Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 42,50’ye Çıkardı

Geçtiğimiz ay politika faizi 500 baz puan artırılarak yüzde 35’ten yüzde 40’a yükselte Merkez Bankası (TCMB), politika faizi oranını 250 baz puan artışla yüzde 42,50’ye çıkardı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayında yapılan seçimler öncesi yüzde 8,50 seviyesinde olan politika faizini, Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanlığına ise Hafize Gaye Erkan getirilmesiyle birlikte, yüzde 40’a yükseltmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi kararını açıkladı. Politika faizini yüzde 42,50’ye çeken Merkez Bankası (TCMB), karara ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Kasım ayında sınırlı bir artış kaydeden manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin devam ettiğine işaret etmektedir.

Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir. Dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmektedir.

Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatmıştır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmektedir. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin, parasal sıkılaşma eşliğinde aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 39,2 Milyar Dolar

15 Aralık haftasında Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın (TCMB) bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Haber Merkezi / Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 15 Aralık haftasında brüt rezervler 142,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 141,4 milyar dolar düzeyindeydi.

Net rezervlerde ise sınırlı bir geri çekilme yaşandı. Buna göre net rezervler 38,2 milyar dolardan 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlanma hız kazandı. 15 Aralık haftasında swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bunun yanında haftalık olarak portföy akışları da devam etti. 15 Aralık haftasında yabancının net tahvil alımı 181 milyon dolar oldu. Hissede net alım ise 396 milyon dolar olarak kaydedildi.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) son karar metninde Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin fonlama komposizyonundaki düzeltmeye katkı sağlanacağı belirtildi.

Merkez Bankası’nın başka bir açıklamada ise Türk Lirası mevduatın önceliklendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında Türk lirası mevduatı destekleyici adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.

Paylaşın

Türkiye’nin Yurt Dışı Varlıkları 308,6 Milyar Dolara Yükseldi

Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 0,1 oranında artışla 308,6 milyar dolara yükselirken, yükümlülükleri ise yüzde 3,5 oranında azalışla 603,5 milyar dolara geriledi.

Haber Merkezi / Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar 2022 yıl sonuna göre yüzde 2,0 oranında azalışla 126,2 milyar dolar, diğer yatırımlar yüzde 1,5 oranında azalışla 119,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlardan bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 1,8 oranında artışla 45,8 milyar dolar oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri Ekim 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; 2023 Ekim sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 0,1 oranında artışla 308,6 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,5 oranında azalışla 603,5 milyar dolar oldu.

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2022 yıl sonunda eksi 317,1 milyar dolar iken 2023 Ekim sonunda -295,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2022 yıl sonuna göre yüzde 2,0 oranında azalışla 126,2 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 1,5 oranında azalışla 119,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 1,8 oranında artışla 45,8 milyar dolar oldu.

Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2022 yıl sonuna göre yüzde 21,3 oranında azalışla 160,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Portföy yatırımları 2022 yıl sonuna göre yüzde 0,5 oranında azalışla 92,8 milyar dolar olmuştur. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2022 yıl sonuna göre yüzde 0,7 oranında azalışla 28,6 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 12,5 oranında azalışla 1,1 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 3,9 artışla 43,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2022 yıl sonuna göre yüzde 6,8 oranında artarak 349,8 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2022 yıl sonuna göre yüzde 1,5 oranında azalarak 41,0 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 15,7 oranında artarak 16,3 milyar dolar oldu.

Bankaların toplam kredi stoku yüzde 8,6 oranında artarak 61,1 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,5 oranında azalarak 99,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Paylaşın

Türkiye’nin Kısa Vadeli Dış Borcu 219,9 Milyar Dolarla Rekor Kırdı

Türkiye’nin vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç stoku, 219,9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu borç stokunun 16,3 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu.

Haber Merkezi / Vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç stoku, borçlu bazında değerlendirildiğinde ise, toplam borç stoku içinde kamu sektörünün yüzde 19,8, Merkez Bankası’nın yüzde 20,8,  özel sektörün ise yüzde 59,4 oranında paya sahip olduğu gözlemlendi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Ekim 2023 dönemine ilişkin kısa vadeli dış borç istatistikleri açıklandı. Buna göre, ekim sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 14,5 oranında artışla 170,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 5,5 oranında artarak 65,7 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 9,5 oranında artarak 59,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 16,8 oranında artarak 12,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 7,5 oranında azalarak 20,0 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 10,1 oranında artışla 18,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 11,7 oranında artışla 14,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,2 oranında artarak 53,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 13,3 oranında artarak 32,7 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 5,4 oranında artarak 92,2 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 24,9 oranında artarak 92,8 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 3,5 oranında artarak 76,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2022 yıl sonunda 676 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 Ekim sonu itibarıyla 1000 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 269 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 Ekim sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50,8’i dolar, yüzde 23,1’i Euro, yüzde 9,7’si TL ve yüzde 16,4’ü diğer döviz cinslerinden oluştu. 2023 Ekim sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 219,9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Söz konusu stokun 16,3 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 19,8, Merkez Bankası’nın yüzde 20,8,  özel sektörün ise yüzde 59,4 oranında paya sahip olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Merkez Bankası, Aralık Ayında Kaç Puan Faiz Artıracak?

14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası yönetimi değişen Merkez Bankası (TCMB), para politikalarında agresif adımlar atmış ve politika faizini yüzde 40’a kadar yükseltmişti.

Haber Merkezi / 2023 yılının son toplantısını haftaya perşembe günü yapacak olan Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz ile ilgili atacağı adım veya adımlar piyasaların sıkı takibinde.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay da faiz artışlarına devam etmesi, ancak artış hızını son üç toplantıdaki 500 baz puandan bu ay 250 baz puana düşürmesi bekleniyor. Merkez Bankası, bir önceki metinde mesajını verdiği üzere, kısa sürede sıkılaştırmayı tamamlayacak.

Merkez Bankası (TCMB), haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750 baz puan, eylül, ekim ve kasımda 500’er baz puan olmak üzere altı toplantıda toplam 3 bin 150 baz puan faiz artırmıştı. Reuters anketine katılan 12 ekonomistin tamamı yüzde 40 seviyesindeki politika faizinde 250 baz puan artış bekliyor.

Kasım ayında beklentilerin üzerinde politika faizi artışı yapan Merkez Bankası (TCMB) dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını belirtmişti.

Ankette 2024 sonu gelmeden faiz indirimlerinin başlayabileceği de öngörülüyor. On ekonomistlerin 2024 sonu için politika faizi tahminlerinin medyanı yüzde 37.5 seviyesinde. Tahminler yüzde 35 ile yüzde 45 bandında yer alıyor.

“Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir”

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi toplantısına katıldı.

TİM’den yapılan açıklamaya göre, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, fiyat istikrarının istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme için önemine değindiği konuşmasında hem ihracatçıların dış talep nedeniyle yaşadığı zorlukların hem de ekonominin güçlü taraflarının farkında olduklarını belirtti.

Merkez Bankası Hafize Gaye Erkan, küresel ekonominin geçirdiği dönüşümle birlikte Türkiye’nin yükselen potansiyelinden bahsederek “Fiyat istikrarı yoluyla öngörülebilirliğin artması, sizlerin bu potansiyeli gerçekleştirmesinin en güçlü destekçisi olacaktır” dedi.

Merkez Bankası Erkan konuşmasında, uygulanan politikanın etkisinin zamana yayıldığını, diğer yandan öncü gösterge niteliğinde bazı olumlu sonuçların alınmaya başladığını ifade etti.

Erkan, “2024’ün ikinci yarısında başlayacak dezenflasyon döneminden önceki geçiş sürecinde talepte dengelenme yaşanırken, doğru politika tasarımlarıyla, üretimin sürekliliğinin sağlanmasına katkı vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

Kasım Ayı Para Politikası Kurulu kararına atıfta bulunarak dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını ifade eden Merkez Bankası Başkanı Erkan, “Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz” dedi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervi Eksi 41,1 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 41,1 milyar dolar olurken net rezervleri 38,2 milyar dolar olarak kaydedildi. Bankanın toplam rezervleri ise, 141,374 milyar dolara çıktı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı.

Buna göre; Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, bir önceki haftaya göre 1 milyar 225 milyon dolar artışla 141 milyar 374 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 1 milyar 276 milyon dolar artışla 94 milyar 509 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 1 Aralık’ta 93 milyar 233 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

TCMB’nin swap hariç net rezervi eksi 41,1 milyar dolar olurken net rezervleri 38,2 milyar dolar olarak kaydedildi.

Öte yandan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 8 Aralık haftası itibariyle 13,4 milyar liraya geriledi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, 2 trilyon 70 milyar lira olarak kayıtlara geçti.

8 Aralık haftasında Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında 10 ayın en yavaş gerilemesi kaydedildi.

Türkiye’nin risk primi 300 baz puanın altını test etti

Ayrıca, Türkiye’nin 5 yıllık risk primi CDS 19 baz puan gerilemeyle 300 baz puanın altını test etti. Böylelikle risk primi Şubat 2021’den bu yana ilk kez 300 baz puanın altını test etti.

Mart 2021’de Merkez Bankası’nın (TCMB) başkanlık görevine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasının ardından risk priminde yükseliş kaydedilmiş ve ay sonunda risk primi 480 baz puanın üzerine tırmanmıştı.

Takip eden dönemde görece yatay bir seyir izleyen risk primi parasal gevşeme döneminin başlamasıyla yükseliş ivmesine girmiş ve Temmuz 2022’de 900 baz puana dayanmıştı.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 46 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervleri eksi 51 milyar dolardan, eksi 46,7 milyar düzeyine geriledi. Bankanın brüt rezervler ise 140,1 milyar dolar ile tarihi zirveye çıktı.

Haber Merkezi / Öte yandan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 24,3 milyar lira gerileyerek, 2,7 trilyon lira olarak kayıtlara geçti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haftalık Para ve Banka İstatistiklerini yayımladı. Açıklanan verilere göre; 1 Aralık itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 236 milyon dolar artışla 93 milyar 233 milyon dolara yükseldi.

Aynı dönemde altın rezervleri 1 milyar 420 milyon dolar artarak 45 milyar 496 milyon dolardan 46 milyar 916 milyon dolara çıktı.

Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 1 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 3 milyar 656 milyon dolar yükselişle 136 milyar 493 milyon dolardan 140 milyar 149 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Söz konusu dönemde, bankanın net rezervleri ise 35,8 milyar dolardan 34,8 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde, swap hariç net rezervler ise eksi 46,7 milyar dolar olarak kaydedildi.

KKM’de düşüş yavaşladı

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, 1 Aralık haftası itibariyle 24,3 milyar TL geriledi. Kur korumalı mevduatlarda toplam büyüklük 2,7 trilyon TL olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) banka yöneticileriyle bir araya gelmişti. Türkiye Bankalar Birliği’nden toplantıya ilişkin yapılan açıklamada toplantıda TL’ye geçiş sürecinin de ele alındığı ifade edilmişti.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan ‘Enflasyon’ Açıklaması: Doğalgaz Faturaları…

Kasım ayı enflasyonuna ilişkin değerlendirmelerini yayınlayan Merkez Bankası (TCMB), enflasyonda doğalgaz faturalarının etkisine vurgu yaparken, alternatif göstergelerin de enflasyonda yavaşlamaya işaret ettiğini belirtti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın (TCMB), değerlendirmesinde yıllık enflasyonun gıda ve temel mal gruplarında gerilerken, enerji başta olmak üzere diğer ana gruplarda yükseldiği belirtildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri” raporunu yayınladı. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 3,28 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 0,62 puan artarak yüzde 61,98 olmuştur. Bu ayda doğal gazın aylık tüketici enflasyonuna etkisi 1,01 puan, yıllık enflasyona etkisi ise 1,58 puan olmuştur.

Doğal gaz etkisi arındırıldığında, mevsimsellikten arındırılmış tüketici enflasyonundaki yavaşlama eğiliminin sürdüğü izlenmiştir. Bu dönemde B endeksinin yıllık değişim oranı 0,34 puan azalarak yüzde 67,27 olurken C endeksinin yıllık değişim oranı 0,13 puan ile sınırlı bir oranda artarak yüzde 69,89 olarak gerçekleşmiştir.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, bu dönemde enerji, alkol-tütün-altın ve hizmet
gruplarının katkıları sırasıyla 1,39, 0,31 ve 0,16 puan artarken, gıda ve temel mallar gruplarının katkıları sırasıyla 0,84 ve 0,40 puan düşmüştür.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, C endeksinde daha belirgin olmak üzere B ve C endekslerinde aylık artışlardaki zayıflama devam etmiştir. Fiyat artışları, B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada bir önceki aya kıyasla güçlenirken, hizmet ve temel mallarda yavaşlama kaydetmiştir. Yayılım endeksi, medyan enflasyon, SATRIM gibi alternatif göstergeler de enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamayı teyit etmiştir.

Hizmet fiyatları kasım ayında yüzde 2,76 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 1,06 puan artışla yüzde 89,71 seviyesine ulaşmıştır. Bu dönemde, kira alt grubunda aylık artışın (yüzde 5,97) bir önceki aya kıyasla hız kesmesi dikkat çekmiş, diğer taraftan alt grup yıllık enflasyonu 5,14 puan artışla yüzde 105,81 seviyesine ulaşmıştır. Haberleşme alt grubunda yüzde 5,20 ile güçlenen aylık fiyat artışında cep telefonuyla yapılan görüşme ve internet ücretlerinde devam eden yükselişler belirleyici olmuştur.

Lokanta-otel grubunda yemek hizmetlerinde aylık fiyat artışı yavaşlarken, konaklama fiyatlarındaki düşüş devam etmiştir. Kasım ayında diğer hizmetler alt grubundaki ılımlı artış (yüzde 1,73) bu grupta yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün de etkisiyle, bu dönemde ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar (yüzde 0,14 ile) görece yatay seyretmiştir.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,81 puan düşüşle yüzde 52,24 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon dayanıklı mallarda gerilerken, diğer alt gruplarda yükselmiştir. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları kasım ayında önceki aya benzer şekilde sınırlı bir artış (yüzde 0,66) sergilemiştir. Bu dönemde, elektrikli ve elektriksiz ev aletleri fiyatları (yüzde -0,28) gerilemiş, otomobil fiyatları (yüzde 0,66) ılımlı bir şekilde yükselmiş, mobilya fiyatlarındaki artış (yüzde 1,79) ise bir miktar daha yüksek gerçekleşmiştir.

Bu gelişmeler neticesinde, dayanıklı mal grubunda yıllık enflasyon 2,84 puan düşüşle yüzde 59,31 seviyesine gerilemiştir. Diğer temel mallar alt grubunda fiyatlar yüzde 2,66 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,72 puan yükselerek yüzde 50,14 olarak gerçekleşmiştir. Ev ile ilgili temizlik malzemeleri ve kişisel bakım ürünleri bir önceki aya benzer şekilde fiyat artışlarıyla öne çıkan alt kalemler olmuştur. Giyim ve ayakkabı alt grubunda ise fiyatlar mevsimsel eğiliminin aksine bu dönemde yüzde 0,38 oranında gerilemiştir.

Enerji fiyatları kasım ayında yüzde 9,98 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 9,58 puan artarak yüzde 21,18 olmuştur. Grup aylık fiyat artışında, 25 metre küpü bedelsiz olarak kullandırılan doğal gaz kalemindeki tüketim artışına paralel olarak sepete yansıyan fiyatların yükselmesi etkili olmuştur. Küresel enerji fiyatlarıyla uyumlu şekilde katı yakıt fiyat artışı (yüzde 1,95) yavaşlarken, tüp gaz fiyatları bu dönemde yataya yakın seyretmiştir. Şebeke suyu fiyatlarındaki artış da yüzde 2,90 ile yavaşlarken, uluslararası petrol fiyatları öncülüğünde akaryakıt fiyatları yüzde 1,06 oranında gerilemiştir.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları kasım ayında yüzde 2,78 oranında artmış, yıllık enflasyon 4,83 puan azalarak yüzde 67,16 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 9,55 puan azalışla yüzde 80,85’e, işlenmiş gıdada ise 1,38 puan düşüşle yüzde 57,23’e gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, meyve fiyatlarında ılımlı artışa, sebzede ise gerilemeye işaret etmiştir. Taze meyve ve sebze dışı gıdada fiyat artışları gücünü korumuştur.

Diğer işlenmemiş gıdadaki aylık artışta bakliyat, pirinç ve beyaz et kalemleri öne çıkmıştır. İşlenmiş gıda grubunda aylık artış (yüzde 4,95) güçlenirken, süt ve süt ürünleri, işlenmiş et ürünleri, katı-sıvı yağlar ile konserve sebze ürünlerindeki fiyat artışları dikkat çekmiştir. Tütün ürünlerinde üretici firma kaynaklı fiyat artışlarının (yüzde 10,02) etkisiyle, alkollü içecekler ve tütün grubunda fiyatlar yüzde 9,16 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 9,38 puan artışla yüzde 71,35 olmuştur.

Yurt içi üretici fiyatları kasım ayında yüzde 2,81 oranında artmış, yıllık enflasyon 2,86 puan artışla yüzde 42,25’e yükselmiştir. Bu artışta enerji grubu öne çıkmıştır. Sanayi elektrik tarifeleri ile sanayi ve elektrik üreticileri doğal gaz tarifelerinde ekim ayında yapılan ayarlamaların etkisi kasım ayında elektrik, gaz, buhar, iklimlendirme (yüzde 10,99) grubu üzerinde gözlenmiştir.

Bu çerçevede, enerji grubunda fiyatlar aylık bazda yüzde 3,46 artarken yıllık enflasyon negatif bölgedeki seyrini sürdürmüştür. Alt gruplar bazında, en belirgin aylık artış enerji grubundan sonra yüzde 3,07 ile dayanıksız tüketim mallarında izlenirken, bu dönemde sermaye ve ara malları sırasıyla yüzde 2,85 ve yüzde 2,50 oranlarında artmıştır. Sektörel bazda ise metal cevherleri, tütün, deri ile ağaç mantar ürünleri fiyat artışlarıyla öne çıkmıştır.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 51 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervleri eksi 52,9 milyar dolardan, eksi 51 milyar düzeyine geriledi. Bankanın brüt rezervleri ise 2 milyar dolar artışla 136,5 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Haber Merkezi / Öte yandan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 24 Kasım haftasında 29,2 milyar TL gerileme gösterdi. KKM bu dönem itibariyle toplam büyüklük 2,7 trilyon TL oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, 24 Kasım haftası itibariyle brüt rezervler 136,5 milyar dolarla tarihi seviyeye çıktı.

Net rezervlerde de toparlanma görüldü. Bankanın net rezervleri 24 Kasım haftasında 35,8 milyar dolara yükseldi. Bir önceki hafta rezervler 29 milyar dolar seviyesindeydi.

Swap hariç net rezervler de geçen hafta eksi 52,9 milyar dolardan, eksi 51 milyar düzeyine toparlandı.

Merkez Bankası (TCMB), 750 baz puan faiz artışı kararı alınan Ağustos toplantısıyla beraber sıkılaşmada agresif adımlar atmış, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında da politika faizini 500 baz puan artırma yoluna gitmişti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 24 Kasım haftasında 29,2 milyar TL gerileme gösterdi. KKM bu dönem itibariyle toplam büyüklük 2,7 trilyon TL oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası, Faiz Artışını Hangi Seviyede Tamamlayacak?

ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini aralık ayındaki toplantıda 250 baz puan yükselteceğini ve faiz artırımı döngüsünü yüzde 42,50’de tamamlayacağını öngördü.

Son toplantısında, politika faizini beklentilerin üzerinde 500 baz puan yükselten Merkez Bankası (TCMB), “parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı” ve sıkılaştırma adımlarının “kısa bir zaman diliminde tamamlanacağı” mesajı vermişti.

Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini beklentilerin üzerinde 500 baz puan yükseltmesinin ardından, 250 baz puan daha artışla politika faizini yüzde 42,50’ye yükseltmesini ve sıkılaşma adımlarının tamamlanmasını beklediğini açıkladı.

BloombergHT’nin aktardığına göre, daha önce tahminini yüzde 40 olarak belirleyen banka, Merkez Bankası (TCMB) kararının beklenenden daha fazla parasal sıkılaştırmaya işaret ettiğini belirtti.

Bankanın açıklamasında “Bankanın politika faizini Aralık’taki toplantıda 250 baz puan yükselteceğini ve faiz artırımı döngüsünü yüzde 42,50’de tamamlayacağını bekliyoruz” denildi.

Merkez Bankası (TCMB), “parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı” ve sıkılaştırma adımlarının “kısa bir zaman diliminde tamamlanacağı” mesajı vermişti.

Karar ile yayımlanan açıklamada, “Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.” denilmişti.

Metinde, “Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” ifadeleri yer almıştı.

Paylaşın