Mide ya da onikiparmak bağırsağının, mide asidi ve pepsin gibi sıvılar tarafından tahrip edilip, doku kaybının oluşması olarak tanımlanabilecek olan Ülser, yalnız yetişkinlende değil çocuklarda da görülebilen önemli bir sağlık sorunu. Ülsere neden olan helicobacter pylori adı verilen bakteri, çocuklarda da yaygın olarak bulunuyor.
Bu bakterinin bulaşmasının engellenmesi için çocukların ağızlarına yakın bölgeden öpülmemesini ve aynı kaşıktan tadarak yemek yedirilmemesini öneriliyor.
Peptik ülser hastalığı olarak adlandırılan; mide, ince bağırsağın başlangıç kısmı olan oniki parmak bağırsağının iç yüzeyinde yara şeklinde ortaya çıkan sorunlar her 100 kişiden 10’ununda görülebiliyor. Helicobacter Pylori adı verilen bir bakteri peptik ülsere neden olan etkenlerin başında geliyor.
Ancak bu bakterinin dışındaki faktörler de ülsere yol açabiliyor. Aspirin, ibuprofen ve naproxen gibi ağrı kesici ilaçların yanısıra kafa travması, yanıklar, ağır enfeksiyonlar ve fiziksel strese bağlı faktörler de ülser oluşumuna yol açabiliyor.
Ülser yeni doğan döneminde bile görülebiliyor. Yenidoğan dönemindeki ülserler sekonder karakterdedir, yani enfeksiyon, travma gibi nedenlere bağlı ortaya çıkar. 1 ay ile 6 yaş arasında da mide ülserleri oniki parmak bağırsağı ülserlerinden daha sıktır. Ergenlikle birlikte oniki parmak bağırsağındaki ülserler daha fazla sıklıkta görülmeye başlar.
Peptik ülser hastalığının belirtileri aslında son derece tipik. Ancak çocuklarda bu belirtilerin kolayca tanınması mümkün olmuyor. Bunun nedeninin çocukların sorunlarını tam olarak anlatamamasından kaynaklanıyor. Örneğin çocuklar sorulduğunda ağrının karakterini söyleyemeyebilirler ve çoğu kez göbek çevresini işaret ederler. Küçük çocuklarda ve bebeklerde huzursuzluk, yemekten sonra ağlama nöbetleri ve demir eksikliğine bağlı kansızlık peptik ülser hastalığı belirtileri olabilir.
Bu yüzden ailelerin son derece dikkatli olması gerekiyor. Karın ağrısı, peptik ülser hastalığının en sık görülen belirtisi. Yanma şeklinde olan karın ağrısının genellikle yemeklerden 2-3 saat sonra ortaya çıktığını, yemek yedikten sonra azaldığı belirtiliyor, ağrının şiddetiyle bazen çocuklar gece uykudan uyanabilirler. Kusma, kanama, iştahsızlık, kilo kaybı diğer belirtiler arasındadır.
Teşhisi;
Günümüzde peptik ülserin tanısının konulmasında en fazla kullanılan yöntemlerin başında endoskopi var. Bu yöntemle ülser direkt olarak görüldüğü gibi, doku biyopsisi alınarak bakterinin üreyi parçalaması esasına dayanan hızlı üreaz testiyle hasta girişim odasından çıkmadan Helicobacter Pylori tanısı konulabiliyor. Bakterinin mikroskopta görülmesi ve kültür yoluyla üretilmesi sayesinde kesin tanının konulduğu belirtiliyor. Diğer tanı yöntemleri kanda bakteriye karşı oluşan antikorların bulunması ve nefes testidir. Bu testte hastaya içinde özel bir karbon atomuna bağlı üre olan bir sıvı içirilir. Helicobacter Pylori’nin üreyi parçalaması sonucu karbon atomu akciğerlerden solunumla birlikte atılır.
Tedavisi;
Çocuklarda görülen ülserin tedavisinde de erişkinlerin tedavisinde izlenen yol izleniyor. Sindirim sistemindeki helicobacter pylori’yi öldürmek için uygun antibiyotikler, mide asidini azaltan ve mide iç yüzeyini koruyan ilaçlar kullanılıyor. Ancak bu ilaçların tek başlarına kullanıldığında etkili olmadıklarını hatırlatılıyor. En etkili tedavi iki antibiyotik ve bir anti-asit ilacının 2 hafta süre ile birlikte kullanılmasıdır. Hasta ilaç tedavisine yanıt vermediğinde ve kanama, delinme ya da mide çıkışında darlık gibi komplikasyonlar oluştuğunda ameliyat gerekir.
Çocukların bu tip hastalıklardan korunmasında ailelere büyük rol düşüyor. Helicobacter Pylori’nin nasıl bulaştığı kesin olarak bilinmiyor. Ancak ağızdan ağıza ya da Helicobacter Pylori ile enfekte olan dışkının eller, yiyecek ve su ile bulaşması sonucu geçtiği ileri sürülüyor. Bu nedenle her banyodan sonra ve yemekten önce ellerin iyice yıkanmasına özen gösterilmesi gerekiyor. Çocukları ağız bölgesine yakın öpmemeye dikkat edilmesini ve aynı kaşıktan tadarak yedirme alışkanlıklarından vazgeçilmesinin de ülsere neden olan bu bakterinin bulaşmasını engelleyebileceği hatırlatılıyor.
Korunma önerileri;
- Temizliğe özen gösterin
- Çocuklarınıza aynı kaşıktan tadarak yemek yedirme alışkanlığından vazgeçin
- Çocuklarınıza tuvaleti her kullanıştan sonra ve yemekten önce el yıkama alışkanlığı kazandırın
Genel anlamda ülserin nedenleri;
Mide kendi görevlerini yerine getirirken kendisini de korumaya alır. Mukozal defans sistemleri, midenin düzenli hareketleri, hücre yenileme sistemler, işlevini yerine getirirken midenin zarar görmesini de engeller. Bu mekanizmalar son derece karmaşık bir şekilde hücre içi yollar, hücresel düzeyde hormon ve elektriksel uyarılar kullanılırken, diğer organ ve sistemlerle uyumlu bir şekilde çalışırlar.
Ancak midenin koruyucu mekanizmaları ve midede sorun yaratacak mekanizmalar arasında bir dengesizlik ortaya çıkar ise kişide mide şikayetleri başlar. Aslında bu durum tek başına mide problemi değil, tüm sindirim sistemini etkileyen bir sorun haline gelir. Tüm bu dengesizlikler kendini reflü, gastrit, peptik ülser ve fonksiyonel dispepsi olabileceği gibi mide kanserine kadar uzanan çeşitli mide hastalıkları ile ifade eder.
Ülserin ortaya çıkmasını kolaylaştıran bazı faktörler vardır. İnsan vücudunda mekanik ve fizyolojik etkileri olan “helicobakter pylori” adı verilen bir bakteri, sigara ve alkol tüketimi ile ve bazı ilaçlar ülsere neden olan en önemli etkenlerdir. Bunun yanı sıra ülser nedenleri olarak;
- Dengesiz ve sağlıksız beslenme düzeni
- Aşırı tuz tüketimi
- Besinleri az çiğnemek
- Uzun süre aç kalmak
- Mideyi fazla doldurmak
- Uykusuzluk
- Yorgunluk
- Besinlerde hijyene dikkat etmemek
- Genetik faktörler
- Stres
Yapılan toplumsal çalışmalarda, savaş ve deprem gibi afet benzeri durumlarda toplumda peptik ülser ve mide kanaması sıklığının arttığı ortaya konmuştur. Ekonomik buhran dönemlerinde de aynı bulgular dikkati çekerken, özellikle “fonksiyonel dispepsi” olarak adlandırılan rahatsızlığın, stresin yoğun olduğu dönemlerde daha fazla belirti verdiği de gözlenmiştir.
Genel anlamda ülserin belirtileri;
Mide ülseri belirtileri oldukça belirgin ve kimi zaman rahatsız edici olabilir. En sık rastlanan ülser belirtisi, karnın üst kısmında kemirme ve yanma şeklinde hissedilen ağrıdır. Özellikle öğün aralarında kendini daha çok gösteren ülser, özellikle onikiparmak ülseri olan kişileri gecenin herhangi bir saatinde uyandırabilir. Genel olarak bakıldığında mide ülseri belirtileri şu şekildedir,
- Midede yanma ve ağrı
- Bulantı
- Kusma ile gelen rahatlama
- İştahsızlık
- Kilo kaybı
- Şişkinlik ve gaz
- Sık acıkma
- Yemek yedikten sonra mide ağrısı
- Hazımsızlık
Ülser bazı hastalarda hiçbir ön belirti vermeden kanama ve delinme gibi durumlara neden olabilir. Özellikle sonbahar ve bahar aylarında sıklığı artan ülser belirtileri fark edilir fark edilmez uzman bir sağlık kuruluğuna başvurulmalıdır.
Ülserden korunmak için neler yapılmalı?
- Sağlıklı ve düzenli bir beslenme programını uygulayın.
- Kahvaltı etmeyi ve öğünlerinizi ihmal etmeyin.
- Kızartma, aşırı şekerli, tuzlu ve yağlı tatlılardan uzak durun.
- Yeterli sıvı almaya özen gösterin.
- Çay ve kahveyi sınırlayın.
- Akşamları buharda pişmiş yemekleri tercih edin.
- Küçük porsiyonlar tüketin
- Mideniz uzun süre boş kalmasın.
- Tatlı olarak taze ve kuru meyveler, meyveli yoğurtlar veya sütlü tatlıları tercih edin.