Karamollaoğlu: Bu Seçim Tarihi Bir Referandum Hükmünde Olacak

Partisinin İstanbul’daki aday tanıtım toplantısına videolu mesaj gönderen SP Lideri Karamollaoğlu, “Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Bu seçimde sadece cumhurbaşkanını, sadece milletvekillerini seçmeyeceğiz. Bunu çok idrak etme mecburiyetindeyiz. Peki biz bu sandıkta neyi oylayacağız.?” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu seçim adeta tarihi bir referandum hükmünde olacaktır. Bu ucube sisteme tamam mı diyeceğiz? Yoksa devam mı diyeceğiz? Buna karar vereceğiz. Ahlaki tahribata, manevi yozlaşmaya adaletsizliğe, hukuksuzluğa, yoksunluğa, yoksunluğa, razı mıyız, değil miyiz? İşte sandıkta hep beraber buna karar vereceğiz.”

Karamollaoğlu, videolu mesajının devamında, “Bu seçim A partisinin B partisinin değil, toplumsal kutuplaşmaya son verip vermeyeceğimizin seçimi olacaktır. Bu seçim millet olarak içine sürüklendiğimiz badireden nasıl kurtulacağımızın seçimi olacaktır” ifadelerini kullandı.

Milletvekili genel seçimlerine CHP listelerinden giren Saadet Partisi, İstanbul’dan milletvekili adayı olarak gösterdiği isimleri, bugün İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği toplantıda kamuoyuna tanıttı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin İstanbul’daki aday tanıtım toplantısına video mesaj gönderdi. Karamollaoğlu mesajında şunları söyledi:

“Ülkemiz adına tarihi bir dönemi de hep birlikte yaşıyor. Millet olarak oldukça kritik bir süreçten geçiyoruz. Seçimlere önümüzde dört haftalık bir zaman dilimi kaldı. Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Bu seçimde sadece cumhurbaşkanını, sadece milletvekillerini seçmeyeceğiz. Bunu çok idrak etme mecburiyetindeyiz.

Peki biz bu sandıkta neyi oylayacağız.? Bu seçim adeta tarihi bir referandum hükmünde olacaktır. Bu ucube sisteme tamam mı diyeceğiz? Yoksa devam mı diyeceğiz? Buna karar vereceğiz. Ahlaki tahribata, manevi yozlaşmaya adaletsizliğe, hukuksuzluğa, yoksunluğa, yoksunluğa, razı mıyız, değil miyiz? İşte sandıkta hep beraber buna karar vereceğiz.

“İttifak’a halel getirmeyiz”

Bu seçim A partisinin B partisinin değil, toplumsal kutuplaşmaya son verip vermeyeceğimizin seçimi olacaktır. Bu seçim millet olarak içine sürüklendiğimiz badireden nasıl kurtulacağımızın seçimi olacaktır. Ülkemizin problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üretmek için ittifak ettik. Saadet Partililer olarak kesinlikle sözümüzü yere düşürmeyecek, ittifak hukukuna da asla halel getirmeyeceğiz. Milli Görüşçüler ahdine sadık insanlar olduklarını bir kez daha cümle aleme gösterecektir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal beyi destekleyecek ve sayın Kılıçdaroğlu’nu Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı yapacağız. Bu kendisinin genel manada “helalleşelim” çağrısına verilen bir cevaptır aslında. Biz bu yaklaşımı ülkemizdeki barışın tesisi için önemsiyoruz. Milletvekili seçimi için de tüm seçim bölgelerinde CHP amblemi adı altında seçime gireceğiz. Bu seçimde en yüksek oyu alabilmek için var olan gücümüzle çalışacağız. Böylelikle hem Millet İttifakı olarak parlamento aritmetiğinde çoğunluğu elde edecek hem de TBMM’de Saadet Partili arkadaşlarımızın yasama ve yürütmede güçlü ve etkili görev üstlenmelerini teminat altına alacağız.

Şunu unutmayın, bizim bu süreçte vereceğimiz her oy esas itibariyle Millet Meclisi’nde nasıl bir çoğunlukla temsil edileceğimizi gösterecek. Meclis çoğunluğunu Millet İttifakı olarak elimizde tutmamıza imkan verecek. İşte bu bilinçle ve kararlılıkla çalışma tempomuzu seçime yaklaştığımız şu son günlerde arttırmak mecburiyetindeyiz. Bu hususta İstanbul teşkilatlarımız sürecin lokomotifi olmak mecburiyetindedir.”

Paylaşın

Karamollaoğlu’ndan Muharrem İnce’ye Tepki: AK Parti’ye Destek Veriyorsan Çık Söyle

Cumhurbaşkanı adayı olan Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce’ye tepki gösteren Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, “AK Parti’ye destek veriyorsan çık söyle. Bu AKP’nin işine yarayan bir adım. Aklım almıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan için “İsrail ile iç içe. Erdoğan şu anda İsrail’in Orta Doğu’daki tek dostudur.” diyen Karamollaoğlu, “ABD’ye gidip geldikten sonra ‘Ben Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanıyım’ dedi. Ama ne olduğunu anlatmadı, sonradan biz öğreniyoruz ki BOP’un esas adı Büyük İsrail Projesi. İsrail Nil’den Fırat’a kadar olan toprakların kendilerine vaat edildiğine inanıyor. Orada şu anda iskan edilen bizler dahil herkesi kendi topraklarında olmakla suçluyor. Tayyip bey BOP’un hala eşbaşkanı.” ifadelerini kullandı.

Daha önce Millet İttiafı’na “ittifak içinde ittifak” önerisini sunan Karamollaoğlu bu planın neden gerçekleşmediği konusunda da şunları anlattı:

“Saadet Partisi 20 yıllık bir parti. Seçim ve sandık kurullarında temsil edilme hakkımız var. ‘Bu hakları ziyan etmemeliyiz bunun için de Saadet Partisi amblemi altında seçime girmek uygun’ diye düşündük. Ancak arkadaşlardan bazıları buna yanaşmadılar, ‘Bizim amblemimiz olsun’ deyince de gerçekleşmedi.”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhuriyet’ten İklim Öngel’in sorularını yanıtladı. Karamollaoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

İttifak içinde ittifak öneriniz neden olmadı?

Saadet Partisi 20 yıllık bir parti. Seçim ve sandık kurullarında temsil edilme hakkımız var. ‘Bu hakları ziyan etmemeliyiz bunun için de Saadet Partisi amblemi altında seçime girmek uygun’ diye düşündük. Ancak arkadaşlardan bazıları buna yanaşmadılar, ‘Bizim amblemimiz olsun’ deyince de gerçekleşmedi.

HDP’nin çekilmesi de SP için bir avantajdı aslında…

Her sandık kurulunda temsil edilmiyoruz ama onlar çekilince biz hemen hemen tüm sandık kurullarında temsil edilme hakkını kazanıyoruz. O çok önemliydi ama gerçekleşmedi. Böyle olunca da üçlü ittifak olmadı.

Sizin bu önerinizle daha fazla milletvekili çıkarma imkanı mı olacaktı?

Tabii. Üçlü ittifak gerçekleşmiş olsa o zaman yapılan kamuoyu yoklamalarına göre biz çok ciddi bir hamle yapmış olacaktık. Bizim oylarımız o günkü anketlerde yüzde 2, 2.5,3, 3.5 gibi rakamlar çıkıyordu. Üç partininkini toplasak 7,8 civarında oy alabiliyorduk. Üçümüzün bir araya gelmesinden dolayı bir sinerji oluştuğunda 6,7 puan artıyordu oylarımız. Ama olmadı.

Parlamenter sisteme geçişte ne kadar süre olacak?

Anayasa değişikliğine ihtiyaç var, 360’ın üzerinde oy lazım. 400’ün üzerinde olursa Meclis’te değiştiriliyor ama 360’tan fazla ise referanduma gitmek gerekiyor. 360 altında ise anayasa değişikliğini yapmak mümkün değil. Meclis’te çoğunluğu kazandığımızda Millet İttifakı olarak, 360’ı ilk gün yakalayamasak bile zaman içinde onlar da bu değişikliğe razı olacaklardır. AKP muhalefete düşünce ‘Değiştirelim’ diyecek. O zaman referanduma gerek kalmadan değişiklik yapılabilecek.

Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı netleşti. Bu ısrarın nedeni sizce nedir?

Bir insan bir makamda çok fazla kalınca oraya ısınıyor, o makamı terk etmek istemiyor. 20 yıl boyunca dediği dedik birine ‘Süren doldu, ayrıl’ deyince o da ‘Ben nasıl ayrılayım, bir yere giderken en az 100 konvoyluk arabayla gidiyorum. Normal bir hayata nasıl dönerim’ diyor. Onun için Tayyip Bey bırakmak istemiyor. Kendisine bunu yakıştırıyor.

Yargılanma korkusu var mıdır?

Ondan da korkar. ‘Minareyi çalan kılıfını hazırlar’ derler. Tedbir alınıyordur. Ama bu tedbirler her şeyin üzerini örtmeye yetmez. Ama bu kin, nefret, öç alma duygusuyla olursa insanı yanlışa götürebilir. İktidara gelindiğinde tüm çalışmalar gözden geçirilir, yanlış varsa hesabı sorulur. Yaptığı bir yanlış varsa bundan da endişe duyuyor olabilir. Örneğin 100’e yapılacak iş 500’e yapılıyor. Bunun üzerini örtmek mümkün olmaz ki. Yarın hesaplar ortaya döküldüğünde net biçimde görülür.

Neden böyle bir başkaldırı oldu?

Batı, özellikle siyonist çevreler Erbakan hocamızı içselleştiremedi. Erbakan hocamız bir; ‘Mutlaka güçlü bir ülke haline gelmeliyiz, sanayileşmeliyiz. Uçağımız, topumuz ne varsa her şeyi yapabilecek bir yapıya kavuşmalıyız’ diyordu. Bu İsrail’i de ABD’yi de rahatsız etti. İki; biz, İsrail’in genişleme politikalarına karşı koyabilmek için geçmişi bizim gibi olan İslam ülkeleriyle birlik oluşturmalıyız’ dedik. O zaman ABD, kendisine adam aradı. Tayyip Bey nasıl razı oldu bilmem.

ABD’nin desteğini alıyor’ iddiasıyla Kemal Beyin eleştirilmesine ne dersiniz?

Kılıçdaroğlu’nun ABD başkanı ile bir tane pozu yok. Ama Tayyip Beyin siyaseten yasaklıyken Beyaz Saray’da fotoğrafı var. Bu ABD’nin kendisini desteklediğinin en açık delili. Sonra da gitti ‘Milli görüş gömleğini çıkardım’ dedim. Siyonist lobisi Erdoğan’a cesaret madalyası verdi. Neden? Erbakan hocaya koyduğu tavır ve Türkiye‘yi hangi noktaya götüreceği konusunda yaptığı vaatlerden dolayı.

Hala ABD’nin etkisi altında mı?

ABD politikalarına karşı bir tavır sergilemiyor ve İsrail ile iç içe. Erdoğan şu anda İsrail’in Orta Doğu’daki tek dostudur.

BOP eş başkanı olduğunu söylemişti…

ABD’ye gidip geldikten sonra ‘Ben Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanıyım’ dedi. Ama ne olduğunu anlatmadı, sonradan biz öğreniyoruz ki BOP’un esas adı Büyük İsrail Projesi. İsrail Nil’den Fırat’a kadar olan toprakların kendilerine vaat edildiğine inanıyor. Orada şu anda iskan edilen bizler dahil herkesi kendi topraklarında olmakla suçluyor. Tayyip bey BOP’un hala eşbaşkanı.

‘Muharrem İnce zarar veriyor’

Muharrem Bey’in aday olmasının seçime etkisi ne olur?

Zarar veriyor. Muharrem Beyin böyle bir adımı neden attığını anlamıyorum. Bu mantıklı değil. AKP’ye destek veriyorsan çık söyle. Bu AKP’nin işine yarayan bir adım. Aklım almıyor. Böyle bir mantık doğru değil. Buna rağmen milletin sağ duyusunun hakim olacağını, birinci turda bu işin biteceğini ümit ediyorum.

Partilerin il binalarının kurşunlanmasına ilişkin hükümetten gelen açıklamalar tatmin edici mi?

Ben bunu göz dağı olarak görüyorum. Siyasette bu olmamalı. Sayın Erdoğan güya ‘Elimizde bir şey yok, kendiliğinden meydana geliyor’ diyor ama kendilerinin ifadeleri olmasa, bunu kınayabilseler çok daha farklı olur. 200 metre uzaktan İYİ Parti’nin il binasının camları kırılıyor. Binde bir olur, binde 999 ne olacak? Bu siyasetin çirkin yüzü, herkes tepki göstermeli, ihtimal gündeme bile gelmemeli. Bunlar AKP’ye fayda değil zarar veriyor. Bu tehdit anlamındadır ve insanlar tehditten ne olursa olsun hoşlanmazlar.

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

DEVA, Demokrat, Saadet Ve Gelecek Partisi Adaylarını CHP Listesinden Gösterecek

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine haftalar kalırken, Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi milletvekili adaylarını CHP listelerinden gösterecek.

Haber Merkezi / Millet İttifakı’nın önemli bileşenlerinden İYİ Parti ise kendi logo ve listesiyle seçime katılacak.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Millet İttifakı partilerinin yöneticileri ile birlikte Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) bugün bir açıklama yaptı.

YSK’ya seçim ittifakına ek bir protokol sunduklarını belirten Muharrem Erkek, “Bu protokol uyarınca, Millet İttifakı çatısı altında CHP ve İYİ Parti; kendi logoları ve listeleriyle seçime katılacaklardır. Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de adaylarını CHP listelerinden göstereceklerdir” dedi.

Erkek, Millet İttifakı Protokolü’ne ek protokol metnini İYİ Parti Seçim İşleri Başkanı Şenol Sunat, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün ve Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel ile birlikte YSK’ya sundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erkek, YSK’de şu açıklamayı yaptı:

“Daha önce Millet İttifakı olarak seçim ittifakı protokolümüzü, Yüksek Seçim Kurulu’na sunmuştuk. Millet İttifakı olarak, yeni bir siyaset kültürü ile yeni bir yönetim anlayışıyla, yarının Türkiye’sini hep birlikte inşa edeceğiz.

Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı seçilecek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişi sağlayacak Meclis çoğunluğunu da Millet İttifakı sağlayacaktır.

Bugün de seçim ittifakı protokolüne ek bir protokolü, Yüksek Seçim Kurulu’na sunduk. Bu protokol uyarınca, Millet İttifakı çatısı altında CHP ve İYİ Parti; kendi logoları ve listeleriyle seçime katılacaklardır. Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de adaylarını CHP listelerinden göstereceklerdir.”

Paylaşın

Millet İttifakı Liste Hamlesini 9 Nisan’a Bıraktı

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine haftalar kaldı. Millet İttifakı cephesinde, Seçim İttifakı Komisyonu’nda listeler üzerinde ortaklaşma amaçlı çalışmalar devam etmekle birlikte bu hafta sonunda son karar için liderler düzeyinde toplantı yapılacağı ifade edildi.

VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’nun haberine göre, liderler düzeyinde görüşmeyle ilgili CHP’nin evsahipliğinde altılı masa buluşması mı yoksa çevrimiçi toplantı mı yapılacağı bilgisi henüz paylaşılmadı. Liderlerce 9 Nisan öncesinde ortak liste çalışmalarıyla son karara imza atılacağı vurgulandı.

CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İyi Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, DEVA Partisi Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin ile Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün ise sürekli temas halinde.

Cumhur İttifakı cephesinde ise, AK Parti listesinden ortak liste ile genel seçime katılım göstermeyi ittifak ortağı MHP kabul etmedi. MHP, yarın (7 Nisan) milletvekili aday listesini YSK’ya sunacağını açıkladı.

İttifaklar 6 Nisan yani bugün itibariyle yürürlüğe girmiş olan yeni seçim mevzuatı uyarınca 24 Haziran 2018’deki gibi “artık oy” sisteminden yararlanamayacağı için TBMM’deki sandalye çoğunluğu bakımından “ortak liste” en önemli gündem maddesi.

Millet İttifakı’nda gözler 9 Nisan’a çevrildi

Millet İttifakı’nda, “DEVA Partisi’nin kendi logosuyla seçime girme kararı” nedeniyle anlaşmazlık ve müzakere süreci devam ediyor. CHP ile DEVA Partisi arasında, “CHP logosuyla ortak listeyle 81 ilde genel seçime girilmesi” yönünde görüşme yapıldı ancak henüz sonuçlandırılmadı.

Millet İttifakı içerisinde “üçlü ittifak kurulması” ise, “Saadet Partisi’nin kendi logosu altında DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’nin seçime katılması gerektiği” görüşünde ısrarcı olmasıyla sonuçsuz kalmıştı.

DEVA Partisi, kamuoyuna bir yıl önce logoyla seçime katılma sözü verildiğini belirterek, Saadet Partisi logosu altında yer almayı kabul etmemişti. Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu da, parti tarihi açısından DEVA Partisi logosuyla aday gösteremeyeceklerini belirtmişti.

Şimdi CHP logosuyla Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin tek/ortak liste üzerinden seçime gitmesi görüşmesi yapılıyor.

DEVA Partisi tarafı ise, Ali Babacan’ın geçtiğimiz yıl 27 Nisan’da “Demokrasi ve Atılım Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır” açıklamasıyla son bir yıldır parti teşkilatındaki hazırlıklar nedeniyle rahatsızlık yaşıyor. Millet İttifakı içinde anlaşma sağlanamaması durumu için DEVA Partisi’nin 81 il için kendi aday listesini hazırlamış olduğu öğrenildi.

CHP ile İYİ Parti’nin ortak listesi 13 kenti aştı

CHP’nin ise tüm tarafları ortak listeye ikna etme çabası devam ederken; İYİ Parti ise sadece CHP’yle birlikte ortak listeyi kabul etti. İki parti henüz hangi illerde ortak listeyle genel seçime girileceği konusunda çalışmayı tamamlamadı.

YSK’nın belirlediği vekil dağılımına göre; birer milletvekili çıkaracak Tunceli ve Bayburt’un yanısıra Meclis’te iki vekil ile temsil edilecek Artvin, Bilecik, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Kırşehir, Sinop, Bartın, Ardahan, Iğdır ve Kilis illeri masadaydı. Başta 13 il olmak üzere CHP ile İYİ Parti arasında ortaklaşmada ilerleme sağlandığı ifade edildi.

Bu illerle birlikte Rize gibi AK Parti’nin çok yüksek oranda oy aldığı illerde de CHP ve İYİ Parti’nin ortak listeyle yarışacağı görüşü ön planda.

Cumhur İttifakı’nda mevcut durum nedir?

Cumhur İttifakı cephesinde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün ikili bir görüşme yapacağı iddiası vardı.

Erdoğan ile Bahçeli’nin, MHP’nin ortak listede yer almayarak kendi logosuyla 14 Mayıs genel seçimine katılma kararını yeniden değerlendireceği öne sürüldü ancak sonrasında taraflarca görüşme olup olmadığına ilişkin açıklama yapılmadı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ise, bugün akşam yaptığı açıklamayla YSK’ya yarın aday listesini sunacaklarını ilan etti.

MHP Lideri Bahçeli, 29 Mart günü MHP’nin kendi logosuyla tüm illerde seçime gireceği açıklaması yapmıştı.

Bahçeli, özetle, “Bilindiği gibi Cumhur İttifakı çatısı altında 4 parti yer almıştır. Bu kapsamda üzerinde uzlaşılan ittifak protokolü 24 Mart 2023’te YSK’ya teslim edilmiştir. Son günlerde bilhassa MHP ile AK Parti arasında ortak liste yapılacağı, bu kapsamda yerli yersiz, maksatlı maksatsız pek çok iddia ve ifade kamuoyunda tartışma konusu, hatta polemik malzemesi haline getirilmiştir. Ü

stelik kara kampanya üretim ve servisi cesamet kazanmıştır. Cumhur İttifakı’nı oluşturan 4 partiden 2’si olan; Yeniden Refah Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nin kendi parti logoları ve adaylarıyla seçimlere katılacağı da yakın bir tarihte ilgililerin beyanıyla tescillenmiştir.

MHP, Milletvekili Genel Seçiminde, tüm seçim çevrelerinde olmak suretiyle üç hilal amblemiyle ve değerli milletvekili adaylarıyla demokratik mücadelesini yapacak, nihayetinde hak ettiği, layık olduğu, hasretle beklediği başarıya kesinlikle ulaşacaktır” demişti.

Paylaşın

“Millet İttifakı, Seçime İYİ Parti Hariç Tek Listeyle Girebilir” İddiası

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Seçimlerden en iyi sonucu almak isteyen ittifakların ve partilerin hazırlıklarına dair kulis haberlerde gelmeye devam ediyor.

Son olarak, Millet İttifakı’nın İYİ Parti hariç seçime tek listeyle girebileceği öne sürüldü. CHP’nin bileşenlerine 30 milletvekili için kontenjan ayırdığı iddia edildi.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, köşe yazısında Millet İttifakı, İYİ Parti hariç tek listeyle girebileceğini yazdı.

Saymaz, “Millet İttifakı’nı oluşturan altı partiden CHP, Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat partileri ortak liste noktasında uzlaşma aşamasına vardı” dedi.

Beş parti Millet İttifakı’nın çatısı altında amblemleriyle değil, CHP’nin milletvekili listelerinden seçime gireceğini belirtten Saymaz, Kılıçdaroğlu’nun ısrarına rağmen İYİ Parti, 15 şehirde ortaklaşmayı kabul ettiğini aktardı.

Saymaz, bu şehirlerde oy oranına bağlı olarak CHP ya da İyi Parti listeleri tercih edeceğini söyledi.

CHP’nin bileşenlerine 30 milletvekili için kontenjanı ayırdığı söyleyen Saymaz, şunları belirtti:

“Altı parti tek listeden girerse 360, beşi girerse 280 milletvekili çıkarılacağı hesap ediliyor. Nihai kararın ise cuma günü verileceği belirtiliyor.

Diğer yandan DEVA, Gelecek ve Saadet’i içeren ittifak içinde ittifak formülünden vazgeçildi. DEVA Partisi’nın kendi çatısında seçime girilmesi önerisi reddedildi.”

Cumhur İttifakı’nda “ortak liste” çatlağı

Öte yandan AK Parti’de Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerde MHP ile “birliktelik sağlanabilir mi?” değerlendirmesi yapılıyordu.

AK Partili kurmayların çalıştığı formüle hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den “ret geldiği” belirtildi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberine göre, aralarında Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerin de yer aldığı 19 ilde “MHP’nin aday çıkarmayarak, AK Partili isimleri, bazı illerde ise AK Parti’nin aday çıkarmayarak MHP’li isimleri destekleyebileceği” ileri sürülmüştü.

Ancak AK Parti’nin, MHP ile yürüttüğü çalışma ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’den “ret kararının” geldiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın, “AK Parti’nin iktidar partisi olduğu, bazı illerde aday göstermemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı” gerekçesiyle, Bahçeli’nin ise, “MHP’nin siyasi geçmişi ve birikimi ile partinin üç hilale oy veren seçmen yapısı” gerekçesiyle “bu çalışmaya ret kararı verdiği” ileri sürülüyor.

Paylaşın

Saadet, DEVA Ve Gelecek Partisi, İttifakı İçinde İttifak Kuracak Mı?

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kala ittifaklarda seçimlerde en iyi sonucu almak için stratejilerini netleştiriyor. 

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerden olan Saadet Partisi, Deva ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nin ittifak içinde ittifak için kendi aralarındaki görüşme trafiği sürüyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, geçtiğimiz günlerde Karar TV’de “ittifak içinde ittifak” formülüyle ilgili konuşmuş ve çalışmaların yüzde 99 oranında tamamlandığını söylemişti. Karamollaoğlu, “Üç parti olarak seçime müşterek girmemiz oyumuzu yükseltecek” demişti.

Bu çerçevede ittifak protokollerini iki gün önce Yüksek Seçim Kurulu’na sunan Millet İttifakı içinde yer alan Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Parti’nin daha çok milletvekili çıkarabilmek için kendi aralarında başlattıkları üçlü görüşme trafiği sürüyor.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’in ilgili partilerin üst düzey yetkililerinden edindiği bilgilere göre, üç partinin “ittifak içinde ittifak” kurma formülünde henüz nihai sonuca ulaşılabilmiş değil ancak temaslar yoğun şekilde sürüyor ve bir süre daha trafiğin devam etmesi bekleniyor.

Üçlü “ittifak içinde ittifak” formülünde ilerleme sağlanıp sağlanmaması ve üç partinin bir sonuca ulaşıp ulaşmaması Millet İttifakı’ndaki altı partinin aday listelerinde olası ortaklaşma formüllerini de etkileyeceği için önemli görülüyor.

Gerek altı partinin ortak aday listeleri gerekse üçlü ittifak formülü ile ilgili kritik bir görüşme ise bugün Malatya’daki liderlerin katılacağı iftar olarak öne çıkıyor. İftarda diğer meselelerin yanı sıra bu konunun da gündeme gelebileceği, cumhurbaşkanı adayı kararını netleştiren ve önemli bir krizi aşan altı liderin şimdi bu konuya yoğunlaşmaya başlayabileceği belirtiliyor.

Bu arada altı partinin aday listeleri için oluşturduğu komisyonun da beklenen toplantısını gelecek hafta yapması bekleniyor.

Üç partinin tutumları nasıl?

Peki ittifak içinde ittifak kurarak daha çok milletvekili kazanmak isteyen üç partinin tutumları nasıl şekilleniyor?

“İttifak içinde ittifak” formülüne ilişkin üç partinin tutumlarında henüz tam bir ortaklaşma sağlanamadı.

Saadet Partisi seçime kendi logosu ile girilmesini isterken, diğer iki parti de kendi logolarını tercih ediyor. Her partinin kendi logolarıyla girme konusunda daha önce alınan kendi kurul kararları ve parti ilkelerine göre hareket etmek isteklerinin gündemde olduğu belirtilirken, bununla birlikte belli ortaklaşmaların yapılmasına ilişkin de güçlü işaretler var.

Partilerin yetkilileri liste oluşturulması ile ilgili süreçlerin işin doğası gereği biraz dinamik olduğunu ve görüşmelerin son birkaç güne kadar devam edebileceğini söyleyerek, “Bugün aldığımız karar yarın başka bir şekle evrilebilir” diyor.

DEVA Partisi daha önce aldığı parti kararı çerçevesinde seçime kendi amblemi ile girmek konusunda kararlığını sürdürürken, belli iller bazında diğer partilerle ortak çalışmalar yapılmasına ise soğuk bakmıyor.

Gelecek Partisi ise ittifak içinde ittifak önerisine çok sıcak olmadığını, daha çok CHP ve İYİ Parti ile ittifak kurmayı düşündüklerini belirtmişti.

Bu arada her partinin en az 41 ilde kendi logolarıyla seçime girmeleri de gerekiyor.

Milletvekili aday listelerinin YSK’ya teslimi için son gün olan 9 Nisan’a kadar her iki ittifakın aday listelerinin de netleşmesi için zaman bulunuyor.

Ortak listelerin önemi ne?

Peki yeni seçim yasasında ortak listeler hazırlamak ittifaklara ve partilere ne kazandırıyor?

AK Parti ile MHP’nin geçen yıl getirdiği yeni seçim sistemi ittifak içindeki partileri yüzde 7 baraja karşı korusa da her parti kendi alacağı oy oranına göre milletvekili çıkaracağı için ittifakın önemini azaltmış durumda. Bu nedenle her iki büyük ittifak da bazı illerde ortak liste yapma arayışında.

Araştırmacı Nezih Onur Kuru, ittifaklar için parlamento seçimlerinde ortak liste yapmalarının önemine dikkat çekerek, yeni seçim yasasının ittifakların artık oylarıyla ekstra milletvekili çıkarabilmesi avantajını ortadan kaldırdığını, bunun da daha az sayıda partiden oluşan ve parti arasındaki oy makası geniş olan Cumhur İttifakı’na yaradığını belirtiyor.

Kuru, Cumhur İttifakı’nın kritik illerde tek liste yapması ve Millet İttifakı’nın ise yapmaması durumunda Cumhur İttifakı’nın yüzde 41 oy ile Meclis’in salt çoğunluğu olan 301 sandalyeyi kazanabileceğine dikkat çekiyor.

Paylaşın

İYİ Parti Ve CHP Hangi İllerde Ortak Liste Çıkaracak?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Millet İttifakı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı ilan etmesiyle birlikte vekil listeleri merak konusu oldu.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı seçim takvimi uyarınca en geç 24 Mart günü siyasi partilerce ittifak modeli ve anlaşması imzalanmış olması gerekiyor. Ancak Millet İttifakı içerisinde vekil listesinde il il ve isim isim zor bir müzakere süreci yaşanıyor.

Altı siyasi parti arasında 4 Ocak’ta liderlerce kararlaştırıldığı üzere Genel Seçimler ittifakı modelini belirlemekle görevli Seçim İttifakı Komisyonu, henüz beşinci toplantısını yapmadı. Bu toplantı için gelecek hafta başında 20 Mart tarihi işaret edildi ancak bunun henüz kesinleşmediği vurgulandı.

VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’nun edindiği bilgilere göre, Komisyon’un ilk toplantısını 26 Ocak’ta düzenlemesinin ardından son günlerde partiler arasında ikili düzeyde görüşmeler yapıldı. CHP ile İYİ Parti, ittifak dışında yüzde 7 ülke barajını aşabilmeleri konusundaki soru işaretleri nedeniyle diğer dört parti açısından Meclis’te nasıl temsiliyet sağlanacağını görüşüyor. Diğer dört parti, öncelikle CHP ve İYİ Parti’nin hangi illerde ortak liste çıkarmaya sıcak bakılacağını ikili görüşmede açığa kavuşturması gerektiği görüşünde.

38 ilden çok azında mı ortak liste olacak?

Önceki Genel Seçimler’de yani 24 Haziran 2018’de CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı, milletvekili seçiminde illerde ortak liste oluşturmamıştı.

Demokrat Parti, Gültekin Uysal’ın Afyonkarahisar adayı olarak İYİ Parti’nin listesinde yer alması üzerine YSK’ya ayrıca liste sunmadı. CHP, İYİ Parti ve SP ise, ayrı ayrı 600 milletvekili aday listeleriyle Genel Seçimler’de yarıştı ancak ittifak protokolü YSK’ya sunulduğu için ülke barajı riski ortadan kaldırıldı. SP, sadece yüzde 1,34 oy almasıyla illerde vekil çıkaramamasına rağmen, CHP listesinde aday gösterilmiş iki isim ile TBMM’de sandalye etti. İYİ Parti ise, Millet İttifakı olmasa yüzde 9,96 oy oranıyla baraj altında kalacakken 43 milletvekili çıkarabildi.

Şimdi Millet İttifakı, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutakabatı” uyarınca Meclis’te anayasa değişikliği yapılabilmesini hedefliyor. Dolayısıyla Millet İttifakı’nın TBMM’de en az 301 sandalyesi olması amaçlanıyor. Ama bunun için 24 Haziran’da olduğu gibi 81 ilde ayrı listelerle yarışa girilmemesi gerektiği görüşü masada. 38 ilde ortak listeyle seçime girilmesi durumunda bunun TBMM’deki aritmetiğe olumlu yansıyacağına işaret eden çalışmaya rağmen İYİ Parti, pek çok ilde ortaklaşma yaklaşımına sıcak bakmıyor.

CHP ile İYİ Parti arasında ortak listeyle seçime girilecek iller açısından bazılarında sadece CHP ve bazılarında sadece İYİ Parti logosuyla yarışılması konusunda henüz uzlaşma sağlanamadı.

İYİ Parti’nin “seçmen profili” dikkate alınarak bazı illerde CHP logosuyla oy çokluğu elde edilemeyeceği görüşünü aktardığı söyleniyor.

CHP içerisinde geçmişte yeterince başarı sağlanamamış illerde o ildeki seçmen profiliyle örtüşecek “sürpriz aday ya da adaylar” üzerinde çalışıldığı vurgulanıyor.

Tek veya iki vekil için yarışılacak illerde mi ortak liste olacak?

Millet İttifakı’nda sonuçta 43 ilden çok daha fazlasında CHP ve İYİ Parti’nin kendi aday listeleriyle seçime girmek istediği öğrenildi. Bu nedenle 38 il değil ancak en az 10 ilde Millet İttifakı’nın ortak/tek listeyle aday gösterebileceği ihtimali gündemde.

Ortak listeyle parlamento seçimine girilmesi bakımından “hangi iller olabilir?” sorusuna yanıt olarak sadece tek ve iki milletvekili çıkarma hakkı olan iller işaret ediliyor. Bu kapsamda, YSK’nın güncel vekil dağılımına göre birer milletvekili çıkaracak Tunceli ve Bayburt’un yanısıra Meclis’te iki vekil ile temsil edilecek Artvin, Bilecik, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Kırşehir, Sinop, Bartın, Ardahan, Iğdır ve Kilis illeri masada. Ancak bu 13 il konusunda uzlaşma henüz sözkonusu değil. Bu illerden en azından 10’unda ortak liste uzlaşması olabileceği konuşuluyor.

CHP ve İYİ Parti’nin görüşmelerinde ilerleme sağlanmasıyla birlikte ancak gelecek hafta başı yapılacak toplantıda Seçim İttifakı Komisyonu’nun artık karar alma aşamasına geleceği dile getiriliyor.

Karar İzmir’de altılı masa sonrasında mı şekillenecek?

Bu arada Millet İttifakı’nın liderlerince 19 Mart Pazar günü saat 17.00’de İzmir’de buluşulması öngörüldü. Eğer İzmir İktisat Kongresi kapsamında altılı masa toplantısı yapılabilirse “seçim ittifakı” üzerine de görüşme yapılabileceği ve dolayısıyla liderler tarafından Komisyon’a talimat verilebileceği aktarıldı.

Ardından Komisyon’un da YSK’ya sunulacak ittifak protokolü üzerinde çalışmasını hızlıca şekillendireceği kaydedildi.

Seçim İttifakı Komisyonu’nda, CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İyi Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, DEVA Partisi Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin ile Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün yer alıyor.

Paylaşın

Karamollaoğlu: Cumhur İttifakı İçilemeyecek Bir Çorbaya Döndü

Cumhur İtitfakı’nda genişleme çabalarını değerlendiren SP Lideri Karamollaoğlu, “Benim gördüğüm, çaresizliğin ifadesi. Tayyip Bey, bunların hepsine karşı bir tavır sergilemişken, şimdi kırık dökük ne varsa toplama gayretine girdi. Bu netice verir mi, verir… Birkaç 100 bin oy artar ama kurtuluşa vesile olmaz” dedi ve ekledi:

“Herkese bir menfaat vererek, o çevrenin oyunu almak istiyor ama o çevre de bunu görüyor. (HÜDA PAR ile görüşmeler) Cumhur İttifakı içilemeyecek bir çorbaya döndü. Geçmişte birbirlerine karşı en ağır hakaretleri yapanlar şimdi kucaklaştı. Bunu Türkiye’yi düşünürek yaptıkları kanaatinde değilim, tamamen şahsi menfaatlerini düşünerek yapıyorlar.”

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Milliyet gazetesinden Hande Atılgan’ın sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

(Kılıçdaroğlu’nun adaylığının SP’de açıklanmasına yönelik eleştiriler) Bu yorumları yapan arkadaşları hayretle izliyorum. Erbakan Hoca da siyasete atıldığında ilk koalisyonu CHP ile kurdu. O gün söylenilenler bugün tekrar ediliyor. O ittifakı maalesef kendini diğerlerinden daha dindar, takva sahibi sananlar bozdu. Zaman geçti, çoğu Erbakan Hoca’dan özür diledi ama iş işten geçti.

“Güçlü Türkiye’yi önemsiyoruz”

CHP eski söylemlerini bütünüyle reddetti. Bundan dolayı da itibar kaybına uğramadı. Bu açılmadan dolayı biz de diyalog kurmayı önemsedik. Sayın Kılıçdaroğlu, Kudüs Mitingi’nde önemli bir konuşma yaptı. Erbakan Hoca’dan bize miras kalan bir sıralama var. Önce adalet, sonra güzel ahlak gelir. Güçlü Türkiye’yi önemsiyoruz. Bir, her sahada kendimize yeterli hale gelmeliyiz ki yarın dış politikadaki bir tutumumuzdan ötürü boğazımıza çökmesinler. İki kalkınmayı Türkiye’nin tamamında yapmalıyız, İstanbul’da ne varsa niye Diyarbakır’da olmasın… Üç, milli gelirin adil dağılımını istiyoruz.

(Liderlerin ortak dili tabana yansıyor mu?) Tabanda bazı reaksiyonlar var, maalesef eski alışkanlıklardan, geçmişte uygulanan ters politikalardan dolayı. Biri ‘yanlış yaptım’ deyip bir adım atarsa, biz de ona atarız. Tayyip Bey buna yanaşmıyor. Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi ilk defa böyle bir noktaya getirebilmek için ciddi bir adım attı. Onlar bu çabaları yapacaklar, biz olduğumuz yerde oturup topyekün ‘gelip Saadet’li olun’ diyemeyiz.

İttifak içi ittifak formülü.

(CHP’ye oy vermeye eli gitmeyenler gelsin diye mi?) Bu da var ama esasında toplumda AK Parti’den kopmuş yüzde 15’lik bir kesim var, güven arıyorlar. ‘Bunlar da iktidara gelebilir’ denilmeli. Bu 3’lü ittifak bunu sağlar diye umut ediyorum. Güçlü bir muhalefet olursa, eli CHP’ye oy vermeye gitmiyorsa, buraya gelir. Bunu ilk arkadaşlarımız (Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu) AK Parti’den ayrıldıktan ve siyasi pozisyonlarını belli bir şekilde devam ettirmek istemelerinin anlaşılması üzerine dillendirdim. En az 1,5 yıllık geçmişi var. Gerçekleştirebilirsek ciddi sıçrama yapabiliriz, hem siyasi partiler hem ittifak olarak.

Burada bir yığılma, bir kümelenme meydana gelir. Teklifi kendilerine götürdüm, 5-10 gün içinde karar verilmesi lazım. Millet İttifakı çatısı altında olacağız. Benim dediğim, onu biraz ileri taşımak. Gerçekleşirse, devrim mahiyetinde siyasi hamle olur. Tabandan çok daha farklı kesimlerden destek alacağımızı umut ediyorum.

‘Her lider kendi karar verecek’

(Akşener’in ‘liderler aday olmayacak’ açıklaması) Böyle bir karar alınmadı. Bu değişebilir. (Her lider kendi mi karar verecek?) Evet.

(Anketlere ilişkin) Son gelişmeler üzerine tereddütlü insan çok. Deprem faciası, gecikmeler ve Tayyip Bey’in tavrı… Sadece Adıyaman değil, deprem bölgesinin tamamından helallik dilemeli. Ne askerler ne AFAD girebildi; oradaki perişanlığın farkında değil Tayyip Bey. Millet karar verirken, iktidarın icraatta yaptığı hataları görmezden gelirse, vay halimize. Ama ben gördüğünü zannediyorum.

“Cumhur İttifakı içilemeyecek bir çorbaya döndü”

(Cumhur İtitfakı’nda genişleme çabaları) Benim gördüğüm, çaresizliğin ifadesi. Tayyip Bey, bunların hepsine karşı bir tavır sergilemişken, şimdi kırık dökük ne varsa toplama gayretine girdi. Bu netice verir mi, verir… Birkaç 100 bin oy artar ama kurtuluşa vesile olmaz. Herkese bir menfaat vererek, o çevrenin oyunu almak istiyor ama o çevre de bunu görüyor. (HÜDA PAR ile görüşmeler) Cumhur İttifakı içilemeyecek bir çorbaya döndü. Geçmişte birbirlerine karşı en ağır hakaretleri yapanlar şimdi kucaklaştı. Bunu Türkiye’yi düşünürek yaptıkları kanaatinde değilim, tamamen şahsi menfaatlerini düşünerek yapıyorlar.

Paylaşın

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu’ndan ‘İttifak İçi İttifak’ Açıklaması

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, “İttifakın içinde bulunan partilerden özellikle yeni kurulan Gelecek ve DEVA Partisi’yle Saadet Partisi arasında bir seçim ittifakının yapılmasını önemsiyorum. Bunu parti liderlerine de aktardım” dedi ve ekledi:

“Üç parti ayrı ayrı seçime girdiğimiz zaman alacağımız oy mertebeleri anketlerde şöyle veya böyle görünüyor. En fazla 3/4 milletvekili çıkartılabiliyor. Ancak biz bir araya geldiğimiz zaman mecliste 30-40 milletvekili ile temsil edilme imkânımız var.”

“AK Parti bir sene öncesinden beridir yüzde 15’ten fazla seçmeni kaybetti. Onlar gidecek yer aradılar, kısmen belli bir yerlere niyetlendiler ama hâlâ bu seçmenin yüzde 5 ile 7’si adres arıyor” diyen Karamollaoğlu, Az önce ifade ettim bir ittifak içerisinde bir araya gelirsek 30-40 milletvekili çıkarabiliriz ama doğuracağı sinerjiyle birlikte 130-140’lara çıkarabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TV5’te yayınlanan “Gündem Türkiye” programında gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sorularını cevaplandırdı.

Millet İttifakı’nın son toplantısında ortak cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinin ardından Meclis seçimleri için de çeşitli ittifak formülleri üzerinde çalışılıyor. Bunlardan biri “ittifak içi ittifak” olarak nitelendirilen formül. Karamollaoğlu bu formüle dair programda şunları söyledi:

“İttifakın içinde bulunan partilerden özellikle yeni kurulan Gelecek ve DEVA Partisi’yle Saadet Partisi arasında bir seçim ittifakının yapılmasını önemsiyorum. Bunu parti liderlerine de aktardım. Üç parti ayrı ayrı seçime girdiğimiz zaman alacağımız oy mertebeleri anketlerde şöyle veya böyle görünüyor.

En fazla 3-4 milletvekili çıkartılabiliyor. Ancak biz bir araya geldiğimiz zaman mecliste 30-40 milletvekili ile temsil edilme imkânımız var. AK Parti bir sene öncesinden beridir yüzde 15’ten fazla seçmeni kaybetti.

Onlar gidecek yer aradılar, kısmen belli bir yerlere niyetlendiler ama hâlâ bu seçmenin yüzde 5 ile 7’si adres arıyor. Az önce ifade ettim bir ittifak içerisinde bir araya gelirsek 30-40 milletvekili çıkarabiliriz ama doğuracağı sinerjiyle birlikte 130-140’lara çıkarabiliriz.”

Paylaşın

Dünya Basını: Türkiye’de 2. Kemal Dönemi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu olduğu duyurulması, dünya basınında geniş yer buldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ev sahipliğinde bir araya geldi.

Toplantı sonrası Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın adayı olduğu açıklandı.

Dünya basını, Türkiye’de yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini ve süreci uzun süredir yakından takip ediyor. ABD’de Donald Trump, Brezilya’da Jair Bolsonaro ve İsrail’de daha sonra geri dönse de Binyamin Netanyahu’nun seçim kaybetmesiyle, batı basını Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yenilmesiyle “güçlü adam” ekolünün zemin kaybetmeye devam edip etmeyeceği sorusunun cevabını arıyor.

Öte yandan Türkiye’nin batı ittifakından uzaklaşması ve hak ihlalleri birçok ülkede gündem olurken, altı farklı görüşten partinin tek adaya karşı birleşmesi dünyanın ilgisini çekmişti.

Britanya’nın kamu yayıncısı BBC, “Türkiye’nin sıklıkla bölük olan muhalefet partileri, Erdoğan’ın karşısına çıkması için tek bir aday seçti” ifadelerini kullanırken, “Erdoğan’ın 20 yıllık otoriter yönetiminden sonra anketler yarışın yakın geçeceğine işaret ediyor” yazdı.

BBC haberinde, “Hindistanlı sivil haklar lideri Mahatma Gandhi’ye benzerliği nedeniyle ‘Gandhi Kemal’ ve ‘Türkiye’nin Gandhisi’ olarak tanınan sakin 74 yaşındaki lider; hem içerik hem de stil olarak ateşli ve karizmatik Erdoğan’dan radikal olarak farklı bir vizyon sunuyor” ifadeleri kullanıldı.

İngiliz The Guardian gazetesi, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu belirlemesini haberleştirirken başlıkta, “Muhalefet kamuoyu tartışmasının ardından ‘kitabına uyan’ cumhurbaşkanı adayında karar kıldı” ifadelerini kullandı. Gazete, bazılarının “74 yaşındaki Kılıçdaroğlu’nun 20 yıl sonunda Erdoğan’ı koltuğundan indirecek karizmadan yoksun olduğu görüşüne” yer verdi.

ABD’nin saygın yayınlarından New York Times, “Kılıçdaroğlu ve onun muhalefeti, Erdoğan’ı yenmek için büyük sınavları aşmak durumunda. Erdoğan, geniş ve iyi organize bir parti altyapısına sahip, mesajını yaymak için devletin çeşitli organlarını kullanabilen yetenekli bir siyasetçi” dedi.

New York Times ayrıca, muhalefetin zaman zaman bir arada durmakta zorlandığını belirtirken, bunun seçmenler arasında, “birlikte ne kadar iyi çalışabilecekleri konusunda soru işaretleri yarattığını” belirtti. Gazete, buna örnek olarak İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkarak masadan kalkmasını gösterdi.

Katar merkezli Al Jazeera da bazı insanların Kılıçdaroğlu’nun, “Kampanya karizması kendisine 12’den fazla seçim kazandıran” Erdoğan’ı yenebileceği konusunda şüpheleri olduğunu ifade etti.

Fransız Le Monde gazetesi, muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan karşısında Kemal Kılıçdaroğlu ile çıkma kararını haberleştirirken, 6 Şubat’ta Türkiye’de meydana gelen depremlerin 20 yıllık iktidarı zayıflattığı değerlendirmesinde bulundu.

Fransız Le Figaro gazetesi de, “Muhalefet, sonunda seçim için Erdoğan karşısındaki adayını belirledi” başlığına yer verdi.

Rusya devletine ait haber ajansı RIA Novosti de, “Kılıçdaroğlu’nun isminin açıklanmasının ardından Millet İttifakı içinde bir çekişme yaşanması dikkat çekiyor” diyerek, Akşener’in cuma günü yaptığı çıkışı hatırlattı.

RIA, Akşener’in cumhurbaşkanı adayı olmasını istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın seçimin kazanılması durumunda cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları konusunda muhalefet içinde anlaşmaya varıldığını belirtti.

KKTC merkezli Bugün Kıbrıs gazetesi de bugünkü sayısına, “Türkiye’de 2. Kemal dönemi” başlığını attı ve CHP liderinin adaylığı açıklandıktan sonra Saadet Partisi Genel Merkezi önünde yaptığı konuşmanın bir bölümünü alıntıladı.

Paylaşın