Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 40’a Yükseltti

Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35’ten yüzde 40’a yükseltti. Bankanın politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 37,50 seviyesine çıkaracağı öngörülüyordu.

Haber Merkezi / AA Finans ve Bloomberg HT beklenti anketine katılan ekonomistlerin beklentisi politika faizinin yüzde 37,50 seviyesine çıkarılması yönündeydi.

JPMorgan, Morgan Stanley ve SocGen gibi yabancı kurumlar da TCMB’nin politika faizini bu toplantıda 250 baz puan artıracağını öngörmüştü.

Merkez Bankası (TCMB), 750 baz puan faiz artışı kararı alınan Ağustos toplantısıyla beraber sıkılaşmada agresif adımlar atmış, Eylül ve Ekim aylarında da politika faizini 500 baz puan artırma yoluna gitmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltilme kararı aldı.

Merkez Bankası’ndan (TCMB) karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ekim ayında bir miktar gerileyen manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır.

Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin başladığına işaret etmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir.

Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir.

Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir.

Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

Kurul politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 52,9 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervleri eksi 56,7 milyar dolardan eksi 52,9 milyar dolara geriledi. Bankanın brüt rezervleri ise 5,9 milyar dolar artışla 134,5 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Haber Merkezi / Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 40 seviyesine yükseltirken, kredi kartında azami faiz oranlarında Aralık’ta değişiklik olmayacağını duyurdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde toparlanma ivmesi geçen hafta hızlanarak devam etti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2,5 milyar dolarlık sukuk ihracının hesaplara girdiği 17 Kasım haftasında Merkez Bankası (TCMB) brüt rezervleri 5,9 milyar dolar artışla 134,5 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) net rezervleri ise 25,4 milyar dolardan 29 milyar dolar düzeyine çıktı.

Veriler swap hariç net rezervlerde de hızlı bir toparlanma gerçekleştiğini gösterdi. Buna göre Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervleri eksi 56,7 milyar dolardan eksi 52,9 milyar dolara geldi.

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltilme kararı aldı.

Merkez Bankası (TCMB), kredi kartında azami faiz oranlarında aralık’ta değişiklik olmayacağını duyurdu.

Bankadan yapılan ayrı bir açıklamada Aralık ayı için kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları ile üye işyerlerine uygulanacak azami komisyon oranlarının hesaplanmasında kullanılan referans oranın ayın sondan beşinci iş günü olan 24 Kasım 2023 tarihinde ilan edileceği belirtildi.

Merkez Bankası (TCMB), 750 baz puan faiz artışı kararı alınan Ağustos toplantısıyla beraber sıkılaşmada agresif adımlar atmış, Eylül ve Ekim aylarında da politika faizini 500 baz puan artırma yoluna gitmişti.

Paylaşın

JPMorgan’dan Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

SocGen ve Morgan Stanley’den sonra ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan’dan da Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı tahmininde bulundu.

JPMorgan, Merkez Bankası’nın (TCMB) 2024 sonuna kadar faizi yüzde 45 seviyesinde koruyacağını tahmin ettiklerini duyurdu.

Yabancı kurumlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) önceki toplantılara göre Kasım toplantısında daha sınırlı bir sıkılaşma kararı alacağını tahmin ediyor. Son analiz JPMorgan’dan geldi.

BloomberHT’nin aktardığına göre; JPMorgan Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik, TCMB’nin Kasım toplantısında politika faizini 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkaracağını öngördü. Akçelik, Aralık ayında da politika faizinde 250 baz puanlık artış tahmininde bulundu.

Akçelik, JPMorgan müşterilerine ilettiği notta 2023 Kasım ve Mayıs 2024 dönemi dikkate alındığında yıllık enflasyonda yükseliş beklentisi ve olumsuz cari denge görünümünün ilave artışlar gerektirdiğinin altını çizdi. Akçelik TCMB’nin son yönlendirmelerinde şahin göründüğüne de dikkat çekti. Akçelik TCMB’nin 2024 sonuna kadar faizi yüzde 45 seviyesinde koruyacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Akçelik raporunda 2023 yıl sonu enflasyon beklentilerinin yüzde 65 olduğunu belirtti. Enflasyonda Mayıs 2024’te yüzde 73 ile zirve yaşanacağını öngören Akçelik, 2024 yıl sonu enflasyon beklentilerinin ise yüzde 40 olduğunu ifade etti.

Parasal sıkılaştırmanın büyüme görünümü üzerindeki etkilerini de değerlendiren Akçelik, sıkılaşmanın 2024’te büyümeyi yüzde 3’ün altına çekeceğini öngördü.

Cari dengeye ilişkin beklentilere de yer veren Akçelik, 2023’te cari açığın milli gelire oranının yüzde 4,6 olacağını, 2024’te ise bu oranın yüzde 2,9’a gerileyeceğini tahmin etti.

Daha önce analizlerini paylaşan SocGen ve Morgan Stanley de Kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artırılacağını öngörmüştü. Bloomberg HT’nin yurt içindeki kurumlarla gerçekleştirdiği ankette aynı beklentiye işaret etmişti.

Paylaşın

Societe Generale’dan Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

Avrupa merkezli finans şirketlerinden Societe Generale, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaştı.

Societe Generale (SocGen), aralık ayında da benzer bir hamle ile politika faizinin yıl sonunda yüzde 40’a çıkarılacağını tahmin etti. Merkez Bankası (TCMB), son olarak banka 500 baz puan artışla politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkarmıştı.

BloomberHT’nin aktardığına göre; Yabancı kurumlar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşma döngüsünde Kasım ayında tempoyu düşüreceğini öngördü.

Societe Generale (SocGen) analistleri TCMB’nin Kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaştı. SocGen Aralık ayında da benzer bir hamle ile politika faizinin yıl sonunda yüzde 40’a çıkarılacağını tahmin etti.

Bankanın tahminleri yurt içindeki piyasa oyuncularının tahminiyle aynı yönde. Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi de politika faizinin Kasım ayında yüzde 37,50 seviyesine çıkarılacağı yönündeydi.

TCMB bundan önceki üç toplantıda şahin hamleler yapmıştı. Son olarak banka 500 baz puan artışla politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkarmıştı.

Öte yandan Bloomberg HT’nin Kasım ayı Merkez Bankası (TCMB) faiz kararına ilişkin anketi sonuçlandı. Ankete katılan 27 kurumun medyan beklentisi, Kasım ayında faizin 250 baz puan artarak yüzde 37,5 seviyesine çıkacağı yönünde oldu.

Kasım ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 40, minimum beklenti yüzde 37,5 oldu.

Öte yandan bu anket döneminde 25 kurum 2023 yıl sonuna yönelik tahminlerini aktardı. Kasım ayı anketinde 2023 yıl sonu için medyan beklenti yüzde 40 seviyesinde gerçekleşti. 2023 yıl sonuna ilişkin maksimum beklenti yüzde 42,5, minimum beklenti ise yüzde 38 seviyesinde oldu.

Faizde zirve beklentisi

Ayrıca 20 kurum 2024 yılına ilişkin faizde zirve beklentisini paylaştı. Buna göre 2024 yılında politika faizinin yüzde 40 seviyesinde zirve yapması bekleniyor. 2024 yılında zirve seviyeye ilişkin maksimum beklenti yüzde 50 olurken, minimum beklenti yüzde 38’de gerçekleşti.

Son olarak anket katılımcılarına faizde ilk indirim beklentileri de soruldu. Buna göre tahminini paylaşan 15 kurumun 7’si Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan ilk hamleyi 2024’ün son çeyreğinde bekliyor.

TCMB Para Politikası Kurulu Ekim’de bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmişti. Son artışla TCMB, yeni yönetiminde 5. faiz artışına imza atmıştı.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervi Eksi 56,7 Milyar Dolar

10 Kasım haftasında Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi eksi 55,4 milyar dolardan eksi 56,7 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde net rezerv ise 24,7 milyar dolardan 25,4 milyar dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde toparlanma ivmesi geçen hafta da devam etti. Swap hariç net rezervlerde gerilemede dikkat çekti.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, 10 Kasım haftasında brüt rezervler 128,6 milyar dolara yükseldi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervler 128,4 milyar dolar olmuştu.

Bankanın net rezervler 24,7 milyar dolara yükselirken, swap hariç net rezervler ise eksi 55,4 milyar dolardan eksi 56,7 milyar dolara geriledi.

Kur Korumalı Mevduatta düşüş sürüyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, kur korumalı mevduatların toplam büyüklüğü 10 Kasım haftası itibariyle 82,9 milyar TL düşüşle 2,8 trilyon TL oldu.

Dolar cinsinden bakıldığında ise KKM büyüklüğü 100 milyar doların altına geriledi.

KKM tarafında ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerin etkisini sürdürdüğü görülüyor. 2 Kasım günü açıklanan düzenlemeye göre Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) zorunlu karşılık oranı yükseltildi ve Döviz deposu için TL türüne ilave zorunlu karşılık oranı getirildi.

Düzenlemeye, göre, KKM’nin yoğunlaştığı 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 5 puan artırılarak yüzde 30’a yükseltildi. 1 yıla kadar vadeli ile 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkarıldı.

TCMB, Eylül ayında KKM’nin yoğunlaştığı 6 aya kadar vadenin zorunlu olarak değişme oranı yüzde 15’ten yüzde 25’e yükseltilmiş, 1 yıl kadar vadeli ve 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için karşılama oranları yüzde 5 olarak belirtilmişti.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten İyileşme Mesajı

Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan eylül ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin açıklama yapan Bakan Şimşek, “Yıllık cari dengede son iki ayda 7,3 milyar dolar iyileşme sağlandı. Program öngörülerimiz doğrultusunda bu iyileşmenin devamını bekliyoruz” dedi.

Haber Merkezi / Hazne ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan eylül ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin paylaşım yaptı.

Cari dengedeki olumlu seyre işaret eden Şimşek, “Yıllık cari dengede son iki ayda 7,3 milyar dolar iyileşme sağlandı. Program öngörülerimiz doğrultusunda bu iyileşmenin devamını bekliyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Ekonomi bu yıl ikinci kez cari fazla verdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yayımladığı verilere göre cari denge 1,88 milyar dolar fazla verdi.

Haziran ayında Türkiye ekonomisinde 693 milyon dolarlık cari fazla verilmişti. Bundan önce 2021 yılında dört aylık bir cari fazla serisi kaydedilmiş, 2021 yılının Ekim ayında 4,1 milyar dolarlık cari fazla görülmüştü.

TCMB verilerine göre 12 aylık cari açık 51,7 milyar dolara geriledi. Orta Vadeli Program’daki (OVP) öngörülere göre 2023 yılında cari açığın 42,5 milyar dolar olması bekleniyor.

Çekirdek denge olarak bilinen altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı Eylül ayında 7,1 milyar dolar fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 3,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 6,3 milyar dolar olurken bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 5,03 milyar dolar oldu.

Eylül’de doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net çıkışlar 337 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları ise 1,02 milyar dolar tutarında net giriş gösterdi.

Resmi rezervlerde bu ay 7,7 milyar dolarlık artış olurken net hata noksan girişi 208 milyon dolar olarak kaydedildi.

Paylaşın

Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın Faiz İndirimine Başlayacağı Tarihi Verdi

ABD merkezli çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs, 2024 görünüm raporunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) ilişkin tahminlerini paylaştı. Raporda, TCMB’nin bu yıl faiz artırımlarına devam edeceği ve politika faizinin yüzde 40’a kadar yükseleceği öngörüldü.

Goldman Sachs, 2024 yılının 3. çeyreğinde faiz indirimlerinin başlayacağı, yıl sonunda faizin yüzde 40’tan yüzde 25’e gerileyeceği tahminine yer verdi. Yıl sonunda enflasyonun da yüzde 35’e gerileyeceği öngörüldü.

Merkez Bankası (TCMB) son toplantısında politika faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmiş ve faiz artırım döngüsünün süreceği mesajını vermişti.

Bankacılık sistemindeki likidite fazlası ortadan kaldırıldı

Öte yandan Merkez Bankası’nın (TCMB) zorunlu karşılıklarla ilgili uygulamasının devreye girmesinin ardından sistemdeki likidite fazlası çekildi. TCMB verilerine göre 10 Kasım itibariyle net fonlama 75,6 milyar TL ile pozitife döndü. Verilere göre Ekim sonu itibariyle sistemdeki likidite fazlası 228,6 milyar TL seviyesindeydi.

Kasım başında açıklanan önlemlerle TCMB kur korumalı mevduatlarda zorunlu karşılık oranlarını artırırken, yabancı para mevduatta TL cinsi ilave karşılık uygulaması getirmişti. Söz konusu önlemlerle sistemden 350 milyar TL çekilmesi öngörülüyordu.

Bankacılık sisteminde likidite çekilirken TCMB taraflı Döviz karşılığı TL swap piyasasında yabancı para swap stoku 55,7 milyar dolar oldu. Altın karşılığı TL swap piyasasında ise swap stoku 3,2 milyar dolar olarak kaydedildi.

Döviz depo stoku ise 290 milyon dolar oldu. Gün sonu toplam swap pozisyonu ise döviz depolar dahil 58,9 milyar dolar olarak gerçekleşerek yeni tarihi zirveye işaret etti.

Paylaşın

12 Aylık Cari Açık 51,7 Milyar Dolara Geriledi

12 aylık cari açık 51 milyar 7 milyon dolara geriledi. Orta Vadeli Program’daki (OVP) öngörülere göre, 2023 yılında cari açığın 42 milyar 5 milyon dolar olması bekleniyor.

Haber Merkezi / Öte yandan cari denge eylül ayında 1,88 milyar dolar fazla verdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Eylül 2023 verileri açıkladı. Buna göre, eylül ayında cari işlemler hesabı 1.876 milyon dolar fazla kaydedildi. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 7.118 milyon dolar fazla verdi.

Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 3.657 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 6.253 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 5.033 milyon dolar oldu.

Birincil gelir dengesi kalemi 851 milyon dolar net çıkış, ikincil gelir dengesi kalemi ise 131 milyon dolar net giriş kaydedildi. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net çıkışlar 337 milyon dolar olarak kaydedildi.

Portföy yatırımları 1.018 milyon dolar tutarında net giriş kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 263 milyon dolar net satış, devlet iç borçlanma senetleri piyasasında ise 90 milyon dolar net alış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak, bankalar 1.429 milyon dolar ve diğer sektör 400 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 3.258 milyon dolar net azalış kaydetti.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 162 milyon dolar ve Türk lirası cinsinden 252 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 414 milyon dolar net artış kaydedildi.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar, diğer sektörler ve Genel hükümet sırasıyla 1.632 milyon dolar, 354 milyon dolar ve 152 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi. Resmi rezervlerde bu ay 7.663 milyon dolar net artış oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası Toplam Rezervleri 128 Milyar 420 Milyon Dolara Yükseldi

Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 3 Kasım haftasında bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 860 milyon dolar artışla 126 milyar 560 milyon dolardan 128 milyar 420 milyon dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Öte yandan kur korumalı mevduat hesapları 3 kasım haftası itibariyle 2,92 trilyon liraya geriledi. Son 10 haftada kur korumalı mevduat hesaplarında 447 milyar lira gerileme kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı.

Açıklanan istatistiklere göre, 3 Kasım itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 1 milyar 532 milyon dolar artışla 83 milyar 944 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervler, 27 Ekim’de 82 milyar 412 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

Söz konusu dönemde altın rezervleri 328 milyon dolar artarak 44 milyar 148 milyon dolardan 44 milyar 476 milyon dolara çıktı.

Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 3 Kasım haftasında bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 860 milyon dolar artışla 126 milyar 560 milyon dolardan 128 milyar 420 milyon dolara çıktı.

Toplam rezervlerde mayıs sonundan 3 Kasım ile biten haftaya kadar geçen sürede artış, 29 milyar 962 milyon dolar olurken, söz konusu artış yüzde 30,4’e tekabül etti. Bu dönemde toplam rezerv, 15 hafta üst üste artarak 1987 başlangıçlı veri tarihindeki en uzun artış rekorunu kaydetmişti.

KKM, 3 trilyon liranın altına indi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 3 Kasım haftası itibariyle Kur Korumalı Mevduat hesapları toplamı 2,92 trilyon liraya geriledi. Dolar cinsinden KKM büyüklüğü 103,2 milyar dolara düştü.

3 Kasım haftasında KKM hesaplarında düşüş 86,2 milyar TL’ye ulaştı. Son 10 haftada KKM hesaplarında 447 milyar TL gerileme kaydedildi.

KKM hesaplarında düşüş ivmesi devam ederken, ekonomi yönetiminin KKM hesaplarının baskılayan düzenlemeleri de sürdü.

2 Kasım günü açıklanan düzenlemeye göre Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında zorunlu karşılık oranı yükseltildi ve Döviz deposu için TL türüne ilave zorunlu karşılık oranı getirildi.

Düzenlemeye göre, KKM hesaplarının yoğunlaştığı 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 5 puan artırılarak yüzde 30’a yükseltildi. 1 yıla kadar vadeli ile 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkarıldı.

TCMB, Eylül ayında KKM hesaplarının yoğunlaştığı 6 aya kadar vadenin zorunlu olarak değişme oranı yüzde 15’ten yüzde 25’e yükseltilmiş, 1 yıl kadar vadeli ve 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için karşılama oranları yüzde 5 olarak belirtilmişti.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Enflasyon Yorumu: Gıdada Fiyat Artışları Gücünü Korudu

Ekim ayında yavaşlayarak yıllık düzeyde yüzde 61,4’e gerileyen enflasyonla ilgili değerlendirmelerini yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), değerlendirmesinde taze meyve-sebze hariç gıdada fiyat artışlarının gücünü koruduğunu belirtti.

Haber Merkezi / Değerlendirmesinde yıllık enflasyonun, gıda ve temel mal gruplarında gerilediğini, hizmet ve enerjide artış kaydettiğini belirten Merkez Bankası (TCMB), enerji grubunda, akaryakıt fiyatlarındaki düşüşe karşın, diğer enerji emtia fiyatlarındaki görünümün gecikmeli etkileriyle artış kaydedildiğini ifade etti.

Doğalgazda tüketimin bedelsiz kullanım sınırının (ilk 25 metreküp) bir miktar üzerine çıkmasıyla, bu kanaldan aylık tüketici enflasyonuna 0,22 puanlık etki geldiğini vurgulayan Merkez Bankası (TCMB), Kasım ve Aralık aylarında tüketimdeki artışa bağlı olarak, doğalgaz kaleminden gelen etkinin yükseleceğini öngördü.

Merkez Bankası (TCMB), değerlendirmesinde, temel mal grubuna ilişkin olarak, otomobil fiyatlarının cari yılda aylık bazda ilk kez gerilediği, dayanıklı malda aylık enflasyonunun son iki yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiği ifade edildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Ekim Ayı Fiyat Gelişmeleri” raporunu yayınladı. Raporda şu ifadeler kullanıldı:

“Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3,43 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 0,17 puan azalarak yüzde 61,36 olmuştur. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 0,39 ve 0,83 puan artarak yüzde 67,61 ve 69,76 olarak gerçekleşmiştir.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, bu dönemde hizmet, enerji ve temel mal gruplarının katkıları sırasıyla 0,43, 0,17 ve 0,04 puan artarken, gıda ve alkol-tütün-altın gruplarının katkıları sırasıyla 0,60 ve 0,21 puan düşmüştür.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, B ve C endekslerinde aylık artışlar önemli ölçüde zayıflamıştır. Fiyat artışları, B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada bir önceki aya kıyasla gerilemiş, hizmet ve temel mallarda ise daha sınırlı bir yavaşlama kaydetmiştir.

Hizmet fiyatları ekim ayında yüzde 3,83 oranındaki yükseliş ile önceki aylara kıyasla yavaşlamakla birlikte güçlü seyretmiş, grup yıllık enflasyonu 2,19 puan artışla yüzde 88,65 seviyesine ulaşmıştır. Bu dönemde en belirgin aylık artış yüzde 7,91 ile kira grubunda gerçekleşmiş, alt grup yıllık enflasyonu yüzde 100,67 seviyesine ulaşmıştır. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün yansımaları ulaştırma hizmetlerinde hissedilmiş, havayolu ile yolcu taşımacılığı (yüzde -12,97) ve karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı fiyatlarında (yüzde -4,57) düşüşler izlenmiştir. Haberleşme alt grubunda yüzde 4,08 oranında gerçekleşen aylık fiyat artışında cep telefonuyla yapılan
görüşme ile internet ücretlerindeki yükselişler belirleyici olmuştur. Yemek hizmetlerinin sürüklediği lokanta-otel grubunda aylık fiyat artışı (yüzde 3,51) otel fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle önceki aya kıyasla bir miktar yavaşlamıştır. Ekim ayında, diğer hizmetler alt grubundaki aylık artış (yüzde 2,90), eğitim hizmetleri kaynaklı etkilerin de tamamlanmasıyla, önceki aylara kıyasla belirgin şekilde güç kaybetmiştir.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,18 puan düşüşle yüzde 53,05 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı alt grubunda yükselirken, dayanıklı mallarda daha belirgin olmak üzere, diğer alt gruplarda gerilemiştir. Dayanıklı mal aylık fiyat artışındaki yavaşlama eğilimi ekim ayında korunmuş, aylık enflasyon yüzde 0,43 ile sınırlı kalmıştır. Bu dönemde otomobil fiyatları (yüzde -0,44) gerilemiş, beyaz eşya (yüzde 1,19) ve mobilyada (yüzde 0,57) fiyat artışları önemli ölçüde zayıflamıştır. Bu gelişmelerle alt grup yıllık enflasyonu 3,46 puan düşerek yüzde 62,15 seviyesine gerilemiştir. Diğer temel mallar alt grubunda fiyatlar yüzde 2,50 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,68 puan düşüşle yüzde 49,42 olmuştur. Bu gruptaki aylık artışta, ev ile ilgili temizlik malzemeleri, kişisel bakım ürünleri ile konutun bakım ve onarımı için malzemeler kalemlerinin etkisi hissedilmiştir. Yeni sezona geçişle birlikte giyim ve ayakkabı fiyatları yüzde 13,98 oranında yükselmiş, alt grup yıllık enflasyonu 6,74 puan artışla yüzde 38,10 olarak gerçekleşmiştir.

Enerji fiyatları ekim ayında yüzde 3,62 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 1,35 puan artarak yüzde 11,60 olmuştur. Grup aylık fiyat artışında, 25 metre küpü bedelsiz olarak kullandırılan doğal gaz kaleminde tüketim artışına paralel olarak sepete yansıyan fiyatların yükselmesi etkili olmuştur. Bu gelişme, aylık tüketici enflasyonunu 0,22 puan yukarı çekmiştir. Öte yandan, uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmeleri takiben akaryakıt fiyatları yüzde 2,15 oranında gerileyerek enerji grubunda daha olumsuz bir görünümün önüne geçmiştir.

Şebeke suyu fiyatları ekim ayında yüksek oranda (yüzde 7,92) artmıştır. Ek olarak, katı yakıtlar ve tüp gaz kalemleri sırasıyla aylık bazda yüzde 6,91 ve 4,67 oranlarında artış kaydetmiştir.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları ekim ayında yüzde 3,20 oranında artmış, yıllık enflasyon 3,15 puan azalarak yüzde 71,99 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 5,77 puan azalışla yüzde 90,40’a, işlenmiş gıdada ise 1,34 puan düşüşle yüzde 58,61’e gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış veriler taze meyve sebze fiyatlarının sebze fiyatları öncülüğünde yavaşlayarak ılımlı bir şekilde arttığına işaret etmiştir. Taze meyve sebze dışı işlenmemiş gıdada genele yayılan fiyat artışları görülürken, başta kırmızı et olmak üzere, beyaz et, yumurta, kuruyemiş ve bakliyat gibi kalemler öne çıkmıştır. İşlenmiş gıda grubunda aylık artış (yüzde 2,46) geçen aya kıyasla yavaşlamış, bu gelişmede süt ve süt ürünleri ile ekmek tahıllar kalemindeki fiyat artışlarının
yavaşlaması etkili olmuştur.

Yurt içi üretici fiyatları ekim ayında yüzde 1,94 oranında artmış, yıllık enflasyon 8,05 puan azalışla yüzde 39,39 olmuştur. Bu gerilemenin temel belirleyicisi enerji grubu olmuştur. Yurt içi enerji imalatı fiyatları aylık yüzde 2,86 düşüş kaydetmiş, grup yıllık enflasyonu geçtiğimiz yıl aynı dönemdeki yüksek bazın da etkisiyle 26,32 puan gerileyerek yüzde -12,91 seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer ana sanayi grupları incelendiğinde, yıllık fiyat artışlarının tüm gruplarda gerilediği görülmektedir. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde ise ham petrol ve doğal gaz, basım ve kayıt hizmetleri, suyun arıtılması ve dağıtılması, giyim eşyaları, diğer madencilik-taş ocakçılığı ve gıda ürünleri fiyat artışlarıyla öne çıkmıştır.”

Paylaşın