Tunceli: Sungur Bey Camii

Sungur Bey Camii; Tunceli’nin Pertek İlçesi, Soğukpınar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

“Baysungur Cami” ve “Yukarı Cami” olarak da bilinen bu cami, Murat Irmağının kıyısında 1569 yılında yaptırılmıştır. Yapı üzerinde bugün herhangi bir kitabe mevcut değildir.

Ancak Sungur Bey Camisinden alındığı belirtilen ve Harput Müzesinde bulunan beyaz mermer üzerine sülüs yazılı kitabede “Ve kad, Büniye fî eyyâm’ül-saltanâtı es-Sultânü’l-mufahham vel’hakânü’l-mua’zzam melîk’ül Rum ve’l-Arab’ül ve’l-Acem Sultân Murad Hân bin Selîm Hân halle dellâhu mülkehû benân hâza fahrü’l-enâm Sungur Bey bin Rüstem Bey bin Hüseyin Bey Pertek, ellazi gaferehü zunûbehüm fi 985”. yazmaktadır.

Türkçesi; “Rum, Arap, Acem Sultanı Selimhan Oğlu Sultan Murad zamanında Pir Hüseyin oğlu Rüstem oğlu Sungurbey tarafından yaptırılmış, Allah günahlarını affetsin sene 985. (Miladi 1569)”

Üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli ana mekândan oluşmaktadır. Son cemaat yeri ile minare, iki renkli taştandır. Taç kapı ve mihrabın taş işçiliği çok özenlidir. Pencereler, sütunlara oturmuş sivri kemerlerle çevrelenmiştir.

Cami, çok kuvvetli süsleme tekniği ile Türk mimari tarzı tezyini sanatının ender yapılarından biridir. Sungur Bey Camii, bu bölgenin Keban Baraj Gölü suları altında kalmasıyla, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü tarafından taşları numaralandırılmak suretiyle Pertek ilçe merkezine taşınmış ve burada yeniden monte edilerek kullanıma açılmıştır.

Paylaşın

Tunceli: Salih Bey (Sağman) Camii

Salih Bey (Sağman) Camii; Tunceli’nin Pertek İlçesi, Sağman Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yapım tarihi kesin olarak bilinmese de, Keyhüsrev Bey’in oğlu Salih Bey tarafından inşaatına başlanmıştır.12 Yapı, medrese?, türbe ve çeşme birimleri ile bir külliye şeklinde tasarlanmış olup; bazı araştırmacılar tarafından çok fonksiyonlu cami olarak nitelenmiştir.

Cami, kare planlıdır. Sekizgen kasnağa oturan kubbe merkezi planlı ana mekânı örtmektedir. Kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır. Ana mekânın giriş kısmında doğu-batı yönlü bir kemer açıklığı yer almaktadır. Ana mekân içerisinde yer alan ve üzerinde yer yer geometrik bezemelerin olduğu iki kristalli mermer minber ve yarım altıgen
planlı mukarnaslı mihrap oldukça sade tasarlanmıştır. Mihrap nişinin iki yanında sütunceler yer almaktadır. Minberin bir kısmı yıkılmıştır.

Ana mekânın iç duvarlarında yer yer 16.yüzyıla ait çini panolar yer almaktadır. Bu pano parçaları, iç mekânın duvarlarının belli bir seviyeye kadar çini ile kaplandığını göstermektedir. Bu çinilerin devşirme olduğu anlaşılmaktadır. Üç birimli son cemaat yeri kubbelerle örtülmüştür. Kubbelere geçişte pandantif kullanılmıştır. Son cemaat yerinin batısı minarenin giriş kapısı, doğusu ise işlevi kesinlik kazanmayan bir birimin duvarı ile sınırlandırılmıştır.

Yapının taç kapısı dikdörtgen bir çerçeve ile sınırlanmış, mukarnaslı, renkli taşlar ve oyma bezemelerle hareketlendirilmiştir. Kapının iki yanında ikişer adet sütunce yer almaktadır. Bu sütuncelerin iç kısımda kalanlarının alt bölümü kum saati şeklindedir. Yapı duvarlardaki ve kubbedeki pencereler ile aydınlatılmıştır. Ana mekânın batı ve doğu kısmında yapıya bitişik çeşitli birimler mevcuttur. Bu birimlerin ana mekâna sonradan eklendiği bilinmektedir.

Batı kısmında işlevi netlik kazanmayan, tonoz ve kubbe örtülü 4 birim, iki kubbeli revak birimi ile sekizgen planlı, kubbe örtülü türbe yer almaktadır. Türbenin içerisinde biri Keyhüsrev Bey veya oğlu Salih Bey’e ait üç adet sanduka yer almaktadır. Yapının doğu bölümünde de kubbe ve tonozlarla örtülü dört birim ve iki adet kubbeli revak birimi bulunmaktadır. Batı kısımda yer alan birimlerle bir simetri oluşturan bu birimler, oldukça harap durumdadır. Bu
birimlerin işlevi tam olarak bilinmemektedir.

Yapının minaresi, yapıdan bağımsız olup, batı kısımda yer almaktadır. Taş kaideli, silindirik gövdelidir. Minareye dışarıdan ve ana mekândan çıkılmaktadır. Minare gövdesi üzerindeki alçı bezemeler ve çiniler dikkat çekmektedir. Caminin iki adet çeşmesi ise kuzeybatı kısımda yer almaktadır. Her iki çeşme de geniş bir eyvan şeklinde tasarlanmış, kesme ve moloz taş ile yapılmıştır.

Çeşmelerden birinde ters konulmuş ve okunamaz halde bir kitabe mevcuttur. Diğer çeşmede ise bir kitabe ile onun üzerinde de bir kitabe boşluğu vardır. Külliye yapılarının tamamında kesme ve moloz taş birlikte kullanılmıştır. Özellikle iki renkli kesme taş kullanımı bu bölgedeki diğer yapılarda da göze çarpmaktadır. Yakın zamanda restore edilen Sağman Cami giriş cephesindeki mermer ve somaki taştan yapılmış sütunlar bugün yerinde mevcut değildir.

Paylaşın

Tunceli: Bağın Kalesi

Bağın Kalesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Bağın (Dedebağ) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Peri Suyunun kenarında bir tepe üzerinde kurulu kaledeki bir kitabeden MÖ. IX. yüzyılda Urartu Kralı Menuas tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. Bu kitabe Harput Müzesi’nde bulunmaktadır. Selçuklular XIII. Yüzyılın başlarında yöreye hâkim olmuş ve bu kaleyi bir süre kullanmışlardır.

Moloz taşlardan ve kayalardan yararlanılarak yapılan kalenin çevresindeki surlardan çok az bir kalıntı ile bazı temel izleri günümüze gelebilmiştir. Kalenin bulunduğu alanda çeşitli yapılara ait temel kalıntıları vardır. Ayrıca kalenin içerisine merdivenle çıkılmakta, girişin yanında kayalar oyularak oluşturulmuş bir mekân bulunmaktadır.

Bu merdivenler yer yer bölünmelere uğradığı için tam olarak işlevi anlaşılmamakla beraber, kale üzerinden kalenin bulunduğu nehrin yamacına doğru inmesi dolayısıyla su ihtiyacını karşılamada güvenli ve kısa bir yol olarak kullanıldığı varsayılmaktadır.

Paylaşın

Tunceli: Ergen (Ergan) Kilisesi

Ergen (Ergan) Kilisesi; Tunceli’nin Hozat İlçesi, Geçimli (Ergen) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kilisenin inşa tarihi ve asıl ismi tartışmalıdır. Yapının kuzey yönünde bulunan yan nef ile apsisin kuzeyinde kalan odayı birbirine bağlayan kapının üzerinde yer alan kitabesinde 425/975 tarihinde Mxit’ar tarafından yaptırıldığı ifadesi yer alsa da; 15.yüzyıla ait yazmalarda yapının inşa tarihi 15.yüzyıl olarak belirtilmiştir. Bu durum yapının kesin inşa tarihini sorunlu hale getirmiştir.

Fakat yapı asıl ününü burada üretilen elyazmalarından dolayı 15.yüzyılda kazanmış ve 16. yüzyılda oldukça etkin bir konuma sahip olmuştur. Yapı hakkında bilinen diğer bir bilgi ise 15. yüzyılda çeşitli restorasyonlar geçirdiğidir. Kilise, bu bölgede 19. yüzyılda Ermeni nüfusunun azalmasından dolayı 1865’den önce terk edilmiştir.

Kilise üç nefli ve bazilikal planlıdır. Yaklaşık 22×15 m ebatlarında olup; kuzey, güney ve batı duvarlarında yer alan üç kapıya sahiptir. Bu kapılardan günümüze sadece kuzey duvarında yer alan kapı ulaşmıştır. Yapının üç nefli plan şeması 10.yüzyılda farklı bölgelerde inşa edilmiş, kiliselerle benzerlik göstermektedir.. Sıra kemerler ve payelerler taşınan bir örtü sistemine sahip olduğu düşünülen yapının, güney ve doğu cephesi tamamen çökmüş, diğer
kısımları ise kısmen ayaktadır.

Yapının iç ve dış duvarlarında yoğun haç motifleri yer almaktadır. Yine bugün ayakta kalan kuzey kapısının etrafı geometrik bezemeler ile çevrilidir. Kilise kesme taş ve moloz taş dolgu ile inşa edilmiştir. Yapının bazı önemli taşları, özellikle 1944 yılında bu bölgede inşa edilen okulun yapımında ve yakın köy evlerinin inşasında kullanılmıştır.

Paylaşın

Tunceli: Tahar (Yusuf Ziya Paşa) Köprüsü

Tahar (Yusuf Ziya Paşa) Köprüsü; Tunceli’nin Çemişgezek İlçe Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır.

İlçe Merkezine 3 km. uzaklıkta Tahar Çayı üzerindeki taş köprü tek sivri kemerden oluşmaktadır. Yusuf Ziya Paşa tarafından yaptırılan köprünün yazıtından 1807 tarihi okunabilmektedir.

Bir kaynağa göre; 1902 yılında Diyarbakır Valisi Akif Paşa tarafından onartıldığı anlaşılmaktadır. Sivri kemerli tek gözlü olan köprü kesme taş malzeme ile yapılmıştır. Köprünün üst kısmında her iki tarafta 70 cm. yükseklikte korkuluklar yer almaktadır.

Yapının boyu 55 metre, döşeme uzunluğu 30 metre, yüksekliği 9 metre, kemer açıklığı 16 metre ve genişliği 4.30 metredir. Dört işaret taşından birine kavak ağacı motifi işlenmiştir. Bugün halen kullanılır vaziyettedir.

Paylaşın

Tunceli: Pertek Kalesi

Pertek Kalesi; Tunceli’nin Pertek İlçesinin Kaledibi Köy sınırları içerisinde yer almaktadır. Murat Irmağı’nın kaysındaki bir tepenin üzerinde inşa edilmişti.

Pertek Kalesi bu bölgenin Keban Baraj Gölü sular altında kalması nedeniyle bu gün bir ada üzerinde yer almaktadır. Osmanlılar zamanında onarım gören kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

İç içe iki surdan oluşan kalede, surlar arasında yapı kalıntıları bulunmaktadır. Kalenin güney cephesindeki yontma taşların arasına kondurulmuş kırmızı sert tuğlalar ve serptirilmiş mavi çiniler vardır. Kalenin içinde bir sarnıç ve yapı kalıntıları mevcuttur.

Kalenin bulunduğu yer aynı zamanda eski Pertek kentinin olduğu yerdir. Kalenin Halid Bin Velid tarafından onarıldı; daha önce kalede bulunan Karakuş (Moğolcada Portok) heykeli kaldırılarak Arapça yazılmış bir kitabe konulduğu belirtilmektedir.

Paylaşın

Tunceli: Koç-Koyun Biçimli Mezar Taşları

Koç-Koyun Biçimli Mezar Taşları; Tunceli’nin çeşitli bölgelerinde günümüze kadar kalan tarihi mezar taşlarında kültürel geleneklerin sürdürüldüğü görülmektedir. Yörede koç biçimindeki mezar taşları, Akkoyunlular Dönemi’ndeki Türkmen geleneğine tanıklık etmektedir.

Tunceli yöresindeki eski mezarlar ya bir tepe üzerinde ya da köyün üst tarafında yüksekçe bir yerde bulunmakta olup, mezar taşlarında geleneksel örf ve adetlerin yanı sıra dini ve mitolojik unsurları da görmek mümkündür.

Tunceli ilinde bulunan koç-koyun mezar taşları genellikle ayaktadır. Sade bir şekilde işlenmiş heykellerin bir kısmının üzerinde kılıç, bıçak, sadak, kalkan, hançer, dokuma tezgâhı, şiş, herek, çatal gibi eşyalara ait kabartma figürlerin yanı sıra çeşitli hayvan ve bitki figürleri de yaygın olarak kullanılmıştır. Bu figürler yalnız bezek olarak değil, orada yatan kişinin cinsiyeti, toplumsal konumu ve mesleğini de belirten figürlerdir.

Kılıç, kalkan, at, ok, koç, tüfek, tabanca, bıçak gibi şekiller mezar sahibinin erkek olduğuna ve yiğitliğine işarettir. Kandil, terazi vb. şekiller din adamlarına; iğne, sap, küskü, el gibi figürler ise kadınlara aittir. İbrik ve tepsi gibi figürler cömertliğin ifadesidir. Bazı mezarlarda görülen Zülfikar (Hz. Ali’nin Kılıcı), güneş kursu gibi şekiller de orada yatan kişinin alevi inançlı olduğuna işarettir.

Pülümür İlçesi’ne bağlı Sağlamtaş Köyü mezarlığında 11 adet koç heykeli bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda bu mezar taşlarının 250-300 yıl önce yapıldığı anlaşılmıştır. Kayalardan oyularak tek parça halinde yapılan ve 200-300 kg. ağırlığında olan heykeller mezarın yan tarafına konulmuştur.

Tescil edilerek koruma altına alınan eski mezar taşlarının bulunduğu mezarlıkların bazılarının yerleri ve isimleri şunlardır; Hozat-Uzundal Köyü Mezarlığı, Mazgirt-Yeldeğen Köyü Mezarlığı, Mazgirt-Gelincik Köyü Mezarlığı, Mazgirt-Kale Köyü Mezarlığı, Pertek-Kayabağ Köyü-Hırhal Mezrası Mezarlığı, Pertek-Çalıözü Köyü Mezarlığı, Pülümür-Sağlamtaş Köyü Mezarlığı, Pülümür-Salkımözü Köyü Mezarlığı, Nazımiye-Bostanlı Köyü-Zeve Mezrası Mezarlığı, Ovacık-Kozluca Köyü Mezarlığı.

Paylaşın

Tunceli: Örenönü Tabiat Parkı

Örenönü Tabiat Parkı; Tunceli’nin Merkez İlçesi, Atlantı mevkiinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 11.7 hektar alanı kaplamaktadır.

Tabiat Parkı içerisine giriş kontrol ünitesi, günübirlik kullanım alanı, otopark, WC ve ENH getirilmesi işleri yapılmıştır.

Tabiat Parkı, doğa yürüyüşleri , yaban hayatı gözlemciliği, çadırlı kampçılık, yüzme gibi etkinlikler için elverişlidir.

Flora, fauna ve doğal peyzaj açısından zenginlik gösteren Tabiat Parkı, bölgenin nadir yeşil yerlerindedir. Sahada doğal olarak yetişen yaşlı karakavak ağaçları bulunmaktadır.

Paylaşın