14 Mayıs Seçimleri: Türkiye İşçi Partisi Dört Vekil Çıkardı

Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) dört isim, 14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyesi olmaya hak kazandı.

İstanbul’dan TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın yanı sıra partinin diğer milletvekili adaylarından Ahmet Şık ve Sera Kadıgil de yeniden Meclis’e girmeye başardı. TİP’in yüzde 8,69 oy aldığı Hatay’dan ise milletvekili adayı Can Atalay TBMM’ye girdi.

Erkan Baş, TİP Hatay Milletvekili Barış Atay’ın Gezi tutuklusu Can Atalay’ın cezaevinden çıkabilmesi için Hatay ilk sıra adaylığından vazgeçtiğini açıklamıştı. Atay, büyüdüğü ve seçmen desteği bulunan Hatay’ın yerine Antalya’da ikinci sıradan aday gösterilmişti. Ancak TİP, Antalya’dan milletvekili çıkaramadı.

TİP’in yüzde 5,69 oy aldığı Muğla’daki milletvekili adayı Mehmet Aslantuğ da Meclis’e giremedi. TİP’in İzmir milletvekili adaylarından İrfan Değirmenci de Meclis’e seçilemedi.

10 genel başkan milletvekili seçildi

Seçimlerde 10 partinin genel başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yer almaya hak kazandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye’den yeniden milletvekili seçildi.

AK Parti listelerinden seçime katılan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal da meclise giren isimler arasında yer aldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul 3. Bölge’den DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İstanbul 2. Bölge’den seçildi.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarından Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Meclis’e gitmeyi başardı.

İttifakın diğer ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise seçilemedi.

CHP listelerinden Erzincan’da seçime giren Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de yine seçilen genel başkanlar arasında yer aldı.

Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın İzmir 2. Bölge’den; diğer Eş Genel Başkan Çiğdem Kılıçgün Uçar da İstanbul 1. Bölge’den seçildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İstanbul 3. Bölge’den seçildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şanlıurfa’dan diğer Eş Genel Başkan Pervin Buldan da Van’dan seçildi. HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girdi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Gaziantep’ten seçilemedi.

Kabine’de yer alan 16 isim milletvekili oldu

28. yasama döneminde milletvekili olarak görev yapacak Kabine üyeleri ile bu üyelerin seçildikleri bölgeler şunlar:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay / Ankara 3. Bölge

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu / İstanbul 2. Bölge

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer / Ordu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Kayseri

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank / Bursa 2. Bölge

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ / Şanlıurfa

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık / Osmaniye

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin / Ankara 2. Bölge

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum / İstanbul 1. Bölge

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu / Antalya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez / Eskişehir

Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu / İzmir 1. Bölge

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati / Mersin

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci / Kahramanmaraş

Ticaret Bakanı Mehmet Muş / Samsun

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu / Trabzon

Ayrıca daha önce bakanlık görevinde bulunan Abdulhamit Gül Gaziantep’ten, Faruk Çelik ise Artvin’den milletvekili seçildi.

Paylaşın

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde Yer Alan 16 İsim Milletvekili Oldu

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde yer alan 16 isim, 14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyesi olmaya hak kazandı.

Haber Merkezi / 28. yasama döneminde milletvekili olarak görev yapacak Kabine üyeleri ile bu üyelerin seçildikleri bölgeler şunlar:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay / Ankara 3. Bölge

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu / İstanbul 2. Bölge

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer / Ordu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Kayseri

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank / Bursa 2. Bölge

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ / Şanlıurfa

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık / Osmaniye

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin / Ankara 2. Bölge

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum / İstanbul 1. Bölge

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu / Antalya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez / Eskişehir

Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu / İzmir 1. Bölge

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati / Mersin

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci / Kahramanmaraş

Ticaret Bakanı Mehmet Muş / Samsun

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu / Trabzon

Ayrıca daha önce bakanlık görevinde bulunan Abdulhamit Gül Gaziantep’ten, Faruk Çelik ise Artvin’den milletvekili seçildi.

10 genel başkan milletvekili seçildi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye’den yeniden milletvekili seçildi.

AK Parti listelerinden seçime katılan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal da meclise giren isimler arasında yer aldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul 3. Bölge’den DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İstanbul 2. Bölge’den seçildi.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarından Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Meclis’e gitmeyi başardı.

İttifakın diğer ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise seçilemedi.

CHP listelerinden Erzincan’da seçime giren Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de yine seçilen genel başkanlar arasında yer aldı.

Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın İzmir 2. Bölge’den; diğer Eş Genel Başkan Çiğdem Kılıçgün Uçar da İstanbul 1. Bölge’den seçildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İstanbul 3. Bölge’den seçildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şanlıurfa’dan diğer Eş Genel Başkan Pervin Buldan da Van’dan seçildi. HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girdi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Gaziantep’ten seçilemedi.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Hangi Genel Başkanlar Milletvekili Seçildi?

14 Mayıs Pazar günü yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde kesin olmayan sonuçlara göre 10 partinin genel başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yer almaya hak kazandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye’den yeniden milletvekili seçildi.

AK Parti listelerinden seçime katılan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal da meclise giren isimler arasında yer aldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul 3. Bölge’den DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İstanbul 2. Bölge’den seçildi.

Cumhur İttifakı’nın diğer ortaklarından Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Meclis’e gitmeyi başardı.

İttifakın diğer ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ise seçilemedi.

CHP listelerinden Erzincan’da seçime giren Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de yine seçilen genel başkanlar arasında yer aldı.

Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı İbrahim Akın İzmir 2. Bölge’den; diğer Eş Genel Başkan Çiğdem Kılıçgün Uçar da İstanbul 1. Bölge’den seçildi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İstanbul 3. Bölge’den seçildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şanlıurfa’dan diğer Eş Genel Başkan Pervin Buldan da Van’dan seçildi. HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girdi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Gaziantep’ten seçilemedi.

Kabine’de yer alan 16 isim milletvekili oldu

28. yasama döneminde milletvekili olarak görev yapacak Kabine üyeleri ile bu üyelerin seçildikleri bölgeler şunlar:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay / Ankara 3. Bölge

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu / İstanbul 2. Bölge

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer / Ordu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Kayseri

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank / Bursa 2. Bölge

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ / Şanlıurfa

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık / Osmaniye

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin / Ankara 2. Bölge

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum / İstanbul 1. Bölge

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu / Antalya

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez / Eskişehir

Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu / İzmir 1. Bölge

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati / Mersin

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci / Kahramanmaraş

Ticaret Bakanı Mehmet Muş / Samsun

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu / Trabzon

Ayrıca daha önce bakanlık görevinde bulunan Abdulhamit Gül Gaziantep’ten, Faruk Çelik ise Artvin’den milletvekili seçildi.

Paylaşın

42 Vekile Ait 65 Dokunulmazlık Fezlekesi Meclis’te

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da bulunduğu 42 milletvekiline ait 65 dokunulmazlık dosyası, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu.

Haber Merkezi / Meclis Başkanlığı’na, “Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi” sunulan 42 milletvekilinin isimleri şu şekilde:

HDP’den Batman milletvekilleri Ayşe Acar Başaran (2), Mehmet Rüştü Tiryaki, Feleknas Uca (2), Necdet İpekyüz, Tunceli Milletvekili Alican Önlü (2), İstanbul Milletvekilleri Musa Piroğlu, Dilşat Canbaz Kaya, Erol Katırcıoğlu, Züleyha Gülüm, Şırnak Milletvekilleri Nuran İmir (2), Hasan Özgüneş, Mardin Milletvekilleri Pero Dundar (2), Ebru Günay (2), İzmir Milletvekili Murat Çepni (2), Hakkari Milletvekilleri Sait Dede (3), Diyarbakır Milletvekilleri Dersim Dağ (2),

Remziye Tosun (2), Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Şanlıurfa Milletvekilleri Ayşe Sürücü (2), Nusrettin Maçin, Nimetullah Erdoğmuş, Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Ağrı Milletvekilleri Dirayet Dilan Taşdemir, Berdan Öztürk, Abdullah Koç, Muş Milletvekilleri Gülüstan Koçyiğit (2), Şevin Coşkun (2), Van Milletvekilleri Murat Sarısaç (4), Sezai Temelli (3), Muazzez Orhan Işık (2), Tayyip Temel (3), Siirt Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Sıdık Taş, Mersin Milletvekili Rıdvan Turan,

İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ (2), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay Özkan, CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, İstanbul Milletvekili Engin Altay (2)

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Yeni Meclis’te 33 İlden Kadın Milletvekili Olmayacak

2018 seçim sonuçları temel alınarak yapılan karşılaştırmalara ve hesaplamalara göre, 14 Mayıs’ta da yapılacak seçimlerde 33 il kadın vekil çıkaramayacak. Bu iller TBMM’nin 28. Dönemi boyunca sadece erkek vekillerce temsil edilecek.

Cumhuriyet tarihi boyunca kadın vekil çıkarmamış olan 20 ilden 18’inde bu seçimde de kadın vekil çıkmayacağı görülmekte. MHP’nin 40, AKP’nin 34, İyi Parti’nin 22, CHP’nin 21 ilde kadın adayı bulunmamakta. Meclis’e 117 kadın vekilin girmesi ve Meclis’teki kadın oranının yüzde 19.50 olması beklenmekte.

Yüksek Seçim Kurulu, 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimlerle ilgili milletvekilliği kesin aday listelerini 19 Nisan (Çarşamba) günü açıkladı.

Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK),  Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İyi Parti, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili listeleri üzerinde yapmış olduğu incelemeye göre, yeni Meclis’in eşit temsilden yine çok uzak olacağını ortaya koydu.

EŞİK açıklamasında, “Kadınlar siyasete girmek istemiyor iddiasını çürüten çok sayıda kadın aday adayı olmasına rağmen, birçok partinin kesinleşmiş listelerinde çok az sayıda kadına yer verildiği; büyük bölümünün de seçilemeyecek yerlere konularak listelerdeki kadın oranının yapay şekilde yükseltildiği görülüyor” denildi.

MHP’nin 40, AKP’nin 34, İyi Parti’nin 22, CHP’nin 21 ilde kadın adayı yok!

14 Mayıs seçimlerinden sonra Meclis’te yer alması beklenen siyasi partilerin kesinleşmiş aday listeleri üzerinden gerçekleştirdiğimiz inceleme bulgularına ve 2018 seçim sonuçları temel alınarak yapmış olduğu karşılaştırmalara ve hesaplamalara göre:

33 ilden kadın vekil çıkmamaktadır. Bu iller TBMM’nin 28. Dönemi boyunca sadece erkek vekillerce temsil edileceklerdir. Cumhuriyet tarihi boyunca kadın vekil çıkarmamış olan 20 ilden 18’inde bu seçimde de kadın vekil çıkmayacağı görülmektedir.

MHP’nin 40, AKP’nin 34, İyi Parti’nin 22, CHP’nin 21 ilde kadın adayı bulunmamaktadır.

Meclis’e 117 kadın vekilin girmesi ve Meclis’teki kadın oranının %19.50 olması beklenmektedir.

TİP ile Yeşil Sol Parti’nin oy oranları 2018 seçimine göre artacak olursa, ilk sıralarda kadınlara en çok yer veren partiler oldukları için, Meclis’e girecek kadın sayısı da artacaktır.

CHP ve İyi Parti açısından İstanbul, İzmir, Giresun, Karabük, Manisa, Tekirdağ, Zonguldak, Osmaniye gibi kimi illerdeki potansiyel oy artışı, Meclis’e 7-10 arasında daha fazla kadının girmesini sağlayabilir.

Yeniden Refah Partisi’nin listelerine 48 kadın aday koyduğu görülmekle birlikte, birinci sırada kadınlara yer vermemiş olması sebebiyle, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde vekil çıkaracak olsa bile, bunlar erkek vekiller olacaklardır.

Meclis’e girecek en çok sayıda kadın vekil, 56 kadın milletvekili ile AKP’de görünse de oransal olarak değerlendirildiğinde, yüzde 41.54 kadın vekil oranı ile Yeşil Sol Parti ilk sırada yer almaktadır.

Listelerde seçilebilir yerlerde yer alan kadın oranı en yüksek olan parti Yeşil Sol Parti (yüzde 41.54) iken en düşük orana sahip parti MHP’dir (yüzde 4.00). MHP’yi yüzde 11.36 ile İyi Parti, yüzde 18.18 ile CHP ve yüzde 19.05 ile AKP izlemektedir.

Listelerdeki kadın oranı ile seçilebilir yere yazılan kadın oranları kıyaslandığında, aradaki farkın en açık olduğu parti TİP’dir, hemen ardından ise İyi Parti gelmektedir. İyi Parti listesinde yer bulan kadın sayısı 150 iken, seçilebilir yerde sadece 5 kadın adayın olduğu görülmektedir. İyi Parti’yi MHP takip etmektedir; MHP’nin listesinde 91 kadın varken, seçilebilir yere yazılan kadın sayısı sadece 2’dir. CHP listesinde 153 kadına yer vermekle birlikte, sadece 26 kadın aday CHP’den seçilebilir sıralarda yer almaktadır. (Seçilebilir yer nitelendirmesi, 2018 seçim sonuçları baz alınarak oluşturulmuştur.)

Partilerin listelerinde seçilebilir yerin hemen altında bir kadın adaya yer verdiği görülmektedir. Bu durum AKP listelerinde 15, Yeşil Sol Parti’de 13, CHP listelerinde 11, İyi Parti’de 7, MHP’de 6, TİP’de 3 ilde görülmektedir. Bu da bize, siyasi partilerin seçilebilir sırada kadın aday eksikliğinin farkında olduklarını ve mümkün olduğunca üst ama seçilmesi riskli sıralara kadınları koyduklarını ve seçilebilmek için en yoğun emeği sarfetmek durumunda kalacak adayların da kadın adaylar olacağını göstermektedir. (Seçilebilir yer nitelendirmesi, 2018 seçim sonuçları baz alınarak oluşturulmuştur.)

İllerdeki durum:

MHP’nin 40 ilde kadın adayı bulunmuyor.

AKP; Adıyaman, Amasya, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Burdur, Çankırı, Çorum, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Isparta, Kars, Kırşehir, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Siirt, Sinop, Tokat, Yozgat, Bayburt, Kırıkkale, Bartın, Ardahan, Iğdır, Karabük ve Kilis’te yani toplam 34 ilde hiç kadın adaya yer vermedi.

İyi Parti; Afyon, Ağrı, Amasya, Artvin, Bilecik, Bitlis, Bolu, Burdur, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Niğde, Sinop, Tokat, Tunceli, Uşak, Bayburt, Şırnak, Ardahan ve Kilis’te yani toplam 22 ilde hiç kadın adaya yer vermedi.

CHP; Ardahan, Artvin, Bilecik, Bingöl, Edirne, Erzincan, Erzurum, Iğdır, Karabük, Kastamonu, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Malatya, Rize, Siirt, Sinop, Sivas, Şırnak ve Tokat’ta yani toplam 21 ilde hiç kadın adaya yer vermedi.

Millet ittifakı; Ardahan, Artvin, Bilecik, Iğdır, Kastamonu, Giresun, Gümüşhane, Sinop, Tokat, Kırşehir, Kilis, Şırnak ve Rize’de, yani toplam 13 ilde, 6 parti olarak tek bir kadın aday çıkarmamış durumdadır.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tüm illerde kadın adaylara, eşit temsile yakın oranda yer verdiği görüldü.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Türkiye’nin Finlandiya Kararı Rusya İle İlişkileri Nasıl Etkiler?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünü onayladı. Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Onayın ardından denge politikası yürüten Türkiye’ye Rusya’nın bakışının değişip değişmeyeceği sorusu gündeme geldi. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, “Rusya’nın da Türkiye’den kalıcı beklentisi yoktu NATO genişlemesini tamamen bloke etmesi yönünde. Türkiye de öyle bir mesaj vermemişti zaten” yanıtını veriyor.

Türkiye’nin Eski NATO Daimî Temsilcisi Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan ise, “Bu üyelik, Rusya’nın askeri tertiplenmesini yani askeri düzenini bir şekilde yeniden bu şarta göre uyarlamasını gerektiriyor. Dolayısıyla Rusya üzerindeki baskı da artacak” diyor.

Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanmasıyla NATO’nun genişlemesinin önü açıldı. Çekincelerini kaldırmasının ardından Türkiye’nin üstündeki diplomatik baskının hafifleyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak İsveç’le ilgili onay sürecinin hâlâ beklediğine dikkat çekiyor.

İsveç’in NATO üyeliğinin Türkiye’deki onayı 14 Mayıs seçimleri sonrasına kalmış durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce İsveç’in üyeliğinin sorulması üzerine “Beklediğimiz bazı şeyler var, yerine gelmeden olmaz” demişti.

Türkiye’nin inişli çıkışlı onay süreci

Finlandiya, Ukrayna savaşının başlaması ve uzun süreceğinin anlaşılmasının ardından İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki tarafsızlığını bozma kararı almış ve sınırdaş olduğu Rusya’ya karşı hissedilen tehlikeyi bertaraf etmek için İsveç’le birlikte 18 Mayıs 2022’de NATO’ya başvurmuştu. İttifak da bu iki ülkeyi 5 Temmuz 2022’de resmen davet etmişti.

Finlandiya’nın üyeliğinin onaylanmasına kadar geçen 10 buçuk aylık sürede ise Türkiye’nin onay süreci ile ilgili inişli çıkışlı gelişmeler yaşandı.

Ankara, iki ülkenin başvurusunun ardından onay için bazı alanlarda taleplerde bulundu. Madrid’te Haziran ayında düzenlenen NATO toplantısında aday ülkeler ve Ankara arasında gerçekleşen görüşmeler sonrasında ise ortak üçlü mekanizma kuruldu.

Üç ülke arasında zirve marjında 28 Haziran 2022’de imzalanan mutabakat zaptı ile İsveç ile Finlandiya’nın “terörle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliğini artırmaları” “başta PKK olmak üzere terörle ilişkilendirilen Türkiye kökenli örgütlerin her türlü faaliyetlerini engellemeleri” ve “Türkiye’nin ‘terör suçlusu’ olarak isim isim verdiği kişileri iade etmeleri” şartları getirildi.

İsveç, “terörle mücadelede güvenlik güçlerinin alanını daha da açmak için” anayasada değişikliğe giderken 1 Ocak 2023’de yürürlüğe giren bu anayasa değişikliklerinin ardından “terörle mücadeleyi ilgilendiren” birçok yasada da uyum çalışması yaptı. Ancak bu adımlar Ankara için çok tatmin edici bulunmadı. Türkiye taleplerinin Finlandiya tarafından karşılandığını, İsveç’in adımlarının ise yetersiz kaldığını savunuyor.

6 Şubat depremleri ve ekonominin etkisi

Peki Ankara’nın Finlandiya için vetosunu kaldırmasında hangi faktörler etkili oldu?

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e konuşan Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Türkiye’nin Finlandiya ile ilgili başından beri ciddi bir sorunu bulunmadığını söyleyerek 6 Şubat depremlerinin ve ekonomideki kötüleşmeyle birlikte ortaya çıkan beklentilerin de bu onayda etken olduğunu düşünüyor ve şöyle konuşuyor:

“Daha önce Batı’yla olan birtakım ihtilafların tekrar vurgulanması tercih edilebilirdi. Ama şimdi bunu görmememizin nedeni hem deprem hem de ekonomik beklentilerin artması.”

14 Mayıs’ta önemli bir seçime giden Türkiye’de iktidar geçmiş seçimler öncesindeki dönemlerden farklı olarak Batı ülkeleri ile gerginlik politikası takip etmiyor. Başta zengin Körfez ülkeleri olmak üzere çevre ülkelere sıcak mesajlar veren Ankara, yine seçime giden Yunanistan ile de gerginlik politikası sürdürmemeye özen gösteriyor.

Türkiye üzerindeki baskı azalır mı?

İsveç ile Finlandiya’nın üyeliklerinin gündeme gelmesi ve Türkiye’nin çekincelerinin ortaya konmasıyla birlikte İttifak ülkelerinden gelen baskının son onayla hafiflemesi bekleniyor.

Ülgen, Türkiye üzerindeki diplomatik baskının bir ölçüde de olsa azalacağı görüşünde ve bunu “Çünkü Türkiye kategorik olarak NATO genişlemesine karşı olmadığını böylelikle göstermiş oldu” sözüyle aktarıyor.

Rusya ile sınırdaş olan Finlandiya’nın üyeliği NATO için kritik görülürken Baltık Denizi’ndeki etkinlik açısından da İsveç’in konumu önemli.

Türkiye’nin Eski NATO Daimî Temsilcisi Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan, İsveç’in katılımıyla Baltık Denizi’nin bir çeşit “NATO Denizi” gibi olacağına işaret ederek Temmuz ayındaki NATO zirvesi öncesinde Türkiye’deki seçimlerin de sonuçlarının belli olmasıyla İsveç’in durumunun da netleşebileceğini kaydediyor. Ceylan şunları söylüyor:

“Seçimler geliyor. Sonrasında cumhurbaşkanlığı ve parlamentoda nasıl bir tablo ortaya çıkacağını göreceğiz. Ama zirve öncesinde bir şekilde İsveç’in durumunun da bir hal yoluna gireceğini düşünüyorum. Eğer olmazsa o zaman biz yine ittifakı karşımıza alacak bir kulvara girmiş oluruz.”

Finlandiya’nın üyeliğinin önemi

Finlandiya’nın Rusya ile 1340 kilometrelik sınırı bulunuyor. Bu iki ülke arasında Finlandiya’nın aslında daha kritik bir konumda olduğunu düşünen Ülgen, “Çünkü Rusya’yla sınırı olan Finlandiya. Onun için Finlandiya’nın üye olması her halükârda NATO genişlemesinin önemli bir parçası” diyor.

Sürecin başında iki ülkenin birlikte üye olmasının değerlendirildiğini hatırlatan Ülgen, sonraki politika değişikliğini şöyle anlatıyor:

“Burada asıl değişikliği yaratan İsveç ve Finlandiya arasındaki anlayış. Yani ilk başta bu iki ülke ‘biz beraber gireriz’ anlayışından hareket ediyordu. Fakat Türkiye’nin pozisyonu nedeniyle de en nihayetinde kendi aralarında önce Finlandiya’nın girmesini düşündüler. Çünkü burada daha kritik konumda olan ülke Rusya’yla sınırı olması nedeniyle Finlandiya.”

Son onayın ardından denge politikası yürüten Türkiye’ye Rusya’nın bakışının değişip değişmeyeceği sorusunu ise Ülgen, “Rusya’nın da Türkiye’den kalıcı beklentisi yoktu NATO genişlemesini tamamen bloke etmesi yönünde. Türkiye de öyle bir mesaj vermemişti zaten” yanıtını veriyor.

Bu durumda Finlandiya’nın İttifak’a katılması Rusya’nın NATO ile olan sınır uzunluğu artmış olacak.

Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan, “Bu üyelik, Rusya’nın askeri tertiplenmesini yani askeri düzenini bir şekilde yeniden bu şarta göre uyarlamasını gerektiriyor. Dolayısıyla Rusya üzerindeki baskı da artacak” diyor.

İttifak’a Finlandiya’nın katılımıyla sınırda hemen bir hareketlenme beklememek gerektiğini, önce katılım sürecinin tamamlanmasının ve gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini vurgulayan Ceylan, Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak NATO zirvesinin önemli olacağını belirtiyor.

Paylaşın

HDP’den Parti Tarihinde Bir İlk: Askeri Anlaşmaya “Hayır” Demedi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılımına onay verdi. TBMM görüşmelere katılmayan Halkların Demokratik Partisi (HDP), ilk kez bir askeri kararı reddetmemiş oldu.

HDP Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Hişyar Özsoy, partisinin oylamaya katılmamasıyla ilgili konuştu.

Özsoy askeri anlaşmalara hiçbir zaman ‘evet’ oyu vermediklerini, daima ‘hayır’ oyu kullandıklarını belirterek “İlk defa askeri bir anlaşmada böyle yapıyoruz” dedi ve şunları söyledi:

“Şimdiye kadar hepsine ret oyu verdik. Ama bu defa Finlandiya’nın güvenlik kaygılarını meşru gördüğümüz için bu oylamaya katılmama kararı aldık, ‘Hayır’ da demek istemedik. HDP olarak hiçbir askeri ittifaka ‘Evet’ demeyiz, diyemeyiz, programımızda var.”

‘Kuzey Atlantik Antlaşmasına Finlandiya Cumhuriyetinin Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’, dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. Meclis’teki oylamada teklif kabul edildi.

Halkların Demokratik Partisi, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine onay veren görüşmelere katılmadı ve ilk kez bir askeri anlaşmaya ‘hayır’ dememiş oldu. Meclis’teki tüm partiler teklife destek verirken, HDP’liler genel kurulda salonda bulunmalarına rağmen oy kullanmadı.

Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Finlandiya’nın NATO’ya kabulüne ilişkin henüz yerine getirilmeyen bazı formalitelerin önümüzdeki günlerde tamamlanabileceği ve Finlandiya’nın kabulüne karar verilebileceği belirtiliyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Stoltenberg, “Bu bütün NATO ailesini daha güçlü ve güvenli yapacak” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, “Finlandiya, NATO’nun güvenliğine kendini adayan, güçlü bir müttefik olacak” ifadesini kullandı.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de destek için tüm ülkelere teşekkür ederek, “Müttefikler olarak karşılıklı güvenlik sağlayacağız. Birbirimizi savunacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ABD’ye bildirmesi gerekiyor

NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, tamamlanmayan formalitelerden biri de Türkiye’nin, Finlandiya’nın katılım protokolünün onaylandığını resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bildirmesi.

ABD Dışişleri Bakanlığı NATO’nun Kurucu Antlaşmasına göre ittifakla ilgili belgelerin kayıt altına alınmasından da sorumlu merci.

Ankara’nın Washington’u resmen bilgilendirmesinden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’yı Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edebilecek. Finlandiya, katılımı onaylaması ve ilgili belgeleri ibraz etmesinin ardından resmi olarak üye kabul edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Finlandiya’nın katılımına yönelik itirazdan vazgeçildiğini açıklamıştı.

Türkiye “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle İsveç ile birlikte Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına itiraz etmişti. Daha sonra Finlandiya’ya yeşil ışık yakan Ankara, İsveç’e onayın ise mevcut koşullarda henüz mümkün olmadığı sinyalini vermişti.

 

Paylaşın

Finlandiya’nın NATO’ya Katılımı TBMM’de Kabul Edildi

Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edildi.

Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Finlandiya’nın NATO’ya kabulüne ilişkin henüz yerine getirilmeyen bazı formalitelerin önümüzdeki günlerde tamamlanabileceği ve Finlandiya’nın kabulüne karar verilebileceği belirtiliyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Stoltenberg, “Bu bütün NATO ailesini daha güçlü ve güvenli yapacak” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, “Finlandiya, NATO’nun güvenliğine kendini adayan, güçlü bir müttefik olacak” ifadesini kullandı.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de destek için tüm ülkelere teşekkür ederek, “Müttefikler olarak karşılıklı güvenlik sağlayacağız. Birbirimizi savunacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ABD’ye bildirmesi gerekiyor

NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, tamamlanmayan formalitelerden biri de Türkiye’nin, Finlandiya’nın katılım protokolünün onaylandığını resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bildirmesi.

ABD Dışişleri Bakanlığı NATO’nun Kurucu Antlaşmasına göre ittifakla ilgili belgelerin kayıt altına alınmasından da sorumlu merci.

Ankara’nın Washington’u resmen bilgilendirmesinden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’yı Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edebilecek. Finlandiya, katılımı onaylaması ve ilgili belgeleri ibraz etmesinin ardından resmi olarak üye kabul edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Finlandiya’nın katılımına yönelik itirazdan vazgeçildiğini açıklamıştı.

Türkiye “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle İsveç ile birlikte Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına itiraz etmişti. Daha sonra Finlandiya’ya yeşil ışık yakan Ankara, İsveç’e onayın ise mevcut koşullarda henüz mümkün olmadığı sinyalini vermişti.

Paylaşın

MHP Ve AK Parti Seçimde Ortak Liste Çıkarabilir Mi?

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yaklaştıkça ittifaklarda seçimlerde en iyi sonucu almak için çalışmalarını devam ediyor. İttifaklar, cumhurbaşkanlığının yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) de çoğunluğu sağlayabilmeyi hedefliyor.

Hem CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı hem de AK Parti, MHP, BBP ve YRP’den oluşan Cumhur İttifakı, Meclis’te çoğunluğa yani en az 301 milletvekiline ulaşma hedefiyle seçimlere hazırlanırken bu noktada yapılan ince hesaplar arasında seçimlere ortak liste ile gitmek de yer alıyor.

Cumhur İttifakı’nın iki ana partisi AK Parti ve MHP arasında da ortak liste konusu çeşitli toplantılarda ele alınırken ve AK Partili yöneticilerden çeşitli dönemlerde “ortak liste konusunda çalışmaların sürdüğü” yönünde açıklamalar gelirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “ortak liste olmayacak” çıkışı yaptı.

Bahçeli Salı akşamı Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Yeniden Refah ve BBP’ye işaret ederek “Cumhur İttifakı’nı teşkil eden 2 partinin kendi adıyla, amblemiyle ve adaylarıyla seçime katılmaları söz konusu iken, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortak liste hazırlığına teşne olması ve buna tevessül etmesi doğru, mantıklı ve makul bir seçenek olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Meclis’te gazetecilerin soruları üzerine, “Diğer 3 parti de kendi listesinden seçime girme hazırlığı yapıyor. Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavır da bizim aktardığımız durumun aynısı. Yeni seçim yasasına göre; zorlayan birtakım şeyler var; hem Millet İttifakı’nı hem bizi. Çünkü ‘en demokratik bir tablo gerçekleşsin’ dediğimizde, en kolayı olmuş olmuyor. Bazı zorluklar da yaşanıyor. Kim, hangi partiyi kastetmiş, oyunu vermişse; o partiden milletvekili çıkacak. Çıkartamıyorsa da o oylar yok sayılacak. Bunu hem Cumhur İttifakı’nın bileşenleri olarak hepimiz biliyoruz hem de Millet İttifakı’nın bileşenleri bence biliyordur” değerlendirmesi yaptı.

AK Parti “umutlu”

Seçimlerde partilerin kendi logosu ile yer alması için en az 41 ilde aday çıkarması şart. AK Parti’de MHP ile en az 10-15 ilde “ortak liste” yapılması gerektiği savunuluyor. Ancak iktidar partisi olması nedeniyle 81 ilde milletvekili çıkarmak isteyen AK Parti’de, MHP’nin 10-15 ilde çıkarmayarak AK Parti listelerine destek vermesi gerektiği görüşü hakim.

Edinilen bilgiye göre, MHP ise bu çerçevede bir “ortak liste” yapılmasına mesafeli. Bu arada hiçbir formülde MHP’li isimlerin AK Parti listelerinden yazılması gibi bir seçenek olmadığı da vurgulanıyor. Eğer ortak liste yapılırsa, hangi illerde ortak liste olması gerektiğine ilişkin olarak da iki parti arasında görüş ayrılığı bulunuyor.

MHP kurmayları, “Cumhur İttifakı’nın 4 partisinin de birlikte karar almasına dikkat çekerken bir partinin ortak listeye ‘hayır’ bir partinin ‘evet’ demesinin doğru olmayacağını” savunuyor. Kurmaylar, MHP’nin 50 yılı aşkın bir tarihi olduğuna ve “küçük bir parti” gibi değerlendirilemeyeceğini de ifade ediyor.

Milletvekili aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslimi için son gün 9 Nisan Pazar. AK Parti yetkilileri 9 Nisan’a kadar yapılacak görüşmelere göre MHP, BBP ve Yeniden Refah ile ortak liste konusunda uzlaşmaya varılabileceği değerlendiriliyor. Bir kurmay, “9 Nisan’a kadar çok uzun süre var. O günü beklemek lazım” değerlendirmesi yaptı.

Liste tartışmaları yaşanırken, Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan partilere ziyaretlerini sürdürüyor. Salı günü Yeniden Refah’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü de BBP’ye bir ziyaret gerçekleştirerek BBP lideri Mustafa Destici ile görüştü. BBP de, seçimlere kendi parti logosu ile 81 ilde girileceğini açıklamıştı. Ancak BBP’de bazı kritik yerlerde ortak liste ile seçime girilebileceği görüşü de hakim.

Sencar: Ortak girmeleri mantıklı

Peki, AK Parti ve MHP’nin ortak liste ile seçime girmemesinin sonuçlara nasıl bir etkisi olur?

DW Türkçe’den Kıvanç El‘e konuşan Metropoll Araştırma’nın Kurucusu Özer Sencar “AK Parti ve MHP ortak liste ile girerlerse açık ve net daha fazla milletvekili çıkarırlar. MHP’nin şu anda yüzde 7-8 civarında oyu var ve İttifak olarak girdiği için baraj tehlikesi yok. Bazı illerde ortak girmeleri mantıklı olacaktır” tahmini dile getirdi. Sencar, MHP’nin seçime kendi logosuyla girmek istemesini de “MHP, 50 yıllık bir parti. ‘Küçük bir parti’ gibi başka listeden girmek itibar kaybettirici. Bahçeli’nin endişe ettiği de budur diye düşünüyorum” sözleriyle değerlendirdi.

“AK Parti tavizi göze almalı”

Sencar, AKP’nin 81 ilde girip MHP’nin bazı illerde aday çıkarmama fikrine ilişkin de, “Eski AK Parti yok, yüzde 50 alan bir AK Parti bugün yok, oyları yüzde 35’lerde. AK Parti bence bu tavizi göze almalı. Örneğin Osmaniye’den ve bazı illerden aday çıkarmamalı. Taviz vermek AK Parti için çok incitici olmaz. Ben AK Parti olsam bunu yaparım” görüşünü kaydetti.

MHP’nin bazı illerde vekil adayı çıkarmayarak AKP’ye destek verebileceğini kaydeden Sencar, “Burada sadece şöyle bir riskleri var. A ilinde MHP girmedi AK Parti girdi diyelim. MHP seçmeni kendini serbest hisseder. Başka partiye oy verebilir. MHP’li seçmen milliyetçi bir partiye oy verebilir. Parti tüm seçmenini bu şekilde kontrol edemez, bu nedenle kendi listesinden aday çıkarmak isteyebilir. İYİ Parti veya Memleket Partisi’ne kaymaları durdurmuş olurlar” değerlendirmesini yaptı.

Paylaşın

TBMM Başkanı Şentop: Erdoğan’ın Adaylığında Hukuki Sorun Yok

Erdoğan adaylığıyla ilgili DEVA ve Memleket partilerinin yaptığı itirazlar sonrasında gündeme gelen konuyla ilgili konuşan TBMM Başkanı Şentop, “Bu tartışma bir siyasi tartışma olarak yürütülüyor. Anayasa 101’e göre, bir kişinin en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçileceği ifadesinin olduğu madde, 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girmiştir. Hukukta kural şudur” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bir kanun hükmü yürürlüğe girdikten sonraki olaylara uygulanır. 2018’den sonra Türkiye’de 1 defa seçim yapılmıştır, cumhurbaşkanımız 1 defa aday olmuş ve seçilmiştir. 14 Mayıs seçimi 30 Nisan 2018’den sonraki ikinci seçimdir. İkinci defa adaylığı söz konusudur. Sayın Cumhurbaşkanının adaylığı için bir istisna hükmüne ihtiyaç yoktur. Hukuken hiçbir sorun yok. İkinci adaylığı söz konusudur.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacağına ilişkin tartışmalara dair açıklama yaptı. Şentop’un açıklamalarından satır başları şöyle:

”2017’de bu durumu öngörerek komisyon raporuna koyduk. Demişiz ki, kanun yürürlüğe girdikten sonraki olaylara uygulanacaktır. Önceki dönemde cumhurbaşkanı seçilenlerin yeniden 2 defa seçilme hakkı olacaktır diye hükmü koymuşuz. Bu konuda iki makale yazdık, hukukçu olarak. Kamuoyundaki tüm tartışmaları gözden geçirerek hukuki tartışma şeklinde makale yazdım.

Bu konuyu bir tek cümle kullanarak ve o cümleyi tekrarlayarak ispat etmeye çalışanlar var. Bugün bir avukat arkadaşımız, ‘Meclis Başkanı bu konuda konuşamaz, tarafsızdır’ diyor. Halbuki anayasa 94. madde Meclis Başkanı’nın hangi konularda sınırlama içinde olduğunu ifade ediyor. Hukuki konuda konuşamayacağına dair anayasal bir tanım yok. Anayasa hukukçuları var bu konuda açıklama yapmış.

Bu tartışma bir siyasi tartışma olarak yürütülüyor. Anayasa 101’e göre, bir kişinin en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçileceği ifadesinin olduğu madde, 30 Nisan 2018’de yürürlüğe girmiştir. Hukukta kural şudur. Bir kanun hükmü yürürlüğe girdikten sonraki olaylara uygulanır.

2018’den sonra Türkiye’de 1 defa seçim yapılmıştır, cumhurbaşkanımız 1 defa aday olmuş ve seçilmiştir. 14 Mayıs seçimi 30 Nisan 2018’den sonraki ikinci seçimdir. İkinci defa adaylığı söz konusudur. Sayın Cumhurbaşkanının adaylığı için bir istisna hükmüne ihtiyaç yoktur. Hukuken hiçbir sorun yok. İkinci adaylığı söz konusudur.”

Paylaşın