TCMB Duyurdu: Kredilerde Sıkılaşma Seyri Sona Erdi

2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” sonuçlarını yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), işletmelere kullanıdırılan kredilerde sıkılaşma seyrinin sona erdiğini duyurdu:

Haber Merkezi / “Büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği ve diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlendi.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bankaların 2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“2023 yılının son çeyreğinde, bankaların genel olarak işletmelere kullandırdıkları kredilere uyguladıkları standartlardaki sıkılaşma seyrinin sona erdiği görülmektedir. Alt kırılımlar incelendiğinde, büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği, diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlenmektedir.

Tüm faktörler standartları sıkılaştırıcı yönde etkilerken, sermaye yeterliliği ile ilgili kısıtlar ve bankanın likidite pozisyonu standartları sıkılaştırıcı yönde etkileyen en önemli faktörler olmuştur. 2024 yılının birinci çeyreği için bankaların beklentisi, genel olarak işletmelere verilen kredilere uygulanan standartların gevşemeye başlayacağı yönündedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşma seyrinin belirgin şekilde zayıfladığı, diğer bireysel kredi türüne uygulanan standartlarda ise sıkılaşmanın sona erdiği görülmektedir. Tüm bireysel kredi türlerinde fon maliyetleri/bilanço kısıtlamaları ile risk algılaması standartları sıkılaştırıcı yönde etkilemiştir.

2024 yılının ilk çeyreği için, konut kredisi standartlarındaki sıkılaşmanın daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi standartlarının ise bir miktar sıkılaşacağı beklenmektedir. Bankaların yılın ilk çeyreği için taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki beklentisi sıkılaşmanın düşük seviyede devam edeceği yönündedir

İşletmelerin banka kredilerine olan talebi incelendiğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artış yönlü seyir, 2023 yılının son çeyreğinde zayıflayarak devam etmiştir. Alt kırılımlar incelendiğinde, küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen krediler ile kısa vadeli kredilere olan talepte artış olduğu ve yabancı para cinsinden açılan kredilere olan talepte azalış olduğu yönündeki değerlendirmelerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir.

Alternatif finansman olarak hisse senedi ihracı talebi azaltan en önemli faktör olurken, stok artırımı ve işletme sermayesi için finansman ihtiyacı talebi artırıcı yönde etkileyen en önemli faktör olmuştur. 2024 yılının ilk çeyreğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artışın oldukça zayıf bir şekilde devam edeceği beklenmektedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve diğer bireysel kredi talebindeki azalış seyri zayıflayarak devam etmiş, taşıt kredi talebindeki azalış ise yerini artışa bırakmıştır. Konut kredilerinde tüm faktörler, diğer bireysel kredilerde ise dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama dışındaki faktörler talebi azaltıcı yönde etkilemiştir. Taşıt kredilerinde taşıt piyasasına ilişkin beklentiler talebi artırıcı yönde etkileyen tek faktör olmuştur.

2024 yılının ilk çeyreği için bankaların beklentisi, konut kredi talebindeki azalış yönlü seyrin daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi talebinde ise azalış yönlü seyrin güçleneceği yönündedir. Yılın ilk çeyreğinde taşıt kredi talebinde ise belirgin bir azalış beklenmektedir.

şletmelere kullandırılan kredilere uygulanan koşul ve kurallara bakıldığında, ortalama krediler ve daha riskli krediler üzerindeki kâr marjlarındaki artış seyrinin devam ettiği gözlenmektedir. Diğer durum ve şartlarda vade ile kredi ya da kredi limitinin büyüklüğüne ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmış, faiz dışında alınan ücret ve komisyonlar ile teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma ise zayıflamıştır.

Bireysel kredilere uygulanan koşul ve kurallar incelendiğinde, ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerindeki kar marjlarındaki artış seyrinin taşıt ve diğer bireysel kredi türlerinde zayıflayarak devam ettiği, konut kredilerinde ise yerini azalışa bıraktığı görülmektedir. Bütün bireysel kredi türlerinde, vadeye ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmıştır. Teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallar incelendiğinde ise sıkılaşma eğiliminin tüm bireysel kredi türlerinde önemli ölçüde zayıfladığı gözlenmektedir

Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, 2023 yılının son çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşma yönlü seyrin devam ettiği, yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin ise güçlendiği görülmektedir. Yurt dışı fonlama maliyeti ile diğer koşul ve kuralların, yurt dışı fonlama koşullarına olan gevşetici etkisi artmıştır. 2024 yılının ilk çeyreği için, yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın ve yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin devam edeceği beklenmektedir.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Toplam Rezervleri 13 Hafta Sonra İlk Kez Düştü

Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara gerilerken, Türk Lirası’nın reel değeri de dört ayın en düşük seviyesine geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 13 hafta sonra ilk kez düşüş kaydetti.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre toplam rezervler, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara düştü. Böylece 29 Aralık 2023 tarihi itibarıyla biten haftada toplam rezervler 4 milyar 393 milyon dolar azaldı.

Brüt Döviz rezervleri, aynı haftada 4 milyar 727 milyon dolar azalarak 97 milyar 556 milyon dolardan 92 milyar 829 milyon dolara geriledi. Altın rezervleri ise 47 milyar 896 milyon dolardan 48 milyar 231 milyon dolara çıktı.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan geçici verilere göre, 2003=100 bazlı reel efektif döviz kuru endeksi, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bazında geçen ay bir önceki aya kıyasla 0,10 puan azalarak 55,15’e indi. Endeks, Kasım 2023’te 55,25 düzeyindeydi.

Bu dönemde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) bazında reel efektif Döviz kuru endeksi, 1,53 puan azalışla 87,40’tan 85,87’ye geriledi. TL’nin değeri, Aralık’ta 2022’nin aynı ayına göre TÜFE bazında 0,25 puan artarken, Yİ-ÜFE bazında 4,02 puan azaldı.

Paylaşın

Türk Lirası’nın Değeri Son Dört Ayın En Düşük Seviyesinde

Türk Lirası’nın reel değeri son dört ayın en düşük seviyesine gerilerken, Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara düştü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan geçici verilere göre, 2003=100 bazlı reel efektif döviz kuru endeksi, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bazında geçen ay bir önceki aya kıyasla 0,10 puan azalarak 55,15’e indi. Endeks, Kasım 2023’te 55,25 düzeyindeydi.

Bu dönemde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) bazında reel efektif Döviz kuru endeksi, 1,53 puan azalışla 87,40’tan 85,87’ye geriledi. TL’nin değeri, Aralık’ta 2022’nin aynı ayına göre TÜFE bazında 0,25 puan artarken, Yİ-ÜFE bazında 4,02 puan azaldı.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 13 hafta sonra ilk kez düşüş kaydetti.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre toplam rezervler, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara düştü. Böylece 29 Aralık 2023 tarihi itibarıyla biten haftada toplam rezervler 4 milyar 393 milyon dolar azaldı.

Brüt Döviz rezervleri, aynı haftada 4 milyar 727 milyon dolar azalarak 97 milyar 556 milyon dolardan 92 milyar 829 milyon dolara geriledi. Altın rezervleri ise 47 milyar 896 milyon dolardan 48 milyar 231 milyon dolara çıktı.

Paylaşın

Merkez Bankası, Enflasyon Raporunu Açıkladı: Enerji Ve Gıda Vurgusu

Enflasyon raporunu yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), raporunda, yıllık enflasyonda temel mal ve hizmet gruplarındaki yükselişin sınırlı, enerji ve gıda gruplarındaki artışın ise daha belirgin olduğunu belirtti.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı enflasyonla ilgili değerlendirme raporunu yayımladı. Raporda özetle şu ifadeler yer aldı:

“Tüketici fiyatlarının aralık ayında yüzde 2,93 oranında artmasıyla yıllık enflasyon 2,79 puan yükselmiş ve 2023 yılını yüzde 64,77 ile son Enflasyon Raporu’nda sunulan tahminin orta noktasının altında tamamlamıştır. Yıllık enflasyon temel mal ve hizmet gruplarında sınırlı yükselirken, enerji ve gıda gruplarındaki artış daha belirgin olmuştur.

Bedelsiz doğal gaz kullanım sınırının aşılmasının aylık tüketici enflasyonuna etkisi 0,29 puan olurken, akaryakıt fiyatlarında gerçekleşen düşüş enerji grubu fiyat artışını sınırlamıştır. Sebze ve kırmızı et fiyatlarında gözlenen yüksek artışların belirgin etkisiyle, aylık tüketici enflasyonunun yaklaşık yarısı gıda grubundan gelmiştir.

Temel mal grubu aylık fiyat artışı bir önceki aya kıyasla bir miktar güçlenirken, beyaz eşya fiyatları dayanıklı mal alt grubunu, ilaç fiyatları ise diğer temel mal alt grubunu sürükleyen kalemler olmuştur. Beklenen ücret artışlarının, dayanıklı mal fiyatlarında gözlenen yükselişte etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Hizmet grubunda ise aylık fiyat artışı yavaşlamıştır. Aylık kira enflasyonundaki zayıflama eğilimi devam ederken, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerle uyumlu olarak ulaştırma hizmetleri fiyatları gerilemiştir.

Aralık ayında üretici fiyatları aylık artışı enerji grubu kaynaklı olarak yavaşlarken yıllık üretici enflasyonu düşük bazın da etkisiyle yükselmiştir. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranları B ve C göstergelerinde sınırlı bir şekilde yükselirken, göstergelerin yıllık enflasyonları artış kaydetmiştir.

Enflasyonun ana eğilimi, tüm göstergelerle birlikte değerlendirildiğinde, bir önceki aya kıyasla görece yatay bir seyir izleyerek, Enflasyon Raporu’nda öngörülenden daha ılımlı bir görünüme işaret etmektedir.”

Enflasyon TÜİK’e göre yüzde 64,77, ENAG’a göre yüzde 127,21

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 oldu.

Bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre, aralık ayında enflasyon aylık bazda yüzde 4,12, yıllık bazda artış ise yüzde 127,21 oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2021’den itibaren uygulamaya koyduğu faiz politikası ile Türkiye, son iki yılda dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri haline geldi.

Mayıs 2023 seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ı getiren Erdoğan, faiz artırımına da yeşil ışık yaktı. Haziran ayından bu yana yedi kez faiz artıran Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e çıkardı.

2024 yılında ise gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyonla mücadelesinde geri adım atıp atmayacağında olacak. Türkiye ekonomisinin önümüzdeki birkaç yılda nasıl bir seyir izleyeceğini, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında enflasyonla mücadelede atılan adımlar belirleyecek.

Hükümetin faiz indirme politikası ile birlikte son iki yılda rekor hızla artarak resmi verilere göre tüketici fiyatlarında yüzde 90’ları, üretici fiyatlarında ise yüzde 160’ları gören enflasyon, 2023 yılının ilk yarısını genel seçimlerin gölgesinde geçirdi.

Haziran ayına kadar yüzde 40’lar seviyesine kadar gerileyen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), seçimler sonrasında kurulan yeni ekonomi yönetimi ve faiz artırımı politikasına geçilmesi sonrasında, yeniden yükselişe geçti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Kasım 2023 verilerine göre, yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 61,98 düzeyinde gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,25 oldu. Ocak 2024’ün ilk günlerinde açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile birlikte, 2023’ün yüzde 65 seviyesinde bir enflasyonla kapanması bekleniyor.

2024 yılı için ise hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) yılsonu hedefi yüzde 33, Merkez Bankası beklentisi ise yüzde 36 olarak açıklandı. Gerek ulusal gerekse uluslararası kurumlar ise 2024 sonunda Türkiye’de enflasyonun yüzde 45-50 arasında seyretmesini bekliyor.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat’ta Yeni Düzenleme!

Merkez Bankası’ndan (TCMB), Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına ilişkin dikkat çeken düzenleme geldi. 1 Ocak 2024’ten itibaren TL dönüşümlü yeni KKM hesabı açılamayacak, mevcut TL dönüşümlü KKM hesapları ise vade sonunda yenilenmeyecek.

Dövizden dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) yeni hesap açılışları ve vade sonunda yenileme işlemleri ise devam edecek.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk Lirası (TL) dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) yeni hesap açılışlarını sona erdirdi.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Merkez Bankası’ndan (TCMB), bankalara gönderilen yazıya göre, 1 Ocak 2024’ten itibaren TL dönüşümlü KKM’de yeni hesap açılamayacak. Vade sonlarında mevcut TL dönüşümlü KKM hesaplarının yenilemesi yapılamayacak.

Döviz dönüşümlü KKM’de ise yeni hesap açılışları ve vade sonunda yenileme devam edecek.

Bankalara giden yazıya göre, 1 Ocak 2024’ten önce açılan ve vadesi henüz gelmemiş TL dönüşümlü kur korumalı hesapların vade sonu ve diğer işlemleri “Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından Desteklenmesine İlişkin Uygulama Talimatı” hükümleri kapsamında yürütülecek.

“Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Desteklenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” ile söz konusu hesapların açılma süresi 31 Aralık 2023’e kadar uzatılmıştı.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 22 Aralık haftası verilerine göre; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 30,4 milyar TL geriledi.

Böylelikle son bir ayın en hızlı çıkışın yaşandığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları2,65 trilyon TL’ye düştü.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervi Eksi 36,4 Milyar Dolar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 36,4 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri ise 145 milyar 453 milyon dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları ise 22 Aralık haftasında, 30,4 milyar lira gerileyerek 2,65 trilyon lira oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 22 Aralık haftasına ait para ve banka istatistiklerini yayımladı.

Buna göre, Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 158 milyon dolar artışla 97 milyar 557 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 15 Aralık’ta 95 milyar 399 milyon dolar seviyesindeydi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 36,4 milyar dolar olurken, önceki hafta eksi 39,2 milyar dolar civarındaydı.

Söz konusu dönemde altın rezervleri de 767 milyon dolar artarak 47 milyar 129 milyon dolardan 47 milyar 896 milyon dolara çıktı.

Böylece Merkez Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, söz konusu dönemde bir önceki haftaya göre 2 milyar 925 milyon dolar yükselişle 142 milyar 528 milyon dolardan 145 milyar 453 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Toplam rezervlerde mayıs sonundan 22 Aralık ile biten haftaya kadar geçen sürede artış, 46 milyar 995 milyon dolar olurken, söz konusu yükseliş yüzde 47,7’ye karşılık geldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 22 Aralık haftası verilerine göre; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 30,4 milyar TL geriledi.

Böylelikle son bir ayın en hızlı çıkışın yaşandığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları2,65 trilyon TL’ye düştü.

Paylaşın

Merkez Bankası: Enflasyon, Ocak Ayında Yükselecek

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), başta asgari ücret olmak üzere ücret ayarlamaları ve zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi yüksek kalemlerin etkisi ile enflasyonun ocak ayında yeniden yükseleceğini belirtti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), enflasyonun şubat ayı ve sonrasında yavaşlayarak yılın ilk yarısında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe yakın seyredeceğini vurguladı.

Merkez Bankası’nın (TCMB), cari yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 67,2’den 1,84 puan düşüşle yüzde 65,4; on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 43,9’dan 2,71 puan azalışla yüzde 41,2; gelecek yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 25,1’den 0,27 puan gerilemeyle yüzde 24,8 olmuştu.

Öte yandan, beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 12,3’den 0,34 puan yukarı güncellemeyle yüzde 12,6 seviyesine yükselmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık 2023 Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’ni yayımladı. Özette öne çıkan ifadeler şu şekilde:

“Yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin devam ettiğine işaret etmektedir. Bununla uyumlu bir şekilde ithalat eğilimi zayıflarken dış ticaret dengesi nispeten olumlu bir görünüm sergilemektedir. Diğer taraftan, fiyat indirimleri ve kampanyalar talepteki düşüşü sınırlayan unsurlar olmuştur.

Ekim ayında perakende satış hacim endeksi mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 2 oranında artmıştır. Perakende satış hacmi yıllık büyümesi 0,5 puan azalışla yüzde 13,7 oranında gerçekleşmiş, çeyreklik bazda ise perakende satışlar üçüncü çeyrekte gerçekleşen yüzde 0,6 oranındaki artış sonrası yatay seyretmiştir. Kampanyaların yoğunlaştığı kasım ayında, kartla yapılan harcamalardaki yükseliş devam etmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış öncü göstergeler ise aralık ayında kartla yapılan harcamaların artış hızında yeniden yavaşlama işaretleri vermektedir. İmalat sanayi firmalarının mevsimsellikten arındırılmış olarak kayıtlı iç piyasa siparişlerinin dördüncü çeyrekte düşüş kaydettiği görülmektedir.

Ana mal gruplarına göre değerlendirildiğinde söz konusu azalışın dayanıklı mal grubunda daha belirgin olduğu gözlenmektedir. Firma görüşmeleri de söz konusu dönemde fiyat indirim kampanyaları ve öne çekilen talep güdüsünün yurt içi satışlardaki ivme kaybını sınırladığını ima etmektedir. Parasal sıkılaştırma süreciyle başlayan dengelenme devam etse de talebin ocak ayında ücret güncellemeleriyle direnç gösterebileceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, talebin mevcut seviyesi enflasyon üzerinde bir risk unsuru olarak görülmeye devam etmektedir.

“Alt grup enflasyonu önceki aya kıyasla daha ılımlı bir görünüm sergiledi”

Gıda, ücret ve turizm kaynaklı gelişmelerden önemli ölçüde etkilenen lokanta ve otel alt grubunda aylık fiyat artışları süreklilik gösteren bir görünüm arz etmektedir. Lokanta ve otel alt grubunu gıda fiyatları kanalıyla son dönemde yemek hizmetleri fiyatları sürüklemeye devam etmektedir. Kasım ayında lokanta-otel grubunda yemek hizmetlerinde aylık fiyat artışı yavaşlarken, konaklama fiyatlarındaki düşüş devam etmiş, böylelikle alt grup enflasyonu önceki aya kıyasla daha ılımlı bir görünüm sergilemiştir.

Kira, eğitim, sağlık ve eğlence-kültür başta olmak üzere belirli hizmet kalemleri geçmiş tüketici enflasyonuna dönük fiyat belirleme davranışı sergileyerek, enflasyonist etkilerin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Sözleşmeye bağlı fiyat katılıklarının olduğu haberleşme hizmetleri de benzer bir etkide bulunurken, söz konusu alt grupta fiyat artışlarının güçlü seyrini sürdürdüğü gözlenmektedir. Yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet sektörü kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır.

Parasal ve miktarsal sıkılaştırma ile sadeleşme kararlarının etkisiyle kredi faizlerinde gelinen seviyelerin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Politika faizinin yüzde 5 puan yükseltildiği bir önceki PPK toplantı haftası ile son toplantı haftası arasında ticari kredi faizleri ve tüketici kredisi faiz oranları 0,2 ve 0,92 puan değişimle yatay bir görünüm sergilemiştir. Aynı dönemde mevduat faizleri, tüm vadeler genelinde ortalama 4,04 puan, 3 ay vadeli mevduatlarda ise 6,1 puan artarak parasal aktarımı güçlendirmiştir.

Önceki PPK toplantı haftasından bu yana yatay seyreden konut kredisi faizleri yüzde 42 seviyesinde gerçekleşmiştir. Taşıt kredisi faiz oranları, yıl sonu satış kampanyalarının etkisiyle 750 baz puan azalarak yüzde 32,8 olarak gerçekleşirken, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri ılımlı bir artış ile 15 Aralık 2023 itibarıyla yüzde 61,7 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, Türk lirası ticari kredi faizleri yatay bir seyir izleyerek yüzde 51,8 olarak gerçekleşmiştir.

Kredi büyümesi ve kompozisyonunda normalleşme devam etmiştir. 15 Aralık 2023 itibarıyla, 2022 yılı sonuna kıyasla bireysel kredi bakiyesi kredi kartlarında yüzde 141,7, taşıt kredilerinde yüzde 85,0, ihtiyaç kredilerinde yüzde 41,1, konut kredilerinde ise yüzde 21,8 olmak üzere toplamda yüzde 67,4 oranında artmıştır. Parasal sıkılaşma ve atılan diğer adımlar ile yavaşlama eğilimine giren bireysel kredilerin, yıl sonu harcamalarının etkisiyle önceki PPK toplantısı haftasından bu yana ortalama 4 haftalık büyüme oranları bir miktar artış sergileyerek, yüzde 3,33 olarak gerçeklemiştir.

Taşıt kredileri ve ihtiyaç kredilerinde bu oran sırasıyla yüzde 2,29 ve yüzde 2,10 seviyesindedir. Bireysel kredi kartlarında ise bu oran yüzde 6,26 ile daha yüksek seviyelerde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde ortalama 4 haftalık artış oranları sırasıyla yüzde 2,18 ve 0,02 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, cari dengeyi iyileştirecek teknolojik dönüşüm, arz sürekliliğine katkı sağlayacak stratejik yatırımlar ve ihracat desteklenmeye devam edilmektedir. Bu kapsamda uygulanmakta olan programlar, makro finansal denge de gözetilerek hem krediye erişim hem de finansman maliyetlerini içerecek şekilde geliştirilmektedir.

Uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynakların makro finansal istikrarı destekleyecek alanlarda kullanılmasını hedefleyen Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programı, fiyat istikrarına katkının ve yatırımların teknolojik katma değeri ile stratejik niteliğinin öne çıkarıldığı bir çerçevede uygulanmaktadır. Ayrıca, genel kredi büyümesi normalleşirken ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde yapılan düzenleme değişiklikleri ile de ticari kredi kompozisyonunun cari dengeye katkı sağlayacak nitelikte oluşacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) uluslararası rezervleri haziran ayında girdiği güçlü artış eğilimini sürdürmektedir. 2022 yılı sonu itibarıyla 128,8 milyar ABD doları seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar ABD doları seviyesine gerileyen TCMB brüt uluslararası rezervleri 15 Aralık 2023 itibarıyla 142,5 milyar ABD doları seviyesine yükselmiştir. Rezervlerdeki artış eğilimi son dönemde ivme kazanmış ve önceki PPK döneminden bu yana 8,1 milyar ABD doları tutarında belirgin bir yükseliş gözlenmiştir.

Kurul politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 40’tan yüzde 42,5 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatmıştır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmektedir. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır. Bu kapsamda alınan kararlar ile birlikte sadeleştirme sürecinde önemli bir aşama kaydedildiği değerlendirilmiştir.”

Paylaşın

Merkez Bankası Açıkladı: Ekonomiye Güven Azaldı

Reel kesim güven endeksi aralık ayında bir önceki aya göre 1,1 puan azalarak 99,1 seviyesinde gerçekleşti. Endekisin 100’ün altına gerilemesi reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin azaldığı kötümser bir görünüme işaret ediyor.

Haber Merkezi / Öte yandan mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi Aralık ayında bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak 103,4 seviyesinde gerçekleşti.

İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0,2 puan azalarak yüzde 77,3 seviyesinde açıklandı. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre 0,5 puan azaldı ve yüzde 77,5’e geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) raporunu yayınladı. Buna göre; 2023 yılı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak 103,4 seviyesinde gerçekleşti.

Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, genel gidişat, sabit sermaye yatırım harcaması, mevcut toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve gelecek üç aydaki üretim hacmine ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre 1,1 puan azalarak 99,1 seviyesinde gerçekleşti.

Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, iç piyasa sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği görülmektedir. Üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü gözlemlendi.

Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler ile mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre zayıfladığı görüldü.

Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise güçlendiği görüldü. Gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin bir önceki aya göre güçlendiği, gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin ise zayıfladığı gözlemlendi.

Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ve son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlemlendi. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 2,4 puan azalarak yüzde 58,8 seviyesinde gerçekleşti.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 8,9’a, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 15,4‘e yükselirken, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 75,7’ye geriledi.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan 17 Yıl Sonra Bir İlk: Türk Lirası Depo Alım İhalesi

Merkez Bankası (TCMB), 80 milyar liralık depo alım ihalesi açtı. Böylelikle 2006 yılından bu yana ilk kez TL depo alım ihalesi açılmış oldu. Banka, faiz kararıyla birlikte duyurduğu bir dizi önlem arasında TL depo alım ihalesi açılması da yer almıştı.

Merkez Bankası’nın (TCMB), iki hafta vadeli 80 milyar liralık TL depo alım ihalesine bankalardan 193,9 milyar lira teklif geldi. İhalede ortalama faiz yüzde 42,18 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) sistemdeki likidite fazlasını çekmek amacıyla faiz kararıyla aynı gün duyurduğu TL depo alımında ilk adımı attı.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Merkez Bankası (TCMB) 80 milyar TL’lik depo alım ihalesi açtı. Böylelikle 2006 yılından bu yana ilk kez TL depo alım ihalesi açılmış oldu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) iki hafta vadeli 80 milyar liralık TL depo alım ihalesine bankalardan 193,9 milyar lira teklif geldi. İhalede ortalama faiz yüzde 42,18 oldu.

Merkez Bankası (TCMB) faiz kararıyla birlikte duyurduğu bir dizi önlem arasında TL depo alım ihalesi açılması da yer almıştı. Bankadan yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kanunu’nun 52’nci maddesinde, para politikası hedefleri çerçevesinde para arzının ve likiditenin etkin bir şekilde düzenlenmesi amacıyla açık piyasa işlemleri yapılabileceğinin düzenlendiği hatırlatılmıştı.

Bu çerçevede, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi ve kullanılan sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırmak amacıyla Türk Lirası depo alım ihaleleri düzenleneceği ifade edilmişti.

Son dönemde sistemdeki likidite fazlasının yükseldiği görülüyordu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre 21 Aralık itibariyle net fonlama eksi 263 milyar TL olarak kaydedildi ve sistemdeki fazlanın Kasım’da atılan zorunlu karşılık önlemleri öncesindeki seviyeye döndüğüne işaret etti.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduatlarda Erime Devam Ediyor

15 Aralık haftasında Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Haber Merkezi / Öte yandan 15 Aralık haftasında Merkez Bankası’nın brüt rezervleri 142,5 milyar dolar düzeyinde kaydedildi. Bankanın net rezervleri ise 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son karar metninde Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin fonlama komposizyonundaki düzeltmeye katkı sağlanacağı belirtildi.

Merkez Bankası’nın başka bir açıklamada ise Türk Lirası mevduatın önceliklendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında Türk lirası mevduatı destekleyici adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 15 Aralık haftasında brüt rezervler 142,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 141,4 milyar dolar düzeyindeydi.

Net rezervlerde ise sınırlı bir geri çekilme yaşandı. Buna göre net rezervler 38,2 milyar dolardan 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlanma hız kazandı. 15 Aralık haftasında swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bunun yanında haftalık olarak portföy akışları da devam etti. 15 Aralık haftasında yabancının net tahvil alımı 181 milyon dolar oldu. Hissede net alım ise 396 milyon dolar olarak kaydedildi.

Paylaşın