Dünya Bankası (The World Bank), Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2, gelecek yıl yüzde 4,3 ve 2025’te yüzde 4,1 büyümesinin beklendiğini bildirdi. Ocak ayı tahminlerinde Dünya Bankası bu yıl yüzde 2,7; 2024’te ise yüzde 4 büyüme öngörmüştü.
Türkiye’nin Şubat ayının başında 2 büyük depremle sarsıldığı hatırlatılan Dünya Bankası, depremlerin doğrudan kaybının 2021 gayri safi milli hasılasının yüzde 4’üne denk geldiğinin tahmin edildiğini belirtti. Ancak yeniden yapılanma ve toparlanma çalışmalarının tam maliyetinin bunun iki katı olabileceği kaydedildi.
Dünya Bankası, Merkez Bankası tarafından daha fazla faiz indirimiyle yönetilmeye çalışılan yüksek enflasyon ve Mayıs ayındaki seçimlerin makroekonomik politikaların geleceğini belirsiz hale getirdiğini ifade etti. Dünya Bankası, bu politikaların seçimden sonra değişebileceği ihtimaline dikkat çekti.
Dünya Bankası Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’nun Haziran sayısında Türk ekonomisinin bu yılki büyüme tahminlerini Ocak ayındaki tahminlere göre arttırdı. Türkiye’de ekonomik büyümenin dirençli olduğu belirtildi. Raporda Türk ekonomisinde bu yıl yüzde 3,2; 2024’te yüzde 4,3 ve 2025’te yüzde 4,1 büyüme tahmini yapıldı.
Ocak ayı tahminlerinde Dünya Bankası bu yıl yüzde 2,7; 2024’te ise yüzde 4 büyüme öngörmüştü.
Türkiye’nin Şubat ayının başında 2 büyük depremle sarsıldığı hatırlatılan raporda, depremlerin doğrudan kaybının 2021 gayri safi milli hasılasının yüzde 4’üne denk geldiğinin tahmin edildiği belirtildi. Ancak yeniden yapılanma ve toparlanma çalışmalarının tam maliyetinin bunun iki katı olabileceği kaydedildi.
Raporda Merkez Bankası tarafından daha fazla faiz indirimiyle yönetilmeye çalışılan yüksek enflasyon ve Mayıs ayındaki seçimlerin makroekonomik politikaların geleceğini belirsiz hale getirdiği ifade edildi. Raporda bu politikaların seçimden sonra değişebileceği ihtimaline dikkat çekildi.
Türk Lirası’nın değer kaybı, yüksek cari açık ve düşük net döviz rezervlerinin Türk ekonomisinin karşı karşıya olduğu diğer zorluklar arasında olduğu belirtilen raporda, yine de ülkenin Avrupa – Orta Asya bölgesinin ekonomik büyümesinde ve 2023’ün ilk yarısındaki dayanıklılığında önemli rol oynadığı kaydedildi.
Enflasyonun Avrupa – Orta Asya bölgesinde özellikle de Türkiye’de yüksek seyrettiğine dikkat çekildi.
Depremlerin yol açtığı tahribata rağmen 2023’ün başlarında, her iki yıl için öngörülen büyümenin önceden tahmin edilenden biraz daha yüksek olduğu belirtilen raporda, bunun kısmen 2022’nin sonlarındaki güçlü büyümenin olumlu ivmesi ve hane halklarına ek devlet desteği sayesinde olduğunun sanıldığı belirtildi. Raporda imar çalışmalarının artmasının da yatırımı desteklemesinin beklendiği kaydedildi.
Raporda ayrıca aşırı hava olaylarının Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Asya ülkelerinde ekonomik faaliyetlere sekte vurabileceği belirtildi. İklim değişikliğine uyum sağlayacak politikaların benimsenmemesi durumunda Orta Asya’da kuraklık ve sel gibi felaketlerin ekonomik maliyetinin bölgenin geçen yılki gayrı safi hasılasının yüzde 1,3’üne mal olabileceği belirtildi.