyon liraya düştü. Bireysel kredi kartı alacaklarının 518 milyar 404 milyon lirasını taksitli, 943 milyar 381 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 168,5 Milyar Dolara Yükseldi

Mayıs sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 4,5 milyar dolar artarak 168,5 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcu 157,3 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcu ise 11,2 milyar dolar düzeyinde.

Haber Merkezi / Sektör dağılımı incelendiğinde, mayıs sonu itibarıyla, 157,3 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 62,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Aynı dönemde, 11,2 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde75,7’sini finansal kuruluşların, yüzde24,3’ünü ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Mayıs 2024” raporunu açıkladı.

Buna göre; Mayıs sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 4,5 milyar dolar artarak 168,5 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 2,4 milyar dolar artarak 157,3 milyar dolar ; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 2,1 milyar dolar artarak 11,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 365 milyon dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 2,6 milyar dolar artışla 17,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 97 milyon dolar azalmış, tahvil stoku ise 41 milyon dolar azalarak 1,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 275 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 762 milyon dolar artarak 10,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 1,3 milyar dolar artışla 5,8 milyar dolar ; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 382 milyon dolar azalışla 1,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, mayıs sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 583 milyon dolar azalarak 106,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 1,7 milyar dolar artarak 9,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 157,3 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,0’ının dolar, yüzde 35,5’inin Euro, yüzde 2,4’ünün Türk lirası ve yüzde 4,1’inin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 11,2 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 44,4’ünün dolar, yüzde 18,8’inin Euro, yüzde 32,5’inin Türk lirası ve yüzde 4,3’ünün diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, mayıs sonu itibarıyla, 157,3 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 62,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 11,2 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 75,7’sini finansal kuruluşların, yüzde 24,3’ünü ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, mayıs sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 51,0 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi.

Paylaşın

Cari Açık, Mayıs Ayında 25,2 Milyar Dolara Geriledi

2023 yılı mayıs ayında 7,8 milyar dolar açık veren cari denge, bu yılın mayıs ayında 1,24 milyar dolar açık verdi. Mayıs ayı itibariyle 12 aylık cari açık ise 25,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Haber Merkezi / Bir önceki ay 12 aylık cari açık 31,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti. Öte yandan resmi rezervlerde bu ay 17 milyar 593 milyon dolar net artış kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Mayıs 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Mayıs ayında cari işlemler hesabı 1 milyar 235 milyon dolar açık kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 3 milyar 263 milyon doları fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4 milyar 199 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 4 milyar 724 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 3 milyar 915 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 607 milyon dolar net çıkış ve 153 milyon dolar net çıkış kaydetti.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 361 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 5 milyar 637 milyon dolar tutarında net giriş kaydetti. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 529 milyon dolar net satış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 6 milyar 051 milyon dolar net alış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 452 milyon dolar ve 270 milyon doları net borçlanma gerçekleşti. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 4 milyar 254 milyon dolar net azalış kaydetti.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 368 milyon dolar net azalış ve Türk lirası cinsinden 1.107 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 739 milyon dolar net artış kaydetti.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 3 milyar 420 milyon dolar ve 356 milyon dolar net kullanım, genel hükümet 26 milyon dolar net geri ödeme gerçekleştirdi. Resmi rezervlerde bu ay 17 milyar 593 milyon dolar net artış oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervlerinde Yeni Rekor

5 temmuz ile biten haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 148,4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervleri 142,9 milyar dolar düzeyindeydi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 23 milyar lira düştü. Böylelikle kur korumalı mevduatlar zirveyi gördükten sonra ilk kez 2 trilyon liranın altına geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 5 temmuz ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Açıklanan verilere göre, toplam rezervler 5 milyar 538 milyon dolar artarak 142 milyar 910 milyon dolardan, 148 milyar 448 milyon dolara çıktı.

Brüt rezervler 84 milyar 833 milyon dolardan 89 milyar 731 milyon dolara yükselirken, net uluslararası rezervler de 4 milyar 160 milyon dolar artarak 43 milyar 557 milyon dolara çıktı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 5 Temmuz haftası itibariyle kur korumalı mevduatlar 23 milyar TL düştü. Böylelikle kur korumalı mevduatlar zirveyi gördükten sonra ilk kez 2 trilyon TL’nin altına geriledi.

Kur korumalı mevduatlardaki düşüş Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de gündemindeydi. Şimşek, kur korumalı mevduatlardaki düşüşün Temmuz ayında hızlanarak devam edeceğini söyledi.

Geçen yıl 143 milyar dolarla zirveyi gören Kur Korumalı Mevduat’ın bugün 60 milyar doların altına indiğini belirten Şimşek, “Vergi teşviklerini kaldırdığımız için KKM’den çıkış çok daha hızlancak ve Türkiye bu faslı da kapatmış olacaktır” dedi.

BDDK verilerine göre, söz konusu haftada tüketici kredilerinin tutarı, 1 milyar 189 milyon lira yükselişle 1 trilyon 727 milyar 574 milyon liraya yükseldi. Söz konusu tutarın 447 milyar 409 milyon lirası konut, 89 milyar 948 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 190 milyar 218 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 3 milyar lira artarak 1 trilyon 713 milyar 2 milyon liraya çıktı.

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 0,1 azalışla 1 trilyon 466 milyar 931 milyon liraya geriledi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 513 milyar 437 milyon lirasını taksitli, 953 milyar 494 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Paylaşın

Brüt Rezervlerde Bir Hafta 4,7 Milyar Dolarlık Erime

28 haziran ile biten haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 142,9 milyar dolar seviyesine geriledi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervleri 147,6 milyar dolar düzeyindeydi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan, yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle yurt dışında yerleşikler 679,5 milyon dolarlık tahvil sattı. Söz konusu miktar 26 Mart 2021 tarihinden itibaren en büyük çıkış olarak kaydedilirken seçimden sonra tahvilde görülen ilk çıkış oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 28 Haziran haftasında 18,3 milyar TL düşüş kaydetti. Son düşüşle birlikte kur korumalı mevduatların büyüklüğü 2 trilyon 14 milyar TL oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 28 haziran ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Açıklanan verilere göre, bankanın brüt rezervleri 142,9 milyar dolar seviyesine geriledi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervleri 147,6 milyar dolar düzeyindeydi.

Aynı haftada net rezervlerde de gerileme gözlemlendi. Verilere göre, ilgili haftada net rezervler 39,4 milyar dolar oldu. Net rezervler önceki haftada 44,85 milyar dolar seviyesindeydi. Swap hariç net rezervler ise aynı haftada 12,7 milyar dolardan 11,6 milyar dolara düştü.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan, yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle yurt dışında yerleşikler 679,5 milyon dolarlık tahvil sattı. Söz konusu miktar 26 Mart 2021 tarihinden itibaren en büyük çıkış olarak kaydedilirken seçimden sonra tahvilde görülen ilk çıkış oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 28 Haziran haftasında 18,3 milyar TL düşüş kaydetti. Son düşüşle birlikte kur korumalı mevduatların büyüklüğü 2 trilyon 14 milyar TL oldu.

Kur korumalı mevduatlarda son olarak şirketlere yönelik vergi avantajının bitmesiyle gerilemenin devamı da bekleniyor. Yeni bir karar alınmadığı takdirde kur korumalı mevduat (KKM) ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnası 1 Temmuz itibarıyla sona erdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Döviz cinsinden kur korumalı mevduatta şirketlerin vergi avantajının Temmuzda yenilenmeyeceğini açıklamıştı.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervleri Seçimler Sonrası İlk Kez Geriledi

28 haziran ile biten haftada Merkez Bankası’nın (TCMB), swap hariç net rezervleri 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler sonrası ilk kez 1 milyar dolar geriledi. Swap hariç net rezervler, 21 haziran haftasında 12,5 milyar dolara yükselmişti.

Swap hariç net rezervler dört yıl aranın ardından ilk kez 31 mayıs haftasında 1.5 milyar dolarla pozitife geçmiş, daha sonra yükselişine devam ederek 21 haziran haftasında 12,5 milyar dolara yükselmişti.

Dolar/TL ikinci çeyreği yüzde 1,4 yükselişle tamamlamasının ardından bugüne 32,60’lı seviyelerde başlarken, Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi yerel seçim sonrası ilk kez geçen hafta geriledi.

TCMB swap hariç net rezervi yerel seçim sonrası geçen üç ayda yaklaşık 78 milyar dolar artışla 12,5 milyar dolara yükseldikten sonra ilk kez geçen hafta 1 milyar dolar geriledi.

Swap hariç net rezerv dört yıl aranın ardından ilk kez 31 Mayıs haftasında 1.5 milyar dolarla pozitife geçmiş, daha sonra yükselişine devam ederek 21 Haziran haftasında 12,5 milyar dolara yükselmişti.

Bankacılar 28 Haziran ile biten haftaki değişimi 1 milyar dolar düşüş olarak hesapladı.

TÜİK’in enflasyon açıklaması bekleniyor

Bugün yurt içinde açıklanacak önemli bir veri bulunmazken, yarın açıklanacak haziran ayı enflasyonu yakından izlenecek.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dün yaptığı açıklamada enflasyonda ilk düşüşün haziranda görüleceğini belirterek, esas düşüşün ise temmuz, ağustos, eylülde görüleceğini, ekimde 40’lı rakamlara inileceğini söyledi.

Enflasyon mayıs ayında yüzde 75,45 ile 2022 sonundan beri en yüksek seviyeye yükselirken haziran itibarıyla yıllık enflasyonda başlayacak düşüş ile TCMB yıl sonunda enflasyonun yüzde 38 seviyesine inmesini bekliyor.

Reuters anketine göre enflasyonun haziranda yüzde 72,6 ile yıllık bazda ilk düşüşünü kaydetmesi, yıl sonunda ise yüzde 42,2 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Yerel seçimler sonrasında dolar karşısında nisan ayını yatay, mayısı ise çok sınırlı değer artışı ile kapatan TL, haziranda ise yüzde 1,9 değer yitirdi. İkinci çeyrekte yüzde 1,4 değer yitiren TL, dolar karşısında bu sabah 32,66 seviyesinde işlem görüyor.

TCMB, geçen haftaki politika faizini art arda üçüncü ayda da yüzde 50 seviyesinde sabit tutarak dezenflasyonun yılın ikinci yarısında tesis edileceğini yönündeki görüşünü korudu.

Ayrıca likidite gelişmelerini yakından izleyeceği ve gerekirse adım atacağı mesajı verdi. Geçen yıl gerçekleşen genel seçimlerin ardından haziran ayından beri cumhurbaşkanı destekli sıkılaştırmanın sonucu olarak TCMB politika faizini sonuncusu mart ayında olmak üzere 4 bin 150 baz puan yükseltti.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri 12 Milyar Doları Aştı

Merkez Bankası’nın (TCMB), 21 haziran ile biten haftada, swap hariç net rezervleri 12,7 milyar dolara yükseldi. Bankanın toplam rezervleri ise 44,9 milyar dolara geriledi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 35,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2 trilyon 33 milyar lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 21 haziran ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 21 haziran ile biten haftada brüt rezervleri 147,6 milyar dolara yükseldi.

Bankanın net rezervleri ise aynı dönemde 44,9 milyar dolara geriledi. Aynı hafta swap hariç net rezervlerde 12,7 milyar dolar oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 35,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2 trilyon 33 milyar lira olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 2,3 milyar dolar artışla 165,1 milyar dolar oldu. Parite etkisinden arındırıldığında artışın 1,63 milyar dolar seviyesinde kaldığı görüldü.

Parite etkisinden arındırılmış verilere göre gerçek kişilerin döviz mevduatları 44 milyon dolar artarken, tüzel kişilerin mevduatındaki artış ise 1,6 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası, faizi sabit tuttu

Merkez Bankası (TCMB), haziran ayında piyasaların beklediği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. Banka, politika faizini son olarak mart ayında yükseltmiş; Nisan ve Mayıs aylarında faizi yüzde 50’de sabit bırakmıştı.

Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın haziran ayı faiz oranıyla ilgili beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, Merkez Bankası’nın (TCMB), politika faizini bu ay yüzde 50’de sabit bırakmasını beklediğini söylemişti.

Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tamamı da bankanın faizi üçüncü kez yüzde 50’de sabit tutmasını beklediklerini ifade etmişlerdi.

Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Haziran ayında 650, Temmuz’da 250, Ağustos’ta 750, Eylül’de 500, Ekim ve Kasım aylarında da 500’er, Aralık ve Ocak aylarında 250’şer olmak üzere son 8 toplantıda toplam 3 bin 650 baz puan faiz artırmıştı.

Şubat ayındaki yılın ikinci faiz kararında faizin sabit tutulması ile toplam 3 bin 650 baz puan faiz artış serisi devam etti. Mart ayında faiz 500 baz puan arttırılarak politika faizi yüzde 50’ye çıkarıldı. Nisan ve Mayıs ayında ise politika faizi sabit tutuldu. Merkez Bankası, son bir yılda 4 bin 150 baz puanlık faiz artışı yaptı.

Paylaşın