Dünya Sağlık Örgütü: Gazze’de Çocuklar Açlıktan Ölüyor

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 150. günü geride kalırken DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze’de çocukların açlıktan öldüğünü söyledi.

Haber Merkezi / Öte yandan Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 124 artarak 30 bin 534’e yükseldi. Yaralananların sayısı ise 71 bin 920’ye çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, sosyal medya hesabı üzerinden DSÖ’nün hafta sonunda Gazze’nin kuzeyindeki Avde ve Kemal Advan hastanelerine gerçekleştirdiği ziyaret hakkında bilgi paylaştı.

DSÖ’nün Ekim 2023’ten bu yana ilk kez bölgeyi ziyaret edebildiğine vurgu yapan Ghebreyesus, “korkunç bulgular” olarak nitelendirdiği gözlem ve tespitlerini şöyle sıraladı: Ciddi düzeyde yetersiz beslenme, açlıktan ölen çocuklar, ciddi yakıt, gıda ve tıbbi malzeme eksikliği, yıkılan hastane binaları.

“Binalardan birinin imha edilmiş olması nedeniyle özellikle Avde Hastanesi’ndeki durum dehşet verici” ifadelerine yer veren Ghebreyesus, Kemal Advan Hastanesi’nin de Gazze’nin kuzeyindeki tek pediatri hastanesi olduğuna işaret ederek, “Bu hastane hastalarla dolup taşıyor. Yiyecek bulunmaması sonucunda 10 çocuk öldü. Elektrik olmaması hasta bakımına ciddi tehdit oluşturuyor, özellikle de yoğun bakım ve yenidoğan bölümlerinde” bilgilerini paylaştı.

Tedros Adhanom Ghebreyesus, her iki hastaneye 9 bin 500 litre yakıt ve bazı temel tıbbi malzemeler tedarik edebildiklerini anlatırken, “Bu, acil hayat kurtarmak için gerekli ihtiyaçların çok küçük bir kısmı” dedi.

Ghebreyesus, İsrail’e “insani yardımın güvenli ve düzenli bir şekilde ulaştırılabilmesini sağlama” çağrısını yinelerken, sivillere ve özellikle çocuklar ile sağlık çalışanlarına “derhal” yardımların ulaştırılması gerektiğinin altını çizdi. Ghebreyesus, paylaşımını, “Ama tüm bu hastaların ihtiyaç duydukları kilit ilaç barış. Ateşkes” sözleriyle bitirdi.

Üst düzey bir BM yardım yetkilisi Gazze Şeridi’nde en az 576 bin kişinin, bir başka deyişle bölge nüfusunun dörtte birinin facia düzeyinde gıda güvensizliği yaşadığı, kuzeydeki iki yaşın altındaki her altı çocuktan birinin akut beslenme yetersizliği çektiği uyarısı yaptı.

BM’nin çocuklara yardım kuruluşu UNICEF’in bölge direktörü de Adele Khodr da “Yetersiz beslenme Gazze şeridini kırıp, geçirirken korktuğumuz çocuk ölümlerini de görmeye başladı. Bu trajik ve korkunç ölümler tamamen insan eliyle gerçekleşiyor, tahmin edilebilir ve tamamen önlenebilir” dedi.

“Gazze’de insani yapı çökecek”

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail’in saldırısı sonucu Gazze’deki ölü sayısının 150 günde 30 bini geçerek “dehşet verici” hale geldiğini belirterek, “Nüfusun yüzde 5’i öldü, yaralandı ya da kayıp. Gazze’deki acıyı yeterince anlatmak mümkün değil. Doktorlar yaralı çocukların uzuvlarını anestezi olmadan kesiyor. Açlık ve insan yapımı kıtlık her yerde” dedi.

Philippe Lazzarini, giderek düzensiz ve tehlikeli bir yer haline gelen Gazze’de yetim kalan 17 bin çocuğa da dikkat çekerek, İsrail’in saldırılarına karşı Gazzelilerin sığınabilecekleri güvenli bir yeri kalmadığını vurguladı.

16 ülkenin UNRWA’ya 450 milyon dolar tutarındaki finansal yardımları kesme kararını da eleştiren Lazzarini, bunun, teşkilatın hayat kurtaran görevini yerine getirme kabiliyetini ciddi şekilde tehdit ettiğini ve bu soruna acil bir siyasi çözüm bulunması gerektiğini kaydetti.

Lazzarini, “İçinde bulunduğumuz felaket gidişatını düzeltmek için anlamlı bir adım atılmazsa, Gazze’deki bütün insani yapı çökecek, insani yardımların arttırılması konusunda Uluslararası Adalet Divanı ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması imkansız hale gelecek” dedi.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü: Kovid-19 Artık Küresel Acil Durum Değil

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Kovid 19’un küresel acil durum olmaktan çıktığını büyük bir umutla bildiriyorum” dedi. Ghebreyesus, ancak acil durum statüsünün kaldırılmasının, Kovid’in küresel bir sağlık tehdidi olarak sona erdiği anlamına gelmediğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü, Çin’de 2019 sonunda ilk vakaların görülmesinden birkaç hafta sonra, 30 Ocak 2020’de en yüksek alarm düzeyine geçmişti. DSÖ Genel Direktörü’nün Mart 2020’de yeni tip koronvirüs salgınını “pandemi” olarak değerlendirmesi üzerine ülkeler durumun ciddiyetini kavrayarak, virüsün yayılmasını engellemek için önlemler almıştı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ülkelerin, dünya genelinde 6 milyon 900 bin can kaybına neden olan Kovid 19’da mücadeleyi diğer bulaşıcı hastalıklarla birlikte yürütmesi gerektiğini kaydetti.

DSÖ, dünyada milyonlarca kişinin ölümüne yol açan Kovid 19’un artık küresel sağlık açısından acil durum oluşturmadığını duyurdu. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, gazetecilere yaptığı açıklamada “Büyük bir umutla Covid-19’un artık küresel sağlık acil durumunun sona erdiğini ilan ediyorum” dedi.

Tedros’un açıklaması, DSÖ’nün bağımsız acil durum komisyonun bu yöndeki tavsiyesi sonrasında geldi.

Bir yıldan uzun süredir pandeminin gerilediğini belirten Tedros, enfeksiyonlar ve aşı yoluyla yeni tip koronavirüse karşı bağışıklığın arttığına dikkat çekti. Tedros, “Bu eğilim birçok ülkede Kovid 19 öncesi hayata dönmeyi mümkün kıldı” şeklinde konuştu.

“Ancak bu, Kovid 19’un küresel sağlığı tehdit etmediği anlamına gelmiyor” uyarısında bulunan Tedros, geçen hafta bile her üç dakikada bir kişinin koronavirüsün neden olduğu enfeksiyon sonucu yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Virüsün hâlâ öldürmeye ve değişmeye devam ettiğine işaret eden Tedros, tehlikeli bir varyantın ortaya çıkması halinde DSÖ’nün yeniden acil durum ilan edebileceğini ifade etti.

Tedros, hiçbir ülkenin bu duyuruyu dikkati elden bırakmak veya koronavirüsün artık bir endişe kaynağı olmadığı yönünde halka bir mesaj vermek için bir vesile olarak görmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Kovid 19 nedeniyle dünyada yaşamını yitirenlerin sayısının resmi rakamlara göre 7 milyon civarında olduğu notunu düşen Tedros, ancak tahminlere göre bu sayının en az 20 milyon olduğunu kaydetti.

WHO’nun Kovid 19 teknik ekibinin başında bulunan Maria Van Kerkhove, “Ölenleri yakmak için oluşturulan odun yığınlarını, kazılan mezarları unutamayız. Buradaki hiçbirimiz bunları unutmayacağız” dedi.

WHO Acil Durum Direktörü Michael Ryan, “Mücadele sona ermedi. Hala zafiyetlerimiz var ve bunlar, bu ya da bir başka virüsle birlikte yeniden su yüzüne çıkacak. Bunların düzeltilmesi gerekiyor” dedi.

Ryan, “Çoğu durumda pandemiler, bir sonraki pandemi başladığı zaman gerçek anlamda sona erer” dedi.

Bulaşıcı hastalık uzmanları, Kovid’in uzun vadede dünya genelinde sağlık sistemlerini zorlamaya devam edeceğini, bu zorluklardan birinin uzun Kovid olduğunu kaydediyor.

Edinburgh Üniversitesi’nden epidemiyoloji uzmanı Mark Woolhouse, “Hiç kimse bu kararı, Kovid 19’un artık bir sorun olmaktan çıktığı şeklinde algılamamalı. Bu hastalık hala ciddi bir kamu sağlığı sorunu ve öngörülebilir gelecekte de böyle olmaya devam edecek gibi görünüyor” dedi.

Paylaşın

Son Sekiz Haftada Kovid 19 Nedeniyle 170 Binden Fazla Kişi Öldü

Son sekiz haftada yeni tip koronavirüs (Kovid 19) nedeniyle 170 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu. Ayrıca bu ölümlerin sadece raporlanan ölümler olduğu gerçek rakamların ise bundan daha fazla olduğu belirtildi.

Kırılgan sağlık sistemlerinin grip ve diğer hastalıkların yanı sıra, Kovid 19’un yüküyle başa çıkmakta zorlandığı da dile getirildi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel sağlık durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İleri Haber’in aktardığına göre, geçen yıl aralık ayının başından bu yana Kovid 19 kaynaklı haftalık ölümlerde yaşanan artışa dikkati çeken Ghebreyesus, “Son sekiz haftada 170 binden fazla kişi Kovid 19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Bunlar sadece raporlanan ölümler, gerçek rakamlar bundan daha fazla” dedi.

DSÖ’nün en yüksek alarm seviyesi olan ‘Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu’nu ilan etmelerinin üzerinden üç yıl geçtiğini aktaran Ghebreyesus, bu hafta Covid-19 Acil Durum Komitesi’nin, virüsle ilgili durumun halen küresel bir acil durum teşkil edip etmediğini tartışmak için toplanacağını söyledi.

Ghebreyesus, “Acil Durum Komitesinin tavsiyesini önceden almayacağım ancak birçok ülkede durum ve Kovid 19 nedeniyle artan ölümler beni endişelendiriyor. Salgının ilk başladığı üç yıl öncesine göre çok daha iyi durumda olsak da, salgına karşı küresel kolektif tepki bir kez daha baskı altında” dedi.

‘Virüs öldürmeye devam edecek’

Çok az sayıda kişinin, özellikle yaşlıların, yeterli seviyede aşılandığına değinen Ghebreyesus, birçok kişinin hatırlatma dozlarını almadığını belirtti.

Kırılgan sağlık sistemlerinin grip ve diğer hastalıkların yanı sıra, Kovid 19’un yüküyle başa çıkmakta zorlandığını da dile getiren Ghebreyesus, şöyle devam etti:

“Mesajım açık, bu virüsü hafife almayın, bizi şaşırttı ve şaşırtmaya devam edecek. Sağlık araçlarını ihtiyacı olan kişilere ulaştırmazsak ve yanlış bilgilerle kapsamlı olarak mücadele etmek için daha fazlasını yapmazsak virüs öldürmeye devam edecek.”

Paylaşın

2022’de Kovid 19’da Hayatını Kaybedenlerin Sayısı 1 Milyonu Geçti

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, düzenlediği basın toplantısında, Rusya’nın işgaliyle başlayan savaşın devam ettiği Ukrayna’daki durum, Kovid 19 pandemisi ve maymun çiçeği salgını ile ilgili son gelişmeleri paylaştı.

Ghebreyesus, Kovid 19 virüsünün etkisini göstermeye başladığı 2019’un son aylarından bu yana dünyada virüs kaynaklı 6,45 milyon can kaybının görüldüğünü belirterek, “Bu hafta, yılın başından bu yana 1 milyon can kaybıyla üzücü bir dönüm nokrasını geçtik” dedi.

DSÖ Genel Direktörü, virüs kaynaklı can kayıplarını önleyecek araçların bulunmasına rağmen bu kadar ölümün kabul edilemez olduğunu söyledi.

136 ülkede aşılama oranı yüzde 70’in altında

136 ülkenin haziran sonuna kadar nüfusunun yüzde 70’ini aşılama hedefini tutturamadığını kaydeden Ghebreyesus, “Tüm hükümetlere, nüfuslarının yüzde 70’ini aşılama hedefi yolunda sağlık çalışanları, yaşlılar ve yüksek risk grubu altındaki kişileri aşılama çağrısında bulunuyoruz” dedi.

DSÖ Genel Direktörünün açıklamasına göre, henüz nüfusunun yüzde 70’ini Kovid 19’a karşı aşılayamayan ülkelerin yüzde 66’sı ise henüz nüfusunun yüzde 40’ını bile aşılayamamış durumda.

Düşük aşılama oranı bulunan ülkelerde aşılama kapasitesinin giderek arttığını ifade eden Ghebreyesus, “Daha fazlası yapılmalı. Dünya nüfusunun üçte biri, sağlık çalışanlarının üçte ikisi ve yaşlıların dörtte üçü hala aşısız durumda” değerlendirmesini yaptı.

Ghebreyesus, DSÖ üyesi ülkelere test, genom sıralaması ve aşılama kapasitelerini azaltmama çağrısını da yineledi.

Türkiye’deki durum ne?

Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 8-14 Ağustos 2022 haftasında ülkede 342 kişi Kovid 19 sebebiyle hayatını kaybetti, 143 bin 88 kişinin Kovid 19 testi pozitif çıktı. Şimdiye kadarki toplam ölü sayısı 100 bin 400 iken vaka sayısı 16 milyon 671 bin 848 oldu.

Aynı verilere göre, Türkiye’de 26 Ağustos tarihi itibariyle 57 milyon 910 bin 986 kişi bir doz Kovid 19 aşısı, 53 milyon 142 bin 69 kişi iki doz ve 28 milyon 154 bin 302 kişi üç doz aşı oldu.

Paylaşın

Maymun Çiçeği Vaka Sayısı Bir Haftada Yüzde 20 Arttı

Dünyadaki maymun çiçeği vaka sayısı 36 bin 412’ye yükselirken, virüs nedeniyle yaşanan ölümlerin sayısı 12 oldu. Son 7 günde yaklaşık 7 bin 500 yeni vaka belirlenirken, haftalık vaka sayısı yüzde 20 artmış oldu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, basın toplantısında maymun çiçeği ve Kovid 19 salgınları ile ilgili güncel verileri paylaştı.

DSÖ’nün İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan merkezinde basına konuşan Ghebreyesus, yılbaşından bu yana virüsün endemik olduğu ülkeler de dahil 92 ülkede maymun çiçeği vakalarının görüldüğünü aktardı.

Buna göre, 16 Ağustos itibariyle dünyadaki toplam vaka sayısı 36 bin 412 ve virüs nedeniyle yaşanan ölümlerin sayısı 12 oldu.

Haftalık olarak bakıldığında vakaların en çok son bir haftada görüldüğünü kaydeden Ghebreyesus, son 7 günde yaklaşık 7 bin 500 yeni vakanın belirlendiğini ve haftalık vaka sayılarının yüzde 20 arttığını söyledi.

Aşılama çalışmaları ile ilgili de bilgi paylaşan DSÖ Genel Direktörü, “maymun çiçeğine karşı mevcut çiçek aşılarının etkili olabileceğini ancak aşı tedarikleri ve etkililik oranlarına dair verilerin çok sınırlı olduğunu” ifade etti.

Kovid 19: Ölümlerde yüzde 35 artış

Ghebreyesus, Kovid 19 salgını ile ilgili güncel gelişmeleri de paylaştı. Buna göre, son bir haftada dünyada Kovid 19 kaynaklı yaklaşık 15 bin can kaybı kayıtlara geçti. Salgının “endişe verici olmayı sürdürdüğünü” söyleyen Ghebreyesus, ölü sayısının bir haftada yüzde 35 arttığını belirtti.

Artan Kovid 19 ölümlerinin “kabul edilemez” olduğunu söyleyen Ghebreyesus, “Biz bu salgından yorulduk ama virüs bizden yorulmadı” dedi.

DÖS Genel Direktörü Ghebreyesus, son haftalardaki Kovid 19 artışlarına Omicron’un BA.5 alt varyantlarının yol açtığı bilgisini paylaşarak, virüsün evriminin daha iyi takip edilebilmesi için ülkelere “test ve genom sıralaması kapasitelerini azaltmama” çağrısında bulundu.

Türkiye’deki durum

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2 Ağustos tarihli açıklamasına göre, Türkiye’de bu tarih itibariyle beş maymun çiçeği vakası görülmüştü.

Kovid 19 salgınında 1-7 Ağustos 2022 haftasına ilişkin resmi verileri açıklayan Sağlık Bakanlığı, 16 Ağustos itibariyle bir haftada 380 kişinin Kovid 19 sebebiyle yaşamını yitirdiğini duyurdu. Bir önceki hafta Kovid 19 sebebiyle yaşamını yitirenlerin sayısı 337’ydi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

78 Ülkede 18 Binin Üzerinde Maymun Çiçeği Vakası

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Kovid 19 pandemisini ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “küresel acil durum” ilan edilen maymun çiçeği salgınına ilişkin de konuştu.

Tedros’un açıklamasına göre, DSÖ’ye bu sene içinde 78 ülkeden 18 binin üzerinde doğrulanmış maymun çiçeği vakası rapor edildi. DSÖ Genel Direktörü, vakaların yüzde 70’den fazlasının Avrupa bölgesinde ve yüzde 25’inin Amerika kıtasında görüldüğünü söyledi.

Şimdiye kadar maymun çiçeğinden beş ölümün rapor edildiğini de kaydeden Tedros, “Eğer toplumlar ve bireyler, kendilerini bilgilendirir, riskleri ciddiye alır, bulaşmayı durdurmak için gereken adımları atar ve hastalığa açık grupları korursa salgın durdurulabilir” dedi.

“Yaftalama ve ayrımcılık” uyarısı

DSÖ’nün maymun çiçeği salgınından sorumlu teknik ekibin lideri Dr. Rosamund Lewis’in bir gün önceki açıklamasına benzer bir şekilde, DSÖ Genel Direktörü Tedros da “yaftalama ve ayrımcılığın herhangi bir virüs kadar tehlikeli olabileceğini ve salgını körükleyebileceğini” söyledi.

Özellikle çevrimiçi mecralardaki yanlış bilgiler ve dezenformasyona dikkat çeken Tedros, salgınla ilgili şu bilgi ve önerileri paylaştı:

“Şimdiye kadar kayıtlara geçen vakaların yüzde 98’i erkekler ile cinsel ilişkiye giren erkekler arasında olsa da virüse maruz kalan herkes enfekte olabilir.

DSÖ, bu nedenle çocuklar, gebe kadınlar ve bağışıklığı baskılanmış kişiler de dahil diğer kırılgan gruplara yönelik bulaş riskini azaltmak için ülkelerin harekete geçmesini tavsiye ediyor.”

DSÖ Genel Direktörü Tedros’un açıklamasına göre, “maymun çiçeği virüsü, cinsel temas ile bulaşmaya ek olarak hanelerde kucaklaşma, öpüşme, kirli havlu ve çarşaf kullanımı yoluyla da bulaşabiliyor.”

Aşılama

Tedros, DSÖ’nün maymun çiçeği virüsüne karşı virüse maruz kalmış kişiler ve sağlık çalışanları, bazı laboratuvar personeli ve birden fazla cinsel partneri olan kişilere yönelik aşılamayı tavsiye ettiğini, fakat mevcut durumda kitlesel bir aşılama tavsiyesinde bulunmadığını söyledi.

MVA-BN isimli bir çiçek aşısının maymun çiçeğine karşı kullanımının Kanada, Avrupa Birliği (AB) ve ABD’de onaylandığını, LC16 ve ACAM2000 isimli iki aşının kullanımının ise değerlendirildiğini kaydeden Tedros, “Fakat aşıların maymun çiçeğine karşı etkinliği ya da ve kullanılması gereken doz sayısı konusunda hala veri eksikliğimiz var” ifadelerini kullandı:

“Bu sebeple de aşıları kullanan tüm ülkeleri aşıların etkinliğine ilişkin kritik öneme sahip verileri toplamaya ve paylaşmaya çağırıyoruz.

Şunu vurgulamak önemli: Aşılama enfeksiyona veya hastalığa karşı hemen koruma sağlamayacaktır. Bunun olması birkaç haftayı bulabilir.

Bu ise şu anlama geliyor: Aşı olanların kendilerini korumak için önlemler almaya devam etmesi gerekiyor.”

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının bir çeşit akraba virüsü.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu ileri sürüldü.

2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

DSÖ: Dünya Yeni Küresel Salgına Hazırlıklı Değil

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyanın Kovid 19’un ardından yeni bir küresel salgına hazırlıklı olmadığını belirtti.

Almanya’daki Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Dr. Ghebreyesus, Kovid 19 salgınındaki son duruma dair değerlendirmelerde bulundu.

Andaolu Ajansı’nın aktarımına göre, Ghebreyesus, Kovid 19 salgınına dünyanın hazırlıksız yakalandığını hatırlattı ve bundan sonra çıkabilecek salgınlara ilişkin, “Dünyanın hazırlıklı olduğunu sanmıyorum ve bu konuda ülkelerden beklediğimiz yatırımların gerçekleşmediğini görmekten endişeliyi.” dedi.

Salgının ne zaman biteceği konusunun sıkça gündeme geldiğini vurgulayan Ghebreyesus, şöyle dedi:

“Bazı ülkelerde aşılama oranının yüksekliği ve Omicron varyantının daha hafif hastalığa yol açması, salgının bittiğine dair tehlikeli algılara yol açıyor. Fakat salgın bitmedi”

“Salgının bitmesi mümkün değil”

Afrika nüfusunun yüzde 83’üne henüz birinci doz aşının yapılmadığını kaydeden Ghebreyesus, “Engellenebilir bir salgından bir hafta içinde 70 bin kişi hayatını kaybediyorsa salgının bitmesi mümkün değildir” diye konuştu.

“Salgını bitirmek tercih meselesi”

Kovid 19’un enfeksiyonu sürdükçe yeni varyantların çıkmaya devam edeceğinin altını çizen Ghebreyesus, son olarak şöyle dedi:

“Aslında mevcut şartlar, daha bulaşıcı ve daha tehlikeli varyantların çıkması için uygun. Fakat bu yıl içinde salgını küresel acil durumdan çıkarıp kontrol altına alabiliriz. Bu konuda malzemelerimiz de bilgimiz de var. Biz bitirmeye karar verdiğimiz zaman salgın biter. Sonuç olarak bu bir ihtimal değil, tercih meselesidir.”

 

Paylaşın

DSÖ’den Zengin Ülkelere Kovid İle Mücadele İçin Yardım Çağrısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), zengin ülkelere yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgınıyla mücadele kampanyasına acil olarak 16 milyar dolar mali yardımda bulunmaları çağrısında bulundu. 

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, “Bilim bize salgınla savaşmak için gerekli araçları sunuyor, ancak bu imkanlar küresel olarak paylaşılırsa, biz bu yıl dünyada Kovid 19 salgınını sonlandırabiliriz.” dedi.

Zengin ülkelerin Kovid 19 ile mücadeleye daha fazla katkı vermesini isteyen DSÖ Genel Direktörü, “Yüksek gelirli ülkeler oluşturulan ACT-A fonuna adil bir şekilde paylarını öderlerse, düşük ve orta gelirli ülkeler yetersiz Kovid 19 aşılama oranı ile ilaç ve test sıkıntısının üstesinden gelebilir.” ifadesini kullandı.

DSÖ Genel Direktörü, Omicron varyantının hızla yayılmasının test ve aşıları en acil ve daha adil bir şekilde dağıtılmasını da zorunlu kıldığı uyarısında bulundu.

ACT-A nedir?

Dünya liderleri, bilim adamları, insani yardım kuruluşları ve özel sektör Covid-19’u teşhis ve tedavi yöntemlerine herkesin erişimi için işbirliği yapma kararı doğrultusunda Kovid 19 Araçlarına Erişim Hızlandırıcısı (ACT-A) programı başlatmıştı.

Dünyada ACT-A olarak anılan girişim Kovid 19 tanı, tedavi ve aşılarını geliştirmek, üretmek ve bunlara adil erişimi hızlandırmak için küresel işbirliği sağlamayı öngörüyor.

Bu program için Ekim 2021 ile Eylül 2022 tarihleri arasında 23,4 milyar dolar toplanması öngörülürken, şu ana kadar sadece 800 milyon dolara ulaşıldı.

Act-A programını yürütenler, küresel aşı kampanyasının başarılı olabilmesi için acilen 16 milyar dolara ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Şu ana kadar sadece Kanada, Almanya, Kuveyt, Norveç, Suudi Arabistan ve İsveç bu programa vaad ettikleri yardımı gerçekleştirdi.

DSÖ verilerine göre, şu ana kadar dünyada yapılan 4,7 milyar Kovid 19 testinin sadece yüzde 0,4’ü fakir ülkelerde gerçekleştirildi. Bu ülkelerde nüfusun sadece yüzde 10’u en az bir doz aşı oldu.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

DSÖ: Pandeminin 2022’de Bitmesi İçin Bütün Dünya Birlikte Hareket Etmeli

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünya ülkelerine Covid-19 salgınını bitirmek adına gerekli kararları almak için birlikte hareket etmeleri çağrısında bulundu.

Cenevde’de gazetecilerle konuşan DSÖ Genel Direktörü, “2022 bizim pandemiyi bitirme yılımız olmalı.” dedi.

Yıl sonu yaklaşırken, aile ve arkadaşlar arası toplu kutlamaların da gündeme geldiğini hatırlatan Ghebreyesus, “Hepimiz arkadaşlarımızla, ailemizle birlikte zaman geçirmek istiyoruz, hepimiz tekrar normale dönmek istiyoruz. Ama normal hayata dönmek için önce kendimizi korumalıyız.” dedi.

Bütün dünyada Covid-19 vakalarının giderek artmasına dikkat çeken Ghebreyesus, “Şimdi kutlayıp uzülmektense, daha sonra kutlamamız daha iyi, hepimiz şu anda bu pandemiyi nasıl bitereceğimize odaklanmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.

DSÖ Genel Direktörü, aşı dağılımı adaletsizliğine de son verilmesi yolundaki çağrısını yineledi.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın