Siyasi parti liderleri, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi.
İYİ Parti Lideri Akşener, “Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla birlikte artık anayasasız bir devlet tehlikesine doğru sürükleniyoruz” ifadelerini kullanırken, DEVA Partisi Lideri Babacan, “Sayenizde artık kanun devleti bile değiliz” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ise, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin darbe olduğunu ifade ettiler.
Siyasi parti liderlerinin Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin tepkileri şöyle:
Sosyal medya hesabından videolu bir açıklama yayınlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu darbe girişimine karşı direneceğiz, mücadele edeceğiz. Bu mücadelede herkesi direnmeye, mücadeleye ve bu darbe girişimine karşı pozisyon almaya, tepki göstermeye davet ediyoruz!” dedi.
Konuşmasında, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında iki kez hak ihlali kararı verdiğini, bu karara mahkeme ve Yargıtay’ın uymayarak Atalay’ı tahliye etmediğini hatırlatan Özgür Özel, “Biraz önce karar okutulurken, bu Meclis’in hakkını, hukukunu savunacak Meclis Başkanı neredeydi? Birleşik Arap Emirlikleri’nde. Okuttuğu kararda Meclis’e ayar veriyorlar, millete ayar veriyorlar. Meclis Başkanı’na bu kararı hala niye okutmuyorsun diyorlar. Ve böyle bir karar okutuldu” ifadelerini kullandı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un kararın kendisinin Meclis’te olmadığı sırada okutulmasını istediğini iddia eden Özel, “Meclis Başkanı demiş ki, ‘Aman ben dışarıdayken okutun bu kararı’. Bekir Bey’e yetki vermiş, Bekir Bey vekalet ederken kararı okuttu. Güya bu ayıptan, rezaletten kendini kurtaracak. Başını Birleşik Arap Emirlikleri’ne gömünce bu yapılan büyük hukuksuzluğu, Meclis’e saygısızlığı, sana saygısızlığı görmemiş mi oluyorsun?” diye konuştu.
Burada elbette baş sorumlu, sarayda oturan, bütün yetkileri kendisinde toplayan, Anayasa’yı kendisi için önce ihlal eden sonra Anayasa’yı OHAL şartlarında kendine uyduran birisinin yargıyı da kontrol etmesidir” diyen Özel, şöyle devam etti:
“Anayasa Mahkemesi geçit vermedi ama buna geçit verenler Yargıtay’dır, AK Partili yöneticilerdir ve en büyük sorumluluk sahibi de Meclis Başkanı’nın ta kendisidir. Bütün Türkiye’ye sesleniyoruz, Anayasa’nın yok sayılması devletin yok sayılmasıdır. Bugün bir maddeyi yok sayanlar, yarın öbür maddeyi yok sayarlar. Malımızın, canımızın güvencesi anayasadır. Anayasa olmazsa devlet olmaz. Anayasa’yı yok sayanlar bugün Can Atalay’a, Hatay’a ama yarın sana tehdittir. Bu darbe girişiminin karşısında Anayasa’yı korumak her vatandaşın görevidir. Direneceğiz, mücadele edeceğiz.”
“Artık kanun devleti bile değiliz”
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Başörtüsü yasaklarına, siyasi parti kapatma davalarına karşı başvurduğunuz mahkemeleri ezip geçtiniz. Hakkı savunan yargıçlar sayesinde o koltuklarda oturup hakkı savunan Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyorsunuz. Sayenizde artık kanun devleti bile değiliz” açıklamasını yaptı.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bugüne kadar yargı makamları arasında çözülemeyen bir anayasal devlet krizine, ne yazık ki bu akşam Türkiye Büyük Millet Meclisi de dahil oldu” dedi.
“Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla birlikte artık anayasasız bir devlet tehlikesine doğru sürükleniyoruz” diyen Akşener, “Sayın Erdoğan’ın devlet organları arasındaki sorunu çözmek yerine, daha da büyütmeyi seçmesine biz elbette şaşırmadık! Ancak anayasamız, milletin andıdır! Andını çiğnediğiniz bir milletin iradesini bu saatten sonra nasıl temsil edeceksiniz? Uyguladığınız kararların meşruiyetini neye dayandıracaksınız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hukuka, adalete ve vicdanlara düşürdüğünüz bu gölgeyle nasıl yöneteceksiniz?” ifadelerini kullandı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen kontrollü Yargı, keyfine göre ülke yöneten Erdoğan’ın ‘korku’larına göre karar veriyor. Muhalafet diyerek bir tavır sınırlaması yapmadan Türkiye’de hukuka, demokrasiye, adalete, bir asırlık gayretlerimize ve geleceğe kıymet veren her bir vatandaşımız Can Atalay’ın Milletvekilliğinin düşürülme çabasına, bu garabete dur demeli, itiraz etmelidir!” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, kararın darbe olduğunu belirterek, “Hatay halkının vekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi siyasi darbedir! Saray’ın talimatıyla alınan bu kararla TBMM tarihine kara bir leke daha bulaşmıştır. TBMM’de okunan karar yok hükmündedir. Siyasi rehine olarak cezaevinde tutulan #CanAtalay halkın vekilidir. Hiçbir siyasi darbe bu gerçeği değiştiremez!” ifadelerini kullandı.
Uygulamanın hukuk aykırı olduğu belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Hatay Milletvekili ve yoldaşımız Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi hukuksuzluktur, haksızlıktır, gayri meşrudur. Kabul etmiyoruz! Bu iktidar açıkça suç işlemektedir. Olan biten anayasal bir darbedir. #CanAtalay ve demokratik siyaset hakkını kullandığı için rehin tutulan arkadaşlarımız özgürleşene kadar mücadelemizden tek bir geri adım atmayacağız” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Artık bu iktidarı tanıyamıyorum. Birlikte her türlü yasağa, baskıya, engellemeye karşı mücadele ettiğimiz; demokrasinin tesisi, milli iradenin egemenliği, düşünce ve inanç özgürlüğü için omuz omuza mesai harcadıklarımız, o koltuklarda oturanlar olamaz. Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı verdiği Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, seçmen özgürlüğünün ipotek altına alınması, seçilenlerin hürriyetinin tehdit edilmesidir. Bu kararı alanları kınıyorum!” ifadelerini kullandı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Anayasa Mahkemesi, Can Atalay hakkında ‘hak ihlali’ kararı vermiştir. Can Atalay, cezaevinde değil TBMM’de olmalıdır. TBMM’nin, Can Atalay’ın Milletvekilliğini düşürmesi yanlıştır” dedi.
“Anayasa’yı yok sayan bir iktidar, öncelikle kendi meşruiyetini yok saymaktadır!”
Saadet Partisi ise bir açıklama yayınladı: “Adaletin olmadığı yerde zulüm ve baskı vardır! Baskı ve zulmün kime yapıldığına bakmaksızın adaletin yanında durmak inancımızın gereğidir. Öte yandan her iktidar, meşruiyetini Anayasa’dan alır. Anayasa’yı yok sayan bir iktidar, öncelikle kendi meşruiyetini yok saymaktadır!
Bilinmesini isteriz ki bizim Can Atalay ile siyasi ve sosyal hiçbir benzerliğimiz yoktur. Ancak milli irade ile seçilmiş bir kişinin vekilliğini, Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen, düşürmek amasız-fakatsız bir hukuk ihlalidir. Bu skandal karara imza atanları kınıyoruz. Adalet önünde herkes eşittir. Bu eşitliği ve yasaları yok sayarsanız artık bir hukuk devleti olma vasfını yitirmiş olursunuz.”
Ne olmuştu
Anayasa Mahkemesi, (AYM) Gezi Davası’ndan tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’la ilgili ikinci kez hak ihlali kararı vermişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk ihlal kararında olduğu gibi, dosyayı Yargıtay’a göndermişti.
Daire, “Anayasa Mahkemesi’nce verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını” belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına karar vermişti.