Tunceli: Halbori Gözeleri

Halbori Gözeleri; Tunceli’nin Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Halbori Gözeleri, Tunceli-Ovacık yolu üzerinde, kent merkezine yaklaşık 20 km. uzaklıktadır.

Munzur Suyu kenarında, derin ve kayalık bir vadinin içerisinde yer alan Halbori Gözeleri, çok soğuk kaynak sulara sahip bir dinlenme ve mesire yeri olup, oldukça yoğun kullanılmaktadır.

Ancak, beton masa ve oturaklar dışında hiçbir tesis bulunmamaktadır. Yararlanabilecek tesisler açısından yetersiz olsa da doğal yapısı ve muhteşem güzelliğiyle ilgi çekmektedir.

Paylaşın

Tunceli: Munzur (Ovacık) Gözeleri

Munzur Gözeleri; Tunceli’nin Ovacık İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Tunceli İl Merkezi’ne 80 km. Ovacık İlçe Merkezi’ne 17 km. mesafededir.

Munzur Dağlarının eteklerinde çıkar. Su, karstik tabir edilen kaynaktan irili ufaklı 40 göze şeklinde fışkırır. Gözelerin kapsadığı alan yaklaşık 200-300 metreyi bulur. Gözelerden su adeta beyaz köpükler halinde adeta fışkırmaktadır. Kaynağında buz gibi olan sular, yamaçlardan aşağılara akarken küçük çağlayanlar oluşturmaktadır.

Kırk gözenin suyu, vadide de bildiğimiz Munzur Çayını meydana getirmektedir. Karstik kayalar, gözeler ve Munzur Çayı, birbiriyle bütünleşik eşsiz bir manzara oluştururlar. Bu manzaranın oluşturduğu doğallık, eşine az rastlanan özellikleri ve görsel güzelliğiyle hem Tunceli hem de bölge açısından önemli bir doğal rekreasyon ve turizm odağı olma potansiyeli taşımaktadır.

Munzur Gözelerinin doğduğu nokta dahil, dağın 20 hektarlık kısmı, Bakanlık tarafından, 1963 yılında, Orman İçi Dinlenme Yeri olarak ayrılmıştır. Tuncelililerin yoğun olarak kullandığı mesire yerlerinin başında gelen Munzur Gözeleri, sularından çıkarılan lezzetli alabalıklarıyla ünlüdür. Ayrıca Munzur Gözelerinin kaynağı olarak Munzur Baba Efsanesi’ndeki dökülen sütün gösterildiği bilinmektedir.

Bu durum, yöre halkı açısından Munzur Gözelerine kutsallık atfedilmesinin ana nedenidir. Munzur Gözelerine yapılan ziyaretlerin kaynağında bu efsane bulunduğu da unutulmamalıdır. Balığını yemek ve doğal güzelliklerini görmek için çok uzak kentlerden ve hatta yurtdışından turizm amaçlı gelenler olmaktadır. Ancak hem güvenlik nedeniyle hem de yararlanabilecek tesisler olmaması yüzünden yeterince değerlendirildiği söylenemez.

Munzur Gözelerinin kuzey kesiminde bulunan ağaçlandırma alanına 2000 yılında çam, ladin, huş ve akasya fidanları dikilmiştir. Gözeler ile Munzur Suyu arasında kalan kısımlarda yürütülen çevre düzenleme çalışmaları kapsamında beton setler, küçük havuzlar, yürüme yolları, oturma mekanları ve köprüler yapılmıştır.

Paylaşın

Tunceli: Pertek Çeşmesi

Pertek Çeşmesi; Tunceli’nin Pertek İlçesi, İstiklal Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Çeşme, bakımsızlık nedeniyle tahrip olmuş durumdadır. Pertek Çeşmesi, 2008’den itibaren Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır.

Bu çeşmelerin dışında, Çemişgezek’in Kale Mahallesi’nde Kale Çeşmesi, Çukur Mahallesi’nde Çukur Çeşme ve Tunceli Merkeze bağlı Demirkapı köyünde Demir Kapı Çeşmesi bulunmaktadır.

Bu çeşmeler de Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır.

Paylaşın

Tunceli: Baş Çeşme

Baş Çeşme; Tunceli’nin Çemişgezek İlçe Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İlçe merkezinde yer alan ve halen kullanılır vaziyette olan çeşmenin alınlıkta bulunan kitabesinden 1870 tarihinde Rüştü Efendi tarafından onarılmıştır. Ancak bu kadim çeşmenin kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir.

Düzgün kesme taş ile yapılan çeşme, ilçe eşrafından Hacı Rüştü Efendinin taştan yapılmış evinin cami tarafındaki alt köşesine yerleştirilmiştir Çeşme, Süleymaniye Camiinin bahçe kapısının batı tarafına düşmektedir.

Yaklaşık 3 metre yüksekliğinde ve 4 metre derinliğinde olan çeşmenin 4 adet kitabesi vardır. Dört blok taş üzerine yazılan kitabede neler yazıldığı henüz tespit edilememiştir. Üstü konut olan çeşmenin tonozuna, simetrik olarak yapılan evin kapısı da taştandır.

Yuvarlak kemerli ve oldukça gösterişli olarak inşa edilmiştir. 100-150 senelik olabilecek çeşme, klasik bir Osmanlı yapısıdır. Tek farkı bir binanın yapısı ile iç içe olmasıdır. Lülesinden bu gün için şehir suyu akmaktadır.

Paylaşın

Tunceli: Ağu İçen Türbesi

Ağu İçen Türbesi; Tunceli’nin Hozat İlçesi, Karabakır Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Eski adı Bargini olan Karabakır köyünde bulunan türbenin önemi, içinde yatmakta olan şahsiyetten gelmektedir. Ağu içen Ocağı’ndandır.

Horasan’dan Anadolu’ya gelen Mir Seyyit, Köse Seyyit, Seyyit Mençek ve Koca Seyyit olmak üzere dört kardeşten Seyyit Mençek’e aittir. Rivayet edilir ki, devrin Padişahı Sultan 3. Murat, Anadolu’daki dervişlerin ve pirlerin kerametlerini sınamak ister. Seyyit Mençek de, bu sınama sırasında zehir içer.

İçtiği zehir, aynı anda parmaklarından süt olarak akmaya başlar. Çocuğu olmayanların ziyaret ettiği Türbede, kurban kesilerek, Ağu İçene saygı ve inanç belirtilmiş olunur.

Paylaşın

Tunceli: Sultan Hıdır Türbesi

Sultan Hıdır Türbesi; Tunceli’nin Pertek İlçesi, Dorutay (Zeve) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Üryan Hızır da denilen Sultan Hıdır’ın Türbesi, ziyaret edenlerin dertlerine çare olarak başvurdukları bir ziyaretgâhtır. Daha çok çocuğu olmayanlar ile sara ve akıl hastaların yakınları tarafından ziyaret edilmektedir. Bakımı ziyaretçilerin katkılarıyla köy muhtarlığı tarafından yapılmaktadır.

Söylencelere göre Selçuklu Sultan Alaattin   askerleriyle bölgedeyken  bir yaşlı insana rastlarlar. Sonra yaşlı ermişin gösterdiği kerametleri görünce etkilenirler ve ona üç kurama bırakarak bölgeden ayrılırlar, gibi rivayetler bu türbe hakkında söylenir.

Sultan Hıdır’ın türbesi ise üç ana bölümden oluşur. İlki, kurbanların kesildiği ve ateşin yakıldığı avlu kısmıdır. Buranın üzeri (zaman zaman yapılan tadilat ve yenilemeler neticesinde) demir çatıyla da örtülüdür. Oturma alanlarının bulunduğu avluda genellikle vakit geçirilir.

İkinci bölüm, avludan türbeye girişte karşılaşılan ilk odadır. Burada üç mezar vardır. Mezarların kimliği hakkında yeterli bilgi olmamakla birlikte, yaygın kanı onların türbenin bekçileri olduğu yönündedir. Bu mekânda “teberik” denen ince bir kum alanı da vardır. Ziyaretçilerin bazıları çeşitli sağaltma pratiklerinde kullanmak üzere bu kumdan alırlar. Bu odadan, türbenin üçüncü ve asıl bölümüne geçilir.

Burada Sultan Hıdır’ın mezarının yansıra birkaç mezar daha vardır. Ancak üstün körü yapılan yenilemeler yüzünden üstleri hemen hemen kapanmış vaziyettedir. Genişçe bir oda olan türbe, yatıya kalacak ziyaretçiler için ayrılmıştır. Burada yatıya kalacak ziyaretçilerin kullanımına açık öteberilerin bulunduğu bir yer de bulunur.

Paylaşın

Tunceli: Mahsume (Besime) Hatun Türbesi

Mahsume (Besime) Hatun Türbesi; Tunceli’nin Pertek İlçesi, Soğukpınar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Mezarlık alanda bulunan Türbenin, Mahsume adında bir kadına ait olduğu sanılmaktadır. Mahsume, halk arasında Besime olarak da bilinmektedir.

Türbenin yapım tarihi bilinmemektedir. Yapının izlerinden sekizgen bir plana sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Çevredeki diğer türbelere plan ve malzeme yönünden benzerlik gösterdiği için 15. Yüzyıl sonu ile 16. Yüzyıl başlarında yapılmış olduğu tahmin edilmektedir. Uzun yıllar bakımsız kaldığı için türbe halen harap durumdadır.

Paylaşın

Tunceli: Akpazar Camii

Akpazar Camii; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi, Akpazar Beldesi, Çarşıbaşı Mahallesi, Cabbar Dede Sokak üzerinde yer almaktadır.

Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin Batı tarafından geniş bir bahçe ve müştemilat bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu geniş bahçede, camiyi yaptıran Osman Ağa ile yakınlarının hazireleri bulunmaktadır.

1930’da gerçekleşen Tunceli Depremi’nde kısmen yıkılan camii, 17. ve 18. Yüzyıl Osmanlı Mimarisini yansıtmaktadır. Minaresi ve son cemaat giriş yeri güneyde olan camide bulunan kitabede yapım yılı olarak 1728 görünmektedir.

Paylaşın

Tunceli: Çoban Baba Türbesi

Çoban Baba Türbesi; Tunceli’nin Mazgirt İlçe Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Asıl adı Çoban Ali olan Seyid Ekrem’in oğlu Çoban Baba’ya ait türbe, Mazgirt’in doğusunda bulunan mezarlıktadır.

Çok tahrip edilmiş halde bulunan türbeden kalan izlerden anlaşıldığı kadarıyla sekizgen planlı, tek katlı ve kabayonu taş malzeme ile yapılmıştır.

Bu yapının yıkılması üzerine, halkın da katılımıyla MazAğu İçen Türbesi girt Belediyesi, Çoban Baba’nın mezarını, 1996’da inşa ettiği yeni türbeye taşımıştır. Türbenin yapım tarihine ilişkin herhangi bir bilgi yoktur. 15. Yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır.

Bir efsaneye göre, Türbe, Moğollar Anadolu’yu işgal edince Hacı Bektaş-ı Veli’nin yöre halkının göç etmesini engellemek ve onları irşad etmek üzere gönderdiği Çoban Baba’ya aittir. Türbenin yanında bir çeşme bulunmaktadır.

Paylaşın

Tunceli: Elti Hatun Kümbeti

Elti Hatun Kümbeti; Tunceli’nin Mazgirt İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Elti Hatun Camisi ve çeşmesi ile birlikte yapılmıştır. Yapı üslubundan da XIII. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Akkoyunlu dönemine ait bir eserdir.

Elti Hatun Türbesi kesme taştan sekizgen planlı bir yapı olup, üzeri sekizgen bir külah ile örtülmüştür. Türbenin dış kenarları 3.32 m. iç kenarları da 2.32 m. dir.

Kuzey yönünden türbeye girilmektedir. Bu giriş eyvan şeklinde olup, üst örtüsü yıkıldığından tam bir bilgi edinilememektedir. Türbenin diğer yüzlerinde birer penceresi bulunmaktadır.

Türbe içerisinde iki normal bir de küçük sanduka vardır. Bu sandukalar yakın tarihlerde yapılmıştır. Türbe de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.

Paylaşın