Reuters: Türkiye’de Tekrar Bir Kur Krizi Yaşanabilir

Türk Lirası bu yıl dolara karşı yüzde 20 değer kaybederken, Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 70 seviyesine dayandı. Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinin eksi 55 milyar dolar seviyesine düşmesi yüzünden ekonominin bir sonraki kur şokuna hazır olamayabileceği uyarısı yapılıyor.

Reuters haber ajansı bugün yayımladığı analizde Türkiye ekonomindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

BBC Türkçe’nin Reuters’tan aktardığı habere göre, geçen yıl yaşanan kur krizinin ardından Türk Lirası’nın tekrar hızla değer kaybetmesi ihtimali, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar seçilip seçilmemesinde belirleyici olacak.

Türk Lirası bu yıl dolara karşı yüzde 20 değer kaybetti.

Dünya çapında yükselen enerji ve gıda fiyatları halihazırda bir enflasyon sorunu yaşayan Türkiye ekonomisini daha da zora soktu.

Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 70 seviyesine dayandı.

Reuters’a göre Türkiye’de yetkililer ekonomideki patlamayı, Aralık ayında rezerv satarak ve kur korumalı mevduat hesabı uygulamasını devreye sokarak önledi.

Ajansın analizinde buna rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinin eksi 55 milyar dolar seviyesine düşmesi yüzünden ekonominin bir sonraki kur şokuna hazır olamayabileceği uyarısı yapılıyor.

Türkiye’deki kredi büyümesinin yüzde 50 oranına ulaştığı vurgulanırken bu yüzden enflasyonun üç haneli sayılara varabileceği aktarılıyor.

Ancak bu kadar ciddi bir şekilde yükselen enflasyona rağmen TCMB politika faizini yüzde 14 seviyesinde tutmaya devam ediyor.

‘Yatırım bankaları rezervler yüzünden endişeli’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasına karşı çıkması yüzünden Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinin daha da gerilmesinin gündemde olduğu aktarılan analizde, yatırım bankalarının ise rezervlerdeki düşüşten endişelendiği dile getiriliyor.

ABD merkezli Citi Bankası, enerji ve gıda ithalatının cari açığı milli gelirin yüzde 5’ine çıkarabileceğini aktardı.

Diğer yandan yatırımcılar kur korumalı TL vadeli mevduat hesaplarına bireylerin ve kurumların ilgisinin devam etmesinin önemli olduğunu düşünüyor.

Reuters için hesaplamayı yapan dört ekonomiste göre bu hesaplarda Temmuz’da geri ödemesi gelecek olan 10 milyar dolar, Ağustos’ta geri ödemesi gelecek 20 milyar dolar değerinde mevduatın bulunduğu tahmin ediliyor.

‘Türkiye’deki istikrarsızlık seçim sonuçlarını belirleyebilir’

Reuters’a konuşan JPMorgan analisti Zafar Nazım, negatif reel faiz yüzünden bireylerin bu hesaplara olan ilgisini canlı tutmanın mühim olduğunu belirtiyor.

İsviçre merkezli yatırım bankası Mirabaud’ın gelişmekte olan piyasalar şefi Daniel Moreno’ya göre bu sistemin sürdürülebilmesi mümkün değil.

Mirabaud, elinde kalan Türk tahvillerini geçen yıl yaşanan kur krizi sırasında satmıştı.

Moreno, “İşlerin her geçen gün kötüye gittiği görülüyor. Ancak yine de Türkiye’nin mücadele vermeden düşeceğini sanmıyorum” diyor.

Reuters’ın haberinde atıfta bulunduğu yabancı yatırımcılar, Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi takdirinde ortodoks ekonomi politikalarına dönüş ihtimalinin artması nedeniyle piyasaların yükselebileceğini dile getiriyor.

Gelişmekte olan piyasalar fonu Gramercy’den Petar Atanasov, “Türkiye’deki istikrarsızlık seçim sonuçlarını belirleyebilir” yorumunda bulunuyor.

Atanasov ise “Piyasalar son ana kadar şüpheli yaklaşacaktır. Sonuçları hiç belli olmayan bir seçim olacak, her şey gerçekleşebilir” diyor.

Paylaşın

TL’nin Aylık Kaybı Yüzde 8’i Geçti

İstanbul serbest piyasada dolar 16,18 liradan, euro 17,31 liradan güne başladı. Dün, doların satış fiyatı 16,06 lira, euronun satış fiyatı ise 17,21 lira olmuştu. Dolar iki haftadır TL karşısındaki yükselişini sürdürüyor.

Bankacılar ise kamu kontrollü olarak niteledikleri kurda yeni döviz kaynağı olmadan dengenin nasıl sağlanacağını sorguluyor. TL ay başından beri dolar karşısında yüzde 8’in üzerinde değer kaybı yaşarken, yılbaşından beri kayıp ise yüzde 19’a yaklaştı.

Öncü verilerden bankacıların yaptığı hesaplamaya göre Merkez Bankası’nın mayıs ayında piyasaya rezervlerinden yaptığı döviz arzı yılın ilk 4 ayına göre belirgin bir artış eğiliminde. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın zaten negatifte olan kendi ait döviz rezervleri mevcut kur politikasında her geçen gün daha çok eriyor.

Merkez Bankası’nın toplam rezervi 13 Mayıs itibarıyla 102 milyar doların altına, uluslararası net rezervler ise 11.5 milyar dolara geriledi. Swap hariç rezervler ise aynı dönemde eksi 52 milyar dolara kadar gerileyerek daha önce büyük siyasi ve ekonomik değişimleri beraberinde getiren eksi 60 milyar dolara bir kez daha yaklaştı.

Bankacıların hesaplamalarına göre bu hafta açıklanacak net rezervin 11.5 milyar dolardan 10 milyar dolara veya bir miktar altına gerilemesi bekleniyor.

Reuters’ın haberine göre, Merkez ihracatçı döviz gelirlerinin yüzde 40’ını, hizmet ihracatı döviz gelirlerinin bir kısmını ve kur korumalı mevduat uygulamasının döviz kısmını rezervlerine katsa da bankanın rezervleri aynı oranda artmıyor.

Hatta bu döviz gelirlerine rağmen net rezervler son 4 haftada 7.6 milyar dolar eridi. Aradaki fark, kurda hükümetin tanımıyla “istikrar” için kullanılıyor. TCMB resmi olarak kurdaki müdahalelerini kabul etmezken hareketleri dalgalı kur rejimi olarak nitelendiriyor.

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, TCMB’nin döviz satışlarının “Ocak-Nisan döneminde 30 milyar doları aştığını tahmin ediyoruz. Satışların Mayıs ayında daha da yoğunlaştığı günlük analitik bilanço verilerinden hareketle söylenebiliyor… Nitekim, banka swapları ile düzeltilmiş net uluslararası rezerv büyüklüğünün Mayıs ayı ilk 20 günü sonunda 7.7 milyar dolar daha gerilediğini hesaplamaktayız” dedi.

Reuters’ın görüşlerine başvurduğu birçok döviz işlemcisi de benzer şekilde Mayıs ayı başından beri TCMB’nin döviz satışlarına hız verdiğini ve günlük net 0.5 milyar dolar üzerinde rezerv kaybına neden olacak döviz satışı yapıldığını ve bunun da geçtiğimiz aylara göre satışların arttığı anlamına geldiğini belirtiyorlar.

Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Turizm iyi geçecek, kış enerji ithalatı azalacak bunlar pozitif. Ancak KKM girişleri zayıfladı, rezervler ise her gün daha çok zayıflıyor. Eğer kur politikasının sürmesi isteniyorsa bu dengeyi değiştirecek yeni bir gelişmeye, yeni bir döviz kaynağına ihtiyaç var. Burada bireylerin 139 milyar dolarlık birikimleri çekebilecek bir tahvil ihracı ya da Suudi Arabistan vb kaynaklı yeni bir döviz kaynağı sağlanıp sağlanamayacağını takip edeceğiz” dedi.

Bu kapsamda piyasalarda kısa vadeli yüksek getirili bir bono, enflasyona endeksli tahvil gibi adımlarla dövize olan talebin düşürülüp düşürülemeyeceği ve yurtdışından kamuya yeni döviz kaynağı sağlanıp sağlanamayacağı takip ediliyor.

Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı korumanın maliyetini gösteren CDS’ler (risk primi) dün 730 puan ile Refinitiv verilerine göre 2008 yılındaki küresel finansal krizden bu yana rekor seviyeye çıktı. CDS dün günü 724/734 seviyesinden tamamladı. Bankacılar CDS yükselişinin Hazine’nin dolar borçlanma maliyetlerini çift haneye yaklaştırdığına dikkat çekiyorlar.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Türk Lirası, Dolar Karşısında Yüzde 1,27 Değer Kaybetti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Luhansk ve Donetsk’in bağımsızlığını tanıma kararıyla tırmanan Ukrayna-Rusya krizi sonrası Türk lirası ABD doları karşısında yüzde 1,27 değer kaybetti.

Dün 13.67 seviyesinde kapanan dolar/TL kuru 22 Şubat sabahı 13.80 üzerini test ettikten sonra 13.75’e geriledi ancak öğleden sonra satışlar devam etti ve kur 13.85 üzerinde seyrediyor.

Küresel piyasalar

Krizin etkisiyle küresel piyasalarda risk iştahı düştü, borsalar inişe geçti, güvenli liman olarak görülen Japon Yeni ve İsviçre Frangı değer kazandı. Altının ons fiyatı 1.910 dolara dayanırken Haziran 2021’den bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Asya borsalarında düşüşler yüzde 2’yi geçti, ABD vadelilerinde yüzde 1,5 civarında düşüş kaydedildi. Bitcoin ve Ethereum fiyatı yüzde 5 ile 7 arasında değer kaybetti. Petrol fiyatları ise arz endişeleri nedeniyle 98 dolarla son yedi yılın zirvesine çıktı.

Ekonomist İbrahim Aksoy gelişmeleri sosyal medya hesabından değerlendirdi. Aksoy petrol fiyatlarındaki yükselişin ve turizm gelirindeki zayıflamanın Türkiye’nin cari açık fazlası hedefini riske attığını belirtti. Aksoy Rus ve Ukraynalı turistlerin Türkiye’ye gelen toplam turistlerin yüzde 27’sini ve toplam turizm gelirinin de yüzde 14’üne tekabül ettiğine dikkat çekti.

Enerjide dışa bağımlı

Enerji kaynakları açısından fakir olan Türkiye  yıllık doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 99,7’sini ve petrol ihtiyacının yüzde 95’ini ithal ediyor. Türkiye’nin enerjide en çok bağımlı olduğu ülkeler doğalgazda Rusya ve petrolde Irak olarak sıralanıyor. Petrol fiyatları ve kurlar artış gösterdiği zaman bu durum Türkiye’nin enerji faturasına ve dolayısıyla cari dengeye yansıyor.

Paylaşın

Reuters: Türk Lirası 4 Gündür Değer Kaybediyor, Enflasyon Canlanabilir

Türk Lirası geçtiğimiz hafta güçlü şekilde değer kazanmasının ardından son dört gündür düşüşünü sürdürüyor. TL’nin günlük değer kaybı yüzde 6’ya kadar çıktı. Merkez Bankası’nın net döviz varlıkları da neredeyse yirmi yılın en düşük seviyesine geriledi.

Perşembe günü TL/Dolar kuru 13.4 olurken günlük değer kaybı da yüzde 4.7 olarak gerçekleşti. Geçen hafta TL mevduat hesaplarına kur garantisi verilmesi sonrası, Dolar 18.4’lük rekor seviyeden 10,27’ye kadar gerilemişti.

İsveçli yatırım kuruluşu SEB AB’in gelişen piyasalar baş stratejisti Per Hammarlund, perşembe günkü verilerin, geçen hafta liranın değer kazanmasının Merkez Bankası müdahalesinden kaynaklandığını gösterdiğini söyledi. Hammarlund, “Halk, dolar birikimlerini liraya çevirmek için acele etmiyor” dedi.

Reuters’in haberinde, hızla ilerleyen kur krizinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ihracat ve kredi odaklı “yeni ekonomik programı” kapsamında istediği bir dizi agresif faiz indirimiyle başladığı kaydedildi.

“Yeni plan enflasyonu canlandırabilir”

Ekonomistler ve siyasi analistler, liranın değer kaybetmeye devam etmesi durumunda, planın enflasyonu canlandırabileceği ve devletin mali yükünü artırabileceği konusunda uyarıyor.

New York Eyaleti’ndeki St. Lawrence Üniversitesi’nde Orta Doğu tarihi doçenti Howard Eissenstat, “Uygulanan acil durum önlemleri yalnızca kısa vadeli rahatlama sağlayacak; uzun vadede krizi daha da kötüleştirecek gibi görünüyor” diye konuştu.

“Erken seçimin önü açılabilir”

Bazı analistler, planın ve yüzde 50 asgari ücret artışının Erdoğan’ın 2023’te planlanandan önce erken seçim yapmasının önünü açabileceğini söylüyor.

Liranın önümüzdeki haftalarda daha fazla dalgalanmayla karşı karşıya kalacağını tahmin eden Hammarlund, “Şapkadan birbiri ardına tavşan çıkarıyorlar, bu yüzden bir sonraki önlemin ne olabileceğini söylemek zor.” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ‘analistlerin beklentilerinden çok daha iyimser bir şekilde’ 2023 yılında tek haneli enflasyon beklediklerini söyledi. Nebati, ayrıca geçen hafta dolar satmak ve lirayı yükseltmek için herhangi bir devlet müdahalesi olmadığını kaydetti.

Bakan Nebati kur korumalı TL mevduata katılımla ilgili “Bugün 59,8 milyar lira. Bireysellerin döviz mevduatı 169 milyar dolardan 162 milyar dolara düşmüş durumda.” demişti.

Societe Generale’den Marek Drimal, planın para birimi için bir miktar destek sağladığını, ancak “piyasa katılımcılarının ekonomideki temel sorunları ele almak için somut adımlar görmeleri gerektiğinin” altını çizdi.

Merkez Bankası rezervleri 110,9 milyar dolar oldu

Bu arada TCMB, toplam rezervleri 24 Aralık haftasında 5 milyar 948 milyon dolar azalarak 110 milyar 926 milyon dolara geriledi.

TCMB tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, 24 Aralık’ta Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 5 milyar 812 milyon dolar gerileyerek 72 milyar 555 milyon dolara düştü. Brüt döviz rezervleri, 17 Aralık’ta 78 milyar 367 milyon dolar seviyesindeydi.

Söz konusu dönemde altın rezervleri, 136 milyon dolar azalarak 38 milyar 507 milyon dolardan 38 milyar 371 milyon dolara geriledi. Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 24 Aralık haftasında bir önceki haftaya kıyasla 5 milyar 948 milyon dolar azalışla 116 milyar 874 milyon dolardan 110 milyar 926 milyon dolara indi.

(euronews)

Paylaşın

Türk Lirası Yüzde 50’den Fazla Değer Kazandı

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ve kamu bankalarının piyasaya müdahaleleri sayesinde Türk lirasının bu hafta yüzde 50’den fazla değer kazandığını yazdı.

Pazartesi günü dolar kurunun 18 TL, euro’nun da 20 TL seviyesini aşması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faizlere devlet tarafından kur garantisi verileceğini açıklamıştı.

Bu açıklamanın ardından döviz kurları düşüşe geçmişti. Merkez Bankası, Cuma için geçerli olan dolar alış kurunu 11,6738 olarak belirledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bireysel döviz hesabı sahipleri bu hafta Pazartesi ve Salı günü dolar satmadı.

Verileri inceleyen Reuters, kurları düşürmek için Merkez Bankası’nın bu hafta yaptığı müdahalelerin bankaya maliyetinin 8 milyar doları aştığını yazdı.

Reuters haberinde, bireysel hesap sahiplerinin dolar birikiminin Pazartesi günü 163,8 milyar dolar iken Salı günü de 163,7 milyar dolar ile hemen hemen sabit kaldığı belirtiliyor.

Buna karşın, Merkez Bankası’nın ve kamu bankalarının arka kapı satışı olarak ifade edilen dolar satışıyla TL’nin değer kazandığı vurgulanıyor.

Reuters’e konuşan üç bankacının hesaplamalarına göre, sadece haftanın ilk üç gününde Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri 8,5 milyar dolar azaldı.

Paylaşın

2018’de Rafa Kalkan Plan, Dolar 18 TL’yi Geçince Devreye Girdi

Hazine Bakanlığı’na yakın kaynaklar, ‘iddialı ama riskli’ olarak nitelendirdikleri bir planının dövizdeki hızlı yükselişe karşı önceden düşünüldüğünü ve Dolar’ın Türk lirası karşısında 18’lik ‘kırmızı çizgiyi’ geçmesi üzerine uygulamaya konduğunu söyledi.

Reuters’a konuşan dört kaynak, Lira’nın bu seviyenin üzerindeki değer kaybının ekonomiye “tamir edilmesi zor” zararlar vereceğine karar verildiğini aktardı.

Tartışılan planlar arasında dövize karşı TL mevduatlardaki kayıplara devlet garantisi sağlama fikri vardı. Ancak aynı kaynaklara göre bu fikir 2018’deki son para krizinin ortasında da gündeme gelmiş ve riskler nedeniyle rafa kaldırılmıştı.

Hükümet, pazartesi günü TL’nin değerinin ABD Doları karşısında rekor düşük seviyeye inmesi üzerine son planı hayata geçirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “dövize endeksli TL mevduat” kararını duyurması sonrası da Dolar hızla 12 seviyelerine kadar geriledi.

“Dolar/TL kurunun 9 olması hedefleniyor”

Plandan haberdar olan dördüncü kaynak, Dolar alış 18 Lira, Euro alış fiyatının 20 Lira olmasının müdahale gerektiren “balon” boyutlara ulaştığını söyledi. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını, rakamın sorunlu ve absürt düzeylerde olduğunu ifade eden kaynak, “Dolar 9 civarına düşerse, bu iyi bir seviye” dedi.

Diğer kaynak, hükümetin Dolar/TL değerlemesinin 9 aralığında konsolide olmasını umduğunu; ancak birkaç ay boyunca dolar karşısında 12 ila 14 arasında kalacağını beklediklerini ifade etti.

“Berat Albayrak plana karşı çıkmıştı”

Hazine Bakanlığı ekibinin çeşitli seçenekleri değerlendirdiğini ve 2018’de üzerinde durulmuş olan kur korumalı mevduat planına karar verdiğini kaydeden kaynak, o dönemde eski Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın bu plana karşı oy kullandığını söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili de “Önlemler enflasyon riskini artırsa da, bu önümüzdeki yıllarda telafi edilebilir” dedi. Ona göre, “Devlet için bu tercih edilebilirdi, çünkü harekete geçmemek çok daha ciddi ve onarılamaz riskler doğurabilirdi.”

Başka bir kaynak da kabinenin geçen hafta ‘Hazine, ilgili bürokratlar ve cumhurbaşkanlığının yapılan çalışmalara imza atması gerektiğine dikkat çekti.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

1 Liranın Maliyeti 1 Lira 61 Kuruş Oldu

Türk Lirası’nın tarihindeki en düşük değerleri görmesiyle birlikte pek çok sektörde olduğu gibi para üretiminde de maliyetler yükseldi. Özellikle madeni paraların, içerisindeki bakır, nikel ve çinko metalleri nedeniyle ederi arttı.

DW Türkçe’den Batu Bozkürk’ün haberine göre; Türkiye’de toplam altı madeni para bulunuyor. Bunlar 1 kuruş, 5 kuruş, 10 kuruş, 25 kuruş, 50 kuruş ve 1 lira. CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın yaptığı son çalışmaya göre bunların her birinin madeni değeri, para değerini aştı.

Geçen ay yaptığı çalışmada 50 kuruşun maliyetinin 83 kuruşa çıktığını duyuran Özkan Yalım, bugünkü çalışmasında, 50 kuruşun artık 1 lira 34 kuruşa üretildiğini bildirdi. Çalışmada 1 liranın üretim maliyetinin de ilk kez kendi değerini aştığı vurgulandı. Yaklaşık 8 gram olan ve içerisinde yüzde 65 bakır, yüzde 18 nikel ve yüzde 17 çinko barındıran 1 lira, 1 lira 61 kuruşa üretilmeye başlandı. Bu maliyet geçen ay 99 kuruştu. 1 kuruşun maliyetinin 52 kuruş, 5 kuruşun maliyetinin 57 kuruş, 10 kuruşun maliyetinin 62 kuruş ve 25 kuruşun maliyetinin 79 kuruş olduğu da çalışmada yer aldı.

“Tabloyu içimiz acıyarak izliyoruz”

Metal fiyatlarını piyasadan topladığını ifade eden Yalım, devletin bu artışlar nedeniyle para basarken zarar ettiğini söyledi. Ardından iktidarı şu sözlerle eleştirdi:

“İçler açısı tabloyu maalesef içimiz acıyarak seyrediyoruz. Bunun sorumlusu sadece ve sadece tek adam Erdoğan rejimidir. Faiz indirimini NAS’a bağlayanlar devlete geldiğinde tüm borçlara faiz almayı bilenlerdir”

İlk olarak 1 kuruş kendi değerini aşmıştı

Bu altı madeni para 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren kullanılıyor. Aradan geçen 12 yılda metallerin maliyetleri yükseldi. Öncelikle 1 kuruş, madeni değeri kendi değerini aştığı için hurdacılarca toplanarak piyasadan çekildi. Zaman içerisinde diğer paraların maliyeti de kendi değerini aştı. Bugünlerde hurdacıların bu madeni paraları da topladığı görüntülere yansıyor.

Paylaşın

Dolar/TL Kuru 16,50 Seviyesinin Üzerini Gördü

Dolar/TL kuru güne rekor tazeleyerek başladı ve önce 16 sınırını geçti. Ardından 16, 50’leri geçerek rekorunu tazeledi. TL’nin dolar karşısında gün içerisinde değer kaybı yüzde 2’yi aşmış oldu.

Haber Merkezi / Dolar/TL kuru güne rekor tazeleyerek başladı ve önce 16 sınırını geçti. Ardından 16,20’leri daha sonra da 16, 50’leri geçerek bu seviyeyi de aşmış oldu.

Merkez Bankası’nın dün politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 14’e çekmesinin ardından Türk Lirası’nda değer kaybı hızlanmıştı.

Dolar/TL kuru 15,72’yi aşmış; Türk Lirası’nın gün içindeki değer kaybı yüzde 5’i geçmişti.

Kur haftanın son gününe yeni bir rekorla başlayarak 15,78 seviyesini gördü. Ardından yükselişi hızla devam etti ve 16 seviyesinin üzerine çıktı. Böylece piyasaların açılışından bu yana TL’nin dolar karşısında değer kaybı yüzde 2’yi aşmış oldu.

Paylaşın

“İşlem Limitlerini Belirleme” Yetkisi Hazine’ye Verildi

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de yaptığı değişiklik ile “işlem limitlerini belirleme” yetkisi  Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verildi. Değişikliğin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı öncesinde gelmesi dikkat çekti.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de yapılan değişiklik yayımlandı. Tebliğdeki değişiklik ile Hazine “işlem limitlerini belirleme” yetkisine sahip oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlemeye dair yapılan açıklamada “Döviz alım satımı piyasada alıcılar ve satıcılar arasında serbestçe gerçekleşmektedir. Düzenlemenin serbest piyasaya müdahalesi kesinlikle söz konusu değildir” denildi.

Tebliğ’de yapılan değişiklikler

Resmi Gazete’de tebliğin 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “zorunlu halleri değerlendirmeye” ibaresinden sonra gelmek üzere “işlem limitlerini belirlemeye” ibaresi eklendiği belirtildi.

Bu madde Hazine Müsteşarlığı’nın tebliğin tatbik edilmesi için gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya yetkili olduğu belirliyor. Müsteşarlığın “mücbir sebep hallerini, veya zorunlu halleri değerlendirmeye, tereddütlü hususları gidermeye ve Tebliğde öngörülen haller dışında kalan özel durumları inceleyip sonuçlandırmaya yetkilidir” ifadeleri yer alan tebliğe eklenen “işlem limitlerini belirlemeye” ibaresi ile Hazine’nin döviz işlemlerinde limit belirleyebileceği belirtiliyor.

Tebliğde ayrıca döviz alım satımında kimlik tespitine ilişkin tüm işlemler yerine sadece 100 dolar ve üzeri döviz işlemlerinde kimlik tespiti isteneceğine dair bir değişiklik yapıldı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklaması;

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlemeye dair yapılan yapılan açıklamada “Bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Düzenlemeye yönelik bazı yorumların yapıldığı görülmüştür. Düzenleme ile döviz bürolarında alım satım işlemlerinde kimlik ibrazı limiti 100 doların üstü ve karşılığı Türk Lirası olarak yeniden belirlenmiştir” denilerek şöyle devam edildi;

Söz konusu değişiklikte “işlem limitlerini belirlemeye” ifadesi ise sadece kimlik ibrazına yönelik olup, bu ifade 100 dolar limitini artırma veya azaltmaya yönelik bir yetkilendirmeyi ifade etmektedir. Döviz alım satımı piyasada alıcılar ve satıcılar arasında serbestçe gerçekleşmektedir. Düzenlemenin serbest piyasaya müdahalesi kesinlikle söz konusu değildir.”

Ayrıca Tebliğ’in 18’inci maddesinin 7’nci fıkrasında yer alan “mevcut ortaklar dışında kişilere” ibaresi yürürlükten kaldırıldı.

Paylaşın

Dolar/TL’de yatay seyir devam ediyor

Haftanın kapanışı olan cuma günü 7.50’nin altına inen Dolar/TL,  yeni haftanın ilk işlemlerinde 7.54’ü test ederek yatay bir görünüm sergiledi. Türkiye’nin risk primi ise 332 puandan işlem görürken iki yıllık gösterge tahvil faizi de yüzde 16,01 seviyesinde.

Geçen hafta ABD tahvil getirilerindeki yaşanan yükselişin etkisiyle kur 7,58’in üzerini görerek Aralık 2020’den bu yana en yüksek seviyeye çıkmıştı.

Kurda küresel piyasalardaki gelişmeler dolayısıyla yükseliş yaşanırken Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal bankanın blog sayfasında yayımlanan yazısında fiyat istikrarı vurgusunu yinelemişti. Fiyat istikrarına ulaşma yolunda emin adımların süreceğini ifade eden Ağbal ortaya konan stratejinin de geçici olmadığını açıklamıştı.

Fiyat istikrarının önkoşul olduğunu vurgulayan Ağbal kalıcı fiyat istikrarının Türk Lirası’nı hak ettiği değere kavuşturacağını belirtmişti. Ağbal’ın yazısının ardından kurda bir gevşeme yaşansa da, tahvil getirilerinin yükselişi kurun yönünü yine yukarı çevirmesine neden olmuştu.

Altın, güne yüzde 0,6 yükselişle başladı

Gram altın, küresel altın fiyatlarındaki yükseliş ve dolar/TL’deki yatay seyirle beraber yeni haftaya yüzde 0,6 yükselişle 414 TL civarında başladı. Ons altın ise yüzde 0,34 yükselişle 1.706 dolar civarından işlem görüyor.

Petrolün varil fiyatı 71 doların üzerini gördü

Küresel petrol talebinin yaklaşık yüzde 7’sini karşılama kapasitesine sahip Suudi Arabistan’daki Ras Tanura petrol terminaline yapılan saldırı sonrasında varil başına 71 doların üzerini gördü. Goldman Sachs ise küresel gösterge olan Brent petrolün üçüncü çeyrekte varil başına 80 doları görmesini bekliyor.

Paylaşın