“Cumhurbaşkanı projeyi ilk açıkladığında herkesin ulaşabileceği bir otomobil beklentisi vardı” diyen otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, ilk üretilecek modelin elektrikli C-SUV olacağını, bu sınıfın 1 milyon TL civarında fiyat etiketi olduğunu söyledi.
Gazeteci Halil Okşit de “Doların 18.50-18.70 civarında olduğu günümüz koşullarında 900 bin Türk Lirası (TL) seviyesinde olması bekleniyor. Bu rakam tabi ‘ekonomik bir otomobil olacak’ iddiasının üstünde” görüşünü dile getirdi.
Türkiye’de son 10 yıldır tartışmalara konu olan, özellikle seçim dönemleri gündemden düşmeyen yerli otomobil hedefinde sona yaklaşıldı. Temelleri Kasım 2017’de atılan TOGG projesi kapsamında, elektrikli otomobillerin seri üretiminin yapılacağı Bursa’nın Gemlik ilçesindeki fabrika Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 29 Ekim’de açılacak.
Gerekli onay süreçlerinin ardından ilk araçların 2023’ün Mart ayında kullanıcıların beğenisine sunulması bekleniyor.
DW Türkçe’den Muhammed Kafadar‘a konuşan otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, yerli otomobilin desteklenmesi gerektiğini ancak fiyatın ilk tahminlerin üzerinde olacağını söyledi. “Cumhurbaşkanı projeyi ilk açıkladığında herkesin ulaşabileceği bir otomobil beklentisi vardı” diyen Özpeynirci, ilk üretilecek modelin elektrikli C-SUV olacağını, bu sınıfın 1 milyon TL civarında fiyat etiketi olduğunu aktardı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, geçen Salı günü katıldığı Habertürk yayınında fiyatın, piyasadaki muadillere benzer şekilde şirketce belirleneceğini kaydederek “Vatandaşlar fiyatı merak ediyorlarsa şu an söz konusu segmetteki araçlara bakabilirler” demişti.
“900 bin TL olması bekleniyor”
Gazeteci Halil Okşit de “Doların 18.50-18.70 civarında olduğu günümüz koşullarında 900 bin Türk Lirası (TL) seviyesinde olması bekleniyor. Bu rakam tabi ‘ekonomik bir otomobil olacak’ iddiasının üstünde” görüşünü dile getirdi. Okşit, piyasada 450 bin TL civarında araç bulmanın mümkün olduğunu, ancak yine de TOGG’un yer alacağı elektrikli SUV segmenti için rekabetçi olabileceğini kaydetti. Okşit, özellikle seçim sürecinde çeşitli indirim kampanyaları yapılabileceğini de belirtti.
Özpeynirci ise fiyatı düşürmek için devletin TOGG lehine bir kampanya ya da teşvik düzenleyemeyeceği, bunun rekabet kurallarının ihlali olacağı görüşünde.
Halihazırda Türkiye’de en çok 400-500 bin TL aralığındaki araçların satıldığına dikkat çeken Özpeynirci, “Tanıtıldığında 900 bin TL bile deseler, enflasyon ve kur baskısı yüzünden piyasaya çıkması beklenen Mart ayında yine bir milyonun üzerine gelecektir” diye konuştu.
Sektör temsilcileri TOGG’un daha uygun maliyetli, B sınıfı sedan bir aracı 2-3 yıl sonra piyasaya sürmesini bekliyor. Şirketin, dünyanın karşısına güçlü bir imaj ile çıkmak için tercihini uygun fiyatlı model yerine C-SUV’dan yana kullandığı değerlendirmesi yapılıyor.
“Kompakt sınıf” adı da verilen C segmenti SUV araçlar, Türkiye’de sıkça tercih ediliyor. Orta boyutlu, sportif görünümlü bu araçların fiyatları 500 bin ile 1.5 milyon TL arasında geniş bir aralıkta bulunuyor.
Türkiye’de satılan yüzde 100 elektrikli modellerin ortalama fiyatının 2,5 milyon TL olduğu bilgisini veren otomotiv data şirketi genel müdürü Hüsamettin Yalçın, “En ucuz elektrikli 700 binden başlıyor. TOGG C segmentteki rakiplerine benzer aralıkta olacaksa 600-900 bin arasında bir fiyat etiketi bekliyoruz” açıklamasını yapmıştı.
TOGG’un ihracat hedefi var mı?
Bakan Varank, konuyla ilgili açıklamasında, şirketin gelecek yıl 17-18 bin araç üreterek piyasaya sürmeyi hedeflediğini, 29 Ekim’deki açılışla birlikte seri üretimin başlamış olacağını da ifade etmişti.
Cumartesi günü açılacak fabrika, yıllık 175 bin üretim kapasitesine sahip. Dört milyon metrekarelik tesisin 5 yıl içinde tam kapasite üretim yapabileceği değerlendiriliyor.
Varank’ın açıklamasına göre TOGG, yüzde 51 yerlilik oranıyla piyasaya çıkacak. İzleyen iki yılda ise yüzde 65 yerlilik yakalanmaya çalışılacak.
Yerlilik oranı düşük kaldığı için ilk başta ihracat hedeflenemediğini belirten Özpeynirci, “Üretim planlaması iç pazar düşünülerek yapıldı. Bakan’ın açıkladığı yıllık üretim hedefi de bunu gösteriyor” dedi.
TOGG’un fikri mülkiyet haklarının Türkiye’ye ait olduğunu ancak batarya, elektrik motoru ve altyapısının yurt dışından geldiğini belirten Özpeynirci, “Bu da bir maliyet unsuru. Önümüzdeki süreçte yerlilik oranı yüzde 70’lere çıkarsa dış pazarda rekabetçi olabilir” görüşünü dile getirdi.
Şirketin şu ana kadar bir ihracat planı sunmadığına dikkat çeken Okşit ise “Ancak orta vadede beş farklı model ve 1 milyon araç üretilmesi hedefleniyor. Bir milyon rakamına tek başına iç pazarla ulaşılması zor. Mutlaka ihracat düşünülecektir” yorumunu yaptı.
İhracat için TOGG’un girmek istediği her pazarda ayrı ayrı onay süreçlerini tamamlaması ve gerekli servis ağını kurması gerekiyor.
TOGG’un iletişimi hatalı mıydı?
Yerli otomobile yönelik tartışmalara da değinen Özpeynirci, “Otomobil sanayisini geliştirecek önemli bir adım. Aynı zamanda Türkiye’de üretilecek ilk tam yerli otomobil. Ancak kutuplaşmaya neden olması büyük problem. Kimse Türkiye’deki başka otomobil yatırımlarını bu şekilde tartışmıyor. Şimdi tam da 2023 seçimleri öncesi satışa sunulacak ve hükümet bunu siyasi malzeme olarak kullanıyor. Elbette bu tür yatırımlar her zaman devlet desteklidir ancak siyasi tartışma konusu olunca daha üretilmeden yıpranıyor” görüşünü dile getirdi.
Şirketin siyasi tartışmalarla yıpratıldığı düşünen Halil Okşit de “TOGG CEO’su ilk yıl için 6 bin adet üretim hedefi vermişti. Sanayi Bakanı televizyonda bunu 17-18 bin olarak revize etti. Şirketten ne bir onay ne de düzeltme geldi. Şirkete dair en önemli gelişmeleri Sanayi Bakanı veya Cumhurbaşkanından duyuyoruz. Böyle olunca da konu siyasallaşıyor” dedi.
Okşit, “Togg’un iletişim tercihinin kesinlikle bu olmadığını bildiğini” aktardı.
İlk yılın üretim hedefine kolaylıkla ulaşılabileceği görüşündeki uzmanlar, kamudan büyük bir talep geleceği, müşteri bulmakta zorlanılmayacağı görüşünde. Ancak henüz elektrik altyapısının hazır olmaması yüzünden kamu dışındaki kesimden gelecek talepte ciddi bir artış beklenmiyor.
Hüsamettin Yalçın, “Topyekûn elektrikliye geçiş için altyapı henüz hazır değil” dedi. İstanbul’dan Ankara’ya seyahat edecek birinin yolda şarj istasyonu bulabileceğinden şüphe etmemesi gerektiğini kaydeden Yalçın, “Henüz bu noktada değiliz” diye konuştu.
2015 seçimleri döneminde tanıtımı yapılmıştı
29 Ekim’de seri üretimine başlanması beklenen TOGG, 2015 genel seçimleri sürecinde tanıtımı yapılan ve sonra terk edilen Tübitak projesini izliyor.
AKP’nin hükümet kurma çoğunluğunu kaybettiği Haziran 2015 seçimlerinden günler önce duyurulan ancak o dönem fazla detay verilmeyen proje, Kasım ayında tekrarlayan seçimlerde iktidarın en önemli vaadi olmuştu. Otomobilin 2018’de fuarlarda tanıtılacağı, 2019 yılında ise bayilerde yerini alacağı söylenmişti.
Dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın tanıtımını yaptığı prototiplerin başta iddia edildiğinin aksine Türkiye’de üretilmediği, yurt dışından TIR’larla yüklenerek getirildiği, ayrıca elektrikli olacağı söylenen araçların fosil yakıtlı platform üzerinde kurulduğu ortaya çıkmıştı. Proje, diğer fosil yakıtlı modellerle rekabet edemeyeceği yönünde de eleştiriliyordu. İsveçli Saab firmasından 40 milyon Euro alındığı belirtilen platform, bu tartışmalar gölgesinde seçimlerden kısa süre sonra tamamen terk edildi.
Erdoğan 2017 Mayıs’ında “Buna hasretim” diyerek yerli otomobl çağrısını bir kez daha yineledi. Bu kez süreci devlet değil özel sektör üstlendi. “Beş babayiğit” olarak adlandırılan Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell Grubu ve Zorlu Holding ortaklığında bir girişim grubu kuruldu.
Ertesi yıl TOGG kurumsal kimliğe kavuştu ve Erdoğan ilk hedefi “2021’de yollara çıkmak” olarak ilan etti. Bunu ıskalayan şirket, otomobilini ilk kez bu yılın Ocak ayında, tüketici elektroniği fuarı CES 2022’de dünyaya tanıttı. Ağustos ayında test sürüşüne Erdoğan’ın katıldığı aracın seri üretimine 29 Ekim Cumartesi günü başlanıyor.