Suriye’nin Doğusunda Şiddetli Çatışmalar

Suriye’nin doğusunda yer alan Deyrizor’da Arap aşiretler ile SDG arasında yaşanan çatışmalarda 6 kişinin öldüğü, en az 19 kişinin de yaralandığı duyuruldu. SDG’nin çatışma bölgesine askeri güç takviyesi yaptığı bildirildi.

Zengin petrol yataklarının bulunduğu Deyrizor bölgesinde geçen yıl eylül ayında Arap aşiretleriyle SDG arasında yaşanan çatışmalarda en az 52 kişi hayatını kaybetmişti.

Suriye’nin doğusundaki Deyrizor vilayetinde, Esad rejimi ve İran destekli Arap aşiretleri ile ABD’nin bölgedeki müttefiki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı kuvvetler arasında çıkan çatışmalarda en az altı kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, yaşanan çatışmalarda en az 19 kişinin de yaralandığını duyurdu. Gözlemevi, ölen altı kişiden üçünün siviller, diğer üçünün ise Arap aşiret savaşçıları olduğunu kaydetti.

Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre ise çatışmalar Suriye’nin doğu kırsalındaki dokuz ayrı noktada yaşandı. Haberde, Arap aşiretlerinin Busayra, İbrehiyye, Elharice, Tayyane, Ebu Hammam, Gazanic, Keşkiyye, Ziban ve Ellatva köylerindeki SDG’nin yol kontrol noktaları ile karargahlarına saldırı düzenlediği aktarıldı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çatışmaların Arap savaşçıların saldırısı ile başladığını kaydetti. SDG militanları ise, Arap aşiret savaşçılarının kontrol noktalarındaki ve askeri üslerdeki SDG’lilere ateş açtığını öne sürdü.

Çatışma noktalarından biri olan Ziban, Deyrizor’daki en zengin petrol yataklarından biri olan El Ömer petrol sahasına yalnızca birkaç kilometre mesafede yer alıyor. Söz konusu petrol sahasının içinde SDG savaşçıları ile ABD askerlerinin konuşlandığı bir üs de bulunuyor. SDG’nin bel kemiğini oluşturan Halk Savunma Birlikleri (YPG), Türkiye tarafından PKK’nın Suriye kolu olarak görülüyor ve terör örgütü listesinde yer alıyor.

Bölgede kontrolü elinde tutan SDG, Fırat Nehri’nin doğusunda süresiz sokağa çıkma yasağı kararı aldı ve yasağa uymayanların adli makamlara teslim edileceğini bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, SDG’nin çatışma bölgesine askeri güç takviyesi yaptığını duyurdu.

Deyrizor bölgesinde geçen yıl Eylül ayında Arap aşiretleriyle SDG arasında yaşanan çatışmalarda en az 52 kişi hayatını kaybetmişti.

Suriye’de bugüne dek devam eden çatışma ortamı 2011 yılında Beşar Esad hükümetine karşı protestolarla başladı. Şam’ın bu protestolara şiddetle yanıt vermesinin ardından bugüne dek yaşanan iç savaş neticesinde, ülkenin çeşitli bölgelerinde farklı gruplar hüküm sürüyor.

Beşar Esad, son yıllardaki kazanımlarının ardından şu an Suriye topraklarının yaklaşık üçte ikisinde kontrolü elinde bulunduruyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Suriye’nin Doğusunda Şiddetli Çatışmalar: En Az 25 Kişi Hayatını Kaybetti

Merkezinde YPG’nin yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) sokağa çıkma yasağı ilan ettiği Deyrizor’da patlak veren şiddetli çatışmalara en az 25 kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu.

Haber Merkezi / ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli oluşumdan yapılan açıklamada, “Deyrizor vilayetindeki Dheibane bölgesine sızan silahlı rejim militanları bölgeden çıkarıldı” denildi.

SDG, silahlı kişilerin, “Fırat’ın batı yakasından rejimin kontrolündeki bölgelerden ayrım gözetmeyen bombardıman altında” kente sızdığını ileri sürdü.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, çatışma pazartesi günü başladı, salı gününe kadar devam etti. Bu sırada en az 21 Şam yanlısı militan, 3 SDG üyesi ve bir kadın öldü.

2015 yılından bu yana, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelede SDG’ye destek verme gerekçesiyle yüzlerce ABD askerinin konuşlu bulunduğu bölgede, aynı zamanda Suriye’nin en büyük petrol yatakları yer alıyor.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), yaşanan çatışmalardan, Arap milislerin Fırat Nehri’nin doğusuna geçmesine izin verdiğini iddia ettikleri Şam hükümetini sorumlu tutuyor.

Suriye Demokratik Güçlerine göre, gerilim ilk olarak Ağustos ayının sonlarında iki hafta boyunca süren çatışmalarda 25 SDG savaşçının, 29 silahlı Arap aşiret mensubu ve dokuz sivilin öldürülmesiyle patlak vermişti.

Suriye’nin doğusundaki petrol zengini bölgede SDG ile Arap aşiretler arasında tırmanan gerilimde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) araya girmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “şiddetin mümkün olan en kısa sürede yatışması ve kayıpların önlenmesinde” mutabık kalındığı kaydedilmişti.

SDG sözcüsü, Arap aşiretleriyle yaşanan son çatışmalardan İran ve Şam yönetimini sorumlu tutarak, karışıklık çıkarmak için bölgeye aşiret milisleri gönderildiğini iddia etmişti.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkenin doğusunda ABD ile ittifak halindeki SDG’yi ayrılıkçı güçler olarak görüyor. SDG ile Ankara tarafından desteklenen Suriyeli muhalif gruplar arasında da sık sık çatışmalar yaşanıyor.

Türkiye’nin PKK’nın Suriye uzantısı ve terör örgütü olarak gördüğü YPG ile ABD arasındaki yakın ilişki, Ankara-Washington hattındaki en pürüzlü konulardan birini oluşturuyor.

Paylaşın

Suriye Demokratik Güçleri, Ülkenin Doğusunda Sokağa Çıkma Yasağı İlan Etti

Merkezinde YPG’nin yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri (SDG), ülkenin doğusunda Arap milislerle yeniden alevlenen çatışmaların ardından ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan etti.

2015 yılından bu yana, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelede SDG’ye destek verme gerekçesiyle yüzlerce ABD askerinin konuşlu bulunduğu bölgede, aynı zamanda Suriye’nin en büyük petrol yatakları yer alıyor.

Televizyon kanalı El Mayadin’in bildirdiğine göre, sokağa çıkma yasağı kararı alınmasına, silahlı Arap kabilelerinin Ziban’a saldırıp, kasabanın bazı kesimlerini ele geçirmeleri neden oldu. Yaşanan çatışmalarda çok sayıda SDG’ye bağlı milisin hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Eyaletteki yerel basında da, çatışmaların yoğunlaşması nedeniyle SDG’ye bağlı bazı militanların bölgeden kaçtığı bildirildi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü, çatışmalara katılan bazı Arap savaşçıların, Esad rejimi kontrolündeki bölgelerden geldiğini öne sürdü.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), yaşanan çatışmalardan, Arap milislerin Fırat Nehri’nin doğusuna geçmesine izin verdiğini iddia ettikleri Şam hükümetini sorumlu tutuyor.

Suriye Demokratik Güçlerine göre, gerilim ilk olarak Ağustos ayının sonlarında iki hafta boyunca süren çatışmalarda 25 SDG savaşçının, 29 silahlı Arap aşiret mensubu ve dokuz sivilin öldürülmesiyle patlak vermişti.

Suriye’nin doğusundaki petrol zengini bölgede SDG ile Arap aşiretler arasında tırmanan gerilimde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) araya girmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “şiddetin mümkün olan en kısa sürede yatışması ve kayıpların önlenmesinde” mutabık kalındığı kaydedilmişti.

SDG sözcüsü, Arap aşiretleriyle yaşanan son çatışmalardan İran ve Şam yönetimini sorumlu tutarak, karışıklık çıkarmak için bölgeye aşiret milisleri gönderildiğini iddia etmişti.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkenin doğusunda ABD ile ittifak halindeki SDG’yi ayrılıkçı güçler olarak görüyor. SDG ile Ankara tarafından desteklenen Suriyeli muhalif gruplar arasında da sık sık çatışmalar yaşanıyor.

Türkiye’nin PKK’nın Suriye uzantısı ve terör örgütü olarak gördüğü YPG ile ABD arasındaki yakın ilişki, Ankara-Washington hattındaki en pürüzlü konulardan birini oluşturuyor.

Paylaşın

SDG İle Arap Aşiretler Arasında Tırmanan Gerilimde ABD Araya Girdi

Suriye’nin doğusundaki petrol zengini bölgede Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Arap aşiretler arasında tırmanan gerilimde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) araya girdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “şiddetin mümkün olan en kısa sürede yatışması ve kayıpların önlenmesinde” mutabık kalındığı kaydedildi.

SDG, Fırat Nehri’nin batısındaki bölgede kontrolü elinde bulunduran İran ve Rusya destekli milislerin, etki alanlarını genişletmek için SDG bölgelerinde iç ayrılıkları kışkırttığı suçlamasında bulunuyor. SDG sözcüsü, Arap aşiretleriyle yaşanan son çatışmalardan İran ve Şam yönetimini sorumlu tutarak, karışıklık çıkarmak için bölgeye aşiret milisleri gönderildiğini iddia etti.

Ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu Amerikas Birleşik Devletleri (ABD) destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yerel Arap aşiretler arasında tırmanan gerilimde Washington araya girdi. Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan Goldrich ile IŞİD’e karşı Uluslararası Koalisyon Güçleri Komutanı Joel B. Vowell’ın, Deyrizor kentinde Arap aşiretleri ve SDG komutanlarıyla görüşmeler yaptığı bildirildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, iki üst düzey ABD’li yetkilinin Pazar günkü görüşmelerinde yerel anlaşmazlıkların ele alındığı ve “şiddetin mümkün olan en kısa sürede yatışması ve kayıpların önlenmesinde” mutabık kalındığı kaydedildi. Reuters haber ajansına konuşan Batılı diplomatlar, Washington’ın bölgede gerilimi yatıştırmak üzere Araplara daha fazla söz hakkı verilmesi için bastırdığını kaydetti.

ABD ordusundan yapılan açıklamada da Suriye’nin kuzeydoğusunda IŞİD tehdidine karşı barış ve istikrarın devamının büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Suriye’nin doğusundaki petrol zengini bölgede gerilim, SDG’nin 27 Ağustos’ta Deyrizor Askeri Meclisi Grubu lideri Ahmet el Habil’i tutuklamasının ardından patlak vermiş, Arap aşiretleri bir süreliğine 24 köyün kontrolünü ele geçirmişti. Fırat Nehri’nin doğusunda Arap aşiretlerin yoğun olduğu bölgede YPG hakimiyetine karşı aşiretlerin ayaklanmasında şimdiye kadar 150 kişinin öldüğü belirtiliyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevinden yapılan açıklamada ise Pazar günü 45 kişinin öldüğü, son çatışmaların Conocco doğalgaz sahası yakınında meydana geldiği bildirildi.

Arap aşiretlerin ayaklanması, ABD desteğiyle 2019’da IŞİD’i püskürterek Suriye’nin kuzeyi ve doğusunda kontrolü ele geçiren ve yarı özerk bir yönetim kuran YPG’nin şimdiye kadar karşılaştığı en ciddi tehdit anlamına geliyor. SDG’nin kontrolündeki bölgelerde yaklaşık 900 Amerikan askeri bulunuyor.

SDG, Fırat Nehri’nin batısındaki bölgede kontrolü elinde bulunduran İran ve Rusya destekli milislerin, etki alanlarını genişletmek için SDG bölgelerinde iç ayrılıkları kışkırttığı suçlamasında bulunuyor. SDG sözcüsü, Arap aşiretleriyle yaşanan son çatışmalardan İran ve Şam yönetimini sorumlu tutarak, karışıklık çıkarmak için bölgeye aşiret milisleri gönderildiğini iddia etti.

Arap aşiret reisleri ise IŞİD’in bölgeden çıkması sonrasında SDG’yi ülkenin en büyük petrol kuyularının bulunduğu bölgeye el koymak ve Arapları petrol gelirlerinden mahrum bırakmakla suçluyor. Arap aşiretler, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelere göre Arap bölgelerinin ihmal edildiği şikayetinde bulunuyor.

Arap aşiret liderlerinden Şeyh Mahmud el Carallah, SDG’nin Deyrizor’dan tamamen çıkmasını ve bölge yönetiminin Arap yerlilerin elinde olmasını istediklerini belirtti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama

Suriye’deki gelişmeler Ankara’da da yakından takip ediliyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan Cuma günü yapılan açıklamada bir süredir yaşanan çatışmaların yakından ve kaygıyla takip edildiği belirtilerek, “Bu gelişme, terör örgütünün, Suriye’nin kadim halklarını, üzerlerinde şiddet ve baskı uygulamak ve temel insan haklarını ihlal etmek suretiyle tahakküm altına alma girişimlerinin yeni bir tezahürüdür.

Bu amaç ve niyetini DEAŞ’la mücadelede aktör olduğu savıyla perdelemek isteyen terör örgütünün gerçek mahiyetini, daha fazla gecikmeden ve bölgenin Suriyeli Kürtler de dahil kadim unsurlarının daha fazla acı çekmesine yol açmadan, destekçilerinin de görmesini umuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin PKK’nın Suriye uzantısı ve terör örgütü olarak gördüğü YPG ile ABD arasındaki yakın ilişki, Ankara-Washington hattındaki en pürüzlü konulardan birini oluşturuyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Suriye Demokratik Güçleri İle Arap Aşiretler Arasında Çatışma: En Az 52 Ölü

Ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile Arap aşiretler arasında, Deyr ez Zor’daki Conoco gaz sahası yakınlarında çıkan silahlı çatışmalarda en az 52 kişinin öldüğü bildirildi.

Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin çatışmaları yakından, kaygıyla takip ettiği belirtilerek, “Bu gelişme, terör örgütünün Suriye’nin kadim halklarını, üzerlerinde şiddet ve baskı uygulamak ve temel insan haklarını ihlal etmek suretiyle tahakküm altına alma girişimlerinin yeni bir tezahürüdür” denildi.

ABD ise, SDG ve Arap aşiretlerine çatışmalara son verme ve sorunu barışcıl yollardan çözme çağrısı yaptı. Washington’un 2012 yılında faaliyetlerini askıya aldığı Suriye’deki Büyükelçiliği sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, “Suriye’nin kuzeydoğusundaki şiddet son bulmalı” diyerek taraflardan sorunu barışcıl yollardan çözmelerini istedi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye’nin kuzeydoğusunda geçen Pazar gününden bu yana yaşanan çatışmalarda en az 52 insanın yaşamını yitirdiğini duyurdu. Merkezi Londra’da olan Gözlemevi’nden yapılan açıklamada, ölenler arasında biri çocuk altı sivilin de bulunduğu belirtildi.

Geçen Pazar gününden bu yana bölgedeki Arap aşiretleri ile YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki çatışmalarda 58 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre Deyr ez Zor’daki çatışmalar, bölgede son yıllarda yaşananların en büyüğü.

Çatışmalar, SDG’nin Arap aşiretlerinin oluşturduğu, Deyr ez Zor Askeri Konseyi Başkanı Ahmet El Habil’i, yolsuzluk ve casuslukla suçlayarak tutuklamasıyla başladı. Bazı yerel aktivistler El Habil’i, bölgede kaçakçılıktan da önemli bir gelir elde etmekle itham ediyor.

SDG ve Arap aşiretleri arasındaki çatışmalar, Fırat’ın doğusundaki Tabiye kasabası yakınlarında bulunan Conoco doğal gaz sahasında yaşandı. Burada aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) öncülük ettiği IŞİD’le mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyon’a bağlı birlikler de konuşlu bulunuyor.

Türkiye: Kaygıyla takip ediyoruz

Dışişleri Bakanlığı çatışmalarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye’nin çatışmaları yakından, kaygıyla takip ettiği belirtilerek, “Bu gelişme, terör örgütünün Suriye’nin kadim halklarını, üzerlerinde şiddet ve baskı uygulamak ve temel insan haklarını ihlal etmek suretiyle tahakküm altına alma girişimlerinin yeni bir tezahürüdür. Bu amaç ve niyetini DEAŞ’la mücadelede aktör olduğu savıyla perdelemek isteyen terör örgütünün gerçek mahiyetini, daha fazla gecikmeden ve bölgenin Suriyeli Kürtler de dahil kadim unsurlarının daha fazla acı çekmesine yol açmadan, destekçilerinin de görmesini umuyoruz” denildi” ifadesine yer verildi.

ABD, SDG ve Arap aşiretlerine çatışmalara son verme ve sorunu barışcıl yollardan çözme çağrısı yaptı. Washington’un 2012 yılında faaliyetlerini askıya aldığı Suriye’deki Büyükelçiliği sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, “Suriye’nin kuzeydoğusundaki şiddet son bulmalı” diyerek taraflardan sorunu barışcıl yollardan çözmelerini istedi.

ABD liderliğinde IŞİD’le mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyon da dün taraflara çatışmalara son verme çağrısı yapmıştı. ABD’nin desteklediği SDG, Suriye’de 2019 yılında IŞİD’le mücadelede başarı kazanılmasında önemli rol oynamıştı. Türkiye SDG’nin ana omurgasını oluşturan YPG’yi PKK’nın bu ülkedeki uzantısı olarak görüyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

SDG’den Beşar Esad’a Yeniden Diyalog Çağrısı

SDG, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile diyalog kurma girişimini yineledi. SDG’nin, 2018 yılında bu yana Şam yönetimiyle temasa geçmek istediği ancak bu girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı biliniyor.

Çatı yapısını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), tarafından Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yapılan açıklamada, “Suriye krizine bir çözüm bulmak için Suriye hükümetiyle görüşmeye ve onunla ve tüm Suriyeli taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğumuzu teyit ediyoruz.” denildi.

SDG’nin Suriye’de “merkezi olmayan” bir yönetim arzu ettiği görüşü yinelenen açıklamada, Suriye toprak bütünlüğüne bağlılık teyit edildi.

Açıklamada SDG’nin kontrol ettiği topraklarda bulunan petrol ve gaz yatakları da dahil olmak üzere, tüm doğal ve ekonomik kaynakların Suriye bölgeleri arasında “adil” bir şekilde dağıtılmasını arzu edildiği kaydedildi.

Suriye lideri Beşar Esad, mart ayında verdiği bir röportajda, Suriye topraklarında yabancılarla çalışan bütün bireyleri ve grupları “hain” olarak gördüklerini söylemişti.

Suriye Demokratik Güçleri’nin , 2018 yılında bu yana Şam yönetimiyle temasa geçmek istediği ancak bu girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı biliniyor.

Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, geçen hafta yaptığı açıklamada, ‘Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli silahlı oluşumun PKK olmadığını ve bu grupla 2014’ten bu yana birlikte çalıştıklarını’ söylemişti.

Tuğgeneral Patrick Ryder, şu ifadeleri kullanmıştı: “IŞİD’i yenme misyonunun bir parçası olarak SDG ile 2014’ten, 2015’ten bu yana ortaklık yapıyoruz. Onlarla uzun süredir devam eden bir ilişkimiz var. Onlar PKK değil. IŞİD’i yenmek için SDG ile ortaklık yapıyoruz. Yani hayır, çok uzun bir süredir ortak operasyonlar yürütüyoruz.”

Türkiye, SDG’yi oluşturan unsurlardan YPG’yi, PKK’nın Suriye kolu olarak kabul ediyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

IŞİD Liderlerinden Batar, Suriye’de Yakalandı

Radikal İslamcı Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) üst düzey liderlerinden Batar, Suriye’nin doğusunda düzenlenen bir operasyonla yakalandı. Öte yandan IŞİD’in üst düzey liderlerinden Hamza el-Homsi’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda öldürüldüğü açıklanmıştı.

Haber Merkezi / Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Kuvvetleri Komutanlığı (CENTCOM) bugünün ilk saatlerinde açıklama yaparak Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) liderlerinden birinin Suriye’nin doğusunda düzenlenen baskınla yakalandığını duyurdu.

Operasyonun, çatı yapısını Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’yle (SDG) birlikte yapıldığı bildirilen açıklama şöyle:

18 Şubat’ın ilk saatlerinde CENTCOM ve SDG, Suriye’nin doğusunda helikopterle baskın düzenledi ve IŞİD’in Suriye Bölge Sorumlusu Batar yakalandı. Batar, SDG’nin koruduğu hapishanelere yönelik saldırılar planlıyor ve el yapımı patlayıcılar üretiyordu.

Başarıya ulaşmasını sağlamak için detaylı bir plan hazırladık. Hiçbir sivil ya da ABD ve SDG gücü olayda ölmedi veya yaralanmadı.

IŞİD’in üst düzey liderleri öldürüldü

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanlığı, bir ABD helikopterinin Suriye’nin kuzeydoğusuna düzenlediği baskında IŞİD liderlerinden birinin öldürüldüğünü ve dört ABD askerinin yaralandığını bildirmişti.

Yazılı açıklamada, operasyonun dün ABD ve Suriye Demokratik Güçleri’nin ortaklığında düzenlendiği belirtilmişti.

“Hedefe yönelik bir patlamanın dört ABD askeri ve bir görev köpeğinin yaralanmasına neden olduğu” belirtilen açıklamada, “hedefteki IŞİD üst düzey lideri Hamza el-Homsi’nin öldürüldüğü” belirtilmişti.

Homsi’nin rolünün ne olduğu ayrıntılı olarak açıklanmamıştı.

IŞİD, eski liderinin Suriye’nin güneyinde düzenlenen bir baskın sırasında kendini öldürmesinin ardından Aralık ayında yeni liderini seçmişti.

ABD ordusu geçtiğimiz yıllarda da Suriye’de iki IŞİD liderini öldürülmüştü.

2021 yılının Şubat ayında Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi, Suriye’nin kuzeybatısında bir ABD baskınında öldürüldü. IŞİD’in kurucusu Ebu Bekir el-Bağdadi de, 2019 yının Ekim ayında Amerikalılar tarafından düzenlenen bir baskında yakalanmıştı.

Ekim ayında IŞİD lideri Ebu el-Hasan el-Haşimi el-Kureyşi, Suriye’nin güneyinde Suriyeli isyancılarla girdiği çatışmada öldürülmüştü.

Paylaşın

ABD, Suriye’de DSG’yle Ortak Devriyelere Yeniden Başladı

Suriye’nin Hasake vilayetindeki ABD üssünden 4 Amerikan ve 1 Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait zırhlı aracın birlikte çıktığı görüldü. Devriye’nin Irak sınırı yakınlarındaki bir diğer Amerikan üssüne doğru hareket ettiği bildirildi.

AP’nin haberine göre, Amerikalı yetkililer yeniden başlayan devriyelerin IŞİD militanlarının tespiti için yapılmadığını IŞİD’li esirlerin tutulduğu hapishaneler ve bağlantılı ailelerin tutulduğu kampların etrafıyla sınırlı olduğunu duyurdu.

CENTCOM devriyelerin durduğunu açıklamıştı

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Suriye’deki ortak askeri devriyelerini durdurduğunu duyuran ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), devriyelerin ‘özellikle cezaevleri çevresinde’ kısıtlı bir şekilde devam ettiğini açıklamıştı.

Merkez Komutanlık sözcüsü Albay Joe Buccino, konuyla ilgili açıklamasında “DSG, el-Hol kampı, gözaltı tesisleri ve cezaevlerinde devriye gezmeye ve güvenliği sağlamaya devam ediyor. IŞİD, bölgesel güvenlik ve istikrar için bir tehdit olmaya devam ediyor. IŞİD’in kalıcı yenilgisine bağlı kalmaya devam ediyoruz ve gelecekte IŞİD’e karşı operasyonların yeniden başlamasını dört gözle bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Çatı yapısını Kürt YPG güçlerinin oluşturduğu SDG’nin sözcülerinden Aram Henna, Reuters’a “Koalisyonla tüm koordinasyon ve ortak terörle mücadele operasyonlarının yanı sıra düzenli olarak yürüttüğümüz tüm ortak özel operasyonlar durduruldu.” açıklamasında bulunmuştu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder ise daha önce yaptığı bir açıklamada IŞİD’e yönelik operasyonların durmadığını söylemişti.

SDG askeri lideri Mazlum Abdi hafta başında Reuters’a verdiği demeçte, Türkiye’nin sınır boyunca daha önce görülmemiş bir şekilde asker konuşlandığını belirterek Washington’dan Ankara’nın durdurulmasına yönelik “daha güçlü” bir mesaj beklediklerini dile getirmişti.

Abdi konuşmasında, “Hala tedirginiz. Türkiye’yi durdurmak için daha güçlü, daha somut açıklamalara ihtiyaç var. Türkiye niyetini açıkladı ve şimdi nabız yokluyor. Bu bir işgalin başlangıcı, diğer ülkelerin pozisyonlarını nasıl analiz ettiğine bağlı olacak.” demişti.

Türkiye, İstanbul Beyoğlu’nda gerçekleşen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği, 80’den fazla kişinin de yaralandığı bombalı saldırıdan PKK ve PYG’yi sorumlu tutmuş ve Suriye’ye yönelik kara harekatının başlatılacağı açıklamasında bulunmuştu. PKK ve YPG ise saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş, IŞİD’i adres göstermişti.

Önce Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG mevzilerini hava harekatıyla hedef alan Türkiye, “en uygun bir zamanda” kara operasyonunun başlayacağını belirtiyor. Ankara ayrıca, Kürt güçlerin, kontrol ettikleri bölgelerden çekilmesi ve yerine Suriye ordu güçlerinin konuşlanması gerektiğini kaydediyor.

Aralarında ABD, Rusya, Almanya ve Fransa’nın da bulunduğu ülkeler ise Türkiye’ye itidalli olması çağrısında bulunuyor. ABD, Kürt güçlerin IŞİD’le savaştığını belirterek, Ankara’nın olası operasyonu sonrası bu örgütle mücadelenin akim kalacağını iddia ediyor.

Şam yönetiminin en güçlü destekçisi konumundaki Moskova, Türkiye-Suriye sınırı boyunca gerilimin azaltılması çağrısında bulunmuştu.

Paylaşın