Merkez Bankası Faiz Oranını Değiştirmedi: Ekonomistler Ne Dedi?

İktisatçı Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 45’te sabit tutma kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Asıl olan faizi değil enflasyonu önce sabit tutabilmek sonra da düşürebilmek. Keşke ona uğraşsalardı” dedi.

Haber Merkezi / Bankanın faiz kararına ilişkin ekonomist İris Cibre ise, “TCMB PPK faizini artırmadı Pivot 45% olarak resmileşti ‘Zoru başaracağız’ mantalitesi ağır bastı. ‘Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır’ Ocak enflasyonu 6.7% geldi Şubat da 5% civarında gelecek Sene sonu beklentileri bozuluyor, TCMB beklentisinin 7 puan üzerinde Daha nasıl bir bozulma bekleniyor ki acaba? İşimizi şansa bıraktık, yine…” ifadelerini kullandı.

Ekonomi yazarı Uğur Gürses, faiz kararına ilişkin, “Merkez Bankası, 1. Kilometre taşlarını betimlemiş: “Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir. 2. Tepki fonksiyonunu biraz daha açık hale getirmiş: “Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının değiştirmeyerek yüzde 45’te sabit tuttu.

TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir” denildi.

Açıklamada, “Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır ifadesi kullanıldı.

Bu, TCMB’nin yeni Başkanı Fatih Karahan döneminde alınan ilk faiz kararı oldu. Karahan, bu ay başında Hafize Gaye Erkan’ın yerine TCMB Başkanlığına atanmıştı.

Karahan, göreve atanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede “Merkez Bankamızın temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır” demişti. Merkez Bankası Başkanı, yılın ilk enflasyon raporunu paylaşırken yaptığı açıklamada da “Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyeye gerileyene kadar parasal sıkılığı korumakta kararlıyız” mesajı vermişti.

Ekonomistlerin beklentisi de Para Politikası Kurulu’nun bugünkü toplantısı sonucunda faizleri sabit tutacağı yönündeydi. Merkez Bankası, politika faizini geçen ay yüzde 42,5’ten yüzde 45’e yükseltmişti.

“Şaşırmadık.. ‘İlk fırsatta indirecek’”

Merkez Bankası’nın faizi yüzde 45’te sabit bırakmasıyla ilgili ekonomistler açıklamalarda bulundu. Karara ilişkin ekonomistlerin analizleri şöyle:

İktisatçı Mahfi Eğilmez, “TCMB politika faizini sabit tuttu. Asıl olan faizi değil enflasyonu önce sabit tutabilmek sonra da düşürebilmek. Keşke ona uğraşsalardı” yorumunu yaparken, ekonomist Emre Alkin, “Şaşırmadık.. ‘İlk fırsatta indirecek’ diye de ekliyoruz.” diye belirtti.

Dr. Barış Esen, “Merkez Bankası’nın ana senaryosu TL’de reel değerlenme. Merkez Bankası faiz metninden ‘Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir’” ifadesini kullandı. Esen, Merkez Bankası’nın faizi değiştirmediğini ama mevduat faizinde düşüşe izin vermem mesajı verdiğini belirtti.

Ekonomi Yazarı Uğur Gürses, “Merkez Bankası, 1. Kilometre taşlarını betimlemiş, 2. Tepki fonksiyonunu biraz daha açık hale getirmiş” dedi. Mustafa Sönmez, “TCMB, beklendiği gibi politika faizini %45’te tuttu. Bu karar, Mart ayında da değişmez. Nisan’da ne olacağı seçim sonucuna bağlıdır. Erdoğan, seçim sonucundan bakalım nasıl bir yol haritasına yönelecek. Bu mesele, Erdoğan’ın kararına bağlıdır ne yazık ki. Şimşek, uygular; Yes man!” yorumunu yaptı.

Tunç Şatıroğlu, “Enflasyon lobisi kazandı. Şahabi para politikasına dönüşün ilk adımı atıldı” derken, ekonomist İris Cibre Merkez Bankası’nın kararını şu şekilde yorumladı:

“TCMB PPK faizini artırmadı Pivot 45% olarak resmileşti ‘Zoru başaracağız’ mantalitesi ağır bastı. ‘Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır’ Ocak enflasyonu 6.7% geldi Şubat da 5% civarında gelecek Sene sonu beklentileri bozuluyor, TCMB beklentisinin 7 puan üzerinde Daha nasıl bir bozulma bekleniyor ki acaba? İşimizi şansa bıraktık, yine…”

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, 2 Şubat’ta sosyal medya hesabından faizin sabit tutulacağını “Tüm faiz artışlarını bir kişiye yaptırıp yolladılar! Artık faiz artırımı yok, yeni başkan tertemiz bir sayfa ile yoluna devam edebilir…” diyerek belirtmişti.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervlerinde Erime Devam Ediyor!

Merkez Bankası’nın (TCMB), brüt rezervleri 134,2 milyar dolar, net rezervleri de 28,5 milyar dolar düzeyine geriledi. Bankanın swap hariç net rezervleri eksi 41,9 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 367,7 milyar liradan 2 trilyon 343,2 milyar liraya geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 16 şubat ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini açıkladı. Buna göre; brüt rezervler 134,2 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 134,9 milyar dolar düzeyindeydi.

Net rezervler 28,5 milyar dolar düzeyine geriledi. Bir önceki hafta net rezervler 28,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Swap hariç net rezervler eksi 41,9 milyar dolar oldu. Önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 43,7 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 367,7 milyar TL’den 2 trilyon 343,2 milyar TL’ye geriledi.

Merkez Bankası, faizi sabit tuttu

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının değiştirmeyerek yüzde 45’te sabit tuttu.

TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir” denildi.

Açıklamada, “Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır ifadesi kullanıldı.

Bu, TCMB’nin yeni Başkanı Fatih Karahan döneminde alınan ilk faiz kararı oldu. Karahan, bu ay başında Hafize Gaye Erkan’ın yerine TCMB Başkanlığına atanmıştı.

Karahan, göreve atanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede “Merkez Bankamızın temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır” demişti. Merkez Bankası Başkanı, yılın ilk enflasyon raporunu paylaşırken yaptığı açıklamada da “Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyeye gerileyene kadar parasal sıkılığı korumakta kararlıyız” mesajı vermişti.

Ekonomistlerin beklentisi de Para Politikası Kurulu’nun bugünkü toplantısı sonucunda faizleri sabit tutacağı yönündeydi. Merkez Bankası, politika faizini geçen ay yüzde 42,5’ten yüzde 45’e yükseltmişti.

Bakan Şimşek’ten seçim sonrası mesajı

Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden, seçim sonrasına yönelik iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu. Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Şirketlerimiz uluslararası piyasalarda sermaye benzeri kaynaklara artık daha rahat erişebiliyor. Programda öngördüğümüz hedeflere yaklaştıkça ülkemize uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynak akışı daha da artacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle uyguladığımız politikalar, seçim sonrasında da hedeflerimiz doğrultusunda devam edecek. Bu çerçevede; dolaşıma kasıtlı olarak sunulan spekülasyonlara itibar etmeyiniz.”

Paylaşın

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 45 Düzeyinde Sabit Tuttu

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı aldı.

Haber Merkezi / Para Politikası Kurulu (PPK) beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin bugünkü toplantıda yüzde 45’te sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Fatih Karahan başkanlığında toplandı. PPK, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45 düzeyinde sabit tutulması kararını aldı.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ocak ayında aylık enflasyonun ana eğilimi yılın ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda, enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde yükselmiş ve manşet enflasyon sınırlı bir artış kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret etmektedir.

Söz konusu dengelenme süreci, tüketim malı ve altın ithalatında güçlü, diğer tüketim harcamalarına ilişkin göstergelerde ise öngörülene kıyasla yavaş seyretmektedir. Buna ek olarak, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip edecektir.

Dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir.

Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.

Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürecektir. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir. Parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”

Paylaşın

Türkiye’nin Yurt Dışı Varlıkları 327 Milyar Dolara Yükseldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, aralık ayı sonu itibarıyla, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 326,9 milyar dolar, yükümlülükleri ise 612,1 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 140,9 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi 121,1 milyar dolar oldu. Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 158,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; 2023 Aralık sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 6,0 oranında artışla 326,9 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 2,0 oranında azalışla 612,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2022 yıl sonunda -316,1 milyar dolar iken 2023 Aralık sonunda -285,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,4 oranında artışla 140,9 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 0,2 oranında artışla 121,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 3,7 oranında artışla 46,7 milyar dolar oldu.

Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2022 yıl sonuna göre yüzde 22,5 oranında azalışla 158,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Portföy yatırımları 2022 yıl sonuna göre yüzde 2,7 oranında artışla 95,8 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2022 yıl sonuna göre yüzde 2,7 oranında artışla 29,5 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 111,6 oranında artışla 2,6 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 1,4 artışla 42,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,5 oranında artarak 357,7 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2022 yıl sonuna göre yüzde 3,8 oranında artarak 43,2 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 20,5 oranında artarak 17,0 milyar dolar oldu.

Bankaların toplam kredi stoku yüzde 12,3 oranında artarak 63,1 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 0,7 oranında artarak 101,0 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Paylaşın

Kısa Vadeli Dış Borç Rekor Tazeledi: 226,6 Milyar Dolar

2023 Aralık sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle Kasım’a göre sınırlı bir artışla yeni rekor kırıldı.

Haber Merkezi / Söz konusu stokun 18,5 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,6, Merkez Bankası’nın yüzde 20,5, özel sektörün ise yüzde 58,9 oranında paya sahip olduğu gözlendi.

Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 17,2 oranında artışla 174,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,1 oranında artarak 68,4 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,8 oranında artarak 59,6 milyar dolar düzeyinde kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 17,2 oranında artışla 174,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,1 oranında artarak 68,4 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,8 oranında artarak 59,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 18,4 oranında artarak 12,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 7,4 oranında azalarak 20,0 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 23,2 oranında artışla 20,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 15,2 oranında artışla 15,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 7,8 oranında artarak 52,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 19,3 oranında artarak 34,5 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 7,5 oranında artarak 93,6 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 29,2 oranında artarak 95,7 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar %3,7 oranında artarak 76,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2022 yıl sonunda 676 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 Aralık sonu itibarıyla 1649 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 357 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50,3’ü dolar, yüzde 23,3’ü euro, yüzde 10,0’ı TL ve yüzde 16,4’ü diğer döviz cinslerinden oldu.

2023 Aralık sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 18,5 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,6, Merkez Bankası’nın yüzde 20,5, özel sektörün ise yüzde 58,9 oranında paya sahip olduğu gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Yüzde 37,78’e Çekti

Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 39,09’dan yüzde 37,78’e çekti. Banka, 24 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 23,69’dan yüzde 23,05’e çekti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu dolar kuru tahminin 40,00 liradan 40,02 liraya yükseltti. Banka, yıl sonu büyüme beklentisini ise yüzde 3,4’ten yüzde 3,3’e çekti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketini yayımladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,04 iken, bu anket döneminde yüzde 42,96 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 39,09 iken, bu anket döneminde yüzde 37,78 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 23,69 ve yüzde 23,05 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi ile TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 45,00 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 40,00 TL iken, bu anket döneminde 40,02 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 40,64 TL iken, bu anket döneminde 41,15 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,4 iken, bu anket döneminde yüzde 3,3 olarak gerçekleşti. GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,9 iken, bu anket döneminde yüzde 3,8 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası Yıl Sonu Dolar Tahminini 40,02 Liraya Yükseltti

Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu dolar kuru tahminin 40,00 liradan 40,02 liraya yükseltti. Banka, yıl sonu enflasyon tahminini ise yüzde 39,09’dan yüzde 37,78’e çekti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu büyüme beklentisini de yüzde 3,4’ten yüzde 3,3’e çekti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketini yayımladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,04 iken, bu anket döneminde yüzde 42,96 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 39,09 iken, bu anket döneminde yüzde 37,78 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 23,69 ve yüzde 23,05 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi ile TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 45,00 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 40,00 TL iken, bu anket döneminde 40,02 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 40,64 TL iken, bu anket döneminde 41,15 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,4 iken, bu anket döneminde yüzde 3,3 olarak gerçekleşti. GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,9 iken, bu anket döneminde yüzde 3,8 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 164,4 Milyar Dolara Yükseldi

Özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu, aralık sonu itibariyle 164,4 milyar dolara yükseldi. Vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcunun 155,1 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise  9,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Haber Merkezi / Sektör dağılımı incelendiğinde, aralık sonu itibarıyla, 155,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 63,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Aynı dönemde, 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 69,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 30,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Aralık 2023 verilerini açıkladı:

Buna göre; Aralık sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 6,5 milyar dolar artarak 164,4 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 5,1 milyar dolar artarak 155,1 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1,4 milyar dolar artarak 9,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 3,4 milyar dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 975 milyon dolar artışla 14,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 573 milyon dolar artmış, tahvil stoku ise 1,2 milyar dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 209 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 630 milyon dolar artarak 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2022 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 519 milyon dolar azalışla 4,5 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 807 milyon dolar artışla 1,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Aralık sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 4,9 milyar dolar artarak 107,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 725 milyon dolar artarak 8,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 155,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,1’inin dolar, yüzde 36,1’inin euro, yüzde 2,2’sinin Türk Lirası ve yüzde 3,6’sının ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 39,0’ının dolar, yüzde 29,9’unun euro, yüzde 25,0’ının Türk Lirası ve yüzde 6,1’inin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, aralık sonu itibarıyla, 155,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 63,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 69,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 30,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, aralık sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 49,3 milyar dolar tutarında olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 43,7 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) 9 şubat ile biten haftada, swap hariç net rezervleri eksi 43,7 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 44,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Haber Merkezi / Öte yandan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 14,8 milyar düşerek 2 trilyon 36 milyar lira oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 9 şubat ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 135,4 milyar dolara geriledi. Bir önceki hafta brüt rezervler 134,9 milyar dolar seviyesindeydi.

Aynı haftada net rezervlerde ise artış görüldü. Net rezervler 28 milyar dolardan 28,8 milyar dolara yükseldi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) 9 şubat ile biten haftada, swap hariç net rezervleri eksi 43,7 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 44,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 9 Şubat haftasında 14,8 milyar TL düşüşle 2,36 trilyon TL’ye geriledi. Böylelikle son haftaların en yavaş düşüşü kaydedildi.

Bütçe yıla açıkla başladı

Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 768 milyar TL, bütçe gelirleri 617,2 milyar TL oldu.

Verilere göre, faiz dışı bütçe giderleri 646,9 milyar TL ve faiz dışı açık 29,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Ocak’ta bütçe giderleri tarafında faiz harcamaları 121 milyar 93 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 646 milyar 875 milyon TL oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak ayı itibarıyla 617 milyar 249 milyon TL olarak kaydedildi. Vergi gelirleri 517 milyar 201 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 88 milyar 57 milyon TL oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası Duyurdu: Cari Açık OVP Tahminini Aştı

Cari açık, 2023 yılının tamamında 45,2 milyar dolar olurken, Orta Vadeli Program’da (OVP) 2023 yılı için cari dengenin 42,5 milyar dolar açık vereceği öngörülmüştü.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Aralık ayında cari işlemler hesabı 2.091 milyon dolar açık kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 4.162 milyon ABD doları fazla verdi.

Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4.586 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 2.574 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 1.696 milyon dolar oldu.

Birincil gelir dengesi kalemi 233 milyon dolar net çıkış, ikincil gelir dengesi kalemi ise 154 milyon dolar net giriş kaydetti.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 317 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 1.690 milyon dolar tutarında net giriş kaydedildi. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 1.187 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 1.154 milyon dolar net alış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar 129 milyon dolar, Genel Hükümet 1.285 milyon dolar net geri ödeme, diğer sektörler ise 401 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirdi.

Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 199 milyon dolar net artış kaydetti.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 1.633 milyon dolar ve Türk lirası cinsinden 44 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 1.677 milyon dolar net artış kaydetti.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, diğer sektörler ve Genel Hükümet sırasıyla 686 milyon dolar ve 369 milyon dolar net kullanım gerçekleştirmişken, bankalar 401 milyon dolar net geri ödeme gerçekleştirdi.

Resmi rezervlerde bu ay 1.978 milyon dolar net artış oldu.

“Revizyon Politikası” doğrultusunda yapılan yıl sonu çalışmaları kapsamında, Ödemeler Dengesi İstatistikleri’nde 2019 yılından itibaren hizmetler dengesi, birincil gelir dengesi, doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlar kalemleri başta olmak üzere çeşitli güncellemeler yapıldı.

Söz konusu güncellemeler neticesinde “Cari İşlemler Hesabı” ile “Finans Hesabı” kalemleri ve dolayısıyla “Net Hata ve Noksan” kalemi etkilendi.

Yapılan güncellemeler neticesinde Net Hata ve Noksan kalemi, 2019 yılında 176 milyon dolar, 2020 yılında 253 milyon dolar, 2021 yılında 419 milyon dolar, 2022 yılında 258 milyon dolar ve 2023 yılının Ocak-Kasım dönemi için 434 milyon dolar güncellendi.

Paylaşın